gn ea F l“fînzaln, F_T!'! n imlilliyet “Asrın Ümdesi “Milliyet” 7 ŞUBAT 1930 OW KREHARE — Ankara caddesi (©- 100 Telgraf adresi: Milliyet, İs. “Egınbul g! Telefon numaraları: İ? İstanbul 3911, 3912, 3913 HLİLES ABONE ÜCRETLE ı*[?.ı Türkiye için Hariç içi İ âylığı — 400 kuruş 800 iuruş W 750 1400 1400 we 2700 * Gelen evrak geri verilmez ı füddeti geçen nushalar 10 kuruştur. (Üi Garete ve matbaaya ait işler için müdiriyete müracaat edilir. Gazetemiz ilânlarm mesuliyetini kahul etmez. * BUGÜNKÜ HAVA Bi Dün'hararcı ca çök T4 n ir 7 derece idi. Bu gün rüzgir lodos W esecek ve hava bulurlu olacaktır. Tğ tir & KÖPRU KALKARSA h Diyordu ki: — İçim içime sığmıyor. .. İhij — Köprü kalkarsa halimiz j Üiçe olur? İ — Sana ne köprüden? Köp- tahsildarı değilsin y: li — Doğru amma köprü kal- 4!',;»3 dayılık ta birlikte gide- ( VA * | 4' SÖZ İSTERİM! 5, Evet! Söz isterim, hem saat- N n' tce sürecek &öz! Dinleyin! -Bizim güzellik kıralıçası ma- ı' ”esef Avrupa güzelliğini kaza | *-Vamadı ve Yunan dilberi önün- '& kaybetti. Ben bu gibi “Bey- gimilel hareketlere iştirak et-| | Eleyi adeta bir “medeni vazife” Üğ'dâkki — ettiğim kazanıp #'aybetme meselesini tali dere-| W P >de görürüm. ni Vülim istemez? Ben de isterim Ypma kazanamadı diye etrafı| n'cıvcım verip bunu bir “kede- W milli” haline sokmam. Böy- © hareket aptallıktır. | “Zaten 20 namzedi olan bir üsabakaya girenlerin beherin 2 ancak yirmide bir kazanç ih | ıir mali vardır? Şimdi bu böyle YAtEtmakla beraber bizim gazete-| * 1 #/»* arkadaşlar her hangi bir bey | İ lelmilel spor temasında iyi ne-| ie'lce alınmayınca hemen kalem- Müri yağlayıp: | — Aman efendim! Bu ne fe- ' ket? Bizi rezil ettiler. Türk Hi "iye etrafa ateş saçarlar, . Hat- B m r'fklçlennd: DÜp .— Bunlara ceza verilmeli! 'Wübi garip fikirler atanlar bile | dırdu. , Şimdi bu zevat neden li âllmi manasız zehirleri dökmü- MW Dorlar?! - Galiba bu işte- yıkıl- *Ülası istenen bir teşkilât ve hır hmasr istenen muarız klüp| Ü )'5!: değil mi? ! Spor gibi senelerce - yapılan | neticesin 1? nit işlerde daha müptedi olan #ymşerilerine : |— Seyahate çıkmak için bizi “k'zil ettiler! Neden yapamıyaca n"—:i_ mız şeylere girdik?!. ı D TERELMEZ T DTEELA zellik işi için: — Neden daha güzel brini| seçemediniz? Çok güzel iştirak| etmedise neden başka memle- ketlerdeki gibi binlerce güzelin iştirakini temin edemediniz? Güzellik sade İstanbulda mı? Neden diğer vilâyetleri ihmal MİLLİY lğç nsem EKHlilkAaye, Föcmmnsmm ük Piç » O zaman yirmi dört H—ıyord u. Ki ettiniz! Neden daha anlayışlı suvh idim , yoktu. | |bir hakem heyeti intihap etme- | Bir han odasında oturuyor, | | diniz? Mademki dünya güzelle- gündelikle bir mağazada çalı, | ri arasına çıkaradak kadar gü- $iyordum. Günlerim boş ve se- | zel bulamadık, neden gazeteci-| fil geçiyordu . | lik etmek için neden memlel: Günün birinde karşıma bir | tin güzellik şöhreti ihmal edil- kadın çıktı. Çamaşır yıkamak, | di? |tahta silmekle geçinen bu ka- Parise gitmesek ne olurdu?. |dınla odalarımızı. birleştiriver- Ve saire ve sire... şeklinde|dik . müaheze etseler ya! * Bir sene o kadınla beraber Ben bu çeşit muahezelerin| yaşadım . Biraz daha fazla ka- manasızlığını bilirim ve buna zanmağa başla: kendime İtaraftar da değilim.. Maksa- münasip bir kız bulunca evle- dım sadece sporcuların beynel- | necektim . |milel her temasta maruz kaldı- | gr muamelenin haksızlığını gös termektir... Hem Yunanlılara yenilmiş te değildi ler. FELEK bizimkiler |i I Kulak misafiri I Bugün peşin... Açıkta kalmış bir zavallının vaziyeti aramızda konuşuluyor- du. Bir buçuk ay olmuş ki, bana | bir iş diye dolaşmadık yer, çal- | Esasen erkekler çocuklarını do / rukları sıkılı, ağzı açıktı.. Onlar- caklarını, karnını, göğsünü tut- | madık kapı bırakmamış , Nihayet vaât etmişle: — Sana her halde bir iş bula- | cağız! ayli günler gidip gel- miş, fakat her defasında iş rına kalmış.. Ne zaman kapı- dan başını uza t eden zat, xoyl: bir .siz mi geldiniz?..Ta- bsamez APEGl ü < Yaşa aa uğrayıverin! madığı gün yok tesi gün erkenden dam- lar . Cevap hiç değişmez: — Siz yarm bana rin! Biz bunları hatırlıyarak ken- disinden bahsederken birisi de- | — Desenize zavallınım işi «bu gn peşin, yarın veresir ye kal- Külak Misatiri |" e Doktor SÜLEYMAN SI İstanbul ÇALEMDAR SIRIHAT YURDU) . İlk muayenede iki teşhis ve tedavi. r: RRIİ Tek e 1161 HAYAL ve HAKİKAT Mümessilleri NANSI KıCROL ( RİŞAR ÂRLEN Sözlü ve şarkılı filim uğrayıve- Bir gece bana hamile oldu- unu haber verdi. Yüreğime rordu . İstikbalimin mahvol- duğunu anladım. Bu doğacak piç, bir zincir gitbi beni bu kadı- |na bağlıyacaktı . Bir sene y: dığım kadını sevmiyordum ar- tık, nikâh edemezdim. Çocuğu- |diye duâ ediyordum . Doğdu . |cuk sesi karıştı. Sevmiyordum. | |ğar doğmaz sevmezler. da anaların âni şefkati yoktur. Bir sene daha böyle geç Artık odamdan, kadından, çimden kaçıyordum, Çocuğun ağlam: sabımı bozuyordu . Esasen vaziyetimi miştim , Bü muhasip kız gördüm, ettim . Ailesin lenmemize muvafakat ettiler, Nihayet tuzağa düşmüştüm, Bir piçim vardı , Bu kızla nasıl evlenebilirdim . Ailesi duyacak olsa - ki nasıl olsa duyacaktı - derhal verdikleri sözü geri ala- | caklardı, buna emindim . Bir ay, feci bir hâleti ruhiye | içinde yaşadım, Her gün geç- lurna kin bağ d beğendim, takip Mitlerimi İnsıyordu.. Kadınımın Üsküdarda otu- ran ihtiyar anası hastalandı. Kadım bir gece oraya gitti, ben çocukla yalnız kaldım ., | Şubat içinde idik . Hava müt- |hiş soğuktu, dişarda tipi kudu- rüyor, karayel ıslık çalıyordu . İ|Bir kaç lokma yemek yedikten | labara beşiğin yantna oturdum; Bir aydan beri fikrimi kurca- | lıyan düşünce, karabulut gibi beynimi kapladı. Dağıtmak is tedim, muvaffak olamadım . Bütün vücudüm, maddi ve ma- nevi bir iztırap içinde kıvranı- yordu. Gözlerimi İstediğim ve sevdiğim bir kızla evlenemiyeceğimi düşündükçe öfkeden deli oluyordum .. E-| |vet, o gece deliydim, çıldıımış- tam! Çocuk uyuyordu . - Kalkıp baktım . İşte saadetime engel bi! |olan bu piç kurusu idi , Yumruk kan bürümüştü. | mu yüzüstü bırakmak - vicdanı- |dum. Tırnaklarımın ucundan, |ma yetmiyordu . İçimden ölsün | saçlarımın köküne kadar ür- Aramıza bir de ço- | Peşiğe koştum . düzelt- bir muhabbet h aneve |dim, a bir dönüp yerime oturdum , en istedim . Ev- | nüyord GEREEKETELA L | İaTINı SIKMIŞ, ai ZiT aAçmış ÜyÜ- | — Bravo... Bekleriz olmaz mı? Bu ikinci davet Cevdet Beyi Halenin masasını üzakta bra- düşünmekten bile mennetti. Başını eğdi: — Emredersiniz Ya, ne iyi olur. 'mek için kendini tuttü. Avdet dan soğuk terler damlıyordu. F CUMA ŞUBAT 1930 ikâye, Bense gözümü yuma- miıyordum , O yaptığım şeyi nasıl yap- tum?.. O şeyi yapmağa nasıl ce- saret ettim? Bilmiyorum , İra- dem elimden gitmişti , Gözle- rüm kararmıştı, başım - zonklu- yordu. Oğlumun üstünü açtım, çıplak soydum, yatırdım son- ra.. Usulcacık pencereyi - aç- tırn. Odaya buz gibi bir nefes | doldu. Titreyerek geriledim , Masanın üstünde yanan mum söndü... ÇILGIN DANSÖZ fil sinde yakında # Melek sinemasında — çit- Dünyanın en büyük ten TT0 SKi PRENSESİTA, MARTA, NOÇE NOl tağımni edecektir. Yakında . | Açık pencerenin kenarında, arkamda olanı görmekten kor- karak, başımı gevirmeden dur- | düm , Kxşxn öldürücü soğuğu oda-| ya dolup duruyordu ... Uzun bir zaman geçn Arkamda bir öksürük duy- Buşün LENRA SİNEMASINDA Senenin en muaxzem filmi Aşk Geceleri (La nuit estâ nous) |perdim, Pencereyi kapadım, Oğlum hâlâ uyuyordu. Yum- Ba- (İi Baştan nihayete kadar Fransızcı vuhl n. Ba sabah ssat Hatla — matinc. ATANDAŞLAR GERENNEMİ Mürnessilleri MERİ NOLAN NORMAN KERRİ tum , Buz gibi idi, bir buz kül- çesine dokundum zannettim. Giydirdim, üstünü örttüm. Birdenbire kalbimde bir şef- kat doğdu. Çocuğuma kaışı | settim . E K v öptüm, sonra düşü- başmdan Yaptığımın fecaâtini MA | ve uğum bir keredaha ök- sürdü. Bu sgefer ben kalbimin ! donduğunu hissettim . Ölccck Seyee, 5z ) DB ÖT |tım, mumüu yaktım. E'ıkum —— Rahat nefes alryor, uyuyordu. Ber |İçim bi: Yerime n I oturduğum zaman, şakaklarım- Oğlum gene öksürdü . Ertesi sabah hummalı uyan- dı. Ateşi vardı, gözleri çakmak çakmaktı . Doktoru çağırdım, muayene etti ıum hah bir. komedi Gcldi.v gramı. Buğün sünüz, dedi. Bügün inemasındâ 'ŞUM ElHıŞ ; LUİZ BROKS Hâyeten SPOR ve Gençlik - şeri- sinden; — Zannetmem.,, Sonra sordum : — Tehlikeli bir şey mi? — Hemen bir şey söyleye- mem, akşam tekrar gelirim . Akşam tekrar geldi. Oğlun zatürree olmuştu. Yavrucak tam'an gün, müt- hiş iztıraplar içinde kıvrandı... Nihayet, on birinci günün saba- hröldü.:, MEL L'K BİR. BOX MAÇI —.. O gündenberi, bir gün bile rahat bir ömür sürmedim . Hep bu feci hatıranın elemi ile yaşa- |dım... Hâlâ da öyle yaşıyo- | rum... Neden çıldırmıyorum yarab- İstanbul mahkemeyi Asliye birinci tücaret dairesinden: Merkezi faaliyetin İstanbulda Ga- latada merkez rıhtım hanında 4 No, da bulunan İrmdad of London şirke- tinin 30 Kânunusani 930 - tarihinde illâsına karar verilmiş olduğu alâka- darların malümü olmak üzre ilân e- Tunür. Nakleden Selâmi İzzet gından bahsediyordu , — Balolar da olmasa birbir- lerini tanıyanlar ancak davet- lerde görüşebilecekler. Öyle değil mi efendim, diyordu . Bu ahenkeli ses Cevdet Beyin ettiler ve Cevdet Bey dönüşte kacak bir başka yol intihap et- ti. KAMERDE - HKAD l Iv filminde görmeğe girmelisiniz Sesli ve şarkılı harikulâde - bir - filmdir. irik — mukallir GİLS PAKia varyete numeroları büyük muvaffakıyetler kazanmaktadır. İtveten METROTON dünya ha ıoeşo Duyila (ai TPt KK dakniz OiĞĞ ALEMDAR Slnemasına gidiniz. Mevsimin iki büyük filmi birden SİLİK ÇEHRELER £ KIZIL SUVARİ SARI ZAMBAK mümessili $ (KEN MAYNE ) ve moşhur | meşhur artist (KLAYV BROK) taralından 9 kısımlık muhteşem dram 000048 Sindiz ğ : : . KN nin mül Tepebaşı garden Bugün Berlin ve Vinter Gardeni dansözlerinden GİSTERS — VYAN — DERREN Muzafferiyet YANATO muv: (TARZAN) nammdaki beyaz at ile 7 kısımlık sergüzeşt dramı 7 gece 9 1-2 da 4606060) bi başeretleri affakıyet Ampir Dö Paris'nin müthiş canbazlıkları. I7 de Bütün şehir B $OWDAWL 8 I gösterilmekte olan kmil N ur İngiliz Amlralı programla matine ehalisi bugün EMASINDA Nelson ile Lady Hamll- 10'nün Aşk Macerasini musavver G A-DIY H A Mİ LT ON filmini seyretmeğe şirap edecektir. Mümessilicri Dehakâr ve dilber yıldız A TÜLANIĞIN V RLSLE W5 e Dün ukşam A ASI P törü ADI bu harikulâde — şaheserin mey: “Milliyet,, in Süğkükt yam bilmecemiz SOI.DAN SAĞA: 1— Sert ( 2 — Cet (:) Çocuk doğurtan (3) 3 — Alil (5). B — Dayak (5). 6 — Deniz ortasında kara (3) Göz rengi (3). 7 — Kötek (5). |başladılar: — Cevdet cheiendx. damı- nızın tüvaleti için konuşuyor- duk . Pek şık bir şey.. Hemen Teti . Siz nasıl buluyorsunuz? AA SİNEMANIN filmi azim — muvaffakiyetleri İhraz etmi hemen balonun en güzel tüva- | iraesine başladığı A Meşhur - İspanyol — facia 1 MİLAR ile MONA MARİS tarafından temsil ölunun bir çok alüktelerin girip çıktıkları GECE BATAKHANELERİNDE cereyan etmektedir. Her akşam zen gin varyete numeroları. o eğlenceleri 123456780 v BüyYNüy O MEMASTAJE | Dünkü bilmecemizla halledlimis şekil YUKARDAN AŞAĞI: V AŞ Tabaka (3). Ağıl - hayvanatı 3 — Çek daralt (3). Nisvan (5). Kuvvet (5). Mevsimlerden biri (3). Kabul etmemek (3). Kokulu bir ot (5). 9 — Ciltte siyah nokta (3). (5). 7 Cani |yüne, Canan Hanmmefendiy davetli demek ha, âlâ.. İMükemmel ince saz dinliyecek- siniz . — Siz de gelin, tanrmadığı- nız yer değil, teklifsizsiniz . Hanıme- ı Balonun civ civli zamanı.. fendi. ! / Bir aralık balo komitesinden | ş"n Cevdet Beyle arkadaşlarını | | Üifede bir kadeh şampanya i Leğe davet etti. Kadınlar kalk- h Cevdet Bey meb'us “üsnet Bey ve gazeteci Sedat Wi kalktılar. (Kalabalık arasından kestir- yol keşfederken Galip Be- İn masasının önüne çıkınca İevd:x Bey biraz evvel uzaktan a e)nın ellerini sıktı. Hatır Genç kadın ,nefis bir tebes- şimle ona iltifat etti: di ; nasılsınız, iyi vakit ge musunuz?. iyi görmüş ka- | hatır so- ne tatlıdır. Cevdet Bey bu bı'lrhıın L'ıılıı! ı nergiz gözlerin samimi bakışla- rı altında ne lezzetli bir. heye- can duyurdu. Onun bazan en banları,, cemiyetinin - balo ko- mitesi belli başlı gazeteciler- den mürekkepti. Cevdet Bey Her masadan neş'e sağnakları Büfeye gittiler, “Kalem kur- | geliyor. Cazbant yeni çıkmış | malarında siyasi |bir arjamtin havası çalıyor. Cevdet Bey masasındaki ka- dınlara karşı nezaketsizlik et- belinde tabancasile fırka içti- hasımlarile mücadele ede ede nasırla: kalbinde ne munis ne müsi ihtizazlar yapryordu . haşin politika mücadelelerinde, mühlik silâh oyunlarında tee: sür ve hareket duymuyan bil'a- kis katrlaşan, gaddarlaşan yü- reğinde bu ipekten bir mahfaza ya saklanmış gibi ahenkli ve yumuşak gelen ses ne derin a- kisler bırakıyordu. — Teşekkür ederim Hanı- | gibi maruf zenginler cemiyete bu vesile ile yardım etmek için | vaşça kalktı. Kalabalığa kari- büfede tanıdıklarına Şşampan- | ya ikram ediyorlar, bu leziz iç- kinin verdiği neş'e ile Kalem kurbanlarına yardım etmiş olu- yorlardı. İçtiler, İçerlerken meb'us Nusret Beyle konuşuyorlardı. mefendi, dedi. Affınızı dilerim. | Nusret Bey hazır tesadüf et- Bir hafta için İzmire gitmiştim. mişken kendisini Galip Beye Dün akşam geldim. Yakında ge ve Haleye niçin takdim etme- lir bir çaymızı içerim , Galip Bey söze karıştı: diğine kızıyordu, — Böyle ayak üstü tanışma — Cumartesi akşamı yemeğe olur mu yahu, dedi Cevdet Bi muz var . Gelir misiniz? “Hale,, zarif bir hareketle ba- “yrnr kaldırıp baktı. |bekliyelim. Daha bir kaç dostu- Bir yerde buluşmalı ki müna- sebet düşsün. Ve bunu söylerken arkada- |sma daha sert muamele etme- | miş olmayı da göze alarak ya-| — Yorucu ve boğucu bir politi- ika hayatından sonra - bu âleme giren tecrübeli ve metin iş ada- Genç kadım onun dansa da- |mi yalnız Hâle gibi umumi ka- vet edeceğini derhal anlamıştı, | dınlığın üstünde adetâ bir baş- Çıplak ornuzlarını örten şık bir |ka nevi mahlüka benziyen ka- şişillâyi üaun kollarının zarif dınların karşısında müvazene- bir hareketile arkaya atarak a- sini keybediyordu . yağa kalktı. Bir saniye içinde — Cazbandım sert ve seri tem- bu olgun muz gibi yumuşak ve - poları altında mütemadiyen dö leziz mahluk Cevdet Beyin kol- nüyorlardı, ları arasında idi. | Dansbitti; Dönmeğe ve konuşmağa baş- rar rica etti: ladılar. — Cumartesi akşamı gelecek Tanıştığr adamla konuşula- siniz değil mi efendim, erken cak mevzulatı derhal bulan ve beklerim . zengin bir lisanla muhatabımı rüp bıraktı . Galip Beyle havat meşgul eden genç kadın ona bir iki şey konuştu. Döndü. İstanbulda kış hayatının darlı-| Hanımlar dertal dedikoduya şarak Halenin yanına geldi. zaman Hale tek- Yerine kadar götü- | Eski politikacı güldü: dedi , Siz daha iyi bilirsiniz ta- bit — Kendisi de şirin kadım, bi- İraz fazla boylu amma! Meb'us Nüsret Bey karısının |fikrine itiraz etti: | — Boyu fazla değil. gibi kadın doğrusu . Onlar münakaşa ederlerken gazeteci Sedat Ali Cevdet Beye eğilip yavaşça fısıldadı: — Kadınlar herkesin çıldır- dığı rakipleri için bir türlü gü- Sülün değilse vay hâlimize ... Cevdet Bey bu bahsin uza- masını istemiyordu. Meb'us Nusret Beyin karısile münaka- şasma nihayet vermek için lâ- |kırdıya karıştı: — Siz yarın akşam Ka, — Vallâhi dikkat etmedim, | zel diyemezler, şirin diye kulp tı takarlar, Eğer Hâle de güzel — İşim olmasaydi kaçırmaz- dım. Yarın (Münih)ten mühen disler gelecek , Onlarla meşgul olmak lâzım , Hüâlenin dedikodusu kapan- mıştı.. Biraz sonra (Kalem ikurbanları) balo komitesinin şık, hoş kotiyonları dağıldı.. Genç gazeteciler mesleklerini hatırlatacak zatif hediyelerle davetlilerini eğlendirdiler. Bu hediyeler arasında bazı kadın- lara kıpkırmızı birer şeytan külâhı, bir çok erkeklere de yer li malı, bebek arabaları çıkmış: Galip Bey daha fazla kalma dı. Hâlenin oturmak arzusunâ rağmen genç kadını önüne ka: tarak baloyu terketti. Onun çekilişi adeta bir baş langıç oldu.. Bir çok erkeklet Hâilenin balodan ayrılışmdan