3 Şubat 1930 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 1

Tasarruf ve iktısa Bizde “epargne,, nin mukabi- Wi olan tasarruf “econmmie,, nin Mukabili olan iktisat daima bi- Tibirine karıştırılmıştır. İktisat Ve iktisadi kelimeleri aşağı yu- karı yirmi yirmibeş yıldan beri dilimize girmiş bulunuyor. Aramızdan bunun şmütahas- Sısları çıktı, mekteplerde ayrı | bir ders olarak okutuluyor, fa- kat henüz ne olduğu açıkça an- laşılmadı. Bizim. zamanımızın “ilmiservet” i daha malüm Ve muayyen bir şey idi. Çünkü, hakikatte Sâdiyat kelimesile tercüme et- tiğimiz “ecoromie politigue,, U- Mümi servetin artmasındaki Kanunları tetkik ve tespite çali- Şan bir ilimden başka bir sey değildir, bu da git gide politika Ve devlet idaresi dediğimiz şe- yin yerine geçiyor. rçi ekonomya mefhumunda tasarruf manası da yok değil- dir. Fakat bu istihsal sahasında Vakti ve energi'yi tasarruf de- mektir, yâni en az zaman Zar- fında, en az kuvvet sarfiyle en çok istihsalde bulunmak mana sma Sehir. Bund: bi dört beş ay evel kuv are - adamı olduğu | etli bir fikir adamı | olan Maliye Vekili Şükrü Sa-! raç Beyin millet- kürsüsünden söylediği gibi « modem ve me- deni milletlerde bir lokma ile bir hırka politikası artık “battal olmuştur. » İnsan medenileş- tikçe ihtiyaçları - çoğalır, ihti- Yaçlar çoğaldıkça istihsalin, | “binaenaleyh- servetin artması lâzım gelir. Terakki denilen ileriye doğru hamlenin saiki de bundan ibarettir. Lâkin, ekono- myanın bu tarifini yaparken her şeyden evel söyliyelim ki- ihtiyaçların çoğalmasından ve | zenginleşmeden bizim anladı- Zumız mana, bir millet içi şüV İSE) ta, Şu veya bu sınıfın. para kazan- ması, servet yapması değildir. Biz, umumi servetin artnasın- dan bahsediyoruz. Bu ise öbü- Tünün zıttı bir keyfiyettir. — Nasıl ümumi servet dedi- Bimiz şey hususi servetlerden teşekkül etmez mi? — Hayır, aslâ, Herhangi bir Vasıta ile lüzumundan fazla zen Rinleşmiş bir kimse bir cemiyet içinde Iâakal yüz âilenin refah kaynağını sümüren bir ektidir. engini çok memleketlerde, €riya umumi refah seviyesi $on derece aşağıdır. Misâl mi istiyorsunuz? Uzağa gitmeğe hacet yok. Efsanevi karunlar Ülkesi olan İngiltere işsizleri- NİN, açlarnm, çıplaklarınm ke- Safetile de meşhurdur. Büyük $ehirlerindeki sefil (— yığınları İçin bütçesinde bir ayrı fasıl aç- a mecbur kalan yemine dev et.de etli büyük Britan- Yadır Süsü Solip Kadri İzmirde Gazi Hz.nin heykeli İZMİR, 1 A. A, — Vilâyet Meclisi umumisi içtimama de- vamla Gazi Hazretlerinin şehri mize rekzedilecek heykeli için heykeltıraş Kanonikanın bu ha fta şehrimize geleceğini nazarı itibare almış ve geçen sene büt çeye koyduğu — 100 bin Tiranm ielediyeye itasma - karar ver- | miştir. Meclisi umumi vilâyet vekâ- İetlerle temas etmek üzre âza- dan Sabri, İsmail Hakkı Bey- lerle, sıhhiye müdürü (Lütfi den müteşekkil bir heyeti ! nkaraya izama karar vermiş” tir. Heyet Salı günü hareket edecektir, Mektepliler müsabakası ——— 89 uncu hafta başladı cu hafta başlamıştır. Ga- Tetemizde çıkacak olan ha“ berlerden en mühimmin! seçip Mümüzdeki cumartesi akşa- te R da istirahat ve tedavi dünkü ekspresle şehrimize gel PAZARTESİ ŞUBAT 1930 4 üncü sene, No 1430 NUSHASI 5 KURUŞTUR Hapisaneden nasıl tahliye edildi nasıl gitti? mi, yoksa İsviçreye mi gidecek? hapisaneye kendisile görüşmeğe gelen bir bir hasbıhald Kâzım Pş. Hz. istasyondan çıkarken Bir müddettenberi yk öne Büyük Millet Meclisi ika Paşa Hazreteri m kadar gazetemiz ml: memurluğuna gönderiniz, mi tir. : v Mec reisini karşılamak üze! Ve evine kadar ( Ihsan B. Cebeliberekete na va hsan Bey, hapisanede kendisile görüşenlere bir mü hattan sonra Cebeli bereketteki çifliğine giderek hir müddet o- i rada mesgul olacağını,son seneler zarfmda çiflik işlerinin çok | Umada ittihaz edilen mükarre- | bozulduğunu söylemiştir. Kendisinin ailesi ise komşularına İs» viçreye gideceğini söylüyorlarmış. | İhsan Bey, yarın sabah gene Adliyeye gelerek cezasının mali kısmile meşgul olacak, muameleyi takip edecektir. Kâzım Paşa Hiz Viyanadan avdet etti “lunmuşlar ve Yalova hakkında man Müze un vala zan*rsü niz S5, ; i hi > e İhsan B. ANKARA, 2. (Telefönla) — Mahkümiyet müddetini biti. | müracaat edilmesi kararlaştırıl ten sabık Bahriye vekili İhsan Bey bu'sabah saat sekiz buçukta | Muştır, Primlerin, hapisaneden çıktı. İhsan Bey, hapisane müdürüne veda ettikten ve eşyaları bil'âhere aldırmak üzre bıraktıktan sonra Cebccide | eski Ankara mahalleleri arasından yaya olarak geçerek Adliye | ber muamele vergisinin kaldırı! sarayına kadar geldi. Burada Müddei umumi Ekmel Beyi oda-|masile prime lüzum kalmı, sında aradı. Bulamayınca: «yarm tekrar gelirim», diyerek oda- ciya ismini bildirdi ve Adliyeden ayrıldı. Gene yürüyerek Taş- n hana kadar geldi. Yolda kendisini tanıyan kimselere selâm ver- menfi tesirler icra eden mek mecburiyetinde kalmamak için dükkân camekânlarına ba» | rekabeti, dahili rekabet, stok, kârak yürüdü. Taşhanım önünde duran bir otobüse bindi. İki se- nedir görmediği Keçi örendeki evine böylece gitti. İhsan Bey, iki sene evel bir Şubat gecesi tevkil edildiğini iddia ederek dün akşam tahliyesini talep etmiştir, Fakat tevkif pe mugpele' müzekkeresinde tarih 2 Şubat 927 olduğu için hapisane müdürü, | mamı sanayiin inkişafına mani sabık vekilin bu talebini reddetmiştir. İisan Bey evvelki gün | olduğunu söyleyen fabrika mü-| mütaahhitle evinde | messilleri bunu, fabrikaların ie pazarlık . dün Paşa, seyahatten çok istifade ettiler, haftaya Ankaraya gidecek | Ankaraya avdetten evel erkânı matbuatla e bulunacaklar "ce istasyona kesif bir kalabalık toplan:niştı. Bu meyanda Fır. ka müfettişi Hakkı Şinasi ve | Kolordu kumandanı Şükrü Na İili Paşalar, şehrimizde © bulun- makta olan meb'uslar, Vali mu avini Fazlı, Seyrüsefain müdü. rü Sadullah, Polis müdürü Şe- rif Beyler, vilâyet ve emanet müdiranı, bir polis ve bir zabr. tai belediye müfrezesi istasyon da bulunmakta idiler. mil bulunan ekspres tam saat |15,5 te istasyona girmiştir. Va gondan inen Paşa istikbale ge. İlenlerin ellerini birer birer sık- muş, sıhhatini soranlara: — Çok istifade ettim. Esa- sen şayanı dikkat bir şey de yoktu! Cevabını vermiştir. | Kâzm Paşa hazretleri Sey. /rüsefain umumi müdürü Sadul İlah Beye bilhassa iltifatta bu- malümat almışlardır. keler MUM ALENE 2 müdürü Hamdi Beye dönmüş- ler, ves — Hamdi Bey, asma köprü projelerini gazetelerde okuyo-| / rum bü da nerden çıktı, halkı denize mi dökeceksin? Diyerek lâtife yi , det istiras | ktedir.. 3 Heyeti umumiyece dünkü iç- | Kâzım Paşa hazretlerini ha-| mi Rene Sanayi birliği yerli mamulâtın s muamele ve okturuva vergilerinin lâğvını istiyor. .Sabık bahriye vekili hapisten çıktı e Muamele vergisile oklruva resmi a Bu iki resmin lâğtı hükümetten isteniyor Dün Sana lif sana; tinde umumi bir içtima aktedi miştir, tile temas eden birlik mürah: hası Atif Beyden izahat alı | e ” mış, Vel tçe istihsal proğ! İüzre sorulan maddeler müza tesbit olunmuştur. nin istihkakma ğr tesbit edilmiştir. verilmiştir: (Mabadi dördüncü sahifede) ,Avrupaya vapur Büyük rağbetvar.Acen- talık isteyenler çoğaldı Seyrisefain idaresi İpaya vapur işletmek maksadile bir proje hazırladığı '€ tetkiki için: © Vekâlet gönderdiği" “me Jümdur. Son yünlerde bu hususta “yap lan neşriyat, A rupada pek bi yük bir alâka * yandırmıştır. At rupanın bir çol İ limanlarından * bilhassa o Ham- İ burgtan, acentâ ilığı deruhte et l imek maksadilr telgraf ve taahh.wü -mektup- larla müracaatlar vaki olmuş- tur. Hariçte gösterilen bu alâka Seyrisefain idaresine büyük ü- mitler vermiştir. İdare, memurlarına her sene verilmesi mutat olan ikramiye- lerin verilmesine başlamıştır. | Sanayi birliği i birliğinde mauhte- if sanayi ve fabrikalar mümes sillerinin iştirakile İstanbul me busu Süreyya Paşanm tiyase: Bu içtimada, İktisat vekâle zari dikkate alınmak kere ederek lâzmmgelen esaslar Uzun münakaşalar neticesin de muamele vergisile oktruva resminin ilgâsi için hükümete her müessese öre verilmesi esasi müvafık görülmekle bera | yaca | Sanayi müesseseleri üzerine mali vaziyet, umumi rekabet, / kaçakçılk ve dünya piyasala- | rındaki tenezzüller gibi amille le vergisinin de inzi- | ratlâ esbabi hakkında şu'izahat , İren bu yaz havaları gayri tabi um TW AE ET 5000000: $#Ormanlarımı-; jza talip grup Anhara 2 (Telefon)— Bazı ormanlarımızı iş- letmek üzre uzun uza- dıya tetklkat yapmış ve bir müddet evel hü. kümetimizle temasla bü Junarak sene başı yor- fuları münasebetile mem lekellerine gilmiş olan grup mümessilleri şeh- $ rimize gelmişlerdir. Bu günlerde tekrar temas- lara başlanacaktır. Wü- zakeralın bir müddet devamı muhtemeldir. 1 Rasatane müdürü i Fatin B.in beyanatı gitmesi gayri tabildir i , i İ j | Rasntane müdürü Fatin 8. n, Avru! Havalar yaz günlerini andr-| ran bir güzellikle geçiyor. Kışın ortasında hüküm sü- telâkki olunmaktadır. Rasataneden sorduk, Müdür İFatin B., gayri tabülik hak- kında Şu izahatı vermiştir: “ — Kışm en şiddetli olması lâzım gelen şu anda Haziran günleri hüküm sürüyor. On beş. İ senedenberi bu gayri tabillik| | görülmemiştir. Havaların böy-| le devam etmesi ziraat için pek fena neticeler tevlit edecektir. Kışı bir az hükmünü icra et- mesi ve kar yağması temenni olunur. Dün bir gazetede kış hakkın- daki temetinimin yanlış anlaşıl İdığımı gördüm. Ben, iyi havala- İrm şiddetli bir kışa delâlet et- İtiğini söylemedim., Fatin Beye takvimlerde ya- pılacak tadilâti ve mütaleasını sorduk, Rasatane müdürü di- yor ki: “— Cemiyeti akvamda tak- vimlerin tadilile uğraşan bir) komisyon vardır. Bir kaç sene-| denberi bu işle meşgul olmak- tadır. Bu komisyonun gayesi ay başlarını ayni günlere tesa- dül ettirerek takvimlerde inti- Zamı temin etmektir, Takvimin kullanışlı olması için muhak- kak tadilât yapılmalıdır, Ame- rikalılar, ayların adedini on üçe Suretile bir usul bul- muşlar ve Cemiyeti akvama teklif etmişerdir. Şimdiye ka- dar, vaki olan teklifler iki yüzü mütecavizdir. | Fakat takvimleri birdenbire | değiştirmek, muamelâtı umu. iyeyi altüst edebilir, bunun ürümünü temin için ..00000000005| ği 3 . ..0.020000000000008 Havalar güzel vaların bukadar müsait! ça ecnebilere mü: BUGÜN Znci sahilede : #nücü sahitede : 1— Yeni ve kuvvetli bir rakip: 4 a 4 1 Felek, Hikâ; Roman K 5 inci sahitede: Şehir haberleri, Ekonom 6 ıncı 5. hifedez Edebiyat Yazan; Siir? Mebosu Mahmut —11— | Dikkat : Yeni Türkiye Osmanli devletinin devamı ve ya istiha leye uğramış bir şekli değildir; lâlimizin ve dahili vaziyeti zin düşürülmesine münatif hangi siyasi bir noktai na: i/ malik olanları memlekete mamak... Efendiler, az zaman içi memleketimizin mühim kezlerini şimendiferle — biribi, ne raptetmek lâzımdır. Memleti | kette metfun olan mâden hal zaif ve kuvvetsiz bulunduğu za manlarda vermemiştir. Bilâki en kuvvetli olduğu zamani da, Saltanatın âlemşümul ol duğu devirlerde vermiştir. Ha- kikaten Fatih, İstanbulu zap- tedip Selçuki tahtma bir de şar > Roma tahtını ilâve ettikten! i sonra bütün Avrupaya dehşet şeyler yollardır, kasına muvaffak olduktan son| nakliyedir, — şimendiferlerdir | Arkadaşlar! Bu memleket biri kaç asır evvel daha mami idi. Öyle olm. ik devletler teşekkül edemez: İlunmuştur. Bahşetti zatı bir atifet ve bi ane olarak vermişi bir arkadaşımızın o bahsettiği!di Patrik Efendi, bu Sultanın bir lâtfü mahsusu olarak İstanbul. da kalmış - ve imtiyazata nail olmuştur. Fakat biz, yani Yeni| bahsettiler. Efendiler! Halkı. Türkiye ve onun hükümeti böy| mızın ekserisi çifçi ve çoban-j|. le ihsan ve atiyeden sarfmazar| dır. Bu memleketin çok kuvv memleketin ve milletin menf; lması da bundandır. Halbu-” atini mubhil hiç bir zerreyi hiç bir kimseye veremez, Onu ken) hi di salâhiyeti dahilinde göre mez. (Alkışlar..) Devletin is. tiklâli, milletin hâkimiyeti bütün hayati esbap ve kabili yeti mahfuz olmak şartile.. Yalnız mahfuz olmak şartile de il, © şermit i muhtaç olduğu edavatı ziraiye ile hayvanat set var, dini siyaseti var.. Hem milli ve hem di set takip edenler de var. Di iyaset, bütün ehli etmeksizin haricin sermayesi! rin panislâmizm dedikleri siya- | memleketimize girebilir. ODe.| settir. İkincisi ayni ırktan olan © İl mek ki memlekete ecnebi ser-| akvamı cemetmek maksadını!! İl mayesinin girmesi birtakım ka) takip eden si; ir, yitlere, şartlara tabidir. Birin-| hem birinciyi ve hem ci deretede ehemmiyetle naza.| htiva eden gayet v: rı dikkatte tutulacak şey, istik- güncüsü ! ikinciyi 8 siyaset. |(i, (Mabadi dördüncü sahiiede) h Cevdet bey. Bu asırda sık tesadüf edilen zeki, tuttuğu- nu koparır, paradan başka bir düşünmez müthiş bir iş adamı. gor Çok güzel, hafif, giyinmesini, kuşanmasını bilir, serbest, müsrif, halbi ihtiras ve arzu dolu şık bir hanımefendi. Tosun. Altın gibi temiz yürekli, mert, saf memle- ketinden başka şey düşünmiyen Erzurumlu bir köy delikanlısı, (Babadi dördüncü sahifede ) için de bir çarei hal düşünül. mektedir.,, i