Yıldız ve e Meşrutiyet €| Hürriyet Fransada | İN Tahsin Paşanın Hatıratı (Muvakkaten tatil Almanya il ile tica- Tejrika No : 19 'Abdülhamidin bizzat tersim ettiği levha.. i Rüştü Pş.ile Mithat Pş.nın tersine kürek zekmesi iki siyaset cereyanını gösteriyor Burada bizzat tersim ettiği Jaya taallük edenler üzerine 2- ir tasvir levhası vardı. Levha | lâkadar devaire iradeler tebliğ Sadrazam merhum mütercim olunuyordu. Rüştü Paşa ile Mithat Paşayı|' O sırada alman resmi, husu- şösteriyordu. Her iki Sadra-| si ihbarnamelerin hemen umu- tam bir sandalda tersine kü-|emundan çıkan manâ memleket sek çekiyorlardı. Tersim ve ta-! ter Sn bir ihtilâl havası savvur san'atı itibarile levha >ek muntazam bir şey değildi. Lâkin iki nevi politika cerey: ımı ifade etmek suretile Ös- vanlı devletinin eski ızarmı ifa e ediyordu. esmekte kın bir günde İmühüm ve müthiş hâdiselerin filâkı zaruri görünmekte İ Netekim öyle de oldu. | Baş ağa, Darüssaadetişşeri fe ağası namlarile yadolunan| 10 temmuz arifelerinde Sul- | ve eskiden beri Osmanlı padi- | tan Hamit bunları ihmal etti. |şahlarının saraylarında büyük Resimli gazetelere bakmaz'ol-|bir mevki işgal eden bendegân Ju postadan peyderpey gelen-idan beri de Kızlar ağası idi. leri istemeyordu. Enderon tarihinde tafsilen mü Sulten Hamidin güvercinlere! arrer olduğu Üzere bu zatlar; * | ve sair kuşlara ve hayvanlara Haremi hümayuna ait hususi da merakr vardı. umurdan başka saray dahilinde Dünyanın her tarafından su- | diğer işlere de nezaret ederle- reti mahsusada getirtilmiş oldi. Gene tarihlerimizde yazıl- güzel kuşları severdi. İyi bakıl! ğı veçhile bunlardan bazıları maları, beslenmeleri için kuş-! Babı âli işlerine de müdahale gu başıya emirler verirdi. Stk |etmişler ve istibdada âlet olmuş sik Kuşhanelere, muntazam tel | ardı. Sultan Hamidin hengâme | lü pavyonlara gider, eğle-; saltanatında meşhur Hacı Beh | İber az meraklı değildi. Bu nirdi, Bir haftadanberi bunları | ram ağadan başkası, hareme yda unuttu. İait vazifesinden başka bir şeye | « Sultan Hamit saraymda kü-| girişmemiş, &endi lerinde | çük mikyasta, fakat muntazam | sakinane o hizmet etmişlerdi. * bir tiyatro yaptırmıştı. Avrupa | Son Kızlar ağası Abdülgani a in en meşhur tiyatro piyesleri | ga idi bu zat iyi kalpli hüsnü- . meyanmda kendisinin intihap ettiği parçaları temsil ettirirdi. p,Bu parçalar ekseriya içtimai ve cinai mevzulardan ibaretti, Bazan Süferayı ve Şehzadeleri ş davet ederdi. Süfera ile loca- “İsmda hâdisatı cariyei siyasiye M ye dair musahabeler yapardı. ih Tiyatronun artistleri ekseri- yetle İtalyanlardan intihap olu i murdu. Bazan da Avrupadan ye Os ni gelmiş turneci kumpanyalar- 2 dan başka artistler de kabul e- to dilirdi. we Sonraları Osmanlı sahne artist 8 “lerinden bazıları da alınmış ve Osmanlı müelliflerinden bir kaçın eseri de temsil olunmuş tu. Muthike kısmından da meş- bur komik Abdürrazak Ef, ka- bul edilmişti ki Abdürrazak E£, ile eki Malümat gazeteleri sa- hibi imtiyazı Tahir Beyin İs- tanbul Bidayet ceza mahkeme- sinde rüyet edilen dövüşme muhakemeleri oynatılmıştı. 10 temmuz arifesinde Sultan Hamit bu tiyatrosunu da unut- muş artık sahnei zevkiyatı ka- patmış oluyordu. Ecnebi musikişinaslarm bile fi beğendiği o mükemmel ma- beyn o muzika takımnm mu tâd terennümatı da emri mah- Susu ile kısa kestiriliyordu. Yalnız jnrmalcılık hiç değiş- memişti, hattâ daha ziyade ih- timam ve tehâlükle devam edi- yordu. Memaliki ecnebiyedeki süferamızdan, Baş konsolos- lardan, dahilde vâlilerden, ku- mandanlardan, merkezde Ne- zaretlerden resmi iş'arat “ma- ruzatı hussiye” bazı zevat tara fından yağdırılan jurnalları gö b 5 EESİRSEF /hal sahibi, zattı. 10 temmuz arifesinden bir kaç gün aktem bir gece alaturka on bir sularında dairei okitabete gelmişti. Odamm kapısını hafifçe vu- rarak narin, munis sesile “'des- tur,, diyerek içeri girdi. Başka zamanlarında olduğu gibi karşımdaki kanapeye otur mayıp yazı masasının yakinin- deki küçük koltuğa oturdu. Ha linden pek mütcessir görünü- yordu. Hayrola Ağa Efendild: Hazretleri! Dedim, Cevaben | (bir kaç gündür velinimeti çok endişeli, mustarip görüyorum. İçerden anladığıma göre uyku su da bozulmuş yemesi, içme- si de azalmış, Rumelinden ge-| len haberlerden çok sıkıldığı, üzüldüğü besbelli! Acaba? Ne| efendisine sadık bir | mazsa biraz azalsa deye sizin ile hasbihale geldim.) dedi. Bu da yukardanberi arzettiğim ce reyanı halin bir bürhanıdır. (Bitmdi) “ Tütüncüler.. ANKARA, 30 (Telefon) — ütün tacirlerinin hükümet er- kânile vaki temasları neticesin- de tesbit edilen esasların hey'e- ti vekilede müzakresi lüzumlu görülmüştür. Hangi şerait tah- tında kimlerin nasıl himaye edi lecekleri heyeti vekilede takar- rür edecektir. Bisiklet yarışı PARİS, 30 A, A.—Liari- Dinale namındaki İtalyan teki- mı 6 günlük büyük bisiklet ya- Şair Nigâr Hanımın hatırası 31 mart! Bu tarih bana meş" “cum bir irtica gününün hatırasi- le birlikte komşumuz ve dostu- muz şâir Nigâr Hanımın vefat etmiş olduğu gecenin hatırasını uyandırıyor. Zavallı Nigâr Ha- nım da daha elli iki yaşında i- ken, harbin tevlit ettiği salgın hastalıklarm birinden, 1918 se- nesi 31 mart gecesi içinde irti- hal etmişti. Nigâr Hanımın yadı bende mülga bir âlemin bir çok hatı- ralarmı canlandırıyor. Onun si- nımmın kızıydi. Fransızca, Al- manca tahsil etmiş, çok güzel olmakla tanınmıştı. Ve küçük yaşında evlenmiş oldüğundan üç oğlu bulunmasma rağmen,, genç gözüküyordu. Yazılarını! bizzat yazan bir kadın muhar- rirdi, Mukaddemesinde on dört yaşımdan beri yazdığını söyle- diği şiirlerile ilk mecmüar €ş'- arı, “Efsus,, 1303 senesinde in- İtişar edince, bunun bir kadm Jeseri olacağıma ihtimal veril- İmemiş; çokları Nigâr ismini bir yapılsa da bu üzüntüsü hiç ol-| ja ediliyor mareşal Hindenburg Dün gazetelerde intişar eden ve Paristen geldiği anlaşılan bir telgraf vardı ki verdiği ha- ha- ber Almanyada reisicümhur! Hindenburg'un imzaladığı bir kararnameyi bildiriyordu. Bu Daha taf Çün kü cümhür reisinin ir karamame ile bir kısmını mu dile de olsa orta: sı 82 ehemmiy ğildir. Ortadı olmamak berin pek zor değildi İ söylemeli ki Almanya'da hükü met parlâmentonun tasdiki bilâ hare istihsal edilmek üzere bir) takım muvakkat kanunları hur reisine kabul ettirerek tat- | bik edebilir. Bu suretle Alman hükümeti şimdiye kadar böyle bir hayli tedbire müracaat et- miş, mali kanumlori hep böyle tatbik etmiştir. Şimdi haber verilen mesele- ye gelince son zamanlarda Al manyada zuhur eden bir takım hâdiseleri unutmamak icap der, Müfrit siyasi fırkalar bir birleri aleyhindeki tahrikâtı hale gelmiştir ki sokaklarda öl-| dürülenler, geceleri yolu bekle-| nerek vurulanlar âz ldi, Son| bir senede vuku bulan bu yetlerin yekünu arttıkça artmış dise de-| mevcut gelen ha- anlamak da Evvelâ İter, Hülğsa Almanyada fırkacı- İracat offisinden tebliğ edilmiş taşkmlık- e gel anlaşılıyor ki ret in im | < > İzaladığı kararname ile Ki Glmülere; karşı ri Bunun hudut ve derecesi ne- reye kadar varacak ve vatandaş ların hukuk ve hürriyeti ile ne dereceye kadar telif edilebilecek tir? Bu ayrı bir bahistir. Gelen telgraf haberi bittabi bumu iza- ha kâfi değildir. Fakat bunu ka- nunu esasinin tatili mahiyetin- de saymak acele bir hüküm ver- mek olur. Anlaşılan şey şudur: Devam eden taşkınlıklara mâni bir ev terbiyesi alırlar, fakat e- debiyat meselelerinin harici de kalırlardı. franga musikiyi de zamanma nisbetle, bir hayat yaşıyordu. Bütün bun lar hanımlarımız nazarı dik- katini onun ne celbediyor- du. Etisus'ların ikincisi 1306 se- nesinde tabedilmişti. Birinci Efsus 1308 de bazı ilâvelerle ikinci defa olarak basıldı. Bu kitaplar Recai zade Ekrem Be- yin Zemzeme'lerini hatırlatır. O zamanlar okuyanlar daha azdı. Safdil bir cahillik daha zi- yade müteammimdi. Ve yazan- biliyor ve, masr İstanbulda meşhurdu veİnamı müstear sanmışlardı. Zira |lâr daha az olduğundan gördük biraz hususi kalıyordu. O müh- tedi ve mektebi harbiyede mu- > allim,'Macar Osman Paşa ile k geyet a bir vee ha- iii e ge Gıcınuc k o zamanki yazan hanımlarımı- zin çoğunun yazıları çok tas- hih görürdü. Onun gençlik za- manındaki kadmlar kuvvetli e leri itibar.daha çok oluyordu. Şiirler ve yazılar maddi hiç bir menfaat temin etmez fakat kü- çina-| Nigâr Hanım ala- |“) alafranga! çük bir şöhret ve hafif hir şeref) ri münasebat PARİS, 29 A.A. — Alman- yanın Paris sefiri M, Von Ho- esch, Paristeki Alman Ticaret Odası tarafından verilen bir zi- yafette söylediği nutukta, Fran sız - Alman ticaret münasebati- na ait bilânçonun 1928 senesin- de Almanyanın zararıma olarak 722 inilyonluk bir zimmet gös- terdiği halde 1930 senesinde Al manya lehine olarak 3700 mil yon raddesinde bir matlâp ile Kapandığın: beyan etmiştir. M. Von Hoesch, Ivassız olarak ya- pılan ayni teslimat miktarınm bu yekündan tenzili icap ettiği- İni, bu suretle Almanya lehine 0-| İlan matlâbatm 990” milyona i- neceğini de kaydeylemiştir. sebep o'sn Hâdiselere bir piyes PARİS, 29 A.A, — Poris ti- yatrolarından birinde Dreyfüs yi İ ay r ve tedip etmişlerdir, Süvarede bulunmak için gelen- ler tiyatroya küçük gruplar ha- İlinde kabul edilmektedir. Bun- larm içeriye girerken üstleri yoklanmaktadır. Kac ınlar, elle- rindeki çantalarını açıp. içinde bulundurdukları İmeğe mecbur Erkekler daha 8 muayeneye tabi inin Bu oyun münasebe! testoda bulunmak iste Je dışarı atro müdürü, bü piyesi lân edilmiyeceğini eseri ine bildirmiştir. Müellif M. Richepin, bu kararı | teessüfle İlkarşılamıştır. M. Richepin, ese-| )rini başka bir tiyatroda oynat- İmak niyetindedir. en i ii) > ğl artık —— — ee İzmir Turing klübü İZMİR 30 (A.A.) — İzmir Turing külübü teşekkül'etmiş ve niza: ide neşretmiş tir. Nisan ayı zarfında İstanbul da toplanacak olan Turing ku- lüp kongresi için İzmirin tabii manzaraları, kadim tarihe ait İeserlerini ve güzelliğini göste- "İren resimlerden'mürekkep kıy- “İmetli bir albüm hazırlanmıştır. ihracat offisinin bir İ tebliği İSTANBUL, 30 A.A, — İh- tir: Ham afyon zirsati, alım, sa- tım ve ihracı hakkında Türkiye Cümhuriyeti hükümeti tarafın. dan alınmış veya almması der- | piş edilen bir tedbir yoktur. M emele kemakân serbesttir. Alâ- | kadarlara tebliğ olunur. e şiddetli! bir fırtına çıktı ERZURUM 29 (Milliyet)— 27 mart cuma günü az mikdar-| da yağan kar cumartesi günü! kalkmış ise dedüngece yarı- sından sonra şiddetli fırtına baş lamıştır. Fırtına bazı evlerin camlarını kırmış ve bazılarının saçlarını söküp fırlatmıştır. Şa yanı ehemmiyet hasarat yoktur bu gün de sabahtan akşama ka dar sulu kar yağdı, Kar saat 17 de dinmiştir. Fırtına devam edi Meclis Reisi Kubilây abidesi hak- kında bir beyanname neşretti “ Denilebilirki, cümhu, riyete âşık her Türkün kalbinde, Kubilây için muhabbetlerle süslü ANKARA 30 (A.A.) — Bü- yük Millet Meclisi Reisi Kâ- zım Paşa Hazretleri Kubilây âbidesi komitesi reisi sıfetile millete hitaben şu beyanname- yi neşit buyurmuşlardır: Viyanada tahsilde bulunan bir Türk çocuğu, Menemende hayatmı cümhuriyete kurban vermiş olan zabitvekili muallim Kubilâym namma niçin bir â- bide yükseltmemekte olduğu- muzu babasından soruyor. Va- tandan uzak yaşadığı halde va- ve bilhssa onun et ve şerefine bu kadar candan alâka gösteren bu Türk| ç. çocuğunun fikri ayai kuvvet ve ecanla bütün milletin müş- terek malı olan çok güzel bir fikirdir. Menemende zabitvekili muallim Kubilâiy cümhuriyet düşmanlarının yakalarma yapr- şarak hayatmı kahramanca feda ettiği gündenberi mili Türk vicdanı onu harimi canıtda ya- şatıyor, Denilebilir ki Kubilây -İiçin vatanını seven, cümhuriyet| » İâşter her Türkün kalbinde dik i İmiş en ulvi muhabbetlerle süs- lü bir âbide vardır. Ebediyet i-| çin müesses Türk cümhuriyeti| runda yapılmış bir fedakâr! lığı, büyüklüğün timsali olan Türk milleti ilelebet unutamaz. Biz yalnız cümhuriyet kurbanı | zabitvekili muallim Kubilây de- gilçonun yanında vazifesini bü- yük bir aşk ve namus ile ifa e- derken ölen bekçi Hasanı da u- nutmuyoruz ve unutmayacağız. Cümhuriyet bu millet ve mem- lekette ensağlam selâmet ve saadet mesnedi olduğunu dü- şündükce onun uğurunda hayat larını fedadan çekinmemiş olan| bu aziz ölülerin asil ve mert si- maları gözlerimizin önünde mü temadiyen canlanacak ve yük- selecektir. Büyük milletimizin hay: yetli ve şerefli'bütün fertlerin- de müşterek olan bu hakiki his siyatımıza göre Kubilây timsa- lini taziz için ne yapsak yerin- de olacağına şüphe yoktur. Bu| hakikat ve kanaate istinaden- dir ki Cümhuriyet gazetesinin ileri attığı Kubilây âbidesi fik, rinin kuvveden file çıkarılması işini idare etmek üzere teşekkiil eden komitemiz biye milleti- mizin gösteri vanmert iştirak sayesinde bu te İşebbüsün pek az bir zamanda tahakkuk edeceğine emin ola- rak faaliyete başlamışbulunuyor ve ilk iş olarak bu beyanname Jile maksadını büyük millete ar zediyor: Menemende irticam başkal- dırmağa cüret ettiği ve boğul- duğu yerde irtica ifriti ile çar- pışarak ölen Kubilây namma bir âbide yükseltilecektir. Bu Abide cümhuriyetçi Türklerin kalplerinden taşan inkılâpçı fa- zilete timsal olduğu kadar bü- tün gelecek nesillere cümhuri- yet uğurunda seve seve ihtiyar edilmiş ve edilecek fedakârlığın destanmı söyleyecektir. İstik- 1â1 cida'ile Türk milleti valnız' bir âbide vardır vatanın temiz harimini düşman istilâsından kurtarmakla kalma dı, onun kadar belki daha mü- him bir hâdise olarak cümhuri- yet idaresile kendi benliğine a- it hürriyet ve İstiklâlini de elde etti. Bu nimet Türkün en bü- yük kazancıdır. Millet ona uza- nacak dilleri keser ve elleri kı- rar, o kör ve cahil taarruzlardan daima masım kalark Türk haya tına feyizli ziyalarını neşreder, Ebeden sürecek bir güneş gibi parlayıp gidecektir. Milletin Mencmende rekze- deceği Kubilây âbidesi çoşkun huriyetçi hislerimizin ve ka naatlerimizin maddi bir ifadesi: ni teşkil edecektir, Abidenin vü cut bulmasına iştirak bittabi ih- tyari olmakla beraber komute- miz bu teşebbüsün mahiyetinde ki milli hususiyeti gözönüne a larak iştirak edenlerin genişli- ğini ve fazlalığını (temin için hattâ beş kuruş gibi ufak teber- rüatla dahi iştirakin mümkün ğun Millete arz ve T ştir, Cümhu riyetçilikte elbette bizden ileri nesillerini teşkil edecek olani bü günkü Türk yavrularnm gün- cep harçlıklarından artıra arı çok küçük paraları Ku- i tahkim edecek İ kuvvetli perçinler gibi telâkki edeceğimizi ve bundan milli is- tikbal ve istiklâle en sağlam te- minat bulacağımızı bilhassa kay dederiz. Sarsılmaz idealimizi teyide matuf olan bu teşebbüs karşısında Türk gençliğinin sa mimt heyecanlarınm dalgalana- cağında şüphemiz yoktur. Kubilây namı, muhakkak | Türk ana ve kızlarınm kalplerin deki asil şefkat ve muhabbeti bir daha gösterecektir. Komite- miz ifasını deruhte ettiği vazi- fede bütün memleketteki Cüm- huriyet halk fırkası teşkilâtları nın mahallerine göre münasip görülecek şekil ve surette vücu- de getirecekleri heyetlerin'faa- liyetlerinden istifade etmeği dü İşiinmüştür. Teberrüat İş Ban- İkasr şubelerinde tesellüm edile- cek ve buhların miktarlarile a- lelmüfredat esamiyi muhtevi listeler muntazaman komite merkezine gönderilerek Cümhu riyet gazetesinde neşredilecek- tir. İş Bankası Kubilây âbidesi- nin fahri veznedarlığını ifa et- mek vazifesini memnuniyetle ve fahrile kabul eylemiştir. Bir taraftan teberrüat kabul ve ce- molunurken diğer taraftan ko- mite âbideye verilecek en muva fik şekli tesbit ile ve bunun en yi nasıl yapılabileceğini tayin ile iştigal edecektir. Herhalde bütün milletin iştirakile vücude gelecek olan Kubilây âbidesinin inkılâpçı ve cümhuriyetçi Türk milletinin derin hislerine ve yük sek fikirlerine lâyik bir eser ola rak yükselmesi için sarfedilecek mesainin muvaffakiyetle tetev- vüç edeceğine ait kanaatlerimi- zi tekrar ile büvük milletimizi aİhışederdi. “Hanımlara mah- sus gazete, hemenher hafta 'Nigâr binti Osman,, imzasile onun bir şiirini meşrediyordu. Bazı bestelenmiş şarkıları saz âlemlerinde o okunuluyordu ve gittiği yerlerde “şair Nigâr Ha nrm,, ismiskendine mahsus bir alâka uyandırıyordu. Makbule Leman Hanım pek az yaşamış- tı. Mihrinnisa Hanım pek az ya- zıyordu. Edebiyatta kendisin. den evvel başlamış olan bir Leylâ Hanım kalıyordu. Şair Nigâr Hanım eskiFitnat, Ley- lâ ve Şeref Hanımlar gibi şaire- lerin mevkiini işgal ediyordu. | O zamanki Türk kadınları nın kaç göçü dolayısile Nigâr Hanımla hariçte âdeta nazarı dikkati celbeden yegâne Türk kadmiydi, Avrupa mecmuaları ara sıra ondan bahseder, resmi- ni dercederlerdi. “Hanımlara mahsus gazete, deki yazıların- dan teşekkül eden üçüncü kita- br, “Neyran,, 1312 senesinde in- tişar edince gâzetenin sahibi|şeği kitaba ithal ettiği mukaddeme sinde: Pariste neşredilen Fran sizcaRevue Encyclopödigue den başlıyarak Avrupada ve Ameri- İkada İtalyanca, Macarca, Al- mancâ, İngilizce bir çok mec- muaların şair Nigâr Hanım bak kında “Makaleler,bentler,, yaz- mış olduğunu zikrediyor. Bizim şairlerimiz de kitapla rma takrizler nazmetmişlerdi. Nigâr Hanım kendisine veri- len bu ehemmiyeti müdrik ve bununla memnun ve müftehirs di. Hele Neyran' m intişarından sonra Cenap Şahabettin Bey, kendisi hakkında, “Mektep,, ün vanlı edebi mecmuada yazmış fakat mecmua namına olarak imzasız neşretmiş olduğu o şuh, şakrak, oynak ve parlak, o her cümlesi rengârenk bir havai fi- ği gibi açılıp parlayan maka- lelerinin birile, bu şairi şairle- rin isteyecekleri gibi methet- mişti, Böyle bir methiyeye ta- mamen istihkak edecek san'at- kârlar nadirdir. Fakat bu met- hiyeleri kendilerine lâyık bul- mayacak olanları da ender. Ni- gâr Hanım kendisi hakkındaki bu mensur kasideyi 1316 da neş rettiği ve en büyük kitabı olan “Aksi sada,, ya ithal etmişti. Ve Cenabın bu makalesile mest ve mes'ut yaşıyordu. Eclki mest fakat mes'ut de- gil, Onun hayatı da hüzün ve felâketle geçmisti. Kardeşi ço- cukken bir kâza neticesi. vefat etmişti.Kendisi erken evlen- miş fakat bir kaç ens Moore Halktan alınmayaca Sigorta şirketlerinde alınan itfaiye hissesi ve belediyeler ANKARA, 30 (Telefon) Belediye kanunu mucibince, faiye teşkilâtı olan belediye de sigorta şirketlerinden mah li belediyelerce tayin edile muayyen bir hisse alınması. dair olan hüküm neticesin İstanbul belediyesi bu hisse Yo 10 olarak tesbit etmiştir. gorta şirketlerinin bu hiss müşterilerine tahmil etmeleri tısat vekâletinin nazarı dikkz ni celp etmiş ve mezkür şirk ler nezdinde teşebbüsatta bul muştur. Bu hususu görüşmek zere buraya gelen sigorta şir leri mümessilleri iktisat ile temasa gelmişler ve tevest ettikleri muamele hakkında 1 kile izahat vermişlerdir. Müz kere neticesinde maddesinin müphe: naen Millet Meclisinden vel ketleri tarafmdan tediye: rar altma alınmıştır. Gazi NE. Mısır kıralının vi'âde yıldönümünü tebrik et ANKARA, 30 A.A, — Hi metlu birinci Fuat Hezreti Kahire: “Zatı haşmetanelerinin vil detinin yıldönümü münasebet İe en har tebriklerimle birlik şahsi saadetleri ve Mısırın ref bt ve memleketlerimiz beynini mevcut olan iyi münasebetler) sıkılaşurılması hakkındaki $ mimi temennilerimi beyana # saraat eylerim. Gazi; M. Kemal Reisicümhur Gazi Mustal Kemal Hazretlerine: Ankara: Nazikâne temennilerinde ve tebriklerinden dolayı zatı df letlerine teşekkür eder ve bildi kabele şahsi saadetleri ile Tüf kiyenin refahı ve memleketlefi miz arasında mevcut mes'ut © nascbetlerin mütemadi in hakkmdaki temennilerimi ar: lerim. Fuat Gazi . Hz.nin İzmird rekzedilecek heykelle ikmal ediliyor İZMİR 30(A.A.) — Hazretlerinin Kordonda rekij dilmek üzere M. Kanonika fmdan yapılmakta olan heyki leri yakında imal edilece! Bu husus için İzmir beledi; namına bir heyet Romaya g cektir. hürmet ve muhabbetle selâ, rız, Kubilây âbidesi komitesi reisi Büyük Millet Meg Tisi reisi Kâzım zevcile geçinememişti. Çocti rmdan ayrılmıştı. İkinci E ta böyle beyit vardır: “Demi menamda gös yor bana de Müniri, şimdi Feridun ile rameti ali Bir kaç hastalık geçirmiş Valdesi vefat etmişti. Nihaj zevcinden ayrılmıştı. Pederi nizde boğulmuştu. Mariz ile yaşayan bir kadın için kaçar Senelik fasrlalarla devfl eden bu felâketlerin her zaten bir kaç seneyi zehirlefi ğe kifayet eder. Nigâr Hanım Rumelihil rındaki, eskiden zevcinin © ve Pierre Loti'nin methetfi bir eski zaman yalısmı iştira mişti, O zaman daha kalal daha muntazam ve süslü Boğaziçinde akşamları