Çocuk ve babası, oyuncakçı dük» | kânının önünde duruyorlar, İkisi de camekândaki türlü türlü oyun” cakları gözden geçiriyorlar. Hay- li uzun duruş ve gözden ge çiriş! Oyuncak © karşısında çocuk ve baba, neler duyuyorlar? İkisinin de duyguları eş olabilir mi? Böy” le bir şey umulmaz, belki... Fakat, işte ikisinin de duyguları biri bir rininkine eş!.. Aradaki fark, küçü- gün heyecanını çocuk haliyle belli etmesi, kr aynı heyecanı İ- çinde saklam, , u kediye, Ne Baba, gözlerini oyuncak kedi- pen ayırmıyor. Bundan senelerce vvel, kendisi e babasına böyle Oyuncak Kedi / Yazan: Mehmet Selim na yarin başka bir tane daha alı- 1 rm) Çocuk, biçimi değişmiş oyun- cak kediyi ağlıya ağlıya okşar- ken, h boğazında biri- kip, yutkunuşla şöyle söyledi: — Ama bu kediye yazık değil mi, baba?.. Ki ölsün bu Baba, elini çocuğunun saçları üzerimde gezdirdi, mırıldandı, nu da ölümden kurtarırız, ç ii Evde annene verirsin, o- nu iyi eder. Ağlama sen! Çocuk, daha az ağlayışlı bir hal de pi Üzerinden otomobil li kokluyor. Babaya gelince, - klaşma zevki- ni çif anda kaybettiği için,üzüdü. kedinin o kurban gittiği kazaya, çocuğiyle beraber ağ- layamayışının (o sebebini tahlile girişmekten kendisini alamay küç süreksiz Birleşmeyi birdenbire a yıran bir uçurumun açılışı! tekerlekleri geçen oyuncak kediyi | ISI, ükle büyüğün duygularındaki | Atina, 22 (Hususi mubabiri - miz telefonla bildiriyor) — Bi - ivanı heyeti ğe Pa 'Kimisis,, i idam: ğer ihtilâlcileri de müebbed idi ce- zasına mahküm etmiştir. Papolas, Kral Kostantinin Yu- nanistana avdetinden sonra ordu başkumandanlığına (| tayin edil - miş ve Sakarya mağlâbiyetinden sonra da yerini General Haci A - nestiye terkeylemişti. General nisti, 1924 Venezelist ihtilâlinde General Plâstiras tarafından kur- şuna dizilmişti. Papolas, Cümhu - sonra Venize - riyetin ilânından listlere iltihak eylemiş ve son za- manlarda cümhuriyeti muhafaza teşkilâtınm riyasetini deruhte et - mişti. Papolas, son ihtilâl hareke- üni hazırlıyanlardan o biridir ve Atinada ihtilâl taraflarına, isyan müddeiumumi Generalin idamını istemiş, General Papulas ve avu- katlarının bugünkü müdafaaları idam hükmü verilmesinin önü - geçi misis, Cümhuriyet teşkilâtmın ikinci reisi ve Venize- listtir, Genaral Kondilis “Harbi - ye Bakanlığına geçmesinden son - ra ordudan çekilmiştir. Her iki Generalin yarın sabah Gödi meydanında kurşuna dizil - meleri beklenmektedir. MEMLEKETİMİZE SIĞINAN A- Sİ ZABİTLER DE İDAMA MAH- Beg EDİLDİLER k, 22 (Hususi muhabiri - yor) — Bulgaristandan kaçan dördünü kolordu kuman canı General Kamenos'a bazal lık ve SIRA kumanda ettiği fır- kayı hükümete karşı isyana sev - -İ ğınmi keden, hükümet kuvetlerinin za « feri karşısında da Türkiyeye si * aya mecbur (kalan general Anagnostopulos ve kendisile be - raber kaçan zabitlerden; Vlahos, Trakarakis, Zambetahis, “Kala - 1. — KURUN General Papulas kurşuna diziliyor 25 NİSÂN 19335 mos, i.erkuryo, Martinos, Kalay» cakis Selânik divanı harbince gi- ben idama'mahküm ie - S5 dır. Generalin maiyetinde bali küçük rütbedeki (o diğer zabitler ei cezalara çarptırılmışlar” MUHALİF FIRKALAR REİSLE- RİNİN MUHAKEMESİ BUGÜN Atina, 22 (Hususi muhabiri - miz bildiriyor) — Yarın, yeni teş- kil edilen harp divanında mevkuf muhalif fırkalar reislerinden Ka - andariş, emre Gonatas, Sofulis, ve Milonasla arkadaşları- nın muhakemesine el? Kafandaris, ağır hasta bulun * mesi diğerlerinden ayrılmıyacak - 5 Atina, 22 (Kurun) — Diktatör Pangalosun zamanında nazırlık yapmış olan Rentis son isyanda par mağı bulunmak suçile tevkif edil- miştir. (Baştarafı 1 inci alada) İtiraf etmek lâzımdir ki, bunun i- çin tereddüt ettiğimiz zamanlar olmuştur. m bunu bugün bize Sü - zaman ne kadar işi Kucağında sımsıkı (o tutarak eve “götürdüğü kediye evdeki ked ank yapıyor. Hâlâ da arzu yadırgayışla bakışı, gözlerinin ö- ge- Ki gidim İ 0 — di Denizyolları i acenteleri Karaköy (Köprübaşı 12142362 - Sirkeci Mühürdarzade ZMN flan Veleior. 50740 MEMEMEME Trabzon Yolu ERZURUM vapuru 23 Nisan bii kendine bir caktır, Ayni Mi oyuncak a "ışın zevki de içine SALI günü saat 20 de Rize'ye dar. (2085) sayosan veriyordu. Cocuğuna ©-| yuncak kn, çocuklaşan baba! Biraz sonra, baba, elinden tut- uçuyor gibi bir yürüyüşle adım a- tıyor. Onun arada (o bir hoplayıp Sıçrayışlı adım atışına ayak uydur mak, babaya ayfıca (o Zevk veren bir şeydi. Neden Artık çocuk olmadığı ka düşünüş, başı- han içini biran karıştırdı. Ancak biran!,, Bun duyduğu hafifliği ağırlaştıraca- Sinr, duyduğu zevki giderip içsı- kıntıama ğratacağını kestiren baba, sillrindi, Zihnindeki karma- karşılık duruldu. o Durulur gibi oldu, dl il Bu ya ka- Çocukla babası, dar böyle sürecekti! Beklenilmedik bir hâdise! Yan- üş, geçip gi- den otomobilin tekerlekleri altın- da kalıp ezilmiş, yamyassılaşmış- tı! g Ağlama, çocuğum! Ben, sa- Beşiktaş İcra dairesinden: Hissedarları arasında. kabili taksim olmamasından mahkemece “ İizeleyi şüyu suretile satışına ka rar verilen Beşiktaşta Kaptan İb- rahimağa mahallesinde İskordalya sokağında eski 9 yeni 16 No. haricen kargir dahilen ahşap ha- nenin tamamı açık arltırmaya çı - ez olup 21 —4—935 tarihin- e şartnamesi divanhaneye talik ra 26—5—935 pazar günü saat 14 den 16 ya kadar dairemiz- de satılacaktır. Arttırmaya iştirak için Jp yedi iğ teminat gi almır belediye rüsumu ve pulları ml aittir. m men kıymetinin Te La gün da- İni edilerek ii ta- ihine ba günü ay i saatte en pi ie ihale e- dilecektir. 2004 No. lu icra kanu: Bunun 126 cı maddesine tevfikan ipotek sahibj alacaklılar ile diğer alâkadarların ve irti kı sa- hiplerinini dahi gayri menkul üze- deki haklarını ve hususile faiz masrafa dair olan ri ii ci “vi akı münsbiteleri ile 20 gün için- de irelerine (— bildirmeleri lâzımdır aksi halde tapu sicile - riyle sabit olmadıkça satış eğ nin Pa) asından hariç kalır lar işbu maddei kanuniye ahkâ - mına göre hareket eylemek lâzım- dosyasına müracatları ilân olunur, (6565) erine derecede mühendisimiz, ır, bunu da Sümer amelemiz yol Bank ii yet itiba, iyle noksanlığı leme telâfi ediyoruz. Say - | dığım muazzam şleri “gören, | Türk gençliğinin yüksek kabiliyet ve zekâsıdır. (Bravo sesleri). Biz hesaplarına ve a ge ve karşınız; adetleri, “kalifiye Taki? » dan etil vi di selebilir. eye mârşe, o da vardır. Şi halde kabiliyet meselesi kalıyor: Türkün kabiliyetinden şüphi den kimse olmamışlır. zekâsına da güvendiğime göre, bu memleketin en parlak bir sa - nayi memleketi de olacağma ii lâzımdır (Bravo sesleri). İstikbal hakkında düşünce dur ve bunun tahakkukunu, mil « letimin yüksek şansı namına dile- rim.,, Bay Celâl Bayar nihayet sözü şeker meselesine getirmiş ve de - miştir ki; r g ' Asliye üçüncü hukuk mahkeme sind ig Kastaldinin b Majistik apartımanında kim iken ikametgâhı meçhul üriyi na Kastalli aleyhine açtığı 35 7393 No. lu ihtar davası hüküm d madeşine tevfikan intaç edilmek üzere muhakeme 15—5 —935 sa- t 10 a bırakılmıştır. Gelmediği taklide gıyabında intaç edilece- gi ilân olun Huhuk fakültesi birinci smıf ta- lebelerindenim. Hüviyet ci olmadığını ilân ederi Hukuk fakültesi birinci smıf | talebelerinden: Vecihe, ik Eğ dl — Hükümet | Millet meclisinde nan» | den her fedakârlığı göze alarak, reisinin, Büyük okuduğu prog ramında şeker prank indiri « İeceği mevzuu bahistir. Bu mevzu üzerinde, Ea ml tarafın- dan ehemmiyetli surette yapılan tetkikat bitirilmiş7ö, İcra vekille - ri heyetinde tetkik ve müzakere « si devam etmekte Yakında zannediyorum r neticeye va * rılacaktır. Şeker e üç e sası nazara alıyo: Evvelâ LD fabrikalara ma - | liyeti ve fabrikaların kazançları, esas İkincisi şerek maliyetinde “unsurlardan olan ere car fiat! Üçüncü olarak da vergiler, Memleketimizde Gr sarfi; tınım 85 bin çıktığını | istatist tikler o gösteriyor. Mevcut ört fabrikanın heel kabiliye - ti ise 76 bin tondur. Fili istiblâk ise iki senedir 55 bin ton radde - ierinded Demekki, o bugünkü eni zaran fabrikalarımı - zm ia) kabiliyeti yüksektir. Fakat yarına nazaran eksiktir. Şu balde şekeri ucuzlatmak suretile halkın şeker istihlâkâtını çoğalt - mak ve halkın bu maddeden gıda- İanmasını kolaylaştırmak tarafta- rıyız, ükümet bu noktadan i icap e - her üç maliyet Dİ amına tesir yapmak kararında Ökonomi Bakanı öğelerini Şöy- le ein Hulâsa arkadaşlar, s'ze va - sediği ve diyebilirim ki dürya ef'1 kârı unıvmiyesinin dikkat ve alâ- ka ile gözet! vera sanayi proğra - mımızın dörtte üçü hazılanmış ve büyük bir Üni inaşaatı da 14 ay içinde ikmal edilmiştir. (bra G k vo sesleri) elece! sene içinde (o temelleri “atılacak ©- lanları da ei r. Her şeyleri ta - mamdır. ö eki yıla kalma - ları, kaplar üzerinde maoşğul bu. amızdandır. İlame Vek Süme: Bank ve milli bankalara sanayi Proğra- mı tatbikatıır tevdi etmekle ken - di cephesinden eyi bi: iş yaptığına nidir. — tasvib sesleri İşin esaslarını amli sonra rum, Sümer Bank ve m nka larımız için bundan sonra mame dettiğimiz, Türk milletini benim.| *a' ökonomi Bakanının mühim nutku düğümüz ikinci beş senelik bir proğramdır. Bunun üzerinde çalış- makta olduğumuzu söyleyebili - rim, Fakat bize bütün bu muvaffa - kiyeti temin is diğer bi: sebebi e söylemeliyim: Para, Bu parayı bize mun e temin eden ma- liye Vekili arkadaşıma müsade - nizle huzurunuzda teşek'ür ede rim, —İişörâk ederiz sesleri — Sümer Bank münevver bir te » .. Jişekkül haline gelmintiz ve.g tedi ürakabeyi orada te - sis ettik, elik müharakebeyi mutlak olarak sağlamlardıracağız ve bu neticevi de elde ettigimiz an- da, Sümer Bank da kendisinden beklediğimiz semereleri bize vere cektir, Arkadaşlarım ice rinde çok bessastırlar vi mu da yapacak hiz ee Öyle zannederim ki, kabiliyetleriyle gösterdikler? iş itibariyle teşekkü- re e şayandır "Jar. Kendilerine teşek- ir ederim ve A ağ arzede - rim, — Altışlar Çocuk sorumu ulu- sal ödevlerimizin başıdır Mey (Başmakalden devam) İtalyanlar oturdukları yarım a- daya sığışamıyan bir ulustur. Böy- la iken onlar bile yurtdaşlarının bii olarak artmasiyle kanmiyor. lar. Doğumları daha ez art- tırmağa, ölümleri eksiltm lışıyorlar. Şimdiye kadar ekilip biçilmeğe yaramıyan bataklık yer: leri kurutarak yeni yetişen, ve es- ki topraklar üzerinde barmacak imi yorlar. m mutlu Türk ulusuna ki yeni liyebilir. Elverir ki bu toprakların yn faydalanmak yollarını hileli çeki: Sözün kı zım olan önemi verelim. çalışmaktan u- sanmıyacak bir ahlâkta büyütelim. çocuk sorumuna lâ ekil !