SUBAT 19e 1 PERŞEMBE numaralı tahtelbahir,, filminden #8 “ Poramount, ( Ceneral) fil-|tzler)'in “Fecir,, filmini “ Sa- İ minin Almanca nüshasında oy jgues Feyder, in idaresinde ola hanması için “Covard Vilof,, :| rak oynayacaktır. angaje etmiştir. (C. Vedit) in portneri “Olga Tschkova ola- caktır.,, *.. Nancy Carrol ile hemşiresi ” i Terty (Uçan Sema) filminde i “Ramon Nuvarro,, (Schni- | beraber oynuyorlar. *.. */3 numurult tah elbahir,, filminden “Orişa çavuş,, filminden r amm Mar m ME Ea MAN EE... — Car fiamın fimleri 1. | f ii İT Küçük Sinema haberleri | j j ARTİSTİK; GRİŞA ÇA-| Fransız aktrisi Cladetie. SO Şarlo'nun filminin ilk gösterilişi . VUŞ (Çarşambadan beri) ELHAMRA: DEVLET KU ŞU (Çarşambadan beri) GLORYA: LEVİ ve ŞÜRE- KÂSI (Cumartesinden beri) MAJİK: DÜZTABANLA BASTİBACAK (Perşembeden beri ) MELEK: DEVLET KUŞU (Çarşambadan beri) OPERA: 5, 1 TAHTELBA HİRİ (Çarşambada beri) Bu hafta bayram haftası oldu ğu için sinemalarda daha ziya- de hareketli halk filmleri geç- mektedir. Esasen bulunduğu: Müz mevsim tam sinema mev- simi olduğundan sinemacıların bu haftalar için saklamış olduk- ları kuvvetli filmler artık kendi “Düztabanla Bastıbacak Bağdatta mi göstermektedir. Geçen hafta larda sinemacıları biraz di K dürmüş olan işsizlik bugünler- de biraz hafiflemiştir. Sinema- lara biraz daha fazla müşteri gelmektedir. Bazıları bizdeki bu buhranı birazda sözlü fil min aksülâmeli olarak telâkki etmektedirler. Herhalde bu haf ta sinemalarda hareket ve iş o- lacaktır. Elhamra: Bu hafta (El lek) sinemaları ! diğimiz sevimli Frai a MAURİCE CHEVALİER Nin çevirdiği ve bizim: DEVLET KUŞU Deye Türkçeye geçirdiğimiz ransızca sözlü ve hamra ve Me- hepimizin bil- nsız, artisti: Amerikalı artistlerden şarkılı filmi- Bi geçiriyor. Bu filmde bir çok başka bert te muvaffakıyetle oynamış tır. Film baştan başa sempatik- tir. Tuhaf ve neşeli fikir ve hi: ler ustalıkla o mezcedilmistir. İRilmde ne lüzumsuz şarkı, ne de lüzumsuz bir sürü muhavere vardır. Film esas itibarile cazip ve güzeldir. Ses ve sözler temiz ve vazihtir. (Maurice Chevalier) daha tabii ve nüktelidir. Bilhas sa kendisine refakat eden Clau dette Colbert cidden güzeldir. Filmin mevzuu bir Fransız tercümanm Amerikalı bir nin Venedikteki ikameti esni sında kızı ile sevişerek Ameri- kaya gitmesi ve orada bir sakız fabrikasında çalışırken mucit o lup kızla evlenmesidir. Glorya: (Glorya) rın geçen Cumarte TROYKA İsmindeki film şu günlerde pek tesadüf etmediğimi kuvvetli ve kıymetli sözsü, İllerden biridir. Meşhur artist Ol ga Tehekova ile (Volga volga) nın maruf artisti Şletof tarafın- dan çevrilmiştir. Bütün sahne- ler en ufak teferruatma kadar itina ile tertip edilmiştir. Foto grafi fevkalâde güzeldir. Tipler İyi seçilmiştir. Artistler muvaf- faktırlar, Hülâsa bu film güzel bir eserdir. Film sonradan s€s- lendirilmiş olmasm: rağmen ses cihetinden de iyidir. Arasr- ra böyle filmler görmek bize si nemanın sessiz devrindeki zev- ki verdiği için voşumuza gidi- yor, Bu fülmde Olga Tehekova İcidden muvaffak olmuştur. Filmin mevzuu şudur: Büyük bir Rus şehrinde kı- gakçı (Boris) güzel karısı ve küçük yavrusu ile bahtiyar bir sinden beri geçirmekte olduğu:| adamdır. Bir bir suvarede alıp götürdüğü güzel ve (mon- den) bir kadın onu kandırıyor. Yalrız bir gece yatmak için. Bü hal (Boris) in saadetin! mahve- diyor. Kadının peşine düşüyor ve derhâl bunun bir felâket ol- duğunu anlayor ârnina iş işten geçiyor. Çocuğu ölüyor, karısı manastıra girmek isteyor. Ni- hayet (Boris) ' intikamını ale yor. Ve tekrar ocağını kuruyor, Glorya Cumartesi gününden itibaren de: LEVİ ve ŞÜREKASI İsminde Fransızca çok tuhaf bir film geçirecektir. Bu filmin #mevzüü Amerikada zengin ol- muş (Levi) isminde ihtiyar bir Yahudinin izini kaybettiği bir akrabasını araması ve bundan tevellüt eden intrikalardır. “Troyko,, filminde Şletof Opera Opera sinemasında : 13 No, TAHTELBAHİR İsmindeki sözlü film geçmek tedir. Bu film çok heyecanlı ve canlı bir eserdir. Bat sahneleri, musademe, tâhtelbahrin deniz altındaki hali ve saire cidden i- yi yapılmıştır. Filmin tekniği çok kuvvetlidir. Mevzuu şöyle- dir. Şangayın meşhur barlarının birinde 13 numaralı Amerikan tahtelbahiri mürettebatı eğle- nirken serian hareket emri gelir yor. Bu emri geminin torpido şefi Burke getiriyor. Ozada bu lunan İngiliz zabitlerinden biri Burkeyi harp zamanında İngil- tereyi en meşhur erkânı harple- İrinden birini görürken düşman tarafından batırılan torpidonun kaptanı olan bir arkadaşına ben zetiyor. Tahtelbahir Çin deni- zinde bir vapura çarparak batı- yor, Makine dairesi bozulmuş- tur. Yalnız ön taraftaki bir da- irede Burke on dört arkadaşile kapalıdır. Radyo harap, su ya- vaş yavaş içeriye geliyor. Hava sızlık e irleni can kurta- ranlar işlemiyor. Ölüm muhak kak. Bürke kumandayı alıyor. Ve arkadaşlarını torpil kovanın dan kurtardıktan sorira kendisi ölüyor. Artislik Artistik sinemasında güzel bir hissi dram geçmektedir. GRİŞA ÇAVUŞ İsmindeki bu dram şayanı dikkattir. Artistler ve müheyyiç » Evvelce de karilerimize ha ber vermiştik. (Şarlo) nun sene lerden beri yapmakta olduğu (Şehrin ışıkları) ismindeki söz; süz filmi Nevyorkta Şubat ayı! zarfında ilk defa olarak - göste- rilmiştir. Halk tarafından sine- maya girmek için gösterilen te- halük o kadar fazla. olmuştur) ki, sinema civarını saran 5,000 den fazla halk kitlesinde intiza mı muhafaza için 100 kadar po- lis memuru müdahaleye mec- bur olmuştur, Filmi görmek ve halk üzerindeki tesirini mütale a etmek için Amerikanın en bü yük sinemacıları Nevyorka gel mişlerdir. Film baştan nihaye- te kadar insanı gülmekten kira cak ar iyi yapılmıştır. Bü- tün mütehassıslar (Şarlo) nun pandomima ve komik sahneler icadında yekta olduğunda müt- tefiktirler, Binaenaleyh halkın gösterdiği bu rağbeti .(Şarlo) nun şahsına münhasır bir istis- na telekki ederek bundan tek-| rar sessiz filme rücu imkânını düşünmek doğru olmaz diyor-| lar. Halk tarafından (Şarlo) nün şahsma gösterilen “alâka o kadar büyük olmuştur ki ken disi çok iri beş polis memuru sahheler seyirciyi o cezbeder. Mevzuu şudur: 1917 Kış. Almanyadaki Rus esirlerinden Grişa Çavuş kaçak olarak bir ormana iltica ediyor. Orada Babka ile buluşup bir kaç ay bir oduncu kulübesinde yaşayor. Sonra memlekete dön imek için kaçarken tevkif edi! yor ve emir mucibince karako) gidip kendisini ihbar etmediği için idama mahküni oluyor . Fakat fırka kumandanı Cene ral Von Lişof bu emri kabul et- mek istemez. Grişa da kendisi- nin &saretten kaçan Grişa Ça- vuş olduğunu ikrar eder, Cene- ral Von Lişof Grişaya acıyarak meselenin hakikatini şark ordu) ları kumandanma yazar. Babiza| da rişanm idama mahküm oldu-| ğunu öğrenir ve onu kaçmağa tarafmdan muhafaza edilmiştir. £ (Şehrin © ışıkları) filminin * mevzuu şudur. (Şarlo) bütün ” dünya ile ister istemez müca- dele halindedir ve herkese'de mağlüp olmaktadır. Bu filim şubatın 26,27 :sinde Londranm en büyük tiratrosu olan (Dominyon) salonunda gösterilecektir. Yerler çoktan tutulmuştur. Amerikada Fransız gazeteleri ki: “Amerika artistlerimizi Holli wooda çektikten sonra şimdi de büyük terzilerimizi çekiyor- lar, Parisin en maruf kadın ter- zilerinden Madam ( (Chanel) Fransız terziliği diyorla | Amerikada Fransız kadın mo-* dasını idare için angaje edil. > miştir, Madam (Chanel) in bu işe memur edilmesine sebep şüdur. Bir çok filimler çevri- lirken mevcut olan moda o fi- lim piyasaya çıkmca değişmiş bulunuyor. Madam (Chanel) işte buna çare bulacâk ve filim- ler çevrilirken en aşağı altay € sonra gelecek modayı tayin e- derek artistleri öyle giydire- İl cektir, 24 davet eder. Grişa Ceneral: Von Lişof'un himayesine güvenerek; kaçmaz. Şiffensa emri geri almakta 18 rar ederse de Von Lişofun avde ği tinden sonra fikrini değiştirir. |4 Ve idamın infaz olmayacağmı| telgrafla emreder, Fakat fırtma | dan telgraf ve telefon hatları bozulduğundan emir mahalline vâsıl olmaz. Grişa da bir hata ; kurbanı olarak ölür... Majik Majik bu hafta maruf iki kos; mik olan Düztabanla Bastıba- cağın: DÜZTABAN ve BASTI. BACAK BAĞDATTA İsimli çok güzel ve eğlencel bir filmini göstermektedir.