26 Mayıs 1937 Tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 5

26 Mayıs 1937 tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

« iy Magin Madam Şuvartela rar vermiş obulunuyo- k un kendisine yazdınız mı? Sü, Yı... Yazmak niyetinde UN ay halde derhâl Madam *- Mi Öşküne gitmeliyiz! Dak fakat yalnız set p day doğrusu benden büyük istediği muhakkaktı. Dak, EN Nd Köni haftasmda bütün halle Na z çe la Madam Şuvarts y. İ X m ne kadar N Kay sak gene yanımda kalmıştı. ta ty : Yağ, m bu görünüşten dah Ni > ün ruhu değişmişti. <p uşak da öyle diyordu: * Cevad evlendiklerinin he- uv, i İuvartem resmi olduğu yer- al e “oktorda tuhaf ; bir cazibe İm genç değil. Fak vi ruhunu doldurmasını bi a albuki bumu İ aydın, #€Y de bu oldu: i şimdi dah. EM Mr e Yorum. e mert gelince, e iy artık, hayatmm ma ie e bir istirahat “vala anlamıştı. Bir is : una o kadar çok muh i ” ii. “m etmezdim, - diye sevdi- tat ti şimdiye Kadar © erkeklerin yapabileceği" Miştim, Madam Şuvattem göz- bünu ©n iyi İyi şey olarak bir çocu” ng Yeti Zİ; EE İİ TM Z ; xe: adımın hayatında yapa- iie, yedi kupon muka» talıkları doktorumuz da bu tanesini birietirip kendisine perşemi muz Fahrettin Dişmen Mİ caddesinde 127 numa» man, bu fikrini bütün yordi © Bilhassa her yer daha ayıldı. — Ben annem biyamadan evvel Kapanan Fra Kültür Bakanlığı ihtiyacını yakından * - Bu yıl ka okul binası da orlâ nacaktır. yünde Sent Öfemi'dir. EE Roman Refik Yeni Çi Zun mevcudiyetini düşündüğü saçı sart. Niçin böyle acı » daha saçnı sarıya doğmuştum... lise ve ortaokul etkik Yeşil Cehennem yazan:( AHİDE OSMAN Gece kapım birdenbire vuruldu ?. Kim olabilir?. Döktor Cevat sarı bir yüzle içeri giriyordu. maceraları” nın bir düğüm yeri olarak da görü- lu. Onun için Viyanadaki köşkün bütün mobleleri değişmişti. Şimdi daha rahat bir moble gözüküyordu. aydımlıktı. — Klorform kolilatmadım. Yalnız, ameliyat ücretinin kaç para olduğu” w söyledim, bayıldı... — Senin saçın siyah, kardeşinin 7 aba nsız okulları ekte- Bunlardan biri Kadıkö - AÇLIK Yazan: Ahmed SEVENGİL ktı m Salı ie İrrudiye caddesi 1—2 Gi ut cuma ginleri ayni saat Tİ öç ilerini yapacaklardır. Dağıtma yeri VAKIT Kütüpanesi Fiat 50 Kuru Pa İZ; rf AÇ oku, Re SÜnyeş 2 Okuyucularımız ektir. ii k ederk, yedi tane götürmel An, da Beşiktaş tramvay cadi Emin) Goktor, dişçi ve sün- en KURUN'n k Radyo Isim: Adres: Müsabaka Kuponu iğ Madam Şuvarts doktor Cevadm ta biatmda gizli kalmış arzuları birer birer keşfediyor; ve onları hemen tatbik etmekten çekinmiyordu. gn Bir gece, Viyana karargihma ya- Km. pansiyonumda oturduğum geç bir dakika kapmın vurulduğunu his ettim, — Kim olabilir? Bunu düşünüyordum. Elimden kitabı buraktım; bir saniye gözlerim camdan dışarıya daldı, Kapı ayni hareketle vuruluyordu: Kim olabilir?.. Doktor Cevad içeriye girdiği 20” man tuhaf bir hissikablelvükuüm vardr. Hiçbir şey sormıya cesaret © demiyordum. Ne soracaktım? Ara” hatırlıyorum. ik. Yarı şaka Bir başmuharrire Hakkı Süha Gezginin gazetemi KAY sahte ikinci bir yazı daha çıktı.. Ben de ayni kafadayım: Yaptık- ları türlü dalaveralar, türlü hilebaz- lıklarla müşterilere elâman! çağir - tan bu kalleş esnafın, hattâ, icap €- derse ara sira sırtları bile okşan- malıdır. Ben, bunu yalnız şimdi yazmı - yorum, yıllardanberi bir çok yazı - larımda yazmışımdır ki madrabaz esnafın müşteriye giydirdiği külâh- tan illâlah! Cümhuriyet at Ereğli çileğini taptaze Arnavut başmuharririne ba- Ne g man, birçok dakikalarmda gibi yeni bir fikirle dolu olduğunu örüyordum. Tabladan bir cigara aldı; yaktı; — Çok fenayım. diye . başladı; bilmem beni teselli edecek vaziyette misin ?.. esellit. Ne için?.. Bunu kendi Kendime sormakla beraber doktor Cevada karşı cesaret edemiyordum, fakat çok kereler onun meseleleri izam eden tabiati hana yabancı de- — Evet, diye devam etti; çok fenayım... Karım bana ibi geli: gibi iyor... Birdenbire: — Hasta mu, diye atıldım? Fa- kat mübalâğa ediyorsun... Bunu söyledim: çünkü son defa karısmı gördüğüm neş'esi yerindeydi: bunu kendisine tekrarladım: i — Evet, dedi; fakat hiçbir şeyi hissettirmemek onun iatidir.. — Şu halde nereden hasta oldu- ğunu hissediyorsun? , — Rengi bana çok sarı geliyor. — Fakat biraz basta olduğunu da Kabul etmeliyiz. Çocuk için ne ka" dar zaman kaldı? — Bir ay kadar —— Tamami.s. Hi başka hiçbir $€Y Doktor 7 rhalde çocuktan iu ır Cevad ayağa kalktı; pen- cere önünde dönük, w de arkası bana hir müddet orada öyle kaldı. bir süküt hâkimdi. Bununla beraber en kendisine hiçbir şey hissettirme” ek mecburiyetinde bulunduğunu mi söylediğim zaman, bana ayni şeyi tekrarladı: — Hasta, dedi: ve kendisi bunu biliyor. (Arkası var) gazetelerde belki chi defadan fazla yazdım. Geçen sonbaharda yarım araba Longoz kömüriyle «başlıyan ve bu ilkbaharda yine bir çuval kömür, iki çift iskarpin ve iki kat elbise ile y- İı tamamlıyan bu yutturmalar yü - zünden benim' ziyanım, aşağı yu - Karr elli altmış lira demektir. Ben, burada, bütün bir yıl içinde kimler tarafından ne gibi mantarlara bastırıldığımı, yahut bastırılmak is - .ndiğimi bütün müfredatiyle birer tel birer dökecek değilim. Eğer öyle yapacak olursam on il gazetenin bana vermiş olduğu hafta da bir günlük sütunlar bile zor ye - tişir.- : Hakkı Süha Gezgin, yazısında bu müna: ebetle yalnız rc ve şalvarı ertesi gün & ötürüp sahibinin suratına çalarken Hakkı üha da yanımda idi. Kış ortasımda bir akşam gazete - ispanak, tereotu tırlardadır. İspanak, tereotü, gra. Bunlar nedir ki, bunlar kaç paralık ylerdir ki, bunların piyasada ke * ifçi oğulları mayası hilebazlıkla yoğü esnaftan ne beklenilir?. Benim daha ziyade canımın sıkıl - dığı, yüreğimin yandığı bir cihet ver , o da bu gibi madral n ad, san, bahsetmeden bu madrabazlıklarını şikâyet kılıklı ga- zetelere yazdınız mıydı, heriflerin arkanzdan sizin için ate$ püskürme- İeridir. ev sahibini bastır- , bu gibi dalâvereciler, bu a 5 — KURUN (26 MAYIS 1837 Hilebazlardan illâllah! Ereğli | çileğini, Arnavutköyü. çileği .diye yutturan- lar bize neler yutturmuyorlar! amaaan Yazan: - ti OSMAN CEMAL | Gi İ LI üle güle tan vallının arkası sıra: — Enayiye yutturd Diye dillerini çıkarıy zavallı müşteri bunların nı yakıyor, hem o za- uk! or, hem de sonradan den yaptıkları dalaverayı, i r anmadan, ari anmadan ve binbir bulanık dereden karışık sular getirerek yaptıklarını tekzibe kalkı - şıyorlar. yi amma, zavallı peşin paralı ve saf müşterinin ona ne garazı, ne hm- i kendisinin foyasmı gaz€- sunl.. Hulâsa, damgaları madrabaz, hi» lebaz, hokkabaz olan bu gibi bazı in- safsız dalâveracı esnaf, meydanı boş “sanarak zavallı müşterilere karsı bil 'dikleri gibi at oynatmaktan çekin » Tin miyorlar. Böylelerine Ti makamlar ne ki belediye ve diğer ildi- adar ceza verseler azdır! Fakat, belediye olsun, diğer ma bunların hangi birine nerede ve nasıl ceza verecek ?. Bu gibi heriflerin kendiletine'göre türlü kaçamak yolları vardır; mina- reyi çalan kılıfını hazırlar! dedikleri gibi bunlar değil minareye, Beyazıt kulesine bile kılıf giydirecek kadar şeytan yapılı insanlardır. Bunlarda yalan mı dediniz, gırla. nD iniz, tümen tümen in dediniz, bini bir paraya Üstelik mağdur böyleleri, sikişmca, za» al müşteriye, karşi iftira etmekten de çekinmez-- —— Peki âmma böylesine belediye bilmem kim ne yapsın?.. ne yapsın, Diyeceksiniz: O halde bu bizim çileniizdir, çeke- değiz? Hayir, çekmi eği ün KURUN'da teklif edilesi usulü tat- bik edeceğiz: Kara liste bütün es - naflatın hak yoluna gelmesine yar » dım edecektir. e EZ ZİLERLER a8 Samsun. yerlimallar sergisini gezenlerin sayısı dün 18 bini geçmişti. Halkın sergiye karşı gösterdiği rağbet ve alâka gok: fazla dk # Bu yıl mektepliler Kkanpı alt temmuz. da başlayacak Ve 26 temmuza kadar devam edecektir » # Muhtelif dnireler elinde bulunan silolar devlet siloları mami altında toplanacaktır. — Edirne asfalt yolu Çorluya kadar yapılmıştır, Çocuk islah evlerinden ükinin müsait bir bina bulunduğu takditde Istanbulda kü» rulması mukarrerdir, Yeni hapishanenin inşası için hazırlıklar tir. e ötede hizmelçi'olan Esmer tasfiye ; işi bitmiş * “* Üç aydır aylık alamıyan ücretli muallim Tele yardımcı müslimlerin bir kısmının Be» esi “gelmiştir. Geri kalanların havai si de iki güne kadar gelecektir. # Terkosun adı şehir suyuna çevrilmiştir. rı hariçte (bulunan ecnebi “ şirketler döviz mukabili mal, kilim, gülyağı ve maden suyu ihrağ eğebileceklerdir ri i

Bu sayıdan diğer sayfalar: