a SİMLER — | Kkılâbin ahlaki “İnkılâp demek kıymetlerin de. Ürn mesi demektir. Bu sözü söyle- mek kolaydır. Fakat bü sözün an- Matteğre anlamak, inim — e ayak uydürmak gü dür, Eğer inkılâbın 805; ei löğler, lerini mantıklariyle bulap Rayat- ları başka türlü işleyen insanlar Wasında yaşıyorsanız güçlük İacmini daha genişletir. Ağırle- Bir ahlâktan başka bir ahlâka Beçmek, bir hukuktan başka bir hukuka geçmek, bir zevkten b. ka bir zevke geçmek inkilâpların #R göze batan ve onları tamaml an cephesidir. Bir i inkılâp yalnız siyasal cep- olamaz. Bir gişmesiyle tamamlanmış “iyenler, ya cahildirler, yahut da) sinsi bir plânla kaytaklığı kuruyor| ir. Çünkü hiç bir lnız bir vephesiyle ayakta duramaz, tepetaklak gider. ürkiyenin geçirdiği günleri yalnız Bir hukuk inkılâbı karakterlendir. (Mez, o ayni zamanda bir ahlâk de- #işmesinin, bir zevk değişmesi. kendisidir. Bu snr yer- leşme, olgunlaşma bakımından bi-! ini tamomlıyacak parç aktır. hakuku (dediğimiz taman şer'i şerif hukukunu anla- Muyorsak ahlâk iğ zaman”) imi üm a ma Suriye ferkaiyac komisöri geldi; Ankaraya gitti “Türkiye; asri, dinamik memleket, Fransanın Suriye fevkalâde ko- dün sabahk miseri Bay Martel riye arasındaki karşılıklı iyi kom şuluk münasebetlerine ve her iki memleketteki o karşılıklı emlâke müteallik bazı meseleler üzerinde “| konuşulacaktır. Suriye fevkalâde komiseri Bay Martel dün sabah Istanbul Vali ve ziyaret etmiş ve vali bu ziyareti iade etmiştir. Bay Martel sabahleyin Ayasof - ya, Sultanahmet ve Topkapı sara * yı müzesini gezmiş öğleyin Fran - sız konsolosu Bay Eriyo tarafın « Şi itadan, El bir dün- i fazileti anlami iri inkılâp dilâkiğin destu- Tunar ili vvei milliye neferinin nn İzmir kıyılarına ka- dar inen Türk ulusunun ideal tarz" ları vermiştir. İnönü, ln ölülerinin tek öğ manası vardır: ya mikyasında müsavi ği r v9 hi kurmak, müm imiky, asta müsavi haklı yurtdaş ya.| Yama k inkılâbının fazilet dava- “ in inkılâbının ahlâk korumu- gerçi bugün çok, pek çok ge: bezelik eden mütefekkir baylar, Üiylezof kişiler söylemediler, fâ- kaş an İmes stepin çatlak du. pes top öğrüne basan ve kaybolan e ın h esin. bu prer- ip leşi kaidesi gibi fırlar. Ulusun içinden gelen, ulusun #ençlerine unda baş vermek Br veren bu prensip yalnız ölüle- atmak; — 72) ley, bula.| | "kter. Bu prensipi tutmıyan bir be ee bir ulus dileği| ia; v prensip, başka bakımdan, | k, , hayati görüş bakımından da| in müeyyedelere yaz Si: ** yeşil başlı, beli palalı bir küli büründüğü edebiyat ne değer. Sadri Ertem ——— va İL mi li palalı bir dere) boğarım Unkapanı köprüsü üs- tünde bir sabah İstelyo isminde birisini tehdit- ten suçlu taşçı Ömerin muhakeme si, İstanbul üçüncü ceza mahke- mesinde görüldü, suçlu sorguya çekildi İddiaya göre, bir sabahı Unka- panı köprüsünden geçen İstelyo » nun karşısına çıkan Ömer, evvelce borç olarak verdiği otuz yedi lira- yı istemiş, İstelyo, böyle bir bor- cu olmadığın söyleyince boğazına sarılmış, “ ve Pe İp seni boğar: eşilmle, Mi biribirinden a yırmışlar. mediğini ve bu borç kendisinden | teni için tehdit . iddiasında bulunduğunu! söyliyerek, boğazı - a m müdafaa yollu ileri sürü; Mahkeme; davacının ve şahit- ep çağırılması için muhakeme - irmi iki Nisan saat on dörde kararlaştırdı. —G—— Bir genç doktorumuz Almanyada tetkikat yaptı Gülâne hastanesi, doğum kadın kliniği baş muavini doktor Bay Saim sağlık, tetkikat yapmak üze- Te gittiği Almanyadan dönmüştür. Genç doktorumuz, “küçük “iğ fa reler vasıtasile gebeliğin ilk g e itibaren teşhisi,, gibi ül enteressan bir mevzu üzerinde tet Ömer, İstelyonun borcunu ver. şi Bay Martel, kendisini karşılıyan Suriye fevkalâde komiseri, bi - Bay Muhiddin Üstündağla birlikte raz dinlendikten sonra İstanbul vilâyetine giderek vali ve beledi- ye reisi Bay Muhittin Üstündağı dan park otelinde bir yemeğe ça- rrılmıştır Park ötelindeki yemekte yüksek komiserle birlikte komiserin mu - avini, elçinin ikinci kâtibi, Fran - ız askeri ateşesi ve muavini ve irketi eski mü mi Kol Ankarada Türkiye - Suriye arasındaki komşuluk münase betleri, Suriye tebeasına ait emlâk meseleleri Geym 3 — KURUN | £ Daldan dala! 26 MART 1935 emeli Böyle goliişle ; Böyle gider! Böyle gelmiş, böyle gider! larını bilirsiniz; bu vahşi vanların, en Adel ve en-gü: en kıtıpiyos ve en çirkinlerine ka- dar biribirilerine karşı nasıl dav- hangi ie için gitme edin randiklarını, şimdi bir gözönüne Müstemle Lir getirin! yapılan Ka iştirak ettiğini- ni diği ormanların kos- . i telerde ol tuk? koc Çallaklık A) ş — Hükümet böyle bir toplan - tı yapmağı faydalı bulmuştu. Her- kes, bulunduğu memleket hakkım- da noktai nazarmı anlattı... — Bazı memleketlerde bilhassa Cezair, Tunus ve Fasta Fransızla- ra karşı güçlükler çıkaranlar oldu- Acaba lerde de var mıdır? İbir netice gökarnk felsefeye ait » bir iş olur. ün fevkalâde komiseri Bay Martel dün akşam hususi vagonla Ankaraya hareket etmiştir. Ken - disile kalemi mahsustan Bay Rıfkı | Rüştü ve komiser Bay Nail birlikte gitmişlerdir. Komiser Bay Nail, fevkalâde ko miser Bay Martelin Ankarada iki gün kalışından sonra, kendisine hu mii dali hel Kanonj bulurnm; ii fevkalâde komle Siz Martel yemekten sonra gazetecile- re verdiği bir Yl ük demişitr ki: i — Türkiyenin yabancısı deği « lim. 1902 de Türkiyeye yaptığım “ilk ziyaretten sonra bir çok defa - lar buraya geldim. Bu itibarla son yillar içinde Türkiyenin tahakkuk ettirdiği büyük değişiklikleri tak- dir etmiş bulünuyorum. Bugün Tür kiye tamamen asri ve dinamik bir memleket olmuştur. Son defa memleketinizden geçerken bana karşı ait emlâk meseleleridir. Da- doğrusu bu iki mesele hakkın « da evvelce imzaladığımız itilâfna- mehin ke ait teferrüatı tes bit edece — Em an büklü üzerinde ya- lacak yeni bir teklif var mıdır? — Şimdilik bir şey söyliyemem. Yalnız şurası muhakkaktır ki, iti - lâfnamenin tatbikatma Ni ey teferrüat hakkın k her noktayı tesbite çalışac Gösterilen fevkalâde hüsnü i bul, Türkiye ile Suriyeyi alâkadar luk havası içinde . geçeceğine ve erinin halledileceğine açık bir delild rada görüşülecek o - lanlar nelerdir? — Türkiye ile Suriye arasmda iyi komşuluk münasebetleri ve Suriye tebeasma — Konuşulacak başka bir me - sele var ik — ürkiye ile Suriye dü e else meşgul olmak üzere daimi bir hudut ko misyonu mevcuttur, Bu oran kikatını genişletmeğe (gitmişti. Doktor Saim sağlık, bu mevzu et | rafındaki tetkiklerine devam ede- | cek ve bu yolda bir eser çıkara - vi bine toplantısmı yapa - sahada da bundan baş - bi bir yanl yo oktur. — Parise n si gimiştiriz?. Takas Suistimal araştırmaları yeni safhada Takas suiisimali araştırmaları yeni bir safhaya girmiş vaziyette. dir. Ye mesini Mev rük idaresi evrakı 5 © etmiş ve.salâhiyeti harici görerek iade etmiştir. Diğer taraftan meseleyi, Öko- nomi Bakanlığı da tetkik etmiş ve evrakı gözden geçirmek istemiştir. Şimdi sekiz yüz sayıfayı bulan ta- kas tahkikatı evrakının bir sureti Ökonomi Bakanlığına verilmek ü- zere hazırlattırılmaktadır. Takas araştırmalarını yapan muhtelit müfettişler komisyonu! bu suiistimalden dolayı yüz yirmi: ye yakın kişiyi suçlu görmekte. d kemeye verilmesi lâzım ge- dutları dışında bulundukları söy- lenmektedir. Araştırmaları yapan komisyo - nun suçlu gördüğü kimseler ile harice gönderilen 1.600.009) liralık berenin eyi vE primin ni araştırmayı muhtelit bir! See korkar; o zalim ca: pesindeki çin bazan kendisini parsların, panterlerin, eee mıntaka- sına bile atar!.. Kuvvetin, vurucu, Girişe eşsiz, menentsiz el fer- inlemezi olan yı çim deviklik, çeliklik ve ogi lıkta bazan aslanı bile şaşırtan kaplanın karşısında bucalıyarak postu ona kaptırır. Bir rivayette en büyük odede- miz, bir rivayette anasına bâabası- na pay verdiği için çarpılıp bizden bütün zekâsını bir anda . kullana” rak sığınmak için sübyen ameli, rın. tepelerine zıplarlar. Suları, bizim sıcak > su- larından hiç de aşağı kalmıyan trig nehirlerinin. içindeki ie ve zerori ecel teri term a. a > ca koca ti cdnavarlarını? en ven en allabada en hırt lambası buru olan mak meri su ük Tahinli karşt-: sında kendilerini dere kıyılarında- Ki kızgın kumların üzerine dar a- farlar!... Ormanların yedibelâsı panter iri yundan ndi sopundan olan. kaplanla birlik olup vahşi hayvan». » “| arın en kendini beğenmiş, en bur- nu büyük ve en adiyaman kralı aslana karşı kafa tutar, hattâ ba- zan'ona sağdan, soldan, yandan, arkadan yıldırım gibi saldırıp şu” - tasını, burasını yaralar!, Fakat, burada en çok kim kim- den korkar, kim kimi ürkütür; kim *kime diş geçirir, kim kimin carit- * a okur?... i Sv Bu, çok zaman belli değildir?.. O. €. Kaygızıs sey e restelree hadden fazla değer biç- mek idd'tsmı eksperler kabul et- vi ve koydukları nini n hakikate uygun olduğunu lin Söylendiğine göre bu meselede geniş mikyasta bir döviz kaçakçı- lığı da Gi Mi ei bu işde a tutumunu, bunun otuz bin Klein rası olarak Ticaret Odası ekine. na verildiğini, yirmi bin İirasının Pul, komisyon ve muamelât parası oldu: ğunu, geri kalan paranın ta- n ünkiri KN ayrıca Bu iş- lere dahil görülen yedi ei tüc- car, kendi beyannameleri: hnarak bu kaçakcılıkta ri dığını iddia etmektedirler. Ökonomi Bakanlığının ne di ei alökadarlar tarafmdan me. ii endize. ile belleni