(MMİyal ) n Yarihi Telrikası : 57 ——— TEMİRLENK Türklere karşı Ehlisalip göre güya eğerFransız Kralının Avrupanın en büyük hükümdarı olduğu hakkında Yohan tara- | fndan ikna edilirse Temirin Avrupayı Fransız Kralına bı- ne hükümdar kalmağı teklif et- ÜZi söylenmiştir. Halbuki heri- ki mektuptan böyle bir şey an- laşılmıyor. Temir, Fransız Kra İmm düşmanı olan Yıldırımın üzerine yürüdüğünü söyliyerek kendi memleketi ile Fransa a- da ticaret münasebatı tesi- sini ümit ettiğini ilâve etmiş- tir. Temir bir de dini mesail ha riç olmak üzre Yohanın kendi namına söz söyliye bileceğini yazmıştır. Bundan s#onraki vekayii anla- t mak için bir az da Avrupanın o Jl günkü ııziyetinj göz önüne ge- lî, tirmek icap eder. İstanbulda bu- | ! | N' | | * — lunan Rum kayfseri iki batındar beri kuvvet ve nüfuzlarının Ana doludan gelmiş olan Türklere L A ÇA aST T GŞ G G A — intikal ettiğini görüyorlardı. — Türkler artık Balkanları ve Ka- _ii “ yadeniz sahilini ihata ediyorlar- dı. | | j rinde Türkler cesur Sırpları ez- ; mişler, ondan sonra Macarista- | na girmişlerdir. Türkler cesur : ve sonderece zaptu rapta alışık, | kahraman bir millettir. Türk ordusunun süvari kuv- vetleri Sipahi namımı almış olup son derece mükemmeldi. Piya- de olan yeniçeriler ise fevkalâ- de idi. Yeniçeriler adeta hususi bir ırk demekti. rakıp kendisi de Asyada yegâ-| g * Kosova meydan muharebele- | 'nun için bu haberin doğru oldu- Avrupanın en cesur şevalyeleri, Macar kralına yardıma geldilersede Türkün kuvvetini çabuk anladılar bür tarafında saklı olduğunu farzetmişlerdir. Bunların yegâ- ne endişesi -bu zanlerine göre- Yıldırım kaçmadan evel onu yenmek sonra da Kuduıe hdll' itmekti. Sigi daha akıllı oldugu için kendile- rinitemin ederek diyordu ki; Harbetmeden şuradan şuraya gi- dilmiyecektir... Hakikaten de vaziyet bu idi. Tuna boyunca rahat rahat in- dikten sonra nehri çıkmakta o- lan Venedik kadirgalarını bul- dular. Bu sırada Türklerin ileri hatları zaptedildi, fakat Ehli- salip ordusu karşısındakilerin kim olduğunu o kadar bilmiyo: du ki hıristiyan olanSırpları kı- lıçtan geçirdi. Nihayet güzel bir yere yerleş tiler, Nikboluyu muhasara ede- ceklerdi. Fakat bu sırada idi ki Yıldı- rımın muazzam bir ordu ile ve azami sür'atle üzerlerine doğru geldiğini duydular. Bu haberi alınca;evela inan- dıddar. Lâkin Sigi d Türk [ lerin ve büyük bir kuvvet sahibi olduklarını bilmez değildi. O- ğunu temin etti. Sigismundun | tespit ettiği plana göre  dan gelenşevalyeler Ehlisalip ordusunun arka kuvvetini teşkil edecekler, Türklerin hücumuna karşı da kendisinin kuvvetli ve sert piyadesi olan Macarlar, U- lahlar, Hırvatlar dayanacaktı. Lkin asilzade şevalyeler bu- na son ı'lerece kızdılar. Çünkü Beyazıt cesur ve zalimdi. Tah ta çıkınca ilk işi I:ırdışım bog- durmak oldu. Kendisi ka da kalmayı is- !emıyorkrdı. Bu yüzden müna kaşa ken Türk ordu da ğı zaferle mağrurdu. Avustur- yayı ezdikten sonra, Fransaya ' gideceğini ve Romada St. Pier- re kilisesinde atına yem verece- “gini söyliyordu. Yıldırım, ismen değil, fakat hakikatte İstanbulun hakiki sa- hibi demekti. Çünkü Türklerin kazandığı arazi, İstanbul surlarma gelip dayanmıştı. Istanbuldaki Imperator Ma- nüel, Yıldırıma haraç veriyordu. Cenova ile Venedik devletleri Istanbulun müstakbel ııhıbı di- göründü. HARİÇTEN ALDIĞIMIZ TELGRAFLAR evicrcaş — Tahdil mi, tenzil mi? Söviyet Rusyanın Rusyanın teklifine Almanya da muzaherel ediyor Cenevre, 17 ÇA.A.) — Tah- didi teslihat komisyonunda Sovyet mürahhası memle- ketin, teslihatın tahdidi de- ğil tenzili esnasına müstenit olan projesini izah ve teşrih etmiştir. Kont Benstorf bu projeye muzaheret — etmiş ve maamafih bu projenin daha elastiki ve mükem- mel bir hale getirilmesini temönni eylemiştir. Japon murahhası, teslihatın tah- didi ile asgari emniyet ara- sında sıkı bir irtibat tesis eden misak prensipini kabul etmemekle ittiham eylediği bu projenin aleyhinde bulun- müştur. M. Massigli, bu prujenin yalnız başlıca — mukavele- namenin prensiplerini vazet- tiğini ve bunun iİcrasına ait hususi mukaveleler akdini istikbale bırakmakta oldu- ğunüu ve bütün — hatipler mütaleasını Sördettikten son- ra fikrini söylemek hakkını muhafaza ,ettiğini beyan etmiştit. Herkes fikrini söylemeli, Cenevre, 17 (A.A.) — Ha- vas ajansı bildiriyor: Tah- didi teslihat ihzari komis- yonunda rels soviyet proje- sini cerhe çalışan bir nutuk- la M.Litvinofa cevap vere- rek komisyon ekseriyetinin bu projeye muarız olduğu kanaatini izhar ve reye kendilerini arkaya atıp atıl brra kacak, sonra zaferin bütün şere- fini kendi alacaktı. ; Philip — Macar kralı bu şanlı guıuın bü- tün şerefini kendine hasretmek isti- yor. Kim isterse onun dediğine mu- vafakat etsin; ben katiyen bunu ka- bul-edi Biz öne liyiz ve ilk muharebeyi biz vermeliyiz. 4Haydi ileri!.. ye Yıldırım ile hedeler ak- tettiler. Hülasa, bahçelerile, mermer , saraylarile Constantinoplis, © Türklerin olmağa ve Istanbul — namını almağa namzet bir şe- - hirdi. Istanbul bir taraftan y'ulnd: surları, diğer taraftanAvrupa devletlerinin kadirgaları ile mu hafaza ediliyordu. Fakat Yıldı- cım da bu şehre malik olmak i- çin harekete her vakit hazırdı. ten evel kendini tehlike altında — olmuştu. Bütün Avrupa kilisenin bu davetine icabet ediyor, Ingilte- reden bile gönüllü geliyordu. — En ehemmiyetli kuvvetler Fran sadan gönderiliyordu. Bu suretle yirmi bin süvari- den müteşekkil bir ordu garp- — ten gelerek Sigismunda iltihak V ediyordu. Bütün bu Ehlisalip (| ordusu yüzbin kişiye yakın bu- Do Tunuyordu. Hatta gelenlerin yanımnda ka- — dın ve şarap ta yok değildi. | Işte Türklere karşı gönderi- ) len ordu böyleydi. Hatta bu or- — duyu metetmekıçın şöyle söy: leniyordu: — Eğer gökyüzü yere düşse bu — süvariler onu mızraklarile kaldıra- - bilir! k Fransız, Ingiliz ve Alman şe- ovalyeleri gittikleri muharebe hıkkmda müphem bir fikir ta- — şıyorlardı. Bunlar ismini bile bil — medikleri Türk padişahmın Mı- sır ve İran gibi yerlerin de yar- /— dimile harbedeceğini zannetmiş er ve Yıldıtımın İstanbulun ö- * l:ınoıım'l'ııklerıky d Arkasından diğer atilzade şe- valyeler de hep birden onu takip ettiler. Hücüm etmeden evel el- lerinde bulunan Türk ve Sırp e- Bundan sonra prensleri, şe- A valyeleri ile Avrupa” ordusu Türklere hü eBLi. Dhmdelk kuvvetleri yararak ilerilemeğe hımknırluhn Türk ııpulıîlge- rini karşılarında buldular. Türklere hücum etti. Ondeki lerin beygirlerini ok atarak öl- dürmeğe başladılar. Yaya kalan şevalyeler; üstle- |rindeki ağır silâhlar, zırhlarla hareketten mahrum kalıyorlar: dı. Kimisi atı yaralanıp düşme- den evel kaçmaya mecbur - olu- yor, kimisi de meyusane bir ce- mukavemete oğraşıyor- Bi Lâkin Türkler git gide şeval- yeleri çevirdiler ve Ehlisalip or dusu ile irtibatlarını da kestiler. Bu hale düşen şevalyelerden ço ğu silâhlarını yere attılar. bitmedi J L Ne görüştüler İngiliz hariciye nazırı anlatıyor Londra, 17 (A.A.) — Avam kamarasında sir - Austen C- hamberlalin Floransada bu- lunduğu sırada tesadüfen M. Mussoliniye mülâki olduğu- nu söylemiştir. Sir Chamber- ialn bu mülâkata hususi hiç bir ehemmiyet atfetmemek lâzım olduğunu beyan ve şu sözleri ilâve ederek demiştir- ki: Maamafi Avrupanın umu mi vaziyelini gözden geçir- dik ve pek muhadenetka- rane olan İngll!lz-!lalyan münasebatı hakkında gö- rüştük. - geçmeğe hacet kalmadığını beyan etmiştir. ş M. Litvinof nisyonda temsil edilen büü.« devlet- lerin noktai nazarlarını açık surette bildirmesi hususunda israr eylemiştir. Bunun üzerine reis komi- syon azasına aşağıdaki süale “evet, yahut “hayir, demek suretiyle cevap vermelerini teklif etmiştir. “Komisyon âzası 1927 senesinde komis- yonca tanzim edilen iptidâi lâyıha yerine sovyetlerin p- rojesini müzakereye csas elarak kabule mütemayilmi- dir? Türkiye ve Almanya mu- rahhasları Sovyet projesinin Türk projesile diğer mürah- haslar tarafından teklif edi- lecek projelerle birlikte tet- kik edilmesi lâzım geldiği mütalaasında bulunduklarını beyan etmiştir. Arabistanda isyan var Kahire, İ7 (A. A.) — Röy- ter ajansının muhabiri bıldın)or Hicaz “kıralma karşı kıvam etmiş olan kabilenin reisi şeyh Eddaviş kralın göndermiş olduğu tenkil kuvvetleri ile müsademesi esnasında almış olduğu yaralardan müteessiren vefat etmiştir. Ka Dünyada petrol fiatları Londra 17, ((A4A— Nuyork- tani avdet eden sirHenry Deter- ding.petrol fiatında hiç bir tezayüt vuku bulacağını,tahmin etmediğini beyan etmiştir. Mumaileyh müd- deilumuminin kararına — rağmen istihsalâtın tahdidi proğramının Amerikanın bir çok petrol hav- zalatında tatbik edileceği muta- Easinı serdetmiştir. Macaristanın şikâyeti Cenevre, 18 (A.LA) — Ekaliyetler mes'elesi hakkındaki Mlacaristan ta- rafından Cemiyeti akvama verilmiş olan muhüura Almanya ile Kanadanın bu mes'ete hakkındaki noktai nazar- larına mutabik bulunmakta ve 3, 5 milyon evlâdı Triyanon muahedesile FWrameamnda Tamirat işi Almanlar yeni bir amuhtıra verdi Paris, 18(A.A) —M. Şahacht mütehassıslar kemitesine Alman- larca mümkün görülen tediye şeralli hakkında bazı mütale- aları havi bir muhtıra tevdi etmiştir. Doğru haber alan me- hafilden verilen malümata göre M. Schacht azami had olarak her biri 1,650 milyon marktan ibaret otuz yedi taksit tespit etmiştir. Alacaklı küçük devletler Paris, 17 (A.A.) — Alman- yadan alacaklı olan başlıca devletler mütehassısları, Yuna- nistan, Lehistan, Portekiz, Ro- manya ve Yugoslavya gibi Al- manyanın — dainleri — arasında bulunan küçük devletlerîn taml- rat kol larını dinleınişler ve bu murah- haslar, memleketlerinin Alman tediyatı noktai nazarından va- ziyetini ve Almanya ile olan mali münasebetlerin bütçeleri ve saira hususları üzerindeki” tesiratını izah ve teşrih etmiş- lerdir. Mutehassıslar, kendile- rinden hükümeti matbualarının alacakları miktardan fedakâr- lıkta bulunmağa mütemayil olup olmadıklarını ve aynen tesli- mata muvafakat edip etmiye- ceklerik. sörmüştür. İargilterede Parlamentoda münakaşa Londra, 13 ÇAA) — Avam ka- marasında Amele fırkası azasından mösyö Snövvden in dünkü hücum- larına mukabele eden harbiye nazırı Sir * Laming Worthington Evans , ezcümle şu sözleri söylemiştir ; Yedi —seneden beri biribirini mütecakıp iktidar mevkiine — gelmiş olan bütün hükümetlerin Avrupanın borçları meselesinde esas ittihaz -et- miş oldukları bir prensiptir. Avrapa- nn sülhü salâha kayuşmasına ve yeniden imar ve ihyasına doğru ka- tedilen bütün —merhalelerin azimet noktası olan bu prensihı îırîı&p at- hdidini * Ankara, I7 (Milliyet) — B M. Meclisi iHâs, idarei vilâyet lâyıhalarını müzakere ve kabul etti. Bu münasebetle Adliye ve Dahiliye vekilleri lâyıhayı mü- dafaa ve uzun izahat verdiler. Ankara, 18 CAA. ) —BM Meslisinin bustmkür j üü yetlerin umumi idaresi hakkındaki kanun layihasının müzakeresi müna- sebetiyle dahilye vekili Şükrü Kaya bey atideki nutku irat etmiştir; “Muhterem efendiler idare kanu- larmın esaslı karakteri teşkilâtı esa- siyeye makes olmaktır, — Teşkilâtu esasiye kânununun koyduğu pren- sipler oralarda tafsil ve onlara tatbik olunur. Türk — teşkilâtı kanunu vilayetler umurunun tevsii mezuniyet vezaifi esaslarile idare olunmasını emrediyor.. — Tasvibi — âliyelerine arzolnnan vilayetlerin umumi idaresi hakkındaki bu kanunda o esaslardan mülhemdir. Teşkilâtı esasiye kanu- nunumuzun bu prensipleri sırf naza- tiyattan alınmış mücerret bir kaide ve mefhum -biz türklerin idari haya- tının” idart tecrübe ve - bilgiletinin şeeni — ihtiyaçlarının dustur. - haline ifag edilmiş bir -ifadesidir. Beşer tarihinin en — iptidat devirlerinden beri memleketler ve milletler idare eden bu milletin idare tecrübesi elbette ve elbette her nazariyenin fevkinde ameli bir kıymeti haizdir. 'Teşkilâtı Esasiye kanünumuzu ne * bir uzlaşma neticesi olarak iki taraflı bir mükavele şeklinde bir müstebi- din elinden aldık ne de atifet eseri olarak bize verildi. Biz onu Türk tarihinin muvalfakiyet ve şeref bürç- lerine *Çıkdran büyük Gazinin cihana hitap çettiği gibi biz onu cebren ve hile-ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş bütün tersanelerine giril- miş bütün orduları dağıtılmış ve esasiye mak k göstere- cek hiç bir cihet 'olmâdıği ” halde ve adeta bilitizam savurmak pek cüretkârane bir harekettir.,, Hariciye nazırı ile dahiliye ve malı)e nazır- ları dün akşam muyasalet etmiş olan mösyö Mac Donaldı amele fırkasının borçlar hakkındaki* siyasetini resmen tasrih etmesi için. , sıkıştırmışlardır. Mösyö Mac Donald, husust - bir salona * çekilmiş olan — kamarayar mensup amele fırkası azası ile uzun müşaverelerde — bulunduktan — sonfa, yani iki saat teehhurla cevap ver- Mac Donald cevap verdi M. Mac Donald, gayet resmi bir sürette amele fırkasının iktidar mev- küne gelmesi taktirinde fırkanın İn- giltere hükümetinin imzasımı taşıyan bir itilafı asla inkâr etmiyeceğini ve onun mefsuhiyetini ancak yeniden tetkiki veya tecdidi icabeden her iti- Tâfın feshi için muktezi olan şeraite tevfikan ilân edeceğini söylemiştir. Çinde Fransız düşmanlığı Şangay, 17 CA. A.) — Yan- gçe nehrinin sol sahilinde bulu- nan kıtaat bir Fransız gambotuna mitralyoz ateşi açmıştır. Üç Fran- sız bahriyelisi yaralanmıştır. Gam- bot şiddetle mukabelede bulun- muş ve hasara uğramadan yoluna devam etmiştir. Bulğar kıralı Belçıkada Bruxeles,/ T7 (AA) — Bulga- ristan kıralı Boris buraya mtwva- salet etmiştir. Belçika kıralı ken disini istasyonda istikbal - der < Laccken şatosuna götürmüştür. Kral Boris bu şatoda iki gün kalacaktır, Çocuk haftası 23Nisanda başlar Bimayei Etfale bu hafta zarfında yapacağın yar- dım memleketin hem nu- fusumtu tezyit Ödecek ilk temieli atmış olacaksınız hem de 'Rimsesiz yav, ların şikâyetlerini dln- direceksiniz. Her Türk bu mukhaddes işe sarıl- ecnebi hakimiyeti altına konul olan Macaristan için nhemmıyeu olan 9 mes'eleleri tadat malıdır. leketin her köşesi “bilfill - işgal edildiği —iktidar - sahiplerinin şahsi menfıatlerini müstevlilerin — siyasi İflas ve vilayatidaresikanunla B. M. Meclisi dün her iki kanunu da müzakere ve kabul etti Dahiliye ve Adliye vekilleri layıhayı müdafaa ve meclise izahat verdiler emellerile birleştirdikleri bir devirde müstevli orduları — vatanın harimi ismetinde boğulduktan, zalim ve müstebit sultanları memleketimizden kovdukun, hunyct ve istiklâlimizi k halk ('hmhtımen kurduktan sonra bütün hüriyeti irfan ve vicdanımızla kendimiz yaptık. Bu kürsüde munakışa ettikten sonra leketii larma uygun bir esas diye kabul ettik, Binaenaleyh memleket idaresinin esaslı teşkilât kanunu demek olan bu kanun bu esasa göre ve bu esas dahilinde yalnız ilmt ve kanuni bir Zzaruret değil bu memlekette idare edilenlerinde idare edenlerin de müş- terek oldukları kanaat ve ihtiyaçları- 'nın — neticesidir. Meclisi — ilinizde hakim olan nesil bu prensipin aksi cari olan uzun ve acı birdevir yâşa- dı. ÖO devrin feci tecrübe ve netice- leri halâ hatiralarimızı yakmaktadır. Bu prensipin isabetini görmek ve bilmek için idare kitaplarını tarih yapraklarını açmağa bile hacet yoktur. Hatıralarımızı yoklamak kafidir. Mühterem efendiler, bu esas 23 teşrini sani 1927 tarihinde büyük kongrada milletin ve devletin büyük Hdeti ve Reisi yüksek namlarına izafeile kongranın ikinci Reisi büyük Başvekil İsmet paşa hazretleri tara- fından hepimizin Şükranını * taşiyan yüksek salâhiyetle irat buyurdukları porgram nutkunda rüesayi memurini mülkiyenin salthiyeti lâzımaya malik olm.ıf.ıııu itina ve bü bopta mevzmuatı İ icap eden ahk derpış edilmesi — ihtiyacımızdandır . Kezalik iktisabt ve coğrafi münase- bat nazara alınarak nahiye teşkilâtı yapılması mahallt idareye kâfi sald- Kiyet verilmesi taksimatı mülkiyenin vesaiti münakalenin takemmülü nis- betinde mütemadiyen ıslah edilmesi ehemmiyet verdiğimiz mes'elelerden- dir. diye dektirine etmişlerdir. Kon- gro hey'eti umumiyesince müttefikan ;kabul edilen bu umumi riyaset be- İ Cikhnriyebbalk el kineye verilinceye kadö (Ajans) mabadini verl“' miştir. ) Ank: <a, 18 (Milliyet) — Mo* liste adliye vekilinin izahat | sonra Agaoğlu Ahmet bey !’ suali sormuştur: lcra ve iflâs Kanunu lağvedilen hapis cezası, vld mükelleflerine de şamil mi Adliye vekili şu cevabı vet -— Ona dair , kanunda bi sarahat yoktur. O, Kamllf husüst ile tayin edllıııîş“' Hapis cezası karşısında © nonu hususinin tadili ya llf Yâzımdır. Bilahıra Agaoğlu, ver (İzmir) beyler kanun otfı' | fında mütalaalarını söylemişl? Salaheddin ( Kocaeli ) adli! encümeni nanına izahat v ğ tir. Dahiliye vekilinin izahatif dan sonra da Enver (lnldî Mazhar Müfit (Denizli), (Eskişehir) beylersöz almışlı Sefirlerin temaslaf Ankara, 18 (Milliyet) — Frat sız ve Yunan sefirleri Sar: Şükrü beyle temeslarına de' J etmektedirler. Birecik, aıülyeslnde s'u'“ | Birecik 18 (Milliyet) — Bi tik — müddeiumumllik dairesi pısi kırılmak süretile içeri £? miş ve birkaç mühim evrak * kât edilmiştir. b Kütahyada har yağıy? Kütahya, 18 ( Hu . Mu ) î’v ;saslı proğramıdır. AANIK ARNLA îı.“ll—ı(m Nota — Gızeteıniz ma- Ankaranın yeni planı Ankara dünyanın enmodern şehirlerinden biri olacak Ankara: 15 (Milliyet) — Beynelmilel şöhreti haiz üç büyük şehir mutahassısı tarafından tan- zim olunan. Ankara şehri imar pro- jeleri ay sonuna doğru toplanacak bir jüri hey'eti tarafından tetkik o- k içlerinden ip görülen J| plan tercihan kabul edilecektir. Bu planlardan biri Fransa Hükü- mtei baş mimarı M. Leon Jausse- ley tarafından, diğerleri de Berlin mühendisi âli mektebi müderrisle- rinden Prof. Dr. Herman Jansen ve Şarlotenburg mühendis mektebi mü- Ecnebi mütahassıslar tarafından hazır- lanan planlarda neler tavsiye ediliyor ? gibi;herkesce takdir edilen memle- ketler meyanıpa girecektir. Kalenin bürcünden herbiri Türk şehri tara- fından tamir ve inşa ettirilip o şeh- rin ismi ile tesmiye edilmesi #arzile bunların imarı da varidi hatırdır.” M. Jaussen'e göre kale Türk mille tinin kültüral mabedmı teşkil ede- M. Jansen raporunda umum!) ' | mebani irtifai azamisi olarak ÜS tavsiye etmektedir. Mutahassi$ı bapta istisnanın ancak çok P meydan ve caddelerde ve bh' ” '/ mari bir eserin göze çarpmasi “’ nilen Yetlerde olabileceğini M olarak ilave etmektedir. Ankaranın ıklimi dolzyıld' ne kadaryaz güneşi ucızedlu ? kışının da çok şiddetli olduğun! zarı dikkate alan M. Jansen bil' mesakinin güneş tarafına g&ğ1 ni tensip etmiştir. Ve buna dir ki planında mebani bi mümki'm mertebe şimal, centP | cek ve burası müze ve konfı gi- bi kıymetli binalarla tezyin olunacak tır. Şehrin bütün kısımları, merkezi kale Olarak tanzim edilecektir. Plan şehrm bdtım içtimaf ve hıf- İ derrislerinden Prof. Dr. Ing. J. Brix tarafından yapılmıştır. Paris ve Barslon şehirlerinin plan larını yapmış olmak ve her ikisi için açılan müsabakalarda birinciliği ka- zanmakla iştihar etmiş olan M. Le- on Jausseley in büyük bir cilt ha- lindeki projesi'vc buna melfuf plan- ları ile çok esaslı çalıştığı görül- mektedir. B. Jansseley projesinde geniş malümatına ve tecrübesine is- tinat ederek Ankara şehrinif en w- fak ihtiyaçlarını bile tetkik etmiş, mütalaalarlar serdetmiştir. Buna nis petle çok daha kısa fakat daha pra- tik mütalaalarla dolu ve inşasına e- sasen başlanmış olan Ankaranın bun dan sonra bir program tahtında in- şasına devam edilebilmek için mü- sait bir proje teklif -eden -- Alman mutahassısı M. Jausen' nin projesi ihtimaldir ki Jüri Hey'eti tarafın- dan 'tercih olunacaktır. Bu üstat şehir mutahassısı Anka- rarim eski kalesine raporunda .- bü- yük bir ehemmiyet vermektedir. Ra porda, kaleden bahsolunurken ez- cümle deniliyor ki: “Kale, milli hayatın merkezine te- mel teşkil ettirilecektir. Bu kale ile ve mevcut arazı ile Türkiye Romada 'ergamondaki, kasin vesaii i nazarı itibara ala- rak yıpılmıgtu' Planda, şehir halkı- nın sıhhatı duman ve gazlardan ha- leldar olmaması için, fabrikalar ;sana yi sahası namile tefrik olunan bir mahalde temerküz ettirilmişstir. Bu saha şehrin garbında intihap olun- müuştur. Planda caddeler olduğu gi- bi bırakılmış, fakat ikametgâhların güneş alabilmelerini teminen sokak- lar genişlettirilmiştir. Hükümet mahallesi, âli p ine itina Bundan bışl:a halkın sihhat! nazarından son derece müm bir şeyin de imar esnasındâ recede boş yctlıeı' bn'ı hasını ıe tiyacına hııuchleccğı maktadır. Raporda bilhassa şehir i: işin kul bir iktisadi düşün““ olması lüzumu,ileri sürülm cumle denmektedir ki: “Bir çok şehir imar işl€ ler, zenginler, orta tabaka ve isçi mahalleleri ile sanayi sahası, Tayya- re meydanı, ıstasyon ile atkoşuları mahalli eski şehrin etrafına yerles- tiririlmiştir. Esas şehirden dağlar ile ayrtlan şehrin şimali şarki kısmı iskân için ihtiyat saha olarak'tefrik edilmiştir. Planda bundan başka hal kın isti ve ferahl in mü teaddit sunt göl ve havuzlar. ihdas edilmiştir. Planda seyrüsefer mesai- li seyrüseferi feninin en son kayait ve terakkiyatına göre halledilmiştir. Az mıktarda ve tasarruf kavaidine uygun yeni yollar ihdası suretile se- yrüseferin idaresi - kolaylaştırılmış- tır. Planın şekli arzın teşekkülatın- dan istihraç edilmiştir. Vadi ve te- peler gibi manzaraca kırymettar olan * langı oğram sebep de işte bu Tüzumlu nin vaktile nazarı dikkat€ sındandır. Ben bu mes'eleri” evela, mahdut miktarda, istiabiyesi yüksek ve matl vafık yollar açarark bilar? münakalatın ceryanını temif çok pahalı olan yol inşaâ” 4 miratını haddi asgariyt n ınt saniyen imar sahasımı €en ucuzbir şckılde temifi görmekteyim.” M. Jansen ıkamcfgahhn: p çi duğu caddelerin umum 1 la geniş olduğunu ;;por“”” makamında beyan etm' Raporun diğer esasâ” yerler park yapılabilmek _üz'ereiıbâ birdlülinmeür âPRik BÜKM SN ÇLEr