8 Mart 1929 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6
K c Snkümetimiz yunan mallarını — nübadil olmıyanlara vermeği kararIrştırdı Yunantılarla deyam eden mübadele mü- ' zakereleririn bir netice vermiyeceği, yunanlı- — ların daima savsaklama siyasetini güttükleri anlasıldı. Cd Hükümetimiz üç senedir sabretti. Yunanlı- hlar bügün yarın yola gelecekler, diye bekle- di. Baktı ki uyuşmağa hiç niyetleri yok. Ana- doluda ve Btanbulda ne kadar Yunan emlaki varsa bunları mübadil olmayıp haklarımı bek- JTeyenlere vermeti kararlaştırdı. O zaman Mecnun bütün sevgisi kalbin- den taşarak şu sözleri söyledi: — Senin hayalin beni yakmaya kâfi.. Bera- ber olmamıza hiç ha- cet olmadan sen be- nim aklımda, fikrim- de, kalblmdesin. Be- nim, aşkınla böyle âleme rüsvay olduğum yeter. Arkamdan sen de bu uçuruma sü- rüklenme! Leylâ baktı ki Mec- nuna söz anlatmak imkâmı yok, yüzünü Milliyetin hal Yunanlılar işi böyle uzatınca.. İka mahsus Se Leyla ile mecnun masalı |- Leylâ ile Mecnun bu acıklı sözler konuşu- lürken bir son bahar günüydü. Çiçekler ve lâleler solmuş, güller, karanfiller kurumuş, yapraklar hazin hazin dökülüyordu. Genç kız sevgilisinin yanından dönerken yolunun üze- rinde harap bir bah- çeye tesadüf etti: — Zavallı bahçecik, dedi, ben de senin gi- biyim, fakat senin hiç olmazsa bahara tek- rar kavuşmak ümidin İis Di Y y ! A A / y VAA Leylânın o günden , itibren sıhhati bozuldu. Sararıp solmaya baş- ladı. Yatağa düştü. Annesi gece gündüz kızının. baş ucundan ayrılmadı. Son gün- lerinin yaklaştığını hisssdince annesine şu vasiyette bulundu: — Anneciğim — eğer ben öldükten sonra yolun Mecnunun ya- şadığı sahralara dü- şer de onu görürsen selâmımı söyle ve sev- gisi yolunda ölüp git- sahilesi Zavallı Leylâcık bir çiçek gibi solup gidiyor. Göz vaşlârıyla mezarlığa götürülüyor. | Mecnun Leylânın ölü- ölümünü duyunca beyninden vurulmuşa dönüyor, hemen meza- rıma koşuyor. Biraz sonra Mecnunu meza- rın üstünde ölmüş bu- n $Çıt olsa doyar, ayvarmı ay_& ar: — Kulak. $ Güzelde kırmızı, nar, çirkinde akıllara zarar: —Dudak. & Fişek olur patlar , suratına atlar: — Ateşte kestane, $ Tanesi darı, kendi sarı: — Mısır. $ Kat kat açılır, ko- kusundan kaçılır: — Sarınısak. $ Çıtır çıtır, yenir, adına eğlence denir. — Fıstık. < Kimi deyiştirmeli Hanım (ahçı kadına ) — Bey senin yemekle- rinden hiç memnun de- gil. Dün balığı bugün- luyorlar. Mezırı açıp | de eti berbat etmiş sin. Leylânın koynuna gö- | Ahçı kadın — Valla müyorlar. Zeyt bir | Hanım ecendi asıl ben gece rüyasında bu iki | size şaşıyorum. Böyle bedbaht sevgilinin | aksi bir adamla nasıl cennette mes'ut yaşa- dıklarını görüyor. oturuyorsunuz. Ben ol- sam şimdiye kadar yüz Şimdi bütün bu emlâk Ziraat bankası va- sıtasıyla gayri mübadillere dağıtılacak.. : Hem havadis hem kraat îl ; Yıkılan evler l Kar ve yağmurunfazla yağ- — masından bazı damlar çöktü. | gö - Fenerde Mürsel paşa cadde- sinde bir kâgir ev yıkıldı, bir kaç kişi altında kaldı. Beledi- yeden gelen adamlar Maryani isminde bir kadını sağ olarak çıkarmış, fakat ötekiler bulu- namamıştır. z Yeşil köyde kilise sokağın- — da 66 numaralı ev yıkılmış, Dimitri ismindeki sahibiyle karısı yıkıntı altındakalmışlar,, fakat kendilerine bir şey ol- madan kurtarılmışlardır. | Bulun bakalım At yükünü da bırak iş kaçmış. İğ5 Nereye se- vışmiş ara- © yın bülüni £ KAKDTTILATAIDAMIKOKAI TI III DKDK A güzünü öptü ayrıldı. var, bende o da vok yal xi * Gari daha pek çök zaman bu vatana blzmet göceek Çafda ve shhattedir. " lemec Paşa Hz.mim aazundan - Kem gözle bakanın çıksın gözleri, Sen bize bir ülke yarattın Gazi! Ölçüsüz varlığın dünya değeri, Yükselen Türklüğe kanattın Gazil Sen yokken dişili erkekli kulduk, Öz yurttan tutsaklar gibi koğulduk, Saygıyı sevgivi hep sende bulduk, Yeniden canlara can kattır Gazi! Sağlığın bir zırhtır göğsünde yurdur Açıkta kalmıştık, çatıyı kurdun, 'Tehlike selinin önünde durdun, Yorulan kollara takattın Gazi! Dost, düşman yapına ısırdı parmak, A nımız kayaydı , sen eyledin ak, Milletle, « Fevzi »le, « Ismet »le ortak, Yunanı denize sen attın Gasil! Millet uğursuzluk tozunu silkti, En korkulu yılan bilgisizlikti, Boğdun can evinden azmın çelikti, Hainin bağrını kanattın Gazi! Doğuda, batıda anılırsın tek, Ünün yardı, Tahran, Kandehare dek, Şu yalan dünyada bir sensin gerçek, Cihanı yerinden oynattın Gazi Z M. Selâhattin âlllllllllllllllllllllllIl||lllll_llHlllllllIlllll[lllllllllIl!lllllllllIlllllllllllllllllllllll Can kattın Gazit <mmtttttititliğa, tiğimi anlat.. Olmuş vak'a Vallahi lena maksatla değil Geçen gün ayaz ç- kıp ta havalar ayaza çekt &: eirada Kâmü- Dran is<y Beyoğlu cad- desinden yavaş yavaş g © yordu. Birden kö- ş cen şık, balık etinde y izü çok güzel bir Ha- nım çıktı. Kâmüran B y hemen bu Hanımı takıbe başladı. O nere- ye giderse o da peşiride biran geldiki Hanım farkına vardı. Döndü: — Beyefendi, dedi, kadınlardan değilim, rica ederim yolunuza gidin! Kâmüran Bey hemen —| nezaketle cevap verdi: — Vallahi fena mak- satla gelmiyorum Ha- mnefendi! ni Genç kadın biraz da- ha yürüdü. Bey halâ inden ayrılmıyordu u sefer hiddetle: — Beyelenci ya peşi- mi bırakın, ya sizi po- | lise veririm. dedi. Kâmüran Bey gene avnı cevabı verdi: “— Vallahı fena mak- satla gelmiyorum Ha- nım efendi: | ©O vakit Hanım büs- | bütün kızdı: — Peki ofena olma- yan maksadınız ne? — Ne olacak Hanım efendi, en temiz, en kaymıyan yerleri bu- lup yürüyorsunuz. Bil- miyerek bana mükem- mel bir yol gösterici- lik yaptığınız için siz- £ | den ayrılamıyorum. HT — Sün £ kered eyiştirirdim. —a Kaptanla tayfa Kasımpaşada Demirli Kısmet vapurunda yağcı Cemil Elendiyle ikinci kaptan Ridvan Efendi kav- ga etmiş'er, Ridvan Efendi Cemil Efendiye silâh çekmiş. Cemil Efendi bunaa » korkmuş kaçmaya başlamış, etraltakilerba- gırmaya başlamışlar: — Tutun! Mutun ! derken «compo denize.. Biçare boğulmak üzere iken Rize vapurunun tavfası Bekir ve Asım yetişmişler, Cemil Efendiyt kurtarmışlar. Âdi bir kavga ax: kaldı bir faciayla neticelenmek üzere iken bereket verdin bu suretk önüne geçilmiş .Mamafi zabıta kim kabahatli kim kabahatsiz anlamak için tahkikat yapıyormuş.
