21 Mayıs 1931 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5

Bazı camlı kapılara da perde koymak lâzımdır. Düz zemin ü Zerine ortası taftadan işlenmiş renkli perdeler zarif bir efe bi- , Sütlikörü. dilim doğranmış yarım limo- Bir litre süt, yarım İlitre ha- u., Hepsini bir sürahide karış- is ispirto, 800 gram şeker, bİr | tırınız. Ağzımı sıkıca kapayı- rakır. mesini teshil etmek lâzımdır. nız. Ön gün sık'sık çalkalamak suretile kendi haline bırakınız. Ondan sonra rengini açm. l için mükemmel, tâmı hoş bir likör olur. Çocukların uykusu Çocukların uzun müddet uy- kusunu bozmamak lâzımdır. İlk mekteplerde tetkikat yapan bir isveç komisyonunun aldığı lere göre, vasati uykusu- Norma Şirer Pa- rise gidiyor A Tupaya geldiğini yazdığımız maruf Amerikan yıldızlarından Norma Şi- "sr bu hafta içinde Berlinden Pari *€ gidecektir. Norma Şirer Berlin daki stüdyoları gezmiş ve Alman si- Meoma tekniğini tetkik etmiştir Norma Sirer Şarlonun yeni filmleri o Claraya gelen d Şarlo Avrupa hatinden mektuplar Amerikan yıldızlarının dün, | sonra yeni filmleri için sükü- yanın dört köşesinden aldık | etle çalışmağa başlayacaktır. rı mektuplar hepsini de bir iki | Şarlonun şimdi 6 senaryo kâtip istihdam etmsğe mecbur simiştir, En ziyade mektup a- lanlar içinde rekor Clara Bov- dadır. Claraya Şarl Rijeye ve | şehir ışıklarının mebadi 8 müteveffa Valentinodan fazla | bir şey olacak ve bu filmde aY- mektup gelmektedir. Yani her | ni filmde oynanan eşhas, âma sabah postacı Klaraya vasati iki yüz elli mektup bırakmakta ir, projesi vardır. Birinci Hamlet, ikincisi“ Napolyon, üçüncüsü Şorlonun ölümü. Dördüncüsü alacaklardır. Beşincisi Şarlo ve Müstakbel harp, altıncısı Kor- | Şarla... Clüre mektüpları “atmayor-:| Kusuz Şarlo Muş. Fakat kâtiplerinin ber | #elen mektuba ce Medikleri malüm p verip ver değil. W değildir. e Yalnız tafta çiçeklerin arkasını kesmek ve bu suretle | çiçek renklerinden ziyanın geç | ) baston kesilmiş vanilya, dilim | amıyan çocuklarda hasta tan Bernard'ır nan yeni filmi da gösterilmeğ- başlanmıştır. Şarlonun bu. ilmleden ev. | beri yok. Kabve velâ hangisine başlayacağı bel | nu'ile maaşını İ mukavele yapıyor” Çocuk ve ilâç Kucaktaki çocuklara, doktor kat'i bir zaruret göstermedikçe | ilâç vermemelidir. Çocuğun ha zim enbubesi ve cümlei asabi- yesi o kadar hassastır ki, en küçük bir münebbih gayet vi him teşevvüşlere yol açabilir. Meselâ bazı kadınlar bu yi vulara midelerini temizlemek çin hintyağı içirirler. Bu suret- le yeşil ishale yol açarlar. Bu ishal, bazı mevti intaç edecek teşevvüşlere sebebiyet verir. Zaten çocuğa neden ilâç ve- rilir, bilmeyiz! Çocuğun keyif- sizliğini düzeltmek na dikkat etmek kâfidir. Çocuk hastalıklarının tedavi sinde en başta gelen şey rejim- dir ve çocuk hıfzissıhhasma ri- ayet etmektir. Çocuğa hiç ilâç vermemeli demiyoruz. Bunun için, doktor ların kat'i zaruret göstermesi lâzımdır, diyoruz. Meselâ difte ri, menenjit gibi hastalıklarda her şeyi doktorların müdahale. sine bırakmak icap eder. ladır, 4 yaşında çocuk on iki, 7 yaşımda çocuk on bir, 9 yaşında çocuk on, 12 — 14 yaşında ço- cuk, dokuz, on saat uyumalıdır. Anemi, kansızlık, zâf gayrikâfi veya gayri muntazam uykudan ileri gelmektedir. Maurice Chevalie'nin yini filmi Maurice Chevalier'in Tris- içük Kahve, ismindeki vrupa ve Amerika Bu filmde ve sahibi, Maurice'in a- 5 ei mirasa konduğunu ha- ber alıyor. Maurice'in daha ha sahibi garso- arttırarak bir Tabii gor- "| dır. Bunun için net olmak şar- e ——m asama serinden alr- ; Maurice garson- | luk yapıyor, Mütevazi bir kah- e garsonu! Kahve sahibinin | kızı Yyonne garsonu başlıyor. Fakat aşkını izhar €- | | kız ve sarhoş zengin birer rol | demiyor. imeğe | .. En iyi yelpazeler en ba- t olanlardır. İşte size her ke- ye bildiği, fakat her kesin ne ir yelpaze., Bir tabaka kalınca kâğrt alı- nız. Bilhi duvar 'kâğıtlı en makbulleridir. Bu kâğıttan 50X25 ebadında bir müstatil kesiniz ve bunu armonika terti- bi bi Kıvrımlar takri- ben bir santim vs muütazam ol malı. Böylece büktükten sonra bir iplikle bağlayınız. Sıkmağa lüzum yoktur. Ayrıca elli santimetre uzun- luğunda iki yatsı tahta alınız ve bükülmüş kâğıdın bir tarafı- ni zamklayınız. Zamklı tarafın yarısını bu tahtanın birine, di- ğer yarısını da ötekine yapıştı- roNZ. Bu suretle istenildiği zaman açılıp kapanan bir yelpaze eldâ etmiş olursunuz, Kellesi koltukta ! Her san'atin olduğu gibi fo- tografçılığın da kendine mah- sus hileleri vardır. Bazan bu ba sit bilelerden çok eğlenceli neticeler çıkar. Meselâ içiniz- den biriniz sizden Fotografınızı istiyen arkadaşımızdan kendi resminizi yukarıki şekil. de göndersenii urkadaşınız Şa. şırmaz mı? Hem şaşırır, hem güler, halbuki bu şekilde fotog raf çekmek gayet kolaydır. Yal nız iki cam feda etmek lâzim- tile e endi resminizi çe- kersiniz, Yalnız resminizi çe- kerken koltuğunuzun altında bir şey tutuyormuş gibi vazi- yet alınız ve koltuğunuzun al- tında başınız kadar bir boşluk bırakınız. Sonra bu resini ağrandisman yapınız. Bu ağrandismanda kendi başınızı güzelce kesip çı. karınız ve koltuğunuzun altına yapıştırınız. Şimdi başınızın böş kalan ye rini karakalemle rstüş yaparak kapatmanız lâzımdır ki, bu da güç bir şey değildir. Ondan sonra bu ağrandismanı tekrar fotoyrafınızla küçük cama çe- kiniz. Bu suretle kelleniz kol- | tuğunuzun altında re: izi karmış olursunuz » i | Şimdi yazın sıcak zaman | Reesi İ ie Memduha hanımın evleneceklerini birine | Küçük fark Şalom efendi alı seneden beri ev lidir. Fakat bir türlü çocuğu olma- Yışma sıkılıyor. Bir sabah karısı mü ide verdi; — Şalom, dedi, ben gebeyim... Şalom sevincinden doğru haha ma koştu: . — Aman söyle haham efendi, de di, kızmı olacak, erkek mi? Haham şöyle bir düşündü: — Karınm doğ 1 gocuk kil kei Meni Kadın bir erkek doğurdu. o za- inan Şalom tekrar gidip haham bul haz — Sen kız dedin ama, erkek ğdu, | Haham sakalını şöyle srvazla ladıktan sonra cevap verdi: — Ben doğacak çocuğa baktım, baktım, ne gördümse söyledim. Ama gözlerim artık iyi görmiyor. Ne yar | payım, küçük bir farkı seçememitim Hep o kadınlar Arif beyle karısı troya gide- cekler. Fakat karısı bir türlü tuvale tini bitiremiyor. Arif bey nihayet ba is — Yahu, biraz çabuk olsan a. Birinci perdeyi — Canım, boyuna dır.dır. edip durmasana., Sana yarım saatten be iri beş dakikaya kadar hazır olaca- ğı söylemiyor mıyan?. Hesap Bey arkadaşı Salih Bey haber alınca ceni sıkıldı. İlciside mu yagı Recai bey ikisini de tanıyor Bir arkadaşı canının niye sıkıldı | İ ğunu sordu: — Aynı meslekten bir çift anla İ şamaz diye mi korkuyorsun? — Yok be birader! Ben haftada N nı yemek yerdim. Şimdi evleniyorlar. Bizim yemeğin biri güme gidiyor. bana verecek misini cek misiniz Büyük çocuklar için açtığımız bu sütünl, da, onlara meşhur adamların hayat- larını da tanıtacağız. Bugün meş- bur İtalyan fizik üstadı Galvaniden bahsedelim. Galvani 1371 de Bulonya'da doğ Gayet iyi bir tahsil görmüş son memnun! Lâkin mirasa | konduktan sonra, mukaveleyi | bozmuyor. Gene kahve garso- * nu kalıyor, Fakat ne garson! Bir milyoner garson tasavvur ediniz. Maurice mukaveleyi bozmak için düelloya bile giri- şiyor. Yvonne haber alıp koşu- yor. Aşkını ediyor ve ba- | yılıyor. Maurice de o zâman | i kızla evleniyor ve kahveyi bıra | kıyor, Mevzu bu olmakla bera ber filmin safahatı çok eğlen. | celidir. Bittabi Mavrice'in yeni | şarkılarını da dinleyoraz, ! kapanmak ve orada okumaktı. Fa kat hocaları onu bu fikirden caydır dılar, Oda manastırda çıktı ve Tıp mektebini ikmal etti. Mektepte tuttuğu tezi kuvvetle müdafaa ettiği için, nihayet Bulon- ya darüllununu anatomi müderrisli Zine tayin edildi, Ayar zamanda hastalarınada Kimdir? - Hayatı - Keşfiya Bacaklar Cemil Bey izdivacının yıldö- nümünü tes'it için İrfan Beyi yemeğe davet etmişti. Karısı bir aralık mutbakta iken anlat ti Ben niçin evlendiğimi a- çıkça söyleyeyim. Daha bekâr- 1950 de hava zabıtai ahlâkıyesi Nizam bu ! e ken bizimkinin peşinden koşu- | GA yordum. Bir gün, bir yaz günü çok şeffaf bir ipek eteklik gi- yinmişti. Kumaş o kadar ince | © idi ki, bacakları görünüyordu. O vakit aklım başımdan gitti, Ben de kendisine talip oldum. Arkadaşı da şu cevabı verdi: — Benimkisi büsbütün tersi ne desene Ben daha bekârken şimdiki karım gayet uzun ve kalın kumaştan eteklik giyer- di. Bir türlü bacaklarını göre- mezdim. Nihayet dayanama: ya kkarar verdim. Kendisine te lip oldum. adamlar: Galvani bakardı. Şöhreti arttı. İyilikten hoş landığı için fakirler kendisini çok severlerdi. Lâkin çok sevdiği karısının sıh- hati bozulmuştu. Bir gün hasta karı sma bir çorbası hazırlayor du. Masanın üzerinde hareket halin de bulunan bir elektirik makinesi ne elinde tuttuğu kurbağa tesadü- fen dokundu ve kurbağanın ayağı kin siyasi karışıklıklar. çıktı, yen hükümet tabaasından sada kat yemini istedi. Galvani yemin e! medi. Çünkü yemini kanatları hil; fında bulunuyordu. Kendi kanaati rı hilifinda hareket etmektense, Bi lonya akademisindeki mevkiini ed: etti, Kardeşinin yanma çekildi, kan, sı ölmüştü, oda derin bir hüzün v derhal oynadı, Galvan: busurctle | kedere düşmüştü, artık çalışmağad: kurbağada seyyalci elektirikiye mev cut olduğunu gördü. Tecrübeyi bir | çok kerreler tekrar etti.Fakat bu tec rübenin hakiki ehemmiyetini daha o zaman kavrayamamıştı. Galvani meseisi şöhretini büsbü tün artırmıştı. Nihayet Bulonya İ akademisine aza intihap edildi. 13. | mi birazda ona medyumuz. hevesi kalmamıştı ve 1783 senesi ki Bünmevvelinin dördünde vefat etti. Galvani keşfiyatı vakıa tataman dı, Volta ve Amper bunu tashih wv. öslâh ettiler. Fakat o yol açmış ol du. Bu günkü elektirik ve tatbilca;