MİLLİYE LT SALI MART 1931 Fikir, Mizahı, Edebiyat, SsSarn”'at e Maliyet 17 MART 193) VAREHANE — Ankara caddesi İ 100 Telgraf adresi: Milliyet, İ “ Telefon numaraları İ 4311 — 24312 — 24313 BONE ÜCRETLERİ len evrak geri verilmez iddeli geçen nüshalar 10 kuruş Gazete ve matbaaya ait işler Ç midiriyete müracaat edilir. © © setemiz ilânlerm ves'uliyetini 2 İl etmez. i * Bugünkü hava h en fazla hararet 9,5 enaz 4 Bugün ruzgir poyraz ve "& balorle. “İperatör Hanımi » “ünlü gazeteler bizde ilk o- © ötör hanımın ihtısasas şe- i / etnamesi alması münasebe- | memnuniyet gösteriyorlar. ân ben onların fikirlerinde ilim. ünkü Operatör Hanım sıra- İN göre bizim bütün dahili ak- İİ mıza müdahale edecektir, İ ç zara kalbimiz eline geçerse 45, imiz neye varır sonra. Ben- © sediye ciğer emniyet edilir, 15 ima kalp emniyet edilemez. 1 Yanlış anlamayın! 1“ w âşağıki fıkrayı Berlinden ctelere gelen bir telgraftan W ım, 5 Ş 1/8 “Altı bin işsiz Berlin sokak- | ni 'nda karı toplamakla meşgul “ “abii bunu okuyunca işsizle- sokaklarda “ Kadın, topla- ı manasını çıkarmışsınızdır, , Ibuki'toplanan şey 20 saat am eden fırtınada sokaklara | * ilan kardır. Bazan Türkçe- İ istiyerek istemeyrek böyle |, ta oyunları oluyor. 'şr Polis Mü i merkezlere #x tamim göndererek mmtaka- a 1 dahilindeki “ebe,lerin mun Bilmecemiz 2045691391011 #ilmecemizin halledilmiş gekii 1085456789101 Ençünki bilmecemiz Soldan sağa: 1 —Yuva (6) Para dolabı (4) 2— İlâve (3). Koyuluk (7). 3 — Umkun cemi (4). İnce- hastalık (5). 4 — Kepazelik (7). 5 — Genişlik (2). Nota (2). 6 — Bir ot (4) Muvakkaten bir eşyayı bir yere bırakmak(4) 7 — Bir renk (4). gök (6). B — Sahibi deha (4) Hususi- yetini gösteren şey (6). 9 — Yok etmek (5) 10 — Tuzlu bir madde (3). Bir odun (4). 11 — Ayı yuvası (2). Sakat (3). Zayi olmak (4). Yukardan aşağı: 1— Büyüklük (6) Müen- nes (4). 2—Şekerile meşhur bir mem- leket (3). Faiz (4). Zaman (2). 3 — Mamur kılmak (4). Pa- paz (5). 4 — Bir sebze (7). 5 — Beyaz (2). Takat (3). 6 — Yiyecek (6). Minarenin tepesi (4). — Merhaba (5). Hayvan ölü sü (3), 8—Murabba (4). Değnek (3) Arkadaş (2). 9 — Felâket (4). İslaklık (3) 10 — Zehir (3), centür (5), 11 — Beygir (2). Lezzet (3) is» sam bir defterinin tanzimini ,5 gmiştir. Merkezlerden biri bu xe nima <evaben şu noktayı sor iştur: e *.... bu meyanda lâkırdı €- (1. erinin de deftere ithal edilip | r ilmeyeceği tereddüdü mucip 4 luğundan bu noktanm istiza- İı 3a zaruret hâsıl olmuştur... “e Polis müdürlüğü henüz bu is İı Ama cevap vermemiştir, Eger iy, kabil ebeler de deftere ithal 1 ilecek olursa büyük bir eser çude' getirmek lâzım gelecek n FELEK ir iZ feni neşriyat 5 Ekonomi ve finans * Mecmuasının yeni sayısı çok & ymetli yazılarla intişar etmiş © Millivetir edeli rcmanı A Beş hasta var! — Hayati Bey © Dedim. Bu hitabım onda da gnelerce evvelki “haleti ruhi- e,, yi uyandırdı: — Belkiys... Dedi. İkimiz de kendimizi I Z “len geçtik, ikimiz de vücudu- Bl 3 Ünuzu saran bir şehvet alevi İginde yandık ve ikimiz de göz “sapaklarımızda — gençliğimizi (apsettik. Başlarımız eğildi ve İuklarımız. biribirine — kilit sd 1, © Saniyelerin içinde senelecin ,. irdiği iştiyak ve doyum- Nota (2). Vakıf Akarlar ve Mahlüller Müdiriyetindan: Kıymeti muhammenesi 50 lira Nila beraber metni Meklepliler müsabakası Ankara itilâfı 95 inci haftanın üçüncülüğü- nü Darüşşafakadan 906 numara İ: M. Baha Bey kazanmıştır. Ya 2151 şudur! Bu haftanm en mühim habe- ri; Rusya ile aramızada imzala- nan Ankara bahri mukavcelesi- nin aşikâr ehemmiyetidir.! ki Fransız - İtalyan bahrf Londra mukavelesini nasıl it- mam etti ise Ankarada imzala- nan — Karadeniz hakkındaki Türk-Rus bahri itilâfı da Türk- Yunan itilâfını itmam ediyor. Günün bir meselesi haline ge len Fransa ile İtalya arasmdaki balıri itilâfın daha fazla siyasi şümulü henüz malüm olmamak geçenlerde Londra mukavelesini imzalayan jher devletin merkezi hükümetle rinde neşredilmiş, bizde kısa ve müphem bir hülâsasını okuyabil #miştik. Bu hülâsadan şunu ediyoruz ki: Fransa ile İtalya arasındaki İbu itilâfı temin edebilmek içi bütün tahdidi teslihat meselesi tekrar gözden geçirilmiştir. Cihan siyaset âleminde böyle bir meselenin mevzuu bahsoldu ğu bir zamanda Türkiye — Rus ya tarafından kendi iradelerile İkabul edilmiş olan bahri itilâf- ta Yunan itilâfını itmam ve si- yasi mahafilde büyük bir alâka juyandırdı. Geçen son baharda M. Veni- zelos Ankarayı ziyaret etti İzaman Türk — Yunan bal j kuvvetleri hakkında bir İimzalanmıştı. Bu itilâfa gi ine Türkiye, ne de Yunanisi altı ay evvel haber vermeksizin donanmalarını tezyit edemeye- cekler,yani statükoyu muhafaza edeceklerdir. O zaman Yunanis tana karşı yaptığımız bu taahhii dü Rusya « şimdi bize; karşı kabul gtmektedir. Ehemmiyeti aşikâr olan bu mukavele bir de- fa, Yunanistana karşı giriştiği- miz taahhüdün ifasını teshil ede cektir, Çünkü; artık Türk — Yu nan ve Türk — Rus bahri itilâf ları yekdiğerini itmam eden rer mukavele olmuşlardır. İst Karadenizde her nevi bahri ii şaat rekabetine set çekmiş olma #x dolayısile bu itilâf. eherami- yetli ve her iki hükümet tarafın dan kabul edilmiş olmakla dâ i yüksek ve kıymetlidir. istidlâl zırâat 87,12 İyordu. Gittiği yolda kendinden “buttük, İkimiz de kendimiz-| hisle, bu arzu ile, bu gençlikle| düşünmemiştim, en küçük bir Mercanda Mercânağa mahallesinde ameli han alt katta se k- senyedi arşın (19) parmak terbiinde bulunan (17) No. dükkân nısıf. hissesinin (2304) sehim itibarile (576) sehmi (S0) lira be- deli muhammen ile (3 mart 931 ) tarihinden (4 Nisan 931) ve tihine - kadar ilin ve müzayedeye (o vazolunmuştur. o Müzayedesi (4 Nisan 931) tarihine müsadif cumartesi günü saat ondört bu- çuktadir. Talip olmak isteyenler kiymeti mühammenenin yüzde ye- di buçuğu nisbetinde pey akçelerile beraber İstanbul Evkaf mü- nda mahlülâr idaresine müracaatları hi Jbeynimin içinde burkuldu: — Eyvah, mahvoldün Hayar tiL, Diye haykırdım ve dudakla rından soğuk bir demir gibi ka tılan dudaklarımı çektim. Şa- şırdı, — Ne oldü?.. ge tem İZZET Dedi. Telâşla tekrar etti: e — Ne var, niçin mahvolu Beni kollarının arasnda - £it-| yorum?. tikçe daralan ve kuvvetini art- 'Ve.. Ona hakikaten acıyarak turan bir tazyik ile sıkıyordu. | baktım: Bu sıkışta aşkın, şehvetin, da-| - — Bende salgın frengi vardı! mar ve sinir sevgisinin bütün | gözüm!. hususiyeti vardır.Ben de onu bü Dedim. Sahiden 441 bunu hiç sıkıyordum. Dudaklarımı öper) intikam hissi bile zihnimde yer! ve emerken birden hırslandı ve yapınamıştı. . Tesadüfün kinini bütün damarlarını kabartıp si-İ kendiliğinden yaratıp söndür- nirlerini ayâklandıran bir arzu! düğü bu hareket onu ne kadar ile ısırıverdi!.. Dudakları ağzı saşirümış, delişete düşürmüşse Kış mevsiminin şiddetini gös teren bir gece idi.Genç bir adam şiddetle esen rüzgârm geldi tikamette saatlardan beri yürü- başka kimse yoktu. Her taraf karanlık bir öva idi ki saatlar- dan beri yoluna devam etmeğe çalışan bu genç adam gideceği bulmak için daha ne kadar gideceğini düşünüyordu. Genç adam cesaret ve metanetini kay bedecek oluyor, fakat yürümek- ten başka hiç bir çare görmiyor| du, Bir müddet daha gitti. Fa- kat nasıl oldu.,? Birdenbire aya gr bir yere çarptı.Bunun üzerine genç adam bir yerinin kırılmış olmsından korkuyordu. Kalk-| mak, tekrar yoluna devam et- mek istedi: Ne mümkün..? İster! istemez bulunduğu yerde kalma | ğa mah'cümdu. Genç adam artık bütün cesa ret ve metangtiği kaybetti, ken 'dinden geçti. Ölümü artık kendi ne yaklaşmış görüyordu. Gay- ri ihtiyari düşündü: — Kaç yaşindayım..? Ancak yirmi yedi yaşında. Soğuk rüzgâr olanca kuvve- tile devam ediyordu, Genç ad. sanki bütün bu şiddetli rüz rm kendi kemiklerine ni hissediyordu. Donacak öle cekti, hiç bir ümit noktası göre miyordu. Her taraf karanlık, yalnız şiddetli rüzgârın esmesi duyuluyordu. Artık kendini zaptedemeperek inliyordu. Bu suretle sanki ıztırabmın hafifle diğini zannediyordu. Aradan ne kadar zaman geçtiğini bilmeyor du.Fakat uzaktan bir ses geliyor du. Rüzgârın sesi değil, başka bir ses: Uzaktan bir araba geli- yordu. Genç adama birden bire bir ümit ren şey şu oldu ki, arabanın sesi git gide: kendine! doğru yak- İaşıyordu. O da kendinin orada bulunduğunu anlatmak için inil tisini arttırdı, Hakikaten çok geçmemişti ki bir yük arabası- nım gelerek kendinin bulunduğu yerde durduğunu anladı. Bir ses kendisine : — Sen kimsin niçin yerde ya tıp kald..? Diye sordu. O da iniltisinin arasında anlattı. Meçhul a- dam: Peki, dedi, seni arabaya alıp götüreyim. Bizim yerimiz ya- kındır. Oh..! Artık biraz evvel bütün ümitlerini kaybederek “ıztırapla' ölümü bekleyen genç adam şim di kendini büsbütün başka bir insan buluyordu. Artık ölüm | korkusu geçmiş, yaşamak arzu| ve ümidi yeniden doğmuştu. Yol uzun sürmedi. Bir müd- det sonra araba durdu. Yavaşça indirilen genç adam yürümek kuvveti buluyor ve kendini tu- tan adama dayanarak ufak bir kapıdan içeri giriyordu. İçerisi pek aydınlık değildi. Fakat sı- kan söz: — Ya?.. Oldu ve birdenbire yüzü kâ at gibi beyazlaştı: — Bana bünü da mı yapacak- tınız. Belkiys Hanım?. Dedi. Bu söz kulağıma varır) varmaz bir an, — Bu adamında hiç suçu iyok mu?.. Dediğimi, Ser Nusreti Bağdada göndertmeseydi bunların hiç birisi başıma gelmezdi. Paşa ne kadar mes'ulsa ömrümü düme- virip şehvet denizinin fırtmala tı ortasına kopup gitmeye yol veren Hayati Beyde o kadar mes'uldür! dım, Fakat, gene düşündüm ki: | mın içindeydi, beni de okadar mütcessir etmiş Ben tıpkı bu arzu ve iştiha| yüreğime derin bir sızının han- ile onu ısırdım, isırdım! gerini sokmuştu. Fakat, birden aklıma i — Bende frengi vardı!.. ve nişterli bir tabrik od i n Ona mukabele etmek, ona fena İk yapmak, ondan intikamal- mak için son hülkmümü vermö- miştim, Hem o sahiden de Pu. Ori gap Su ii adamı kimdi? işlediği-)” “dar günahkâr değil iKAYE Tİ Fransızcadan i cak bir odaya girdiği zaman kendinin dünyanın en baktiyat adamı olduğuna hükmetti. Kendini kurtaran ve buraya ge-| tiren adamın bu srcak evin sahi | bi olduğunu anlamıştı. Ev sahi-/ bi: — Neren acıyor.? Diyerek onun gösterdiği yeri | açıp baktıktan sonra: — Bir şey değil, dedi, ben şimdi orasını sararım, sen de is- tirahat edersin, geçer... Dediğini yaptı. Sonra içeri- ye giren genç bir kadma işaret etti. Sıcak çorba geldi.Genç 2- Size, dedi, nasıl teşekkür imi bilmeyorum.Siz yeme | yeyiniz. Bana Bu sıcak o- da, kavuştuğum istirahat ye- ter... Fakat karı, koca israr etti- ler, Sicak çorbayı iştahla içtiler. O gece çok iyi geçti. Devrisi sa bah genç adam oradan çıktıktan sonra nasıl gideceğini düşünü- yordu. Fakat ev sahibi bırakma dı. Daha tamamile iyileşmesi için bir kaç gün burada kalması lâzım olduğunu söyledi. Genç adam nasıl teşekkür edeceğini bilmiyordu. Bu kadar iyi kalpli damın kim olduğunu sormamış tı. Nihayet bunu sorduğu 2a- man aldığı cevap £ karşısında genç adam birden bire titremek ten kendini menedemedi. İyilik gördüğü bu adamm evinde daha bir iki gün kalmak mecburiyeti- ni düşündü. Ev sahibi hiç tah- min etmediği bir adamdı. Cel- lat. ' Bir tavzih Mitliyetin 10-3-931 tarihli nüshasında üçüncü sayıfanm ü- güncü sütünunde,(şehir pis mi) serlevhası altında münteşir frk radaki beyanat Beyoğlu kayma kamı tarafından vaki olmadığı anlaşıldığından tashih olunma- smı rica ederim ef, İstanbul valisi FAZLI GURU Sineması Yarın 18 MART ÇARŞAMBA akşamı 9,45 te Paris'te ( Opera Comigue ) tiyatrosuna mensup Mösyö a MORE Biliç büyük bir Fransız dramatik filmi olan KADER filminde takdim ediyor. Sinema ve iyi muzika 'muhipleri için bir yeniliktir. il 0R1 Hummai tifoldiye karşı her gün muntazamen Kuli fmdaki tsriinameyi okuyunuz. rak sakınınız. Şişenin etras Farah sinemada 20 kısım film, varyete Her- mine Ifanım konseri İoltak ?5 kuruş, perşembe: «Komik , Naşit bey ve AsscsJana (OL. çinge- neler.) Bu aşan Pangaltı sinemasında. K. Şevki B. ve Asrt temsil heyeti Kafkas Azerbaycan musiki hey,eti 25 kişilik konser İffet melikesi yahur Tenevefa facin 4 perde varyete, dantlar. Önümüzdeki perşembe akşamından itibaren ŞAFAK #aheserini irne edecek olan yine ASRI SİNEMASIDIR Mümessilleri: JANET GAYNOR—GEORCES O, BRİEN İTTIHADI MİLLİ Türk sigorta şirketi Harik ve bayat üzerine sigorta muamelesi icra eyle'iz. Sigorl»ları halk için müsait şeraiti havidir. Merkezi idaresi: Galatada Unyon Hanında Acentası bulunmayan şehirlerde acenta aranmaktapır. Boyoğlu 2003 ©9546 ş B Telefon: Rıdvanla o bir miydi, paşa ile o bir olabi- İlir miydi, Nedim Bey Nazmiye İbenzetilebilir miydi?. O niha- yet: — Seven bir adamdı. — Toy bir âşıktı!.. — Aptal bir hovardaydın. — Avmı kaldırıp taşıyama- yan zayif bir tazı idi. — Ağzından lolemasını veren bir budala idi.. Ve.. Rıdvana da beni öyle İmıştum?, Ve, Gene muhakkak ki ona istemeye İstemeye fren- İ giyi aşıladım, istemeye isteme- İye, hiç suçsuz ve günahsız ola- rak onun boynuna bu prangayr vurdum, İradenin, şuur, muhakeme ve mantığın haricinde kalan bu he sapsız neticenin günahı kime | e nasl taksim edilecekti bik İkaptırmadı mı idi?.. Halbuki, | ben ona az mı şey yapmıştım?. | 3 - a Ona hayatını zehir edecek, ona | Maar İni kırık bir sandal teknesine çe |ikan kusturacak neler yapma-|birh 4490499990600 Daha fazla düşü ha çok onun dım, — Alet beni Hayati Bile deyemeden yürüdüm. A- yaklarını zor sürüyen, duvarla- rı tutuna tutuna yürüyen bu ka| dın © anda bir kurşun hızile gi| diyor, gözden, onun zehir çana- ğı gibi nemlenen ve kederini ta Şıran gözlerinden kaçıyordut.. Arkamdan daha neler söyle- di, ne yaptı,'ne di oldu, nereye gitti bilmeyorüum?, Fakat, hâlâ ona. acıyorum! ih, bazan da içime öyle yle bir değişiklik geli- emedim, da- yüzü üne bakama-! yoriki, — O da ettiğini buldu! Deyorum, *#4# « —Bir hafta sonra— Yarin akşam Fransızca sözlü filmi FTİKAM EDİORUN Pramumt filmidir. Majik Sitlemasında KOKAR TAVBER'n Neşeler Diyarı filminin son 2 günü 4 cü İcra Memurluğundan. Pertevniyal vakfının Refia, Fatma Hecer Sabahat Hanımlarla il Verit Bey z#immetindeki Bından vefnen mefroğ bulunun M mutpaşada Hocakasımzünani mahal lesinde Hocahanı cadde ve sokağında #tik İL cedit 8 No. mukaddeme hane elyevm derununda cari halkak nısıf masura mai İezizi havi arsanın dörtte Gç histesi 30 gün müddetle ilk müzayideye vaz olunarak 1000 lirada talibi uhresinde olup bu kerre "ybeş zam ve 15 gün müddetle ihelei kat'iye müzayidesine vaz olun» muştar. Hududur Sağ tarafı Şeref Aptaliah paşa veresesine alt arsa, sol tarafı Acımusluk sokağı, ön tarafı Kasın oğlu sokağıle muhdurtur. Derununda harap bir hamam ve bir ufak kömürlük ve su hazeesiyle bir ayva ağacı ve İki incir ağacı vardır. — Mesahası © tahminen 2500 arşındır. Dört hissi itibariyle 4ç bissesinin kaymeti mwbamminesi 11250 İlre- dır. Talip olanların 926-8447 dosya No, müracsar'a fazla maldmst iste yenler memutiyetimizce ita edilece- Binden bizzat a bilvekâle 20-4- 931 tarihinde saat İten 16 ya kadar kıymeti muharaminesinin *f, onu nis betinde pey akçesini müstasbiben mürücast eylemeleri iltn olunur. İhtira ilânı “Sünger klğıdı tamponu, hak. kında istihsal olunan 15-5-020 carih ve 785 numaralı ibtimm beri bu kere mevkii file konmak üzere ahere dertülereğ veya icar edileceğinden talip olanların Galstada Çinili Rıh- tım hanında Robert Herriye müra- caatları ilân olunur. Zayi: 1748 sicil mumerolu araba alık ehliyetnamemi yayi ettim. Di gerini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur. Beyazıt Akarca sokağında 9 No da Arabacı Halit İhmal etmemek lâzım. Biliyorum ve.. Görüyorum: Çok üzülüyor. Kendisi hastay mış gibi, Kendisi sönüyormus gibi. Kendisi ölecekmiş gibi. O na acıyorum, Onun üzülmesini istemeyorum. Ona benim içir en küçük bir kötülüğün gelme sini istemeyorum. O beni kurtat mak, bana hayattaki asıl mev- kimi vermek, beni bedbinliğin kucağından zorla çekip almak için didindi, çalıştı, çırpındı” Hâlâ da bu endişenin, bu çırpr nışm, bu hülyalı gayenin pesiri de. Fakat, görüyor ve anlıyor” ki, her şey nafile. Ben yaşam? yorum. Damarlarımın içinde “ beynimin tücrelerinde, vücudü- inün mesamelerinde beni yaşa" tacak en &üçük bir hayatiye' zerresi bile yok. Ve.. Ben ölec* Halim, — Niçin dispansete gitme- yorsun?,. Deyor. Ve.. Artık endişeleri- saklayamay: ç İh ğimi, Herşey unutulabiliyor. C& hidin hayattaki en kat'i, ğ lam hükmü bu olmuştu: — Unutmdk!, bie (Bitmedi) i