— sanımız da saf Türkçe olsun. - eve ve o evdeki sayılı aileye Milliyet ASRIN ÜMDESİ *MİLLİYET,TİR 98 ŞUBAT 1929 Dün en fazlâ hararet 14, en ax 9 derecevdi. Bugün - hava bulurlu olması muhtemeldir. FIKRA ADIMIZ SANIMIZ Keşkülsüz ve pürüzsüz Türkçe yolunda var kuvve- timizle yürürken bu mutlu yolcuların birbirini tanıma- ları, kaybetmemeleri — için birbirinin adını sanını bil- meleri gerektir. Bizler neysene geldik gi- diyoruz, fakat çocuklarımızı karamisyağı. kına, tömbeki kokan atları sanları, zade- leri madeleri bırakalım. Yavrularımıza artık temiz, Aşık sazı kadar güzel ahe- nkli Türkçe atlar takalım, Bu epi zamandanberi başlamıştı, ama - umumlleş- memişti; - bugünden sonra kitap kanunu olmasa bile bir gönül ve dilek kanunu He işe başlamalıyız. Yazı ve meslek arkadaş- larımızdan Celal Davudun üç yavrusu var, : Sevim Akyüz, 2: Sevinç Akkız, 3: Sevil Akgül ... Şimdi bir bu sevgili ve tam bizim atları düşününüz, bir de o ettepeta, Şami ya Şirazi isimleri hatırlayınız. Şimdiye kadar - olanları eski gafletlerinin arasında hoş görebiliriz. fakat şim- diden sonrasını affedilmez, milli suç saymalıyız. | Zadelik Jafını da böylece kaldırıp atmak vazifemiz olsun, “Zade,nin karşılığı Ikldir: L Oğullarından, 2: Gil. Oğullarından — tabiri ve lodos bence daha etraflıdır. gilde biraz | ait bir mana vardır. O halde Şöyle bir sıra kurabiliriz. Zade Oğullarından Hafidi — Torunu Veledi — Oğlu İ Biati — Kızı | Hane — Gil | Meselâ : Topal oğulların- dan Nuri efendi. oğlu Ali beyle, — Sarı - oğullarından Hasan bey kızi Ayşe 'hani- mın düğünleri saraf Mehmet efendi gilde yapıldı. Düşüncemi ve görüşümü anlattm sanırım, bir daha derleyim, — Artık — adımız FELEK Fırıncılar memnunl Artık fırınlarda ekmek - ha- | murünüm makina - #le yapılma- n L ası 19 ——————— SÖNEN IŞIK Yazan Atarım. dışarı Kulağında dn, gâvur Karısını sever- sen Allab seni affetmez. Büyük Künah işlemiş olur: Mis *Mepşbel Fayf, - ingilizce Yo fransızcayı — çok —ii bilen, — Bkoçyalı olmasına tağmen güzel tahsil bir taklifuza — malik, — görmüş kırk heşlik bir kızdı İkt he evel zengin bir Türk indan İstanbula getir Pek Fazla arık olan i le anlaşamamı vİr sene den bit bir İngilizce Jği bulmuştu. Buradamkaldığı dcrert cr Bi meml emin etmediği ee malşe: Yualli i İ ele- Ka ilarr n yi aa TKADIN GÖZÜYLE sına karar - verildiğini elbetite okumuşsunuzdur. Bu karardan biz memnun olduğumuz kadar fırıncılar da memnundur. Diyorlar ki : Artık ellerimiz. hamurlu olmuyacağından işe karışabiliriz! Suya du!ınoılnl Karilerimizden İ. H. Bey bize yazdığı bir mektupta birinci Cemre düştüğü halde havaların ısınmamış olduğuna işaret ede- rek dün suya düşen ikinci Cemreden — sonra da — havalar ısınmazsa Cemrenin hakikaten suya düştüğüne hükmetmek lâ- zını geleceğini bildiriyor. Kari- imizin endişesi haksız değildir. Fakat ben Cemrenin yerinde olsam bu akşamki baloya dü- şerim, Afrika Ollmpiyadı! Önümüzdeki nisan - ayında Mısırda bir* Afrika Ollmpiyadı, yapılacaktır. Bu Olimpiyatlar sırf Afrikalılara mahsus olaca- gından Avrupalı, Asyalı, Avus- tralyalı ve Amerikalılar kabul edilmiyecektir. Bu Olimpiyatlara bizim na- mımıza Selim Sırrı bey üsta- dımız iştirak edecektir. Münase- betsir. meraklılardan biri üsta- din Afrika ile ae münasebeti olduğunu sormuş ve şu müskit cevabı. almıştır: —Benim Afrika ile münase- betimimi soruyorsunuz? Azizim ben senelerce Beyoğlunda Afrika hanında oturdum, Harbi umumt esnasında aylarca mısır ekmeği yedim; evdeki bulgur bahasına müteaddit def'alar Dimyata git- tim, bekârlığımda müddeti medide bir Tunus gediği ara- dım, bu kadar alâkadan sonra eğer banada Afrikalı denmerse kime denir? En çok görülen! İki gün evel şu günlerde en | çok görülen bir reşim sormuş- tum. Bu. resim, —adün " büşinda bir. münasebetli; münasebetsiz her- yerde fesadüj edilen “Türk Triyo; sünürti tesmidir.. Kendi- | leri çalmadan isimleri tefe ko: Hep çalınan — bu san'atkârların Fotügrafideki yorgun ve intizar- kâr vaziyetlleri, verecekteri. köon- | sörden sonra- olsaydı doha ma- nali . olurdu, - Tâkini konserden evel arzedileri bu mütevacı. ve ufak tefek fotograflar ?!-. » FPELEK. YENİ BELEDİYE KANUNU MÜNASEBETİLE Bu 'senenin yeni — belediye kanı: munda pek şayanı dikkat bir madde var. Tahsil gormüş erkekler iki reye, görmemişler İse valrız bir reye sahip olacakları bildinliyor. Bu madde ka dınlarımız için beslediğim ümidi ye- | niden canlardırdı. Çünkü, madem ki- | erkekler urasında bile iktidarı yöre bir tefrik #meliyesi vapılıyor, istihap Sistemi az çok iptidaflikten çıkıp ta | ilmi ve tekâmül bir Şekil ahyors a | balde kadınlarımızın da bu sıkıf ter- tbinden — müstefir biç'de ulmaları MEBRURE HURŞİT — lerden birinde Namiğin — ccnebi bir muallime arayan ilânını se- vinerek okumuş, yerilen adrese tahriren müracaar etmişti. Namık. bir az da türkçe ko unşabilen bu kadımı, tercih etmişti. Kapıya koşan Neyranın dü- daklarındaki tehessüm mürebbi yeyi — görünce kayboldu. Dört günden beri Ona şekil vermek çin Çarpımıp yorulan dimağlınc bu - intetik, uzun ” boylu; “özun boyunlu, boncuk gibi mavi göz- lü kadıma hiç benze miyen' güzel hayaller, birâz da yeşil gözlü hastayı hâtırlatan. resimler - döğ- | müştü. Halbuki bu Zavallı geçkin kız, araşihdaki beyaz teller Tarkedi imkânlız değildir. Ba imkânın bugün olmasa bile, yarın her halde tahak- kuk edeceği aşiktırdır. Memleketin her feedi, erkek, kadım istisnasız vatandaş sayıldığına göre, Türk kadınını da, erkeklerde olduğu gibi kabiliyetleri hispetinde bir bak vermek Jazımdır. Niçin hayattarı bi bir bamal rey istimal edebilsin de, 'okur yazar bir kadın ondan mahrum olsun? Niçin memleketin nıtıf kuv veti işlemeğe ve çalışmağa — hazır iken, adet olmadığı bahanesile boş yere heder olsun ? Belediye işi geniğ mikyasta ev işi demektir. İçinde yaşadıkları, havasını teneffüs ettikleri o büyük eve, kadın- Var da erkekler kadar alâkadardırlar. Belki bazı mertebe, erkeklerden ziyade onun ehlidirler İşte Belediye işlerinde ne kadar eizem olan nezafer, intizam, güzellik hassaları, kadının sonradan iktisap ettiği sıfatlar değildir, kendi mirt maldır. Hiç kimsenin gözüne şu tezat çarpmıyor mu ? Evinin içinde erkek, on ehemmiyetsiz bir tertip İşi için kadından istlmdar ederken, hepi- mizi yürekten alikadar eden şehir işleri için, kadın süküta ve menft bir vaziyete mahküm kalıyor.. Böyle olmasa idi sokaklarımız daha temiz, caddelerimiz —daha — yeniş, parklarımız. dahk müzeyyen, ağaçlarımız| sıcağa muküveme: için yalnız daha yeşil ve mebzul, lokanta came- kanlarımız — daha sade ve kübat.. olurdu . Kadınlar, bazı - istisnadan tüada, erkeklerden — ziyade ikeisada — riayet ederler. 'Tam bir ev kadını münakaşa edilmiyecek surecte — muktesit herkesçe makdndur. Kadın belediye işlerine karışmış olaydı şehir bütçemiz 'daha sağlam müreferrika hisabı daha bafd, memurların adedi daha at olurdu. Şirketlerle bıkmadan, usan- madad, — kadın sabri ve- israrile daba ince bir pazarlığa girişilirdi. Kadınlar seykitebil ile insan ruhu- 'na erkeklerden ziyade aşinadırlar. Muhtaclara, fakirlere, vaziyetleri nis- betinde — yardım — etmesini - bilirler; sokakta ömür süren kimsesiz çocuk Jarın hayatını daha iyi tehiş ederler; noksanı, kazaşı ilh- Vokuundan evvel sezerler ve mani olurlar. Kadınların — yeniliğe — erkeklerden ziyade meçilleri vardır? Bundan do- Tave, makine, alet; tertip, kalde , ne her $ tekâmlil görmüştinü kabul ederek - cekiyi- hiç vadırgamazlar : Hiç bir şeyde geri kalmak için, asnmızda hükün medeniyetle aynı nazunda olursa -olsun, © imeğe GÜNÜN LÂTIFELERİ Polis herkesin adresini tespit edecek ları, ve yüzünün — bi uymiyan, - safiyet tabta gibi dümdüz — vücudu küçüğün hiçte hoşuna gitmemişti. Biraz sonra büyük ceviz kapı açılmış ve Misle bheraher gözü ken babaşı: Neyran, bundan sonra kararlaştırdık. Yazım gidip lâzım gelen - kitapları da - alacaksınız... Senin için akıllıdır dedim. sakım Deni utandırmın emif dci DAT CŞ Neyranın — gözlerine o gece bir türlü uyku gelmiyordu. Karşıda , yatan — Mis — çoktan duvara doğru dönmüş ve Oduda dolu görleri, ile Mis sıl el yaşıyacağını nefes gürültülerindi başka bir şey kalmarmştı. Neyran bahasına öyle öfkeli 1di ki. sanki Öhü gete annhedeh ayıracak ne vardı Bu yabançı duvarlar, bu karanlık gö korkuyozdu. Zavallr gece annesil elerden iber | İçin, onlardan iki misli fazla calışırlar ve DA ile Sonra Kkadınilar erkeklerden daha müdekkik, daha sabırlı, daha kanast- ktrdırlar. Hele yeni atıldıklan bu iştiraki mesal hayatında, erkeklerin yanında meahcop düşmemek ve ken- dilerine meydu bir işini temin etmek deyebilirim - ki jki misli kabiliyet gösterirler . Büyük Müncimiz bizi esaretten kurtardı Ve büyük bir haneketle bize terakki ve Mmedeniyet yolunu çizdi. Biz de bu emire teb'an memleketin mefküresine daha hadim — olmak istiyor ve görduğümüz — kadınlık vazilesine mukabil hakkımızı - talep ediyoruz. Hakkımaız tesmen tastik edilme- dikçe ve elimlade bu hak bereti ol- dikça, biz, Türk kadınları hakiki vatandaşlıktan pek uzak kalacağız ve Kgözel İstanbulumuz da istediğimiz kadar munls ve cazip olmıyacaktır Efzayiş Suat z MELBUSAT 2 Bununla beraber soğuğa ve kalın ve ya İace giyinmek de kâfi değildir , burada melbusa- tın Cimsi reagi, dokunuşu, hasılı bir Ççok bususalı şayanı müta- daadır. Melbüsatın , keten , kenevir , pamuk , kauçuk (ij gibi nebati ; ve yüs, iftik , ipek , tüy , deri gibi hayvaat mevaddan ibarettir. TiTGan tüeçürin Tei “pidaşı ağacı, denilen bir neyi ağacın-kahakları gözilip içinden sızan bir. üceredir. HEBZ. Dr. Muhiddin Hakl sütunu Utak bir mülahaza Biz bayramlarda nasıl ak- rabamızı, dostlarımızı ziyarete gidersek Avrupalılar da — yılba- şında -bir çok ziyaretlerde bu- lunurlar. Fakat orada da, bura- da da bunlar hem masraflı, hem de külfetildir. Bu sebeple , ekser? Avrupa şehirletinde güzel bir çare dü- şüntülmüştür “ki ©o da meselâ Hilâllahmer , Tüyyare . Darüş- şefaka ve enisali hayır mües- en biri nefine gazete- Belki O da uyuyamıyor, Neyra nini arayordu. küçük kız yayaşça | doğruldu, gürültü , etmeden - kar- yolasından indi. çıplak — ayakla: AştiTülü kulderdi. 4i ne de gözeldi. gündüz aydınlıktı. — Başını / kaldirdı. Sökte hiç bulut yoku. Mehtahı aradı. İşte orada, çamlarin tepe sine inmiş gihi — durüyordu. Bu kos kocaman tekerlek “/ nin, akşam — nc ğ v dede yüzünde — bu Cesaret verici bir te di. “Nötran düşündü.. Onun esmer “tombul yanaklarını öpmek. küçücükken gö ânneyi yaptığı gibi sıcak koyguna elle- rini sakmak, , kucağında rak uyumak istiyorda,. Misin- yattığı tarafa çevirdi. nefes seslerinden başkâ bir “şey düymüdi.. Üzün Z entarili, çıplak ayaklı kuçük L dişarı Si | dü.. Yavaş, yavaş merdivenler- | den kaydı.. senelerden beri ona Küçük Hikâye Son moda Bir akşam ona Takim Bağçe- | sinde rasgekli. Dünyada yaşamak için yeyenlerle, yemek için yaşa yanlardan meydanda kimse yok tu. Bağçe tenhaydı Yalnız o genç kadın issiz bir köşede oturmuştu. Genç güzel bir kadındı. Daha görür üstünde — kaldı. Dikkatli dikkatli bakmağa başladı. Kadın, gö: bakıldığını anlayı çevirdi. Bu genç ve” güzel kadının acaba beklediği biri mi — vardı. Bu beklediği kimdi. Belkid€ ken- disidi. — Rasgele kadınlar vardırya, belki -bu gü- sına — çıkacak başınt geri yaklaştı. — Hanım efendi aldırış etmedi. Kadri bey biraz daha ilerledi, banım efendi başını biraz daha geri çevirdi. Şuerkekler tuhaf insanlardır. Bazı yerlerde - Kabalaşmık - için ellerinden geleni yaparlar. Kadri bey de terbiyesizliği cle aldı, dikti -gözlerini kadının — üstüne kırpmadan bakmuağa başlııdı.Fakat kadın pişkindi, hiç oralı dimadı. Kadri beyin sabrı tükendi, kadınla konuşabilmek için başka bir çare düşündü, ve tşi aptallığa vurdu. kadına yaklaşıp sordu: — Affedetsiniz. hanım efendi, yanınızdaki yer buş muf lerde lane defterleri açmaktır. Arzu edilen miklarda bir İnı verip bu deftere kaydolan zı vat ziyartel yapmak ve ziyaret kabul etmekten vareste olur. Biz de şimdiden böyle bir teşebbilste - bulunsak hem ha- yırlı bir İş yapmış, hem de bay- ramı aile arasında, sıcacık bir edada rahat rahat geçirmiş olmazmıyız? M. S birini bekleyen | - Güzeleler oday — Gece anneciğim, ben gel dim,, A a.. Sen misin Neyran. Vah yavrucuğum.. Vah sana. anne ciğim uyuyamadım. geldim .. b tağına al, sabahleyin erkenden uyandır.da gene yukarı gideyim. ona düyürmayız.. - ben de - her gece senin koynuna: gelirim.. Olmuz mi gece anneciğim?.. Her gece.. her gece 18 Neyran vadini çabuk unuttu. Mis geleli honuz bir halta ol muştü Ki, Küçük için hazirlerinn gece anne' önünde büdem Şekeri tabağı: ile uzun Saütler O gün Mizle - beraber gezmeğe çıkan Neyran Gece sensiz İ ya sekledi.. kırlüra ve yatağına girer yirmez, Aşağıda hılyar bacının onu ne sevinçle beklediğini unutaşak - uyuyakal- misü. Kadin bu serserice süale gay ihtiyacrı güldü. Kadri bey bu gü lüşten. hemen istilade.etti, hanm ctendinin ya yturdür Güzel “kadın yerinden kalk- mayınca beyimiz, konuştu. — cevap daldı Kadri bey kadına aşık oldu. Bir saat sonra samimi iki dost gidi ayrıldılar, hanım efendi. bir hâlta şonra kendisine — telefan edilmesine razı okdlu. İ Kadrl bey biz hafta sonrmu Sayime hanıma telefon etti, tan- devu aldi. İki sevdazede tenha bit lokan- tanın masası başında - bulüştular. Sayime Hantm hayatım anlattı. Sekiz aydanberi yalnız yaşıyordu, ciddi. bir erkekle yaşamak İsti yordu, ancak bu erkek kimsı olmalıydı. Benim hayatta hiç kimsem çesaret geldi. ldı, sohbhete yak. | veriniz cüzdanınizı bakayımi. — Cüzdanimi'ne Göreyim, zdanmizdan yalmız olup olmüdıfnızı anlarımı, eğer içinde bir hatıra, bir resim bulmazeğam sizinle- yaşamağı vazı olurum, haydi veriniz. Kadıri bey evelâ. şaka Zanactti, akat-kadın israr edince cüzde- Lozan palas oteli- Birahanesile Ankarada AÇILDI n en sön tekemmülatini gürtnek hayassi Zalkayı ev ishhti Bir ötekde a p bupan Tiyatre “senedir bür şekilde tatmir etmek isitinlerin terifleri merepndur , nını Çıkarıp verdi. Samiye hanım muayneye baş ladı. KAğıtlara, bir takım ,ehmi yetsiz katlara şöyle bir göz attı. Kadri bey hayretle bakıyor, sonunu bekliyordu. Samiye m birdenbirc ade- ta baykırir gibi sordu: işin Vler üç dört tane n resmi bir resimler kız karde fakat bir dığını ba düşündü, n resimle - ü yi eklen kuçıracaktı. Bir kurnazlık düşüzdü, ve yat- <i ki zeki bir n benim. gibi bekâr bir erkeğin bu a kadar hiç bir kadınla naschettt bulunmadığına hi kadı mediniz ya, — Demek bu kadın — Bundan bir sencevel sev- diğim kadıa, ba gün arak ara mizda; hiç bir münasebet Kalma v Satniye hanim dikkatli dik- katli kadri beyin yüzüne baktı, sonra alay eder gibi güldü: Maşallah — siz. güzel — yalan söylüyorsunuz. ha - kadınla; bir ç gürüşmediniz. mif Kadri kekeledi: Hiç Hu resimleri ome, vakıt verdi. Bir buçuk sene -evel, Yalancı Belki benden büşk Liri olsaydı inanırdı, ama ihandıramâzsın, bun - terziyim. Terzilikle bu' resimlerin ara- sında hiç münascbet gö Kadti hayvetle sördü Siz terri olabilirsiniz, bu bhenim yalan Bime delalct ti eyen Söy banımaı - kıyrak kahkaba att,-ye yerinden kalkarak: Eder dedi, tesimdeki ka dihin tüValeti” sön möde, geçen böyle Sayime bir senc yoktu. Ve Kadrl beyin ağzım bir karış açık birakarak çıkıp gitti. Selâmi İzzet pliseli — tuvaletler A siç g Nafia Fen mektebi Mübayaat ebimizin Mayis 930 gayesine alede 14 tetalibine ihalel Muktedir v muhasibci komsiyonundan : kada: Kikaek ve yaş Sebzu datiyacıcın p çıkmadığmdan Meyadı. Mezkürenin $8 Şubar 920 eri yapılmık Gzere Gümüş Suyanda e faal bir araniyor Taliplerin “tercümei uhval ve şimdiye Kadar çelişmiş oldukları deki — vesil aB Sabah gece annesinin uykusuzluktan kızatmış gözlerine dikkat etmeden, çocuklara has kayıtsızlıkla ona bunu güle güle anlatmış ve hemeti başka şöylere dalmıştı. İhtiyar —bacı Odaha bir. çok defafar boşu boşuna çıplak ayaklı, beyaz cntarili küçük Kecc misa. firini — hekledi — ve - hazırladığı şeker tabakları dâha çok kerreler el sürülmeden ertesi sahah yör- lerine boşultıldı. Neyrah, şimdi uldu. Hem yeni odasını, hem veni h: kapyeleriyle - Konya di alâti Zirâlye v tları, den tabiat Tüakkırda od Öğretiyordu. Dahâ beş ay geçmedin Tan İngilizce telâffuz hususunda gösterdiği bü tün ttizliğe rağmen anir e nun edecek derecede iyi bir ş ile Konoşmata müşti. i şeyler Neyrarin, ön heş yaşına gel- diği zaman - ingilirce ve İran bildiği — halde küyüp yazmadığını Unu BZ ö düşünün tetmtk Fakat genç kaz böy atip ser. pildikçe *annesint o kâdar ben Muallimesi; Dödü BNi zemöğe başlamışti ki, —önu ” her Tağimığ sabah görüek “deabıma dayana Zaten henüz ders ahmyardü. | fuyor; “çök “delaldt” “hep eski Mis Meybel Neyranı” bahçede, | #dedleri veçhile ihtiyar bacı Kırda gezdiriyor. onun” şiradiye | Kahvalu - tepsisini — getirdikler Kader cavapsiz kalan suallerinden |Ftman — kapıyı » yaçınıyor, — , Siz bir çoğunu yarım yamalak türk-| Yava birakın, ben calırım — “de- çesi ile - halledi ktiçijk & yİp onları savuyordu. tahsiline girişildiğini farketrirme- (Bitmedi)