e Boğaziçindeki anlaşamazlık Şirketihayriye direk- törü cevap veriyor p işde zerre kadar bilgisi olanlar söylesinler, diyor 1 — KURUN 30 MAYIS 1930 — Liseler DORU © Gazetemizin tertip ettiği mek- tepliler şampiyonası, büyük bir in- ir rabiimesile ti Bu işe Gülel düşünülen a- maca (gayeye) tamamen irişilmiş olduğu için gazetemiz sonsuz bir k “Anadoluhisarından bir görünüş id ci-| pıldı. 1934 Eylülünde üçüncü bir Anadoluhi Var iskelelerde ( oturan bir Yürttaşlarla Şirketihayriye arasın- ucuz aç ya; üm. Bu| leri a çıkan anlaşmazlık mal oturanlardan bir “ölür: syetenin, (Rumeli kıyılarında Yaptığı tenzilâtla O kendi kıyıları koyduğu tarife arasın- olduğunu ileriye ralarda Seçiyorlar. Bu aradi gazetelere Seçmiş sözler di e yer tu- tüyor. Şirketihayriye direktörü £ Ziya dün bu kıyılarda otu. £elere karşı bazı şeyler söylemiş- ir, Sözlerinin öz kısmını yazıyo- fiz “Bizim icin simdiye kadar müs. terileri azaldıkça seltmekten baska çare eyleyen ali Şirketihayriye,, deniliyor. Bakını: bu hakikate ne-kadar aykırı hiz 8 ÖZ Sahin ilk yıllarında - yolcumu- ele milyon yedi yüz rakam 1927 de Madiyen azalarak 1988 de 8, 978 Tiyatları yüle | buna tarife yapıldı. Şimdi de yeni bir rum Şirketihayriye, . yolcusu azal. dıkça fiyatları azaltmış mı, yoksa çoğaltmış mı? onra (yaptığımz tahkikata gö- re Sosyeteye yılda 30 bin tona ya- kın kömür sarfediliyor. Ve bu kö- mürü pahalı olarak © piyasadaki kömür tacirlerinden alıyor) diyor- lar. Sosyete kömürüne KE SD Gi Eli ve KER nini ve akan kii A daima Şirketihayriye gelir. Ucuz alınabilecek vapurlarla otuz bin ton kömürü kendi kendi- ne taşıyarak nakliye için tonu ba- k mümkün- kömürünü 1933 detonu (o başına 103 kuruşa 1934 107,5 kuruşa Eğer im ki bu, bugünün O en aşa; ücretidir, Bu fiyatlar ucuz yi ik sa pahalı mıdır? Bu işte zerre ka- bitti utludur ki, Adr çok sr“ il ve gildik geçmiş bulunan bu ka- dar maçta, tek bir kişinin bile bur- kulüble- nen tatsız ve yakışıksız rastgelinmemişti KURUN inle? şampiyona am manasiyle mekteplere ii ar İilste bu işleri yörieter (idare eden) komite başkan ve üyeleri: İstan- bul Lisesi Direktörü Bay Celâl Fer 2 mende bi tör muavini Bay Sabri, Vefa lisesi direktör muavini Necatiye, ve müsabakalarımıza iştirak ede- rek bugüne kadar büyük varlıklar göstermiş olan kıymetli . liseleri- miz gençlerine teşekkür ve tebrik- kırka yakm | a (voleybol | in en ufak bir nümünesine bi'- Fat, selybe eanlmalari: İm Amelihayattır. faka ve vü lise gelmek- Tertip ettiğimiz şampiyona maçlarından futbole ait kısım da bugün bitiyor KURUN amacına vardığı için sevinç içindedir lerini e ayrı bir (o bahti- Yy er duyu; ulna vaziyet 00 Iki hafta mil gene bir vo- leybol maçlarının sonunda 1 ciliği ve şampiyonluğu e Terakki li- sesi almıştı, Arkasından az bir pu- ei le 2 siliği Haydarpaşa, 3 ü Darüşşafaka almışlardır. Ge- senenin mek- tepliler voleybol şampiyonu Şişli Terakki lisesine, (o bugünkü maç- lardan sonra kazandığı kupa ve- rilecektir. FUTBOL, Futbol maçlarına ( gelince, bu. günkü vaziyet cedvelden anlaşıldı ğı gibi şudur: En yl bulunan an sonra lirse, 6 zaman ikisinin puvan- İarı bir olacktı Yeni Lise Z rakibi Kabataşı futbol şampiyönü buğün ân laşlamıyacak Eğer Yeni Lise yenilir de, Diri üş şafaka da ( Amelihayatı mağlüp ederse, ö zaman şampiyonluk Hikin —am MP Sonu 8 inci sayıfada Yarın Taksim 8 stadında oaplaşe ün üç 'eorgüyopulos, ve Man dikendir, MEKTEPLİLER ŞAMPİYONASI FUTBOL MAÇLARI DERECELE Rİ bine dü üştü. Geçen sene 9,980 bin > Yaptığımaç Galibiyet Berabere Mağlübiyet Puvanı Oldu, dar bilgisi olanlar söylesinler?,, m leke İl e geen Üç retlere gelince, şartnamede 7 Sağma 7 AMELİ HAYAT T 5 Zz — 19 ü fiyatlar büyük harp zaman.) On birinci ilk okulda DARÜŞŞAFAKA 7 5 — ? 17 - ve harpten sonra altı de- Fatih on birinci ilk okulu dör- YENİLİSE 7 5 ağ 2 17 lk gördü. Bu yolda en son ta-| düncü sınıf talebesi dün direktör.) (BOĞAZİÇİ 8 4 2 2 17 Yife 1927 senesinin | birinci yın-| leri Bay Fahri, hocaları Bay Baha, KABATAŞ N m 3 2 2 15 i tbikine başlanandır. Bu tari-| Bayan Şükriye, Bayan Edibe ve YÜCEÜLKÜ 2 1 4 14 ğ 1980 senesi ilk BORU, kadar; Bayan Şevkiyeye ( ders yılı YAPA “ i z > e lü ve li mra indirme) münasebetiyle bir çay vermişler- ISTANBUL a 7 1 2 4(.H.M) 10 ki vri başladı. B1 Haziranında | i-İ dir. Ayni okulun beşinci sınıf ta- PERTEVNİYAL ? — z 6(.HM.) 7 nci bir ZİN tarife daha ya-| lebesi de bugün verecektir. Miz? mı? Necdetin güzel ve berrak al-| zemiyordu.Sert mi, munis mi, kibir | rıyordu. Kadıncağız nihayet: artık ısrara hacet kalmadan şar - — Evet. nı, hafif bir üzüntü ile kırıştı. Dek 4li mi, mahviyetkâr mı? Anlaşıla - P — Cevizlikte oturmadınız mı? in wi köşkün kızını bilir isiniz? Sizi asma salıncakta sal- > hani. Ah siz... Sen ne şe - m, Necdet ! a Necdet, saçlarının dibine ka- ar tr. Ev : Yordu. Komşu köşkün al yanak - Mi saçlı bir kızı vardı. Pembe Maşlah giyerdi. Necdetin an ale birlikte ut çalardı. Sonra bü İçin, gelin oldu, bir konsolosa ie dediler. Şimdi ON kik da oturan narin endamlı, ik saçlı, zarif hanımla o on y2- di sene evvelki komşu abla arasın- din DE alâka vardı? İkisi ayni ka” vet, kimdi hatır) © eti de .. Bir genç bir kadını le isted iği kadar beğenebi - lirdi.Fakat simdi bu hanımın, rah: li annesinin bir ahbabr oldu - ğunu anlayınca Necdet, adeta rü- yada öz hemşiresini sevmiş bir a* dam gibi sıkıldı. Yavaşça: — Çok “m dedi. iyenin genş omuzlar üze - ve ölçülü v ve zarif hareketler n gayet mütenasip bir başi rl Arslan sl olsun? Hayret! Bir kadın tipi D kadar değişsin, bunu akıl alır rengi leri ona (Yeleli kız) lâkabını ka- mazdr. Necdete karşı çok sokul - gan davrandı. Necdetin ebevey - ninden ,kendi zevci Şerif beyin de Necdetin anası babası gibi vefat ederek kendini öksüz bıraktığın * dan bahsetti. Dokuz senedir, bir ana gibi sevdiği görümcesi Mih- riban hanımla yaşıyordu. Necdet muhakkak onu gelip köşkünde zi- yaret etmeli idi. Belki de kıyıda Mi rahmeti De biz b bulunur... omşu masadaki hanende ha la meşguldüler. Orhan Nimet ha- zandırmıştı. Başka kadınlara ben: nımefendiye yaltaklanıyor, yalva: — İlâhi çocuk! Haydi git ge tir! Dedi ve derhal fırlıyan Or hanın m (Büyük Bi ak) diye söylendi. Orhan, ei bir paketle dön- dü. İki şişe rakı, tuzlu badem ve saire getirmişti. Bunları bulabil * dim, hanımefendiler, kusura - mayın! Di ylenerek dermi sik bir sofra hazırladı. uru İâcivert gökte, sahneşe ii He koro heyeti ei geri ve Mi erlerini birer birer görüner tuttular, Serince bir EM önü” ne hanımeli ları katmış, eb Kı la he nüz susmuştu. Tabiat ağır ağır u- yurken, gönüller uyanıyordu. Sarhoşların masasında bozgu: ir Hensi fil Sİ b kılar, gazeller söylüyor; bir bey iskemlesi üzerinde sızmış, tehlike- li yalpalarla Kr MR e bir hanım coşmuş, ağlıyo; Lâubali N o tarafla ik oluvermişti. Nimet teyzenin dir- sekle dürtüşlerine bakmadan sar- hoşlarla 'yarenliği ilerletiyordu: — Alaturka musikinin en birin- di — Hay hay dostum. Üstadı bil. mez Re Hepimiz onun deha- anz. Hanimefendi tale- ge edeyim efendim, sanatkâr Siret hanrmefendi, Tür- kiye bülbülü, öDdöüm var), 1 dll