e a Ba gi © Ve bütün bu vazifeleri yaptık- Lİ LTİ TİE) 777 IŞ) Yazan; M, Yavuz E Kiio huzurdan çıktı “ Eleninin fikirlerini anlıyacak ve firarını teshil edecekti Klio gözlerini yere indirdi: | — Eleninin Kostantinin ken © disine hediye ettiği esrarengiz * bir yüzük vardır. yüzüğün © işinde çok müessir bir zehir bu- İunduğunu evvelce işitmiştim.. — O yüzüğü çalamaz mr. sın? — Bu işi daha kolaylıkla ya pabileceğimi zannediyorum Pa * dişahım! Ö © — Eleni bir şey hissederse, bu işte senin de parmağım ol. duğuna hükmederim.. O vakit » hayatın tehlikeye düşer, anla- dın mı? ... Klio, Fatihin huzurundan çıktığı zaman ne yapacağını bil miyordu. Prenses Eleniyi tarassut et- mek... Fikirlerini Parmağındaki yüzüğü çalmak. tan sonra, Eleninin firarını tes hil etmek!... Ş © Bütün bu entrikaları Klio çe © virecek ve Sultan Mehmede karşı sadakat ve merbutiyetini göstermiş olacaktı. Klio, Padişahın Eleni hak- kındaki mülâhaza ve istihbara tını işidince şaşırmıştı; Eleni, Padişah hakkında giz li tertibat alacak ve el altından Venediklilerle muhabere ede- © cek kadar cür'etkâr bir kız mıy Xd? Klio, Eleninin çocukluğunu ve saraydaki gençlik hayatını her kesten iyi biliyordu. Eleni çıldırmış mıydı? Venediklilerle muhabere et- mekten ne çıkacaktı? Venediklilerin İstanbul elçi- si Sinyor Kontarino bile Sul- tan Mehmedi rencide etmek. ten korkan ve Venediğe iade edilmemesi saray kapısını eh bir adam değil miy- i? Prenses Eleni, Sinyor Kon- tarino ile gizlice anlaşmışsa, bu anlaşmanın mânası ve hede fi ne olabilirdi? Bizans, Türkler tarafından zaptedildikten sonra, böyle mâ nasız muhaberat ne hırıstiyan- lar, ne de bizzat Prenses Eleni için maddi mânevi hiç bir faide temin edemezdi. Eleninin Venediklilere Türk ler aleyhinde ihbaratta bulun- ması, Klionun havsalasına sığ- mayan hâdiselerden biri idi. Altı ayirk işgal devresi, ma- ziyi altı asır geride bırakmış de neosk kadar mühim vakayi ile © doluydu. Maamafih, dalet tamamile takarrür etmiş ti. İstanbul halkı öraniyetle şe- © hir etrafına yayılabiliyor, çarşı Bar işile, gücile meşgul olu. ye esasları üzerinde yü- rüyen yeni bir devir, yeni bir ta sersem, görgüsüz ve budala bir | kadın değildi. Klio, Fatihin yanından çıkar çakmsaz, ilk işi Eleninin odasına ; gitmek olmuştu. Klio, kapıyı açtığı zaman Prenses Eleni, yatağının kena rına oturmuş, ufak bir kâğıt parçası üzerine bir şeyler yazı- yordu Güzel Prenses, Klioyu gö- Tünce, elindeki kâğıt parçasını yastığının altına sokarak aya- ğa kalktı: — Üç günden beri yüzünü görmüyordum, Klio! Niçin be- nim odama sık sık gelmiyor- sun? — Ben mi... Ah, sorma Prenses! Benim derdim, hiç bi rinizin derdine benzemiyor... © Ben hepinizden çok daha fazla esirim... — Bu esaret ne vakte kadar devam sdecsk, Klio? Sen Padi- < şaha sik sık görüsüyorsun! Bi | a zim hakkımızda ne düşünüyor lar? Sen bunu öğrenmişsindir? Klio, omuzlarını silkerek, müteessirane bir tavurla Eleni- nin yanma oturdu: — Hiç bir şeyden haberim yok, azizem! Padişah, bizim hakkımızda ne düşündüğünü söyler mi? — Ben zannediyorum ki Pa dişah bizden bıktıktan sonra hepimizi birer - birer öldürle- cek! — Çok fena bir tahmin... —Niçin?... Sen, bizim için böyle bir akıbet tasavvur et- mez misi — Hayır... — O halde işin yolunda... ikis çok fena vaziyette yim... Çünkü, Sultan M din 'bana karşı gösterdiği ilti- fat, Türk cariyeleri arasında müthiş bir kıskançlık ve dedi- kodu tevlit etti... — Seni de mi çekemiyorlar — Şüphesiz.. Hem de lüzu- mundan çok fazla... — O halde sen bize nisbetle bahtiyarsın! — Dertlerim çok... Bir keli- me ile, bir ande ifade edileme- yecek ıztıraplarım, endişele- rim var! — Hiç olmazsa seviliyorsun! Hem de Fatih gibi bir hüküm- dar tarafından... Klio ağlar gibi göründü: — İstersen yerlerimizi değiş tirebiliriz! Gülüştüler.. Prenses Eleni yatağına u- zandı: Bizim yerlerimizi değiştir. memizin ne kıymeti olabilir?! Padişahın kalbindeki sevgiyi değiştirmek mümkün müdür?.. Sen bir hükümdar kalbinde ya- şa, Klio! Ben iftihar ederim.. Belki bir gün sen bizi esaretten kurtarmağa sebep olursun! (Bitmedi) 20 sene dünyayı dolaşan gazeteci Dünyanın her tarafında neler gördüğünü anlatıyor Milord Raitehvetch isminde yir- mi seneden beri dünya seyahatinde Anka- bulunan bir Sarp gezetecisi yayı da ziyaret ete tikten sonra şeh rimize avdet et miştir, Milord Raiteh- veteh seyahati in- tibalarını şöyle an atiyor: — 1910 da Bel grattan başlıya- rak dünya seyaba tine çıktım. Şima- Ti, cenubi Ameri.Milord Raitehevteh kayı, Avrupanım her yerini, Afrika. yı, Asyayı dolaştım. Bu seyahatlerde N iteiği yerlerdeki milletlerin âdetlerini, ah- Mâkıyatını, içtimai tarz ve telâkkile- Istanbula ilk defn Japonyadan av- detimde, 1910 da gelmiştim. 1922 de de Afrikaya giderken uğramış tam. Fakat bu son gelişimde, o ka- dar çok şeyler görmeğe alışık bir seyyah olduğum halde, gördüğüm wiucizeye hayran oldum. Siz belki içinde bulunduğunuz içi, on sene gibi kısa bir müddet zarfmda vücu- de gelen tahavvülü farketmezsiniz. Fakat ben, harbi kaybeden, para- sız kalan sizin gibi bir milletin gös- terdiği hamleye hayran oldum. Milord Raitcheviteh şehrimizde de tetkikatta bulunduktan sonra yir- mi senedenberi devam eden seyaha- #ine devam etmek üzere Mısıra gide- cektir, Selâniğe telefon ATİNA, 20 (Hususi) — Bu ra gazeteleri İstanbul ile Selâ- nik arasında bir telefon hattı- nın açılacağını yazıyorlar. Hacı Hüseyinler yolunda da bir tren Safiy isminde 4 yaşım- da bir kızm kolunu kesmiştir. MILLIYET PERŞEMBE sapın ?1 HARİCİ HABERLER. MAYIS 1931 Lahi divanı mütaleasını bildirdi —— Cenevrede Alman - Avusturya gümrük birliği münakaşası şimdilik kesildi tifakla havale M. Hendersonun teklifi kabul edildi M. benes CENEVRE, 19 A. A. — Cemi- yeti Akvam Meclisinde Avusturya - Alman gümrük birliği meselesinin müzakeresi sırasında Çekoslovakya hariciye nazırı M. Benes bu mesele hakkında Lahey adalet divanının rey» ve mütalcasına müracaat edil mesi yolundaki kararı önceden ka- bul etmiş ve Alman noktai nazarmı hukuk usulüne tevfikan bir takma delillerle çirütmeğe çalışmıştır. M. Çekoslovakyanın mu- kaddes ndan vâzgeçmiyece ğini söylüyerik beyanatna nihayet vermiştir, Yugoslavya hariciye nazım ve murahhas heyeti reisi M. Marinko- viç'te Lahey adalet divanının müta- lsası sorulmasını kabul etmiş, fa- kat M. Kurtus'ün dün söylemiş ol. duğu nutuk halkında bir takım ih- tirazi kayitler ileri sürmüştür. He- »üz hatırlardadır ki M. Kurtius bu nutkunda Avusturya - Alman birli. ğinin siyasi safhasmın o Cemiyeti Akvam meclisine mevzuu bahis edi. lobileceği firini kabul etmemiştir. M. Kurtis, & Çekoslovakya ve Yugoslavya hariciye nazırlarının be yanatına şu suretle cevap vermiştir: “Biz, bilhassa Avusturyanın bey nelmilel tenhhütlerine riayet edildi- ği hususu Lahey adalet divanmca beyan edildikten sonra selbu ihlâl ği asla kabul edemeyiz.” M. Fon Kurtius'un bu mukabe- lesinden sonra M. Briand söz alurak bu çok çetin mesele hakkındaki mü. zakerenin sükünet ve nezaketle meş bu bir hava içinde cereyan etmiş ol- masından dolayı insmnun kaldığını söylemiştir. M. Briand — Cemiyeti Akvam mecl M. Henderson tarafından ileri sürülen teklifi itti fakla kabul etmiş olduğunu, Alman ya ile Avusturyanm aralarmda bir gümrük birliği vücude getirmeği zu etmekle Avusturyanın istiklâli leyhinde bir teşebbüs ve harekette bulunmak istemediklerini ve Avus- ve alenen beyan ettiklerini kaydet- miştir, M. Briand bir heyecan veya ka- rişıklık husulüne sebep olabilecek herhangi bir bâdisenin © Cemiyeti Akvam meclisine havalesi hususu nün sulh ve müsalemeti muhafaza fileri ile Cemiyeti Alvam misakında. tasrih edilmiş olmasının meydana çıkan müşkülâtm daha kolaylıkla ortadan kaldırılmasına imkân hâsıl ettiğini ilâve etmiştir. M, Marinkoviç biraz evvel ileri sürmüş olduğu ihtirazi kayitlerde x rar ettiğini beyan etmişti M. Fon Kurtius tekrar söz alarak tarihi mülâhazaların ehemmiyetine yeniden dikkati © celbetmiştir. M Kurtis 1840 senesinde Fransa ile BİPLOMAT ARYASI. Diplomasi ve Lisan Anadolu Ajansinm umumü müdü. rü Muvaffak Beyle tanışarun. Avru- pada tahsil yörmüş, çok çalışkan, kabiliyetli ve kıymetli bir arkadaş tır. Buluştuğumuz zaman siyasiyat- tan ve daha ziyade spordan bahse. deriz ve biribirimizi anlarız. Ajansın başmuharriri, Kemalettin Kümi Beyle çoktan tanışırız, Harici meseleleri, bazan aramızda münaka sa ederiz. Briand'dan bahseder, Av- rapa birliğini tetkik komisyonunun mesaisini takip eder. Ne zaman ken- disinden bu meseleler hakkında bir şey sorsanız, derhal makul cevaplar verir, Ve her verdiği cevabın da mâ nası sarihtir. fa tekrar etmek icap etme Ajansm İstanbul muharriri Ehsan | Bey, her zaman görüştüğümüz arka daşımızdır. Onunla da Avrupa birli. ğinden, Cemiyeti Akvam meclisinin ! içtimaından babsederiz. Velhasıl a- jansa mensup muharrir, muhabir ve mütercim arkadaşlarla bu harici me- seleleri münakaşa ederiz. Anlaşama dığımız noktalar olabilir; fakat biri birimizin söylediğini anlarız. O halde acaba neden şifahen söy- lediklerini kolayca anladığımız hal- de ayni seyleri yazı ile anlatmak is- tedikleri zaman, kimse ne söyledik. | lerini anlıyamaz? Dün ajansın ver- diği haberlerden linlettayin bir kaç satır okuyalım: “Mumaileyh (Mösyö Hymans), Fransa tarafmdan teklif olunan ve #mai itilâflar #ktinden ibaret bulu- nan çarenin tok halindeki mahsulât ve mallar içini hir kıymeti oldu; ve Enkat seçe ve Tüke eşya işin fi olmadığını #öylemiş ve milli men- faatlerini muhafaza etmek için bazı devletlerin iktiradi sahada ittibaz et- miş oldukları” tedbirlerin alelekter diğer devletlerin menafiini kâfi dere code hesaba katmamış olduğunu ilâ. ve eylemiştir.,, Bu, yanlış bir ibare değildir. Fa- kat her halde Anndolu Ajansındaki arkadaşlarımızın Jisanna benzemi- yor. Ayni mesele hakkmda aramızda mübahase cereyan ettiği zaman, aca- ba neden başka Bisan kullanırlar? Bir zamanlar ehemmiyetli mevzu- lar ağdalı lisanla yazılırdı. En yük sek lisan da kimsenin “bir şey anla. madığı İlennde. Bir yazıyı methü s8. na etmek için derlerdi kiz — Öyle mükemmel yazar ki, kir se bir şey anlıyamaz. Filhakika harici siyaset arena az ehemmiyetli mevzular değildir. Fakat ağdalı ve anlaşılmaz lisanla yaza yaza, nihayet bümün ehemmi- İ yetini tebarüz ettirdik. Şimdi de azmck herkesin anlıya cağı bir lisan kullanalım ki, kariler de beynelmilel müzakerelere ve mü nakaşalara zemin olan meseleleri an lasınlar. Harici haberler gazetelerin en ez okunan havadis kısımlarıdır. Bunun sebebi, karilerin ekseriya neden bah- sedildiğinin farkında olmamalarıdır. ... Tahdidi teslihat konferansı reisliği CENEVRE, 19 A.A. — Ce. imiyeti Akvam meclisi, İngilte- re hariciye nazırı Hender- son'u tahdidi teslihat konferan Belçika arasında vücüde getirilmek istenen gümrük birliğinin muvaffa- kayetsizliğe uğramasını Franarz sa- Bayi erbabınm bu ittihada karşı gös- terdiği muhalefet ve husumete at- fetmiştir. M. Hymans İngiliz hariciye na zarı M. Henderson'un teklifini ka- bul etmiş, Belçikanın bir gümrük birliği vücnde getirilmesini hiç bir vakit kabul etmediğini söylemiştir. Alman - Avusturya gümrük bir. liği hakkındaki müzakere nihayet bulmuş ve bu mesele hakkında La hey adalet divanının rey ve müta- leasına müracaat edilmesi teklifi it ttakla kabul edilmiştir. —İ Türkiye Münevvim maddeler Tevfik Rüştü B. afyon komisyonunda CENEVRE, 19 (A.A) —Ce miyeti Akvam meclisi istişari mahiyeti haiz afyon komis- yonunun kale. me almış oldu ğu raporu ka fi bul etmiştir Bu rapor mün sebetile cere yan eden müz İ kere esnasmd. mü | messili ve Ha riiye (o Vekil Tevfif Rüştü iBey, Türkiye T. Düne B. | hükümetinin uyuşturucu mad- deler ticaretine karşı mücadele için almış olduğu ciddi ve şid- detli tedbirler hakkında komis yona izahat t vermiştir. Cenevre'de müzakerat CENEVRE, ISA.A,—M. Bönös, Avusturya - Almanya grupu tarafından iltizam olu- nan gümrük birliği sistemi hak kında son derecede mübalâğalı tirazi kayıtlar ileri sürmüş- tür, Mumaileyh, mevcut devlet mümessillerinin her birinden memleketlerine döndükleri za- man Cenevre için çalışmalarını istemiş ver” beynelmilel siyasi mütarekenin bu çalışmayı ko- laylaştırması temennisinde bu- Tunmuştur. Yunanistan mümessili, iktı- sadi bazı rüchanların deniz aşı- rı memleketlerde bais olabilece ği endişeden bahsetmiş ve fa- kat bu memleketlerin bu yüz- den endişeye düşmelerine ma- hal olmadığını iddia eylemiş- tir, Mümaileyh, komisyondan hububattan başka şeyler de ih- raç eden ziraat memleketleri- nin menafiini tetkik etmesini M. Marinkoviteh, gümrük tarifelerinde husule gelecek is- tikrarın buhranın ortadan kalk masını temine yarayacak bir ça re olmadığını ve çünkü bunun su veya bü surette şimdiki vazi kikrarnı temin edeceği- söylemiştir. M. Titulesco, Romanya'nın hemen şimdiden Fransız proje- sini kabul etmekte olduğunu ve pek yakında Romanya'nın rüç- han esasına müstenit tarifeler hakkındaki noktai mazarmı i- zah ve teşrih edeceğini söyle- miştir, M. Bri nd, yarın veya per- şembe günü ( yapılacak olan mhtelif teklifleri tetkik etmek üzre bir tetkik komisyonu teş- kil edilmesi hakkındaki Hen- derson projesinin kabulünü tek lif etmiştir. Bu komisyona ve manya, Avusturya, Belçika, giltere, İspanya, Fransa, e nanistan, Felemenk, İtalya, Le histan, Romanya, İsveç, İsviç- re Türkiye, Çekoslovakya, Rus ya ve Yugoslavya iştirak ede- cektir. İsviçre murahhası OM. Motta komisyon reisliğine ta- vin 400 seyyah geldi Dün Karadenizden limanı- mıza 2 İngiliz bandıralı Lançi vapurile 400 kadar İngiliz ve Amerikalı seyyah gelmiştir. Seyyahlar öğleden sonra Şirke- tihayriyenin bir vapurile Top- hane rıhtımma çıkmışlar ve şeh ri gezmişlerdir. Vapur bu ak- şam İskenderiyeye mütevecci- hen limanımizdan hareket ede- cektir. Muamele v istisna edilecekler.. Encümen verginin üzerinden alınması, ANKARA, 20 (Telefonla) — Ik- Usat encümeni muamele vergisinin makama kaim olacak olan vergi mal etmek üzeredir, Az beygir kuvvetine malik olan vetine malik müesseselere nispetle ve yapmakta olduğunu mazarı dikka te alan encümen verginin beygir kuvveti üzerinden değil, fakat yapı- lan müamele üzerinden alınmasını daha ödilâne görmüş ve bu ciasm tespiti için tetkikata başlamıştır. Tet kikat Cumartesi gününe kadar intaç edilecek ve ayni günde encümen bu ni ikmal edecektir, Diğer taraftan bam madde mahi essorat ve tamirhaneler muamele ver gisinden istisna edildiği gibi mem- leketimizde lüzumlu görülen miktar da istihsalâtta bulunan ufnk sanayi de vergiden müstesna addolunmuş- tur, Maliye encümeni Maliye encümeni de arazi vergi. sinin tâdilâtma ait lâyihanın müza- keresine devam etmektedir. Maliye Vekili encümene gelerek bazı husu- sat hakkında encümene izahat ver. miş, varidat bütçesine osas olacak mali kanunlar lâyihalarının bir an evvel tetkikatının ikmalini temenni etmiştir. Encümen arazi lüyihası üzerinde tâdilât yapmaktadır. Arazi vergisi- tarhında mümkün mertebe hakkı * Avrupa CENEVRE, 19 A.A. — Ay rupa ittihadı komisyonunun u- rinden değil, yapılan muamele bazı müssseselerin çok beygir kuv- | ekseriya fazla muamele yapabileceği | kanun lâyihası üzerinde müzakeresi | yetinde olan mevaddı irmal eden mü | ergisinden beygir kuvveti üze- nı muvafık buldu. takdiri alâkadar memurların elinden almak esasını encümen prensip ol” rak kabul etmiştir. Hasara uğrıyan yerlerin arazi vef gisinin tenzili meselesinde encümef şöyle bir madde teklif etmiştir. “Hasara uğrıyan arazi mıntakasi” nın vergisinin tenzili için idari tah” | batasında “gayri ieabili ifa, balast İ ve bu kanaati mazbatasında izbaf etmiştir. Encümenin mazbatası bw” günlerde heyeti umumiyede müz# kere edilecetkir. Kanunlar Adliye encümeni de, Adliye Veki” li Yusuf Kemal Beyin iştirakile top” lanarak encümende mevcut işlerin tetkikine başlamıştır. Vekil Bey 2 li kanunların bu devrede şıkarılını" 8: için encümenden temenniyatta bi lunmuştur. Encümen gerek bu gif susta ve büyük kongrede vaki dilek” leri farka programındaki esasların v€ hükümetin beyanamesinin adliye e cümenini alâkadar eden cihetleri ü zerinde uzun müddet müdavelci ef kârda bulunmuştur. Adliye encüme* ni pazar günü yeni icra ve iflâs ka" nunu lâyihasıı müzakereye başlıya" mumi müzakeratında Yunan hariciye nazıtı söz alarak de- miştir ki: “Avrupa iktisadi buhranının sebepleri birçok ha- üpler | tarafından müteaddit beynelmilel konferanslarda tek rar edilmiş ise de harpten mü- tevellit bu umumi buhranm az zamanda salâh bulamıyacağı ve milletlerce sahibi sal tanman zevat gayri faali kal dıkça vaziyette salâh hâsıl ola- mıyacağı aşikârdır. Cereyan €- den müzakerattan gümrük iş- lerinde müreccahiyet sistemine gidildiği | görülüyor. Avrupa memleketleri zenginleştikçe de niz aşırı memleketlerin sınai, zirai vaziyetleri daha iyi olacak ve Avrupada anlaşılmış bir te- şekkül siması iktisap edecek o- lursa onu «la teşriki mesai et- nazarı dikkatini celbetmiştir. “Zirai istihsalttan ve bilhassa buğdaydan çok bahsedildi. Buğ. day kelimesi bilümum zirai is tibsalâla yani buğday hububa- tından başka alelümum ziraj mustahsalâta teşmil edilmeli- dir. Komisyonumuzda teklif” ler tetkik edilirken buğdaydaf maada fazla istihsalâtı olan di” ğer zirai memleketlerin de me nafüi nazarı dikkate alınmalı dır.” M. Mihalakopulos nihayet demiştir ki: “Cenevre muhit v& zihniyetinin esasları olan ada- let, müsavat prensiplerine tek” lifimin tevafuk edeceğini ümit ederim.” Nutuk iyi tesir hâsıl etmiş” tir. Hariciye Vekilimiz M. Mi- halakopulos'u tebrik etmiştir. Bu haklı teklifin komisyonca mek kolr ş olacaktır.” Bi ilk içtima opal Kooperatifçilik anda teşkilâtı vücude el K ifçilik iyeti &- dare hey'eti dün saat 15 te da- rülfünunda müderris | Hasan ma etmiştir. Evvelâ taksimi vazaif yapıl mış ve riyasete Muammer Ra- şit, ikinci reisliğe Hasan Tah- sin ve kâtibi umumiliğe Alâet- tin Cemil Beyler intihap . edil- mişlerdir. Cemiyet müessisleri- nin ilk içtimalarında hazırladık ları nizamname okunmuş ve ka bul edilmiştir. Bundan sonra müderris Züh tü, Muhlis Etem ve Alâettin kabul edileceği çok memuldür. cemiyeti prop, Cemil Beylerden mürekkep bi idare komitesi intihap edilmiş” tir. Bu komite memlekette ko" caktır, Bütün mektepler muallim» leri cemiyetin tabii azası oldu ğundan propağanda işinde mi allimlerden azami istifade edile cektir. Muallimler her yerde kooperatifçilik için irşadatt# bulunacaklar, konferanslar ve receklerdir a |