Ri : eğ mm 8 — KURUN 5 NİSAN 1935 eril. Yazan : Pirandello (Baş tarafı dünkü sayımızda) Mikofiyo uşağın sözlerini işi — Vurinya, ded | l Çeviren: Ö.R. Fakat sıra ona gelince, ellerinin yolculuk yüzünden kirli olduğunu hatırladı.. Ve kızardı, bozardı. .. Marta hala, işin - farkına vararak ketini hemen sırtına ala rak koştu.. Mikofiyo ayağa kalka- rak onu takib etmek istedi.. Uşak: — Aman, dedi, biraz müsaade edin... Haber vereyi sl kadın, yatağından fır - düzelte. et acne emi Mn Bir lâhza sonra uşak ile D. ya, muhteşem çiceklerle ün se - petleri yes odasına doğru gö - türdüler.. edi rü — adamlarla dolayordu. Tat'andı.. Yemek odasından “alg * den bir kahkaha, ona derin bir 1s- tırap verdi.. Tresine, ne di le gülüyordu! Gözlerini yumdu ve düşündü.. . # Ri * # Boğuk bir çığlık ona gözlerini açtırdı.. Marta hala karşısında idi. Onu başındaki şapka ve sırtmdaki kadife manto ile tanımak imkân - onu görmekten ek; — Mart'a hala! diye seslendi .. hemen kalktı, onun tabağını da i doldur du. ştu: Uşak yemeği arm sonra d içeri girdi t ettiği için kapıyı “ açıp iyi va içeriden sızan kahkahalar, kırık, dökük sözler, Mikofiyonun kulağı» fakat kaya yerine bir şey sormayı, bir şe; eden bir dail ile karşılaşryordu. Mikofiyo ile Marta hala öteden- beriden, il dostlardan, n akrabadan bahsedi rek mir yediler, Bir mili Marta hala: içmez misiniz? Dedi. Mikofiyo şişeyi almak için elini uzatırken yemek odasının “ kapısı açıldı. İpek hışıltısı ile bir kaç sür- atli adım aksetti dü e - i ve Tresina görün- U., Oda ve kör edecek kadar aydınlanmış, sesi hayretten du - daklarının öneetldi donmuştu Bu ne rüya! — Nasılsm Mikofiyo? İyileş- tn mi? Hasta olduğunu yazmış- tın! Şimdilik annemle berabersin! Rahatsm ya! imsak Yılın geçen günleri Yılin kalan yünleri) 201 E 3 $ -» 5 2. | Rapyo | eğ “ISTANBU 12,30: sia sl 18: Dans mu- sikisi p lâk, uk saati: Mesut 20:. Opere ez 20,35: 2115: konser, 23130: Şüpler 24,05: Plâk, 545 Khz. BUDAPEŞTE, 550 m. 5: Lajos Rajter iresinde o- pera lane 19440: Spor duyumla- rk > Bi 20,50 eN gani Duyumlar, keman refakatiyle Çingene musikisi 1,05: Son in malar. 592 Kiy VİYANA 507 m Ulusal ya 30: Holzer radyo 'orkesi 21,35: (Philipp) adi. te: 5 Avusturya Umumi Kafkas cephesi Ümmi 5 mama Yazan: Erzincan Saylavı Aziz Samih Taarruz başlamıştı. Fakat ordunun | akıbetinden haber alınamıyordu. So-. ğuktan ölenler kara gömülüyor Kağnılarla bu mevsimde hasta ve bilhassa yaralı naklini görmek in; üreğini or. Sağ - ları bile donduran Deveboynun - dan bunların geçip Erzuruma git - meleri bir mucize sayılıyor. asankaleden Erzuruma gider- ken Korucukta piçi bey. isminde bir zat gördüm. Kaz: makamı iken kazası Rus pere uğradı. ,ğından buradan gelip geçecek has- ta, yaralı, zayıf askerleri barındır- mak ve onlara bir fincan çay, bir sıcak dorba vermeğe memur edil- miş. Fakat asabi ve yahut deli.. Vesait olmadığı için hiçbir > yordu. Bunları niçin gördürme - diğini sordüm. Dedi ki; “Soğuktan. kazma işlemez. Ev- velâ odun bulup ve bir gün'müte: madiyen yakıp toprağı: yumuşat- mak, sona kazdırmak: icabeder. Halbuk: ediğini sne smaj Marta hala: i musikisinden mürekkep konser, i benim yanımda.ne yaka z 'Tresine bunları söyledikten sonra cak odun:ve nede kazdıracak a- 5 mapanerzın.| Halen a 1 2 İlmi Ul A 1 ? e “> — g y dü. s3) defnettireyimiz! 19 viesi ievari f i 7 | Ne vakit geldin? o Bu akşam mı Mil bali Safa geldin!.. Hoş geldin, oğlum! Mikofiyo ei verecekti.. Fa - kat Marta hal — Dur! dedi, SELİ gelirim! Bu gece misafirlerimiz çok.. (Biraz bekle... Mikofiyo: — İsterseniz gideyim!. Diyecekti, fakat duyduğu isti- rab, bu sözleri gırtlağında boğdu. Marta hala, yemek odasma gir - k Mikofiyo, bu odanın kapısı a - ranıyorken, karşısında bir uçuru - mün açıldığını (o bissetti, Tresinanm: — Bir dakika müsaade (edin! Dediğini işitti ve gene gözleri bu- ir. Demek karşılaşacaklar - dı. da Tresina görünmedi ve .onuşmalar, Birkaç dakika sonr Marta hala wilsipi onu başka bir odaya götürdü ve: — Burada bakiyeli. yemek yiyorlar.. Biz bur: lim ve konuşalım! dedi. Mikefiyo, sesini çıkarmadı. Hiz- i kadın sofrayı (hazırladı. Marta hala ile karşı karşıya geçti - ler. Mikofiyo, utana utana sor- du: epi, yiye - — Gelecek mi?. Gi ağ olmazsa bir görecek miyim —El İkisi bir'birlerine bakıp gülüm seliler.. Ve bu gülümseme ile bi - ribirlerini >» <i selâmladılar.. Marta — leri vu yemek yiyelim! Mikofiyo: — Evet, dedi, ben de açım!,. Uşak ilk yemeği getirdi.. Miko - fiyo Marta halaya dikkai — Yemeğimizi Yeni Çıktı edi. al a yır, hala, dedi, doydum! lem okadar İM Yür tı ki, deminki rüyaya saplanmış gibi idi. Marta ha bili alisveris O da yemeği Tike Mikofiyo, biraz gi veb sonra il lerini yumdu ve: Ik imkânsız! Dedi. zl gözleri ona aralarında açılan uçurumun genişliğini gös - terdi. Bu kadın, onun Tresinesi de- ğildi. Bu kadın, bambaşka kadın: dı. Kendisi ise ancak şimdi bunun farkma varmıştı. Ona memlekette bunu söylemişler, fakat o inanma- mıştı. Onun yaptığı ahmaklıktı. lik rüyası ile KE anaya geldiğini anlıyacak olurlarsa, (kim bilir. kendisile nasıl vii ederler, nasıl mehi vw Tresinenin . kendisi mu kol tutarak misafirleri- in yanına eli ve: — Efendiler! Şu zavallı yoksu- > bakm, Benim kocâm olmak için İmiş! Dese. Kim bilir, ortalığı, ne eli kahkahalar çınlatırdı. ceğini kim tahmin edebilirdi. (Sonu yarın) | TOPLANTILAR | e Cerrah Cemiyetinden; ürk AE Cemiyeti aylık ez - baar 7 Nisan Pazar günü saat 1 30 da Gülhane Hasbi esinde yapaca » ğından ii ve le gel - meleri rica ve Yarın Tercüme külliğmin Sayı: 29 Pr, Gaetan Pirov A. HAMDİ'BAŞAR Kapitalizmin Buhranı Satıldığı yer: VAKIT Matbaası — İstanbul » Nuri Osm. wi halkla Zührevi hastalıklar için kürs di lele Evin: im lümat ve cinsi eta ıklar) anlata, e ve hast air İsem üzerin- de mücessi üşleri plânşlarla hakiki, teklisi, kursun temas ettiği filmler gösteri: lecektir, Bu ile bütün yurttaşlara agi a-) memesi imiş. H. *İ mişti. Böyle mezara kavuşmamış şe- hitler gördüm. ' Öğleyin “ (Nebi) hânıma geldik. Orada bir istih - kâm bölüğü yardı. Bölük kuman- danı her gelen geçeni ağırlamak tan bıkmeş olacak ki, emir neferi kim sorarsa zabitimiz een yok; diyor. Soğuktan dışarıda mümkün olmadığından özle ye - meğini yemek için zabit odasına cebren gib: girdim. Bölük kuman- danı oradaydı. O mahçup oldu. akat ben mazur gördüm. Herke- sin uğrağı olan bu yerde türlü Dip mümkünsüzdü. Ya- yonaği yiyerek harekât ettik. Erzuruma geldik. Enver paşa geleceğinden pek hararetli hazır- var. Enver paşa akşam üs- tü geldi. Buradaki icraatları men- zil müfettişi miralay Refik beyi maaşsız tekaüde sevkile Poselt paşanın tayini . v. kaymakamlarından birini likle ilk katta sevki oldu. Dokto- kabahati sert ve dik * » cevap vermesi, hastalara: hü tçe ve- 5 malzemenin hepsi' kullanıl - ta olduğundan görülen nok - kı dolayı tekdir kabul et - u zata acı meseydik. diyerek teessü! etti. Enver yaşa 29 eyer gel Köprüköyüne gitti geldi. Bir gün E; zurumda kaldı, hür Köprükövüne gitti... Bu gidip gel ı) meelerin sebeplerini hiz bilmiyor - duk. : Sonradan igelen'ordu em « rinde Enver e bu cephede kulunduğu - müddetçe -: or kalmak) den İŞ kendi'tare/sndan Hek ek oluna: Harpte | hatıraları sağı bildir'imi olduğundan se yahatin er anlamış olduk. Hasan İzzet paşa da İstanbula et mek üzere Erzuruma geldi. rılmasının sebebi hakkinda biner i ıyamadık. 6 kânunuevvelde Enver imzasiyle “9 kânunuevvel rene & sey Mi tlar haklarda ii mii kânunuevvelin ekiminde Kânunuevvelin beşinde Nihat ve Vasıf keyler Erzuruma geldiler. | ş i da torbalarla erzak taşımak usu- ünü ko: istedi. Bunun ya- pılması faydasız olduğunu, Erzu- ion erzak getirmek için iki katını taşıyanlara (yedirmek lâzım olazağını, efradın bu güç > azer geliş, gidiş cetvelini (ve talimatları yapıp menzile api on. EEE kolordu enini Rusları tutar: Bunun için daima on birirci ko * İla cdi düşmana sıkı yi k ve taarruz ederek pe eri çalışmak için emir- ler veriyordu. , | . On kânunuevvelde onuncu ko- lordunun Oltiye girdiği haberini deki, toplanıyor, çoğalı Telgraf telleri beyaz ve kalın bir halat olmuş, ağaçlar gelin gibi be- yazlara bürünmüş, hayvi i her kılının ucunda bir kar ve buz zerresi hasıl olmuştu. Onun için beygir kır renkte görünüyordu. Hiçbir laraftan bir haber alm- madığından herkeste ordunun aki- beti hakkında pek büyük bir em i dişe vardı. | On birinci kolordu erzak kal - madığından çabuk yetiştirilmesi için feryat ediyordu. Menzil va- “| sıtaları kâfi değildi. Vali bey bir defalık yüz elli bin kilo erzagı a- hali sırtında taşıtmağı üzerine al dı. Erzurum ahalisi denenmiş va- tan sevgileriyle bu yükü taşımağı kabul ettiler. Otuz ki” loluk torbalar yaptırıldı. Mektep çocuklarının sırtlarında un torba” lariyle hükümet konağı önünden hareket etmelerindeki fedakârlık ve hamiyet nümunesi herkesi si lattı. i (Sonu yarın)