diil 4 yl Yirmiüç Nisan itti ya Lay yg İNDİA arr ln Anan Üstünde y 5 Türk ulusunun ilk a, 3 z e yg yal amme inhisarlar U. Müd ket muhtelif cins ve ev'adda av kovanı cırs ve eb'adda av bep Puket muhtelif cins ve eb'adda a 3050 317500 Yazan: HAYDAR ALPAGUI İstanbul kenti bir sabah erken Yaslı uykudan uyanıyordu; Gökler karardı, güneş tutaldu, yabancı bayr z ei i 3 s > Ba D Fa Si Ogünün adı Onaltı Marttı. Onaltı Martı, fakat aradan Saat geçmeden ta Ankaradan li i & ii Çü: acunun eşsiz önderi. Ondokuz Mayıs günündenberi yere sermişti, Yurda yeni bir inanç vermişti. Ankara Türkün çarpan yüreği, Ankara yurdun temel direği, Havası temiz, seması parlak, alnız ulusal sancak! Onbeş yıl önce orada bugün, i Toplanıp işe.başlıyan bütün Kamuta, Ortaya koyup yalçın yasayı E Ö: habis ruhları kovdu; Türkeli asıl o zaman doğdu! Türkeli, hayır, Atatürkeli, Atatürk sana ülkü vereli : Ne yaratıcı bir kudret aldın? Doğuya sönmez “mranyyg bayrakla doldu, yo “ e yy yy yy yy yy yy yy yg yg # 1 Unan rlüğü iğünden; | « kahtik karton Saat (14) 5/935 Pazartesi Saat (14) de 39500 1000 Paket muhtelif cins ve eb'adda k 78000 Adet 38 Sımdvesson Kasa 500000 Adet elektrik ka psülü No.8 1000000 Atlet dinamit kapsülü No. 6 750000 Metre katranlı ve kordelâlı fitil 75000 Emniyetli tutuşturucu İdarem'; ihtiyacı. için ve nümmesi veçhile yukarıda mesiyle fitiller pazarlıkla satın nlınaca- gün ve m 71,5 Bugünün çocuğu fazla hassas, fazla sinirli görünüyor, fakat... Yazan: Ömer Riza Doğrul « Medeni yet dünyasında bugü- ir? ben de bu mevzuu yazmayı ü- m. Bugünün medeniyet âleminde- i çocuğun vaziyetini anlamak i- çin şöyle bir sual ortaya atabiliriz: Bugünün çocuğu ile otuz yıl ön. ceği çocuk arasındaki fark var mı Vaziyetin çocuk lehinde inkişaf ettiğini söyliyecek ve bu suale bu n müspet cevap vermiye- cek bir kimse yoktur, dersek hiç de yanı i Bugünün çocukları, yirminci asrın başı linden çok farklıdır! Görüş, yetişiş, Kayla ayış, hâdi- seleri karşılayış ve onlarla uğraşış bakımlarından tamamiyle ayrı ve daha evvelki nesillere her cephe- den üstündürler, ocuğu daha önceki neslin çocuklarından daha hassas. ayni e daha cesurdur. Bugünün çocuğu daha iyi gıda alıyor, daha fazla itina ile yetişti- daha meseleleri kavrıyor ve bun- ların içinden çıkıyor. Bugünün çocuğunu gösteren şu| misali bir İngiliz muharririnden| alıyorum: “12 yaşında bir çocuk top oy. nuyordu. Oynarken düştü ve ko- lu kırıldı. Hâdise bir çocuk için mühimdi. “Çocuk hemen esir lu bağlandıktan sonra a uzanıp yatmadı. Bilâkis arda sına dayamak usulü günden güne ortadan kalkmakta ve bu usulün yalnız tehlikeli değil feci ve müt- İ hiş olduğu anlaşılmaktadır. Bu - nun anlaşılması mektep içinde ve mektep dışındaki terbiye usulü - mia e SE Hislba / ki geçen asrın sonuna kadsr ço cuklara verilen terbiye korku esa - sına istinat ettirmek umumi bir â - detti Korkunun şüphe uyandızdığı - Dı, çocuğu yaptığı hareket'eri sak- lamağa mer bur ettiğini, ve çocu- ğu çin için zehirlediğini anlamak için yığın yığın ruhi tetkikler yap- mak, uzun uzadıya (tecrübeler yapmak lâzım geldi ve rihayet, mürebbiyelerin çoğu terbiye « iş - teminden * atmağa savaştılar. terbi; yeciler * “korku, Bugüa bütün tan kurturmağa muvaffak oluyorlar, Medeniyet âlemi çocuk yetiş - tirmek ve terbiye etmek dığı halde onun yerine ne koydu? Bugünkü terbiyenin esasların - > hiçbir menfi esas yöktur. Onun emelleri hep müspettir. Ve ço - cuğun hislerini ve heyecanlarını kontrol altında bul zır tesirlerin her çeşitinden koru ru ba himayesinden mah rum olan yy muhakkak o kutmak ve bir iş sahibi yapmak Mer shbalerini ve a'ılâkını vücudi ye çocuğa ai için ba şarılan işlerin başında gelir. mektep dışındak yi a mekte e devam yenleri takip et ap ve in elâh için ça lışmak, çocuğu korumak 'çin ya pılan işler arasında sayılmak icaj er. uk suçluları çocuk mah kemelerinde muhakeme edere bunları ıslâh yurtlarında trbiye ef mek, çocuğu serserilikten, haylaz lıktan, cemiyetin muzır unsurlar! na katılmaktan alıkoyan en mü him müesseseler arasındadır. Çocuk çalışmasının istismar € dilmemesi için yapılan kanu: da, çocukları kurtarmak yol ve mühim bir merhale - teşkil et mektedir. | Çocukları yetiştirmek ve ye etmek ve korumak için alı bu tedbirlerin eşina tarihin hiçbi devrinde tesadüf olunamadığı i çin devrimize “Çocuk devri,, de nilmiştir. Tarihin hiçbir devrinde çocul as ia, A içinde, kendi üzerine itimat hissi- gibi duruyor ve her hâdiseyi kar - şılamayı biliyor. Bugünür nu iyi yetiştir- mek için bu şekiide çalıştıldığı gi: bi onu hayatın her kahrından, mu- m ve çocuğun kıymeti anlaşıl * Socuklar için yapılan neşriyat gelince bunlar, hiçbir vakit bu Tıyamıyacağı hiçbir mevzu kal mış, en büyük ve en karışık ile sçişmelelerı» çocuğun maral ta e sol eliyle yazı yazmağa uğraş a » Bu I, bugünün lala kifayet eder. erçi bugü u fazla hassas, fazla sinirli, görülüyor. Fakat gene onun herhangi çocuğunu derhal şmayı eski nesiller den çok iyi bildiğinde şüphe olun- muyor. Bu itibarla bugünün © çocuğu. medeniyet il dmpe eşini gör- mediği bir malzem. O hald: bugünkü m nasıl yetiştiriliyor? ir kere çocuklara mektepler- Pp“ İrtihalveteşekkür > Sevgili babamız Kerim zade Hacı Ahmedin vefatı o hasebiyle cenaze bulunmak per sad merasiminde ğını gösteren ve diğer suretlerle ta- inik lüt lunan ibi na teessürlerimizin mani olduğu te- ür ve minnet hislerimizi arz ve hayatında ken gösterilen te veccühlerin esirgen: bizden de meme sini sayın zevat ve müessesattan di- ğulları: kez zade Kerim zade Here rettin ME Kort zade Ahmet Şükrü. ra de verilen terbiyeyi “korku,, esa- emenike ve kafasını olgun tırmakta i e bahçeleri, çocuk ye e sin nemaları i ise çoc! e bu şekilde anlara ve çocuğa bu şekilde muamele etmek cereyanı günden güne ilerledi çin çocuğun tam bir (o bahtiyarlık devrine kavuşacağı uzak değildir Ö. R. Doğrali İrma: — Cavidan size çek kızgın! De- di. Ve kocası ilâve etti İrmanın eritici bakışları yaylım ateşi gibi üstümde kümelenmi, mersi önünde elimi ( sıkarken küçük yn tırnağı yine a- vucumda bıraktı. i. | türkçeyi az Senli, benli konuşuyordu. ire z bilişine verme N kânı yoktu. ira daha önce iyi le konuşmuyor — Olur, dedi. ; Se Adnana ha- önce gelemez.,, Bu şeytanca kadın taktikine parmak ısırdım. Korku ve dehşet içinde: ki e Dedim ve telefon kapandı. düğmesine dokunamıyor. Bu be * yaz düğme Amerikanvari bir ö » lüm makinesinin hareket pili his — Fazıllarda olduğumuz akşam b hepimize kızdı galiba, Fakat da- * z ça kiii iv veğide Nasıl oldu bilmem. Tiz bir çu ha ziyade. — Alle! Benim. Ya siz! Ta Tabit Akm, gırak sesi beni larıma — Bana değil mi? Biliyorum. Şaşırdım. Arıyan Adnanın ka “| — Yarn akşam erken çıkabile- e 7 Da katın şahan -| dar sarstr. Beyaz düğmeye de — Her halde gönlünü almalısı» | rısı idi. cek misin? ğ dan boğulacak zaman heyecan- kunmuşt Sü —— Nasılemiz Madam? — Olabilir. Beşte. svlarinl lir kele Paris ... Derhal pe olan ayak sesle * gece o kadar sinirlenmiş- | ( Dilinin döndüğü kadar anlattı.| — Beş buçukta seni görmek is- dam barla ” nel ri. Kadın iskarpini sesleri, ti ki.. sizden ayrıldıktan sonra bi- | Üç gün geçtiği halde aramadığımı, eri icat etm: im. Aksi siki hür, | Ve sür'atle açıl ” zimle bile az konuştu. gezintiler için bir karar vermedi — Nerede? bu talıknale Tatadiğim ” b bii nünde İrma. Irma bu “ kendine göre | ğimizi söylüyordu. Böyle bir ka -| — Bana çürük bir destek gibi yi da ve ii Neş'e ile siçeklenmiş dudak bir mâna çıka; rar (o İçin nuşm değil - — Nasıl olur? n, sürüne sürüne üçün rı sür'atle AE i: Dalia Kadim size kızgın. Bir| dik. Fakat bana (o sofrala- rma az türkçe bilmesine rağ - lala çıktım. — Dankeşön! çaresine bal rmda bir yer veren bu karı| men, şu kombinezonu kıvırdı: ler an o belki iyi kalpli, belki Heyecanımı, korkumu ” hi: Ve bunu örlerken vii garip, | kocayı bir akşam yemeğe çağır -| o— Bizi davet edecek değil mi -| çok tut kocanm © gözlerile | '9i8 gibiydi. imalı bir bakışı vard mayı düşünüyordum. Ondan bah- | sin? Adnana bundan bahsettiğin | karşılaşmak ıstırabı ile kıvranı «| o Kolumdan tutup ii Gece yarısı liçi settim, pek sevindi: zaman: Sizi gelip apartmandan | yordum. 1 Çağ Kil Ge) Müsaad delen istedim. — Yarın akşam için olur ma? alırım, dersin. O yedi buçuktan Pk kapının elektrik gi al P İLMİ İİ i ek kei MSA islim vi, dü ii ikili ii ği