gillleyet isrin umdesi “Milliyet” tir 15 K. EVVEL 1930 İDAREHANE — Ankara caddesi No: 100 Telgraf adresi: Milliyet, 1s tanbul Telefon numaraları: Jetanbul 391), 3912, 3913 ABONE ÜCRETLERİ G için Hariç için 3 aylığı 400 kurug 800 Çağ ». . 13. 1400 . ©, Gelen evrak geri verilmez Müddeti geçen nüshalar 10 kuruş tur. Gazete ve matbanya nit işler Gazetemiz ilânların mes'uliyetini kabul etmez. Bugünkü hava Dün hararet en çok 15 enaz 10 derece idi. Bugün ruzgâr mürebavvil esecek hava yağmurlu olacaktr. Okuma zevki... Bu serlevhayı gazetelerden birinde gördüm: Hoşuma gitti. Muhakkak ki, okuma zevki artı yor, fakat kitap gazete değil, gazel, şarkı ve maval! Devlet Müdürlüğü! Goşa koşa heyeti tahririyeye geldi ve istihbarat şefine dedi- kiz — Devlet Bankası müdürü xakkımda en mevsuk haberi venden alın!.. — Kim olacak?.. — Kim olacağımı bilmiyorum İakt, muhakak bir şey varki, ben olmayacağım. Bu da bir ma Iâmattır, Bir mektup! İmzasını okuyamadığım bir &cnebi kariimiz bana şu mektu- im göndermiş... Mektupta bahsettiği şey pek doğru olmakla beraber bazı ya- bancı kelimelerin ister istemez dın, gün aydın,, tabirlerini daha| evvel teklif edenler oldu, amma bu kelimeler “bonjur,, kelime- sinden daha yabancı geldi, “Muhterem Felek Beyefendi. “Milliyetin,, uzun müddetten beri devamlı karilerindenim, vel yazılarmızı büyük bir alâka ile takip ediyorum. Türk değilim, fakat memleke seviyorum. Bir sual sorabilir miyim ?. Türk lisanını çok takdir edi- yorum. “Turistler için konuş- ma kitabında,, (Türkiye Turing klübü tarafndan neşredilen ) Türkçe sütununda şu iki kelime vi gördüm: Bonjur, bonsuvar!.. Bunlar Florinalı Nazım, Meh met Emin, Abdülhak Hâmit Beylerin o kadar şahane istimal! nebi kulağı Ansefalit letarjik San'at; derin bir uykuda. Se- nelerce devam eden bu uyku, nihayet bir hastalık gibi horul. tuları arasında gittikçe derin- Bu, bir uyku hastalığıdır. İhtirasm dili konuşmağa baş ladığı zaman küfür ile inkâr, san'atın sinirlerini (gıdıklar ve bir kımıldanma, bir hareket, bir kaşıntı başlardı. Artık hastamı- zın sinirleri bu sonsuz uykusun da kavuştuğu sükünla korkunç! tur. Bir sfenks gibi. Ne bir raşe, nebir rüzgâr. karanlık dehlizlerde mumla do| laşan korkak bir muakkıbin bu sessizlik ve ıssızlıktan ürkme- mesi kabil değil, Titriyorum. Bu dehlizlere mazinin cina- yet kokuları sinmiş. Bir yanda lime lime olmuş genç cesetler var, Hasudun zulmüne uğramış. bu yavruların önünde bir lâhze hürmetle eğiliyorum, Bir vakit ler; ıztırap çeken nesle bir ha- vari gibi “uyan!,, diye haykır- dım. Dünün sanat tarihine dile diği şekilde menkabeler kayde- den mütegallibelerden de hıncı mı almak için bol bol söylen- dim. Bu boşlukta her ses, bir aksi sadadan başka cevap bulamı- yor. San'atın sıhhatinden bahse- den mukaddes tıp kitabmın bir bendinde şu korkunç cümle ya- zılı: “Bir neslin hayatı müdde- tince devam eden bu hastalık san'atı ölüm tehlikesi karşısın- da bırakır.,, San'atın doktorları, hastamızın göz kapaklarına -ne bileyim ben? - Hiç değilse biraz tentürdiyot stirseler... “.. Refahla, zaruret müştereken ona ninni söylediler. San'at uyu du. Hayret. Elit Naci /ALLER Kemah hanedanından Sağır oğlu sabık Erzurum meb'usu Halet Bey- eendinin halilesi ve Sağır oğulle meden Zirast bankem meclisi idare azasndam Sabit Binin hemşireleri Hanımefendi irtibali darbeka eyle- miş ve naşi meğlirei Göztepedekl höşklerinden kaldırılarak Suhrayı ce dde makberel mahsusasına vediai raheezi rahman kılınmıstır. Salibatı alavandan bulunan merhumeye rab- metler ve efradı ailesine sabırlar dileriz. ... Marmara üssübühri kumandanı miralay Abdülhalim Beyin anacsi Naime hânum İzmitte müptela oldur Ku zatürreeden kurtulamıyarak irtihal ermiştir. merhumenin — Genarcı Istanbula getirilmiş ve ihtifalatı falka icrası söretile Kasımpaşa'da Kulaksız” daki medfeni ebedisine defücdilmiztr. Kiyroetli erk babriyemizden olan Abdülhalim Beye ve kederdide ailesine tziyetlerimizi beyan ederiz. ————— Türk ağzından, MİLLİYET Mizah, jMektepliler müsabakası : i Fransada kabine | buhranı Mektepliler müsabakasının 83 üncü hafta ikinciliğini kaza- nan Pertevniyalden 364 M. Or- han Beyin yazısı şudur: "Bu haftanm en mühim habe- ri, hiç şüphesiz yok ki, Fransa- da “Tardicu kabinesi,.nin istifa- sile husule gelen ve son dakika- ya kadar halledilemiyen w- zun bir kabine buhranıdır. Tardicu kabinesi, ayân mecli sinde umumi siyaset hakkında ki bir istizah takriri üzerine e- kalliyette kalarak istifa etti. Fransız kabinesinin bu sukutu, s'yaset âleminde nazarı dikkati az celbetmişti, Tardicu kabinesi, son zaman- larda bilhassa şu sebeplerle müşkil bir vaziyette kalmıştır: I — Büyük bir banka sahibi- nin tevkifi üzerine parlâmento- nun işe vaziyet etmesi ve mez- kür bankanın hukuk müşavirli- ğini etmiş olan Adliye nazırı. nın istifası. 2 — İkinci ve en mühim se- İbep, Tardieu kabinesinin, hari- ci siyasetinde gevşek davrandı- ğı iddiasıdır. Filhakika, son beş senedenbe ri Almanya ile Fransa arasında -Almanyanın müteveffa H. Na- İzarı M. Stersmanı ile Fransa H. N.M. Briandın müşterek ve sulhperverane mesaisi neticesin de- itilâfa doğru müsbet adım- lar atılmakta idi. Fakat, Almanyada 14 eylül. de yapılan umumi intihabatta müfrit bir takım zümreler, mü- him bir ekseriyetle Millet Mec- lisine girdiler, Bu netice, Fran- sızlar üzerinde fena bir tesir u- yandırdı. Diğer taraftan başta Alman- ya olduğu halde umumi, harbin diğer mağlüpları, yüklendikle- ri ağır muahedeleri tadil etmek için hararetli neşriyatta bulün- dular, İşte Fransız Medlisindeki müfritler, bundan endişeye dü- ci politikasında gevşek davran- makla itham etti, Maamafih, so ğuk kanlı Fransız H. nazırmın mukabil beyanatını dinleyen Fransız meb'üsan Meclisi, kabi neye itimat beyan etti, Kabine, asıl ayân meclisinde ekalliyet- te kaldı, Esasen, milletin hakiki vekil- leri demek olan meb'usan mecli sinin itimadına mazhar bulü- nan bir kabinenin ayân meclisi tarafından iskatı, ayâna veril- miş bir hak olmakla beraber, bu hak, hiç bir zaman tatbik e- dilmez. Meselenin bu mahiyeti de, ka bine buhranımın uzun sürmesi- nin sehebini izah eder, Bu vazi- yet karşımda o reisicimhur,, muhtelif fırka reislerine müra- caat etmişse de hiç biri kabine- yi teşkil edememiştir. Her hal- de Fransada bu defa vukua ge-; len kabine buhranı; 3 — Fransanın harici siyaseti ettikleri Türk lisanında mıdır?..| Türk telefuzile, bonjur bonsu-| ve bilhassa Almanya ile olan Bunlara mukabil öz lisanınızda| var, o kadar gülünç oluyor ki! tabir yok mudur? ydrin, tün Derin hürmetlerimin kabulü. münasebatı noktai nazarından, maz. Onun için ahlâkın ne es- gerek Tardieu hükümetini, hari| © PAZAKYESİ 15 (Baş tarafı 1 inci sahifede) çesinin daha esaslı faaliyeti ih tiva edeceğini ilâve etti, Mesai programı Avni B. buna cevap verdi, ve; “— Burada mevcut 68 baş bu belde için ne düşünüyor. Bunu ne gibi menabii fen ve ilimle tebellür ettirmek tekarrür et- migtir. Bunu bilmeyen encümen bu azametli davayı başaramaz, Şeh rin güzelleşmesine âit on sene- lik bir programımız vardır. Te- menni edeceğim şey şudur ki, ibu devrenin hitamından evvel bir heyet teşekkül ederek mesai programının ana hattını hazırla sın, Muavinlik meselesine gelin ce; bunları ii evraka vaziülimza idi, Bunun i- şi on kaymakama taksim edildi. Hattâ iki muavinin lüzumu kabi li münakaşa iken üçlncüsünün ilâvesine ne lüzum var.,, Muka- belesinde bulundu. çelerin ekseriya şehreminleri- nin başmda esen havayı samimi yetle mütenasip olarak tanzim edildiğini, kaydetti. Muhiddin B, in mukabelesi Burada Muhiddin B. söz aldı. “— Bütçe encümeni reisinin verdiği izahata bir şey ilâve e- decek değilim. Çok muhik ola- rak serdettikleri temenniyata da iştirak ederim, Avni Beye ge lince; beş senedir İstanbul mun tazam ve faal bir proğram da- hilinde idare edilmektedir. Me- selâ; Fatih- Edimekapı cadde- si açılmış, Karaköy köprüsünün mütemadi tamiri temin edilmiş, Gazicaddesinin istimlâkine baş lanarak devam etmekte bulun- muş ve daha bir takım işler ya- pılmıştır. Bunlara karşı prog- ramsızlıkla itham etmek, Avni B. in öt&denberi maruf oldukla rı cerbezei kelâmiye ile sevdik- leri bir-arkadaşı üzmek zevkin- den ileri gelse gerektir. Muavin ler me: ine gelince; işlerini bir kısfkı encümeni daimiye İkal etmiş olmasına rağmen iş- leri azalmamıştır.,, Cevabmı ver Ayvni.. B tekrar mukabele et- ri; , “— Proğramsız çalışmakla it ham etmedim. Kendilerinin say drkları işler bilâkis pek küçük- tür. Asil mühimmini söyleme- miş, ketmetmişlerdir. Muhidi- din B. bunların çok fevkinde bir is yapmış, bu müesseseyi borç- larına sadık kılmıştır., Dedi. Bu arada söz alanlar tevali et- meğe başladı. Üçüncü muavin- Tik ihdası meselesinin hararetle lar makamı riyaset tarafından kaydedildikten sonra celse on dakika tatil olundu. On dakika sonra ikinci celse açıldığı zaman söz Dr. Hikmet B. in idi. de gösterdiği muvaffakiyetin se bebi hizmetlerinin dört sene gi- bi uzun bir zaman devam etmesi dir. Eğer memuriyetleri devam etmeseydi kendilerinin yapmak istediklerini kendilerini istihlâf edecek zat yarıda Buna binaen mesai XÂNUNUEVYEL Bir aralık, bütçeden bahsederken de “Büt-| ineceği anlaşılıyordu. Söz alan- | — Mühiddin B. in mesaisin- Edebiyat, Sarvat Şehir meclisinde ilk mücadele de cereyanını temenni ediyoruz. lince; ben buna aleyhtarım.,, de İdi. Bunu Nazmi Nuri B. takip et t Bir muavin ihdası demek, bütçeye yeni bir zam demektir. Sokağında kandil görmeyen bir kimse üçüncü bir muavin ih 'dasmı görürse, yüzüme olma- sa bile, kalbinden bize güler.,, Mütalcasmda bulundu. Tekrar söz alan Muhiddin B. kendi noktai nazarını müdafaa ederek şunları söyledi: “ — Tahakkuku lâzım gelen hizmetlerin meydana çıkması için bana lâzım gelen © ve: vermezseniz ben, bunun mesuli- jyetini asla deruhte edemem.,, ! Mabiddin B.i takip eden ve bu vadide en son mütaleavı yürü- ten Ali Rıza B. oldu. “ — Üçüncü bir muavin tekli- fi karşısında kalmasaydım mev- cut iki muavinden birinin lâğvı- nı teklif edecektim.,, dedi. görüldü. ! Bütçeye geçiliyor.. Masraf bütçesinin müzakere- si esnasında faslı mahsusu gel- diği zaman izharı rey edilmek Üzere bütçenin müzakeresine geçildi. Bütçe fasıl fasıl okuna- rak aynen kabul edildi. Yalnız son fasıl üçüncü muavinliğin ih dasını tazammüin ediyordu. Bu- raya gelinince reye müracaat za rureti hasıl oldu, Mesele reyi işari ile halledilecekti. Fakat Muhiddin B. itiraz etti, a iliyor İşin tayin esami ile hallini teklif etti. Mavafık görülerek esami okunmağa başladı. Gâh alçak, gâh yüksek “red,, ve ya| kabul sesleri işidiliyordu. İsim- Terin okunması ilerledikçe red taraftarlarmın ekseriyette ol- 'dukları anlaşılıyordu. Netice tasnif edildiği vakit teklifin 15 reye karşı 36 reyle reddedildiği anlaşıldı. Nakiye, Refika Hulu- si Behcet Rana Sami Yaver, Sa five Hüseyin ve Lâtife Bekir! Hilar da teklifi reddedenler me- yanında bulunuyordu, Akit Ayan asasından merhum Tev- ik paşının torunu ve Müfit Beyin kım Müfide Hanımla müzeler mü- dört Halli Etem Bevin oğlu göreba bastanesinin kıymetli hekimlerinden Dr. Süleyman Etem Beyin akitleri Saadefler temenni ederiz. torpili, kakkında istibsl olunan 2 İ Teamni 1926 tarih ve 419 nomerole ihtira berat * bu Kere mevkii file İ konmak zere ahere devri ferağ İ veva icar edileceğinden talip ol İ ların Galata'da Çinlli Rahtım Hu İ da Robert Ferriye müracaatları Han 4 olunur. “Sabit törpillerin umkunu tayin «den nâzm, hakkında istihsal olu 2 Tsani 1420 tarih ve 421 nümerlu ihtira beratı bu kere mevki file konmak üzere ahere devri ferağ veyu İcir edileceğinden talip olan- lann “da Çinili Rıhtm Hanında Rober müracaatları iunur. nan EF Üçüncü muvinliğin ihdasına ge| Bu husustaki münakşa kâfi; nin konağı, Mollabeyin dairesi.|de öyle kaşerlenmiş şeyler ki, Arzu ve talebi umumi üzerine ve JAN K'EPURA İle BRIGİTTE HELM'İ GOŞKUN BELDE görmek dinlemek | İüzımeeldiği sinemanın bu barikaşını filminde tekrar tekrar için Elhamra Sinemas bir kaç gün daha iracsine devm edecektir. lâveten: Yeni FOX balihamr sözlü ve sesli dünya bavadişleri ezcümle; Paris'in Son Fizanı, ( AGUİTANIA ) vaparunun karşı göleşmesi, JİM LONDON ( Yunan Şampiyonu ) Kiri! karşı BOX ve | maçı “ve saire ” LO 000000020 Bu kya İ MELEK Sinems$i| adin AŞK RESMİ GEÇİDİ ve Si Aim SER, SERİ KIRAL filmlerinin unut 6 mann Çan s7 mübdlası büyük sineme Yi ç i AA, RE eri MAC DONA TABİATA AŞIK göz kamaştırıcı dekorlarile yarın herkesin ağzında dolaş! sarkı ve danslarile asri ve muhteşem operette tak. cektir. İlâveten MOLASSON bir perdeli Fransızca sözlü kom ve FOX JURNAL, sesli ve sözlü bali hazır dünya ha , Hamiş: Mükemmel makinelerimiz sayesinde bütün mükâle film üzerinde Türkçe ve F aaa OX PICCOL eğe sizca olarak izah edilmeki YOO TİYATROSU kuklala.ının her günkü matinelerini unutmayınız. Hanımlar, Elendiler, çocukla, büyükler ve ihtiyarlar tens leri her gün hakik muvaffakiyetler PİCCOLİ TİYATROSU tank kukla” ber gün saat 17,30 te matincler, saat 21,30 re suvarek vardır. Bugün o matine ve suvaresinde LE BARBİER DE SEV.İLL AĞ “LA GHEİSHA , ve Müzik Hol ye cumbız kismi herkesi eglendirecektir. : kazanan MUVAFFAKIYETI Müvalfakii ASRİ sinema 1 İ istanbul icre riyasetindeni Istanbulda tahmisönü enddesinde 96 namaralı kasap dükkâninde sekin iken elyevm fkametgâbi bulunan Bekir efendi Kasımpaşalı Mehmet İbrahim be- meçhul yin zimmetinizde bedeli icardan ala DOLORES DEL Rio * cağı olan dörtyüz ( 400) liranın CHARLES FARRELE mua masatif tahsili ve mecuran tah. İİ tarafından remsi! edilen « nesi zımmında üçüncü İcra memur 'uğuna vokubalam mürseset üzerine sannıza tebliğ © edilen ödeme emrine karşı tarafınızdan vaki İtira- sın teli talebile mumaileyh Mehmet İbrahim bey tarafından mercie mes- bük müraeneta binaen yevmi müra- #uada isbas vücut edilmesi hakkında tastir olunan davetiye varakam zah mms mübaşiri tarafından şethte ikemetgihinizin meçbul ba- handuğu muherrer olmasına binden yevmi murafas olarık tayin olunan 3-1-031 tarihine müsadif Cumartesi günü sanı ondörte İstanbul dere riyâseti İtiraz merciinde bazır bulun- manız İâsım geleceği ve hazır bu- lunmadığınız. taktirde ademi hazu- tonozla murafsa Sera Ve terkikat ifa olunacağı malâmunuz olmek Gzere keyfiyet ilânen del İLİ iaakanap dekara anaanaa ANADOLU SIGORTA ŞİRKET! Türkiye İş Bankası tarafından teşkili edilmişti" Yangın - Hayat - Nakliye - Kaza - Otomobil - mss” maliye Sigortalarım kabul eder, Adres 4 üncü Vakıf has İstanbul kula harika Olan KIZI. RA Hilmini © görmek anca tebclim eden | halk bulamayıp svdet edis”, İstical ediniz. iki -TAN Rus meyhaneleri şaşırtıcı havası içir” | cereyan eden pek” essir bir desisedi”, het zere ün, s0- dilencilere! sör, Sulu, sımaşık, düşkün, “.- Osman Bey,, de ki?i nundan görmüş bir adam, “Tür|man fena olmuyor ir kiye derileri ihraç şirketi, diye|beş bin altm gidecek gö bir şirketin idare meclisi reisi) — Şöyle küçücük bif ” imiş. Daha bir iki şirkette de a- turnesi beş bin sekiz Yü” zalığı, hissedarlığı varmış. Fa- mal oldu!. kat, bunlar hep sonradan olan (— Yeni bir işe başl şeyler. Eskiden Yıldızda Sultan'reyim amma, hükümeti gi Hamidin dalkavukluğunu yapar laşamadık ki.. Çok m8£, sağdan soldan çarpar, Hünkâr- nıyorlar efendim çok. #yf dan kopardığı “atıyye,, leri istif rı da çekilmez. Ne VE edermiş. Bir Yahudi mütcahhit Bir kuru imtiyaz için Mİ eğ” le gördüğü dalavereli bir işten binler, yüz binler İzan de bir kaç yüz bin Mira birden Sonunda bir maden vurmuş, İyice yükünü almış. kazandırır o da ayrı be - kisi, ne ortası, ne ilerisi yok. Ge | e bir öür var. İnsanlar doğuyorlar ve. . Ölüyorlar. Bu liki mesafenin arasını yaradılı- şın * bi istekleini ortaya ,dökerek gönülün istediği gibi doldurmak lâzımdır. İnsanlar Bir iki gidilebilir balo ne Po-|cami kapısındaki ker, briç, bakasa, beş on kadın, benziyorlar. Birisine bir parça İbeş on erkek. Hele bu yüzler hiç| yüz verd: ğinmi, hepsi birden et- değişmez, Her yerde onlar, her |rafını sarıyor, avuç açıyor! meclis ve salonda onlar. İşte, (o Sonra, aralarında bu işin e İstanbul bu ve.. Bu kadar! debiyat ve felsefesini yapan ne- Hemen hemen paşaya: leri yok! Tutup bana aşktan jgördükleri ile ölüyor ve kalıyor. — Kalk gidelim... sevmekten, gönül azabından; !lar!,. Maamafih, yine paşanm| Diyeceğim geliyor. Hiç ol- aşkın felsefesinden, ıztırabın- şükretmesi lâzım ki, ben düşün- mazsa Pariste, İsviçrede filân'dan, fiziyolojik tesirlerinden düklerimin, isteklerimir çok | biraz eğlenirim. Onunla da ara- bahsediyorlar, ahkâm çıkarıyor ki, paşa gibiler daha beter. Es-| Paşa eline bu satırları geçirip|azını yaşayorum. “Tam dejenc-'mız hâlâ düzelmedi. Maamafih lar. Onlar, böyle söyledikçe, kiden kurtulamamışlar, oruh;te: re,, dediğim sınıfa henüz vetişe Nüsret olmasa, o beni biraz bu- ben: kendilerinde sık sık hortlayabi-| — O halde inandığın yeni ah-|medim. Nerede Cavidan gibi- rada tutmasa, yine paşaya biraz Etem 'ZZET yeni ahlâkın, ileri ahlâkın bu o-|ileri ahlâk bunun ikisi de değil, İuşunu zannetmeleridir. Halbu- | değil mi?.. Aptallar... Yiyor, fakat en yeniyi hiç bilmi!lâk- sende niçin bulamayoru: ?..'ler, nerede hâlâ ben?.. Hiç ol» sokulur, yumuşatır ve..Bir vekil Diyorum ve. İlâve ediyo-| “Osman Bey,, de, “Nişantaşı. Bütün bü söylediklefi 4 yorlar; “tam dejenere,, nin için- o Desc haklıdır Söylenecek mazsz ben bir kar kişivi idare harç gibi yanıma alıp, İcüm: da bir diziye apartıman yaptır! yiz geliyor amma. Le de de değiller. Yabancılıkları, söz hulunamaz, Amma sc yapa: *diyorum, fakat, bir Nüsretle — Haydi... — Kandıracağınızı mı zanne| yor. Küstahlığmı parasının bol de yok değil, Herkes j serkeşlikleri, feveranları Düre-| yım ki ben bir cefa kendimi yep; oyalanıyorum. Amma, Nüsret ır, Pa boylarım. Neden diyorsunuz?, !luğunda, sonundan görmüşlü- pi Abuk Paşa Cafer gi yeni bir itikada kaptırmış bu- |te bugünlerde ne kadar şeker- . ünde buluyor. Hangi çayda'nin hesapsız altınların? Tunuyorum: İleşti yarebbim?, hangi davette olursa olsun mut dayamadığı için bazar *an geliyor. —“Seni hapsedeceğim.. ise Nüsret beni çok bağlıyor. Budalalar bilmiyorlar ki, on | Zaten tanıdığım bütün erkekler! ların bu kitapta başladıkları her Deyişinde derebeyliği ceberu-| — Belkiys, şimdi yeni ve eğ-| ei İiçinde en çok hoşuma giden ve! sayfayı ben çoktan bitirdim. (Jaka lâfın bir gelişini e lengiiei ve düşenler de olm di) tunun hükmünü buluyoruz. O /reti vir hüviyetle vaşayor, eğre-| İstanbul yavaş yavaş beni sık| biraz gönlüme hareket veren del o — Hanyayı da, Konyayı da yale kapi m ei — Salonunu kapatacağım, ah | gliğinin hükmünü sürüyor. saplarını dağıtacağım.... Deyişinde “mond” un koydu- başladı. Avuc içinde gibi |o. Ötekiler ba! i kı söğ ik... — maya içinde gibi |0. Ötekiler bana, ciğere koşan, öğrendi! Geli b ba e emin kai çok İdiğim derilerden çok bir şey de| “Sonra, bu Şişli Söylediklerim ölen, öldürü-|dar bir hayat! Gardenbar, Mak- kediler gibi görünüyorlar. Hiç! h. ah. e len Belkiysin fikirleri idi, ki o İsim, sinema, tiyatro... Sonra bir | yüz vermiyorum, azarlıyorum. ile devranm neler we etil isini İnun katili ben değilim.Yeni Bel| kaş çay; Cavidan Hİ. inin | Binde birokeyfim olacak ta içle|tan ayırt etmesini bildik. Hele, Bil yüz yirmi bin lira kadar ka-,lit İnsanın ciği karlar aa een GhİNi; | kiğa»bövle hiç bir kayt tans m ie Hanımefendi sinden birinin ceed. “Hem işlerinde bir tane » Vedad « Bey zanabileeeğim.... İle Gavin vie ek z Na Gİ ak Bir, gd) “i Ge i Li - ii (çi BY