Fikir, MILLIYET iv SALI 14 MART 1929. ASRİN ÜMDESİ “MİLLİYET.TİR 18 MART 1929 BUGÜNKÜ HA Rantlianeden | aldığımız mslü 'mata göre dün Azami hararet 23 ve atperi nakıs #idL Bugün ruzgir erk etrafında | esecekrir. Hava FIKRA EVLATLIK MESELESİ Bugün tekrar bu bahse dönüyorüm. Bir karlimde her bakımdan kaçan evlat- ara tesadüf etmiş, ve © a dayakçıların sıkı fıkı bir İstlatakından yakasını Zor curtarmış. İnsan diye yaşıyan ve ya- mak isteyenler Için çocuga ve evlatlığa şefkat en kuvvet- 1 ölçüdür. © Kimseli çocukların çocuk- ça şımarıklıkları nasıl fikri ve mantıki bir saikle müsa- ha görürse, kimsesiz yav- uların iki kat görmeleri çene o İsanlık mantıkının bındandır. Himayel Etfal cemiyeti rkâm ile bu mevzu üze- de görüşürken şu güzel malâmatı aldım. Dediler ki: atli halkın yardımı ile gören cemiyet yalnız görbüz çocuk yetiştirmek. kucaklarında bebe & - yütmek gayelerini istihdat etmez, memleketin her tara- ında ve herne şekil ve te hlımayeye muhtaç vlan yavruların Imdatlarına koşar ve icabında onları ları ile müdafaa eder. Bu misaller çoktur. Bazı hadiseler yüzünden mazlum çocuklar namına mahke- 'melerde davalar açlık ve kazandık, çocuklara fena wuamele eden o galiller « gördüler. © Binacnaleyh böyle çirkin merhametsizce hadise- şahit olânlar Himayel cemiyetine açık bir surette haber (verirlerse, 'emiyetin hemen muhafaza ve müdafaa tedbirlerinin alınacağına emin olabilirler. Bu güzel malâmatı kalp- leri şefkatle çarpan İnsan- lara bildirmeğide vazife bildim. FELEK Açık am. iki gün evl kadınlı erkekli hir cem'iye?e gevezelerden biri arkası dönük ve çok dekolle hanımı arkadaşına göste- iyor; »— Bak bak. Nakadar açık. el değil mil 2! Açık, güzel ama soğuk! G © “Mühiyet,, Bu muhavereyi temamen işit- miş olan hanım arkasını dönüp bu münasebetsiz seyircileri se- lâmlıyor, ve : — Havadan bahsediyorsu- güz zannederim! Hakkınız var havalar açık ama nakadar İ soğuk! sözünü fırlatıyor. Be- | fahmin müşkil değildir: Ne farikasız Dünki sabah refi, mizden birinin baş makalesinin başın- da şu serlavhayı gördüm: “ Uşak fabıikası , Uşağa değil ama bir iyi aşçıya ihti- yacımız Olduğu İçin, belki bu Jabrika mamulâtı arasında aşçı da bulunabilir ümidile maka- leye göz gezdirdim. Meğer mevzuu bahs fabrika * Uşşak şeker fabrikası , imiş. Bu ufak harf noksanında uşşak- iilar ne derler acaba? İşte size bir ağaç ki ları tepesinde gördüğünüz gün rikilerin ne hale geldiklerini b tetkik etmek istediğimiz bu doğildir. 1928. Olimpiyadından muvaffa kiyetle avdet eden güreş Federasyonu kendi Olimpiyat tahsisatından 2000 İirâ tasarruf etmiş, Bu paranın bir kısmiyle geçen Avrupa şampiyona sında Federasyonun borçlandığı para- nın tesviyesine mütebakisi de bu $0- meki şampiyonaya hasredilecek kl. Maaticesstif geçenlerde Ankarada ma- teşin bu parası Istanbulda. bir eskinm kutübü açıl mak için Eakırım Federasyonuna verildi. Tabit bu tepeden tımağa kadar saçma bir şeydi, lâkin 6 içti Federasyonlar bütçesile istediği za man oynaması kadar müztr ve manasız şey olmadığı bununla da sabir olda. Binsen aleyh bugün güreşi Federas- yonu tasarruf ettiği parayı elinden kaptırmış, on parasız bir haldedir. Güreşçilere gelince, Olempiyat dönüşü geçeni Agustostu milli güreş takımımız Idnanlı ve tam şeklinde idi, Mkin ağır sıkletten Mehmedin bütün #inüluz zevatın vaitlerine rağmen bir bütün muhaller , mümkün olacak. Son çünlerde gazetecilere mülikat veren sabık Ziraat vekili Sabri Bey efendi İstan- bulun refah ve saadeti namına şehrin eivarina bir milyon ka- vak ağacı dikilmesini tavsiye etmişti. Bu mes'ele ile birinci derecede alâkadar olan Şehre- manetinde bir ufak tahkikat yaptık. Emanet buna taraftar ! değildir. çünki on onbeş sene İ sonra ağaçlar büyüyünce İs- tanbulluların başında kavak yeli esmek ihtimali vardır ki bu da pek şayanı arzu değildir. FELEK SPOR BAHİSLERİ Avrupa şampiyonası ve Güreşte vazıyetimiz Güreş Aleminde ehemmiyetle" te- lakki edilmek lzım gelen biemes' ele karşısındayız: 1929 senesi Avrupa güreş şampiyonasına iştirke davet edildik. Be şampiyona bir sene Al. manlar tarafından Almanyanın “Dort munt, şehrinde tertip ediliyor. Geçen sene Ölempiyatlar münasebetile Ams- terdamda toplanan Beynelmilel güreş köngrası 990 senesi Avrupa şampi yonasının "tertibini Almanlara havale etmiştir. Bu davete karşı Türkiye göreş Federasyonu iştirak edeceğini bildirmiş- tir. Beynelmilel temaslardan göreşcileri- mizin ettiği azim istifndeyi düşünen her federasyon ancak bir suretle hareket edebilirdi: Fakat İş bu cevabi ver- mekle bitmiyor, asıl şimdi bâşlyor. Biz işte bu başlayan işi şerhedeceğiz ve spor işlerimizin en can alacak yerine parmak koyacağız. Bizim Avrupa şampiyonasına iş- trak etmemiz icin iki şeye iftiyacı- mız Vardır. Para ve güreşçi. Öteden- beri yapağımız terkikar bize gösterdi ki küfak bütçesi yekünunun ancak üçte biri hakiki sporu şarfedilmekte üst tarafı büro ve teşrilata gitmek- tedir. Şu halde asil spor'mes; parasızlıktan şikâyet etmesinin gi sebebini buzada aramalıyız; Bu vaz» #yet “© kadar karışıktır ki teşkilân kökünden değiştirmedikçe bn nispeti #por masrafları tebine değiştirmek türlü Istanbulda yerieştirilmermesi, Al man şampiyonuna türk çetinliğini gös teren Nartnin de İtmanlarına devam için burada bırakılması hakkında ki te sebbösün ekim kalması, şimdiye kadar hiç bir türk güreşçisine hasip olmıyan bir muvaftakiyetle Olempi. yet dördüncüsü olan Tayyarın arık güreşi brakması ve yerine kimse yetişmemiş olması zerine bugün takımımız, cam kuvvetini arzetmek, tedir. Şimdi pata ve müsabık itiberile bu halde iken güreş Federasyonu bie çaresini bulur da para tedarik ederse nisanın ilik haftasında yapılacak olan bu müsabakalara ancak iki, nihayet öç kişi ile Istirak edebiliriz. Alelhusus yeni tadilât mücibince artik güreşcilere, evvelce verilmekte olan ? kilo fazlalık ta kalktığından seçilecek adamın giteceği sikletten çök fazla olmaması ve pek az bir çalışmakla niza! sikleti bulabilecek ağırlıkta Olması lzımdır. Bütün bu müşkildn karı eğer Federsyon Avrupa şampiyonasına iştirak imkânını bulursa (Allah razı olsun!) diyen bulun maz, ma yanın Btalet ve temasetmemek heticesi olark güreşcilerin derece ve kıymetleri düşer de her bangi: bir beynelmilel temasta fens metice #i- kabil olmyacakır . Bizim asıl edebi tefrikası 4 Köy hekimi. şiddet ve dehşetiyle düşma- m bağrma aktı, aktı ve Y- , yaktı. “Arzın okuyan ve işiten! hakim olunca büt: Bürhan. Cahit ne yapıştırmak için zamanı, fırsatı bütün dikkatiyle kol- layan türk ordusu vaziyete o mev- ün bütün insanları hayrete simler, seneler dolduran sü- re türkün uzak, yakm düş-| künet nihayetbuluverdi. manlarmı haşyete düşüren Artık vak alar hareketler, u feveran dünyaya nizam çalışan siyasi for-İlenin yıktığı setten asması heye-| gibi durdurulmaz ve tutul- ından titretti. Hastasının|maz bir şiddet ve di meğe kahrı inkilâplar coşkun | bir selâ- gil tarihi alt alt üst etmiş ve memleketine kendi eliyle nizam vermiş bir kahraman olarak döndüler. İ (ismet paşa) karargâhi-! nm emir çavuşu (Tosun) İzmirde anzak iki ay kal- mıştı, Terhis edildi. (Emi- ne) ile daima mektupleşiy-. ordu. Onu hayrette bırak- mak için haber vermeden İzmirden vapurla doğru (Antalya)ya geldi. Genç kız onu kara yolun-' da bekliyor,köye gelüp ken- İdini aldıracağını zannediy- , Mizah, o Hikaye, mrsa bu gün güreşin bu sıkışık VaZ- iyecile alâkadar olmayan marbuat ve eikân umumiye o vakit ağız açmak hakkımı biz olmayacakur Türkiye İdman cemiyetleri Mtfakı uman mepkez azesından Bürhaneltin Spor: Süleymaniyenin İzm- irde yaptığı iki maç tafsilâtı Beşiktaş ve Vefalı bazı oyu- ncuların iltihakıle İzmire. gitmiş olan “Süleymaniye takımı - İzmir gazetelerinde okuduğumuza göre maçını Göztepe — Alfınay takımile yapmış ve 2-2 ye bera bere kalmıştır, Süleymaniye tek mi şu şekilde sahaya çıkmış; Osman (Beşiktaş) Necdet(Süley.) Adran(B) V) Şekip V) Hayani(B) Vecihi5)ibrahin( 8) Burkan (S) Salahaddin CB) maç esnasında kalacı Osman yaralın- mış yerine Mansur geçmiştir. Süleymaniye takımı aynı teşek külle. Altay-karşı yaka muhteliti ile ikinci maçını yaparak O-1 | mağlup olmuştur. Bir tavzih Futbol Heyetinden; Bayrımda İzmirde üç müsabı yapmak üzre Hey'etimizden mi talep edeu Süleymaniye terbiyelbe- deniye yurdu davetin çok sell" olma- sına mebni tam takımiyle işbm seya- han büşmü söretle İntacını imkân balamıyacağım hini müracaatında söylemesi Uzerine Hey'etimizce ltihaz. kılınan karara tevfikan mezkör taki- ın Mintakamıza mensup kulüpler. den bazileriyle takviyesine müsade ita kılınmış ve keyfiyet futbol Fede- sasyonunca da tasvip edilmişti. Anadolu ajansının gazecelere ver- miş olduğu tebliğde Süleymaniye kulübünün İzmirde yapmış olduğu müsabakaların İstanbul muhtelitine irfedildiği anlaşıldığından o merkör müsabakaların Utanbul mubteiitiyle tavzihen tekzip olunur. birincilik müsabakaları Futbol heyetinden; 3-4-920 Guma gününden iuibaren İ Botbol.ürimelik müsabakalarının ilk I Bir haftu çocuklar hürriyetleri ben seven vali beği o kadar memnun etti ki akşamı beklemeden heman (To- sun)u yanma alup eve geldi (Nev Eda) hanımefendi memnun, (Emine) mah- çup ve mütehayyir uzun 8€- vindiler, söyleştiler. Hanı- mefendi birbirine kavuşan! 'nişanlıları biran evel baş göz etmek için daha o ge- ceden hazırlığa ( başladı. Memur, kumandan hanım- larını topladı. Elbiseler dik- tirdi, (Antalya) da ne bul- mak mümkünse alındı ve üç EE o xa 2 ra O Wiyatreo devamına le Ogün ya lacak müsabakalar berveçhi atidir. Sıadyümde 5 Vefa - Süleymaniye 4-1530 Hakem Şeref bey Stadyümda: Galatasaray - Beşiktaş 16:17,30 Hakem Abdullah bey Kodıkdiyünde: Topkapı- Kasımpaşa 1$-15,30 hakem İzzet bey Kadıköy: Fatih - Komkepi 15,45 17-15 haken İzzet bey Türkiye futbol federas- yonundan : tam bulmak özere Futbol(Hakem kursu) küşat edilecektir. Mer hafta perşembe , pazar- tesi akşamları şimdilik sâat on yedi buçukta başlanacak olan derslerin birincisi 25 -- 3 — 929 peişembe gtnüdür , Kaydolmak isteyen zevatın her gün saat dörtten sonra Emin Önü rıhtım hav numar'da Federasyonlar * merkezi kltabe- Gne lüzumu mürucaatları tebliğ olunur . Etihbai“bayrariye mu- badenet cemi yeti Bey'eti idiresinden; 21-3:929 Perşembe“ gür sast ağından umüm azsnn şterifleri SiHni GiLdi Rumatizma ig 6 — Kakao, çikolatada ziyade mik: darda hamızı humimaz bulundoğundan muzirdir. 7 — Meşrobatın en eyisi maden sularıdır, bilhassa bizim Avrupada emsali “ olmayan Karabısar, Çitimiz, 8 — Mostar meşrubattın kahve muzirdir. Çay da nafi değilse de müdrir olması hasebile mütedilâne içilebilir, Meğrubetı künliye bilkülliye mu- Zordur. Hülâsa rumatizmalılar «z yağlı geyler yemeli , bamur işlerine, et yemeklerine kanaatkâr olmalı, bol sebze, meyva yemelidirier , arısırıda mısır püskülü, arpa, kiraz çöpü, bakla Çiçeğini suda kaynatıp tülbentten süzdükten sonra günde bir İle kadar bundan içmelidir. Bunlar kanı ve böbrekleri tasfiye ve tethir eder- ken alimıda tahfif ederler H.B.Z, Dr. Muhiddin GÜNÜN İN LÂTİFELERİ Çocuk haftası geliyor ine tamümen sahip olacakır.J — Bu sabah yaramazlık ettim diye bâbam azarladı. — Sen dur hele, bizim haftamız gelsinde ona gösteririz ır)den t taşan neş! esi de vardı. (Antalya) (Emine) nindü- ri hasret kaldığı doya doya eğlenceye fırsat buldu. Sa- bahlara kadar çalgılar çal- dış içkiler içildi (Emine)'nin| şere bütün portakal bah| çeleri gün ağarıncaya ka-| İder keyf ve neş'e ile inledi, inledi. Ve (Tosun) çavuş hak- kettiği bu saadetin ilk yu- dumunu bütün nes' esiyle içti, (Bademli) köyünün mü- 1920 senesi 1 Haziranında hi- ğün vesilesiyle yıllardanbe-| Şahi bey gazeteyi karısına uzatarak: — Al bak; dedi; belki seninki- dir. — Benim. neyim? — Gerdanlığın.. Şali beyin karısı Sakiye hanım, elinden pudra pomporunu bıraktı, hemen gazeteye sarıldı ilânı. okudu: Gerdanlık bulundu. “.. Alan fermuarlı gerdanlık bulunmuştur, Her gün $den 6 ya kadar Ceyb apartı - manında Teceyb beye müracaat. , Sâkiye hanım çarpıntıya tutul- du: — Inşallah benimkidir. Üç gündür uyku uyümuyurdu. Kucasının bin nazü istiğna İle al- dığı İnci gerdanlığını kaybetmişti. Bir gece tiyatrodan svdet ettik- leri zaman, kocas: — Hani gerdeliğın? Demiş, Sakiye hanım, gerdan- lin yerinde yeller estiğini gör- müştü. Artık her gece, ruyasında, inci gerdanlıklar resmi geçit ya pıyordu. Gazeteden adresi kopye etti. —Bu gün oyleden sonra gide- rim, dedi. Ve öyleden sonra süslendi, şıklaştı, Teceyb beyin apartıma- nına geldi. Yüreği çarparak mer- divenleri çıkt. Kapının önünde çarpıntısını dindirip soluk aldık- tan sonra, zili çaldı. Teceyb bey gençd. Güzel, zarif bir geçti. Sakiye hanımın yüzüne *dik- katle bakıp: — Buyurunuz, dedi. Şik döşenmiş, nim karanlık bir odaya girdiler. Sedirler, di- | vanlar ve dizi dizi yastıkları | — Otarunuz efendim. — Teşekkür ederim. — Gerdanlık için değil mi? Evet efendim. Sakiye harım gerdanlığı hasıl we ne vakıt kaybettiğini anlattı Küçük bey dinliyordu. Sakiye hanımın bütün güzeli gi istün- deydi, Gözleri fıldır fıldır, kirpi ve Şu geldiniz. İsun) halâ (Bademli) kö: ne gitmemişti, Köyündeki eri ile meşgul ol- zırlanıyordu ki bir hadise onlarm neş' esini ibozdu. Vali bey değişiyor, karadeniz tarafına gidiyor- du. Bu haber (Emine) nin keyfini kaçırdı. (Nev Eda) hanımefendiye ne kadar a- lışmıştı?. .. Hanımefendi de üzüldü. Hatta onları beraber (Sam sun) a kadar götürmek is- İtedi. Onun bu arzusu (E- bir ind | leri kıvır kıvır. Hele dudakla- riyle burnu öyle cana yakındı ki Sözünü bitirdikten sonra: Teceybbey başını salladı. izum yoktu ki.. — Neden ? — Çünkü ... çünkü ben ger- rdanlık falan bulmadım. Sakiye hanım yerinden fırladı; — Pekl, ne deye ilân verdiniz? — Laf olun deye... Böyle sizin gibi güzel bir hanım efen- diyle belki müşerref olurum üml diyle . görüyorsunuz ya... dim boşa çıkmadı. Sakiye hanım ağlamağa başladı. — Ben de gerdanlığımı bul Ümi düm diye seviniyordum.. Ağlarken daha güzel oluyordu Teceyb yaklaştı... Birbirlerine sokuldular... Bir saat sonra Teceyb bey, Beyoğlunda bir kuyumcudan, bir inci gerdanlık alıp Sakiye hanıma verdi. Akşam geç vakit hanım efendi sevinç içinde bolunan gerdanlığı kocasına gösterdiği zaman, Şafi bey: — O zate bir gün ziyafet çek- meliyiz, dedk Nakleden Selâmi İzzet KIRALIK SAYFİYE İSTENİYOR Derhal kiralanmak üzre Boğaz içinin Balta Ilmanı, Emirgân, Boyacıköy, Kireç burnu ve Keleliköy. tarafla - rında dört beş odalı ufak bir sayfiye ararıyor. Miliyet ga- zetesinde Nail beye muracaat olunmalıdır. ER EE e e ye çok hediyeleri karşısında mahçup olan karı koca bu son eyilik için ne isteyecek lerini şaşırmışlardı. Müte- vazı,mütevekkil bir köy de- likanlısı ovilâyette elinde her nüfuz ve selâhiyet mev- cut olan büyük bir zattan ne istöyebilirdi. Kimseden davası, kimse ile nizar yok- tu ki... Hükümet işi bile yoktu. Karı kocabir kaç gece isteyecekleri şeyi dü- şündüler, fakat o kadar mes' ut ve endişesiz, kay- gusuzdular ki hiç bir ihtiy- i, nabzıma göre ilâç önüne geleni silip süpürdü, ordu. (Tosun) askerlikte gün içinde düğün yapıldı. şarlatan mahalle, Ve toprağma, en yakın 'usı ü sul,erkân öğrenmiş, kara-| (Emine) nin dü yı 'larma dip-İvilâyetlerine kadar ayak ta epi açılmıştı. (Anta- alnız (Bademli) köyünün dosyalarını kapa-İbasan düğmana karşı gece “o ya gelir gelmez doğru! kızlarını değil, (Antalya) , yeni sahneye göre y-|yarıları ocak başlarını, ra-iveli i heğe çıkup teşekkür et- da epi yüksek memur kız- i i hat döşeklerini bırakup ko-'meği muvafık buldu. larını bile kiskandıracak li formül aramağa başladı.) san türk evlâtlarını yuva-| Bu hareketi heman herbir şatafatla yapıldı. Bu larma zafer kazan- ilim kendisinden iie Mi şieliğime mine)ye hoş görünmekle be! aç hissetmiyorlardı, para- raber(Tosun)un köye dön- ları vardı. Ömürlerinde görmedikleri güzel eşyaları vardı. (Emine) nin öyle el- biseleri vardı ki yalnız (Ba- demli) köyünün değil (A- cıbadem) hatta (Bordur). tevazı mahlükları (Tosun) Ja (Emine) tali ve tesadü- fün kendilerine mukadderlmek isteyişi genç kadını kıldığı bu saadet içinde ba-|münakaşa bile etmeden ona layını geçirdiler. (Nev E-Jiltihaka mecbur etti, da) hanımefendi onlara) (Vali bey (Antalya) dan konağın alt katta iki odası-layrılmazdan evel onlara hi sü |rç vermişti. Yiyor, içiyor, eni il « yapmak İstiy- dı. (T