Ber» ıllayet mdesi “Milliyet” tir. (AZİRAN 1931 HANE — Ankara cadde elgraf adresi: Milliyet, l elefon numaraları: — 24312 — 24313 —— IE ÜCRETLERİ , köprüde vapurları — Jenler, vapurdan: vapura Jar elbette başlarımızın an ilânları, rakı i görmü'türler. Hattâ 5 pr nda"“Mahya,,ku | iz le var. Yal- e ik ile olduğ ğu için pek il değil.. bu ilânlara bakar- ğ bula yağmur yerine yağdığını kabul etmeliyiz. © ğyok Yarabbi? İstal, Bilecik, Bomonti, akızı, Kooperatif, Keyf, is, İstafilina ve ilâh. n duvar ilânlarını ok ederim. Bunler âyeti sinemalar alır, lâkin klük itibarile Amar sirki ike ilânları hepsine faik- İtün bu ilânlar, o rakıların pa iştal neşe verdiğini 8r.. Eğer bu söz doğru ol- ı, İstanbul halkının sera- pür sihbat olmaları ve #den sokaklarda göbek at- lâzım gelirdi! Acaba öy Sıcaklar İ acaklar başladı dersem ine- © mismz? Juma günü güya hava al- e Şi defa olarak Al ti ak imes ve bir büyük alıktan başka bir şey gör n. Güya Boğazın ağzına idik.. Bir sıcak bava z anımda oturan bir ermeni lesofu kahve de arkadaşına bh z eder gibi.. Ey Allahım, yakacağı evvel yak ta kurtula- yakmıyacağısan, yüzümü- alef üflörsun? dedi... 'erledi, terledik ve tekrar va döndük... i değil kanımızı kurutu- | TA e münassbzile Burhan Cahit Beye Ben size küfretmedim. Mem lekette söz ve fikrin nereye düş tüğünü göstermek için sizi bir mukayese unsuru diye aldım. Ben sizi bir mevzu diye düşün- medim. Sanat ve kıymet zabıta sını kaybetmiş bir memlekette bir elitin ıztırap ve vazife his- sile, tıpkı çamura düşmüş bir yüzüğü kurtarmak için yaptık arı gibi ize kadar indim veo felâketini ispat için sizin teşhisinizi koymaya mec- bur oldum. Yoksa yer yüzünde hiç bir süfli cins ve hiç bir ba- yağı madde yoktur ki, onlar- dan bahsetmeği bahsinize ter- cih etmiyeyim. Siz bütün Sulukule mahlük- şa, kürek, küfe, sökün ettirip süt kar deşlerini aratacak bir ağızla ba na küfrediyorsunuz. Manikür. lü tırnaklarınızdan ve rujlu ağ zıhızdan utanın! Gelen geçen in dağlama imzalarla süs y arzuhallerine benze- ıklı yanaklarınızdan uta- İlim, edebiyat, san'at, eser, şöyle dursun hattâ “Moris De- kobra,, ve “küfür,, ün bile nâ- musu onların size izah edilme- lerine mânidir, Aramızda yol yoktur. Elindeki çomağa bir fare ö- lüsü takıp insanın üzerine hü- cum eden mahlüktan kaçması lâzım gelen ancak bir kahra- mandır, Nişter gibi küçük fakat dağ delmeğe, kanal açmağa, hayat kurtarmağa mahsus bir âlet o- lan söz gibi kudretli, mukaddes bir vasıtayı bekçi sopası, başça vuş pal , çerkes kamçısı- nın göreceği vazifeye sevkede- mem. Bunu aczime hamlediniz. Necip FAZIL KADIN HUKUKU Yazan: Necip Ali Denizli meb'usu Her kütüphanede arayınız. Fiati: 1 liradır e. hava alınmıyacağını ötedenberi bilirim. Korktuğum soğuk al- maktır.. Kadınlar ve tramvay İstanbul tramvayları kadınla rın imtiyazlı olduğu yerlerden || biridir. Malâm ya öndeki iki sı ra kadınlarındır. İki gün evvel tramvayda bir kadın yolcu ile biletçi arasında bir münakaşa ir erkek yolcu kadınlara — Ne yapalım, boş bulmuş oturmuş şimdi kadın erkek var mı? Siz de onların yerine otu- ruyorsunuz.. Erkekler “bizim- dir,, diye kaldırıyor mu? Sadun çok hürmet et- | i genç erkânı harbin koluna divanhaneye kadar gö- lerinde sallanan kandil eri renk renk yakılmış bu ge- salonun bir köşesinde beyaz hayaller belirdi. Yüzbaşı Ce Iİ bu gölgenin Zehra olduğu- 'u derhal farketti. Genç kız ka tlanmış gibi seyyal bir yürü üşle yanlarına geldi. Bu ak- am tam bir Avrupalı gibi gi- inmişti. Omuzlarında ince be- kap, altında ateşi gibi bir tuvalet — BIKINLI si5İM — FELEK Bürhan Cahit — Bölük kumandanım mülâ zım Rifat, Ayni zamanda çok samimi bir dost. Mülüzım Rifat konuşacak kadar fransızca biliyordu. Bu- Büyük Verandaya yakın bir köşede, salkım kandillerin al- tında ee Genç kız bu gece pek neş'eli görünüyordu. Yüzbaşı Celâl bu bakir çöller de kim bilir hangi coşkun ihti- rasın kurbanı olan bu genç kı- zı biraz arzu ve daha ziyade korku ile benimsiyordu. Bu ger gin dudaklarda, bu kuvvetli kalçalarda ve o derin siyah ba MİLL İYET PAZAR 28 HAZ M. Dagat kâtibi Tripo'yu | niz ki, kadınların pek pahalıya sağırdı: — Azizim, dedi, ben şubele- ri teftişe çıkacağım, sen burada ki işlerin cereyanını biliyorsun. Gelinciye kadar işlerin durma- masma dikkat edersin. Yalnız bazı zamanlar, mutlak surette benim imzama ihtiyaç hâsıl o- lursa, benim yerime - imzala. Yeter ki, iş durmasın. — Nasıl olur efendim? — Pek âlâ olur. Benim sana emniyetim var. Sonra ben mü- saade veriyorum. Daha sonra da işlerimizi benim kadar sen biliyorsun. Yalnız şuraya otur, bakalım imzamı atabiliyor mu sun? Tripo oturdu. İmzayı benze- temedi. M, Dagat bir kâğıdın tepesine nümünelik bir imza ai tı: — D harfinin kolunu salıver. A harfini de sıkışık yaz, dedi. Kâtip beş gün kadar imza taklidine çalıştı ve nihayet M. Dagat neticeden memnuh görü nerek, bavulunu aldı vilâyetle- re seyyahate çıktı. Teftişten döndüğü (zaman, ilk işi yazihaneye uğramak ol- du. Fakat hususi odasına gi- cağında gördü ve bittabi hiç te memnun olmadr.. Müstehziyane; — Maşallah, allah, gay- bubetimden iyi istifade ediyor- sunuz, dedi. ip şaşırmakla kendini topladı: — Efendim, bendeniz ken- dimde hiç bir hata görmiyo- rum, dedi. — Allah allah. Sebebini an- lamak isterdim. beraber, Zim, Siz burada yokken mada- mınız buraya geldi. Öteberi - mağa ihti rer girmez, karısını kâtibin ku | — Size hakikati söyliyece- | Hare Hikyat mare Sigortalarınızı Galatada Ünyon hanında kâin ÜNYON SİGORTASINA yaptırınız. Türkiyede bilâfasıla icrayı muamele etmekte olan ÜNYON kumpanyasına bir kere uğramadan sigorta yaptır- mayınız. Telefon: Beyoğlu 2002 | dim. Ben zevcenizi kendim için mal olan ufak tefek şeylere her zaman ihtiyaçları olur. Ben de çeklerinizden birini imzaladım ve zevcenize verdim. — Yani karımı idare ediyor dunuz? — İsnatta bulunmayınız e- |" fendim. Ben çeki sizin namımı- za imzaladım. Çek karnesi de sizindir. Binaenaleyh zevceniz öteberi müâsraf etti ise, benim paramla, sizin paranızla mas- raf etti demektir. — Çok mükemmel. Fakat bu söylediğiniz demin gördü- yim efendim. Ge- İ çen gün herifin biri zevcenize | hakaret etti. Ben de bilâ tered düt bu terbiyesize yazdım ve kendisini düelloya davet et- tim. — Bu kak manlığı göster- diniz demek.. Ya düclloda kay bederseniz... — Endişe etmeyiniz onun için efendim. Mektubumun al- Una sizin koydum. D harfinin kolunu salıverdim. A harfini de sıkışık yazdım. — Yani-benim nâm ve hesa- brma bir davet değil mi? Oh, oh, oh.. Haydi onu da kabul e- imzanızı delim, Fakat bu sebep te karı- | mın kucağınızda bulunmasını izah etmiyor. — Efendim, bütün bunlar- dan sonra zevcenizin muhabbe tini kazandım, Diğer taraftan | ben de güzel bir kadma karşı gayri hassas duracak kadar van değilim. İşte bugün bu — Demek itiraf ediyorsun. — Niçin saklayayım efen- sizin nâm ve hesabınıza yı ne kocası, yani siz kucaklamış elemli Beyoğlunda İstiklâl caddesinde 148 numeroda ŞARK PAZARI (Bazar D'Orient) Gömlek fabrikası've her nevi tuhafiye mağazası Galata'da Abdu'lıh Efendi Lokantası köşesinde 45 numeroy: NAKLETMİŞTİR İRAN 1931 /Çapras kelimeler V 21814 5769748 9 vo ap Yeni şekil Soldan sağa 1 — Ceride (6) Hisar (4) 2 — Birleştirmek (4) Gelir (4) 3 — Tabak sıralanan yer (3) Doğruyu söylemek (6) 4 — Haya (2) Oturmak (6) $ — Dinlenmek (4) 6 — Yama (2) Büyük(3) Zaman © 7 — Mecal (5) Fistan (4) 9 — Pis bir tufeyli haşere (3) Si- yah (4) 10 — Mülkler (5) Madeni ip (3) 11 — Hakkından gelmek (3) Kö pek (2) Sert (4) Yukardan aşağı 1 — Kin (5) Özretmek (i” 2 — lrat (4) 3 — Sonuna t ilâve ederseniz zift olur (3) Ticarette esas (7) 8 — Yapmak (3) Lezzetli (5) 5 — Yapmak (3) Lezetli (5) 6 — Gecelik (6) Beygir (2) 7 — Fukara aşhanesi (6). 8 — Damı örten (7) 9 — Buldur (4) Hediye (1) 10 — Söz (3) Hakikat (3) Kabul | etmemek (3) 11 — Deri ile kemik arası(2) cilt (3) Seccade (4) ! iğ Yaz mevsimi için BEBEK'te Kiralık Yal Dalyan önünde Saip Bey yalısı möbileli olarak ki- ralıktır. Derunundakilere müracaat ymm RESMI OLİNLAR TÜR Türkiyede her lisanda intişar eden bütün gazeteler için bilimum resmi daireler ilânlarını kabul eder Adres : Ankara caddesi Kahraman zade hanı 3 üncü kat Telgraf adresi: Resmilân - Telefon: “İstanbul Tramvay" Şirker “| - tinden: Otobüs seyrüseferi Beşiktaş ile (Maçka tari- kile) Harbiye arasında işle- mekte olan otobüs seferle- rinin Taksim meydanına ku- dar temdit edildiğini müdi- riyet ahalii muhteremeye ilân ile kesbi şeref eyler. Bu bat, Beyoğlu ile Boğaziçi ve Üsküdar arasında Beşiktaş vapur iskelesinden deniz mü- nakalâün: kolaylaştırmakta- dır. Seferler, Beşiktaşta vapur iskelesi yanında, ve Beyoğ- lunda Taksim meydanında Tramvay durağı yanındeki mahallerde asılı o saatlerde gösterilen zamanlarda ve tam on dakika fasıla ile icra o'ua- maktadır. Hareket zamanları: Taksimden ilk hareket saat 7,30 Son , , 20,30 Beşiktaştan ilk hareket ini 740 sise 2050 Seferler seri ve vabatti; Fethiye Şirketi Madeni- yesi Türk Anonim Şirketi HISSEDARANA İLÂN Ticaret kanununun 361 inci ve esas mukavelenamesinin 47 inci ve mevaddı müteakibesi ahkâmna & fikan Fethiye Şirketi o Madeniy: hey'eti umumiyesi gelecek Temmu- zun 25 inci Cumartesi günü saat 15 te Şirketin Galata'da Merkez Rıhtım Hanında kâin merkezi — idaresinde mevaddı atiye hakkında müzakere zımnında fevkalâde surette akdi iç- timaa davet olunur; I — Şirket sermayesinin tezyidi hakkında meclisi idarenin teklifi; 2 — İşbu sermaye tezyidi keyfi- yetinin kabul ve mevkii icraya ko- nulduğu takdirde şirket esas muka velenamesinin binnetice 6 ncı mad- desinin tadili, Ticaret kanununun 385 inci mad- desi mucibince yalnız bir hisse sahi- bi olanlar dahi diğerleri misillü, mü | zakerata k ve rey itasına hak- ları vardır. Her hisse sahibine bir "rey temin eder. İşbu içtimada bizzat ve bilvekâ- le hazır bulunmağı arzu eden hisse- daran Ticaret kanununun 371 inci maddesi mucibince malik oldukları senedatı içtimadan Haka! bir hafta evvel İstanbul'da, | Şirketin merkezi idaresine tevdi etmeleri lâ- zımdır. Hissedaran her biri heyeti u- mumiyeye dahil diğer bir-zatı tev- kil edebilir, Hisse senedatının tevdi olunduğuna dair müesseşatı maliye tarafından muta vesikalar içtimar umumide hazır bulunmak üzre mev du hisse senedatı makamında kabul olunur. Meclisi Idare Türk Anonim şirketinin hissedaran | | "Balya" Karasydn”— MADENLERİ Mİ.A.Ş. Fevkalâde surette beyetisumm. miye,içtimama davet; icâret kanununun 361-“inci ve &sas mukavelenamesi mevaddı müteakibesi ah va .i fikan BALYA.KARAAYDIN MA- DENLERİ Türk Anonim Şirketinin hissedaran heyeti umumiyesi gele- cek Temmuzun 25 inci Cumartesi günü saat 1$ buçukta Şirketin Ga- lata'da Merkez-Rılıtım Hanında kâ- in merkezi idaresinde mevaddı ati- ye hakkında müzakere © zımnında fevkalâde surette akdi içtiman da- vet olunur: | — Madenlerin muhafazası ve muhtemel işletilmesinin temini mak sadile fenni ve mali elzem ve mu- vafık iktidarı haiz bir grup ile mu- kavele akdi: ? — İstifa eden murakıbın yeri- ne 1931 senesi için yeni bir murakı- bın tayini, İşbu İçtimada bizzat ve bilvekâle hazır bulunmağı arzu e- den hissedaran, Ticaret kanununun 371 inci maddesi mucibince malik oldukları senedatı yevmi içtimadan lâakal bir hafta evvel İstanbul'da, Şirketin merkezi idaresine ve Paris” te Danten sokağında 3 mumeroda “BANÇUE DE PARİS ET D£S PAYS-BAS” Bankasına tevdi et- meleri hâzemder Hissedaran her biri heyeti umu- miyeye dahil diğer bir zatı tevkil c- debilir Hisse denedatının tevdi olun duğuna dair müessesatı maliye tara fından muta vesikalar içtimar umut mide hazır bulunmak üzre mevdu hisse senedatı makamında kabul © lunur. üncü ve Meclisi İdare İstanbul'da Sultan Hamamında Hüdaverdi Hanı altında 110 numa- ralı Ligor Alevropulos ve şeriki un- vanile Çuha ticaretile iştigal | eden Kolektif şirketi tarafından vuku ba- lan konkordato mühleti talebi İstan bul İcra Reisliği tarafından kabul edilmiş olmakla icra ve iflâs kanunu nun 283 üncü maddesi mucibince a- lacaklıların 3 Temmuz 1931 tari- binden itibaren 22 Temmuz 1931 tarihine kadar vesikalarile birlikte Galata'da Nordstern Hanmda 3-4 numaralı daireye her gün saat on üç on dört arasında müracaat ede- rek alacaklarını bildirmeleri ve bu müddet içinde alacaklarını bildirme- yenlerin konkordato müzakeresin- den hariç bırakılacakları ve 24 Tem- muz 1931 tarihinden 2 Ağustos 1931 tarihine kadar ayni saatlerde olan zevatın 5 Ağustos 1931 tari- hinde saat on üçte keza yakardı Ye. ye- zel mahalde konkordato müzakere için vaki olacak ei lar toplanmasına gelmeleri ilân olu- vur. Komiser Kemal İstanbul 4 üncü İcra Memurlu- undan : Mordahay Aguvat efendinin, Pa- nayot efendi Acem oğlunda alacağı temini zrmamda bulunan borçlunun İstanbul'da Balıkpazarı civarında fırın sokağında 7 No. lu mağazada mahcuz bulunan: 13 çu- val patatesten kâfi miktarı açık art. tırma ile paraya çevrileceğin. 4 TEMMUZ 1931 tarihine müsadil LİMTED ŞİRKETİ 20960 Posta kutusu Ist. 753 Cumartesi müşterilerin saat ondan on ikiye kadar merkür ma- ğarada memuruna müracaat etme- leri ilân olunur. Dişlerinde bile yırtıcı bi şi sırtlanın vahşeti şehveti par- İsyordu.. Kafasının içi kuvvetli ve müessir bir frenk terbiyesi ve a ei emel güzel 'avrusu ve vetli kazikierik narı beyza ha linde bir ateş parçası gibi aka- cak ve temas ettiği yerleri ya- kacaktı. Omuzlarından ara sıra ka- yan ipek kabı ihmalkâr bir ta- yurla alırken vücudüne öyle gergin ve elestiki hareketler ve riyordu ki kızıl bir alev dimi gibi kıvrılan bükülen bu sıcak vücudün bir erkeği çıldırtan hatları bütün vüzuhu ile gözle- ri ısırıyordu. Arabesk yemek salonuna geç tiler, Yüzbaşı Celâl sohbet mevzu unu vukuata temas ettirdi. Harp hakkında Şeyh Sadunun fikirlerini anlamak istiyordu. Fakat bütün gayretine rağ- men harp havadisini onun BE halinde münakaşa Siva Tür. kiyenin de bu ateşe girdiğini söylemiyordu. İki üç saat evvel hicin sü rilerle'kendisine tabi en büyük aşiret reisini vaziyetten haber- dar edeh Şeyh Sadun hiç bir şeyden haberi yokmuş gibi hâ- lâ bir hafta evvelki haberler- | den bahsediyordu. Yüzbaşı Celâl cebinde müt- hiş bir ittiham vesika: mektubu çıkarıp şeyhin a bir Şayir höreketile valine getirerek dedi ki: — Furat sahillerindeki bazı aşiretler hakkında bu günlerde raj lar. alıyorum. Bu gelirken büyük Keme imdi birinden müstacel bir rapor geldi. Elbu kemal aşireti efradının beş ki- şilik bir yolcu kafilesini vur- dukları haber veriliyor... Tahki kat yapılması i için emir ver- mış bir et parçası hali Garip bir bakışla gözlerini genç erkânı harbe dikti: — Beş kişilik yolcu kafilesi mi? dedi. Sesi titriyordu. — Zannederim.. Seyyar kuv- vetlerimiz sahra telefonu ile haber vermişler, Yüzbaşı Celâl ehemmiyetsiz bir havadis gibi hem yemek yi yor, hem de anlatıyordu. İlâve etti: — Çoktandır vukuat olmu- yordu. Biraz şiddetli tedbir al- mak lâzım. Şeyh Sadun daha fazla bir şey söylemedi. Fakat yemeğin nihayetine kadar düşündü. Yüzbaşı Celâl bu akşam (Ay nilkum) a gelecek postayı me- rak ediyordu. Tedmürde gece- lemek muvafık değildi. Gece aydınlıktı, Avdet daha kolay o lacaktı, Yemeğin sonuna doğru şeyh Sadun sordu: — Halepte ne var ne yok a- — Aylar var, gitmedim. Siz (Şam) a gitmiyor musunuz? Şeyh Sadunun suali kuman- danı açmak, söyletmek içindi. Fakat genç erkânı harbin ona (Şam) dan havâdis soruşu iki sinin de biril maksat- larmı anladıkalrını meydana çı karmış oldu. Şeyh Sadun kaçamaklı ce vapverdi: — (Şam) da Zehranın mek- tep arkadaşları vardır. Fakat im epey zamandır o da bir haber almıyor. Genç kız bu mükülemeyi dik katle dinliyordu. Kendisinden ve yüzbaşı Celâle ba < iğ dedi. Artık çöl da- hü ey gidiyor. (Şam) 1 öz Genç erkânı harbin iri yeşil gözleri bir müddet ona çevril- miş kaldı ve muhteris arap kı- 7: bu keskin ve yeşil bakışları çölde bulunmuş bir avuç su gi ateşli ruhuna akıttı is seyretmeğe davet — ediyordu. ai Celâl: dedi, emmeli teşekkür ederiz. Fakat bu gece karargâ- ha dönmek mecburiyeti var. Genç erkânı harbin tam bir asker kat'iyyetile yaptığı bu iti raz Şeyhten ziyade kızını müte © €ssir etti . Şeyh, kumandanın sözünden sonra ısrarın lüzumsuz ve m&- nâsız olduğunu biliyordu. Fa- kat genç kız bir daha tica etti: — Kalsaydınız, bu gece siz8 piyano çalacaktım. Ve ilâve etti: — Hem alaturka notalar g& tirttim, Onla: Yüzbaşı Celâl başını salladı? teşekki kat gitmemiz lâzım. Bu lütfer nuzdan ümit ederim ki yakında istifade ederim. tü, ederim, fs* © Genç kız boynunu bükmüş” > & &|