26 Mayıs 1937 Tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 3

26 Mayıs 1937 tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| Hayrullah Efendinin Avrupa seyahatnamesi İç a; sinde yah Efendi, seyahatna - dan d ariste gördüğü tiyatro - Mya bahsedi or; bu arada Mer ir şarkılı tiyatroyu he - akay tercüme edercesine Piyeai hr; Hayrullah Efendi ün, m içindeki şarkıları da ir; bunlardan Vergi anın meali 2, Pana bu hali neti 5 d V,,; me kim böyledir ia elbet ferdası Büy San cemiyeti p,, © âlem raksa gelsin Rün 8 Mirandonun Yeti dehri tutsun he rakseylesin sinler sağı solu ig Fransa mahsulü O 8 ti az bayi pir büyük balo hı, üğün bed'olunsun intel âli salon irler ikramlansın ! ap kılarım rüya mısraları in Label Heleh'ine ben - i mini. Hayrullah Efendi ese- a etmemiştir. Ni “ Pariste bu - inip alarda bir aralık oğlu i” zabiti Nasuhi oradan ik N a bir yaşındaki Abdül ağ ula babası ile kalmıştı. ni le. pa Abdülhak Hâ - “ Hep İd tiyatroya sürükle- 1 şam ayni piyes tekrar Sn şe ğin a küçük Hâmidin bu: p açi ie 1yormuş; bir taraftan vi İk süphe ile kuşkulanmış İk alaz bir şey söyliyeme - nane u piyeste ikinci per- ii > gelen bir kızın bir ty lad, a sık sık eve gelmeğe he, iy en © A u uğurlarken şunla - MİM: gö ti, Büle M güzel evlâdım, inşal- ei, .Tüle gidersi N gidersin; sana ten - iy, lerini N Ky iye oki ik tak yg Lİ UN Ahenin; Hâmit İstanbula ge- ay dlilm rmez kuca- çi ve ve derhal Paristeki iy Aba, stasyondaki o manzara 1 k il tenbihini bir bir nak- oğl uyorum, seviyo” , Sum, İstanbulda ağzı Sak Sülale yg yüne yi mi sonraları ço- il en, olan bu hikâyeği an b. : En bi k unu söyler söylemez ,Cânân -ı- peder?!,, ik i Hayrullah Efendiyi evinde sık yaret eden genç ve güzel artist anneciğim şöyle bir yüzüme ba - karak “yalnız ellerim mi benzi - yordu,, demesin mi?.. Hicabım - dan yerlere geçtim, o günden son ra'bir daha boşboğazlık etmeğe tövbe ettim! Demişti, Hayrullah Efendi. Parise git - bdülhak Hâmit Pa- meden önce A mağa başlıyan saat bozuk olduğu ikiden fazla çalmağa de - Hâmit, “evi hortlaklar bastı, gelip beni boğacaklar!,, di- ye feryat ile yataktan fırlamış, ev halkını ayağa kaldırmış, çocuğu güçhal ile teskin edebilmişler. Hâmidin Pariste bu mektepte- ki arkadaşlarından en çok sevdiği ve en ziyade kavga ettiği zat Fla- bin bahçesinde barikad bahçede Fransız talebeden kimi gördülers€ üzerlerine çakıl - taşı yağdırmı$ ! bdülhak hatırasını anl Ben bu i Hâmit bu çocukluk atırken: — şte erkânıharbiye re- isi idim! der, gülerdi 1: Nasuhi Beyin kar- — Son yazı» ıh B deşi Abdülhak Hâmitle manzum Aİ zümre ve ihtisasa & şakaları — kralı XILI üncü Eski İspanya le donga kontunu Alfons oğlu Cava reddetti... Bir kadın için tacını, tahtını, bırakan ondan evvelki daha bir$ ler gibi; İspanya babası tarafından aşkı için razı olmuştur: asında bulunan kent in ve aile an'a - i i larak evlen - o kralının oğ reddedilmeye Havana ad mekte başka bir sebep kontu, Cavadonga iyii Franko kuvvetleri kazanırsa, ISPANYA TAHTI 5 Baba oğul vardır: İspanyada ni d 3— KURUN 26 MAYIS 1937 > e — — — — Ortaokullarda talebe niçin muvaffak olamıyor? Istanbul erkek lisesi riyaziye öğretmeni bay Hakkının fikri: “Programlar bir kül halinde yapılmıyor! ,, mamağa başlıyor. Bunun aresi ilklerde öğretmenlere bir sınıfın bütün derslerinin verilmesi usulü- nün terkedilmesidir. — Gerek birinci gerek ikin - ci sebepten dolayı ortaokulun bi - rinci sınıfında bazı derslerden evşek kalan talebe için bazı ders âdeta u - İlkokullarla orta okullar arasında sıkı bir rabıta tesis elmek lâzım !. ları söylemiştir: 5 İlkokullardan yetişen çocukla - rın birçoğunun ortaokullara gir - dikleri zaman derslerden sendele- dikleri hayli yıllardanberi farke - dilmektedir. Fikrimce bunun bir - çok sebepleri vardır: 1—Âi beptir. Diğerlerin , 2 İlkokullarda — öğ- retmenlere bir $i- nıfın bütün deısle- ri verilmemelidir. daha doğurmaktadır ki o da şun- lardır: İlkokul bütün öğrenimin temeli olduğu gibi rtaokulların birinci sinıfları dâ bütün orta ve â temelidir. 3 Ortaokullarda ço- cukları söylemek- ten ziyada dinle- cede kalır. Bu anasebep ise öte - denberi program ve sistemlerde yapılan değişiklik ve ıslahların ay- tı zaman ve ; taralarda meydana meh ve düşündü. B tn li e fi unun için bur: getirilmesi ve bunun bir kül ha - Mi a geçirilecek talebe için. öğret - iz geçiri ece! Di 1g linde - yapılmamasıdır. İşte asıl meğe alıştırmalıyız ler iki kısma ayrılıyor: Bir ocuğun yukarıki sınıflar bu sebebin tesirile ilk ve ortao - ie ini tabiatile sendeliyor: İlkokulda lâtin sisteminin ana” hattına göre yetişen çocuğun orta” okulda Amerikan yahut Alman sistemile yetiştirilmesinde de * gişiklik olmamak elbette mümkün olamaz. 2 — Bu iki kısım okul arasın - daki tarz ayrılıklarının birinciye çok yakım olan en önemli bir se - ği bebi de ilklerde öğretmenlere ders yani ikinci sınıfa geçtiği zaman lerin sınıflara ve ortalarda ise derslerin yükselmesi ve € ul anlamayamamazlık başlaması yü öre ayrılması - zünden ayni neticeyi dir. Bu dersleri bu vaziyetten kur- manın asıl çaresi, hakiki se - bepleri ortadan kaldırmaktır. De . gil sınıf hattâ zümre usulü bile li- dır. Bu iki usul biribirile kolay ko- lak eklenip kaynayamaz. ilkokul- da bir sınıfın bütün derslerini ü ii leri hakkında kâfi derecede ma - lümat sahibi olabilir. Fakat bu öğ-| kulda her dersi derecede| se sınıflarında bazan iyi netice ” etmenin öğretmesini ü erine al -) zevk vE hevesle ( başlarsa sonuna) er vermemektedir. dığı derslerin hepsindeki zevki ve kadar öyle gider. Ortaya gelen) o4— İlkokullarda talebeyi bil - isteği hiçbir zaman ayr! derecede! ve bazı dersler hakkında iyi bir) giğini göyliyebilmeğe alıştırmak olamaz. Muhtelif okullarda ayni| zevk alamamış olan talebe ora “| için ders anlatırken mütemadi elsi ınıflar kendilerine verilmiş olan| nın usulünü kavrayıp her ders için| kaldırarak kendilerinin söyleme * öğretmenlerden ri riyaziyey! eyni derecede zevk ve arzu hasıl| jerini istemeleri usulünün sujisti * iğeri başka biri de ta - edinceye kadar dersler ilerliyor, le çi ere fayda yerine zâ“ d rih, coğrafya i. temadi alıştırılan bu al, daha fazla sevebilir ve çocukla *| bir ra her biri başkâ; başka derslerde den soğuyor ve hiç çalışıp uğraş “| uzun gi ş i sine gelebilme! tedir. Çocukta kök en bu itiyat kendisini çok ke * re esaslarını bilip kavrayamadığı yanlış amıyor ! ten vazgeçersen İspanya kralı ol “İ ğun mak hakkını sana veririm,, demiş” “ag paylaş ia. tir. Cavadongâ kontu, babasının bu etmekle beraber, İs- i da sujistimal edilmemesi oğlunu reddetmiş olan| dır. Talebenin öğrenmek için din” lemek düşünmekten ziyade söy * lemeğe heves etmeleri burada ba- na büyük musıki üstadı Mozart'ın bir hikâyesini ve büyük bir sözü” nü hatırlatmaktadır. Sözlerimi o - nunla nihayetlendirmeği münasip (Lütfen sayıfayı çeviriniz) disinin tahta geçirilmesini istiyor ve bunun için çalışıyor. buki, eski kral Alfons da, lüp olursa tahta için çalışmaktadır. Bu swretle, İspanyada krallık tekrar tahta geçeceği - kurulacağını düşünenler için, tah- kt imin geçeceği bir mesele ol - ından vazgeçmesi için kral, konta: “O kızla evlenmek - e

Bu sayıdan diğer sayfalar: