26 Mayıs 1937 Tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 12

26 Mayıs 1937 tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| N | ii 1 rai ş 289 Ri şi" şiir ç ra sl i rektörlüğüne kadar yükselen bu şah-| kında, birçok kimseler vasi / ya çıkan serseri . iki yil dokt ; ra d- Mi regli yazılır. “ ( Dr. Şükrü E bap Cağaloğlu Nurucsmaniye ©# bi çimi İ ârhıkla! pe değiştirilmez. ABONE TARİFESİ Adresini değiştiren abonele” Göz Hekimi Telefon. 22566 KURUNa abone mahküm edilerek Atina ne gönderilmiştir. (Cağaloğlu Eczanesi Y#' . i hayrette iskand dikten sonra Zervakos mişler ve methetmişlerdir» Fakat, bütün sabteki — KURUN Taritesinden Balkanlar için ayd8 © ruş düşülür. Posta birliğine lere ayda yetmiş beşer Kuru! Fürtiyenin her posta öderler Göndermiyeni karşı” vermişlir. tarafın dan dekanlık payesine kadar yüksel» ruhani Ondan Müthiş bir Bu adama Istanbulda (dekan ) lık payesi ve Balkan harbine iş aile romanı Yunanistanda herkes Ve Izmir Rum mektebinde muallimlik etmi Bundan sonra İstanbula giden Zer İspartadaki ilkmektebin id sm Zervakos, polisin eline tesadüfen frada okuyan Zervakos, hayata, ço- Atinada cereyan eden bir muhakeme) nadolu topraklarında halde, sahtekârlık ve düzenbazlık!a,! muallimi olmuştur. Lang4 papas Arhimandrit, ve hattâ lise di-| nikte de hocalık eden bu bütün Yunanistanda hayretle vakosu bu defa, başka türlü şüpheler üzerine alıkoymuşlardır. Yapilan de- rin tahkikat neticesinde şu hakikat- ler meydana çıkmıştır. de Yunan istilâsı altına giren Ana İliye Zervakos isminde birisidir. Yal: sm macerası çok enteressandır. adama piskopos payesini Çünkü, Hrisostomos o Argoslardandır. ve ona intisab eden dolandırıcıyı la vakos orada bir:metrepolid tilmiştir. Çobanlıktan dekan olan bu serseri Mücadelei Milliye | senelerin- doludaki Salihli kasabasma memuriyetle ' gönderilmiştir. kimlerinin huzuruna çıkarılan adam, piskopos yapmıştır. “ KURUN kitab tefrikası 1049 numaradanberi Küzük Lord — İngilizceden çevri talip olanların mahalline bulunacak olan | (V. No. 22130) memuruna müracaatlatı ilân olunur. N MA MN si otomobili 20.6.937 tarihine müsadif miinin taksi mahallinde satılacağından çevrilmesine 26 MAYIS 1937“ Mi 5 inci İcra Memurluğundan: Mahcuz olup paraya karar verilen bir kıta Eseks markalı tak Sag Ül yle 12 — KURUN N NA Spuyug 31003 3A yeulinyo ap apuuzzn veadrlı — 4119 Texyi Eveg uemez undıpeulunp pump “SULA, i *EJ tpöp eıüoş 'NPIN3 3A npjo unu wa ynooğ ,unpdoy 'znunsıodnınp Şipun iunplsa deA99 3p ug , 'ul1d)sı yeinpigiğ zejwepe mop »uyapoueyZEğUE9 1V gunânu zadnınp yipunp SUNA, imx pop eueg “pztuzunp asnınp Jepeş ng zoulg i3Uulg evesdey ajıg yn303 ag yndng eyep uepung “Ip9UySİ zoyez İry 21y9mu(g EUEAdeY (n905 1ns99 “Soy ON — sasnnyejue 1Modpyiy Per mg pioj ueuez ipe rursaop yıpotulg SN n903 24 ıdıpieyı) uepmye Hype O velo yozm3 yedeğ yeğpi 'nağnımanun rulsızıs uuliğefe Wi AĞILuOJd9 JEPEY O pax. “eggs Iğıpuya SANUPIN şeseto e9P YI AN9OĞ “npgodnâyo nu » nanan3 x941191s03 nunğnplo IsutA 114 punuoyyu Jep - Eş 3u urursoyle Moyuyog 9p039y Ng 'npımığem 2p3953 EN dyO'1 MOİOM 1s KÜÇÜK * LORD dördünün birlikte kırlarda dolaştığını görmesin. Ço- “cuklar hemen kapılara çıkarak güzel Midilli üzerin- “de dalma dürüst bir vaziyette oturan küçük Lordu seyrederlerdi. Sedrik o Lordlardan beklenilmiyecek bir teklifsizlikle hepsine şapkasını çıkarır, “hello! " bonjurl,, derdi. Bazan durup çocuklarla konuşurdu. Bir gün uşak geri gelince çocuğun nasıl hayvandan ! yerine yorgun, sakat bir köylü çocuğunu bin - i dirdiğini hikâye etti: | — İnmesin diye çok çalıştım. Dinletemedim. “Be- nim yerime binsin.. Dedim.” Hayır, dedi. — Sakat çocuk büyük hayvan üzerinde korkar. Bak, Vilkins, ben sağlamım, çocuk sakat.. Ben gider- ken çocukla konuşmak isterim." Çare yok. Sakat çocuk. hayvana bindi. Küçük Lord'da elleri gehinder #ahkapi geriye doğru itilmiş Iduğu haldı dı. Bazan ıslık ça- iyor, bazan da çocukla konuşuyordu. Çocuğun evi - muzu hayvanla getirdim. Çünkü ayağı kendisini ra- hatsız ediyor. Elindeki sopa az geliyor. Büyük baba- ma söyliyeceğim, çocuk için bir çift koltuk değneği yaptırsın. Kadın nüzüle uğramış gibiydi. Ağzından hiç bir kelime çıkmadı. Ben bile ağlayacak kadar mütees- sir oldum. Lord, sakat çocuğun hikâyesini “duyunca *Vilkins- sy ik Mg) dü vueg iie A 04 ummedrmurs Sig eurgjuuj — ipl ypog ypiaso3 eusegeg, An4ng eluos ueyyipejuree) ıKoppaasnu AN “ngsnwujo unzn o94oda MEPA “pzek Ga zg unzn e sgopg za1sıjaj dnanjo yupag un3 1s9yrg “npzokuypulass Tupey 5ua3 rsotujigedruez op deü » #91pe SA ii zepey ng Ununjdo “rurepe veduyi uedru - euezey nunğnpsop uruosulry ö1fj 'npıo4ndo sodpd ayol H9ÖNM KÜÇÜK LORD 17 ğ Ş öirtarak hikâyeyi tafsi le le gene güldü. 3 Bir iki gün sonra şatoya ait araba sakat çocuğun evi önünde durdu. Sedrik elinde bir çift hafif, sağ - lam ve yeni koltuk değneği olduğu halde arabadan in- di. Değnekleri tüfek gibi omuzuna dayamıştı. Ço- cuğun annesine dedi ki: o İ — Büyük babam selâm söyledi. Bunları lütfen oğ ç İunuz için kabul ediniz. Büyük babam oğlunuzun i- yileşmesine dua etmektedir. Arabaya dönüp de hikâ- yeyi BAYLE babasma anlatırken şu sözleri söyledi: . lâm söyle dememiştiniz. Fakat belki de unuttunuz zan. nettim. Yanlış birşey yapmadım, değil mi?

Bu sayıdan diğer sayfalar: