Fikir, Mizah, Milliyet asrın umdesi “Milliyet” ür 10 K. EVVEL 1930 IDAREHANE — Ankara caddesi 00 Telgraf adresi: Mülliyet, İs- fabl, Telefon numaraları: İstanbul 39:', 391Z, 3913 ÜCRETLERİ ABONE Türkiye için Hariç için aylığı e 800 kurup 750 , 10, 1400 2 , Gelen evrak geri verilmez Müddeti geçen nüshalar 10 kuruş tur. Gazete ve matbaaya mit İşler için müdiriyete müracaat edilir. Gazetemiz ilinların o mes'uliyetini kabul etmez, Bugünkü hava Dew harsret en çok 15 enaz 10 Ü derece idi Bugün Tüzgir lodos esecek hava bulutlu olacaktır. FELEK. Kasımpaşa - Dolapdere İnsanlarda yeniye ve değişik- iiğe karşı garip bir meyil var. Elbiseden tutun da isme ve me kadar... Galiba bunun önü- ne geçmek için olmalı ki ( kâh) ı icat etmişler.. Bu değ me ve değiştirme merakı hele son zamanlarda bilhassa isimle- | re musallât oldu. Hiç kimse ken di isminden, babasmın kulağına üflediği isimden memnun değil, “Anadan doğma isim taşıyanlar liçimizde potin kundura gıyen- ler kadar ender. Bu sistem s0- 'kak isimlerine de sirayet etti... İstanbulun yeni sokak isimle, ne göre bir mektup gönderin de bakın gelir mi? İşte bu isim değiştirme hızi- e olacak, hükümet Kasımpaşa- mın ismini değiştirip (Dolapde- Tö) yapmış. Bizim tahrir müdü- rü Etem İzzet, “Şehir meclisin- de azadır” hemen meseleye mu |” dahale etmiş ve Kasımpaşa mer humun Türkiyeye olan hizmet- lerini sayıp dökerek, ancak is- « mi kurtarmağa ve eskisi (o gibi Kasımpaşaya Kasımpaşa denil- mesi kararını almağa muvaffak olmuş, Yalnız büsbütün teklifi reddetmeyi pek muvafık görme diği için ilâve etmiş: — Eğer Dolapdere isminin muhakkak bir yere verilmesi lâ- zımsa Babıali ve Cagaloğlu de- resine verilebilir... Pazarı geçen şey! Bu hafta Darülbedayi “Geçti Bolunun pazarı” isminde bir piyes oynüyor.. Piyesi görme- diğim ve görsem de tiyatro mü- nakkıdı olmadığım için hakkın- da bir şey söyleyemiyeceğim. Yalnız, ismi nazarı dikkatimi celbetti. Aramızda dolaşan dar- hsmesel “Geçti Bolunun paza- TL.” değil, “Geçti Borun pazarı wür eşeğini deye” seklinde- dir.. zannındayım. Zaten mese- İn kendi bunu gösterir. Bolu- dan Niğdeye eşekle: o gitmeye kalkarsak biçare hayvan yolda mürdolur. Bor kasabası ise Ni Tiyatro haya Zaruri bir mukabele | Venedik Taciri, mütercimi M. Şükrü Biye| Son çıkan Darülbedayi mec-| &adar uygunluk aramak abes-! Imuasında bana hitaben yazdı-tir. Asıl uygunluğu ruhta, mâ- ğınız sözleri okudum. . Venedik) nada, üslüpta aramalıydınız. O laciri tercümesinde üslüba ait| zaman tercümeniz de aslı gibi| olarak yazdığım bir kaç satır,İbir şaheser olurdu. | İbilmem neden, size itidal ve mu! Yoksa, virgül, noktaya baka-| Ihakemenizi kaybettirmiş. Oku-!rak, söyliyenin bile mânasını yanlara karşı hürmet vecibesini | güç anlıyacağı, hele dinliyenin| bile aklınıza getirmiyerek “çok! hiç te ne demek olduğunu anlı.| bağıran hak kazanır, zannma yamıyacağı uzun, karışık cüm düşmüşsünü, leleri siralamak marifet değil-! “Shakspeare,, in takdiri hak- dir. Hele bunu böyle yaptıktan kındaki sözleriniz bana hitap €- sonra muahaze edenlere karşı dilmiş olamaz. Çünkü ben o bü-| kaba kab k hiç mari-| yük dâhi aleyhinde bir sey yaz-|fet değildir. bey madım. İlk perdeden üç cümle seçin Meselenin bana ait olan cep-|bunların nası! bölünebileceğini| hesi pek basittir: Ben sizin ter-benden soruyorsunuz. Hemen) cümeniz için şöyle demişim: (söyliyeyim ki bu yaptığınız “Tercimede bazan. hususile| —hen de pek nazikâne tâbir bu ilk iki perdede sahheye sıkıntı |lamazsam mazur görünüz am «| verecek kadar uzun cümlelerma— mugalâtadır, göz boyayı- «s)cılıktır, ukalâlıktır. Çünkü mü- 7 buna mukabil ne diyorsu-nekkit musahhih değildir. nuz? lev sâtm almak istiyen adam “Çoğu eserin baş tarafına isa| binayı beğenmezse mühendisi t eden sekiz on cümlenin ha-| ona “ser daha i ten sahne için,ağır telâkki! lem,, diyemiceği gi edilebilecek derecede uzun ol -| kusurunu söy : duğumu-ben de biliyorum.,, © |de “sen daha kusursuzunu yaz Ey; pek âlâ, o halde sizin de|bakalım,, deneme. mevtudiyetinden haberdar oldu| Bununla beraber, zanneder unuz bir şeyi ben söylersem! misiniz ki o cümleleri daha anr İhakkmıza m: tecavüz etmiş olu-| laşılır şekle koymanın. çaresi rum? Yoksa zannmızca bir ku-| yoktur? Mücerret sizin o hüsnü İsurün bilerek irtikâbı onu ma-|niyete hamli kabil olmıyan ha- sur mu göstermek lâzım gelir?|reket tarzınıza karşı bir ulâvvü Diyorsunuz ki, bu uzun cüm-cenap eseri olmak üzere işte İleler “aslında da öyle., imiş, siz| cümlelerinizi ve daha “anlaşılır de eserin. “virgül ve moktasına|musahhah şekillerini * aşağıya kadar aslına sadık,, kalarak ter-! yazıvorum : elime etmişsiniz. I — “Aklınız, dalgaların asil) İşte bunun “için o:cümlelerin! ve zengin efendisi gibi, ufak ti- “ilade ettiği bazı fikir ve mâne-| caret gemilerinin ketenden ka- lar hazfedilmeksizin kısaltılabi-|natlarile selâmladıkları, muhte- leceğini zannetmiyor., muşsu-| şem yelkenli gemilerinizle bera nuz, ber engin denizlerde dolaşı- Sizin —hiç bir nezahet ve ter yor.,, biye kaydına ehemmiyet vermi! Tashihi: “Muhteşem yelken- yerek— “kaçamaklı ve adi biri); gemileriniz engin denizlerde söz tabiyesi,, dediğiniz şu sözü-| dolaşıyor. Ufak ticaret gemileri bakmız: ,, Ç İketenden kanatlarile onları, dal “Shakspesre gibi İngilizce) gaların asil ve zengin efendisi metni üzerinde bile türlü tefsir-| gipi, selâmlıyorlar. Aklınız da lere girişilmiş derin bir şairin) bunlarla beraber engin denizler eserlerini tercüme ederken uğ-| de cevelân ediyor! ranılacak güçlükleri takdir ede-| > “pir kum saatine bakar! TİZLA, ken, deniz altındaki kumları ve| Görüyorsunuz ki hakkmızı|sığ yerleri gözünün önüne geli- gizlemek istememişim. Bu kaça|rir, zengin Apdremin mezarını mak değildir. Çünkü ömrümde | kucaklamak ister gibi, büyük yalniz bir kere bir kaç dakika! direğin omurgasından daha 2 görüştüğüm size karşı kaçamak) şağılara eğerek, oraya gömül- yapmağa hiç ihtiyaç ve mecbu|düğünü gö bi olurdum.,, riyetim yoktur. Tashihi: “Bir kum saatine ba Lâkin bir İşin güç olması ya. |karken deniz altındaki kumları İpılamaması demek değildir. Da!ve sığ yerleri gözümün önüne l ha büyük bir gayret sarfederek | getirirdim. Zengin Anderemir| ini kucaklamak büyük direğini o-| İbu güçlüklere galebe edebilirdi-' —sanki m niz, ve etmeliydiniz. O va PERŞ u KÂNUNUEY VEL, 1930 Gemiye girip saklanan adam: —İngilizceden— Gemi uzak bir yolculuktan dö! — Çalışabilecek bir adam, de- nüyordu. Genç kaptan bir an ev di, ateşçilerin yanına gidip ça- vel İngiltereye dönmek için çok | Irşsn sabırsızdı. Bu sebepsiz değildi:| o Fakat Genç ve güzel bir karın orada|mın yaptı kendisini” bekliyordu; Kaptan memleketine avdet eder etmez bu kadmla evlenecekti. Epi zamandanberi sevişiyor: isrdı, Fakat İcaptan iki aylık w- zun bir yolculuğa çıkmak mec-! Buriyetinde kalınca evlenmeleri de bir müddet daha gecikmiş- ti. bir hareket kapta- nm nazarı dikkatini celbetti. Bu kirli adamın yüzüne dikkatle baktı, O da kendisine dikkatle bakı yordu. Kaptan bir şey diyeme- di, Menemediği bir his retiyordu. Vasifesini ikinciye bırakarak bırakıp gitmesi için kamarasına inmişti. Biraz son-| ti. iside ayakta duruyorlar, irlerini dikkatle süzüyor- rdı, kasında da üstü başı sim siyah, |, ç.1. yüzü gözü kara bir adam bek-| 0" liyordu. Genç gemici kaptanı se | limladı ve: — Size bunu Fakat bu kirli adamm gözle- getiriyorum. |rinde acı bir istihza vardı. Söze Kimse görmeden gemiye bin-'ilk başlıyan o oldu: miş. . İngiltereye gidiyor.. Sak - Demek ki artık evlene- landığı yerde şimdi bulup çıkar | ceksiniz?: Çok İyi, ; Çok dık. İ ” Genç kalbimi» köpeyni gitti. — Evet. Evlenmeğe karar Karşısma getirilen meçhul ada | verdik- . Çünkü senden üzün za! ma baktı Böyle para vermeden | mandanberi hiç bir haber alın-| madı. . Öldüğüne . bükmettik onu tit- Genç gemi zabitine bu adamı! işaret et-| ra kapıya hafifçe vurulduğunu) Adamı içeri i y içeriye aldıktan son- duydu. Kapıda geminin za-| y g k k ii bitlerinden” biri göründü. Ar.)'©, çooranın Maps a m | ceker Fakat o kadının) dır... İşte karşmızda| İsadif 24/12/930 çarşamba gü- | debiyat, San ! Yıldızların en dilber ve, sebbarı BILLIE DOVE Önümüzdek akya TOPLARIN A7 yanında pek muhteşem ve; gebirimiz edecek muaZzu: tahir idaresinde ilk temsili pazar günü Giseler bilet sötişme 18 Kânünevel cum perşembe 5. ginü sas IR i dan #ki konse Konserlerin programı tiyatro. gişesiride satışına devam etmektedir Müessif bir irtihal Trabzon Meb'usu Nebizade Ham di Beyin teyzezadeci Mühendis Ab- dilikadir Bezin dayıçı Sabık cemyedi Umumiyei Belediye azasından ve Mülli sigorta şirketi müdürü Muhte- din “Şevter Rev müptel © oldoğu kimser hastalığından rehayip ola- #miyafak İrtibat ettiğini teessürle baber aldık. Cenazesi bugün “saat ön birde Ösmanbeyde Kır sokağında 20 mu aralı hanesindem kaldırılarak Kan dillideki aile kat 18/77 metre mikaba muadil 435 âdet kaym kerestesile 212 kilo cehri | nin masarifi müşterisine âit ol- mak üzere kerestenin metre mi kabı 15 liradan cehrinin kilosu 80 kuruştan müzayedeye çıka- rılmıştır. Taliplerin Haydarpa- şada Orman müamelât memur- Tuğuna müracaatla ihalesine mü nü saat 14 te pey akçelerile Üs küdar Kaymakamlığında hazır bulunmaları, —— yordu. O gece kaptan buhranlı bir haldeydi. Gemi yolda karaya çarptı. Ba Uuyordu. Uzaktan geçen bir ge- 4 555 MAJİK SİNEMASINDA âdi ATIM 400 000000 Önümüzdeki 13 kânunevel cumartesi FRANSIZ TİYATROSUNDA “PİKOLİLAR TİYATROSU FRANSIZ TİYATROSUNDA meşhur piyanist ALFRED CORTOT e TiYATRO 7, herkes gayretinizi seve sevc, se vine sevine alkışlardı. Bünyele ri biribirine uymıyan nın birinden ötekine İyaparken, ———— — ——— İdeye yakındır. Vakıâ bu pek e- İhemmiyetsiz bir meseledir, am- İma eski bir meselin şeklini de- giştirmek itibarile iliştim. Aca- ba benim hatırımda kalan mı doğru, yoksa Darülbedayi afişle rindeki mi? . FELEK (Milliyet)in cebi ıomanı: 49 D MERİ ARM AR ş hasta var! İmin bütün masumluğu ve.. İ- iki lisa-| tercüme | virgül ve noktalara! aşağılara eğe- | rek, oraya gömüldüğünü görür! gibi olurdum... 3 — “Nazik gemine çarpınca, | buharatımı (1) dalgalara saçıp. (1) Günlük gazete makalesinde iki küçük tertip yanlışma tahammül edemez görünüyorsunuz. Bizzat tashih ettiğiniz makalenizde otuza yakın imli ve tertip yanlışı var | der. İsterseniz birer birer göstereyim. iy k i gemiye bierek saklananlara ilki... dul kalan kadını. almak) ipek kamaşlarımı azgın sulara © — Çok İyi giydirecek, hülâsa servetimi Bİr | kocasi sı kayaları hatırlamadan, kiliseye latini arttırıp bir an evvel vâsıl gidip bu mukaddeş taş binanın) olmak için bir çare yok mudur?. ie Genç kaptan hiddetini zapte- Tashihi: “Ah! o tehlikeli ka-| >< İderek: zik gemime çarpınca baharatı- i mı dalgalara saçabilir, ipek ku-|de ben de senin zevcenle evlen- İmekten vaz geçerim. bilir, hülâsa servetimi bir anda e ederir mahvedebilir! Onları hatırla-| Bu teşekkür de bir istihzadan. başka bir şey değildi. miydim? Hiç o mukaddes taş bi nanın manzarasına tahammül) ribirlerine söyliyecek fazla bir yleri yoktu. Fakat iki erkek İşte, hiç borcum olmadığı hal! de bu arzunuzu da yerine getir-! derin bir kin ve nefret bissedi- yorlardı. zin altı üstü bilinmiyerek | nıştır. Eseriniz ortaya cıktı- zin ve gerek mümasillerinin ma hiyetleri hakkında lisan ve ter- da ayrıca yazacağım. Son Aldandınız, beyefen yiden bir şey bekliyen bir garaz kâr, ne de size cevap o vermek- defa tesadüf etmiyordu. kesim anda mahvedecek olan tehlikeli |durüyor. . . Ah, bu geminin sür- manzarasını o görebilir O MİY-| yay istihzalı bir saaldi yalar! O tehlikeli kayalar ki na-| — Mademki sen sağsın, o hal maşlarımı azgın Sulara giydire — Çok teşekkür ederim. madan hiç kiliseye gidebilir Bu konuşma burada kaldı. Bi- edebilir miydim?.,, şe de biribirlerine karşı kalbinde dim. Tabii bunlar cümlelerini Genç kaptan kendi kendine: | 1 zaman gerek bü cüme itibarile mülâhazalarmı di, karşınızdaki, ne Darülbeda- ten âciz bir zaval'lıdır. Böyle bir zan ile hareket et-| baş vurunuz! İJ NECMİ DOLORES DEL RİO Moskova operasım | Fakat, bu “buharat,, yanlışı tertibe İ sit değil; buna ne buyurulur? hodgâmlığın kulu, kölesiyim, Ölen bir hüviyet, değişen biri hüviyet, yepyeni ve. ters bir hüviyet de bundan başka bir| sey olamazdı değil mi?... Hayat beni böyle istedi, böy- ie oldum. Fakat, genç kızlığı- Dejenere nösil bu cidelin cen- deresinden fırlayıp kenara dü» sebilen şaşkınlardır. Ben: — Yaşamak için yaşama! Kendim için Yi : Dediğim zaman, zannediyor- İİ mlelerini- — Vicdanıma karşı saklama-'mi gelinceye kadar bütün tahli- İğa imkân yok: Ben bu adamm!siye tertibatı alınırken gitgide İsağ olarak şimdi karşıma çık-/batan gemiden enson Çıkacak imasından hiç memnun değilim, |Olan kaptandı. Herkes, sandal- Bu adam ölmeliydi!, lara binerken sevdiği kadm kocasmı gördü: — Bin, dedi, sen de kurtul. ..! Bedbaht adam kurtulmuştu. | Kendi Bu adam karısını; uzun müd- dat bırakarak uzaklara gitmiş, fakat karısını o unutamamıştı.! İSimdi gittiği yerde para kaza-| En son kaptan ayrıldı. İnamıyarak dönen bir bedbaht. Kendine: KIZIL RAK . İneşturıp lâfa tutuşturdu, ke: tı, Zevcesinin bu kaptanla seviş li lâtfen başka kapıya! tiğini ona haber vermişlerdi. O lime nail olurdum. Fakat bir da bu kaptanın gemisine par sız olarak gizlice binmiş, dönü- edilmiştir. Takviye edilmiş orkestra Mo Poliansky idaresinde tatbiki musiki li Fistlarda zammiyat Zeka KURDA, İmak istediği hüviyet de budur.|dir ki, oktur. — Beş dakika sonra, beni yu- karda bekle... Dedikten beş dakika sonra, hakikaten Şefiki cemile ile nd de usulcacık aramızdan kaydı, yukarıya, muhteşem filmin ilk iraesi münasebeti! tanzir etmek üzere yeniden bir tiyatro salonu inşa edilmiş ve Çarlık Rusyasının ihtlâf Perde araların — Bu sırada ölseydi, ben eme kaptan yolcusunu kendinden ev vel düşünmeli. .. Bu Akşam saman» ASRI SiNEMADA — BUYÜK GALA mel bu akşam, var, Dans, kavalye umduğumuz! dan bol, Hem neredeyse sabah olacak., Dedim. Dinletemedim. Bür- han da Cavidanla beraber: l İ — Belkiys Hanımefendi, cid- mi saat... Yarım saat!.. lanıyotdu, Nusret: diyorlardı. Cavidan atıldı” at. a tevil de “büyük” bir m bir film heyecan akşamı saat 2i,ç0 da leki ve kuklalardan mürekkep sanı 15 ie marin: devam etmektedir 19 könmevel olarak ce mâtine r verilecektir. islik edilmiş ve gişeler bilet Filmi budur. Cumarcesi -akşmrii? dan itibaren GLOR YA SİNEMASINDA i FERAH SİNEMADA AZiZ BE Avrupanın ve Amerikan takdir ve hayretlerini topi#” yan bu büyük Türk nas'atkâ” rile birlikte bu gece: Sinema-Varyet€ j e Bugün - matinelerden iribacen ETML SİNEMASINI haftanın en güzel ilmi PEMBE, KOKUN ESR Hiç bir. vakit tamamen Promazca sözlü LEON MA'THOT ve SMÜ VAUDRY alından unotmayac NE demeli erOlar sahneleri engin Vüryete num FOX fim “İçki burada da|dük boyuna cırcır öttürüyo”” — Hâlâ mı buradayız? Diye durduğu yerde sahıs Otomobille gideriz vize 2, Diye kapıya doğru Y den çok eğleneceğiz.. Yarım' garsonlar da dalmış bizi Etem İZZET |nandığrideal insanlık ve cemi-|dum ki, yapyalnız kalacağım.) — Bekle... Yİ ie İ diye e KEY Nİ yet ielâkkisi içinde y lüğüm|Ne kadar yanılmışım ?!, Dediği odaya çıktı. Ün ne me e li viski ve ve | ir ME çö çikar ki, onun adı, mânası, te-|silecek, beynini, hatıralarını bir| yoldan “dehşetli, öldürücü bir) Arada tek bir fark var: Onlor| kadar kaldılar, bilmiyorum?. . jpanyedan Sızan ilan BANİ Gtcrieii lâkkisi, tavsifi bütün bütün baş| süngerle yıkayacak, kocasının | sarstı ile çevrilmeyip te Cahi-| şaşkın bir pusla ile şuursuz ola- Cavidan çok içmişti. Hoş iç- rini İyi m iş: İle mii > ka ve ayrıdır değil mi?., kolunu sıkısıkıyi tutacaktı. 0-| din karısı olsaydım bütün bütün |rak böyle yaşayorlar ; ben bir in | meyen de yok değildi yat. He-| — Haydi... e deni Bi Fakat, ben Nazan için vaziye-|nün için örmek ben ve. Benim| haşka bir kadın, kendi hüviyet) sanı tamamen değiştiren habis| pimiz boğazımızı kadar şam.) Diye, sendeliyordu. Bir, * Sin öne. EUR *i daa başka ti düşünmek! gibiler olmamalı idik. Biz, baht | ve itikadile yaşayan Belkiys o-İbir bedbinliğin reaksiyonun | Panya, kokteyl 0 7 zi üç, VR > rken, rek gitiiemek ne zevki olur” isterdim. Zaten, şaştım... De-İsızlığımızdan hıncalıyoruz. Be-İlarak kalacaktım değil mi?...|daki kuvvetle, bilerek — Çocuklar haydi Gardenba-i — Gidelim... ir eni çi mem de ondan. En güzel bir er|nim, için artık yer yüzünde be-| O zaman benim bu salonlarda|rum. Şuurümun derinliği: w Diyenler kadmir erkekli on! (Yani benim düdüğÜN”E kek, en güzel bir koca ile evle-İmi hayata, aileye, fazilete, in-| yerim olmayacaktı, riya. . nedir) hiç olmazsa böyle akıl ettikçe r : beş yirmiyi buldu. Fakat, mm- yiye avaz avaz bağıryo” nen bir kadın daha ilk akşam-|sanlık ahlâkına ve cemiyete bağ |bilmiyecektim, . fâziletsizliğe |duyabildiğim ölü bir sızı var.| — Pek ayıp olur Cavidan.. o |hakkak ki Cavidan, Seza, Nüz- diaya: ii e layacak hiç bir. kayt yok. Ben,İisyan edecektim, itikatsızlığa | Fakat, onlarda ne bu, ne O, hiçi Dedim sı, (het Jale, Bedia, Neriman son, — Muhakkak, sen ald Dolar kra'ınm oğluna: bütün bu bağları ayağınm altı-|düşman olacaktım, dürüslüğe birisi yok! Bilmeyorlar, görme| — Olmaz.. Olmaz... Gide- ra, Nüsret, Haydar, Şekip, TANE dinde. . ii Doğ am bayında bera-|na alan ve dünya telâkkilerini! karşı koyanlara yuraruk sıka-| yorlar, hissetmeyorlar, sızlama|limi, sin, Hilmi kokteyilerin başa WS” Diyordu. Cavidan da, Seyi Sevgilim tersine çevirip en Üste otüran| çaktım; aile, fikir, çocuk, ahlâk| yorlar. Bunun içindir ki, onlara! Diye tutturdu. ran hizı içinde daha çok isi kendi evinin bahcesine Gi! sbin zdeyo? birisiyim. daha açık: Cemiyette| samimiyet, vicdan, şefkat seçi-| tam ifadesile: — Gider, yarim saat, bir sa-'mek, delice eğlenmek, kendi © muse gibi m > ea e e beni bekle... en küçük bir vazifesi olmayan) ye, iyi insan olmak daima reh- — Dejenere.... . at kalır. . Yine geliriz. m m: Kel e — Çocuklar, hepiniz m m ie kalmalı idi. )birisiyim. tamamile ayrıyım,| berim olacaktı. Zaten kitleyi Dişiler, Ve,., Nazan Die e ia ve epi m lee ni dük: air Öttüre öttüre E arte, yalnız uzak katacak de, |tamile Kelime gn bi | eme ENE) FLİMESM YA Be amil Garden daha mükem- Th gecirmiş, ağzında da bir du. “0 TU zibütün her şeyi hafızasmdan|gin yarattığı başdöndürücü ek EKEN Elele yane ride Birdal yg en AE A a m ii