8 Mart 1929 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 2

ç MULLİYET ('["“4 MİLLİYETİN HARIÇTEN'ALDIĞI MEKTUP VE TELGRAFLAR H ** * HAFTALIK SİYASİ İÇMAL Yixkx Cemiyeti Akvam meclisi ge- çen pazartesi günü Cenevrede toplandı. Geçen haftaki icmali- mizde izah ettiğimiz Üzre, mec- lisi, bu içtimamda en ziyade meşgul edecek mesele , akalli- yetler meselesidir . Netekim dün içtimamn aktini haber veren telgraflarla beraber gelen ma- lümat, M. Briand ile Herr Strese- manın bu mesele etrafında uzun uzadıya görüştüklerini bildir- mektedir. İhtilâfın bir taraftan Lehistan, diğer taraftan da Al- omanya arasında olduğunu geçen hafta anlatmıştık. Almanya Lehistanın idare- sinde bulunan yukarı Silizyadaki Alman akalliyetine fena mua- mele edildiğini 1ddia etmektedir. Filhakika mHzun bir zamandan berl Alman akalliyeti ile Leh hükümeti arasında devam et- mekte olan İhtilâf son zaman- larda hât bir safhaya girmiştir. Leh hükümeti Alman akalliye- tinin Hideri vaziyetinde bulunan Herr Ulitzi tevkif ettirmek için yukarı Silizya — diyet lisini tip intihap eder gibi alır ve azleder. Bunun içindir ki kabi- nenin tarzı teşkili pek o kadar ehemmiyetli değildir . Devletin siyasetine Reisicumhur tamamile . hakimdir. Eski kabine ile yeni kabine arasındaki fark, Koolidge ile Hoover arasındaki farktan ibarettir. Hooverin Cumhur riyasetine geçmesi milnasebetile söylediği nutkun metnini okuyamadık . Fakat telgrafla verilen hulâsalar yeni Reisicumhurun , Avrupa işlerinden mümkün — mertebe uzak kalarak , bir “Amerika kıtası,, siyaseti takip edeceğine delâlet etmektedir. Bu nutuk kar- şısında. Amerikanın Cemiyeti Ak- vama girmesi veya Lokarno mukavelelerine iltihakı ihtimali büsbütün suya düşmüş demektir. ... Haftanın diğer mühim siyasi hadisesi de Türkiyenin, harbi siyasete vasıta etmemek için Rusya ile komsu devletler ara- sında Haf ye feshettirmişti. Almanyanın şikâ- yeti de bu fesih ve tevkif hedi- sesi üzerine vuku bulmuştu. Dün gazatelerde çıkan bir telgraftta Leh hükümetinin Ce. miyeti Akvama verdiği cevabı okuduk. Lefistan bu cevapta tevkifin, ceza kanununun tatbi- kinden başka bir mana ilade etmediğini ve. muhakemenin Leh —mahkemeleri huzurunda görülmekte — olduğunu — bildir- mektedir. Leh hükümetinin bu mahiyette bir cevap vereceği tahmin edilmekte idi. Fakat meselenin bugün arzettiği man- zaram'n en şayanı dikkat safha- sı ihtilâtin her vakit olduğu gi- bi, bu defa da bir Fransız-Al- man şeklini alı dır. Avrupada çıkan her siyasi mes'ele çeke çevire bir Fransız mantın M. Belant ile ve “ ihtilâfin halline doğru mü- him bir âdım — atıddı bildirli- iltihakıdır. Bu itilâfnameye Ke- Nlogg misakı ismini verecektik. Çünkü itilâlname bu misakın ahlkâmından başka bir şey de- gildir. Fakat Sovyetler ittihadı bu misakı okadart benimsemiş ,M. Litvinof, M. Kellögg dan o kadar ileri gitmiştir ki buna- Kellogg mMisakından — ziyade, — Litvinof misakı — ismini vermek daha doğru olur. Misakın bir kaç hafta evel Sovyetler ittihadı ile Baltiık devletleri, Lehistan ve Romanya Arasında imzalandığı malâmdur. Şimdi Türkiye de buna iltihak etmektedir. Türki- ye esasen Amerika tarafından teklif edilen ayni maaldeki mi- saka iltihak etmiştir. Fakat Amerika misakı bir taktın maviler yüzünden henüz meriyete geç- memiştir. Amerika bile misakı bit müşkülât ile tastik etmiş, Fransa ise M. Briand in bu fikri ilk ortaya atan adam ol- mısıııı rağmen — henliz fâstik mektedir. Meselenin henliz ale- ni celsede müzakere edildiğine dair telgraflar gelmediği için bulunan hal çaresinin mahiye- tini bilmiyoruz. Eğer hakikaten bu çıkmazdan bir dışarı çıkar yol bulunmuş ise-ki hiç te zan- netmiyoruz - bugünkü ve yarı- nki telgraflar bize bu hususta malümat vermelidir. ... Haita arası Amerikada Reisi cumhur Koolidge çekildi ve yeri- ne Huuver geçti. Mr, Koolidge ile beraber bütün Amerika kı- “binesi de alel devicmi M. Litvinof da - tastik husu- sunde tesadül edilen bu müşkü- 1ât dolayısile, misakit derhal meriyete — geçtiğinin kabuliünü ileri sürmüştü., Şimdi Sovyet Rusya, Baltık devletleri, Lehis- tan, Romanya ve Türkiye ara- sında meriyete geçmiş demektir. Vukuatın garip tecellisidir ki misak fikri garpte ortaya çık- mış olduğu halde, şarki Avrupa devletleri buna daha büyük bir hararetle sarılmışlar, bunu ade- ta benimsemişler ve garp henüz münakaşada iken misakın ah- Gerek Koolidğe, gerek Hoover kabineleri Republikan ( cumhu- riyetçi) fırkasıma mensup olma- kla beraber, yeni kabine azaları, maliye nazırı. Mr. Mellovdan mada, kâmilen yeni adamlardan | müteşekklidir. Bunun da sebebi Amerikada kabine — azalarının reisicumhurum birer husust kâtibt kâ tatbik etmeğe başlamış- lardır. Misakın ne dereceye kadar ameli bir kıymeti vardır? Bu - ayrı bir meseledir. Öyle bir me- sele ki çok münakaşa kaldırır. Fakat şurası muhakkaktır ki, devletlerin misakı bukadar be- nimsemeleri ve buna — iltihak h da gösterdikleri tehalük vaziyetinde bul larıdır. Ame- rikanın teşkilâtiı esasiyesine göre . Reisicumhur hem devlet reisi hem de kabine reisidir. Kabine azalarını, hususi kâ- Milliyetin tariht? tefrikası 18 bir sulh ar ilade- sidir. İşte bu da öyle bir haki- kattır ki münakaşa kaldırmaz . A Ş: TEMİRLENK Jarından kesif bir toz tabaka 5 kalkıyordu. Mogol kıtaatı, ileri- deki keşif kollarının ve yağma- cıların verdiği' maldmat üzerine gerisin geriye çekildiler. Bu su- retle Yeşilşehir muhasara altına girmekten kurtulmuş oldu. Temirin tarihini yazanlardan biri şunu söylüyor: — Emir. Temir harpte daima talihli oldu. Büu sene ateşle bir orduyu maglup etti, tozla bir Şehir zapletti. Rahat nedir bilmeyen tatarlar için, muvaffakiyet felâketten daha çok bir şeydi. Hüseyn husumet besliyordu. Buna sebep de Temi- rin şiddetiydi. TMüseyn halktan yolsuz yere tazminat dive para topladı, bir takim monafi elde etti. Temir de buna kızdı, Hü_—ıcyı—.i edilen karşı tecrübe Temire alarak bir türbeye götürdü, orada bundan sonra arkadaşlarına karşı sadık olacağına dair kendisine yemin ettirdi. Hüseyn yemin etti ama kendisine yemin ettiril- mesinden dolayı kin bağladı. Bunların her ikis de kat kat yorulmuşlardı. Üzerlerindeki mes'- uliyetlerden ve kendi adamla: rının- arasındaki kavgalardan bık- mış bir haldeydiler. Tarihi yazan -vakanüvis şunu da ilavc ediyor: — Mühteşem Alacay hatun onların karargâhına geldi, her iki emiri teselli ve-teskin etti. Yanğmur muharebesi ÜS Hanın geri dönerek gelmesi içtinap edilemiyecek bir şeydi. Temit onun önüne çıka- Üsviçrede Cemiyeti akvam Ekalliyetlerin hima- yesi meselesi tetkik edilmeye başladı ŞA B ĞY Berlin, 6 (A.A.) — M.Stre- semann ekalliyetlerin hima- yesini Cemiyeti akvamın teminat altına alması için meclise tevdi ettiği takrir dolayisiyle meclisin bugünkü içtiimaınmda bir nutuk irat ederek demiştir ki: — Meclisin daha geçen içti- maında bir çok hatipler ce- miyetin ekalliyetler davasile şimdiye kadar ne tarzda meşğul olmuş bulunduğuna icral nazar lüzumunu kayt ve işaret etmişlerdir. Cemi- yetteki erbabı vukufun bu mühim mes'ele ile doğru bir surette meşgul olup olmadık- ları yeni bir takım kararlar ittihazının -teemmülü cayi tedkiktir. Ekalliyetlere karşı olan vaziyetin teferrüatile müna- kaşası arzusunu geçen İçti- mada izhar eylemekliğim bazı- endişelere. sebep ol- muştur. Maksadım - hususi bazı ekalliyetleri mevzuu münakaşa etmek değil fakat mecut müukavelât ve beya- nattan mütevellit neticenin tetkikidir. Ekalliyetler da- vası cemiyete — tabiatile teferrüat halinde meseleler ve hüsusi arzular halinde gözükmektedir, fakat ve her halde şunu nazardan uzak tutmamak İlâzımdır ki bey- nelmilel ve fevkalâde. bir ehemmiyeti haiz. bir vazi- yetin #fadeleri mevzuu ba- histir. Düveli müttefikanın cemiyitl akvamın ekalli- yetlere karşı taahhüdatını ve bunların mahiyetini izah eden 1919 tarihli notası ekalliyetlerin vaki olacak yeni şekilde himayesinin cemiyeti akvamın teessüsile hadis olan yeni vaıiyetln zaruri bir ticesi duğunu ızah etmekte idi. Ekalliyetler gayri adilâne muamelelere karşı ciddi surette himaye edileceklerine kani olurlarsa muhitlerine daha kolay isti- nas peyda ederler. Almanyanın maksadı nedir? Barlin, 6 CAA ) Ekaliyetler mes'elesinde - ihti sahibi. olan M. Grabovski — “ Paris-Midi,, vaki olan beyanatında Almanyanın Cenevrede bu mes'eleye müdahale- gazetesine sinin istilâ maksadına matuf olma- 'dığım inkâr kabul etmiyecek surette şulhperverane olduğunu ve sulh mü- ahedelerinin icrasını kabul ettirmek g.ı)csını müstenit bulunduğunu söy- lemiştir . . Burası Syr nehrinin şima deki ovaydı ki Moögollar Tatar memleketlerine inmeden — evel orada atlarını odatıtlar, hazırlar- lardı. Ülças Han bütün kuvvetile şimalden - indi. Muntazam — ve emektar olan bu ordunun efendi Asyanın en güzel atlarına bin- miş, silâhdarı, Zaptü raptı iyi idi, Deriden - esvap giymiş sım sıkı, süvarilerin mızrakları parlı- yordu. Bunlarm mikdarı Tatarlardan daha azdı. Lâkin Temir - onların kıymetini anlamıştı. Emir Hüseyn dağlı kabilelerin. efradile - harp sahasına gelinceye kadar, Temir bu orduyla temasını yalnız ileri keşit kollarıle muhafaza etti. İlk defa olarak Tatarların bütün kuvveti, harp meydanında birleşmiş oluyordu. Bunlar Barla kabilesi, çöldeki Celair kabilesi reisleri, büyük Selduz ailesinin askerleri, Ghür kabilesi ile beraber Hüsey- nin muharipleri, harbin -kokusu- biniciler, rak kondisini yarı yolda karşıla- nu wnk;an düymüş olan Afgan hur tasdik edileceği ümidini izhar Waramsnda " TAMİRAT ALACAKLI DEVLET- LERE VERİLECEK TESLİMAT İÇİN-BİR HEY'ET TEŞKİL EDE€EKLER Paris, 7 (A.A.) — M. Yo- ung kısa bir umumi celsede, tali mütehassıslar komite- lerinin vasıl olmuş olduğu neticeleri bildirmiştir. Bey- nelmilel — tesviyei — düyun idaresi gibi hareket ve Şe- raite gayri tabii senevi tak- sitler esasına müstenit istik- raz- tahvilleri çıkarmağa memur bir trüst gibi icrayi faaliyet edecek - ve hamil devletlere * *tevziatta - bulu- nacak olan yegâne bir heyet ihdas edileceği söylenmek- tedir. Bu âyni zamafida şeraite tabi taksitlerin tediyesiyle- de meşgul olacaktır. Heyet dayin devletlere verilecek aynen teslimatı dayin olmı- yan diğer memleketler de piyasaya çıkara - bilecektir. Mütehassıslar yeni - heyetin rolünü; tevsi.etmek imkânını tetkik edetekler. ve heyet gerek Almanyaya ve gerek alacakli 'devletlere tam bir teminat verecek olan beynel- | milel buyuk bir banka ve iktisat müçssesesi olataktır. Kaybüolan resimler Havre, 6 (A.A) Zabıta Nu- york tan gelen bir transatlantik içinde subatın 15 inde kaybolan - 3 kıymetli resmi bulmuştur. Radikallar gene toplandı earis, 7 (ASA) — Radikal fır- kası kongrasında reis M. Dala- dier belediye ıslahatı hakkında izahat yermiştir. Kongra ma- yısta yapılacak belediye inti- mabatında takip edilecek hattı hareketi kararlaştırmıştır. ——eerlerlnalr < <amaşaszamm —e Rugıadn_ İmzâdan sonra Litvinof protokolüne Letonya da iştirak etti Moskova, 6 (A.A.) — İzves- tiya gazetesi Moskova proto- kolünün —Letonya —taralından tasdikine mütedair olan vesi- kanın tevdii vesilesile Kellog misakının cihanda evvela Rus- ya ile Letonya beyninde cari olmağa başladığını kaydetmek- tedir. Protokolün - diğer iştirak edenler tarafından da bilâteeh- ederken aynı gazete protoko- lün Romanya hükümetil tarafın- dan tasdik edildiğini deveran eden mâatbuat Şayıalarına ve bu “şayıaların deveran ettiği tarihe kadar protokolün imza- lanması için- tayin edilen 8 gü- nluk müddetin inkiza etmiş ol- masina rağmen Zannetmediğini beyan etmektedir. ç Ermenistanda dağ yıkıldı Moskova, 6 (ÂA.A ) — Erme- nistanda “zangesor,, köyü dağ heyelanı neticesinde örtülmüş- tür. Köylüden 19 kişi ölmüş 14 kişi yaralanmıştır. gö Hülerinden nıurel—kepu_ B.ş datı m'glerli tadamlar; Behadirler de bunların bayrağı altına girmişti. Hemön- hemen hepsi atlarının üstündeydi. Yalnız uŞaklarla mız- raklılardan bazıları ve çobanlar, siperlerin arkasından - karargâhı muhafaza ediyorlardı. Lakin bun- lar, zamanımızda hayalen Asyaya izate edilen başıbozuk hafif sü- varilerden değildi. Bunlar İran işi çelik örgülerle yapılmış zırhları taşırlar,başlarına sivri miğler koyuyorlardı. Bu başlıklar burunun yahut çenenin altından. bağlanarak gırtlağı da muhafaza ederdi. Omuzlarındaki zırh iki kattı, Bazı beygirler de deriden örtü- lerle, yahut da zırhla örtülürdu, başlarına da çelikten yapılmış hafif başlıklar geçirilirdi. Her taraftan atılan, kimisi boynuzla takviye edilmiş, kimisi çelikle birleştirilmiş yaylardan başka onlarım hançerleri, iki Yeni întihap progra- | kol ümçgyülterede i İşsizlik arttı | SYA mının başında bu var —- 1rosrem. — Londra 7, (A,A.) — Hilkü- metfin intihabata ait programı- nın hazırlanmakta olan kısmin- » da işsizliğe filen çare bulmağa İngılteredekl cesim sanayi için deniz aşırı memleketlerden si- pariş vukuunda temine müteal- lik tasavvurlar, planlar mezkür olduğu öğrenilmiştir. Bunlardan başka sıcak memleketlerde de- miryollarının çoğaltılması ve buna benzer diğer tedbirler de bilhassa zikrolunmuştur . Hükümetin cesim sanayie si- p_nrış vukuunu teshil için bu siparişleri yapacak — olanlara ikrazatta bulunmak — suretiyle temin edeceği zannolunuyor . Kömür sanayiinin bu usul do- layisiyle bir çok faideler elde edeceği söyleniliyor. Kömlür is- tihsalâlı artmaktadır. Madenler- de az çalışılan günler de gitgide azalmaktadır. Bir hadise oldu. Londra, 6 (A.A.) kamarasında halka da oturmakta olan bir. kadın, muhafazakârlardan sabık mali- ye nazırı M. Hormun nutkunu inkıtaa uğratmıştır. Kadın ka- vaslar tarafından dışarı çıkarıl- mış ve Ççıkarken huyuk bir. gü- rültü ile büyük bir- protestoda bulunmuştur. Tren kazası oldu Londrâ, 7 (A.A. ) Bolton mevkkifinde 2 tren arasında bir müsadem? vuku bulmuş 13 yol- cuü yaralanmıştır. İRLANDADA — İhtilâlciyi bıraktılar Belfast, 6 (A.A.) Şimali İrlanda toprağıda -girmiş oldu- ğundan dolayı & şubatta bir ay hapse mahküm — edilmiş olan İrlanda Cumhuriyetçileri — dideri M. do Valera bugün tahliye edilmiş v> refakatinde - muha- îî.tgr olduğu halde serbest İr- hükümeti hududuna sev- nstlır. Amorlkada Büyük bir yangın Paris, 7 (A.A.) “Los Angeles ,, ten — “New - York Herald,, gazetesine nazaran Avant ait sıralar- r müntehiplerin istimâl ey Tİ | ve'bizdat rey vermeye gelmey inde __Sonnuabırlcr!â Adana - Mersin hattı . 'Hükümetimiz hattı satın almı; ve devlete maletmiş — | hulunmaktadır Ankara, 7 (Milliye) Satın nasebetile Fransa ile aramızda bir Lozanda tasdik edilen Ankara timiz bu hattın Fransa hükümetince gösterilecek bir ş lini kabul etmişti. Şimdiye kadar bu intikal yapılmamış, fakat hükü metimizce satın alınarak devlete mal edilmiş olduğundan böyle birl| intikale imkân kalmamıştır. Hat tarafımızdan alınmadan Ankara Muahedesinde derpiş edilen dahi bu mukaveleye merbut mektup mu: almak hakkı vaziyet karşısında hattın devlet demir yollarımız ergnıv:cmç idare- intikal yapılmış olsaydı cibince hükümetimizin satın sine hıı, bir mani görülmektedir. — aldığımız hattı mü: noktai nazar ihtilâlı vardır. itilâfnamesi. mucibince hüküme kete intka; Vdana-Mersin daima mahluz idi. Bu Hoca Gıyasettin, Yavuz Er Sinan, Demir taş, Sarı Demir, Tahta kale, Rüstem paşa, Ali çelebi, Süleymaniye, Zından kapı, Hacı , kadın. Cemiyeti ümumiyei belediyeye aza intihap ıçin verilen ilânda yazılı — mahallâtın rey sahiplerinin 8 Mart Cuma günü da- izeye müracaatları vazılacak iken seh- ven 18 mart p: esi. günü göste- rilmiş olduğundan işbu mahallât rey sahiplerinin 8 marıcuma günü daire- ye müracdatla reylerini vermeleri bayram ve tatil günlerinde Encümen hali içtimada Bulunacağından Bayram ve tatilv günlerinde rey kabul oluna: cağı ilân olunur. Büyük Adada daire merkezi Cuma, Cumartesi, pazar İ Heybeli belediye mevkü pazartesi, salı, Çarşamba Burgazda iskele perşembe Hasbelmazere reyini isti'mal ede- meyenler. için büyük adada daire merkezinde adalar belediyesi intihap encümeninden: Adalar dairesi dahilinde — cemiyeti belediye azası intihabına Varin sckizinci cuma günü başlanacağından” hangi ada üntehiplerinin hın'gi';_" lerdi Tey vVerebileceklerini — yukarıya- derç edilmiş olduğutdan mezküt günlerde tayın sedilmiş-olan Mahallerde saat- 13 ten on. altıya kadar başındaki gelerek reylerini rtey verekasını- bir zarla Lqârak ve imzalayarak intihap cncı'iıqâıi riyase- tine yazacağı tezkereyle” bu — zarfı diger bir zarfa koyup daire müdüri- yetine göndermeleri ve intihaba mü- başiret tarihinden itibaren on günün Sehremanctı ilânları Üsküdar dairei Belediyesi intihap encümeninden : Cemiyeti — umumiyei — Belediye intihabatı — için. kanünen — muayyen müddetler bulduğundan Martın 8 inci çumş gününden itibaren zirde göste- rilen günlerde saat 19 dan 16 hlıçuğd kadar müntehiplerin reylerini belediye dairesindeki rey sandığına atmaları ve mazereti hâsebile gelmiveceklerin Tey varakasını zarfla riyasetine hitaben ile bu zarlı diğer kovarak göndermeleri. 8 Mart cuma Tenbel Hacı Mehmet, Ahmet 10 İmrahor. 9 Mart cumartesi B Kısıklı, Sinan Paşa, Karadavut Paşı 10 Mart pazar Salacık, Altuni zade, Hamza Faktüü Dürbali. 11 Mart pazartesi Aşçıbaşı, Bulgurlu mescit, Çakıro Hasan Pş. Ayazma. 12 Mart salı Ahmet çelebi, Evliva Hoca, Ace kiyeci llacı Mehmet. 13 Mart çarşamba Solak - Sinan, , Hayrettin -çavur Tayaşi Hasan ağa. 14 Matt perşembe Arakiyeci Hacı Cafer, Ketçe ded İhsanive. Gülfem Hatun. 15 Mart cuma Toygar Hamza, Rumt - Mehmet Pş. Murat Reis, Pazarbaşı, . 16 Mart cumartesi Validei atik, Debağlar, Selman aJ k ve encümed| . ağı- tezkere zarf içine bir Kazaske bir otomöbil sergisinde hitamından sonra — gönderilecek tey” 17 Mart pazar zuhur. eden bir. yangın pusulalarının — kabul edilmeyeceği” Selâmi Ali elendi, Selimiye, Hoc 1,250,000 liralık hasarat ika | Şlan olunur. Hesna Hatun, Bulgurlu karyesi. ir. 200 ot bil harap olmuştur. Bu esnada bir kaç ta tayyare yanmış ise de mikdarı belli değildir. Yan- gin çıktığı zaman sergide bulunan 2500 den fazla kimse rahat rahat” çıkıp gitmiş, orkestranın çaldığı havada kesilmemiştir. Sinema artisti zehirlendi Beverieyhilles, — (Kalifor- niyada, 7 (A.A.) — Sinema artistlerinden Chaplin hafif bir tesemmümden dolayı bir müddet kendini tedavi ettir- meğe mecbur — olacaktır. Mamafi gelecek — haftaya kadar faaliyetine başlaya- bileceğini ümit ediyor. Bazan da on kadem uzunlu- gunda, ulak Üuçlu mizrak - taşır: lardı. Bazan da - daha kışa ve daha ağır silâhın ucunda demit- den bir tokmak bulunurdu. By, duşmanın — zırhini. kırmak - için kullamılırdı. Muhariplerin çoğunda demirden topuzlar vardı. | Bunlatın kıtaları, Hezare (1 ) denilen süvari bölüğile Min - başı kumandasındaki alay- dan ıhürekkepli. İömir Hüseyn ile Temir ordu sallarının arasma dağılmı;lardı. Harbi idarc etmenin ağır yükü onlara yiiklenmişti, Hüseyn ile Temirin adamlarına kumanda eden diğer kumandanlar -ki bunlara yaver manasına olarak Tavaşi denir - iki emirin etrafına toplanmışlardı. Temir ordusunu sağ, sol ce- nahlarla bir merkez olmak üzere üçe ayırdı. Bunların her bireri de ikiye - bölündü, ki biri ihtiyatı, diğeri kısmı külliyi teşkil ediyordu. ÇEJ Fariside yüz manasına gelen yüzlü acem lf;lıçıa’rı da vardı. Sağ cenah Hüs ynin emrine' verildi. Temir bunu mahsus böyle yaptı. Sağ cenahı en kuyyetli ola- rak teşkil etti. Temir en tehlikeli işi kedi üstüne aldı. Zaif bir su- rette teşkil eedilen sol cenahin kumandasını deruhte- etti. Temiri Barla kabilesinin ileri gelenlerini, Yakap ile arkdaşlarını da di yanına aldı. Vemir, kuvyetinin bu kat'? imti- hanı neticesinden çok ümit bes- 'Tatarlar, kendi mikdar- liyordu. larınt ve harp saflarındaki lerini muhafaza: ettikleri gitikçe kendilerine itimatları art- mişti. Bu esnada yağmur başladı. Yüksek ovalara mahsus olan toprağı ve insanları sellerle kamçılayan, gök yüzünde de yıl- dırımla harp açan bir kasırga ” için yağmaya çıktı. Toprak evelâ yumuşaktı, fakat sonra bir bataklık - oldu. atlar üşüdü, kuvvtten kesildi, çamur karınlarına kadar çıkmıştı. Fazla olarak nchir — kabarmış, hezar dan yüz kişilik demek olacak, alçak arazıyı, çukurlrar su bas- nuştı Askerler ellerinden geldiği |. kadar silâhlarını muhalazaya çalt şıyorlardı. Vakanüvis - garip, izahat — vererek — bu Mogolların .takım yağmurut bir bir. hile ve meha- retleri olduğunu, Mogol - sihirbazlarının Yeddah — denilen | hıı taşla yağmur yapdırdıklarını vor.(2| eseri vakanüvisin — ilâve Mogollar bu neti- Gene bu ettiğine göre ceyi evelinden bildikleri için ona kendilerine — çadır hazırla- lerine örtü getirmiş- —| ler, verleri kazarak — hendekler j açmak suüretile siperlere girmiş” lerdi. Bu vakanüvis Mogolların — ayni suretle Temirin adamlargn” dan çok iyi olarak bu tulandat j (2) — Mogolların büyücülük, si- - // hirbazlıkta usta oldukları hakkındaki rivayet eskidir. Vakanüvis, vakay! kendi arzusuna göre anlatıyor VE devrisi g ılvuxuwluılı.n biri L.ıtledl' diği vakit yağıntrun da dindiğini ispat mekâmında söylüyor. Gi göre mişlar beye edi)