: NM Malliyet asrın umdesi “Milliyet” tir 22 K. EVVEL 1930 IDAREHANE — Ankara caddesi tanbul, Telefon numaraları: İstanbul 391, 3912, 3913 ABONE ÜCRETLERİ | Kc 3 ayi 400 kuruş 800 kuruş 6. 750 1400 ,, m 1400 O, 20. Gelen evrak geri verilmez Müddeti geşen müshalar 10 kuruş için müdiriyete müracaat Bugünkü hava Dön hararet ençok ö enaz 4 direce idi. Bugün ruzgir mürevassız poyraz esecek hava kapalı olacaktır. süz se a ei İ Efendice konuşalım. arasında Hırt.. köprü altında geçiren bir şüp- heli olabilir!.. E ... Gelelim sadede: Son zamanlarda Politika ha- Bu adam kimdir, nedir, ne nasıl yaşar ne işle meş- , nerden yer içer? oldu- ır verdi: — Rana Hanımefendi si ikdiyorlar. . zlıktan, sıkıntıdan kurtar- id. | — Geliyorum.Birdakika.. | Dedim. Biraz, kendime çeki ir oyalanmaya çalışsam yine i. Sinirlerimdeki boz- zihnimdeki karmakarışık- devam No: 100 Telgraf ndresi: Milliyet, Ta. | gat Sahnede > tur. Gazete ve matbaaya ait işler) hezeyanları. içinde çırpmırken, hizmetçi! en vermeye çalıştım. Ne ka it ediyordu. Bu haldelyim: emma getir: Mir — Biz; — Sahnede ediliyor... — San'at tahrip ediliyor! — Türk münevverleri sahne- den iğrendi: tanbul rü ve Faziletle verdiği tahsisat israf ediliyor! — Darülbedayi, bir “Ak kı- ran başkesenin” eline kaldı... dedik ve... söz gelişi | şöyle bir iki misal kaydettikti... Türkiye için Hariç için) (o Bunlara bir iki tanesini da- ba ilâve edebiliriz: — Mecmuadaki bu son yazı doğrudan doğruya Türk gazete isine küfürdür! — bir gazetecinin diye bağrılmıştır. gazetesinin ceha- mes'uliyetimi eti” diye avaz avaz haykırıl- mıştır. —Türk gazetecisine “şantaj- <1!” denilmiştir. Bunlar gene hiç bir şey. Asıl sadet şu: — Sahne bir şirretin eline kaldı.! — San'atın asıl eserleri sah- neden uzaklaştırıldı! — Makyajla artistlerinin yü- zünü boyayan adam şatafatlı de korlarla da halkım gözünü boyu yor. Müellifler kendi. eserlerinin provalarinda bulundurulmayor! — Şehrin 20,000 lirası Darül bedayii yanından geçilmez, içi- ne girilmez bir bataklığa benzet mek için harcanıyor! *.. İşte biz bunları yazmış bun- ları söylemiştik, Fakat ne garip talihdir ki kar şımıza mes'ul bir adam yerine bir terbiyesiz çıkıyor. Bize köp- rü altında geceliyenlerin dili ile sövüyor, Eğer Neşati efendiye benzemekten çekinmesek ve ge- ne böye bir adam için iltifat ye- ze geçebilir, diye düşünmesey — Yanlış kapı çaldın a benim canım efendim... der ve geçerdik. Ve.. gene onun zannettiği adam olsaydık şöyle ei ile sözümüzü bağ- — Allah Cemicümleyi böyle bir EEE masun bulundur. sun! Buna ihtiyaç ta var... Hele kendisine pek yakın olan ve bir bid'at içine düşen Bedia'ya filân yazık olur.. Yeni neşriyat Ukrayna Rusyayı tanımanın ne kadar lâzım ve zaruri olduğunu söyle meğc hacet yoktur. Rusya baş- Iı başına bir âlemdir. Türkiye ve Rusya arasmdaki münasebatın kaç asırdır ne kadar tahavvüller geçirdiği ise malümdur. Bugün Rusya büyük bir inkı lâp yaptı. Bu memleket bu iti- barla da bugün ayrıca nazari dik kat ve merakı celbeden bir mem leket olmuştur. Hülâsa Rusyayı tanımak lü- zumu ispata muhtaç olmıyan bir zarurettir. Fakat bir memleketi tanımak için orayı bilenlerin sağ lam malümatına müracaattan başka çare var mıdır?. İşte yeni bir kitap bize bu vâsi diyarın bir kıtasını ş hasta var! | Etem İZZET ti geçirdiğini hissediyor-|kaç defa kendisile görüşmüş- , n. Ben, bütün bu kararsızlık tüm, Kibar bir hanımefendi. Es) Rana hanımefendi, gittiği za) ki Şüraya Devlet reislerinden- bi Maamafih, yine zinde, yine der iş yoktu. Hi toplu bir hanımefendi. Mı- irisinin hanımı, Altmışlık var. | Beklenilmeyen bir misafir. Fa|sırda bir çiftlik meseleleri var- kat, imdadıma yetişti, beni ka-İmiş. Müşkülât gösteriyorlar. il Bizim paşa biraz delâlet di ee. | Knl ve işin iy girerse İ — Damadım, gitti geldi. Fa-| kat, atlattılar. e me MİLLİYEF Mizahı, İmam suyu! Ötedenberi şikâyet ediyo rüm: Civarımızda bir meygede var.. Erken açıyor ve geç kapıyor... şaşıran bedmest oraya or... İçiyor... Afiyet olsun, lâkin cıvıtıyor ve âlemi iz'aç edi yor.. Meyhane kimin idaresinde dir bilmem, amma nizami saat- ten sonra kapadığı muhakkak! Pek srkıştırırsanız ismini de söylerim. Geçen gün mahalle içinde açılan bu münasebetsiz yerin sahibini aradım, binanın sahibini aradım, civardaki cami- nin imamma meşruta imi; İse malümatı banu veren dedi i: — Burası imamın meşrutası dır, kendi oturmıyor, kiraya ve riyor.. — İyi amma imam meşruta- smmm meyhane yapılması vakfın maksadma uyar mı? — Neden uymasın?! Meşru- ta verde İmam bulunmuyor am ma imam suyu bol bol! Tutulmam! Gazetelerden bazıları bazı bazı bana çatarlar, kızdırmıya çalışır lar, maksatları ne olürsa olsun bütün bu çeşit yazı yazanlara i- lân ederim ki, ben böyle şeylere tutulmam, boş veririm lâkin her kes öyle değildir. Kuvvetli kozu olana çatarlar sa parti elden gider ha! Dikkat! Büyük hâvadis | İtiraf etmeliyiz ki, çok defa karilerimizle alay ediyoruz. Ni- İtekim akşam refiklerimizden bi- rinde dün 72 puntu ve kırmızı mürekkepte tam baştarafa bası! mış şöyle bir başlık vardı: “İstanbula kar geliyor mu?,, Gelse ne olur, gelmese he olur? Hem kânunuevel sonunda kar bu kadar beklenmiyen bir şey midir? Hiç değilse sual şek linde olmasaydı da bir kat'iyyet ifade etseydi ya!! Felek Ukrayna'yı, buranın bütün husu siyetlerini anlatiyor. Eserin mü ellifi Velâdimir Murski'dir. Li- sanımıza ankledilen ve Rusya ahvalinde tam vukufu ile geçen lerde bir “Rus inkılâbı, neşre- den Cafer Seyit Ahmet B. tara fından bir başlangıç yazıdan bu eserin ehemmiyetini anlatmak başlıca fasıllarını zikretmek kâ- fidir. Bu fasıllar şunlardır: Ukrayna meselesi ve Avru- pa, Ukrayna memleketi, (arazi, âhali, serveti,) Ukrayna'nın mil i Ukrayna müstekil hü kümeti, (917-920), Ukrayna Sovyet Cümhuriyeti, Bolşevik milli siyaseti, Bolşeviklerin içti imai siyaseti, Ukrayna'nn iktisa İdi istismarı, dehşet devri, Uk- rayna muhacirleri v.s.. Kitabın bir de haritası var- dır, Bu kitap Rus dünyasını an lamak için okunması zaruri olan eserlerdendir. Bu itibarla okuyu İcularımıza tavsiye etmekten ke : di söyliyemem. inmez. — Hay.. Hay!.. — İk fırsatta, . — Münasip bir zamanda! Filân dedim. Ve, . Epeyce kol En küçük bir aldırışın ucu ve) anda bekliyorlar... nuştuk, Nede olsa yine ikide bir dalıyor, düşünüyor, paşayı, Ne dim Bey Nazmiyi gözlerimden geçiriyordum. > man saat yediyi bulmuştu. Doğ | ru odama çekildim. Yapılacak emek, yeis duyma- reğimde yer vermemek istiyor- dum, Bu, öyle bir an ve, Öyle bir hâdise idi ki biraz yeis duy mak, biraz içlenmek, biraz dü- şünmek bütün bir hayatı pir bilirdi. Benim hayatım, - Belkiysin hayatı, kendisi ia niye prensesin hayatın- sır, Aldırmamak Paşa ile kavgalıyım. Şim-| Düşimmemet ida hortlatabilirdi! PAZARTESİ Edebiyat, I | | ! l Pek eski bir dosta rast gel| miştim. Benden yaşça hayli bü- yük olan bu adam ilc aramızda ki dostluk uzun zamandan beri devam ediyordu. Fakat birbiri- mizi görmiyeli çok zaman Ol-| Muştu. Beni gördüğüne çok mem- nundu: — Ah, dedi, iyi ki, seni gör- düm, anlatacak bir o hikâyem var.. Dinle... Sonra bana bir minden bahsetti: Tanırsın.. Görmüşündür...! böyle bir kadın sevilmez kadının is- mi?. — Evet güzeldi... Nel ok du..?Onunla zanederim epi 2a-| man beraber bulundun.. | Dostum içini çekti: İ — Berber... oEvet.. Onu se- viyordum, Fakat bir gün birden| bire ona bir fikir geldi: Kocaya varmak.. Hakikaten pek gençti Buna niçin mani olayım.? Niha | yet kendisi gibi genç, güzel bir| delikanlıya vardı. Ö zaman dür; şündüm. Ben bu izdivaca razı; olmakla fedakârlik etmiştim. Fakât diğer taraftan şuna mem nun oluyordum ki henüz böyle! genç bir kadıriim genç bir erkek Te evlenmesini kıskanacak ka- dar ihtiyarlamamıştım. Bunu dikkatle kaydet. Şimdi sana diğer bir vakadan! bahsedeceğim. Bu da yaşımın i- lerilediğini ve ihtiyarladıkça hodbinliğimin arttığını göste- rir. Bu kadından , böyle iyilikle ayrıldıktan sonra başka bir ka- dınla tanıştım. Bu öteki kadar güzel değildi. “ Fakat bu da pek gençti. Bir gün dikkat et, ihtiyarlığın ne tuhaf azuları var!..- Aklıma ne geldi bilir misin?.. Bu kadınla evlenmek.. Artık bu kadmı be- nimsiyordum. Onun bir gün başka birile evlenmesi ihtimali ine mâni olmak istiyordum. Nihayet bu kadınla nişanlar | dım. Artık nişanlımın uzakta, yakında ne kadar akrabası var- sa birer birer görünüyorlardı. | Bir gün gene böyle toplanılmış tı.Nişanlım olan gençkadını ara larına alan akrabasından bazı| genç kadınların ona: — Nasıl bu adatna varacağı- na memnun musun?.. Diye sorduklarını işittim. Hiç bir şey duymamış gibi görünerek (o dikkatle dinliyor- dum. Nişanlım yavaşça şöyle bir cevap verdi. — Bu adam ihtiyar.. Ah, hiç te ona varmak istemiyrum. Fa- 'kat ne yapayımı?.. Bu benim içini kâfi geldi. Ar tık kararımı verdim. Çok geçme den nişanı bozduk, ayrıldık. İhtiyar dostumun macerası KÂNUNUEVVEL o 1980 den hu kadına karşı içimde de- irin bir izzeti nefis yarası açılmış tı. Bir kaç gün sonra hiç bekle- mediğim bir hâdise karşısında kaldım. Ayrıldığım eski nişan- Im beni görmeğe gelmişti. Bu na şaşıyordum. Bana yor, kendisini almamı söyliyor- du. — Kızım, dedim, siz benim le evlenmemekte haklışımz. A- ramızda o kadar yaş farkı var ki... — Rica ederim bu bahsi bıra kınız.. Ben sizden af talep ediyo rum. Böyle bir yanlış harekette bulundum. Ben bu genç kadısın bana iz- zeti enİsinin müsaadesi nisbetin de yalvarmasını gördükçe mem nun oluyordum. — Sonra, diye sordum gali- — Hayır, dedi, bütün ricala rına rağmen metanetimi muha- faza ettim. Kızm vaziyeti | acşnacak Bibiydi. Fakat düşündüm dos- İ tom, bu meselede merhamet çok kerre ıztıraptan baska bir netice vermez... Bu Sefer.. zanmıştır. Yazısı şudur: Haftanın en mühim haberi: Türk—İran iududu üzerinde şıkarılmak istenen yeni hadise ler hakkında gazetemizde inti- şar eden haberdir. Bir kaç ay evvel, Türk ordu Jarmın kat'i darbesile. perişan edilen Ağrı asilerinin elebaşı- Jazından olan İhsan Nuri haini nasılsa kurtulabilmiş ve yar- İdım gördüğü İrana kaçımştı. Hükümetimizle İran hükü- meti arasında cereyan eden mü him siyasi muhaberattan son- ra İranlılar bu haini ve arka- daşlarını tevkif etmişti; Fakat alman yeni haber bu asi reislerin tekrar serbes bıra- kıldıklarını gösteriyor. İşte hu dut üzerinde hissedilen hadise- lerin sebebi bu olsa gerektir. Huduttaki yeni hadiseler üzeri- ne Tahran maslahat güzarı- mız, İran hükümetile temasa memur edilmiştir. Bu siyasi te- mastan sonra başlıyacak ikinci temas büsbütün başka olacaktır çünkü: Türkiye, samimiyet per- desine inüp arkadan isyan ve fesat fitilleri ateşliyen kun. dakçıları pek çabuk teşhis etmiş tir. Ve işte bunun içindirki hu- duttaki en ufak bir hadise üzeri- O zaman ayrıldığıma çok iyi ettiğimi zannediyordum. Çünkü ğ istihfaf e- Unutmak Kendisi için yaşamak. ... Değil miydi?.. O halde hiç bir şeyi yeniden düşünmiyecek, hiç bir şeye aldırmı uzanışı paşanın koynuna ilk so kulduğum güne kadar gidebilir |na sarılması gibi o sese koştum. | rim", ve yeni Belkiysin zehirli dişle- ri öldürülen Belkiysi mezarın- Bu akibet çok korkunçtur, çıldıran Belkiy sin akibetidir. Bunun içindir ki, hemen piyanonun başına geç- tim ve,. En şuh, en kahkahalı Hem onu haber vereyim, hem )rahatlaştırdı ki!, ne Türkiyenin alacağı vaziyet evvelkinden çok dahs şedit ve — Prenses Hazretlerini tele- Dediler. Denize düşenin yıla Heyecan, it, sevgi, teselli. — Ak.. — Sen misin Nüsret?.. — Benim yavrucuğum. Ote- le telefon ettim. Yarın için bi- ze bir daire hazırlıyacaklar.. nağmelerin çalâkliğini parmak-|de bir bonsuvar diyeyim. De- mak, en küçük bir üzintiye yü. arma ve kulaklarımda topla-| dim, i — Çok iyi yaptın. Bir saat.. Bir buçuk saat dur) — Ne zaman buluşuruz?.. madan çalmış ve söylemişim, — Sabahleyin! . — Yemeğe... — Sabah mil. . Dediler. — Evet... v — Hayır. — Ben, akşam üzeri.. Diye — Telefon... — Hayır.. Hayır. Sabahle- Dediler. yin! — na — Hay.. Hay!.. Derim. gelme- — Yoksa vE İba kabul ettin. Tekrar nişan, ni kâh?.. | Mektepliler müsabakası : 8 üncü halta ikinciliğini Da- | rüşşelakadan 859 Hasan B. ka- MAURİCE CHEVALIER tarafından takdim edilen Fransızca filminde. İlâveteni VİCH'in canlı kuklaları o tarafın X TANIYOR Sarvat Bu akşam MELEK SİNEMASINDA SAİNT PARAMOUNT Şeref Geçidi Sesli bir harika olan STAR RESMİ GEÇİT yahut CANLI OYUNCAKLARIN REVÜSÜ ve FOX sesli halihazır dünva havadisteri eee MİLTON'uxx Bütün Paris, Berlin ve Londra ehalisi şarkılarım (dudaklarından eksik © etmiyorlar. o MİLTON'un o“ Pal ma combine , şarkılarını Paris, Londra ve Berlin'de öğrenmeyen kalmamıştır. GRANİ sözlü ve şarkı mdan KÜÇÜK MUSUNUZ? Bilmecemiz 128 4 567891011 KA AL RA A Bugünkü. bilmecemiz kin (3). 4 — Hisse (3) 5 — Siyahi (4). Keçe (4). 6 — Kamer (2) Nota 7 — İstihza (4). Nakit (4). 8 — Yutuları şey (3). 9 — Valide (3). Mizrakle sinek(3) 1 — Bir renk (4). Bir meyva (4). Dr. A. Kutiel Cil, Frengi Belsoğukluğu ve Soldan sağa ve yukardan aşağı 1 — Siyah (4). Mir'at (4). — Ortası kara etrafı su (3). Lâ|- MB Tepebaşı Gardeni 24 Künüevvel Sofraların evelden temin edilmesi. Telefon. KR, O. 1823 MÜESSİF BİR İRTİHAL Kibar ailesinden Kibar Ziya Beyit Oğlu ve Kibar Sarım Beyin damadı ailesinin gençliğinin medarı — Huibari Osman Riza meş'um bir kara neti” cesinde Sarasun'da irtihal ve eci aesi İstanbul'a nakledilmiştir. ze bögün sut 1030'da Şişle Halüskâr Gazi enddesinde 295 No'w Kibar Sarım İleyin hanesinden kı! dınlarak aile kabristanında © makbe ri mahsusüna dfnedilecektir. İstanbul İkinci İcra memuriuğun. / Bir borçtan dolayı mabcuz bulu” nan 3 baskül ve kalas o tahtalar! 25-12-930 tarihinde san İlde Koru çeşmede cerrah zade Mistimet beyit kömür deposunda ayık artnrma ile satılacağından taliplerin yevmi mez kürda dairemizin 930 - 2771 dosy# Bumaresile orada bulunan çmemvri” muza müracaatları İl ZAYI ( 464 ) Numerole rwwş > cüzder nım: mühürle beraber zayi etim yenisini çıkartacağımlan eskisinin hükmü yoktur. Yüzbap ebitlerinden mümtaz B kerimesi Meliha Dr HORHORUNİ #demi iktidar maayene ve elektrik tedavihanesi. Karaköy Börekçi firm e Na g4 icar müzayede müddeti 24 kânu SIGORTA mi istemiyor musun — Aman rica ederim.. Ne münasebet?.. Şafak vakti bile beklerim! | — Nerede bekliyeceksin!. . — Çok güzel... — Dokuz buçuk... — Mükemmel. . . — Haydi, oruvar... — Oruvar şekerim... Oooh. . Bu telefon içimi öyle ... Gece. Dalgın, roman okuyordum. Kapı vuruldu. — Buyurun.. Kapı hafif aralandı ve Nedim Bey Nazmi'nin başı göründü. Birdenbire ürktüm, — Bu saatte ne işi var? , Kitap elimden düştü. Bir göl ge gibi odadan içeriye girdi, bir gülse ibi kapıyı a ir ge gibi bara doğru Umumi meclis daimi encümeninden: Rüstempaşa mahallesinde Balkapanı sokağında 17 No dükkânın Türkiye Iş Bankası tarafından teşkil edilmiştir Yangın - Hayat - Nakliye - Kaza - Otomobii » mesuliyeti maliye Sigortalarını kabul eder. Adres: 4 #mcü Vakıf bam Istanbal Telefon: Istanbul — 594 Telgr. İgurur ve taşkınlık buldum: yanında Mektep sokak No, 35 mus* yene her gün akşama kadar arşamba günü salt mücvvel 930 çe ŞIRKETİ 5 İmtiyaz — Affinizi rica etmek içi hanımefendi... z söylerken dizlerimin di yer, kıvrılıyor, boyff ordu: — Gündüz çılgın gibi idim” Ne yaptığımı bilmiyerek sizi?” le konuştum. G-. Her halde beni aifedentl ze, mazur göreceğinize €mi! İnsanlar, bazan böyle iradeli” nin haricinde hareketlere ii luyorlar, Bin defa, on bin dc. Pişmanım... — Hay, hay!, — Pekey.. — Üzülmeyiniz!.. — Geçen geçti!.. — Rahatınıza bakınız. Demek ve,. Bu mak varken "ilmem niçin ban © da bir tuhaflık geldi, âdeta onu” boyun kırması, yalvarır görü” mesi karşısında kendimde (Bitmedi