1 Mart 1931 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5

1 Mart 1931 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Mahalle aralarında merkep Veya beygir üstünde ekmek sa, tan seyyar ekmekçiler bugün” | lerde çoğalmağa başladı Bize verilen malümata göre, bayvan sırtında, mahalle ma- halle, kapı kapı dolaştırılan bu €kmeklerin hemen de yüzde sekseni tartıda noksandır. ıkardıkları fırıncılar, eksik Ç ekmekleri, fırinlarda satmağ tehlikeli bularak bunları çırak- İları vasıtasile mahalle araların ida saturmaktadırlar. İ Eğer söylenenler doğru ise, İbu ekmekler i : İbaşında yüz dirheme yakın mok İsan olanlar varmış. Belediye, bu seyyar ekmekçi Ba-İleri sıkı bir mürakabeden geçi- lr ekmek sat- İrerek noksan tartı çinde tartısı okka MH. AYET VAYAR MART ——..ü. Ekmek kırıntıları ve zaharin mi konuluyor ? Bazı mahalle aralarında 88“ ri ile dolu ve fena halde ekşi- miş olduklari görülmektedir. Darıdan yapılması"lâzmi ge- len bozanın, bir takım madra- bazlar tarafmdan meçhul bir takım maddelerin kaynatılması suretile imal ediliyor ve içine şeker yerine zaharin konulu- yor. Diğer taraftan darı *fiatı| çok düşkün olduğu halde boza-| nın kilosu kırk kuruştan aşağı düşmemektedir, | Ayakyolu kokuyor Kabataşta, Fatmahatun ma hallesindeki * camii çok müteaffin * bir” halderli Halk, bundan şiddetle şikâyet- gidir tıkları anlaşılan kimseleri şid-| detle tecziye etmelidir. Esasen bu ekmeklerin fırın fi İhsan SALİM atına satılmakta olması da şüp| heyi caliptir. Bir seyyar ekmek| çi, nasıl oluyorda okka başına| hiç olmazsa kırk para ticaret etmeden bunları sabahtan ak- şama kadar hayvan sırtında do| si Adaçamları mahvoluyor | Büyükadadaki çam'ağaçları| günden güne mahvolmaktadır. Söylendiğine göre bazt avcılar, bu mevsimde çamilar” arasında laştırabiliyor? dolaşarak küş avlamaktadır. İstanbulun Napoli kadar Pis) olduğunu söyleyen . Cemiyeti Akvam mümessili, acaba, elle- rinde sjipürge karşılıklı faaliye te geçen şu tanzifat amelesini görse, gene eski fikrinde sebat edermi idi? Bize kalsa, değil yalnız eski fikrinde sebat et mek, belki şehrin pisliği hak- kında söylediği sözlerin kifa- yetsizliğine hülamederek yeni sz Fan. az. senkları vet Sehrin göl halini alan caddelerind a4ABN baştan beyanatta bulunmak lü- zumunu hissederdi. Resmimiz, son yağmurlardan göl haline gelen en büyük caddelerimiz den birinin temizleme ameliye- sini tespit etmektedir. Napoli" de dahil olduğu halde hiç bir şehirde, birinci smıftan sayılan bir cadde, yağmurlarda bu man zarayı almaz. Vakıa, ilk naza da şu süpürgeciler, bir ten meyiniz! Bunlar, nişangâh “ ittihaz ©- derek göğdelerini Kurşunla de- lik deşik ettikleri için çok geç tılan bozaların ekmek kırıntıla|, helâları, | 104 — İstanbulda buz bulunma-|bir hastanın hayatını kurtarır. | sırasile aradık, Hiç birinin mar. yor Bundan bir kaç gün evvel takasında açık bir buzcu dük Şimdi siz deyeceksiniz ki,|matbaamıza bir musevi genç) kânı yoktu. Vakıa, mevsim, bu» herkesin soğuktan tirtir titredi|kız geldi. Gözleri ağlamaktan|mevsimi değil. Fakat, hiç ol ği bir mevsimde, bahsedecek) yumruk gibi şişmişti. Heyecan|mazsa muayyen merkezlerde buzdan başka bir mevzu yok|dan kısılmış sesile: hastalar için buz bulundurulma mu idi? — Aman efendim, dedi, nejsı icap etmez mi? Hem bu soğukta buz, kimin| yapacağımızı şaşırdık. Her tara| işine yarar?.. Fakat hayır...!fa baş vurduğumuz halde bir) Yazın, daima ihtiyaçtan ek- yle düşünmeyiniz. Buz, sade|dirhem buz bulamadık. Evde) sik, kışın pek az arandığı içir serinletici hassası itibarile yaz|kırk derecei hararette yatan|hemen de hiç bulunmayan bu ninde aranılır bir şey de|hastamız için doktor buz tavsi-| satışının bir intizama sokulms ğildir. Ayni zamanda yüksek ye etti. Acaba, siz bir vasıta ile|sı mutlaka lâzımdır. Belediye yevrli hastalıkların bir çokla-|bize bir parça buz buldurabilir| nin ve Sıhhiye müdiriyetinin € rında büz tedavisi müessirdir,|misiniz?. hemmiyetle nazarı dikkatin Sırası gelir, buz, Telefonla polis merkezlerini| celbederiz. mev yüz dirhem meden ağaçlar kuruyor. Ese- sen bu kuşlar, çamlara arız o lan turtılları öldürdükleri: avcılığını» kat'iy menedilme$i lâ buralarda i zemd Büyükadadan: NURİ Bayazıt postanesi Bayazıt postanesinin gişi ve koridorlar pek dar olduğun- dan eshabı masalih, güçlük çek mektedir. İzdiham bazan © ka- dar fazla oluyor ki, gişeye yak laşabilmek için Saatlerce bekle mek lâzım geliyor. Bu esnada bazı açıkgöz yankesicilerin de faaliyette © bulundukları söy- leniyor. Gişenin bir mikdar tev sil çok münasip olur. lik işini başarmakla meşgul gı- bi görünüyorlar, Fakat hakikat ta yaptıkları iş, gelip geçenle- rin üzerlerine zifos sıçratmak- tan başka bir netice veremiye- ceğine emin olabiliriz. Caddele- rini bu kadar ibtidai vesaitle te mizleyen bir şehre, bu asırda bilemeyiz şehir ismi vermek ca z midir?. Tashih | Geçen haftaki »sahifemizde| Zeynel Abidin B. isminde. bir| Sana'tkârımızın yaptığı Gl? ten bahsederken, banço demiş-| tik. San'atkâr bize gönderdiği | bir mektupta yaptığı aletin ban! çoya benzemediğini ve yepyeni bir saz olduğunu bildirmekte-| dir. i Kâğıt üstüne tırnakla kabartma yazı... İ Güzel havada güneşlenenler.. Esi cek zannedildi. Fakat bütün bu tahminlere rağmen hava bir- den bire açtı. Şubatın son gün- lerini serince bir bahar havası içinde yaşadık. Bilhassa geçen Cuma, hava çok güzeldi, halk bütün günü, sokaklarda gezip dolaşmakla geçirdi. İstanbul cihetinde Bayazıt meydanı et- rafındaki sıra kahveler ve meş Geçen hafta havalar, bir ara- lık hepimizi ürkütmüştü. Kış, bütün hızımı sonuna. saklamış gibi görünüyordu. Rasatane bi- bizim bu bedbinliğinmizi haklı gösterir bazı haberler ver mişti. Bilhassa Trakyada fazla mikdarda kar yağdığıma göre, serpintisi olsun İstanbula gele- hur navuzun önü iğne atsan ye re düşmeyecek derecede kala- balıktı. Eğer girdiğimiz Mart ta Şubat gibi tehlikesiz geçer sc, bahara kavuştuk, demektir, Resmimiz, geçen Cuma, Baya zıt havuzu etrafında güneşle nenlerden bir kısım halkı gös teriyor. te Geçen gece matbaamıza yaş- lıca bir zat geldi. Sebebi ziyare tini sorduk. Cevap yerine cebin den bir kâğrt çıkardı. Bu kâğı- dın üzerine tırnağı ile bir kaç dakika içinde ayrı ayrı hepimi- zin isimlerini yazdı. Bu yazı, o kada et ettik ursuzdu rendik ki, bn üçü, ölmüş hayvan € pıldıklarma şüphe e- zarfın» İrın dört tinden ; İdilemezdi da belediye & davranmak süretil etlerinden Son seneler e ö erin men mâni olabil fih, gene ötede be di bii İ sucu nin, etiketi konuluyor. ii uklar,, daima rı yemeyi ço diye memurlarına. haber veris) siz gördüğünüz sucukları bele-| E İni seamelare da hş ne sade yazı değil, bir çok çi-| bilmekte imiş. Bir aralık, Sana çek-ve hayvati resimleri” Yap-| yii nefisenin tezyini san'atlar makta da mehareti vardır. Bize) şubesine intisap etmek istemiş. tercümei halini kısaca anlatt:| Fakat yaşı müsait olmadığın- Kayserinin Camiikebir mahalle | dan kabul etmemişlerdir. sinde doğmuş. İsmi Nisari; el-| li yaşlarında kadar varmış. Ka-| bartma şeklinde yazdığı Nisari Efendinin asıl mehare ti, bilhassa işini sür'atle görme İsindedir. En girift bir örneği, |bir nihayer iki d sarfında kâğıda kabar:ma şeklinde res- :| yazı ika mediyor. Nisari Efendi, şim lik, Galatada Perşembe paza- rında Mehmet Efendinin kah- ehanesinde yatıp kalkıyor. Ar er nevi kabartma işler ve yazılar yazıyor. zu edenlere h i Efendi yaptığı bu ka-| bartma işlerin kendisine pek az bir şey temin ettiğini söylüyor ki haklıdır urnakla | azı yazmak gibi ı rağbet gös erden değildir. Ni in kabartma yazıla m hattatların | ir pirinç taneleri üstüne Kulhü Jahi yazari maharetini gös! ve talik yazıdan ga- yet iyi anlamakla' beraber, ye- çi z Zin envaı arasında 1 vara x karamelâ kutu Su ile karşınıza çıkarak, Size zorla şeker satmak isterler, Kendilerine acıyarak, karame- lâsını almadığınız halde elleri” k yaşta bazt çocu klar. istemiyenlerin Karamelâcılar çoğaldı Onlar, bundan cesaret alarak, arsızlıklarını arttırırlar. Almak ceplerine zorla fi karamelâ tıkarlar, Bu nevi dilenciliğin bilhassa | küçük çocukler atasında taam. müm etmeğe başlaması çok a-

Bu sayıdan diğer sayfalar: