Cikir, Mizah, l[ikâye.lnoman" |de tarihimizden silinmiş oldu. | bahs olamaz. Cumhuriyet Tür- Tarihin kaydetmediği muc si başındaki azimkâr ve kı zeleri yaratarak kazandığımız| ymetli liderlerinin gösterdi “İstiklâl harbi” başlamazdan nurlu yoldan koşarak medeni şimdiye kadar keçen 10 senelik| ve iktısadi sahalardaki hedefi- yakın bir tarihe göz gezdirelim.|ne her gün biraz daha yaklaş- Eğer bu geçen seneler içinde| maktadır. gözlerimizi kapamış şimdi u- | — “Kapitülâsyon” sözünün - yanmış olsaydık uyuduğumuz | velevki en son olarak olsun - zamnki ahval ile şimdiki ahval| tekrar işitilmeğe başlandığı şu arasında hüsule gelen akıllara lıamanda kalbimdeki — sönmez sığmaz farkları görünce, gör-İmilliyet ateşi beni bu epeyce düklerimizin bir rüya olduğunu|uzun süren satırları yazmağa kabulde tereddüt etmezdik. — |sevketti. Eminim ki her Türk On senc evvel bir millet sı- | ferdi, bilhassa yeni yetişen cum fatile ölüme pek yakındık. Dört| huriyet gençliği benimle ayni buçuk sene süren ağır, yorucu |fikirdedir. bir harpten mağlup — ve bitap çıkmıştık. Harpten evvel haiz ELMMM S d İolduğumuz bıııı'ıevkii harpten ı IüBlllîlSlll ü sonra mağlup sıfatile ihraz et- Bugün, bu akşam ve yarın yalnız memize imkân ve ihtimal yok-|İf reatinelerde RAMON NOVARO tu. Senelerden beri başımıza (" taganını ertiği ilk şarkılı sesli olan| kalliyetler bir kat daha başımı-| za bindirilecek, kendi memleke belâ olan kapitülâsyonlar daha | sıkı bir surette tatbik olunacak, | yrağımız al- | GETARTEONRANS TU sir mevcudiyeti - geçire- eili Ülmi ile ayrıca iki şesli varyete Jakson ve Blak komik şarkılı ee COT D Ç .WS n Ümdesi “Milliyet” tir Çânunusani 1930 ANE — Ankara caddesi D Telgraf adresi: Milliyet, 1e-| ÖNÜMÜZDEKİ ÇARŞAMBA AKŞAMI OPERA SİNEMASIND ALTIN Sözlü ve şarkılı filim DOLORES DEL RİYO ve RALF FORBF in müştereken temsil ettikleri bu harikulâ sesli filmin bütün sahneleri mü- g, kemmel birsurette Oynamaktadır? Insan dalgalarını yutan çiğler, hafif götüren — siller, altan rinin hazin Ölümü — İşta n ba feci tablolar bu filimin habiki bir gimektedirler. Maruf facla aktörü LON î Yıldızların en dilberi ANİT, Asri Sinemad aî temsil etmekte oldukları Metro Göldwyn-Mayer ŞEHİR UYURKEN *ııprr“lml görmeğe giden b Bugü: Yoldaşlar musunuz? Kasada olan paraları korkmamak imkânsızdı. Bir | dercip edip öyle üstü eksprese haftadan beri traş olmamışlar- |atlayıp, Avrupayı boylamak dı, gözleri kan içinde idi, boyun | ici larma pis birer mendil sarmış- lardı. Yağlı kasketleri başları nın üştüne inmişti. “Para içhanesi” müdürü, oda- ya girer girmez, bu iki omuzda- gördü. İlk düşünce: hanın kapıcısına telefon etmek, sonra polise haber vermek oldu Fakat bundan sarfımazar etti. Daha bir hafta evel, alacaklıla- ti muhakemeye müracaat etmiş lerdi, bir kaç tanesi, meselenin adi dolandırıcılık olduğunu id- dia edip polise şikâyet etmisler |r di, Burezaletten sonra, polisi çağırmak istemedi. Elini arka cebine attı, küçük tabancasını çıkardı: — Kımıldamayın! dedi. İki omuzdaş, hareketsiz dur- dular. “Para işhanesi” müdürü güldü: —Gündüz ortası h!rSuIVk ha. Öyleya, bugün cuma... Yazıha- nede kim bulunur? Hiç kimse... | Girer kasayı açar, paraları arak lar, sonra savuşurdunuz. Âlâl, asen bu işi gündüz gözü ile yapmak çok daha iyi- dir, gece insan ne olduğunu, ne sağ O, iki omuzdaşın yüzünden Telefon numaraları: tanbul 3911, 3912, 3913 lık buna derler. İn- ere böyle bir yaptı mı, adı demektir... Hırsızlık maymuncukla yapıl- maz, o devirler geçti... Hırsızlık mr istiyorsunuz, ki- bar hırsızlık: Borsaya gidin. Bir şebeke kurun. Bir dal çevirin. Havadan kırk elli lira vurun!. Gördüm mü te: gin oldunuz diye herkes Ginlat Iık mı istiyorsu- az yazıhanesi | ve paraları top- | İONE ÜCRETLERİ 'Türkiye için Hariç için 400 kuruş 800 kuruş 7S0 ,, 1400 1400 » 2700 şaheser olmasını temin €en evrak geri verilmez â geçen nushalar 10 kuruştur. *e ve matbaaya ait işler için didiriyete müracaat edilir. üyetini şi?... z işi temiz ilânların met en küçük hareketimiz bir sürü tahtidat altma alınacak, terak-| iz ve inkişafımız tamamile | imkân haricine çıkacaktı. A- kabul etmez. IGÜNKÜ HAVA y in hararet en çok Benazd idi . Bugün rüzgür poyraz şehir ehalisini celp et sulu kar yağacaktır. sast 16 ize: > Netekim bütün bunlar birer m chancı |birer tahakkuk etmeğe başladı. Birinci Nicolas'dan beri Türi ye'yi sta adam” diye tasviv| etmeğe alışan Avrupa ve Avru. ber bütün beşeriyet| adam için son Mümessilleri BİLLİ DOV LUSİ DOREN Antönlo Mareno FF -Eğ Bugünden Duma nın itiba cıhanşümul şal HÜSOLİNİNİN FİKRİ mlar birliği duymasın, . başvekili Sinyor Musoli nların teşrif hayata karı s| ya muarızdir. fan diktatörü Grlaları| le inanır safdil mahluklar | tavsif etmektedir. Geçen | bıraktığını görmez... Hey 1 arülbedayide verilenka | baştaki, son tekdur bakayın s is olursa,, piyesine ta- Siz ikiniz de çok enayi şe j G niz... Hiç aynaya baktınız mı Melek sinemasında gösterilmekte olan KLAYV BRUK un - temsili SİLİK ÇEHRELER harikulâde filmini gören temaşa Şehzadebaşında ALEMDARİ Hİ KA Sinemalarında birden gösterilmeğe başlanıyor, Büyük fedakârlıklarla temin edilen işbu mua: filmin mucibince Hatlarda hiç bir zammiyat Hİ lüzum kalma- anlatırız... şoföre bir şey ifhaneye gidece- anlattıl ’&canıv ininc tevi dı, “Opöratioı mation” lAhat meliyat Bu mıım te'sirine kaprlan Avrupa, yerle- re serilen Türk'ün üzerinde bu Iıon pas refor- m ve muh M.M. kiran heyecan içinde kalmakta ve iraesi ılmamışti! İl edemiyen kadınlar bir- 1'sı bu beyanata ne buyu- n >1 din evvel tramvay araba- rık iki sıradan birinde bir Bir geldi ve yolcuya kalkma şa meni yolcu vardı. a ivv rledi. İhtiyar yolcu 'a (anmefendi, ben — yaşlı-| p ade ette oturayım! de- yr'anım: £4 kadınların ayakta bıra- “ir icağını bilmiyor musun? öthikalım! YaFde bilirim ya! Lâkin bi- € T (olla olurlardı. " (kiler gibi polislik etme anazlardı. Madam ki yo- auz polis nasıl olacaksı- in- LİLİK BAHSİ ! zeman olüyor, karileri ile bir yazmış ve bana gönder Tavva, Necdet ve Bo- bir kaçı erfane Aarımın saçma olduğun- him de üyor... olunur ki bu üç kari-| arımın saçma olduğunu ilgkte geç kalmışlardıı Bi bu fikir artık bir müz İÇek kadar eskimişti . Za tıik:ım iddin etmişte de- | rilerim mektuplarının (delilik klay orlar , . vayet hakikata tevafuk Ke Muallim Naci muasır- w4 deli Hakkı bey ismin- ifadesine nazaran Aârin cancaya kadar çok gi bir kere deli oldunuz “manımızda karılar daha deliliğimden | e lara, toprak saçması ulan?.. - Asıl tuhafı, buraya ka- dar girebilmiş olmanız.. Sizi yol da nasıl tevkif etmediler?. Bir haftadır, yazıhaneyi göz- İmuhteviyatını hesaplıyorsunuz. Ben size kasada ne olduğunu | söyliyeyim: Hiç bir şey yok! Mahaza ucuz Kur(ul:ıvıkemız Sizi polise vermıye—egm Çün- kü sizi polise vermek değmez. Size hırsız değil, balkabağı der- ler.. Ulan enayiler, sizin gibi hırsız olur mu? Suratıma ters ters bakmayın. Artık İstanbulda sizin gibi h: sız geçmez. Hırsız görmek isti- vorsanız bana bakın. Hırsız de- diğiniz benim gibi olur. Yü: |me dikkatli bakım. Cuma saba- |hr buraya neden geldim biliyor | ————” İmu alt tarafı pek kolaymış,,Bun İdan başka bu üç zatın deli olma dıkları halde - mektuplarındaki | divâne uslup da gösteriyor ki| aksi kazıye de varittir. TAKSİM ! O bir afettir! Hiç şu yagmur hu günlerde Taksimden geçti rün! Cidden görülecek şey.. Dün sinema — operatörlerinden bir dostuma rast geldim, orada ki çamura, çepele, siperlere, yal ve taş yğınlarına İbakıyordu, selâm verdim görüş tük: — Ne dalğınsın? bekliyor sun? — Hayır şu mey bakıyorum! Bistirmi ne güzel harp sahneleri çevril- ir? Ben de dikkat ettim, çocu- un hakki vardı ELEK Birini mi nn haline " Üliyet,in tefrikası 81 & gün sonra görüşebili- Umi? Herhalde görüşe- vederim zannetme . klarından izahet iste- (a, öpmek istiyorum ... Üllenen adam umurumda Bkil. Onu senin de unut- * Unudacaksın da, sana da unuttu- Eğer, unutulmamağa İ adam olmasaydı, bu tbuk gelmezdin. Bursa, Sekilmez oldu. Orada, tenim de oturmam ka- * bil olmazdı. Artık buluştuk. Bir alây küçük hanım, bana semin sesini duyuracaklar: Telefoncu hanımlar, artık buna memur,,. Telefonda sesini duyunca, seni nasıl göreceğim geldiğini, seni nasıl arzuladığımı, seni kolları- mın arasma almak için nasıl yandığımı anlıyacaksın ,,, Sa- na bunu anlatacağım . Şadiyeden Senihaya 25 Temmuz. Şekerim, Senden hayli zamandır mek- tup gelmediğine bakılırsa, kor- iyotsunuz değil mi? Kasanın | |ar eliyeyi icra — etmek istedi. Türk ve aziz vatanı parçalandı. Hiç bir zaman Türklükle alâka- sr olmayan Padişah ve Babıâli |ilk — zamanlarda ecnebilere Kulak misafiri Üstadın kıydıkları Muhterem Üstat Ubeydul- lah efendi, geçen gün gazetele-| re beyanatta bulundu. Bu beya- nat çok mühimdi. Üstat evle- İnenlerin azaldığnı iddia eden betbinleri kısa ve kat'i bir cüm- le ile uzun müddet için ağız a-| çamayacak hâle getirdi. Bu | müskit cümle şudur: | — Ben bir sene içinde tamam |1500 çifte nikâh kıydım! Bu söze karşı akan sular du- rur. Dün ekseriyeti bekârların doğru olduğu zannını verdi. İRum palikaryasma kadar her- |kes “o” üriyet ve"istiklâl aşkı kaynayan, kalbinde tufanlar zelzeleler Herkes “o” nu ölmüş zannetti. Fatihi taklit eden cenerallerden nun ölümünü tes'it et-İ İti. Onun yüksek şereli üle, iz - zeti nefsi, haysiyeti ile oynan- şamak isteyen, ka- p etmektedirler. İlâveteni SPOR ve GENÇLİK serisinin 8 Nolu filmi AT KOŞUSU Bugünkü pazar günü sant 17 de matine ve suvare salt 21,30da Fransız tiyatrosunda meşhur dansör VİN['.ENTE ESKUDER0 ve relikleri KARMITA GARCİA, ÜKRUZ, NINA PATROCİNO- ve OSETD GONUN N : x SADATT | derpr li leğ, y FAZMRRALA L « LAT S 'Türk” hakkındaki fikirlerinin Gündüz 2, 4 1/2, gece 9 1/4 di Önümüzdeki çarı MELEK SİNEMASINDA 3 milyon gibi cesim bir meblağa mal olan tarihi ve asri vekayli gös- terir meşhar Rus dansözü JİA RUSSKATA nın temsili JUDİT ve HOLOFERN mürbiş filmi, muazzam Gdekorlar, mubteşem vaz'ı sahne kıismen kitabı sten müktebes ve kısmen asri vekayli gösterir heyecanlı bir mevzu, bu sene JUDİT ve HOLOFERD nevinden başka- hiç bir film göşterilmiyecektir. o ÖZZEZEZEKEKEZ O XZZEZLEKIEKI | Bugün bürün şebir ehalisi 4 ğ ( <& (â İhiz mi? Geçmedinizse gidin gö-| teşkil ettiği bir mecliste Üsta- dın rakamlarm belâgatine isti- nat eden bu cevabı münakaşa e- |diliyordu. Birisi dedi ki: wHW çifte nikâh kıyılmış. . Saçlarına ak düşmesine rağ |men evlenmeği hatırından bile | geçirmiyen bir zat cevap verdi: — Deseniz e Üstat 1500 çifte birden kıymış!. . Kulak mişatiri l leîhl er müsahakası | Kapitülâsyonların izi Mektepliler müsabakası 34 üncü hafta birinciliğini Galata- | saraydan Muzatfer Cevdet B. |kazanmıştır. Yazısı şudur: | “Lozan müahedesi mucibince İbir müddettenberi adliyemizin | hizmetinde bulunan ecnebi mü şavirlerin vazifeleri bu hafta i- n burada | çinde resmen nihayet buldu.Bu |suretle Osmanlı imparatorluğu nun bize yadigâr bırakttğı asır lardanberi iktısadiyatımızı ke- miren kapitülâsyonların son i: karım Bursaya yazıyorsun . O yazdıkların gidedursun, ben sana Şefikten aldığım mek- tubu anlatayım. Donkişot Nâzım beyin dam- dan düşen mudahalesi üzerine, Şefik başını alıp İstanbula kaç- u. Doğrusu arkasından ben de fazla duramadım. Ben de İstan- bula geldim . İnsan bir yerde âşık olur, sonra gene o yerde âşıkından ayrılırsa, oturamıyor. Cennet sandığı o yer cehennem oluve- riyor. İstanbulda avunmak gene ka bil. Fal Sessizi t oralarda imkânsız dı! demiş . marlara saplanıyor... — Dehşet! Bir sene icîndc“ kalbinden yaralı gok müthiş . Süley- man Nazif merhum: Hâmit köylü olsaydı, Sahrayı yazmaz- Mesut olmıyan in- sanların uzletten hoşlanacak- larını tahımin etmiyorum. Her güzel gey, zehirli bir ok gibi da- aratmak kabiliyeti bulunan “Türk” ü öldürmek ka-| bil mi? Yaralı, kana boyanmış, aslan silkindi, yaralı kalbinin kopardığı sayhalar bütün vata- nı titretti. Asırların yetiştireme diği büyük dahi rehper Musta- İfa Kemal milletin başına geçti. *Misakı milli” nin ana hatlarını| çizdi. Türk milleti kemmel | rehperine istinaden hedefine doğru serian yürüdü. Gösterdi- ği harikalar, mucizeler sayesin- İde bütün bir düşman dünyası- İna ve maküs talihine karşı mu- |zaffer oldu. Cihan n.ılluler e Lozan'da hüri; tasdik ettirdi. ve “Kapotaj” gibi senelerden- beri iktısadi hayatımızın - inki- şafına mâni olan zincir, kendi azim ve teşebbüsümüzle kırıl - dı. Millet serbest ve müsem bir| rvureue çalışacak faaliyet saha- |sını buldu. Mantıkan husulü imkânsız gayretlerle kazandı- ğımız zaferden her sahade isti- fade etmeğe çalışıyoruz. Tür- kiye'nin askeri, siyasi iktısadi muvaffakiyetlerinden uyuşma- sının ihtim; NİNO ALKALAnın temsilledi mu- vatfakıyetle devam etmektedir. Ba f KAYDUTLAR 'Temsili saat 8,90 başlıyacak ŞEHREMANETİ “Tepebaşı tiyat rosunda — bu Akşam O'da BEKÂRLAR 4 perde Niklede: | Lllll N Gramofon ve plâk imal eden mü- him bir Alman fabrikası Türkiyede Münasebata girişmek istiyor. : L B. 13764 a Rudolf Mos: lin SW 10 l-)arülbedayi de temsil olunmak üzre musiki ve rad- yo ticaretile toptan meşgul olanlarla Tekli- fatın mümkün olduğu kadar Alman- ca olarak atideki adresc gönderilme- | Tei e S'lEN mükemmel tilmekte İKİ KlRMlZl GÜL n sönürize ve şarkılı filmi görmeğe gidecektir. en muktebestir. Meşhur ve tm bir orkestranın çalacağı EMASINDA olan Bu eşer ayai uhalvaz masiki parçaları işidilecektir. Yarınkt pazartesi günü akşamı Khamra sinemasında Londra ve Pari dedle — mütemadiyen — gösterilen AŞK, İHTİRAS, KISKANÇLIK hissiyatını , Österir TAHTELBAHİR & acuazzam süper filmin İraesine başlanacaktır. AMERİKA FİLO- SUNUN iştirakile vücude geti- gilen bu şaheser dekorları Bahri Muhit ile Amerikanın büyük li- manlarındaki meyhanelerdir. Ha- yat, hakikiyenin çok feci ve e 3 ay müd. mücssir dramıdır. İlâveten $ numerolu Foks sözlü dünya havadisleri. Sakin: — Artık onunla gö Veya: — Aman Şefiği kabul ede- yim demel! gibi aksi ve yapa- myacağım şeyler tavsiye etme. Eğer e bir şeyler yazacak- san, si dinlemiyeceğime şimdiden emin olabilirsin . Gönlümün dönüm noktasına geldim Seniha. Onunla her tür- lü rabıtamı kesmeme imkân yoktur. Onunla görüşmemek elimden gelmiyecek, kendimi bu zevkten mahrum edemiye- ceğim. Hem esasen sebep te yok. Şefik bana bir şey yapma- dı ki... Ne yaptımsa ben yap- tım, daha doğrusu sen yaptın, senin Nâzımınyaptı... Düşündüm fakat hiçbir şeye| Yalnız beni düşündüren bir karar veremedim. Kararsızlık İnokta var. Âdi bir metres ha- içinde evime gittim. Bugün de | yatı mı süreceğim? Şefiğin, a- bir mektup aldım. miyane tabirile, kapatması mı Şefiğin mektubunu gönderi- | olacağım? yorum. Oku-ve bana bir akıl| “<liba. Öğret, ne yapayım? vde artık kalabalığa karı- İnanır mısın, Keşiş başıma çökecekmiş gibi geliyordu.. . İstanbula geldikten sonra,bir gece otelde kaldım. Apartımana gitmek istemedim, Şefik gele- cek olursa ne yapacaktım? Ona nasıl muâmele etmem lâzımdı? Barışmağı derhal kabul etmeli miydim, yoksa Nâzım komedi- sine devam etmem şart miydi? Hem bunları di üyor, hem de düşünmemek istiyordum, Başımı dinlemeğe, süküna ihtiyacım vardı. Apartmana gidecek olursamı, her an Şefik gelecek diye korkocak, her an onu düşünecek, rahatsız ola- şacağım. Akalliyete tâbi ol- maktan başka çare yok. Kızacağımı biliyorum. Fakat bu hususta senin fikrine iştirak edemiyeceğim. Şefiği karısın- dan ayıramam. Bunu istemiyo- rum. Neolursa olsun Şefiğin karısına - onu hiç tanımamakla beraber - düşmanlık edemiye- ceğim. Ne yapayım, (uvı yıkmak işime gelmiyor. İtiraf et ki, ev bark yıkmak doğru bir hareket değildir. Başkasının saadeti üzerine, devamlı bir saadet kurulmaz. Dört gözle cevap bekliyo- rum. Senden mektup almadan Şeiğe — cevap yazmıyacağım. Bunun için ihmal etme. Geceleri yatarken, Nâzıma fâtiha okuüyorum , Senihadan Şadiyeye Koca bebeğim! Sen, en mahir icatları mah- wetmek için yaradılmış, bece- riksiz bir mahlâksun . Nâzımdan daha mükemmel bir icat olabilir miydi? Ne mi kemmel bir buluştu... Ne ya- zık, ki istifade etmesini bile- imemişsin ; beceriksiz kadın! Ah senin yerinde ben olmalrydım, Şefik bey kadının ne demek ol- duğunu anlardı! Sen, zaten canı olmıyan Ni zımı bütün bütün öldürmüşsün. Sana Şefik: — Telgraf kimden? Deye sorduğu zaman, tered dütsüz cevap verecektin: — Nâzım beyden! O tabit duralıyacak, anlamak isteyecek: — Nâzım bey kimdir? Sen cevap vermiyecekti lâkayit davranmağa çalışarak ilâve edecekti: — Âkraba mı? — Hayır. — Ya? — Canım ehemmiyet verme: diğim bir zat. sonra (Ritmadiy