iii ai — 6 — KURUN 30 MAYIS 1930 Bandırma SİVLKEMİZDE: Hapisane- sini ziyaret Altı kişiyi bir anda vurup dördünü öldüren adam asılacak te: Bandırma mahkemesi Anış ve zabıt kâtibi Sabri Acar Alt ta : mar Bandırma; 26 (Kurun) — Bu - Sfitarmi ranın mahkemesi ağır ceza salâhi- yetini haizdir. Mahkeme azalar; | içinde Behzat adında bir de bayan | vardır. Bayan Behzat haftanın bir kaç gününde sulh o davalarını da göremktedir. Bir bayanın hâkim sıfatile davalara bakması kıvanç: la temaşa edilecek önemli man - zaralardandır. Mahkeme heyeti reisi bay Sey fettinle aza bay Hamdi, bay Ne - cati, aza mülâzımı bayan Behzat, müddeiumumi bay Nuri ve mua - vini bay İzzettinden mürekkep - at Dün Bandırma hapisanesini zi- yaret ettim. Dikenli demir teller « kapıdan içeri gi * anmış olan birçok desini öldüren bir delikanlı (18) seneye, düğünde arkadaşını kur - aza mülâziı imi Bayan B ehzat Bandırma hapishanesindeki | için birisini öldüren köy a (7,5) seneye, kardeşini e öldürdüğünden dolayı bir am > > seneye, karısile birle- ml eemşiresini boğup di nize Moe reka (7,5) seneye, kümdurlar. Bu adam (kız karde ni, kocaya varp da malları başka: karısile söz“ Hani likanlı da altı kişiyi bir anda çif- te ile vurup dördünün ölümüne se- bep olduğundan idama mahküm e Hakkındaki karar nak- n gelmiş ise de mahkeme ki ısrar etmiştir. Bü hapis: ler içinde dikkate ( değer bir tip Bir bekçi üzerine hücum eden sabıkalıyı vurdu zmir, 28 (Kurun) — Dün bah saat beşte Çukurçeşmede Fet geçerken. Bekçi Yusuf, bıçakla üzerine hü cum edildiğini görünce elm nı çekmiş ve Mehemdin üzerine iki el atmıştır, Mehmet, sağ kal - ve gelen polis memurlarına vak'ayı anlat - mıştır, Erdeğe su getiriliyor dek, 27 — Bugünlerde bele - diyenin en ziyade ehemmiyet ver- diği iş su meselesidir. o Belediye aşkanr oHamdi Yücel kasabaya dört kilometre mesafede bulunan Kesti bi irat İzmirde ire 1 incir satışından şikâyet Satışı yapanlar Türkofisçe tespit edil miştir. Hükümetin kararı bekleniyor Aydın incir kooperatifinin İzmir, (Kurun) — Piyasam a yine bir incir hâdisesi vardır. Evvelce telgrafla bildirdiğim va - ziyet üzerinde şu tafsilâtı aldım: emiş incir müstahsillerinin Başbakanımıza çektikleri telgraf: taki şikâyet, yerindedir. Hambur alıcılarına 8,5 kuruştan satış ya - a Bunun 3 kuruş masrafı çıkarılınca, bu cins mal, müstahsil: den 5, ş elişi mübayaa edilecek tir, hsilin de feryadı * bura - ceğine söz vermitşir, Bundan son' ra keşfi yapılan belediye binası - nın inşasına başlanacaktır. Balıkesirde bir muhteri Balıkesir — Balıkesir kuyum - cularmdan Ahmet Çantay “Türk - | elektrik lâmbası,, adıyla yeni bir elektrik lâmbası icat etmiş ve bu nun için kendisine Ekonomi Ba - kanlığından on yıl müddetle bir ihtira beratı verilmiştir. Her şekil ve büyüklükte yapı - lan bü Memi Gi e vardır: Bu adam müdür bulundu- ğu müesseseden (41,000) lira aşır- dığından dolayı 1,5 sene hapse ve paranın tazmini ile beraber kırk bin lira da par hkü olmu: (41) bin lirayı aşıran adam şim- kendi yemeğini kendisi pişirip yemektedir. Diğerleri de tesbih ve fanilâ yaprak ekmek paralarını > voltluk lâmbalardan üç misli iş la ziya vermektedir. Buna karşı az elektrik sarf. ktedi ali pisane gardiyanları (Hasan Öçal) ve (Rifat Ural inzibata çok dik - kat ettiklerinden hiçbir vak'a ol - mamaktadır. R. K. Cantürk| dan kopuyor. atışı yapanlar, Türkofisçe vardır. Kooperatif m nuştum. Bana dedi “— , biz satış yaptık.. Fa- kat bizim 8, 5 kuruşa sattığımız in cir, hurdanın biraz ai Bina- Mr fikat, az değildir. Bizi uçlu göstermek aa ise, Al man enilen ve yükse: kalitedeki inciri ayni fiata mışlardır. Meselenin ruhu bura - dadır. Netekim biz onların 8,5 ku» ra satıkları ii çeşidi i için 10— diğer bazı tacirler daha ucuz satış ea tıkları için bir torba bile le yapamadık. Bizim sattığımız in- cir sayısı kiloda ir. Onla- rın ayni fiata verdikleri incirin ta" nes de, yine kiloda 98 Binaenaleyh kooperatife istinat e- & sat - Resşadiyedeki tesisat dilen suç gayri varittir. e Telâkki yanlıştır. Diğer bazı alâkadarlarla nu: ip ve dediler ki: — Bu şekilde hareket eden ta- cirler, hükümet iyi tedbir aldığı takdirde, rastgele yaptıkları satı “ $ın cezasını çekeceklerdir. Bu se ko « ne inhisar idaresi 4 kuruştan hur- temin edilirse, bu kadar ucuza â * livre satış yapanlar, daha yükse faitla mal almak mecburiyetinde kalacaklardır. Vaziyetin iyiliğe doğru götü rülmesi, hükümetimizin bu husus- ta alacağı tedbirlere bağlıdır.;, Balıkesir Halkevinin köylüler bayramı Balıkesir, 27 (Kurun) — Ha! kevi köycüler komitesi tarafından tertip edilen köy bayramı için ha- zırlık yapılmaktadır. Önümüzdeki cuma günü Kü- çükbostancı köyünde yapılacak o lan bayram bundan evvelki yıllar- da yapılanlardan daha parlak ve güzel olacaktır. Köyün en güzel yeri olan de - ğirmen arasındaki yer bayrama tahsis edilmiştir. Burada şimdi - den çadırlar kurulmaya başlan * mıştır. * Sadıköyü'nün müm imama Romanı! Tefrika numarası: 1 En büyük sürprizler en umul 7 madık zamanda olur. Kim derdi ki Necdet tesadüfen Çer ir pasın bahçesinde bu kadar lanacak. Fener burnunda güneşin lar çok kalabalıktı. Bu sıcak, par- lak cuma, Kadıköy halkını, geneç, ihtiyar, zengin fakir, dışarı kış - kırtmıştı. Necdet, gezinti dönüşü papa - sın bağı önüne gelince durakladı, Yazan: Safiye Erol düşündü. Aklından, gazetesi için yazılacak (Kadıköy (o mesireleri) başlıklı bir yazı silsilesi (o ve buna benzer müphem tasavvurlar geç - ti, “m girdi. Oturduğu masanın sağında PE meclis var, beş altı kişi kadar, ka dınlı erkekli. Hanımlardan birisi, miş gibi perişan, kıvırcık saçlar: yüzüne, gözüne dökülmüş kalan - tor bir bey “Türkiye bülbülü! Lüt- fedin, kurbanınız (o olayım!,, diye yalvararak kekeliyordu. Necdetin sol tarafında bir ma - Ş Bi $ 8 ş 8 3 .B 5 Ş > bir serseriydi. Dedesinin tavsiyesi ile dalıp çıkmadığı iş kalmamış - tr. Kâh darülfünun talebesi, ban - ka memuru, reji omemuru olmuş, kâh komisyoncu yanında çalışmış, tezgâhtarlık, berberlik, aktörlük etmişti. Neticede ailesi, bütün e - meklerin boşa gitiğini (o görünce, oğlanı kapıp salıvermişti. Şimdi >, gelişigüzel, o başıboş, yaşıyordu. Zeki çocuktu. Fakat bu kısır ze kâ hiç bir zaman meyva vermezdi. Sohbeti gayet hoş, sesi güzel ket- disi sevimli, yakışıklı idi. Orhanın teyzesi Ni .İ Vadıköyde (Yeleli kız) diye tanı- lan a hanım. Necdet onların sevinçli, yaygara” İı selâmlarına mukabele ettikten sonra, henüz eğil yi Bedriye madılar. Bir müddet sonra kendi- sini resmen çağırarak Bedriyeye prezante ettiler, yer TD ecdet utanmış ve sıkılmıştı. Yır- tık k bir çocuk değildi. Yeni aş ğı hanımlara karşı serbest olamı yordu. Bilhassa bu Bedriye. En - teresan, cazip, esrarlı bir tip.Uzak- tan tapanlar çok, fakat kimse yak” laşamıyor. Güzel kadın, kibar, ga” liha zengince de. Necdet, takdim merasiminde onun elini davranmış, fakat kendi sportmence kavranılarak sıkıldı * ğmı görünce hafif te: eni Diğerleri, sarhoşlar meclisi ile ii alay ederken Bed riye Necdet: — PAN ik eskiden tanışırıZ edi. asıl? Mümkün mü? Yanlışı NIZ ei hanımefendi. Bir yerde sizinle teşerrüf etmiş olunyel — Susunuz, şimdi gülec Benimle tesi ettiğiniz piri pek hatırlayamazsınız. O vakit beş altı yaşında bir işi Ben de valdenizin arkadaşı idim. Bi9 v başı Suphi beyin oğlu deği misi”