20 Haziran 1931 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 3

20 Haziran 1931 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ekonomi İ) &i henüz malüm olmadığı ve bir afyon mürekkebatı fabrika- #inin kapanmış olması afyon fi- atlarının seri tenezzülüne s€- olmuştur. Geçen sene 25 — 27 lira ara #ında talep bulabilen afyon! Yımız bugün azami LI, (ekseri- Yetle 8 — 9) liradan muamele görmektedir. Tutulan bir istatistiğe naza- Tan, geçen istihsal senesinde memleketimizde 480 ton afyon istihsal ve bunun mühim bir kısmı ihraç edilmiştir Afyon ticaretinde en mühim | rakibimiz olan Yoguslâvya 150 ton afyon istihsal ve 70 tonunu ihraç etmiştir. Yunanlılarla ticaret ii e —— — — ledilecek duğunu nasıl da Kadıncağız pek telâşle görü- nüyordu, Mahkeme una girerken bir kaç defa sendele- | di. Mübaşir kolundan tutup ©- turacağı yeri göstermese orta- da dolaşıp duracaktı. Reis: — Anlat bakalım, nedir da- van? Dediği zaman yüzünü buruş turdu; —Benim davam, mahşere sü #cek davalardan. Şahit yok, İspatı yok.. Ne diyeyim, burun larından fitil fitil gelsin işallah. Bunca senedir, Y' im iç- Medim, elime geçeni bir kena- ta koydum. Dipli bucaklı kadı Mımdır., Öyle har vurup har- Man savurmam., 300 lira kadar #İ Param olunca, eh, dedim, di Ya ölüm dirim dünyası, Yoruz ölürsem altüst param 0- İlt hani ya.. Allahtan başka da imseciğim yok reis beyefendi. — Gmdün mü paraları, ne Yaptın? — Hayır efendim, gömme Kavanoza — sakladımdı. en ee ben esde yokken kava aç, içindeki kutuyu çr kar, âdeta ağlayacak gibi idi.) Ah efendim, kalı terif gibi hepsini birer birer pa lara sarmıştım. Nasılda haber aldılar bende para oldu- u? — Kaç altın vardı. - — On beş tane kırmızı al tin.. Sonra da 160 kâğıt. Hep Sini. yel üfürdü, su götürdü, Ağ &y gözlerim.ağla, ne gelen ne giden. — Peki paranı çalan bunlar Mı? — A. Neme lâzım, iki elim Yanıma gelecek. Kimsenin gü- Mâhına giremem. Mahkeme maznun kadınla- #m berâatine karar verdi. Hanım nine bu neticeyi za- Sen bekliyormuş; Kararın okun ası bitmeden dışarı fırladı. aha demiyordu. Makbuzlarda tahrifat «Moiz ve İzidor isimlerinde 2 kisi hakkında 6 ıncı müstantik- üç ehikikata başlamıştır. Bu Mile zahire borsasında sah- irlık yapmakla maznundur- İlk sağlık bizim için.. Can taşı- ; “Ah altmcıklarım,, diyor da bir | Afyon fiatlerinde te- nezzül berdevam! Geçen sene 27 liraya talep varken bugün 11 liraya talip yok ! Cenevre'de toplanan afyon | teğrinievvel 1930 da aktolunan nferansının ne netice verece | ticaret muahedesi tarafeyn ara sında henüz testi * edilmediğin- den modüs viveni kadar temdit edilmiştir. Romanyadan geçecek Rus malları Gelen malümata nazaran Ro manya hükümeti bir kararna- me ile Rusyadan gelen malla- rın Romanya ( hududundan transit olarak geçmesine müsa ade etmiştir. Avusturya ve Macaris- tanda kuraklık Gelen malümata nazaran A- vusturya ve Mi standa hü- dukça mühim bir kuraklık hü- küm sürmektedir. Avusturya ve Macar hükümetleri kuraklır ğı giderecek tedabir ittihazma Yunanistanla o aramızda 3 | çalışmaktadırlar. Ancak mahşerde hal- bir dava! Kavanozun içinde para saklı ol- haber almışlar? nın makbuzlarını tahrif etmek suretile yapılmış bu suretle borsa idaresi zarara uğratılmış tir. Tahkikata çok ehemmiyet verilmektedir. o Müstantiklik tahkikatın: ikmal ettikten son- ra Moiz ve İzidor ceza mahke- mesine verileceklerdir. Luiza'nın katili İki sene evvel Şişhane yoku- şunda Luiza isminde bir Müse vi kızını öldüren Paşa zade Os- man Ratip Bey o zaman ağır cezada muhakeme edilmiş, fa- kat akli müvazenesi bozuk oldu ğu için cezadan kurtulmuştur. Osman Ratip B. beraet kararı almakla beraber serbest bıra- kılmamış ve timarhanenin katil ler koğuşuna konulmuştu. Aradan bu kadar zaman geç tikten sonra katil artık iyi oldu ğunu, serbest bırakılması lâ- zım geldiğini iddia etmeğe baş lamıştır. Bu adam bu kadarla da kalmamış bimarhanede ken disine ve diğer hastalara iyi ba kılmadığına dair Baş Vekâlet- le, Sıhhiye Vekâletine de birer istida göndermiştir. Evrak takip edenler Adliye müfettişleri adliyede evrak muakkipliği yapan eşhas hakkında tahkikata başlamış- tir. Şimdiye kadar müfettişler evrak muakkipliği yapanlardan 3 kişiyi isticvap etmişlerdir. Bu tahkikatın ikinci ceza kâtiple- rinden Salih ve Turhan Efendi. ler hakkındaki tahkikatla slâ- kadar olduğu zannedilmekte- dir. İkinci müstantiklik Salih ve Turhan Efendiler hakkındaki tahkikatını ikmal etmek üzere dir. Bu tahkikat bittikten sonra evrak mahkemeye verilecektir. Memurlardan bu ay ne kesilecek ? Bazı devairde, temmuz maaşlı delinin ilk taksi memurinin İ lira kesilecektir. Bundan başka, bu ay memurlardan milli tasar ruf cemiyeti Kublây âbidesi, ilâliahmer ve tayyare cemiye neleri olarak ta birer lira ke. ecektir. MİLLİYET CUMARTESİ 20 r kontrolde bir çok Belediy: Kontrol Bir çok karnesiz şoförleri meydana çıkardı Son günlerde otomobillerin şehir dahilinde 20 kilometre- den fazla gittikleri, bazı ehliyet siz kimselerin otomobil kul- landıkları anlaşılmış iki gece- dir şehirin muhtelif yerlerinde kontrollar yapılmağa başlan- mıştır. Şoförlerin saat sonra, yani sokaklar biraz ten- halaşt zaman ötomobilleri- ni çok fazla sür'atle sürdükleri için köntrollar gece on ikiden sonra yapılmaktadır. Evvelki gece Karaköy, Baya zıt, Beşiktaş ve Harbiyede ge- | ce ikiye kadar 'kalan me- murlar yirmiyi mütecaviz oto- mobil şoförünün karnesiz ve eh liyetsiz çalıştıklarını görmüşler ve bu otomobilleri yollarından alakoymuşlardır. Epey bir zamandan beri ib- mal edilmiş olan kontrola bun- dan sonra devam edilecektir. Tahrirleri bitirilen mahalleler Fatih kazası dahilinde üç tahriri musakkafat komisyonu- nun faaliyette olduklarını yaz- mıştık. Samatya nahiyesindeki komisyon kasap İlyas mahal- lesinde 381 ev ve dükkânın tah ririni ikmal ederek cetvelini Fa tih malmüdürlüğüne vermiş, ve Sancaktar Hayrettin mahallesi nin tahririne başlamıştır . Fatih merkez nahiyesi: Ko- misyonu ise Hüsam Bey me- hallesinin tahririni bir iki güne kadar ikmal ederek Settar ağa mahallesinin tahririne başlıya- caktır. nahiyesi komisyo nu ise, İbrahim Çavuş mahalle sinin tabririni ikmal etmek ü zeredir. Bu da bir iki güne ka- dar ikmal edilecek, sur haricin de Merkez Efendi mıntakasın- da İlyas ağa ve Takkeciler ma- hallesinin tahririne başlıyacak- lardır, Hilâliahmerin verem hastahanesi Hilliahmeş, mutavassıt taba- kaya mahsus olarak açmak is- tediği verem hestehanesi için henüz bir yer intihap edeme- miştir. Hilâliahmer bunun için 30 bin lira almıştır. Hastane için yer kararlaştırıldıktan son ra derhal faaliyete geçilerek hasta kabulüne başlanacaktır. Devredileri evrak at maaşları muhase- muamelâtını mal. müdürlerine devretmek üzere bir hey'etin çalıştığını yazmış- tık, Malmüdürleri evvelki gün mülga zat maaşları muhasebe iliğine giderek kendilerine ait defter, masa evrakları, cüzdan ile senedi resmilerini almışlar» Mekteplerin ihtiyaçları İdarei Hususiye tarafından idare edilen mekteplerin ihti- yaçları tespit edilmiştir. Umu- mi vilâyet meclisi daimi encü- meni bu sene için 1200 sıra,200 yemek masası, 8000 çeki odun ve 180 ton kok kömürü için mü nakasa açacaktır . Bir istifa Akaratı vakfiye müdürü i- ken son teşkilâtta İstanbul Ev- edilen Fahri Bey tir. Fabri Beyin istifasının sebe. bi İstanbul Evkaf müdürünün emri altmda bulunan vâridat müdürlüğüne tayin edilmiş ol- masıdır. o Akarat müdürlüğü müstakil müdürlük olduğun- dan Fabri Bey bu tayinini ma- | kam tenzili addetmiştir. İzmirdeki kitaplar İZMİR, 19 — Emvali met- rukedeki kitapların o maarife devri hakkında emir geldi. Te- sellüm muamelesi başladı. Vilâyette Teftiş Bir çok müesse- seler eksik pul kullanıyorlarmış Bu hafta içinde defterdarlık pul tetkik memurları muhtelif müesseseleri teftiş etmişlerdir. Neticede bir çok müesseselerin damga kanununa muhalif hare kette bulundukları görülmüş- tür, Bu müesseseler arasında bari kalar ve maruf mali müessese- ler vardır. Bunlardan Alpullu şöker fab rikasından 8 bin liralık pul ce- zası alı ktar. Cemiyetler Mütekaitler hey'et göndermiyorlar Mütekaidin cemiyetinin her | mütekaidin yeni tekaüt kanu- | nundan müsavi surette istifade sini temin için Ankaraya bir he yet göndereceği yazılmıştı. Şimdilik bu teşebbüslerden vaz geçilmiştir. Memurin kad- rolarında tenkihat mevzuu bah solurken Ankaraya heyet gön- | derilmeşi münasip görülmemiş | tir, İdam mahkümu Affı umumüden isti- fade edecek mi? Vizmirde dokuz sne saklan- diktan sonra yakalanan idam mahkümu Sabrinin affı umumi den istifade etmesi ihtimalleri mevzuubahs olmaktadır. Lozan muahedesi - aktedilir- ken tarafımızdan bir de affı umumi beyannamesi ihizalan- ve beşinci maddelerinde 22 rinievvel 922 tarihinden evvel Türkiyede mahküm © edilmiş kimselerin affı umumiden isti- fade edecekleri bu hu: rilmiş olan hükümlerin iptali lâzım geldiği yazılmaktadır. Sabrinin bu affi umumiden istifade edeceğini söyleyenler vardır. ep İzmir valisi aleyhinde bir dava İZMİR, 19 — Müheyyiç neş riyat davasından beraet eden Yeni asır gazetesi mes'ul mü- dürü Abdürrahman Şeref Bey kendisini mahkemeye verdiği için Vali Kâzım Paşa aleyhine bir dava açmıştır. Abdürrah- man Şeref Bey 50,000 nevi zarar istemektedir . Gazi Hz.ninjİzmirde dikilecek heykeli İZMİR, 18 — Sinyor Kano- nika tarafından Roma'da yapı- lan Gazi Hz. nin burada rekze dilecek heykelini tetkike 'me- mur olan heyet Cumartesi gü- nü Roma'ya haraket edecek- tir. Kavın, karpız bolluğu AKHİSAR, 18 — Bu sene Kırkağaç ve Süleymanlı taraf- larnıda karpuz ve kavun çok mebzuldür. Bu mevkiin tatlı ka vunlarının İstanbul'a gönderil- mesi için şimdiden” tedabir al- mışlardır. Yerli karpuz iki gün evvel çıkmıştır - Beynelmilel istatistik enstitüsünün talebi ANKARA, 19 — Beynelmi- lel istatistik enstitüsü bugün devletlerin istatistik teşkilâtı hakkında neşredeceği esere der cedilmek için * memleketimiz- den mevcut istatistik teşkilâtı ve neşriyatı hakkında malü- mat istemiştir . Trahomla mücadele ANKARA 19 (A.A.) — Urfa vi- lâyeti dahilinde Trahom hastalığının mevcudiyeti nazarı itibara almarak Fransada göz hastalıkları tahsil et miş ve dört ay evveli avdet etmiş 0- lan bir doktorumuz Urfaya tayin e- a mü HAZİRAN 1931 istanbul cuma günleri nasıl eğleniyor? Boğaz'ın mevsimi gelmedi mi? Canım yaz!—Altınkum bu sene pek tenha—Şirketii” Hayriye bilet fiatlerini indirmeli —Denizde martılar, , * lavada kargalar —İşte Altınku «ii Plâjlarda geçen sene daha kalabalık vardı Bir tabak dondurma ve bir serin ağaç altı! Yaz günleri bundan fazlasını aramağa lü- zum yok ki.. Yaşasın yaz.. Ne battaniyesi var, ne gocuğu, ne paltosu var, ne boyun sargısı. Şimdiden bütün ağırlıkları- mızı attık, Ceketi kolunda, şap kası apışı arasında şıpıdık ter- liğe benziyen lâstik ayakkapla- rile, seker gibi dolaşanlara dik- kat etmiyor musunuz? Bu va- ziyette bile yine şakaklarından zırıl zırıl ter boşanıyor. Çene hizasında toplanıp damla dam- la süzülen bu tuzlu şey, bize ek seriya pahalıya mal oluyor! Bazan öyle hararet basıyor ki, öyle bi sı ile söndürmek imkân haricin de!.. Artık, gelsin bardak bar- dak gazozlar, gelsin limonata- lı şelsin demir hindiler. * E? Her zaman kömürcüle- rin mi yüzü gülecek? Sucular, şerbetçiler, limonatacılar, Al- lahın kulu değil mi? rw Karpuz kabuğu denize düş- meden denize girilmezmiş!.. Kim demiş onu?.. Karpuz kabu ğu, baro metre değil ya.. Hem efendim, Fatin Bey bile, i bitlik olduğunu bağıra bağıra ilâm etti. İzmirde sıcaklardan adam ölürken, Karsta buram buram kar yağıyormuş.. Bizde bir kaç gündür handise istakoz gibi haşlanacağız. Aman, serince bir yer?.. Di- yen kendini Boğaziçi vapuruna dar atmalı! Şöyle Bebeği, Ru- meli Hisarmı, İstinye koyunu geçip te dereye vardınız mı, serinliğin istediğinizden alâsına kavuşursunuz.. Oooh! Pk Dün bir arkadaş anlatıyor- du: — İstanbul cihetinde bir si nema vardır, Yaz geldi mi; bü- tün sinemalar gibi derin bir re- bavete düşer. Kapısının.üstün- deki ilânların haftalarca kaldı- ğı çoktur. Bir aydan beri Be- yoğlunda seyrede ede bıktığı- mız bir film gösteriyor: -—— Cennet budur! Nasılsa yanılıp girdim. Fa- kat çok gi len girdiğime de pişman oldum. Vökta, vantilâ- törler gürül gürül işliyor am- | ma hava yerine sersemlik veri- yor insaha.. Bir aralık, salonda o kadar bunaltıcı bir sıcak hü- kül sürmeğe başladı ki, hani “Yangın var!,, diye bağırmak işten değildi. Yanımda bir genç çocuk oturuyordu. Filmin ismi ni benden sordu. Dedim — Cennet budur, amma, inanma,. Bana sorarsan cehennem budur! 1” Altınkum, Altınkum! İlk| açıldığı sene, koşan koşana Lekesiz bir deniz.. Temiz Bo- , Küçük, fakat; şirin Jonra ismi de ne ka- — Altınlaum!,. , Gitgide bu rağbet, bilmem neden azaldı. Daha doğrusu bi dilerek vazifesine başlamıştır. linmiyecek bir şeyde değil: çilek dondurma | diniz mi, havalarda bir gayri ta | diyorlar | 'karnesiz şoförler yakalandi Şirketi Hayriye idaresi, Yalo- vaya otuz kuruşa gidildiği bir devirde hâlâ bilet fiatlarmı in- dirmedi de'ondan! Altınkum. şöyle beş altı kişilik bir âile: gidip gelmesi, en aşağı on on beş liranın içinde!, Ne ise uzatmıyalım.. Biz git | tik.. Fakat, zavallı Altınkum... Bu sene okadar tenha ki.. Mini bulur bulmaz Onl rum ki, hep Boğaziçinin yakın köylerinden gelenler. Hele yukarıdaki gazino, pek İ biçare bir halde!.. Dağ tepesin de sıra sıra gelinciklere benzi- yen o güzelim şemsiyeleri, san dım ki ellerini açmış, kazanç du ası ediyorlar! . Fakat ne dersiniz, havanın en temizi, denizin en şeffafı, hilin en güzeli burada... Nasıl anlatayım, vahşibir güzellik ki, mamurelerde bile eşine rast gelinmez . Halbuki bütün bu insanı çe- ken şeyler, Altınkumda tenhali Eroinle Hayattan bıkan Dün sabah saat 6 da Taksim de su hazinesi arkasındaki boş- lukta oturan serseri takımın- dan Aziz ismindeki şahıs eroin içmek suretile intihara teşeb- büs etmiş ve Beyoğlu zükür hastahanesine kaldırılmışsa da, orada ölmüştür . Maşallah kontrol memuruna! Bayazıtta Cümhuriyet cadde sinden geçmekte olan belediye izlik kontrol memurların- Efendi sarhoşluk sa ya beş el silâh attı ğından yakalanmıştır . Esrar Üsküdarda Balaban Çavuş mahallesinde topal Nazminin odasında esrar bülunduğu ha- ber alınmış zabıtaca yapılan ta harriyat neticesinde 7,5 dirhem esrar ile tartmağa mahsus te- razi ve bir karadağ tabancası İ beş adet fişenk ve aşçı Osma- İnn dükkânında 212,5 dirhem esrar çıkmış ve müsadere edil İ miştir. | , Kavga Beyoğlunda Aynalı Çeşmede gizlice Evliya sokağında 20 nu maralı evde oturan Ahmet Sa- dullah Efendiyi İbrahim Meh- met ve arkadaşı Hikmet bir mun acıklı manzarası? i mikdarda Eroin aldı ve öldü ali ğın doğurduğu acıklı bir sükü- tun içinde boğularak, cıvıltık | sesler bekliyen kulaklarda boş akisler bırakıyor. Bazan tepe- den haykırarak geçen bir karga | sürüsü bu sükütu gagalıyor. Buranın yaz kış, bedava müş terileri olduklarını herkese ilân eder gibi denizin üstünde çırpı nan martılar gözlere ne güzel bir levha çiziyorlar. Maamafih pek bedbin olmı- yalım. Daha Boğaz safası için mevsim erken sayılır. Durun bakalım; önümüzde iki büyük yaz ayıdaha var, Temmuz ve Ağustos! Kim bilir, bu çıplak tepelerin renk renk kadın mantoları giye AMEL RR lemek, ve martıların çırpındığı yerde balık etinde tazelerin oy naştığını görmek!., Altınkum- da geçirilecek bir günün ancak o zaman bin altın değeceğini anlıyorum! M.S. intihar bir serseri fazla kavga neticesinde dövmüşler- * $ dir Cerh Beşiktaşta mahkeme soka- ğında arabacı Veli Yeni çarşı- dan geçerken Gül baba sokağın da oturan bakkal Niko ile kav ga etmiş ve Nikoyu hafifçe elin den yaraladığından tahkikata başlanmıştır. #l Sahte komiserler y Galata polis merkezi Bahri | | ve Şevket isimlerinde iki kişiyi * tevkif etmiştir. Bahri ve Şev- ket kendilerine taharri komise * ri süsü vererek muhtelif semt- lerde bir çok kahvelere gidip gelerek kahvehanede gerekse eşhas üzerinde araştırma yapa caklarını söylemekte ve bu su- retle ötekini berikini tehdit e- dip para dolandırmaktadırlar, Vuku bulan şikâyetler üze- rine Galata polis merkezi tah- kikata başlamış ve nihayet Bah * ri ve Şevket'i yakalamıştır.Tah £ kikat neticesinde bunnların cü- rümlerile tespit edilmiş ve ikisi de evraklarile birlikte adliyeye verilmişlerdir. İstintak hâkimi tahkikata başlamıştır. Mısırlı tayyareci Misırli tayyareci Kemal Ul vi Bey ancâk bügün şehrimiz- den hareket edecektir... Bu te- ahhura sebep tayyaresmide ta- mirden sonra görülen ufak bir ârızadır,

Bu sayıdan diğer sayfalar: