a K a ii b İ İk iL Maslak Faciası — eme — Ötomobil faciası “ nasıl oldu.. > Muhsin ve Emin Beliğ “8 lerin şahadetleri ar filmi çevrilirken Üicabı san'atkârlardan Talât kullandığı otomobilin Mas- Yolunda devrilmesi ve Ar- i. nin ölümü, Sait Beyin “ #ürette yaralanmasile ne- faciyaya ait mul dün de Ağırcezada devam Darülbedayi rejisörü Er- ul Muhsin Beyin şahit sıfa sine müracsaat edildi. ihsin B. şunları söyledi: p> Pilim çekiyorduk. Zincir- Yudaki dönemeçte filim bi- ti. Otomobil bu dönemeci iken baktım arkadan bir P otomobil gelip yetişti. İ i © saman, öndeki otomobi- yavaş devrildiğinin vardım. Otomobil hen- Yuvarlanmca derhal koş- Yerken otomobilden çı- i; Otomobili kullanan Ta- B. idi. Maamafih arabanın Atı pek fazla olmadığını zan o Hareket sahası ile : vukubulduğu mesafe Metreden fazla değildi. i oradan birkaç defa geç R almıştık. Kazanın se- İni tayin ed Bunun üzerine mazmun Ta- Beyin vekili tarafından irae &€n bir yol haritası Üzerinde sebebiyet veren otomo- geçtiği içi Nusret B. kaza etrafında (| Mun vekilinin verdiği iza- İ, Üzerine bazı İstizahlarda bu sonra aktör Emin ; $ Bey, dinlendi. Emin Be- N B. ifadesinde ezcümle dedi İş Biz arkadaki otomobilde p ki otomobili Talât B. ediyordu, Karakolu geçin- Yol bir köşe yapar. İşte biz a dönerken, öndeki oto- «9il, birden bire sola döndü Yallanır gibi oldu ve akabin- Yere yuvarlandı. Otomobille toför, Talât Beye otomobili » Yet etmek istemedi. Fakat çi ailesinden Cemil B. “me kendisine ait” olduğu esi Üzerine artık ısrar 4 yapılan keşfin noksan Unu kazaya yolun (ogayri Yapılması sebebiyet verdi- Böyliyerek yeniden keşif Masını talep etti. -Mahke- Meticede icabını düşünerek Beyin Şehremanetinde kadar müddet şoförlük etti- ve ne için ayrıldığının s0- mahallinde tekrar keşif ı ve bu keşifte Talât Muhsin Beylerin de bu- rulması, mahkeme azasın- n için Londra tahdidi t mukavelesinin devamı İtalya ile Fransa ara- dir. İngilizler bu itilâfı e çalışmışlar muvaffak o- ,evışlardır. Şimdi bir rivaye Amerikalılar tavassut Nerdir, Gibson'un bu tavas Eg, Yapmağa memur edildiği iy, iliyor. Fakat Amerikalı- da buna muvaffak olacak- idir. Çünkü Fransız #leri, İtalyayı o müsavat ipinden vazgeçmeğe ima- aba iyorlar. İtalyanın bir vaziyeti kabule imale &ceği ötedenberi ilân i gibi, Mussolinin son andan da anlaşılmaktadır. Mi aşizmin 9 uncu yıldönümü Tak arülfün hleyin filim almağa gider-! vekili bunun üzerine | Dünkü ziyafette bir nutuk söyledi Amerika ticaret müste- şarı Ankaraya gidiyor Amerika Ticaret Müsteşarı Mr. Klein şerefine dün Amerika! Ticaret Odası tarafından bir öğ le yemeği ver ştir, Amerika Ticaret odası azasile birçok da-| vetlilerin hazır bulunduğu bu| ziyafette Mr. Kleini Ticaret O- dası Reisi Dr. Heck takdim et- miş ve Müsteşar cihan buhranı İhakkında bir nutuk irat etmi tir. Mr. Klein, ezcümle demiş- tir ki: — “Bugünkü buhranlı vaziye- te ani ve kolay bir çare aramak beyhudedir. Çünkü buhran yal- İnız bir memlekete şamil olma dığı gibi, sanayi veya ziraat Şi belerinden birine de ait deği'- dir, Her memlekete ve her mem leketin her şubesine şamildir. Fakat bize medarı teselli olacak bir tarafı vardır: Bugün her memleketin iktisadi vaziyeti hakkındaki malümatımız, her- zamankinden çol Il İtistikler bize yüz lu göstermektedir. Mr. Klein bundan sonra ranın nekadar devam edeceğine nakli kelâm etti. Dedi ki: — Bu hususta kehanette bu- lunmak doğru değildir. Fakat Amerikada son elli sene zarfm- da yani 1880 senesinden beri onbeş buhran vuku bulmuştur. Bu buhranlarda ticarette görü- len inhitat vasati olarak yüzde on beştir. Yalnız 1921 senesin- de yüzde yirmi beşe kadar çık- tı. Bu buhranların devamı vasa- € olarak on üç aydır. Bu hesaba göre, şimdiki buhran gelecek âyda artık hızını almalı ve te- vakkuf etmeli. Biz yeni seneye daha iyi ticaret şeraiti ile gir- meliyiz. En mühim mesele istihsal ile istihlâkin muvazenesidir. İstih- sal hesapsız yapılıyor ve buhra- nı fazla istihsal vücuda getiri- yor. Son zamanlarda dünyanm nafakası yüzde on nisbetinde arttığı halde istihsal fazlalığı yüzde yirmi beşi geçmiştir. Av- rupanın fazla istihsali yüzde o- tuz biri bulmuştur. Bugünkü şerait içinde her şey yapılabilir. Fakat marifet yapmaktan ziya- de satmaktadır. Fazla istihsal tehlikelidir. Çünkü istok olarak bu kadar malı tedarik etmenin İmanası yoktur. İnsanların zevk- leri değişir. Moda değişir. Bir kimyağerin sakin sakin çalışma İsi neticesi icat ettiği bir usul bütün sanayide hercü merç hâ- sıl edebilir. Müstahsiller ihti- yatlı hareket etmeli ve her ih- timali nazarı itibara almalıdır- lar.» Mr. Klein dün şehrin muhte- lif yerlerini, müzeleri, camileri gezmiştir. Mumaileyh bu akşamki eks- pa Ankaraya gidecel dan Asım Beyin naip diğer bazı hususların istilâmı kararile muhakeme 11 Kânunu- i unda yeni | M.Klein “İmin iadesine karar verilmişti. e SERRE e va. MİLLİYET CUMA” Bitaraflar Yazdığımız gibi ka-! rarları aleyhtedir 23 temmuzdan sonra kira lar tahsil edilmiyecek Dünkü nüshamızda Muhtelit mübadele komisyonu bitaraf a- zasmm hakemliklerine havale edilen ve iade edilen Yunan em lâkinin bedelâtı icaresine müte- allik bulunan mesele hakkında kararlarını verdiklerini o haber vermiştik. 10 haziran 1930 tarihinde Ankarada aktedilen mübadele itilâfnamesi mucibince Yunanis tanda Yunan hükümetinin 2i)- yet bulunduğu Türk emlâki Yu nanlılara intikal etmiş, o fakat rk hükümetinin vazıyet etti- tanbuldaki Yunan emlâki- ği Hükümet mukavele mücibin ce bu emlâki 14 ağustos 1930 tarihinde Yunanlılara iade et- miş, fakat 10 Haziran 1930 tari- hindeki mukavelenin meriyet tarihi olan 23 temmuz 1930 ta- rihine kadar tahsil ve cibayet e- dilemiyerek bakayada kalan İ- car bedellerini cibayete kalkıldı- ğı zaman Yunanlılar itiraz et- mişlerdi. Türk hey'eti murahhasası ise 'bakayada kalan bedelâtı icare- nin gayri mübadiller tarafmdan tahsili icap ettiği noktasında ısrar etmiş, neticede iş hâkeme havale olunmuştu. Evvelki gün bitarafların ver diği karar maalesei Türk hey'- eti murahhasasınm noktai naza rma muhaliftir. Bitaraflar 23 temmuz 1930 tarihindan itiba- ren tahsilât yapılamıyacağına, bakayanmn cihayet edilemiyece- ğine karar vermişlerdir. Karar aynen şudur. Muhtelit Komisyonun “bita- raf azası, Ankarada 10 Haziran 1930 tarihinde imza edilen İti- lâfnamenin 32 nci maddesinin kendilerine teffiz ettiği salâhi- yete tevfikan zirdeki kararı İt- tihaz etmişlerdir: Mevznubahs icar bedelleri- nin cibayet ve tahsili Ankara İtilâfnamesinin Atinada musad dak nüshaların teati edilmesi ile mevkii meriyete vazolurndu- ğu güne müsadif bulunan | 23| Temmuz 1930 tarihinde tatili! Jâzımgelmiş bulunduğuna karar verilmiştir. Bitaraflarm bu kararı dün telefonla oOAnkarada bulunan Tevfik Kâmil Beye bildirilmiş- tir. Tevfik Kâmil Bey cumartesi günü Ankaradan şehrimize ge- lecektir. Dün komisyonda üçüncü ve dördüncü bürolar içtima ede- Tek eşhas muamelâtınm tetkiki ile meşgul olmuşlardır. Nufus kanunları Ankara, 6 (Telefonla) — Da hiliye Vekâleti nüfus işleri için ipek esaslı teşebbüsatta bulun- muştur. Üç mühim kanun ihza- rma çalışılmaktadır. Bunlar Nu fuz, Tescil ve Hali şahsi kanun evvel perşembe gününe kaldı. Jan dişlerine tırnaklarına kadar silâhlanan devletlerin, diğer ta-! raftan tahdidi teslihattan bah- da bir itilâf temin edilme| setmelerini Mussolini pek ga-İ zarında artık İtalya hudutları rip bulduğunu kendisine mah- sus kuvvetli lisan ile ifade et- miştir. » » » Mussolinin epeyce dedikoduyu mücip olan bu sonuncu nutku- nun diğer ehemmiyetli iki nok tası da şudur: Evvelâ Mussoli- ni muahedelerin tadilini apaşi- kâr talep etmektedir. Filhaki- ka Mussolinin ve İtalyanın bu nokta üzerindeki kanaatleri ö- tedenberi malimdur. Fakat şim diye kadar bu kanaat bu dere- ce kuvvet ve sarahatle ifade e- Tarıdır. | İkinci şayanı dikkat nokta da | Mussolinin Faşizmden bahset- mesi: Faşizm Mussolinin na aşmış ve diger memleketlere de intikal etmiş bir siyasi sistem- dir. Mussoliniye göre, bü sis- tem yürüyor. Seri adımlarla her memlekette ilerliyor. Parleman tarizmin artık siyasi sistemler müzesine konulmak zamanı gel i Filhakika Almanyada Fenlandiyada çoktan aldı yürüdü, Lehistanda yerleşi yor, İngiltere de bile taraftar- ları vardır. Mussolinin, Faşizm hakkında kullandığı lisan, vak- tile Lenin'in komünizm hakkın- da kullandığı lisana benziyor. dilmemişti. Mussolini muahede lerin tadili lâzım geldiğini Ce- Sanki Lenin komünizmin Pey- gamberi olduğu gibi Mussolini betile irat ettiği bu nu- miyeti Akvam misakinmn bir de Faşizmin Peygamberidir. Te yan Başvekili bermu-| maddesine —Galiba “ 19 uncu! barüz ettirmek istediğim nokta! püskürmekte ve Fran:|madde—bile istinat ettirmekte- | şudur ki, Mussolini tedricen İ- kn İmile yalarıdır. Ev meselesine gelin.| | Besen ) Buğday 'Dahilden 26,915ton buğday geldi Harice 389 tonu ihraç edildi Ticaret ve zahire borsasınca dün neşredilen bir istatistiğe nazaran geçen ay zarfmda şeh- rimize sırf yerli olmak 26915 ton buğday gelmiştir. ha e ae Bozkurt | Darülfünun Bir İngiliz cemiyeti Maaş meselesi efsaneyi sordu Köprülü zade Fuat Bin verdiği izahat münakaşaları Divan pazartesi günü içtima edecektir Edebiyat ve İlâhiyat Fakül- İngiliz cemiyetlerinden biri, | telerinin' Darülfünün divanın- 'Türkocağına müracaat ederek, “Bozkurt” remzi (hakkında, kendilerine en doğru malüma- tın verilmesini rica etmiştir. en çok salâhiyet sahibi olan i- daki mümessilleri yeni bütçe meselesi hakkındaki noktai na-| zarlarını müdafaaya hazırlan. muşlardır. üzere | Türkocağı bu suale, bu hususta) Buiki Fakültenin reisi olan Köprülüzade Fuat Bey dün de- Bundan 1756 tonu dahile sev |lim adamımız cevap vermesi-|imi müderrisler maaşları hak- kedilmiş ve 389 tonu da ecnebi memleketlere ihraç edilmiştir. Geçen aym vasati buğday 1 ati 8,5 kuruştur. | Elyevm şehrimizde 22,250 ton buğday stoku vardır. Arpa fiati düşüyor Son günlerde arpa fiatleri gene fazlaca tenezzül etmeğe başlamıştır. Bir kaç gündür ar- pa fiatleri borsada 5,5 kuruştur. Buna sebep dünya piyasası- | nın çok düşük olmasıdır. Kambiyo fiatleri Dün borsada İngiliz 1030 kuruşta açılmış ve bir ara- lık 1030 kuruş on paraya kadar | yükseldikten sonra gene 1030 kuruşta kapanmıştır. Liret 9,01, Altın 917 kuruş- tan muamele görmüştür. Gaz depoları! m — Böyle bir şeyin aslı astarı yok.. Dahiliye Vekâletinden verileri bir emirle azledilen üç belediye millet tişinin azli etrafında bir iki gündür neşriyatta bulunan Yarın gazetesi bu âzil keyfiyetinin Karaeftim isminde birine ait bir gaz deposu meselesile alâkadar olduğunu göstermekte ve daha ileriye vararak bu işe Müfetti. lirası | şi Umumi Tevfik Beyi de: kârıştır.| dür. maktadır. Güya Tevfik Bay, Kara- eftimin Bakırköyündeki evinde otu- ruyor ve aradaki münasebette bü- radan başlıyormuş. Halbuki, dünkü nüshamızda tekzip ettiğimiz gibi bu- mun aslı yoktur. Aslı olmadığı bele-| diye mehafilinde yaptığımız tahkikat | ile de teeyyüt etmektedir. Bilhassa) Tevfik Bey senelerdenberi ia- tikamet ve dürüstsi ile tanmmış bir zattır. Dün kendisine müracaat eden bir mubarririmize Tevfik Bey şu iza- batı vermiştir: — Belediye müfettişliği bürosun- dan Eftim Efendi hakkında bugüne! kadar hiçbir şey geçmemiştir. Tama. | ce: ben geçen seneye kadar Cağal- oğlunda oturuyordum. F: sonra gerek havası ve gerek şeraiti seiresi daha işime elvirdiği için kira ile bir €v tutarak Bakırköyüne naklettim.., Çıkmazlar tevsi edilecek Methalleri altı metrodan az olan çıkmaz sokak ağızlarının altı metroya iblâğına karar ve- rilmiştir. Bu kabil sokaklar tes- bit edilerek bir listesi. tanzim olunmuştur. Bunlardan bazıları oaz bir masrafla matlüp şekle girebile- cek vaziyette iselerde bazıları- nın tevsli için ufak tefek istim- lâke ihtiyaç vardır. İstimlâk ih- tiyacrxda bulunan sokaklar için şehir meclisinden llizumu kadar tahsisat alınacak, yakında işe slanacaktır, dünyayı giriveden kurtaracak bir dinin peygamberi vaziyetine geçiyor. | İ | » » .” Brezilyada ihtilâlciler muvaf- fak oldular. Reisicümhur Wa şington Luis istifa ederek siya- set sahnesinden çekilmiştir. Ye rine son intihapta kaybeden Vagras geçmiştir. Esasen Wa- şington Luis'in müddeti bu a- yın on beşinde hitam buluyor- du, Brezilya kanunu esasisine göre tekrar intihap edilemez- di. Fakat geçen intihapta Re- isicümhur namzet olarak Dr. Peştes'i ileri sürmüş ve kazan- İyiyecek getirdi. Hayatını ni kararlaştırmıştır. Dün bu mesele (etrafımda, Ki lü zade Fuat B. le görüş- tük. Fuat B., “Bozkurt” remzi hakkında şunları söylemekte- dir; Tukyular iptida Garp denizinin “Si - hai” veya Hazer denizinin garp kenarlarında 0- turuyorlardı. Komşu bir kavım, bunları kâmilen (mahvetti Ve kur. onu öldürmeğe cesaret edemi. yerek ellerini ayaklarını kesip büyük bir bataklığa bıraktılar. j Burada bir dişi kurt ona baktı, yiyecek getirdi, Hayat mı kur- tardr. Bu esnada kurt ondan ge- be kaldı. Komşu havmin hüküm dat, bunu gidip öldürmek için asker tayin etti Asker gittiği zaman kurdu delikanlının o yanında gördü. Kurt, delikanlıyı oradan alarak Şark tarafına geçirdi. Ve bir dağın üzerine indi, Dağm ete- ğindeki mağarada kurt on ev- lât doğurdu. Bunlardan en zeki- si Asna namını alarak hüküm- dar oldu. Ve neslini unutmadığı nı göstermek için çadırının ka- pısı önüne üzerinde bir kurt ka- fası bulunan bir bayrak dikti... Boskurt efsanesinin biri bu- İptidai devirlerdeki Türkler de Bozkurt bir ttitem mahiyetin de imiş, Daha sonraları kurda kudsf bir mahiyet atfetmişler. Boz- kurt ananesi, halk içerisinde ya şamıştır, elân da yaşamaktadır. Geçenlerde, Anadolu da ya- Barak kabilesinden bir Türk demiş ki: “— Biz kurt başına tapan milletin evlâdıyız.... Uugurca oğuznamede, Bozkur tun, Oğuz hana rehber olduğu yazılıdır. Bozkurdun rehberliği dik- katle mütalca edilecek olursa bunun eski “Hiyung” lara ait olduğu ve Oğuz hanm Türk aza met ve vahdeti siyasiyesini il hükümdarı “Mete” nin muhay- yilel ammedeki destanı şeklin. den başka bir şey olmadığı an- laşılır. Tuba Türklerinin “Kam” du- alarında Bozkurda şöyle hitap Jedilmektedir: Yukarı tanrıdan memurum! Yedi gün muttasıl yemek ye- mez (Hayvan) m.. Yedi gün muttasıl yer (Hayvan) ım Tan- nmın merhametli (bende)si Bozkurdum efendim! tir. Yeni Reisiciimhurun hükü. neticelenmiş oluyor. » * » Mısırda intihabat kanunu ya- pılacak derken, neşredilen me- tinden anlaşıldığına göre, mem leket kanunu esasinin çok şu- imullü tadilâtı karşısında kal- mış demektir, O kadar ki bu ka- nunu esasi ile eski kanunu csa- si arasında bir münasebet bile Aırmıştı. Fakat intihabatın bu neticesi üzerine cenupta bir ih- tilâl çıkmış ve intihapta kaybe- den Vargas ihtilâlin başma geç- yoktur. Yani eski kanunu esa- si ilga ve yeni bir kanunu esa- si ilân edilmiştir, Bir defa meb” usan meclisinden seksen kadar pılan bir tetkik © seyahatinde, |dİr defa tesis eden Hiyung - Nu”| kında, hariçte iş gören müder- rislere nisbetle üç misli fazla alınması lâzım geldiğini ileri sürmüştür, Fuat Bey şimdiki vaziyetin daimi müderrisler a- leyhinde olduğunu iddia ederek demiştir ki: — Bazı serbest müderrislerin maaşları daimilerden fazladır. | Daimiler lehine mevcut olduğu mıştır. Bu doğru değil Edebiyaçıların divan mümes- illerinden Şerif Bey de serbest! ve daimi müderrisler arasında! İmevcut eski maaş farkının ma- nasız olduğunu, (25) liradan i- baret bulunduğunu bilkabül bu haksız vaziyetin devam edemi- yeceğini, baremden yalnız dai- mi müderrislerin istifade etıme- leri lâzım geldiğini söylermiş- tir. Serbest Fırka İstanbul ocağı reisliğinden çekilmesi üzerine bütün vaktini darülfünunda e- debiyat ve ilâhiyatçıların tez- lerini müdafaaya | hasretmesi beklenen Terbiye Müderrisi İs- mail Hakkı B. i ilâhiyat fakülte si riyasetine getirmek için kuv- vetli bir cereyan vardır. Edebiyat ve ilâhiyat fakülte- leri, darülfününun ecnebi mü- derrisler celbi suretile takvi.c- sine, maamafih mevcut müder- rislerin hakkı mükteseplerine dokunulmamasına şiddetle ta- raftardırlar. Darülfünunda noktai nazar- ları ifrat addolunan edebiyatçı- lar diyorlar ki: — Darülfünun kapılarını Av- rupa medeniyetine açan ve onu memlekete yayan bir müesses >- Avrupa medeniyetile teşriki mesaiden müstağni Kalamayız ve buna çok ihtiyacımız vardır. İhtiyaç nisbetinde ecnebi mü- İderris getirtmeliyiz. Maamafth İbunları getirmek - kâfi değildir. Onların yanlarında çalışacak İgenç Türk müallimler bulun- durmalıdır ki memleket istifade etsin.,, Halbuki diğer fakülteler bu- na muarızdırlar, Bu fakültelerin müderrisleri İ yalnız lâboratavarlara mütehas . | 8s olarak getirilecek ecnebi ze- vattan esaslı istifade temin edi- lebileceği kanaatindedirler. Pazartesi günü toplanacak o- lan Darülfünun Divanı yeni bit çe için icap eden umumi esas- ları tespit edecek ve sonra fa- kültelerin mütaleaları alınarak kat'i şekli yapılacak ve vekâle- te gönderilecektir. Hukukçular, edebiyatçılarm 'noktai nazarlarını şayanı kabul kızlide değil 25te başlıyor. Fakat intihabat hakkı için konu lan kuyut bununla da bitmiyor. Her müntehip ya senede bir Mısır lirası vergi mükellefi ol- malı, ya 12 lira kira vermeli, rmüş bulun intihap hak kımı haiz olamaz. Bunlardan maada kralın ve icra kuvvetinin den bir takım ahkâm da var- dır. Bu yeni kanunu esasiden istihdaf edilen gaye aşikârdır: Kralın arzusuna uygun bir mec mişti. Çetin bir mücadeleden |WZâ indirilerek, meclis 150 âzalı| iş intihap etmek ve intihap €- sonra paytahtı muhafaza eden|olarak tesbit edilmiştir. Sonra|dilen meclisi daima kralın nüf« /kıtaat arasında çıkan bir kıy: ayan da 152 den yuvarlak hi Bun arı esap ei altında bulundurmak. Giliyet; zu çıkacak | Vilâyetie | Kazanç Vergisine ne şekil- de itiraz olunacak.. İtirazlar tahakkuk me- murlarına verilmelidir Kazanç vergisine her mükel- lefin bir ay içinde itiraz hakkı vardır. Bu itiraz mal memurla: rınca, İstanbulda Maliye şube- lerinde kazanç memurlarına ya pılmak lâzımgelir. Bir mükellef itirazmı tahak- kuk memuruna yapmaz da Def. terdarlığa verir ve muamele u zayarak müddet geçer ise iti razı kabul edilmiyecektir. Bu husus alâkadarlara bildi- rilmiştir. Tahrir komisyonları Tahrir komisyonlar: azası he nüz gelmediği için ayın on be- söylenen yüzde elli fark kalma-şinde işe başlanması şüphelidir. Bundan başka yeni nümero- taj yapıldığı için Defterdarlıkça ihzar olunan defterler üzerinde Umuru hukukiye bir Mebusların serbesti ke- lâm: takyit edilemez Serbest Cümhuriyet fırkası nizamnamesini bastırarak ta: dik için vilâyete vermiş ve umü- ru hukukiyeye havale edilmiş- tir, İstihbaratımıza göre Umuru hukukiye müdiriyeti ni menin bir maddesine itiraz et- miştir. Bu muahedenin meali şudur? FPirkaya dahil meb'uslar, fırka prensibi haricinde söz söyleme- meğe mecburdurlar. 3 'Umuru hukukiyenin müta- Teasına göre meb'usların hakkı kelâmını takyit edecek bir mec- buriyet kaydı olamaz. Ancak bu madde meselâ şu şekilde olabilir: Fırka prensibi haricinde söz söyliyen meb'us- lar fırkayı terke e mecburdurlar,” Şehirdeki radyolar tes- pit edildi Şehrin muhtetlif semtlerin- de kaçak radyo tesisatı bulundu. ğu ve bunların failleri hakkında takibat yapılacağı yazılmıştı. rine polis merkezleri kendi mın takalarındaki radyoları ve Sâ- hiplerinin adreslerini tesbit et- miş ve birer Jiste halinde polis müdiriyetine göndermiştir. Radyo şirketi bu listelerde tetkikat yapacak ve kaçak rad- yo kullananları mahkemeye ve- recektir . Geceki yangın Dün gece Yenikapıda bir tü- tün deposunda yangın çıkmış» sa da itfaiyenin gayretile sira- yetine meydan verilmeden sön- görmedikleri için divanda şid- detli münakaşalar olacağı ar' lmaktadır. mek üzere bulunan Reisicim- mışı mansup olacak ancak kırkı ! sm bu yeni kanunu esasiyi na hur sahneden çekilmiş ve sonlintihap edilecektir. İntihabat| sıl karşıladığı tahmin edilebi haberlere göre Vagras hükü-| iki dereceli olmuştur. 21 ile 25) lir. Bu fırka değil, bir zamanlar vaet makinesine vaz”ı yet etmiş! yaşları arasmdaki Mısırlılar da | kralın sağ kolu vazifesini gören intihap hakkından mahrum e-) Mahmut Paşa bile yeni kanunu met başıma geçmesile ihtilâl de| dilmişlerdir. Yani intihap hak-| pek irticakâr bulmuştur. Mah- ımut Paşaya göre, bütçeyi ve İsarfiyatr kontrol hakkı bile meclisten alınmaktadır. Kral Fuadın etrafıma üç beş kişi toplıyarak bir kanunu esasi hazırlaması, on dokuzuncu a8 sın ilk nısfında Avrupa hiiküm- / kanunu esasi bahşeylemelerini j hatırlatıyor. Fakat bu eski 2a- man hükümdarları kuvvet ve sü salâhiyetini tevsi ve takviye “-İlâhiyetlerini Allahtan aldıkları- nı ve Allah namma hareket et | tiklerini iddia ediyorlardı. Aca €sasi de ayni esasa mı istinat €t- tiriliyor? Öyle ise Allah son manlarda pintileşmiş olmalı! maddeye itiraz etti | Vilâyetten verilen bir emir üze“ “darlarınm tebaalarma, lütfen