Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
TEPF.DELENLİ ) ALİ PAŞA ve VASİLİKİ” lenen zambak kokulu saçlarına ,şını ihtiyarın kürkü arasına so- — Vasiliki yanık yanık söylüyor- Korkma ben yanındayım.. Hey yarabbi! Yanya kalesi elden çıkıp giderse... 'Gliyelin delrikası : (6 AYHAN Vasiliki Ali paşanın ellerini tuttu: — Korkuyorum! dedi.. Oracıkta yumuşak ipek yüzlü bir kadın da vardı ki yüzüne ba kanın aklını alıyordu. Ali Paşa girerken Vasiliki ayağa kalkmış tı. İhtiyar adamın gözlerinin i- çi gülüyordu. Kuru dudaklarını güzel kadının aİnı üstünde tel- 'dokundurdu. Sedire yan yana oturdular. İşte hayatta saadet denen şey bu olacaktı. Vasilikinin sedef Şazı yerdeki post üstüne düştü. Tınnnn!.. etti., - Vasiliki Ali Paşanın ellerini tuttu: — Korkuyorum Ali.,.. Diye fısıldadı. Sonra güzel ba- kup yüzünü saklamak istedi. Ali Paşa da korkuyordu. O da bu gece bir şeylere sıkılıyordu. Bü- tün insanlar gelecek felâketler- den evvel nedense hep böyle sı- kılırlardı. İhtiyar kurdun ölümden mö- lümden korkup çekindiği yoktu: — Akibet — Tepedelenliden Yınyayı zorla aldılar! denmesi- ni namusuna yediremiyordu. Gü zel kadınm çukur çeneııni okşa dı. Zorla gülmeğe çalışı — Korkma ben yanmdn de- gil miyim? .. Diye sarardı. İçi kan ağlıyor- du. Hey Yarabbi!.. Yanya ka lesi elden çıkıp gideme şayet on üç yaşında koynuna alıp tam al tı senenaz içinde yetirdiğ şu gü- lü kimler dermeğe el sunar,kim ler onu sarmıya kalkışırlardı? Ali Paşa yine eniştesini ha- tırlamıştı. Onu bir ziyafette kar deşleri vurup öldürmemişler mi, Genç karısını zorla öteki kardeş lerden birinin koynuna verme- mişler miydi? O zaman Ali Paşa «32» ya- şıngır bir yiğit idi. Bu güne ka- dar aradan kırk sekiz senelik bir zaman geçmişti. Kırk sekiz u- zun sene... Deli gönül: neler görmüş, neler geçirmişti? Dö- nek kahpe dünya!... Tepedelenlinin gözleri yaşar- mıştı. Azevel yere düşen Cura- yı almıştı. Sonra Vasilikiye u- zattı: — AÂAl cıgenm, çal şunu.. Rahmetli eniştemin türküsünü çal! dedi. Vasiliki o türküyü çok güzel çalıp söylüyordu. Ali Paşa sıkıntılı demlerinde hep o- nu çaldırırdı. Vasiliki: — Onu kardaşları vurdulardı değil mi? Diye sordu. Tepedelenli ba- gını salladı. Evet öyle demek is- tiyordu. — Kaz kızartması yerken lokması ağzında kalmıştı değil mi? Sonra bu şarkıyı düzdüler demek. .. Ali Paşa yine cevap vermemiş ti. Dalgım görünüyordu. Vasili- ki sazına düzen veriyordu. Ve yanık yanık başladığı duyuldu: «O moj pata piyese piyese» «Te vrane Paşa ne bese...» «ne bese» Evet evet.. bir ziyafette onu kancıkça vurmuşlardı. Rüzgâr çok şiddetlenmişti. keskin ıslıklar çalarak pencere camlarına hücum ediyordu. ©- cakta odunlar çıtıdırdıyordu. cıkta dış kale meydanına çıkan dirsek başında üç kişinin Vasili- kinin söylediklerini dinledikle- rini bilmiyordu. Onların içinde az evel husu- si haber göndererek kale kapı- ları ısmarladığı Ago da vardı. kendisine — nankörlük ederek Hurşit Paşaya kaçan eski silah tarı İlyas da vardı. Vasiliki Tepe delenlinin sağ- lığında yapılan bir şarkıyı da söyledi. Bu yirmi üçsenelik ka- dar eski bir şeydi. Ali Paşanın Arnavut gönüllülerle «Pasban oğlu» üzerine yürüyüp «Vidini» kuşatmalarına çıkarılmıştı. O zaman Tuna seraskeri kü- çük Hüseyin Paşa adil bir zat idi: Çok namlı dere beylerinin başlarını yemisti Ali Paşa o ta- rihte de bir büyük tehlike geçir mişti, (*7 Küçük Hüseyin Tepede lenliyi çekemiyordu. Öldürmek için fırsat kollıyordu. Gelgele- lim Ali Paşa onun gizli maksa- dını çoktan anlamıştı. Her za- man tetik üstünde bulunuyor- du. Bir gün Hüseyin Paşa Tepede lenliyi çadırımna davet ettirmişti. Niyeti kötü idi. Çadır içinde sohbet ederlerken Ali Paşayı ansızın boğduracaktı. Fakat Ali Paşa daha atik dav ranmıştı. Ayârlık etmişti. Hü- seyinPaşanın davetine icabet et memezlik yapmamıştı. Ardına tam altıbin Arnavut süvarisi takmış, seraskerin çadı rma gitmişti. Küçük Hüseyin Paşa neye uğradığını anlıyama mişti. Hey gidi günler! hey du- manlı silik hatıralarından baş- ka namı nişanı kâlmamış gitmiş ti. Şimdi Ali Paşa dört taş duvar arasına sıkışmış kalmıştı. Onda böyle ne yakası açılmadık hatı- ralar vardı ki, sayılıp dökülecek olsa biri öbüründen baskın çı- kardı. Sabaha çok az kalmıştı. Ner- deyse tan yeri ağarmıya başlı- yacaktı. Ah. . şu keder dolu izti raplı geceyi bir kere geçirseler- di. .. Ali Paşa alt yanını hiç mi hiç düsi'nmiyecekti. Bu gece o farkına varmdan sebebi belirsiz iç sıkkınlıklarına düşmüştü.Her halde bunlar hayra yorulmıya- cak alametlerdi. Sabah namazından evel ye- mek yediler. Vakit henüz er| * | sayılırdı. Ali Paşa hanımını bıra kıp kendi odasına gidecekti. Ab- tes alacak sabah namazını kıla- caktı. Ardından kafayı vurup öğ leye kadar yatmak adetindeydi. Zaten gelen sabah Pazar sa- bahı idi. Kira Vasiliki de kendi dinince dinlenecekti. Vasilikiye haftada bir gün her pazar sabahı kuşluk vaktinde bir papas gelirdi. Ha- nım ibadet odasıma çekilir tapı nırdı. Hatta Ali Paşanın nasıl olup ta buna izin verip seslen- mediğine Yanya ahalisinden başka dünya âlem şaşa kalırdı. Hanım Vasiliki yortu günle- rinde göz göre Yanya kilisele- rine bile gidiyordu. İşte bunlar ihtiyar kurdun gizlice Hrristi- MİLLİYET PAZARTESİ —-HARİÇTEN ALDIĞIMIZ HABERLER 27 MAYIS 1929 Fransada Tamirat işi Hâlâ bir karar verilemedi Berlin, ( A. A. ) — Paristen bildirildiğine göre hilâfı intizar olarak —mütehassıslar komisyo- nunda bugün hiç bir karar İttihaz edilmemiştir. Maamafih Amerika murahhası M. Young tarafından teklif olunan senevt taksitlerin alacaklı hükümetler tarafından kabulü üzerine vaziyet oldukça tavazzuh etmiştir. Şu kadar ki bu hükümetler bu taksitlere her sene 52 milyon mark Zzamme- dilmesini talebetmektedirler. Arada fark var Paris, 25 CALA ) — Alacaklı devletler mütehassısları müttefik- lerin murahhaslatına -bu sabah M. Şaht tarafından verilen ce- vabı tetkik etmiştir. Konferans mehafili müttefiklerin noktai na- zarile Almanyanın fikir ve mu- talaaları arasında pek büyük bir fark mevcut olduğu kanaatın- dadır. Tayyare rökoru kırıldı Paris, ( A. 'A, ) — Tayyareci weiss İle Girüer saat ona on kala yere inmişlerdir. İki tayyareci 21 saat zarfında saatte 185 kilo- metre sür'atle uçmak şartile 5000 kilometre kat etmişler ve şimdiye kadar Ferrarin ile Delprete tara- fından — kazanılmış olan rekoru kırmıştır. Fransız tayyarecileri şehrimizde Istanbul, 26 (A.A) — Hindi çiniye gitmek Üüzre eveli gün Paristen hareket eden tayyareci Arrachart ve refiki Rignot dün saat 15,40 te şehrimize muvasa- lat etmiştir. Tayyareciler Halep istikametinde - yollarına devam için- havaniın müsadesini - bekle- mektedir. Afgamistamda Kral gitti mi? Bu haberler teeyyüt etmemiştir. Berlin 25 (A.A) — Bombay- dan bildirildiğine göre Afgan Kralı Amanullah han Avrupaya gitmek üzre şehri mezküre va- sıl ştur. Kral Amanullah galiba İtalyaya yerleşeceği Ro- madan bildiriliyor. Not: Havas Reuter ve Tasg Ajanslarından bu hususta bir malumat — gelmemiştir. Resmi menabiden de teyit edilmeyen bu haberleri kaydi ihtiyatla neşrediyoruz, olmuştu. Sanki ihtimal verilmez mi? Aşk insana neler yaptır- mazdı? Ali Paşa artık çekiliyordu. A- yaklanmıştı. Vasiliki hanım sa- zımı bir yana bırakmıştı. Paşasını oda kapısı dışına ka- dar geçirecekti. Sonra da dö- nüp daha yabanlık elbiselerini giyecekti. Pazar sabahı ıbadetı— ne hazırlanacaktı. Tepedelenlinin boyu Vasiliki- nin yanmmda pek kısarlak kalı- yordu. Birlikte oda kapısı dışı- na çıktılar, Burası küçük avize- lerle aydın edılmış epey uzun bir geçit yeri idi. Ali Paşanın odası öte başta idi. Orada üç beş oda daha var- dı. Bunlar haremde hizmet eden nar yanaklı, kaya gövüslü, sa- rışın Arnavut kızlarına mahsus- tu. Bunlar hep hanımım ayak hiz metine bakıyorlardı. Vasiliki bu sefer geçkin ko- casını kapı önünde salrp boşla- mak niyetinde değildi. Onu ta kendi odasına kadar geçirmek istiyordu. Geçitte bir hizmetçi kız duru- yordu. Ellerini önüne kavuştur- muştu. Önüne bakıyordu. Bu kız Vasilikinin köylüsüy- yan olduğu tevatürlerine _, dü. Paşanın hanımla halvet kal- ee AĞA W snmmaammüestsama daa AhHmmasana yaadlsa hnkara müzakeralı Bazı mahafil nikbin Çörünüyor Atina, 22 (Milliyet). — Yu- nanistanın bazı siyasi mahaha- filinde Türk—Yunan müzakera tının neticesi hakkında nikbin- lik gösterilmiyor değildir. Ati- nanın belli başlı bir gazetesi o- lan «Etnos» Ankaraya bir mu- habir göndermiştir. Bu muha- bir Yunanistanın en iyi gazete- cilerinden biridir. «Etnos» mu- habirinin adı M. Vassos Vechi- yarelli dir. Kendisi geçenlerde İzmire de gitmişti. «Etnas» tam manasile nirli resmi bir gazete değildir. Bunun la beraber bu gâazete hükümetle sıkr surette münasebette bulu- nası bir gazetedir. Bu hüküm süren zanne göre Yüunanı Yesmi mahafilinde Türk -Yunari müzakeratınin artık so- nuna yaklaşmakta olduğu söy- leniyor.Bununlaberaber şimdiye kadar kat'i ve müspet ortada bir şey yoktur. Yalnız anlaşıları bir şey varsa o da mübadele ko- misyonundaki bitaraf azadanM. Holştadt ile Vikuna tarafından vaki olan tekliflerin Türk ve Yunan hükümetlerince tetkik edilmek üzeredir. Mamafi Atina gazete€leri yeni bit takım haberler icat etmekte devam ediyorlar. Bu gazeteler Yunanistandaki Türk ekalliye- tinin çok iyi bir tarzda muame- le gördüğünü yazıp duruyorlar. Bu iddianım asılsızlığını tekrara lüzum yoktur. Hükümetçi bir gazete olan «İmerisyos Tipos» gazetisinin vaziyeti pek tohaftır. Bu gazete Türkiyenin bahri bir proğram sahibi olmasından, bunu takip etmesinden dolayi hayret eder gibi görünüyor. Bu cidden ta- %. Çünkü Yunanistanın da hit bir:proğramı vardır. Pek tabildir ki Türkiye de kendi bah ri proğramımı takip edecektir. Bü'gazetenin yürüttüğü man tık ,şöyledir: Türkiye sulhperver olduğunu söylemekle beraber ciddi bir de- niz proğraraı vardı. İtalyya si- parişler yapılmıştır. Bu gazete ıÇatalcada tarafımızdan tahki- mat yapıldığını iddia etmekte- dir. Fâkat bütün bu Atina gaze- telerinin iddialarını, birer birer yazıp cevap vermeğe kalkışmak uzun olur. Yalnız şu mektuba niyeti muhafaza ediyorlar. Yünanlılar hep o bildiğimiz zih niyetti muhafaza ediyorlar. 'Yunanistan bahrt proğramı varken Türkiyenin deniz proğ- rTamı olmasmıhazmedemıyorla: Hülasa kimseye bir şey verme- mek, her şeyi kendılerı almak. . İşte bu zihniyet. . D Otuzbeş tayyare Yakında şehrimize Bir afet Yangın, dolu, fırtına zuhur etmiştir.. Hamburg, 25 (A.A) — Dün bir yangın çıkmış ve dolu İle karışık bir fırtına şehrin şimali şarkt kısmında büyük hasarata sebep olmuştur. Ekinler pek çok hasrata uğ- ramış, telgraf ve telefon telleri harap olmuştur. Müteaddit yan- gin zuhur etmiştir. Bir kişi öl- müştür. Fransız bahriyelileri Berlin, 26 (A.A) — M. Ecke- nere müsafir olan fransız bahri- yelileri tayyare imalâthanelerini gezmişler M. Yunkersin evinde öğle yemeğini yemişlerdir. Bah- riyeliler Almanyanın her tarafında gördükleri hüsnü kabülden çok mütehassıs olmuşlardır. Almanya hükümeti müsafirlerinin bütün almanya; toprağında resmi kıya- fetlerile serbestçe dolaşabilecek- lerini bildirmiştir. Yeni bir tedavi ——— Ispanyada bir heki- min şayanı hayret muvaffakıyeti Ispanyada son zamanlarda bir doktorun — muhtelif — hastalıkları büyük bir muvaffakiyetle tedavi etmesi Avrupanın — belli başlı gazetelerinde bir takım neşriyatı mucip oldu. Asuero namındaki bu doktor felçten tutunuz da kanlı basura kadar, kıtık ve çı- kık gibi şeyler de - dahil olduğu halde hemen her hastalığı 'tedavi ediyor. Bunun sırrr hikmeti Ispınyol döktürünce hiç de gizli tütulmu- yor. İspanyanın en büyük hekim- leri, alimleri. huzurunda yapılan tecrübeler Dr. Asueronun muvaf- fakiyetini göstermiştir.'O kadar ki şimdi bütün hekimler bu muvaf- fakiyet karşısında ne diyecekle- rini şaşırmışlardır, Hekimlerin bir kısmı da bu doktoru şarlatanlıkla itham etmek istemişlerdir. Fakat verilen malümattan anlaşıldığına göre Dr. - Asuero hakkında ne denitse densin bu sözlerin, onun muvaffakiyetini — azaltmadığıdır . İspanyada tababet alemini alt üst ettikten sonra şimdi bütün Avru- pada şöhreti yayılan bu kekimin muvaffakiyet sırrını gizli tutma- dığını yukarıda kaydetmiştik. Bunu bize anlatan bir Avrupa gazetesi mesele hakkında herke- sin kolaylıkla bir fikir edinebil- mesini temin için izahatını sade bir şekle dökerek hepimizin her gün tecrübe ettiğimiz bir hadise- yi hatırlatıyor. Filhakika hepi- miz biliriz ki bir teessür duy- duğu zaman imizde bir gelecek.. Roma, 26 (AA) — 35 deniz bombardıman tayyaresi mayısın otuzunda Tarantada toplanacak ve Akdeniz şarkt kısmında bir develan yapmak üzte hareket edecektir. Bu tayyareler, Atinaya, Istanbula, Varna ve OÖdesaya, Köstenceye uğrayacaktır. Vatikan ile muahede Roma, 25 ( VA ) — Ayan meclisi 6 Teye karşı 315 Trey ile İtalya ile Vatikan arasındaki muahedeyi kabul ve tasdık eyle- miştir. Hava müsteşarı M. Bajbo se- fere iştirak edecektir. —. .—— Sanatkârlar hongresi Madrit, 26 ( A.A ) — Bey- nelmilel muharrir, müellif ve bestekârlar, kongresi, mesaisini bitirmiştir. Kongre dağılmadan evel verilen bir karara göre mülellif ve muharrir cemiyetle- rinin heplisi Üç hukuükşinas Antihap edecektir. Bunlar ara- hxs duyarız. Hatta — bir - teessürümüzden bahsederken burnumun direği sızladı deriz. Bu söz öyle ami- yane bir lâkırdı değildir. Çünkü hakikaten — teessür — anlarımızda genzimizden müteessir - olduğu- muzu şimdiye kadar ögrenmi- şizdir. Ağladsğımız zaman genzimiz- de ifrazat olduğunu biliriz. İspan- yalı doktor genizdeki sinirlerin ve güddelerin ehemmiyetini çok- tan takdir 'ederek uzun Zaman- danberi tetkikatta bulunmuştur. Bu tetkikat neticesinde kendisi pek mühim esrara nüfuz etmiştir. İşte bu öğrendiği esrar sayesindedir ki Dr. Asuero şimdi genizde ken- dince intihap edilen her hangi bir guddenin Üzerini dağlamak suüretile — muhtelif — hastalıkları tedavi edebiliyor !. Tabildir ki Ispanyol doktorun — SE'Son Hâberler' © Ankaranın imar plan Alman mütehassısın plal! " kabuledildi Ankara, 26 ( Milliyet ) — Yunus Nadi beyin riyasetindek! kara planı Jurl hey'eti hazırlanan raporu tetkik etmiş ve Alman mütehassısı Jansenin planı birinci, Fransız mütehi yin plani ikinci addolunmuştur. Rapor Jurl tarafından in Planin tatbiki için Meclise bir layıha tevdi edilecektir. * <€ Ankara, 26 (A.A) — Bü- yük Millet Meclisi bu gün saat on dörtte rels vekili Nurettin Ali beyin riyase- tinde toplanmıştır, B. M, Meclisi muhasebesinde icra kılınan teftiş ve tetkik ne- ticesi hakkında Meclis he- saplarını tetkik encümeni mazbatası ve 1928 senesi Hariciye, Miili müdafaa, Ma- Hye vekâletlerile deniz, Em- niyeti umumiye bütçelerinde vebu bütçelerin bazı fasıl Paris; 25 ( AA ) — Havas ajansı bildiriyor: Le Journal gazetesinde SaintBrice Suriye ih- tilafı mes'elesinde — Türkiyenin Lahy divanına müracaatı düşün- düğüne dair Times gazetesinde intişar eden habeti mevzuubahis etmekte ve Ernestin kararını hududun tahdidi esnasında yerin- de tatbik etmek kabil olduğunu fakat eğer Türkiye meseleyi Lahy ye götürmek İsterse pren:lp me- | . . A M.Meclisine verilen lâyıha! Ankara, 26 (Milliyet)j — Türkiyede ecnebi tabâ fından yapılması memnu san'atlar hakkındaki lây tisat, Hariciye, Adliye encümenlerine havale Mahmut Muhtar paşa hakkındaki muhtelit encümen batası ruznameye alınmıştır. - len seyyar ticaret M Suriye kudut ihtila Jurnal gazetesi kakeme müracaat ©' lesine dair ne yazıyor? — A ve maddeleri arasıf nakale yapılması hak”" ki kanun lâyıhası İİĞ encümeni ve Türkkt” İngiltere hükümetleri | sında, Ankarada 19 tarihinde akit ve İmM rının numuneleri hi ki muamelata dalr ! giliz mukavelename? diki hakkındaki Kaf yihası müzakere VE edilmiştir. Meclis yâ” ondörtte toplanacak!” selesine - avdet edilecf maktadır. Bu takdirde tesbiti yegâne mesele Ernesti” liğinin usulünden — olUP gıdır. Fransa - Lahy * kararına emniyetle int” lir, şu kadar var ki © hallin ağır bir mahzi ! tır. O da hudut had lideden bulanık vıd sıdır verdi. reisi tarafından kabul edildi. Cemiyeti akvama müzaheret Madrit, 25 (ÂA.A ) — Akvam cemiyetine yardım hey'etleri bir- liğinin — içtimanda — akalliyetler mes'elesi hakkındaki raporun mü- zakeresine başlanılmış ve mes'e- lenin beynelmilel hukuk ensti- tüsünün tetkikatına havale edil- miş ve bu enstitünün. beynel- milel bir mukavele hazırlamsı hakkındaki Fransız teklifi kabul edilmiştir. Bundan sonra ekalli- yetler mes'elesinin heyetl umu- miyesi hakkında en iyi ve seri bir hal sureti aramak için Av- rupa efkârı umumiyesi mümes- sillerinin Akvam cemiyetine mü- tehassıs olarak intihap edilmesi teklifini havi bir de karrr sureti kabul olunmuştur. birliğin mesa- isi hitam bulmuştur. Avusturyada yeni kabine Viyana, 25 “A. A.,, — Yeni kabineyi federal meclisine tak- dim ederken başvekil M. Ştero- viç Ayvusturyanın vaziyetini tak- viyeye medar başlıca amil olan dahilt sulhun lüzumu idamesi üzerinde ısrar eylemiştir. M.M. reisimizin zıyafe | Ankara, 26 ( Milliyet ) — M.M. reisi bu gün bir ©8 ğ Berlin, Paris sefirlerimiz ve vekiller hazır bulundü. Japon askeri heyel Ankara 26 ( Milliyet ) — Japon askert heyeti Er Böyle bir ameliye ile felçten basura kadar mühtelif hastalıkları tedavi etmek gibi bir muvaflfa- kiyet Ispanyada bu hekimin şöhretini artıkdıkça artırmış. Aca- edi; kendlncc gull tuttuğu bir tıkım . Fa ba bu muvafifakiyet dey: Karzada bali Pek parlak V6 * surelle lesil Havza 26, :k lll nin havzayı İ 4 olan 25 Mayıs 335# “bugün candan ğ tep meydanınd :Ilpmeı ycıüd“"' odasının önüne tarafından — taşi” büyük kıt'adaki mevkii ask€r, memlek let bir ZİY Ppapalık h) nukr#f meclisi