of MİLLİYET PAZAR EYLUL 1980 Fikir, Mizah, Edebi Milliyet NA e > : 21 EYLÜL 1930 İDAREHANE — Anka caddeyi | , Nes-100 Telgraf mdresi: Mülliyet, İs- 2 tanbul yat, tbuat hatıralarım | * Ma | Belediye üstünde mahkeme - Evkaf mahkemesi İkra mezarlık kesmek- Eski harflerin noktalarile rüşvet dolabı - Eşek katarları - Komitacılık Belediye reisliği ettiğim zaman| © Babrâli baskınile hükümeti ele a- (raftan sivil oldtak gelen mıcnurlar Beyoğlun dairesinin en üst katr Adi-İjan İttihatçılar içinde terakkiyi se- | Nestele idaresinde: saklandılar. Nes- yeye bağlı idi ve orada bir mahkemel venler vardı. Bunlardan bir tanesi de| tele şirketinden , verilip uçlarına im: yardı? Bir gün mahkemeye çıktım; | merhum Cemal Paşa idi. Ve o za- | za koyduğum iki âdet Osmanlı Ban- muhakeme oluyordu? Dinliyeceklere jman İstanbul mühafızi olmuştu. Ce- | kasının yüzer altınlık kaimesi kim. mahsus tahta kanapelcrin altları taze | mal Ne Rokaf mahkemesine söz an yabane doktoru ile kâtibine verildi kesilmiş odun ile dolu idi; belediye! jattı, Evkafı yıkmak davasından kur ten sonra meşhut cürüm halinde yaka | » e meler işlerinin. alt kata sığdırmak kabil ol: tulduk. Kapirülâsyonlar o yetmiyor landılar. . Hapisaneyi boyadılar. Ve| dığı kocesentn kendini mes'ut ede -| — Bu mümkün değildir, madığı halde yukarı katm Adiiyeye| gibi madem ki'bir de evkaf veya şe. ayni zamanda ikinci rapor bize gel- | cek yegâne adam olduğunu tahmin et| kün değildir. diye söylendi. verilmiş < olmama ve mahkemenin! riat malıkemelerile uğraşmak | di İşte kurnazlık buruda idi. Rapor) mekte aldanmamıştı. Herşey Evet. Ne olur? Ağaçlı oraya çıkmasına akıl erdiremedim, | O halde biz de bir İlmanet mahkeme- şöyle diyordu Yale Ge in Kylie ber ön tik bik mlm Abdülhamit a si kuralım, dava açalım, hükümler ve. o “Geçen defa takdim kılman rapor-| kesç anlatmakta hususi bir zevk du- | Genç kadın içinde birdenbire yanan iie ki 1929 senesinde milli parâ" muvakkat olarak gelmiş ve ij relim demiştim ve çok gülüşmüştük.|daki Nestele gelimesinin yanlış ©-| yordu. Fakat ta iü i söndürebilmel eği ike Zaten Beyoğlunda Galatasaray |“ Talit Paşa Dahiliye Nazır id. O| kanduğu anlaşıldı. Bu kelimenin e Ee PAR a a e pir ale Ge karakolundan başka devlet meh: hiç | da gehremanetinin işlerini himaye ©-| harfi üzerinde nokta tek değildir. çif deUni herkese anlatması, acaba iyi| bu tarzda her şeyi mücrimlerin leh bir emi daire yoktu? Sanki Türk |diyordu. Bu hallerden İtir, yani gıdası az olan süt Nestelenin | bir şey midir? İne hafifletici sebepler arayarak ki bllkümeti bu tarafa iğreti gelmişti? İler seviniyorduk. Halbuki farkında Testelenindir. Nestele sütle-| © Bir insan sandetinden bahsederse| çültmek istiyordu, Lâkin içinden bir Beyoğlu mutasarrıflığı kiraevinde İ- değildik ki İttihatçılar İri ise gıda itibarile mükemmeldir. bunu güya kaybedermişi. Genç ka - dın bazen bu sözü hatırlar gülerdi: di? Polis merkezleri ik odalarda) de Şeh, netinin < işleme- | © Beki Arap tatihinde bir vak'a bi — Bilâkis, derdi, insan saadetini | beyhude çalışmal. O kadın sana düş idi, mülddelumumllik başka bir evdeİsine karşı hazırlı kâye olunur: Arap harfile kaf harfi idi. Mahleemeyi üst kattan çıkartil merkezi Şehreman nin gift” noktalı fe harlinin tek mok | dukan aalatmalı.. Bu suretle kendini! manlık etmiştir, o kadar itimat etti - cari İğin kocan seni aldatmak üzeredir!. di | Mektepliler müsabakası B. M. M.nin fevkalâde içtima 71 inci hafta biri Darüşşafakadan 257 Beyin yazısı şudur Ahmet İhsan ini kazana Fethi Sezayi Saadeti tehlikeye düşen kadın. | —Fransızcadan— | görülen lüzum ü Evlendiklerinin ilk zamanları çok | makta olduklarını gördüğü zaman ev| Keisicümur Hz. İiyi geçmişti. Geriç kadın severek var| velâ; 22 sinde fevkalâ: Telefon numaralı: İstanbul 3911, 3912, 3913 ABONE ÜCRETLERİ Türkiye için Hariç için 400 kuruş 800 kuruş 750 1400 2100 Bugünkü hava Dün hararet en, çok 98 en a 14 derece id. Bugün hava açık olacak rüzgâr pöyraz esecek Bu haftanın en mühim < habefi; erine B. M. M. mis tarafından Eylülğd içtimaa davetidif” P « , , | I | Meclisin bu fevkalâde toplanışt, iktisadi vaziyetimizin tetkiki, - mill m arasında! paranın istikrarı gibi çok mühim ve üm müdür? âcil bir ihtiyaçtan ileri geliyor, Mas ve bunun nes İticesi olan iktesadi buh tin cezri tedi Hazine ve Bankaların teşkil ettiği konsorsi temel süküt teklik; ran, hüküm belediyeci lerile izale edilmişti. değ müştereken om ile de muf atlatılarak ün — Hayır, hayır, kendini aldatmağa lar yapan kı i eline alıp eştirmek İ Yeni bir' eser Dostiarımdar biri vardır. Ak Ima olmıyacak şeyler koyar ve “İbu tahakkuku gayrikabi fikria milli paramızda nisbi ve fili bir istik mak üzere emânetçe teşebbüse kalk -İ kendi adamları ta öld 5 İN va tok ve komik bir hal karşısında kal - Merkezin doktorları By-| taktölâ yüzünden iyi kabul oluna dek! Bi “Şehremaneti mutlâka bizim Ol-| bir misafirin katledildiği meşhurdur. rar temin edilebilmişti. Şirndi ise n y cak| büsbütün mes'ut olduğuna inandırır.| eneki ihracatımızın geçe Akrabasından genç bir kadın var.) yordu nazaran nisbet kabul etmi £ 8 , ) , < < ı 1 i K | İ i pot e, peşinden koşar... Bu fikirlerinden birisi kitap ıabastırıp satarak (para kazan ir maktır. Biçare bu İşr denemek için Con Ahmet Beyin meşhur ,yevridalm makinesine © sarlet- “tiği paradan fazla para sarfet- ti. ve elindeki avucundekini bu “luğura feda ederek bir | yığın “fersude kitapla baş başa kaldı. | şe n.w iğ Adliye PDA Bu zatı iki gün evvel gene gör | kümleri battal eder ve ilâmlar ve düm. Koşarak yanıma geldi:| Bunun, vak'ası da evkafı yıktr geldi, ve belediye dairesi vakif me İ zarlık yerine yapılmış olmak ve vakif imar edilmiş bulunmak İtibarile bina İmezın vakif malı olduğu bildiriliyor ve tahliyesi isteniliyordu? Bi İ kemeyi çıkaralım derken den kovuluyorduk Şimd unutulmuştur, — fakat Batırlatmakta falde vardır? Çok cak gil, dediğim (20 senel iştir ve o tarihte bir de “Evkaf mah vit m diy İanlatayım: matbaa bul İstanbul tramvaylar ikleni İyor, atlı tramvayların kalkması - yak |laşıyordu? Şimdiki köprü yeni kurul muş ve Üstüne termvay rayleri düşen İmiş idi; fakat arada bir engel vardı | Tophanede Kılıç Ali Paşa camiinin İ mezarlığının bir kısmı caddeye oza- mış ve yeni kurulan çifte hattın işle mesine mâni oluyordu Bunun işin Ev satap tahedecek bir dum, Bana kefil olur musun?, © — Ben kefil olmaya tövbeli- yim. Fakat sana bir başkasını bulabilirim. Yalnız şu tabetti- « Çreceğin kitap nedir?. b — Ha, bu sefer muhakkak (şpara kazanacağım, istersen se- | 'ninle ortak olalım. İstanbul | kaf,Dahitiye ve Beyoğlu belediyesi a- “da İcrayi san'at eden yankesi- | rasında sayısız mektuplar alınıp veril “çilerin resimlerin! ve tercilmei- | mit idi.Ortada büyük bir dosya vardı. Mallerini MMS önderin v0 Evkaf mezarlığı kestirmem diyor?E- y ğ İmanet muttasıl yazıyor?Tramvay şir, Öne tafzda faaliyette bulunduk: | keti istimlâk istiyordu ve hat açılamı ir ufak bir risalede yazaca- | yordu.Baktım olacak iş değil! Şehre- a ım, Nasıl fena mı?. minile konuştum müsaadesini aldım. Ona bir şey söylemedim am. | Pir emazan gecesi yüz süprüntü a Time öyle bir kitap megrolunu. | bin üz ek en m kal “Sa "sivrisinek ilâcından fazla sa- herkes uykuya © gittiği va- tılacağı muhakkaktır. zarlığın o kısmı ki — üstüne İNŞAALLAH! çadır kurulup bir pilâvc Vapurda gidiyoruz. Hem de — gece yikıldr. Hoyraza kârşı.. Salonun kapı- erki Mr açık, ve açık dursun diyear “kasında çengelli, Rüzgâr da fe “a esiyor. Yolculardan biri İvralarda dolasan büfeci çırağı- «Una dedi ki: 1 — Küçük, şu ka 15 Çocuk tuğraşt inden çıkaramadı. Iftapayar — Ben küçüğ “1 niyorum. #w Yolcu da cevap verdi a — Eh, inşallah büyür de ka- I Ni i « | İ kaldırıldı çıldı. Sabahleyin herkes yor ve kimse işin farkınd du. İşte Evkaf mahkemesi b İlayı “Bvkafr yıkmak,, töb m. sağımı ——— nazarı dikkata alarak işbu mek- nu takdim ediyorum. Maksadım inkü Milliyette gördüğüm Atle. tiz kelimesi hakkında bazı sâtta bulunmaktır olmuyor. ndan de. tile beni apa! çengeli ye için kapıyı i tat İ buz maru- Fransızca küçük lenen kelimelerde ki $ harfinin okunmasını yazdığı halde Deden dolayı * Dr. Kemal Cenap B£. nin İhep Z yapıyoruz? Hangi fonetik: > mektubu | N Mühterem Doktor Kemal Ce | ham edemiyorum Yanlış yoldan gi- “(ap Beyefendiden aşağıdaki |den kütleyi, hele ilmi mesellerde, yo- # #ektubu aldım, aynen dercediyo |lunden çevirecek kudretin büyüğü am: © Muhterem Beyefendi, Karli olduğum Milliyetin yı © 4 sazimızda ecnebi zat İsmi hasları v i İnire hususunda FELEK İ bizler aci Ni bir memleketin matbuatında ve onun erkânında ek, işbu arızamı takdir da, münevver erdiği hassas.) Mahmut Yesari © Feyyuz Bey, Rasih Nevres —Nevres Vacit Beyefen Zarında, “enteresan,, bir tipidi ile de teşerrüf etmiş olu - © luvermişti, artık onu dikkatle |rum.Hemşirenin © burada köşk © inliyordu. tutması hayli canını sıkmıştı.Fa © Hürrem Hakkı, yukardan ge-|miştı. Fakat şimdi telâfi et #çek trenin kampanası çalmın- | tim, Daha söyliyecek, anlatacak © — Köye ne'gün geleceksin? |; fakat tren uzaktan görün - liye sordu. müştü; Rasıh Nevresin tekrar — Söyledim ya, dün gece uğ | vVEtli kuvvetli elini seketı: amadım; — halrislerimden | — Peder Beyefendi . gıyabi rahatsızdım. Hemşirede bı | hürmetlerimi lütfen kâbul bu - kmadı. Öbürgün, tekrar gele-|yururlar . iZim, Muhakkak size uğra - Hürrem Hakkının omzuna- dostça vurdu; — Oruvar Hürrem!, — Haydi güle güle. Feyyaz B., trene | atlayınca, l iğ Gi © İit Beyin köşkü dedin mi? der (Sin alırlar, getirirler. İl — Aman, dedi, veresiye ki- | benim aleyhimde çıkmış idi. Bunu da| ousse” bile böyle Çism) ile ni. | İden menditini lıdır 1,, diyormuş Bizim kimyaker dahi cski barflerimiz Kor deki te ve nun harflerinin kelime ba farkında ol ben de ateşlendiri-) sındaki ya rokta ile um komite ke-İ ayrıldığından İstifade ederek kendi İsi unda bir dönüş çal Ve ben, bu adam- bile görmemiş merki bu arzusunu! ad Çün zinden gelen ihtarlara biç kulak as Hüküm m) doğru görüşüne ağızdan rapor bax, biç yüzlerini €dilen kapal esi la miyordum. büylük adam! ların İ tüm, Lâkin iş, bununla bitmedi. Benim Şehremaneti bankasile! haberim olmadığı halde İttihat mer. bif istikraz akdetmişti. Bu is-| kezi harekete gelmiş; Beyoğlu mild- hükümet muharebe sebebile! dekumumisi tarafından Nestele di - « yapamadığından muvazaa yo davası açtırmış! Müd ile akdettirmişti. umumi tarafından rüşvetin bize eri Parist haber verilerek kanun dairesinde nacaktı. Emanet muavini İsmet | yapıldığı “anlaşdınca onun davası Bey merhum. ile beni bu vazifey var sakat oldu amma direktörün i yin cttiler. Muharebe zamanında) elli altlık kaimelerini adliyeden ab- | Şehremini dahi olduktan sonra ka- | mak kabil olamıyordu. Tam dört ay zaya uğrayıp denizde boğulan za-İsürdü, Nihayet Adliye nazırı Hacı valir İsmet Beyle beraber Parise gi- | molla zade İbrahim Beye gittim. Ne- decektik, Yol parası ve Pariste üç haf| zır kendisi uğraştı. Dosyannda ye- ta ikamet ücreti olarak istikraz! ya rinde yeller esen iki yüz altnlık ka- pan banka bize yüzellişer altın ver.| meyi veznedara ödettirdi ve galiba mişti.. Paris görmediğim yer değil. dosya kâtibini mes'ul etti. Kimya İdi. Yüz elli altın bu seyahate ancak|hane doktoru İne bir kaç ay yattıktan İyetişirdi. Bankada tahvillere imza| sonra iş kitabma uyduruldu, kurtul. atmak sevilir şey değildi, Fakat ben) du. Fakat İttihat merkezi beni affey- İ belediyeciliğe çok merak sarmış ol-| lememlişti. |duğum için Paris, Brüksel ile bir! © imdi bir tane daha vari O sene İiki Alman belediyelerini de gönmek| iitytik kış olmugtu, . Taksim kışla jemelile bu vazifeyi aldım ve beş)sndaki hayvanlara bir hastalık ge- mühim şehrin belediyelerini güzelce |lerek yüzlercesi- ölmüştü. Bunları tetkikten © sonra İstanbula döndüm. rüp Darülâceze yanındaki tepe- En çok beğendiğim belediye teşkilâ-İlere atmışlardı, Bihar gelince bun. tını o vakit Viyanada bulmuştum. İlar müthiş süreğfe'kokmağa basla Dairede çalışmak devam eyliyor- | dılar. o Gömdürtlük. Çingeneler çı- | du. Elimden geldiği kadar işleri dü-| kar, Nihayft Kazlıçeşmede bir zeltmeğe | ve rüşvetçiliğe karşı gel- | fabri, leşleri kapalı arabalarla kal çabalarken yeni | bir rÜşvetldırmak üzere talip oldu. Ben, pis- rşısında kaldım: Bu, çokllik ortadan kalksın, diye telâşta i nuştu. İrtikâba kakldim. Daire 'encilmeninde karar ve eürmü meşhut halinde yaka-İ rildi. Süprüntülerdeki kemikleri her k. Nc yazık ki buda İttihat) sene satarlarmış. O bedeli de vermek zini fena halde darıltmıştı. şart fabrikatora leşleri sattık. Ve Meğet yakalanan mürtekip onun a- | «hhiye dairesinin bir de raporunu al damı imiş. Ve merkez bunu kendildık. O tarihte İstanbulda sürülerle aleyhine hazırlanmış bir hareket san-İ moloz taşır eşek katarları vardı.Bun mışt. İlardan bir kaç sürünün sahibi Acem | Nestele Şirketinin İsviçreli olan | Selman ağa bir istida ile geldi. 1 İmüdürü bizim İsvi müfettişe ge zla bedelle © eşeklerimle krek haber © veriyordu tele: kaldırırım, diyordu. İstidanın altma sütlerinde çocukları be yazmışım : İdar gida bulunmadığı 'Eşek sırtında küfelerle leş nakli remaneti kimyahanesinden verilip ga! umumi sıhhate uyamaz, İstida sahi- Jerde çıkan resmi | ilân: tashih bine cevap, Jetmek için ikiyüz altın rüşvet â Şimdi. ne dersinle?. Günün birinde yorlarmış. Bu rüşvet dolabı E-İ karşıma bir mülkiye müfetti manette Sadi B, isminde bir doktorla! müzayedesiz “mal satmışsı Etmeni kâtip tarafından kurul | beni istintaka çekmesin mi?. Meğer ! muştu. Ben merak ettim. Nestele | müzayede ve mlnakasa kanununa Jsütlerinde gıda kâfi değildir diye) karş gelmi Bereket versin En- verilmiş olan tahlil raporunun masıl| cümen kararı ve sıhhiye müdürü hu değişeceğine aklım ermiyordu. zurunda tutulan gabrt vardı da, bu Rüşvet dolaba bir mukabele ha-| ithamdan da kurtulduk. Bu mesele. zırladık. Evvelâ Nestele müdüriyeti! nin kapanması humusunda dahi o za- pazarlığı kabul eyledi, ikinci rapor.man Dahiliye Nazırı Hacı Adil Be- azıldı İyetendinin çok bimmeti oldu. Yokna Şimdi valilikte gezen İttihat merkezi beni mutlaka muha- rem zet Beyoğlu o polis müdürü idi. keme altına almak istiyordu. Ona haber verdim. — Emanet merke” © Artık İttihat merkezindeki dok zinden müfettiş istedim. torlarla miicadelemiz büyümüştü. Be la duk. nın güveniyor- Perrier İtirazı ja rektörüne Râşi İstikrarın tahı | de Emanet namına imza | bir muhte. Hü Hakkı yeğer Bu kim? tanıdın mı? — Tahmin edebildim sanıyo rum. Jülyadan bir habermi var? Hürrem Hakkı, şen bir kah- kaha attı: - Daim cuksundur Tren hareket edince, cebin- çırakıp — Hakkın var Rasih.. Feyya © kadar ani oldu ki, ışık, altüst etti Rasih Nevret', bu yeni vazi- yet karşısında geceki hadiseyi hemen konuşmak istemedi. Hür rem Hakkınm her halde yeni ta- savvurları olacaktı. İşlerin ka- ıştığı bir sırada, amcasının bir pürüz çıkarması vehameti arttı- racak, derinleştirecekti: — Jülya Hanımdan ne gibi bir “haber geldi.? Hürrem Hakkı, yeğenine yan yan baktı: — Alay ediyorsun, Rasih, , söylerim, zeki ço - salla- | muhakkak bek- Sonra yeğeninin koluna gir- di: — Yürüyelim evlât. — Haberler iyi galiba?, Ne- şelisiniz! — Şöyle, böyle. . Rasih Nevres amcasınm şa- ka edip etmediğini anlamak is- tedi. Hürrem Hakkı teessürü- ne de, kederine de tam bir a- henk, düzgün bir cereyan vere- miyordu. Rasih Nevres, amcasma şüp- he ile bakmağa başlamıştı: — Kararsız, düşünceli görü- nüyorsunuz. Hurrem Hakkı, içini, çekti hiddet var, Sen, Jülyaya tahammül her nedense edemiyor- ze öyle » geliyor. — Hayır... hayır.. İnkâret me, .Hislerini samimi ifade et- men benim, daha hoşuma gider, Belki de haklısm, kim bilir?. Sesi yorgun ve hazindi: — Evet, belki de haklısn.. Jülyanm, etrafma saadet saçan bir kadın olmadığı muhakkak, Ona dokunan cani yanıyor.Za Jülya Flanım diyişinde biraz da| dı. Bu kendi söylediğine göre kocası Bın fenalığından dolayı onunla geçine | memiş, mahkemeye müracaatle boşan İmaşı.. Fakat hükikatte böyle miydi7, de ayrıldığı erkeğe sormak İlâzum değilmidir?. . Bu kadın bu süretle dul kaldıktan sonra başka kocaya varmamıştı.. | Bunu | İetmek istiyordu. Kendisi güzel deği di. Hatta hiç güzel değildi. Fakat bir çok güzel kadında bulunmuyan bir şeyi vardı ki, onu söz söylerken, gür lerken pek cazip bir kadın haline ko- yuyordu, Çoktan biribirlerile görüşmüyor - dm arasında akraba olmalarına rağ men- belki de daha ziyade bunun çini... bir anlaşamamazlık vardı. Fi kat nasıl oldu, nasıl bir arzu ile bilin mez, dul kadın bir gün onu ziyarete takip etti. Yazı geçirmek için gittik. leri yerde de dul kadın kendileri barakınamıştı. Fakat doğrusunu söy- lemek lâzimgelirse bu misafirin genç kadını en ufak bir şüpheye bile dü- gürecek bir hareketi kibar, ağır görüyordu. Onun için onun misafir bulunduğu bir gün genç kadın bahçede dolaşı - rFken ağaçlarm arasında kocası ile genç dulun yan yana oturarak konuş ———-——— İsim ise böyle menfi uğraşmalara hu. İ yum müsait değildi. Ve hürriyetin i- linmdan beri memlekette olan biten işlerdeki İmi * bir mewuliyeti omzunda olmadı- İğr halde devlet kuvvetini kullana! len komite ve merkezlerin yüzünden İolduğuna bütün bütlin inanmıştı Halbuki İttihat merkez komitesi gü- ya fırkanın idi elisi idi. Fırka mefküresini herkese öğretmeğe çalışa caktı. Bu efendiler o vazifeden çıkıp devlet vetli gizli tesir makineleri ol muşlardı. İş başında resmen bulu- nanlar ise onlara benzemiyordu. Me. selâ Adliye Nazırı İbrahim Bey, Da hiliye Nazırı o Hacı Adil Beyefendi e İttihatçı nazırlar oldukları halde hak:| tan ayrılmamışlar ve » merkezlerin İ tahriklerile ortaya çıkarılan © çirkin İ seyleri düzeltmişlerdi. Bu ufak nümu neler gösterir ki fırkaların merkezle rinde bulunanlar idare makinesinin işlemesine karıştıkları gibi her şey bozulur. Fırkalar, fikir ve içtihat 0- caklarıdır. Bir fırkaya mensup olan şmeb'uslar yalnız Mecliste © kontrol | halkına maliktir ve ancak böyle dav- mokrasi vardır, denilir, AHMET İHSAN rarılırsa de vallı Şemsi, ne oldu? Feyyaz İda onun hayranlarındandır. — Siz de! — Evet, ben de,. — Feyyazın hali son gün İlerde çok fena idi. Paraca çok İstkmü” çekiyordu, fakat gene, gelirini masrafma uyd kendi halinde yaşıy Jülya, onun sükününü bütün hesaplarını kökünden yık tı. Berbat etti. Amma, Jülya mr teşvik ediyor?, Hatta 0, ken. için masraf edilmesini * kat'iy- İyen istemez, kızar. Hediye ka- bul etmez;her hususta titizdi — Öyle ise, * bu paralar ne- reye gidiyor?. Ne ve kimin için sarfediliyor?. — Jülyanm hayatina uymak adımlarmı onun adımlarma uy. durmak kaloy mr zannediyor. sun?, — Peki, Ji den buluyor?. — Evvelâ artist. Aldığı gaj hayli yüksektir. Sonra rek- lâm meselesi var. Lokantalar- dan, barlardan tut ta kumaşçı lara, sterzilere, o kunduracılara ya parsları ner- flardı. Dargın değillerdi. Fakat iki ka| fenalıkların hep böyle res-| şımda olanlardan daha kuv-| Fakat genç kadın onlara görünme den geri dönmek için kendinde kâ - 6 kuvvet buldu. İçeri girdi, odas kapandı. Hınçkıra hınçkıra ağlamağa başladı. Dünyada kendini yalnız, kim bulüyordu. Hiç kimsesi yok tu. Şimdiye kadar o kadar çok sevd ği kocası tarafından da hiyanet gör- Bir müddet hürriyetini muhafaza' müştü. Fakat çok geçmeden içeri ko cası geldi Onu gözleri yaşlı görünce: — Ne oldu?.. Nen var? diye sor- du, Fakat sesinde bir mücrimin tered- düt ve korkusunu hissetmekte genç | kadın aldanmadı: — Bir şeyim yek; diye cevap ver İdi. laÖnak isterse bile kadınlık gururu bu na müni oluyordu. Kocası anlamıştı. Dedi ki: — Bu ufak bir büdisedir. Fakat mu bana bu hâdiseden başka hiç bir il gey ispat edemezdi. Kocan mücrim değildir. O kadın senin saadetini çal mağa gelmiştir, fakat müşterek saade| timizi ben müdafma ettim, Bazan böyle vak'alar lâzımdır. Sa- adet denilen şey de kuvvetlenmek i- gin kaza geçirmek ister... YEŞİ Temamen Mümessili: ANDRE R - ejisör; msızca düşmesine — selmesine — kaydedilecek vaffakiy akla beraber, ihr çıları zararlara sokacak hem halk zı zarara uğratmamak &- karşılıyabilm ranın istikrarını Bu ise ancak B« te etmek İzemdir M. M. den çıkacak yeni bir kanunla olabilir. Diğer taraftan Meclisin bu fevk&t lâde içtimamda hükümetin umu politikası hakkında ve bilhassa son zamanlarda hükümetin icraatına kaf $r yapılan tenkitlere cevaben Başve geldi. Sonra bu ziyaretler biribirini | sana ne kadar sadık bir koca olduğu-| kil ve C. H. F. nın umumi Reis veki” İ li İsmet Pş. Hr. tarafından çok mü him izahat verilecektir. Bu içtimada | karşı fırka liderinin meb'us o olarak iştiraki de temin edileceğinden, aylar danberi gazete sütunlarına münhasır kalan münakaşa ve tenkitler şimdi B. M. M. kürsüsüne intikal etmiş © lacaktır. amaaa HAYAL konuşan fil Komedi Fransez arlisilerinden LUGUET JACOUE SFEYDER OPERA Sinemasında BETTY COMPSON: msmen SOKAK KIZI #ilminde tatlı ve berrak konuşması Gösterilen halihazır sözlü dünya ha Galatada Ünyon hanında küt h Telefo: kadar. — Jülya, size ne diye haber göndermiş? Hürrem Hakkı, yeğenine da- ha fazla abandı: — Jülya, iyi kalpli | kızdır. Bilhassa bana karşı mahçuptur. İstanbula gelmek istiyor. Rasih Nevres, gayriihtiyart İtitredi, — Ne oluyorsun Rasih?. — Hiç!. Devam ediniz!. değil. . Jülya, İstanbu la gelmek istiyor, - der demez, birden sıçradın, titredin! Bunu o kadar tehlikeli mi görüyor- sun?, — Tahmininizden daha faz- İla tehlikeli. .. — Neden?. — Çünkü Belmayr muhak- kak kaybedeceğiz Hürrem Hakkı, korkmuş gi- bi durdu: — Emin misin?, Rasih Nevres, sükünetle ce- vap verdi; — Bunu, ilk defa, bir ihti mal şeklinde © söylediğiniz esiri ei vaz çalışı ile bütün cemaşaktranı teshir ediyo: Harik, hayat, kaza ve otomobi sözlü ve muzikalı za Tüveten wadisleride görülmeğe pek şayandır sigorlalarınızı «Gi n ÜNYON SİGORTASINA Yaptırınız. Türkiyede bilâ fasıla icrayı muamele etmekte olan ÜNYON mıştım. Gördüğüm mahzurlar! sayarken de hükimlerimde, tat! İminlerimde yarılıp yanilmadi- İğrmi düşünüyordum. Ben de kuvvetle “kani değildim. Fekat İgeçen günler, bütün endişeleri” mi kvi bir hakikat halinde göz lerimin önünde kaktı, perçinie di. Belma, buna tahammül et miyecek!, Hürrem Hakki, şaşkına dön“ müştü: — Neden Rasih?, d — Artistlerin © Avrupadaki mevkileri, itibatlar, kazançla” rı her ne olursa olsün, her n€ gözle bakılıra bakılsın, kendir. leri hakikaten o namuslu dah olsalar, bizdeki telâkki başk#" dır. Bütün san'atlarına ve fazi” letlerine rağmen, bar kadını © maktan kurtulamazlar. , Bu © tibarla Belma, asıl (sevilen kendi şahst olmayıp bir artisti hayali olduğunu anlar anlama” yiz çevirecek ve affetmiyecek” — Neye bu kadar sert, ve # mansız hüküm veriyorsun?.