MMilliyet asrın ümdesi “Milliyet” tir 23 TEMMUZ 1930 İDAREHANE — Ankara caddesi No:>400 Telgraf adresi: Milliyet, la tanbal, Telefon numaralır İstanbul 3911, 3912, 3913 ABÖNE ÜCRETLERİ CARŞAMBA — 23 Heklepltler — müsabakası | Şarkta alınan netice 62 inci haftanın 4 üncülüğü tı. Yazısı şudur: Şarktaki irticaf kıyam ve şe- —Fransızcadan— rinin hücümile alman neticeyi TEMMUZ. Türkiye için Hariç için K 400 kuruş 800 kurüş Köyün tenha yolunda, güne üzerinden kalkıp gidecek halde Haftanın en mühim haberi bulü TUYJD Tevfik Rüştü B. ÖS MN GMEAZ — Birinci sahifen mabat — ruzatta bulundum ve iradelerini - al- 875 Ali Haydar Bey kazanmış- | zt |.. İstanbulda Rus sefiri ve İran ma: İtâhatgüzarile müzakerat yapılacı nuyorum ve bu seyahatim hiç bir mü- İzakere ile alâkadar değildir. G 3 aylı 6 2 750 1400 şin altında bir dilenci gidiyor. Na ç 1400 ., 2700 ,, |Topalladığı görülüyor. Zaif, . |kup kuru, ihtiyar bir adam. Ar- kasında da kamburu vardı. Biri| Gelen evrak geri verilmez kurut kendi kamburu. Öbürü de torba | Müddeti geçen mushalar 10 *ur. Gazete ve matbaaya ait işler mudüriyete müracnat edilir. "'sı. Yorgun dilencinin bu saatte yegöne emeli yolun ilerisindeki 'büyük ağacın altındaki kuytu| y yere bir an evvel gidebilmek, o, |rada uzu uzun dinlenebilmekti. Gazelemiz ilanların mes'uliyetini kabul - etmez. | nku hava değildi. Esasen böyle bir arzu- da bulunsa bile köylüler kendi sini bırakacağa hiç benzerniyor- lardı. Fakat dilenci burada gör- düğü iyiliğe kalben müteşekkir jJolmakla beraber burada kendi- sini hürriyetinden mahrum gö- rüyordu. » Yattığı saman yığınının üze- rinde hulyaya dalarak hep o a- yorum. 'Türk kumanda heyeti tayin ve | tahmin ettiği müddet zarfında | — Hem Hariciye vekili — sıfatile ve |tenkil harekâtının birinci safha- | hem de komisyonun eski bir azası o- sını muyaffakıyete erdirmiştir; |larak komisyonla alâkadar olmaklı- bu netige;Türk ordularının azm |Ğ'm gayet tabildir. ve imanını, ve kuvvetinin be- Türk-Yunan ıı'ilifr:yın;, bu h:'[h iğ bir Hadesidir. ta içinde teati edilecektir. Maamat liğ _b" AAAT ; ; İdaha şimdiden iki taraftan da bunun Fakâft bü seferki tenkil ve te | tatbikine başlanmıştır. |dip harekâtının arkası gelmiye | yonu aralarile temaslarım da tama- men hüsüsi mahiyettedir. Hükümet kendisine teallük edeni Ü Dün hararet en çok 28 en z 18 derece İdi. Buügün hava açık Dolaştığı yerlerden toplayıp tor basma doldurduğu ekmek par- Olkcak ve rüzgür poyraz esecektir. || Caları az değildi. Hem kendisi z T [doyıbıhr. hem de, .. köpekler. Evet. .. Ağacın altında rahat- İça uyuyabilmek için orayı ken- disinden daha evvel zaptetmiş yolan kırköpeklerine de ekmek | verip onların dostluğunu satın Posta, posta ! Dün gazetelerden biri olduk- | ifde altını, etrafındaki köpek- |ler ekmek parçalarını yedikten |sonca başka tarafa gidiyorlar, Pul resmi için bir musabaka 'onu rahat bırakıyorlardı. Dilen- açılmış ve “alâkadarların İstan ci ile bunlar arasında işte böyle bultPosta idaresine müracaat bir dostluk vücude gelmişti. etmeleri” ilân olunmuş. Alâka-| — Fakat yol daha uzundu, Di- darlar da gitmişler Posta ida- | lenci rahat bir uykuya dalmak resiz hulyasile topallıya topallıya gi B L te A derken yolda iki otornobil pey-| < — Bizim böyle şeyden habe | A li yukardan, diğeria rimiz yokt demiş. —Bunün bir | e adam geliyordu. Olanca «i başka türlüsü: KN atlerile gelen bu otomobiller. Büyük postanedeki mektup | den biri ihtiyar, topal dilenciyi kutasunun üstünde; devirdi, üzerinden geçerek çiğ-| “Mutaaddit pul yapıştırılma Nedi, gitti. Öbür şoför de geri ması rica olunur.” kalmadı. O da geçerken dilenci | RÇTAR ğ yi ezdi. Bereket versin ağır ya- güye bir lavha var.. Beyoğlu Ve |/ralanmasına rağmen ölmemişti. çukküruşluk pul için'üç pul ve- | Etraftan gören köylüler koştu, Sarar Tâşrenin bundan aa Fakat ilk sordukları şey şu olu- haberi yok... jyordu: Galiba İstanbul posta işlerin- | ; — Otomobillerin numarasını| - l örmedin mi?,. Oluyordu. de pek fazla ademi merkeziyyet | câri! ça tuhaf bir şey yazıyordu. Zavallı dilencinin bu nereden hatırına gelsindi?.. © ilerideki ağacın altında u- yuyacağı uykuyu düşünüyordu. | Nihayet adamcağızı alıp gö-| türdüler, bir saman yığını üze- rine yatırdılar. Yaralarını yıka-| Bir serzeniş! Bir dostum geldi.. Oturur 0- turmaz : — Mısırdan geliyorum, ğacın altını, etrafındaki köpek- leri - düşünüyordü. — Dilenerek topladığı ekmek parçalarını ki peklerle taksim eden dilenci nis beten daha rahat - olan bu yeri gı artık istemiyordu. Helc etrafı- K DŞ na toplananlara karşı ayrı ayrı| / Bunun'için hükümetimiz I- teşekkür yükü altında kalmak | fandan hudutların tashihini is- daha ağır geliyordu. İtiyecek ;şarktaki hâlâ,irtica, ta- Bir gün gene köylüler toplan- 25SUp Vah$et içinde yaşayan mış, dilenciye hepsi birer ş_yİKurt ailelerini bir arada oturt- veriyordu. Yiyecek, yahut pa- Mayıp, dağıtacak velhasıl bu ra... Bu sırada on beş on altı Karışık $i vilâyetlerimizde de yaşlarında güzel bir kız da gel-| Pütlak bir sulh ve sükün temini di. edecektir. Köylüler için bu kız yaban-| — Şimdi kuvvetlerinin kısmi cı değildi. Genç kızlar, kadınlar Küllisini, Ercişte gömen şakiler onu gördükçe: Mî'“*!l““ tahassun etmişler Çingene kızı. .. Diye mr. ki bütün dağ ordumuzun - ablü- ldanırlar. Köylü delikanlılar | KASı, ve tayyerelerimizin daimi içlerini çekerlerdi. Bu bir çinge | POmbardımanı ve nezareti altın ne kızı idi, Köylülerin asıl hid-| da bülumuyor. det ettikleri şey bu kızın Parisli | Bu gittikçe sıkışan çember bir ressam tarafından model it-| içinde şakiler için yapılacak iki tihaz edilerek resmi yapılması sey kalmıştır: B L Ya teslim olmak; ya da dört Koylulej bılh:ı_ışa bundan yanı ateşle muhat olan; bir ak- sonra ona karşı kin duymağa | rebin kendi başlamışlardı. Herkes dilenciye rirken çingene kızı duruyordu. — Sen de bir şey bağrıştılar. Halbuki şey vermiyordu. Fakat hakaret şeklini alan 1s- rar karşısında ilerledi. E: müteakip inecek darbelerden vabını çözdü. Taze göğsünü, Pa de bu iki hükümetin payları var risli ressamın yaptığı resimde dir. görülen genç göğsünü açtı. Di-| cektir; ta ki Türkiye hudutla- | Tı için, Önun, çalışkan, işile, gi cile meşgül halkını iz'aca cür'- Vet edebilecek tek bir fert kalma İlıktan ve tazyikten kendilerini ölüme mahküm etmek. . Maktuller arasındaki bazı eş . |hasta bulumnan vesaikin metnine verl.. diye ' göre bu asilerin, karınlarının İ- kızı hiç bir yan, dolayısile, İngiliz ekmeği |ile tok olduğu teeyyüt ediyor;o in birinci darbeden sonra, i ğ dılar. lencinin dudaklarına uzattı. Bu ” R DA ae Köylülerin tedavi usulleri tat| dilencinin şimdiye kadar ömrün 9293 Temmuz — Oradan evvel Marsilyada | bik edil. de ilk ve son aldığı güzellik sa- k v idim... Anversten avdetimde oraya inmiştim. Anvers, İstok- holma benzemez... —Yahu sen epice gezmişsin! — Gezdim zahir, Kaliforni- yâya kadar gittim... Köylüler zavallı mecruba met etmek için adeta yarış edi-| yorlardı. Yiyecek, içecek geti-| riyorlar, paralar veriyorlardı. | Hâdisenin etraftan duyulması uzaktan yakından herkes oto-| mobil kurbanı dileciyi -görme-| ğe geliyordu. | İhtiyarı mecruh halinde to-| — Olan siz gazeteciler ne kı- | yak adamlarsınız be! j zun toprağın içinden kaldırarak — Neden? bu saman yığının üzerine geti- | İrip yatıran köylüler kendilerin | — Neden mi? Ben dünyayı "İP yatıra ğ "de dilenciye karşt daha başka| dolaştım adımı kimse anmadı; p7 kak görüyorlardı. | | Haydar Rifat B. Felhiyeye git : ti, gazetelerde her gün - birinci || Onun için başka ’f'ıemc" &| Sahifede resmi çektyor. ” İnsan |€ köylülerden bunlar dilenci efendi efendi durdukça kimse- | "ümna para istiyorlardı. Bu su| ğ retle dilenciye toplanan para ço. nit rağbet ettiği yok! Güze gir | Kü l AA galdıkça çoğaldı. Herkes bir ,mek, rağbet bulmmaâk için mutla- İşey veriyordu. ['“ isüfülr mü etmeli? | Bir kaç gün gecti. Dilenci iyi | FELEK” Meşiyordu. Pakat saman yığını! | | “Mİllı'ııel,, in.edebi romanı : 26 li bÜL TATITETRTNEN Dilenci titrek bir sesle: Teşekkür ederim!.. Dedi. Çingene kızının parası yok nacaktır. Methalde şehir bandosu milli ve va tani parçalar çalacaktır. Evvelâ reis Tahir Bey bit nutuk söyliyecek ve merasimi küşat edecek- tir. Sonra bir talebe söz alacak nihayet fekültede Lozan muahedesini okutan müderris Muammer — Raşit Bey bir ecek, hazıruna Timonata- lar ikram edilecektir. Hukuk Pakültesi Lozân günü he- tu | Balıkçılık mutahassısı ne yapıyor? Balıkçılık mütahassısı M. Veber-| man mesdi programın? — tanzim ile meşgüldür. Mumaileyhe deniz tica- reti müdürlüğünün en üst katındaki| oda tahsis edilmiş ise de barası dar | yı olduğu için Taksimde Sıraservilerde-| ki evini daire haline iştir. M deniz titareti | mi maktadır. M. Veberman gazetecilere şifahi beyanatta bulunmamakta, mesaisine dair malfimatı ajens vasıtasile neşret, meği, yahut gazctecileri hep birde: çağırıp evvelce hazırlayıp yazdığı n ları vermeği düşünmektedir. A yal dönümünü yarın yaşıya; ilön eden bugünü tes'it için darülfü. nun. arkadaşlarilk münevver Türk Bgençliğinin;24 temmuz perşembe gü- nş seat 15 te darülfünun konferanı salonunda hazır bulunmaları mercy. İdür. 3 ini öldüreceği gibi aç | g 0elEş a | İ — Birinci sahifen mabat — tılmıştır. Merasime saat 15 te başla- | Türk bakkının galcbesini dünyaya || | yapmakta olduğu gibi — komisyon da Vuhtesine düşeni yapmaktadır. — Her halde bu itilâfnameyi iki hükümette dostluğu takviye edecek bir zihniyet le tatbik etmeğe azmetmiştir. 15 teş, rinievvelde M. Venizelosla M. Miha- lakopulosun Ankarayı ziyaret etme- leri muhtemeldir. Bu ziyaretten sonra ben de kendi-| İlerine iadei ziyaret edeceğim. İsmet Paşa Hz. de bittabı müna- sip zamanda iadei ziyaret ederler, Eylülde Avrupa seyahatimi yapa cağım. Bu seyahat Moskovaya gidip gelmekten ibarettir ki iadei — ziyaret maksadiledir. Türk-İran hüdut meselesine gelin ce, bu husustaki vaziyeti izah eden notalar yakmda neşredilecektir. Harici siyasetimiz ve Devletlerle münasebatımız hâkkinda beyanatta bulunmağa lüzumgörmiyorum.Çünkü Başvekil Paşa Hz. yakmda bir mü- nasebetle içat buyuracaklatı nutuk- larında vaziyeti izah edeceklerdir hususi mahiyettedir. Nitekim dün akşâm da Yunan be- faretinde yemek yemiştim, | ıı::arıömsç Buğgünkü yeni bilmecemiz SOLDAN SAĞA: 1 — Geniş değil (3). Vermek (3) 3 — Yet (2) Yaş (3). Balık ka- panı (2). 4 — Kokulu ot (4). Familya (4). 5 — Tavla taşı (3). yapmak (3). 6 — Nota (2) Nota (2). 7 — Uzak nidası (2). 8 — Yükseltmek (3). İstifham(3) 9 — İğfal etmek (9). Rasih Nevres, dudaklarını | genç kızın dudaklarıma dokun-| Sarı yıldızlar, ışık saçmıyan bir| din, Rasihi ne maksatla sordu- donukluklâ kırpışıyorlardı. ğunu, aradığını keşfedememiş- ) İ Mahmut Yesari — | — Babanın fikrini çel... Sana| di!.. dikte ettirmiyecek mi? Yavaş-| Dudaklarını Fertundenin i- tadi yavaştan onun zihnine gi pek saçlarına dökundurdu: Belmanım, onun kafasındaki ha-| — Senin gibi bir güneşi gör- yalini boz, değiştir. .. Önun ye-|müyor... Hem öyle bir güneş Tine daha güzel, daha cazip bir| ki her pırıltısında bin bir güneş hağal bul... İcat et. .. | yanıyor . Rasih Nevres, içini çekti: Ferhunde, Rasih Nevres'in' — Babamın gözleri görsey- dişbu, dediğin kabildi. Fakat| İke ceke koklryordu: görmiyen gözlerin ufku dahâde| — İstemiyorum, Rasih! ândir; hayalleri daha genişti — Peki ne yapalım, söyle yav Çekçevesi o'miyan, kalmıyan rum? bir nfkun - nihayetsizliğini Genç kız, gözlerini şün, Fethunde! |bakışları kızgin Genç kızın saçlarını ok$üyor-| idi: dut — Ben... Romanın kahrama görsey-İni, ben, olmak istiyorum. kaldırdı, genç,erkek kokusunu, içini çe- ş essir mi? hulyada mı? belli ol- çini bir mabet tubhesi pib' idi. — Düşünmekten ne çıkar? — Bilinmez ki, .. — Ne demek istiyorsun? — | Rasih Nevres, zerre zerre eri- ni göke dikmiş, içini çekiyor- du: — Ne çnfes gece..— Şark ser| malarının bu sihirli aydınlığı bir yerde yok... Yıldızlar ne gü- zel ve ne çok... ne çok... Nevres Vacit, başmı kaldır- |madı: — Ben, yıldızları görmüyo- rum ki... * Hurrem Hakkı, bilmeden kar deşinin yarasına dokunmuştu: — Nevres, artık bu, sende bir fikri sabit oldu. Nevres Vacit, Balkonda ba-| Nevres Vacit, ellerini başın- şını elleri arasına almış, düqü—'dzn çekti. Koltuğunun kenarla- iyor mu? üyüyor mu? müte-|İrını tuttu: — Teselline teşekkür ede- mıyatı bir süküt ve teslimiyetle rim. Evet, yıldızları görmüyo- oturuyordu. Tum ; fakat emin ol ki buna mü- Hurrem Hakkı, dirseğini bal| teessif değilim. — Ne yapmalı? — Bir kolayını bulamaz mı- sın? — Düşünüyorum! ümidin var mı? — Kimbilir! —Ü ei bir. buse gibi konun parmaklığına dayamış,| — Birden durdu, etrafına bakın-| göke bakıyordu. Kökyüzü, altın kakmalı koyu dı: Rasih Nerede? — Bilmem... Galiba, gezme- ğe gitti. — Saat kaç? Hurrem Hakkı, bilek saatine baktı: — Ona on var. — Sokağa çıkmıştır. — Neye sormuştun? — Seninle konuşmak istiyo- rüm. « — Gizli mi? — Hemen hemen... — Söyle... Nevres Vacit gözlerini kıs- miş, parmaklarını sinirli sinirli oynatarak olduğu yerde kıvra- nıyordu: — Korkuyorum, Hurrem... — Neden? — Hayatımda, kendime bile itiraf etmek istemediğim şeyi, nihayet, sana itiraf edeceğim, Korkuyorum, Hurrem... Ken- dimden, kendi — kuvvetimden şüphe ediyorum. İnsanın ken- dinden şüphe etmesi, nefsine, |durdu: Rüzgâr, dokunduğu her şeyil ti: — Onu, ben düşünmedim milılik bir el ğgibi okşıyarak dolaşı- sanıyorsun? yordu, Hürtem Hakkı, gözleri- | | Herrem Hakktı, Nevres Vaci-'kuvvetine olan itimadının azal- 3 ğ kavet mensubinini, kahir -bir | dan haberim yoktuf. Esasen İstanbu-| ması leden h ir hezimete uğratanTürk kuvetle- |la, Ankaraya avdet için gelmiş bulu-/| Bize meseleyi malümat kabilin “Milliyet” in eğlenceleri bayat, kaza ve otomobil sigortalarınızı Galarada Ünyon harımda kdin ÜNYON SİGORTASINA Yaptırınız. Türkiyede bilâ fasıla icrayı muamele etmekte olan ÜNYON kumpanyasına bir kere uğramadan sigorta yaptırmayınız. x. -ap Telefon: Beyoğlu - 2002 n Edebiyat, San'at Fethi Bey « — Birinci sahilen mabat — nü İstanbul erkek lisesinden | Fezatta bulunmak için gelmiştim. Mal ); bir şey yoktur. Mesele daha inkişaf etmemiş bir tasavvür ha lindedir. Bu mevzu üzerinde ças *İlışılıyor. Bittabi mevzubahs ol- bile fajdeden Hali değildir. den olarak bildirdiler, Hükümetimizin ne cevap ve- Bugün Muhtelit mübadek komis-/ receğini bilmiyorum. Hükümet buna iştirak etmek isterse müm kündür. Cemiyeti Akvama girecek miyiz? Cemiyeti - Akvama dahil ol- maklığımız bittabi daha tabil ve iyi olur. Fakat zanediyorum ki | Cemiyeti Akvama girmeden de Avrupa birliğine iştirak etmek kabildir. Fransa ileaktettiğimiz ticaret muahedesi mucibince iktısadi münasebatımız da inkişaf et- mekte ve tesbit edilen tarifeye tevfikan eşva mubadelesi nor- mal bir halde cereyan etmekte- dir;,, B Karton fabrikası İzmitte açılacak Tütün inhisar- idaresinin bir kar- ton fabrikası açacağı yazlımıştı. Ev- velce bu fabrilkanın Haliçte yapılma- &ı düşünülmüş, burada su az olduğu için başka münasip bir yer aranmış- tı. Nihayet fabrikanın Gemlikte açıl- masına karar verilmiştir. Bu karardan sonra Gemliğe birkaç hayet gitmiş fabrikanın yerini tayin etmiştir. Son defa olarak Gemliğe bir. heyet daha gitmiştir. 'Bu heyet kar- ton fabrikasının Gemlikte tesisi doğ- Tu olmadığına dair bir rapor vermiş- Rut sefiri M. Suriç'i ziyaretim de| tir. Rapor umum müdürlük tarafın- dan kabul edilmiştir. Sr verilen bir karara göre fabri- ka İzmitte yapılacaktır. asaan KlaDI: Pleh| Dünkü bilmecemizla halledilmiş şekli YUKARDAN AŞAĞI: 1 — Ben (3). Eski (4). 2 — Trabzonlu (3). İyi (3). j 3 — Nota (2). Beygirin iskarpini ( zait bir ( R 8 — İyi (3). Lâkin,(3). 9 — Törpü (3). Bir me; ması ne feci ve ne müthiş bir| — ıstırap biliyor musun, Hurrem? Hurrem Hakkı, kardeşinin korkusunu, o kadar büyük ve tehlikeli bulmadı, eğer — öyl. korktuğu derecede olsaydı, Tafa cesaret edemezdi. Birçok itiraflarım, yine kalpte, damar- larda, sinirlerde saklı bir emni- yeti, itimadı, haricin tesellileri- le, kanaatlerile kuvvetlendir- mek, beslemek için yapırlan im- dat işaretleri olduğu muhak- kaktı. Fakat acaba Nevres Vacit, ne cihetten, ne noktadan imdat is- tiyordu? Bunu aslamadan Hur- rem Hakkı, cevap vermeğe çe- kiniyordu. Nevres Vacit, devam etti: — «Bahçemde bir gül açtı'» romanımın ismi değildi; o, kal- bimin ani, zaptına imkân, kud. ret bulamadığım bir feryadı âdi. — Ben, anlamıştım, Nevres! Nevres Vacit, titriyerek sor- du: — Belma da hissetti mi? — Çabuk tevil ettin. 25 yerine 5 m Dereceli malül e üt kanunu mucibince # na zam yapılması icap ve kanunda sarahat ken efrat tabiri konul dan bahs ederek zat M muhasebeciliği bunl!: larma yüzde yirmi be$ yüzde beş zam yapıla! dirmiştir. Haber aldığıt te bu meseleden müt rak yüzlerce malül malülleri cemiyetine lederek haklarının müd |istemişlerdir. : Kadıköy Süreyya Sinamtili bayram gerefine. j Adana Asliye Mahker Hukuk Dairesinden: Adanada Osmanlı Bani da kâin dairei — maht ticaret etmekte olan Hacı Osman — Raif Necdet haiz kollektif şirketinin ifli etmiş olan Banka Komerçi 'na ile muhakemeleri neticet 'na Asliye Mahkemesi birit dairesinden verilen iflâs kı ilâmın mahkemei temyizce iadesi üzerine Adanadaki tid kerinin mesdut bulunmasi mezkürenin mümessili Hi h Beyin elyevm sakin gösterdiği Beyoğlunda mahallesinde Â; kağında beş numaralı mel temyiz ilâm suretinin V€ mahkemenin icra olunacağ mahkemeden sadir olan da' rakasının ve mumaileyh HÜ İ Beyin şahsen — dabi ifli verilmesi talebini havi | İtalyana — Bankasının — istil suretinin ve kezalik üçüncü fatile davaya dahil oları İ$ | tarafından verilen ve Moto man Raif Necdet unvı dunan kollektif şirketinin ifl ne iştirak ve müdahaleyi h name suretile olbapta tanzifl davetiye varakalarının mubit maileyh Hüseyin Fazlr Befi olunması için İstanbul Adİ ğat müdüriyetine gönderili müdiriyeti mumaileyhadan len davetiye verakalarının mumaileyhin Büyükdereye nin de Büyükadaya gittifi aleyh ikametgâtı meçbul dan tebligatr mukteziyenin diği mezkür davetiye Gi n zahrındaki meşruhattll |mış ve bu suretle tebellüğ maksadile ikametgâhını mi tebdil ve tağyir eden ilânen mahkemeye daveti müdahil dava avukatları (f dan talep edilmiş ve talebi fıkı kanun görülmüş olmas! en mahkemei — temyizden 8 — 6 — 030 tarih ve 276 ilâm ile dava ve müdahale suretleri ve yevmi muhakedtfi tayin olunan 10 Ağustos 9 |müsadif Pazar günü taraft sekizde bizzat veya bilvi Birinci Hukuk Mahkemesindiği | | bulunmaları zımınynda yaz: ye verakalarından bir nüsl |keme divanhanesine talikint yetin tebliğ makamına kairil zere Adanada münteşir Türk | Yeni Adana ve İstanbulda Milliyet ve Cümhuriyet ilânına karar verilmiş ve mt ve dava ve müdahale istidaf İdavetiye varakalarının birer İnm mahkeme divanhanesint hamaş olmakla yevmi me! |maileyhin bizzat ve yahut muteber bir vekil. gönderii |dirde şirketi mezküre ile lâs muhakemesinin gıyabeti nacağı malümu olmak üzet hukuk usulü muhakemeleri 4 nun 141 inci maddetine t olunur. — © dakika, kafamdâl şünce ve iki netice ç: le sarsıldım ki.., Elini alnından geçirti — Bütün eşyanın, r€ şekillerin solmağa, $ başladığımı gördüğümd ,Mağımı ıstırap buğusü; celerimi, muhakemelefi' muş karma karışık etm tığımı da kaybetmiştiff'ç ğim ihtilâl içinde idi- yordum, okurnuyordum" mek, eskisi gibi, munt! sileler halinde bir fikri &” ona istediğim cereyanit rek ve fikirden fikil netice doğurtarak tiyordum. Fakat ne ! Zihnim karıştıkça İşte bu şüphe, bu ıstır! neminden, o dakikadâ dum. Süratle tevil edif bilişim, eski kuv ha muhafaza etmekt€ mu bana öğretti. 4' |dimağım, icap ettiği |tazam çalışabilecek.. l .Bit