Gali zman aşkı —Bir Japon hikâyesi— Yazan: Iskender Fahreddin Ona sordum — Seninle sak... Dünyayı şeri Bilmeni ki, yabancı ellerde gezmekten hoş lanır mısın? Başını önüne eğdi: — Hayır, dedi, ben şu gördüğün küçücük köyümden., Koyun ve i- nek sürülerimden.. Ana baba oca- Onu çok seviyordum. Param, servetim vardı. Onun köyünde daha fazla kalamazdım: — Bu sürüler senin değil! de - dim, bu bir kaç yıl sonra yı- kılır., Sağ ağardığı zaman ine kim: bakmaz. Haydi, gel.. Kalplerimiz gibi vücutlarımı- zı da birleştirelim. Seninle evlen - .. Beni reddetme! — Bu köyde kaç aydanberi be- nim i için mi oturuyorsun? esiz. .. sen çok zengin bir erkek edim. Beni nereye gö- — Şehire... Orada evleneceğiz. Evimizin biricik hanımı olacak - sın! Karş da cariyeler, altında o- Sim . sa Bu muhavere üç yıl önce Mançu rinin uzak bir köyünde bir çoban kıziyle aramızda geçi Oo, düşünecek... ve ve tekliime bir nrmı güçlükle kurtarabilmiştim. sürül, facık ve penceresiz z kulübe » Mi mahvolmuştu.. nun ayrılmak şeri ana o ocağı bile, O bir çoban kızıydı. şok sevmişti Fakat, bu müthiş felâket o sev: giyi toprakla örtmüştü. One müş b sarantydı!, Şehre dön Güm aa sea, dan çok seneler geçmeden babamı| ! irlikte seyahate çık! Kıskançlık. | Geçimsizlik © bununla a: ık sevgiden giç te- eri kendimi avuta; , Fa t.. Ah, bilseniz... Elbette bilirsi- niz! da sizin başınızda olan dert lerden biridir: Itimatsızlı Ne o yek itimat edebiliyordu. Ne de ben o Acaba biribirimizi çok mu se - viyorduk? İlk önce böyle bir şüphe ve te - rin içinde bocaladım. un da ayni şüphe ve tered - düt içine bocaladığını seziyor - "Hakikat olan bir şey vardı; Bu bocalama arasında — günler geç- tikçe — biribirimizden uzaklaşı - yorduk. Artık, acaba biribirimizi oçok mu seviyoruz? Gibi mânasız şüpheleri zihnim- den 'atmağa, kendimi ve onu vi daha m tartmağa ve - meğe başlamı; Bir gece Man bir eğlenti ter tip etmiştik. Bu toplantıda onun da, benim de hoşumuza gidecek tipler vardı. Onun gözü bir esmer delikanlı- ya ilişip kalmıştı. Benim gözüm de ir kıza takıldı. Artık sarışm birbirimizle meşgul olamıyorduk. O esmer erkekten hoşlanırdı. Ben de gin al. - Esmerle; esmerden ime Ne doğru söz. O aradığmı bulmuştu.. Ben de aradığımı bulmuş gibiydim. Fa - kat, Mançuri köylerinde gördü - güm sarışın çoban kızı kadar gü- akın bir kadın bula - gece biribirimizi sevmediği - mizi yn Ne karım bana bez şey söyledi. Ne de ben karımı Konuşrından ani tık. O, geldiği yere.. Evine gitti. Ben, evimde kalmıştım. Ah yalnızlık... Bu ne feci bir fe- âkettir bilseniz! Elbette bilirsiniz.. Elbette ha - yatta sizin de yalnız kaldığınız, al datıldığınız yu ol , add kapimm önünde bir ölmüş buldum, Onun aktığı sa; servet. bana kalmıştı. Bütün kızlar benim peşimde geziyordu.. ervetimin peşinde. Bekâr kalamazdım. Şehrin en güzel tik evlen- dim. Anam di sre ârkasmdan toprağa gömü! arım, an biricik hanımı el b #.» Gözümün önünde her zaman şu manzara canlanırdı: Küçücük; şirin bir köy.. Koyun ve inek sürüleri. Ufacık ve panceresiz kulübeler. oban kızı.. Ve onun temiz yuvası; *» vi Bol aıg xe li Karımla a e Ssbebini mi söruyorsunu: Hepinizin o başında ri bir dert: ceset uşlardı. Genç bir kadın il : Uşaklatımıdan biri koşarak ya- sini kel, sokak kanısmı açarken verde buldum. Galiba açlık - tan niş. | <S> 1908 yılı e e Istanbula geçen Y. ei men fi ve iktisat meseleleri ü; karam ai (1908 Si 25 Birincikân o Siler Y. Akçora “Türk Der- neği, nâmına Çingizhana dair bir ri 7 vermiştir. “Türk der - neği,, cemi “Türklüğe dair teteb- büleri Bi lk bir mecmua da çi - karmağa başlamışi il 1 Akçora merhumun sidiği 4 pi 1911 yılı nihayetlerinde intişar etmiştir. e k Mi mecmuası ç0- m bazı araları ettiği bi e an Ne am sadık kalarak, program müddetleri - ni, münkün sell denkli, otatbika çal kuvvetli v ücü ka- Ba eeeiali Metrik rem is ve a epey miktarda dağıl - iğmı ve TN okunduğunu ben pek iyi hi Morminik va o zaman bu derece re-| vaç bu bunda geniş Türklük ve Türkçülük meselelerine dair ilmiyim- si ve edi zular üzerine konferanslar da ver - miştir. Oran ladığıma ii ere mek - teplerde iye ri “Tarihi si- asi notları, ığından da anlaşıldığı o üzere, 1 inci makalemizde andığımız “Türk - lüğün iki kolunu biri mak,, amacı gi bazı malümat Y. Akçora daha o zaman bü konfe - erak ettim.. vi se koştum.. ii m.. Genç kadınım yüzüne bak tım. Ve yi ai vurul-| muş gibi, sarsılarak yere yıkıldım. Doğduğu gündenberi köyünden in çıkmıyan ço) mr ünde cânsız o yatıyı 0, mali şirin köyünü, yun ve inek sürülerini... ral ve penceresiz — yuvasını ederek hre inmiş.. Beni aramış.. Ve pıma kadar gelmiş. şel nim evli olduğumu anlıyarak ka- | bi . Şimdi, gözümün önünde: ka b ir kadın NE ii i yaşamıyor! Onu halâ seviy: Onu dilini az seviyo - rum, Onu, ölünciye kadar seveceğim. , > Şirin, sadık, vefalı çoban yesin içini, ölünciye kadar, kal: im durunciya kadar ağlıya: aca Bu aşk.. Bu facia beni çıldırttı - GE i İm DUYGULAR ransında ezcümle şu söyleri söylemiş” tir ÇÂynen ve harfiyen): “Tü kadim medeniyetleri bir ir ışları hissolun in Darülünanu zat dünyanı masın; lm ei Babil me - deniyetinin leri Turaniyiasıl, ürk nlar olduğu fikrinde- dirler, E şemei ve keseyi ac mamen Kiri nup Ti e ve bea il il aşa yollarda yürüdüğün ve e yayılmakta olduğuna dair meki mat verilmiş ve kol e Türklü - Sı alın yazısı ve gel i hakkında inan ve güven lan Şu: “Türklük yukarıda bee Kiel ye veçhile ferden El Artık ee in aen mahvolma- ları ihtimali mini olmuş elli - nabilir, Yep memek, ölmemeye a: kek siyaseten tekrar iktisabi haya ii olunabileceğine bir delildir. Ferden ve içtimaen-yaşı- | yan bir millet, si olmuş istiklâlini eba bulup kazanı Bütün siyasi Türkü ik için “Bas badelmevt haktır,, sözleriyle bağlan- mıştır. Merhumün > yılı 6 İkinciteğrin- de Türkoca; “Türk, Cermen ve ve İslâvların milis tarihiyele - ri,, mevzuu üzerine ve koferan- sı Si ami Maş maiyat sahâlarında hep burada çalış-|: mıştır. Rusyada 1817 yılında vukua ge ikinci Rus inkilâbınm ilk ayları Ye Bi ra zatlar için siyaset a - mak için geniş imkânlar açılmış ise mi mumaileyh attık Rus- yi ışmayı dü - 'Türk sildik Türk “Hi er Cemiyeti,, murahhası sıfati gelmiştir, didişmelerin vı ekmeyi en vi günlerinde a tsaklarının izlerini o ve. yerlerini dani için şehir şehir dolaşan Ak - çorayı ve Ufa şehirle- rind emlekete dö - kiyeye dönmü: birçok makaleler yazıp bastırmış k rm ui yazı ve konferanslar Mi - SET ve İKTİSAT eee be ve makale,, adiyle'1921 pim İstanbulda 221 nal bir; şeklinde basılmı Merhum a Hukuk fakül - tesinde senelerce “Tarihi siyasi - Asrı hi tarihi kut tmuş yaa bili- ri yeme irmeğ ffak ol- dalan » iiklr henüz —>o> İ Yusuf Akçora'nın işleri ve izleri tekresinde Yazan: Abdullah Tayme | Onun ilk nüshasını hazırlayıp mi dani uştı. Bunu biran önce çıkarmayı düşü e m ilk medeni — ları iz Türkler olacağızı, tm ar-| nen Akçora, gerekli Peki mağan,, 2 ). rin henüz toplanam, “N sıra Türklüğe de geldi,;| yazmayı vaded. i Matbaa,, ya yalnız 1928 yılı yek da yerilbilmd ve “Yıl, m hem Tür kiyeye ait kısmı, hem taşra Türkleri, ne ait ki epey düşük ve eksik o- ei ra ibaret olan bu kita- ben iş al yazıların AKI | kendisi yere yazılmıştır. ürkçülük,, wi mın bir tarihçesi e olup; gok e sekel ni” başlıklı Elde bulunan malerolerin hepsi bn takdirde müd - rada merhum: Araya. Riya ve içtimai çikirler j e fikri eserini an ri cereyanlar,, adlı krokimiz eksik de a et Ame m top - lantıya çağırıyo Meğerse, ye fikir ve gi lerin toplan- ve Aİ adli sak namemsi bir ese; f ve neş e i müzal ri celi Töpla - anlar içinde çora da Dul rdu. Hars | hayel tarafından ed bulunmıyan çok Şi Heber çalışmal di Bir eserdir. ei bir ayak ön- > Bepimizin malüm ce kitap şeklinde basılması memleket aze mega Solis ça yüzü için büyük bir 1926 yılının Slikikda günün Birine eden şunu da söyliyeyim ki i z 8 8 . PE - B E 5 & 3 & # unutulmaz zler deh e ei bu iş için daha » GÜyE i Türki ,sıkarılacak olan bu eserin her yıl bir nüsha neşrolunması düşünülüyordu. ü A YE APTULLAH TAYMAS © (Önceki BATTAL)