17 Haziran 1935 Tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 6

bi tetkik gezisi hazırlıyor Çanakkale ilk okulu son sınıf retmenleri kültür Aşağıda; ilk okulun - Ça nakkale Ka — ii okul lârın Tesihi, e biçki sergileri Bir Rika ML) kik bu- lundürulduktan sonra kapanmış - tir. Sergiler bu'yıl'şarımızda de - Tin ilgi uyandırmıştır. Çocukl mızın yaptığı eserleri görmeye ge- “Tenler:573 kadın, 254 erkek olmak “üzere 827 kişidir. *# Bir.haftadanberi esmekte ola poyraz henüz durmamış, dalgalar .durulmamıştı ıştır. Posta vapurları is- ve güçlükle -yanaşmaktadır - e Halkevi üyeleri Balıkesir, Bur- Halkevi bir talebesi, - sınaçlardan sonra direktörüyle birar. sergisinden bir köşe sa, İstanbul şarlarma uğrayarak 10vğün ltsöeyipik mak üzere şimdiden hazırlık yap - maktadırlar. Bu geziye katılacak- ların sayısı 30 u bulacağı sanılı - yor. Gezi ve tetkik (o programları halkevince hazırlânmaktadır. 3 4 $ Halkevi, şarımızın en güzel, te- miz ve havalı yerinde geniş bir tenis kordu ve voleybol hazırlığı - na başlamış ve alanın etrafını çe- virerek eksiklerini tamamlamağa çal aktadır. Alan, yakında üye- | a lere açılacaktır. ; Kadıköyü'nün Romanı! Km Tefrika numarası: 19 fazla çalışmıştı. Bazı istihbarat Matbaanm kapısından mez Necdet loş bir serinlik içinde © oh!dedi. Sokaki La artık bittiğin - © den masa çalışmak kal - mıştır, ya rd üzüm peynir : akdıracak ir kahve, bir sigara, yarım silk zl istirahat > — Yukarı kata yilan evvel; Yazan: Safiye Erol mürettiphaneye görmek istedi. ki: inip (o provaları Kendisine dediler Hemen yukarı çı vi ın. Fahred dink bey sizi bekliyor. Birkaç defa sordurdu. Fahri Bey, o gazetenin sahibi, acaba ne söyliyecekti? Mühim bir şey olmalı. Kendi odasına bile uğ- ramadan fırladı. ve müdürü, Necdetin Gazetenin sahibi yazıhanesinin üzerine ikram de bitip kahveler gelince Fahri Bey yazı“ ars Üzerine yığılmış evrakı işa - ret ederek: — İnanmazsın, taşradan ne mü- racaatlar var, Gazete de basılmk la Hava Kurumuna yazılan yurttaşlar Cihanbeyli, erin — Saym Başbakan İsmet ünün uçak kurultayındaki söylev kaza « zda uyandırdığı canlı duygu ile C. H. Partisi salonunda bir top - lantı yapılmış,. o konuşmalardan. bunların yükenleri 480 lirayı bul muştur. ek her yönden çalışarak propaganda yapacak (ve köylere kadar kol uzatarak üye ( sayısını çoğaltacaktır Komite üyeleri şunlardır: İlçe- EB Ziraat memuru Arif Fırmcı,sağlık memuru Kâzım Kurultay, Maliye (sandık emini ri Çeti in va sekis “bilen “üyeler ieiğrine, ilk yazılanlar ve taahhüt ettikleri para şunlardır İlçe bay Baki Başaran 20, C. H.P. başkanı ey Ali Fuat Ünal 20, Ziraat e M. bay Remzi Demirok 20, ağlik memuru bay Mehmet Ali Yıldırım 20, ziraat memuru bay Arif Fırıncı 40, jan- darma K. bay Hamdi Polat 20, «Hâkim bay Kanber 20, hususi idare M. bav Kâmil Kolancı 20, zabıt kâtibi bay İbrahim Erdoğdu 20, pa İ. tahsildarı bay Ali Ka- bay Hu- 20, banka veznedarr lüsi, Gürgl 20, Tayyare şube mu hasibi bay:Behçet'Öz Karaman 10; ebe bayan Nigâr 10, hayvan sağ - lık M. bay Veli Güner 10, Maliye etin 20, şar- teri bay Rahim 20, sağlık memu - ru bay Kâzım Kurultay 20, gelir işyarı bay Mehmet Ali kei > Ziraat me M.b bei ge kıncı 20, t Ergin 10, Okutan izi rig ini 20, kasap de EM 10, Sü - üzere hemen hergün (hikâyeler, şiirler, hattâ piyesler, evet piyesler bile geliyor. Bunları kullanmağa kalkışsak halimiz dumandır. Her « Mübaşir, kapr iii Bir za bir erkeği dövmüş mü ? Sütçü Ahmet, Fatmanın çeşme ba” şında kendisini dövdüğü iddiasındadır! et isminde genç bir sütçü, Fatma isminde genç bir kadından davacı... İkisi; Sultanahmet ikin- ci sulh ceza hakyerinde : karşılaş - dar. “Hâkim Salâhaddin Demirelli, sordu: z; daha barışmadınız mı? Si Yorğüje Ahmetten Fatma, gülerek cevap verdi: — Zaten biz dargın mıyız ki? Bilmem! Ben, bu adamdan hş ün süt al Od önce kalamışlar, o onu itiyor, © onu! nız şöyle uzaktan bir topluluk, bir itişme seçtim! Şahitlerden Haticeye ev numa ve yanlış ykydediiğinden 1 ve mi Mahmure di * lik etmiyor. Kendisiyle ri yoruz da! Hem aramızdaki vazi - yet böyle, hem de benden davacı! adm sözünü bitirince, erkek gayet ciddi bir tavırla şöyle söyle - di: başka şey! Ben, gene ba - rışık değilim, Bana borcunu ver - eden de, davamdan © vazgeç” mem?! Versin alacağımı, o zaman belki! Fatma, sütçünün ileri sürdüğü ye anlilğmndek tebligat yapıla” ami divenlerini indiler! | OKULLAR | bu şarta karşı hiçbir şey söyleme- meği tercih etti. Hâkim, şahitleri dinlemeğe başladı. Önce Emine isminde bir kadr. nı geldi. ari veiraye 2, cuğunu tutan Eminenin peşi sıra da, salona beş peak! kadar bir ocuk girdi. Kâh Eminenin eteği - ni çekerek, kâh davacınm önünde ki'masanm kenarını tütatak salon da yalnayak dolaşan bu çocuk; bir aralık gitti, : hakyeri salonunun rape ite ite tamamile kapattı. Duruşma'gizli yi - re, kapmın açık kalması gerekti, yi açtı ve çocuğu e linden tuttu, korideza çıkardı. Çocuk orada oynarken, Emine bir iskemleye oturtulmuş, kucağın da kundaklı çocuğunu sallıya sal lıya şahitlik ediyordu. Şunları söy! Sit; çeşme başında su an ve kişinin bulundu” ğu taraftan sesler geldi. Uzaktan gördüm, iki kişi biribirlerini ya * lüklü komonbayı bay Osman Yağ- cı 30. Yekün 480 liradır. li bir alayla için için gülümser gi- bi idi. Birkaç saniyelik bir süküt boşluğundan sonra vantilâtörü dur durdu ve sesini biraz alçaklata - bıyığı terliyen delikanlı oturuyor, | rak çalakalem bir şiir, dir biliyor musun? Aşk! Daima aşk. Hahhay! Bu ne ateş, ne gale- an. Necdet biraz sıkılarak gülüm - ban Kendi kalemi de n kâğıda, kıyar, börle şiirler, hikâyeler patlatırdı. Bununla beraber, utandığını bel « li temek istemedi, ira Akşamcı Vâ- lâ da, hani bizde içtimai. beşeri mevzular? diye (o tepiniyor Bazı mütefekkirlerimiz, fenne karşı gös terilen lâkaydiliğe küsüyor. Gaze- teler, mecmualar, şairane kısmen yor. Muharrir ne yapsın? Hele pi- yasa murarriri Si Rağbet gö- Ten ne İse onu Fahri bey ağa akel çı kararak mendilile göz çukurların- daki teri aldı. Sonra mendil: dik - katle katlayıp cebine koydu. Giz - mevzu da ne- | ie zamar Zza-| ni — Necdet, dedi, sana bir şev s0- racağım. Bilirim, ak yap - mazsın, e dürüst cevap ve - Söyle, ilme te gençlik hi bir eyi değil, derin içli bir duygu. a söyleyim: Bugünün gençleri hakiki bir aşk ihtiyacr duyar mı? , Necdet başını önüne eğerek dü- ündü. Sonra başını kaldırdı. Ken- disini tanıyanlarn o kadar sevdiği samimi çehresile açık açık âmiri - nin yüzüne, baktı. üyük sual soruyorsunuz, beyefendi. Yalnız bilmeliyim ki bu sualiniz benim şahs:ma mı, yok | duym sa bütün ahri bey bir şey tartar gidi du- dağını büküp başını ağır ağı» sa - ğa sola eğdi. zamane gençliğine mi? — Hem o, hem o, Dedi. Bana Nafıa Fen okuluna girme şartları Okul yatılı ve parasızdır. okula girmek için en az orta ol mezunu olmak, yaşı 17 den küçük ve 25 den yukarı olmamak lâzım- ır. Yazılma zamanı bir Eylülden on beş Eylüle kadardır. (o Okula girmek için riyaziye derslerinden enaz, y derece ile çıkmış olmak gerektir.” yanda La ka İzm, Bu sınaçta cebir, hendese, Ne musattah hendeseden sorular s0- rulur. maçta muvaffak olanlar oku- olamıyanlar yenler yatılı olarak smaçsız birin-' ci sınıfa girebilir. Okula girmek için şu belgeleri getirmek gerektir: Okul şahadetnamesi, sağlık ra- poru, aşı kâğıdı, yedi fotoğraf ve iyi ahlâklı oldi güzle dair polisçe onaylanmış bir belge.. , gençlikten bahset. Kendi fikrini de söyle. İnsan benim yaşıma gelince bu şeyleri biraz zor anlıyor. — Bir dakika müsaade ediniz, düşüneceğim. ecdet bir sigara yaktı. Birkaç nefes ai sonra dedi ki: — Ben galiba hiç de asri bir genç değilim. Nefsimde bazı ba- zı — belki tevarüs yolile edinil - Se — bir şarklı. mizacı göt'iyo - . Benim fikrim zamane söneliğii için miyar olur mu bil - mem. Yalnız, yeni neslin baleti ruhiyesini, kendim de bu nesle da- hil olmak dolayısile, anlıyorum. Evvelâ aşk! Her rın yapraklanması, çicekleri" aç ması nasıl ezeli bir nizam ise aşk da gençlik için öyle ezeli b” ni - zamdır. Mevsim , icabatındandır diyeceğim. Fakat bugünün genç * zeri şuurlu bir surette aşk ihtiyacı uyor zannederim. Buna mu” kabil güzellik için kuvvetli bir in- cizap taşıyorlar. Güzellik iştıyakı" nı doyurmak için gençler kendile* rini spor?, sinemaya verdiler. (Arkası var)