ikir, Milliyet Asrın umdesi “Milliyet” tir, 7 TEŞRİNİEV VEL 1930 İDAREHANE — Ankara caddesi No: 100 Tolgraf adresi: Milliyet, İs- ta rbarl Telefon numaraları: İstanbul 391 ABONE ÜCRETLERİ G Türkiye için Hariç için! 3 aylığı © 400 kuruş 800 kuruş # ., 1400 Gelen evrak geri verilmez Müddeti geçen nüshalar 10 kuruş ber. Gazete ve matbaaya ait işler işin müdiriyete müracaat edilir. Gazetemiz ilânların mes'uliyetini hararet 16, en «7 Bugün ruzgir lodos Dün on çok 9 derece idi, töz esecek hava açık olacaktır Yeni Kabine 73 üncü hafta üçüncülüğünü kazanan İstanbul terzi mekte - biden 11 numaralı Melek Han: mın yazısı şudur: “ Bu haftanm en mühim ha vadisi İsmet Paşa ( tarafından teşkil olunan kabinenin Millet Meclisinde 12 muhalif reye kar sı 249 rey ile itimat alması - dır. Başvekil Paşa Hazretleri bu yeni teşkil ettiği kabine ile bir kat daha kuvvetli olârak B. M. M. huzurunda hükümetin prof- ramını okudu. Bu program muci bince hükümet şimdiye kadar takip ettiği siyasetin ana hatları nı hiç bir surette değiştirme - miştir. Bilâkis milleti daha zi - yade refaha götürebilmek için vergileri imkân dahilinde indir- mek, şimendifer siyasetine de - vam etmek, memurların maaşla rımr çoğaltmak ve milli müdafaa işlerinde ihtiyatlı ve tedbirli ol mak gibi yapılması zaruri vazi feleri başarmakla meşgul ola - caklardır. Simdiye kadar her hususta ni hayetsiz bir a zim ve sebat sahi bi olduğunu bir çok delâil ile is dat eden Başvekilimiz İsmet Pa şa Hazretleri o meclisin hemen umumi denilebilecek derecede ipa alacakları pek tabif idi.,, mm e Bilmecemiz 34567891011 bilmecemizin halledilmiş şekli 34567891011 Bugünkü bilmecemiz Soldan sağa ve yukardan 1 — Filânm arkadaşı (5). (5) 2 — Beyaz (2). Bir göz rengi (3) almaktan emir (2). 3 — Yana (2). Nota (3). 4 — Ördeğin amcası (3). Yarın Kine G $ — İstifham (2). Kazanmak (5) 6 — Nota (2). İlimin arkadaşı(3) 7 — Nota (2). Saçak (5). Yama (2) alta (2). 8 — Yılan (3). Ceta (3). 9 — Duman lekesi (2). Çok de- gil (2) 10 — Nota (2). Bir seyrisefain vapucunun adı (3)- Nota (2). iL — El çırpmak (5). Kemale ermiş (5). Neşriyat hayatı Fransada neşredilen mühim eserler Clemanceau öldükten sonra da kendisinden bahsettirmeğe mu- vaffak olan bir adamdır. Fransız neşriyat âleminin mühim eserle rinden bir kağ tanesini de yine bu eski devlet adamının hayatı- na dair çıkan kitaplar teşkil et- ti, Klemensonun vefatından ay- larca sonra şimdi neşredilen “Figvres'de Vendee,, isimli olan bir kitaptır ki ve eski Fransız Başvekilinin iktidar mevkiinden uzaklaştıktan sonra insiva haya- tında yazdığı yazılardan mürek- keptir. Doğduğu, büyüdüğü ve son nefesini verdiği yere ait inti balarını toplamış oluyor. Kle- menso bu yazılarımda devlet ada mı değil muharrir ve hikâyeci olarak görünüyor. Fakat “ yar kaplan,, ünvanını almış olan bu adam her şeyden şüphe eden bir feylesoftu. Son nefesini ve- tığı bu yazılarda anlattığı $ İre kendi inkâr felsefesini: gasını vurmaktan geri kalma mıştır. Klemenso etrafındaki köylü- lerden bahsederken kendi gençli ğinde memleketinde gördüğü köylü nesli ile hayatınm son se nelerinde gördüğü köylülerin arasnda bir mükayese yapıyor ve nesilleri ayıran farktan bahse derken köylünün dün mü, yok- sa bugünmü daha mes'ut oldu- ğunu soruyor. Dünkü köylü ile bugünkü köylü arasında buldu- Zu fark şurada toplanıyor: Bugünkü köylü dünyanın di- ger taraflarile astadır!.. Klemenso köylünün dünya ve kâinat hakkmda meraka düşe- rek canımı sıkacak bir takım su- allerle zihnini meşgul edebilece- gine ihtimal vermiyor. Fakat bu noktada şehir halkından bir ço- gunun da bu vaziyette olduğunu ilâve ediyor. Klemenso şayanı İdikkat bir mükayese daha yürü- tüyor. Şehirde mektep, küçük yaşda çocuğu alır, ona bir çok kelimeler öğretir. Tedrisat bu kelimelerin öğrenilmesinden iba ret kalıyor. Mektepten sonraki hayatta da gencin öğrendiği şey itaattir. Papas akıl ve mantrkm felce uğramasını intaç edecek şeyleri telkin etmekten başka bir şey yapmaz. Bu eski devlet adamı mükaye sesini daha ileriye götürerek kü İçiiklüğündenberi bu suretle yeti en bir adamı memleketin mu- adderatı ve istikbali üzerinde müessir olacak bir mevkie geti- riyor: İntihaba Böyle yetişmiş, fikir faaliyeti en çetin meseleler hakkında rey vermek mevkline geçiyor. Daha Bu adam rey vermek mev kiinde de mustakil değildir. İn- tihabatta bir çok tertibata karış tarar, “ İşte Klemenso bu tahlili ya- parken acı bir bedbinlik göster mekten kendini alamamış olu- yor. Klemensoden o bahsedilirken Jean Martet tarafmdan neşredi- len “Le Tigre,, isimli eseri de unutmamak lâzımdır. Bu eserin üçüncü bir cildi daha intişar et- tiği haber veriliyor. Bu suretle Klemensoya dair çıkan kitaplar büyük bir kemiyet teşkil ediyor demektir. Tarihi romanlar Fransız neşriyat âleminin ken disinden çok bahsedilen yeni ro manları arasında bir iki tanesi de tarihidir, L'Empercur aux yeux bloux Ünvanlı ve mâruf “bir muhar- rir olan Clement &Vantelile Raymond Escholier tarafından yazılan bu tarihi romanda 3 ün cü Napoleon ile meşhur şair Hu £o arasındaki muhayyel bir mü- kâleme bilhassa şayanı dikkat bir muvaffakiyet addediliyor ve devrinde Paris hayatıma dair tas virler pek beğeniliyor. Böyle bir tarihi roman daha var, Bunu bir kadın müellif © yazmıştır. Mme.Gabricile Reval de Fran- inkişaf etmemiş olan bir adam | Fransanm ikinci imparatorluğu | sanın ikinci imperatorluk dev - | Yeceğini rini tasvir ediyor. Bu tarihi ro'|mi? Bildikleri bir ailenin bir oto- mobili vardı, Bunlar tarafından bir pazar günü için otomobille gezintiye davet edildiler. Koca sı'buna memnundu, Karısı bu- na iştirak etmiyordu: — Kimbilir, diyordu, taksit- le alınmış bir otomobildir. Bel- ki daha yarı parasmı (bile ver- memişlerdir. Kadın daha bir çok şeyler söyledi. Fakat kocası ona iti- raz etmektense dinlemeği mu İvafik buluyordu. Çünkü böyle münakaşalarda daima kendisi mağlüp olurdu. Sonra pek âlâ bilirdi ki, bu otombil gezin - tisi esnasında karısı arabanın taksiti verilip verilmediğini tek rar düşünmeğe hacet den gezintiden istifadeyi tercih edecekti. Nihayet pazar geldi. Güzel bir gün geçirmeğe hazırlanıyor lardı. Filhakika pazar günü sa- bahından itibaren iyi bir eğlen İce programı takibine başlandı. Bu gezintinin masraf kısmı da gözden uzak tutulmamıştı. Sarfedilen b: in parası ya rı yarıya verilecekti. Kırda İo- kantaya gidilecek, yenecek, içi İlecek her şeyin parası yarı ya- rıya verilecekti. Bütün bu şart lara riayet edilmek suretile o- tomobil gezintisi eğlenceli, ne- şeli olacağa benziyordu. Doğ- rusu arada mühim bir ihtilâf çıkmamıştı. Fakat gezintinin sabah kısmı bitip te öğle ye- meğini yemek için kırda hangi lokantaya gidileceğinde bir tür Hi uyuşulamadı. Kır lokantala- rmın bir çok münasebetsizlikle | İrinden bahsediliyordu İki ailenin böyle yerlerden İbirine gidip yemek yemesi mu- vafık olmıyabilirdi. Nihayet bir yer buldular, Ye meklerini yediler. Yemek me- selesi de böyle bitince gene ge- zintiye devam edildi. Avdette yolda bir köpek çık- t. Otomobili sahibi idare edi- yordu. Bu köpeği çiğnememek in arabayı çevirdi. Fakat bu rada otomobil sarsıldı. İşte bunun üzerine sesler İ yükselmeğe başladı: — Böyle şey olur mu?. . — Çok korktum... Acaba bir tehlikemi var?, — Otomobili idare eden böy le çok yiyip içmig biri olursa İ tabit kendini idare edemez!. . | Buson sözü davetli ailenin kadını söylemiş Otomobil sahibi kadın buna kızdı: İ —O, dedi, ne kadar içse oto İmobilini kullanmağı bilir. | — Peki böyle söylemek kaba İhat mrdır?. . Sı kocan kıral manın ismi Altesse dir. imperial" Fransız şairleri Fransız neşriyat âleminin şa- yanı dikkat eserlerinden diğer bir kısmını da şiir ve şairler hak İkında yazılmış bazı yeni kitap- İlar teşkil ediyor, M, Françole İ Porehâ'nin Fransanın bazı şa- Jirlerine tahsis ettiği kitabın is- mi “Poetes français depuis Verlaine,, dir. Bundan başka yine şifr ve şa- Jirler hakkında yazılan ve kendi- İlerinden çok bahsedilen eserle- rin isimlerini kaydetmek lizım gelirse şunları söylemek müm- kündür: Andr4 Fontainas tarafından neş redilen Dans la lign&e de Bau delaire ile Renâ Georgine tara- fından neşredilen Jean Moress ve Ernest Raynaud tarafından çıkarılan Jean Moreas etles Stances.... Fransız neşriyat âleminin mü him eserlerinden bahsederken yalnız bu kadarla iktifa etmek mecburiyeti karşısında kalışı- miz bunlardan başka eserler çık madığı mânasında tefsir edilmi- söylemeğe hâcet var görme: | Otomobil gezintisinin sonu mudır?,, Keallace bile söz söy- Tenir?, , İki kadın arasmdaki müna- kaşa nihayet kavga şeklini al- dı. Kadının biri diğerine: — Senin amcan iflâs etti... Bunu da mi söylemiyeceğiz. . — Sen benim amcamı bırak ta kendi kır kardeşini düşün!.. Asrl tehlilceli olan şey bu kav gaya kocalarmda karışması, bilhassa otomobili idare eden erkeğin de karısından tarafa çı İkarak kavgayı büyütmesi idi Hem otomobili idare etmeğe, hem de söylenen şeyleri dinle- yıp cevap vermeğe hazırla - İnan bu adamım bir hatası fec İbir kazaya meydan verebili İki kadm nihayet biribirleri ne o kadar ağır ithamlarda bu- tundular ki bundan sonra “bir daha konuşmalarma imkân kal İmamıştı. Jen yakm jandarma karakolu nun önünden geçerken biribir. lerini tevkif ettireceklerini ha Ikıra haykıra söylüyorlardı. | Fakat otomobili İerkek: İ — Hepinizin, dedi, hayatı be İnim elimdedir. Ben karımla kendi hayatımı kurtarabilirim. İSiz de kendinize bir mezarcı a- İrayınız. . Onlar bu tehditten korktular mı?.. Herhaldebu tesirini ic- ra etmişti. Misafir karı koca: — Biz ineriz, dediler, biz dip şimendifere biner, öyle dö neriz.. Otomobilin sahipleri memnun “öldular: — Siz bilirsiniz, dediler, ini- niz... Her'halde buna teessüf e- decek bizdeğiliz... Onlar ihdi. Otomobil de hız la hareket etti. Kır ortasında yapa yalı? kalan karı koca biribirlerile kavga ediyor idare eden buna lardı. Otomuobildekiler şöyle konu- şuyorlardı: — Buiş iyi oldu... Kadın köcasma: vet, oynadığımız kome- bitti, dedi, eğer ben bu kavgayı cıkarmasaydım her pa mıvacaktı! veriyor. JOE MAY'in eseri olup TAV FROLCH UANE tarafından temsi filmin mevzuu: GRAND ve edilen OPERASI verilen “bir gals müsameresi yat yoktur. Biletler edilebilir evvelden Hasılat rekorunu XXXxxX7> MA DANSLI K Her CUMA ve Liseler mübayaat k inşant ve tadilât 2-11-930 pazar müracaadları Kadılar daha ileri giderek | opera müsümecesidir. için ftetlarda zammi tedarik Dünkü nüshamızdan ill iktısat politika si aleyhinde gerek yerli arkadaşlar tımdan milli iktisadın bu memleket- te takibi müşkül olduğunu çok delil, lerle işitmişimdir. Ecnebi sermayesi Memleketin sermayesi yoletur, mil Ni iktisat takip edilen yolda cenek getirmek güçtür. Binaen ili iktesat politikası takip! pi tatturesk daha çok sermaye getirebiliriz. Böyle bir çok İdeliller vardır hiz bu meseleyi tetkik ! ederken ve programımızı tayin eyler ken onun hilâfı olan mülâhazalerdan! kaçınmış owları biz dinlemektek, korkmuş ve onları tahlil etmemiş a- ımlar değiliz. Tahkik etmişiz, tah. etmişiz, hangisinin kârı daha çok- tur düşünmüşüz ondan sonra milli tasat yolunu takip ediyoruz. Bu memlekette milli iktısat — sistemi ta- ip; olunması | ecnebi sermayesinin gelmesine de mâni değildir. Çünkü bizden daha çok olan memleketler ha rişten sermaye getirmekten ve bunu memleketlerinde çalıştırmaktan nev- mit değildirler, Fethi Beyo tavsiye ederim ki milli ilrtrsat aleyhinde açık olarak söylesinler kendilerine düşen budur. Hakikatte aramızdaki ihtilâf. ta budur, Biz milli iktisat takip edi- yoruz. Fethi Bey açık söylemeksizin milli iktisat politikasının aleyhinde) bulunan teessüsleri kendilerine ta- raftar ederlerse tenakustan kurtula mazlar ve nihayet mecliste ve muay» yen meseleler üzerinde karşımızda behemehal söz söylemek ve bir hü- küm verdirmek vaziyetinden kurtul- ğa imkân yoktur. İşte arkadaşlar bugün burada söylenen güzel söz- lerden ve bilhassa muarızlarımızın yaptıkları tenkitlerden gerek politika mancvralarma ve programımızın esa sina sit bulunan noktaları teşrih et- meğe çalıştık görüyorsunuz ki siya- sel gerek mali ve gerek dil noktai nazardan çok kuvvetle müda- faa olunabilen bir mevzudur. Muhaliflerin tenkitleri dermansız şeylerdir Ve bunların aleyhinde muarmları- mızın söylediği sözler talisiz derma, str esasaz şeylerdir. Kendilerinin Fethi Beyin müstakil bir fırka teğ- kil etmekten, bizim karşamızda prog ranımızı ve firkamızı tenkit ten nevmit olmalarını dilerim. Bizin le mücadele etmek güçtür amma Yarın akşam MELEK sinemasında iLK GALA MÜSAMEREŞİNİ Ebedi Serseri (Der unsterbileh Lump ) nam tuzikalı, sözlü ve şarkılı şaheserle GU$ HAID bu fevkalâde INDA Bu 494000900996 909 ELHAMRA SİNEMASINDA kırarak AŞK VALSI Şayanı hayret Viyena operetini her kesin göre bilmesini teminen ancak bir kaç gün daha devam edecektir. **0 gösterilmekte — olan XİM KIŞLIK BAHÇESİNDE Her akşam saat 17,1/9 dan 20 ye kadar ONSERLER IKİ ORKESTSA — UCUZ FİATLAR PAZAR günleri Tekmil Varyete programile Büyük Matine . omisyonundan: Çapa'da kız muallim mektebinde ber mucibt keşif yaptırılacak günü süat 16 da ihale edilmek üzere kapalı zarf usulile münakasaya konulmuştur. Keşifnemeyı görmek ve tafsilât almak İsteyen . taliplerin komisyon kita! il cak benim İsmet Paşanın Fethi Beye cevabi nutku Başvekil, muhalif fırkanın tenkit- lerini birer birer cerhediyor raşarak tekâmül ederler, daha lcuv- vetli şüpheler bulurlar çok kuvvetli! tetkikat yaparlar. Eğer vaz geçerler se bundan en ziyade müteellim ola- Programımızı fırka» mızın icraatını bu kadar kuvvetle! ve isabetle tebarüz ettirmek için Fet- Beyin itirazlarından ve fikirlerin- den daha kolay daha uygun bir delil! nerede bulunal vamlı alkışlar) Başvekil Paşa Fethi Beyin diğer bazı itirazları üzerine tekrar kürsiye gelerek şu nutku irat buyurmuşlar. dir Fethi Beye simsarlık at edilmedi i vazife vardır luhterem Fethi la simsarlık isnadı mânası çıkarınış göründüler, İfade- lerimde asla bu mâna yoktur. Zaten ben bu tarzda konuşmağı da bilmem. Şöyliyeceğimi gayet acı şöylerim ken k gibi ismattan her derim. Ceplerimi dol- in nihayet ihtisas liman şirketinde heyeti idareye tayin edilmiş olan 2€- vaka ait olduğunu söylediler söyle- dikleri gibi ihtisasları ve münasebet- (Şiddetli ve de- Zint beyhude bulmuş ve görmemi labilirler bundan o zevatın yanlış ye- re tayin olundukları mânası çıkar fakat cep doldurmak mânası çıkmaz. Her neyse bu tarzdada olsa izahı memnuniyeti mucip bir şeydir, yal- nız o zevatın ihtisasları mevzuu babs ise kendilerini müdafaa edemiyecek vaziyette bulunmalarından istifade et diler. Onun muhatabı biziz ih- rı olmıyan zevatı yanlış yerle- re intihap etmişiz. Bunu bize şikâ- yet etmelidirler Bir itirazları da budur. Bir opera- *ör bir doktor bir liman reisi olur mu? diyorlar, kendilerini temin ede- rim ki o doktoru orada liman reisi yapmak için biz çok emek sarfetmi $iz diye hakikaten © doktor orada liman reisi İzmirde belediye reisi ol- muştur ve bir çok büyük işler gör- müştür ve görebilir belki yakından tanımıyorlar ve bilmiyorlar, fakat ta nımadıkları ve bilmedikleri halde ve kendilerini. müdafaa edemiyecek va- ziyette olmalarından istifade ederek hücum etmemeli idiler Osmanlı borçları Osmünlı borçları meselesinde 929) mukavelesini kandileri imza etmiş ol malarını ima etmiş olduğumu zanne- diyorlar. Amir mevkiinde bulunan adamların öyle vazifeleri vardır ki hiç bir şart mukabilinde ondan vaz geçmemelidirler. Bizde o vazitelerde kusur etmiş adamlar değiliz. 928 mu kavelesinin mes'uliyeti benimdir hiç bir zaman 928 mukavelesinden dola yı kendilerini muatep tutmadım. Ta-| llmat verdik tatbik ettiler imza edildi evet ve sonra da mes'uliyet bizimdir, mes'uliyeti bizimdir. mes'uliyeti de- gil mukavelenin imzasından sonra tezahür eden iktisadi geraite göre bu olmasının sabit olmasıdır. Memnuniyetle gördük ki bu hususta bizimle mutabıktırlar. Terahür eden iktesadi şeraite göre mukavclenin is- tilzam ettiği bu paraları tamamile ödemeği istemek için mecnun olmalı, Diyorlar bu noktada bizi £ nu izah etmele e hem teşekkür akdir, tebrik ederim. Zirast Bankası bahsinden kasti mahsusla söylediklerini ifade ettiğini söylediler. Kasti mahsus tabii kullan madım, öyle bir tâbir yoktur amma söyledikleri bankayı zarar verebilir gene memnuniyetle gördüm ki hak- sızlık ve yolsuzlukla dolu olduğu sözlerini ben yanlış işitmişim velevki gazetede yanlış okumuşum işe ait bir takım şeylerde israr etmişerdi. Bu tashihlerine karşı israr edecek de Zilim. Kendilerinin bu izahatı verme- leri meseleyi tenvire kâfidir, fakat mahremane muhtelif yerlerden ki be- yanatlarını neşretmiş olan hem de arkadaşlarım dedi ki; Gazetelerin kopyelerini alıp kendilerine takdim edeceğimi yakın zamanlarda okurlar sa kendi kanaatlerini sarahaten ifade eden sörler karşısında hangi bir ima yapmadığımı teslim ederler milli İk- tsat ve gayri millf İktisat münakaşa sına girmem. Arkadaşlarımız çok iza hat verdiler, Biz kendi programımızı vuzuhla ifade ediyoruz. Liberalizm ve bizim programımızda esas olan notlarım tenkidi nasıl bir iktesada de âlet eder onu mütehassıslar serbest münakaşa edenler dermansız ve ta- iisiz diyekullandığımtâbirlerden mun kesir olmazlar gibi gördüm. İnkisar larını asla arzu etmem, fakat insaf etmelidirler ki mali ve iktisadi siya- setimizi gayri ilmi bulan bir itiraz karsısında bulunsam bu ithamın der mansız ve isabetsiz ve talisiz olduğ nu isbat etmek mecburiyetindeyim, Çünkü isbat edemezşem onların söy- iedilderinin doğru olması icap eder Bunu asla kabul etmem. - Onun için ii KALP BRLEŞINCE 4 Zwei Herzen im 3ii Takt İ| Temsmen Almancı sözlü ve şar kılı operet filmlerinin en meçeli ve eğlencelisidir. Mualiisi: ROBERT STOLZ'un U ANN MAURİCE CHEVÂALIER Sinema ve tiyatrolar: İs. B. Darülbedayi İ temsilleri 5 İSTAN BELEDİYE | 1 sa . Yalı. talabe va musilimlere TOPAZ 4 perde Beyoğlu 4 o& hukuk hekimi gindene Beyoğlu'nda Sw servilerde Se" muncu oğlu sokağında IF numeroli evin kira müddei 81 ağumos 1987 tarihinde hicama ermiş (olduğunda bir sene müddetle kiralamığa tali? olanların 11-10-980 owmartesi günü saat 11 de Beyoğiu # cü Sulh he huk hekimliğine müracaatları (AN olunur. eye laç; Gelip, İM asim bu tavsifleri insaf ile düşünsünler İf ce tetkik ederlerse kendileri de yet de bulacaklardır. Ekseriyet ekalliyet meselesi Başvelsil İsmet Paşa devamla: Büyük bir kıta İle ufak bir krta! hücum ettiğimizden zarafetle babs'j diyorlar. Büyük bir ekseriyetle gük bir ekseriyeti istediğimiz. Gil didiklemekle muzafferiyet arıyoru mânasını göstermek İstediler, halb ki böyle olmasaydi münakaşa bu # dar sürmezdi. Münakaşanın bu 59 dar sürmesi kendilerini görmek ii değil kendilerine ehemmiyet verdi mizi göstermek içindir. Ufak bir Kİ yet vererek bir çok delillerle vermek külfetini ihtiyar ettiler. But kendilerinin memnun olması löz dır. Böyle meselelerde vaziyet kavranmazsa kuvvetli ek kuvvetini zaif aleyhinde istismar “İ tiği mânası çıkabilir. Asla böyle m nayoktur.Kendilernin noksanların'İ şünmiycrek bilâhara delillerle c©*” vermek külfetini ihtiyar ettirir, b” kendilerinin memnun olması lâ" dır. Bilâkis kendilerine bizimle *) muamelesinde bulunuyoruz. Bir lümden korkarız, fakat ayni zam?” | da memlekette istedi ri gibi prof ganda ve zulüm yaptıktan ve söf İcdikten sonra mazlüm rolü takın0"' lacına:da asla mahal vermek iste” yin. (Alkişlar)..