.5 ii başka İkinci Ahdülha - ud Ef aniye, Ayazmada a şi camii, Karadağ en Cavid ağ ve Sultar mila; bimde Ibrahim Pa ardır, — i ar öyle bir de Nakşibel N yük de m Yahya Efendinin Aİ z Ya ye endi, Trabzonda a ” — 977) de İstan a kitin namazı Süleymani - hedi mdikan sonra türbesine Mişti, , inizi Yahya Efendinin sol i Onun, oğlu Şeyh İbrahim Efen “uy , *olunda valdesi Afife i 20 Viya N kızı 'Tasasız Raziye, if ga Sndinin ayak da e Esik ii onun da solunda e af Şeyh Ali Efendi, gene an İP ül dü,“ Derviş (Ali Efendi çel! a Efendinin e ucunda '* i 1 manzum dur: Ne e er mürşide sen MÜ Kan halkı ahsen ye Gör var cümle berten Ta iğ Mü yan edersin sual p in âlem zıl u hayal. le gel olma melâl. Ni yen halıkı ahsen ie mik neyler. SA Va N, e ya Pir ha ik sözün dinler. Gr di taz , Uf manzumesinden ye İm taraftaki bir levhada - çi Çakar re te şudur: he bişumar e buved sad h ihsan bu- ved. b Mü a me eN e ii Hayri ğ iy eğ Son mıs - b 1 bab şerifi valde sultan bina. GİTAR | SEMTLE E RİNİN Tefrika No. dap Ortaköyden bir görünüş ün “Halis Efendi kü- |. Ortaköyi tüşbaneti, anbal kütüphane - Ek erinin etlilerindendir. 12 —15 bin kitabı olduğu söylen- miştir, Ortaköy için çelebi şunları ya- iyor: i a “Eskiden Hristiyan yatağı i- miş. Badehu Süleyman Han asrın- da Defterdar Paşa Lebi derya - sinda bir cami bina ettiğinden sa- ir âyan ve kibar dahi yalılar bina edib mamur olmuştur. Sahili ba - a bir derenin iki yanında iki ld agi yalılı, bağlı bah- 5 saray .LEBBİ Gine YALILAR (Batlacı Mahmüd ağa, Şeker - ci Yahudi, İshak Yahudi, mimar Mu: Mahmud Bey, Kara Hasan oğlu, Çelebi Kethüda, “lü Paşa, ya- lıları başlıcaları Bunlardan b bir çok ya - hudi haneleri de vardır. İki yüz kadar dükkânı vardır ki, bir ço - ğu meyhanedir. imaret, medrese bedestan gibi şeyleri oktur. Amma bağ ve bostanları çoktur. Hâkimi Galata mollası nın naibidir. Subaşısı, “Yeniçeri yasâkçısı vardır. Bostancıbaşı da- hi hükmeder.,, CAMİLERİ: Defterdar paşa ca- mii, Baltacı Mahmud Ağa mesci- di, başlıca ibadethaneleridir. Bir mı var, havası gayet hob, se- bilhaneleri yoktur. Amma Lebi deryada “Tekkeli Mustafa Paşa,, nm tek bir aynelhayattan nişan verir çeşmesi vardır ki, mimar Si- m binasıdır. * Ortaköyde pa bi tarihe adı geçmişler de şu YUSUF SİNAN RAHİKİ: Bu yni zamanda “Tabib,, lâ - ye almış olan 'usuf Sinan, ahya Efendinin “azad gerdesi,, idi. Güzel şiirler yazmıştır. ŞÜKRÜ MEHMED EFENDİ: Afyoni zade diye anılan Mehmed fendi, güzel sesli obir hafızdı. (1851 — se de Saray imamı, sonra müderris, daha sonrad İzmir, Mekke, asil payeleri aldı GÜZELCE ALİ PAŞA:. Tu- i | nus Beylerbeyisi İstanköylü Ah - u | med mmm oğludur. On beş yıl valiliğinde bir çok eşkiyaları te - dib etmişti. Kaptan derya, Sadrazam ol - du. ALİ PAŞA: Kaptan derya ve vezirlik emi Denizciliğe a « id çok le vi vardır. MELEK PAŞA ZADE ALİ ti ai Ali Paşanın toru nu ve Abdülkadir Paşanm oğlu i- İdi. Gs Galata, İstanbul kadılığı HÜSEYİN PAŞA: Ohrilidir. Sipahilikten Yeniçeri ağası, vezir, müm yükselmiştir. HALİL PAŞA: Mirliva ve baş cerrahtı. ŞEB AHENK KADIN: Eski bir saraylıdır. Kendisi için “Sul - tan Selim Hanı Salis asrının yadi- gârı olub 1297 Zilkadesi on be - yl De e Biçin? ii ele ağ Ce ka - da iken her şeyi hesapladım, i in - ar yüksek ik e me dön - | lursa olsun hayatını yalnız san'a - *h tiyle kazanamıyacak. Bir çok bü- nn haberin yok mu bun - | yük musiki üstadlarınm selâfet i- nde öldüklerini k ü ii pi şünebildim. Şimdiye kadar ke . pi İ çarçabuk söylemek, | Manımın sihrine kapılarak bir sar- e ralığı durultmak lâ - | hoş gibi, aşk perdesi altında sev- hk Rİ anlamı iştım: gilisinin bütün eksiklerini mezi - n doktor imal diyo yet olarak gören âşıklar gibi ya - N “| şamışım!.. My, ed " ,B © tak £rsem ilk defa olarak gi UN a gapiyornun m Artık babama tamamiyle Ni “da Üayıcığım.. Belki ha- veriyorum. o Onun da belki İyiki kadar ağır başlı | emeli beni bir mühendis, bir avu- Ti Ni Mana, hiç hatırlamıyorum. | Kat veya doktor yapmaktı. | re, Him Ğİ seçmek lâzım gel ime uymuştum. rde, siz İstanbul- Bu üç mesleğin hepsi de hem verimli, çü serbest, hem de te - mizdir... Böyle düşündüğüm ve karar verdiğim için (o beni m ümid ederim... eri söylemek için bü - yımın vay geçmemişti; fakat ai Büsbütün vi Simok için sö « züme devam ettim — Mektepte iken hocalarım da bu fikirde idiler. Hattâ onlar, #ardı. Düşününüz, dayıcığım! He- nüz çalgı çalmanın günah sayıl - dığı bu memlekette, çalğı ile ha - yat kazanmak mümkün olur mu? kahvelerde, gazino ve ap am YEN Erdekteki yurttaşları- mıza yapılan yardım Yer sallanmasından zarar görenlerin bir aylık iaşeleri temin edilmiştir Ankara, (KURUN) — Sıhhat | dım hakkında Hilâliahmer umumi merkezi muhasebe müdürü Bay Os man Şu izahatı vermiştir: rdekte yersarsıntısı oldu- ğunu ll Gar yl za mari rımızı derhal gönderdik. Felâketzedelerin deil ml Ee giy ve 1 mak ti i hakknda ia are iza- | üzere, Balikesir v; elinin kan- iştir izahat üzerine, | lığı altında toplanan komisyona hat verm Erdek Feline daha — bik sahasına çıkarı meselesidir. Esasen Hilâliahmer Cemiyeti tarafından yapılan ve hâlâ yapıl- makta olan yardımlar sayesinde zarar gören vatandaşlarımızın va- ziyeti kısmen kurtarılmıştı. Hükü- metin yapacağı müessir yardım da buna katılınca, bu felâketin a- cısmm büsbütün silineceğine şüp- he edilmeklidir. Hilâliahmer Cemiyeti tarafın- dan felâketzedelere yapılan yar - ası bir gün ğımız malü delerin e — aylık iaşeleri te » min e Erdek föllketmeİsierine yapı - lan yardımdan bahsedilirken, gençlik ika merkezi he - ağ felâket kı: da göster « iği yüksek bağlılık. kaydedilmeli- e Hilâliahmer Merkezi 2 ciadan haber alıralmaz, Ban: daki mümessilimize telgrafla ii şinde irtihal etmiştir.,, denmekte- ir. ALI MAHVİ EFENDİ: Unka- panında bir kurukahvecinin oğlu iken sarayda şehzadelere Farisi dersi hocalığına yükselmişti BEŞİKTAŞ Beşiktaşın eski “Diplokiyon,, yahud “Zogokiyon,, du. Birincisi “Çifte sütun,, ikinci “birleşik sü- duğunu vazan kitanlar olduğu gi- bi, burada Romen Le Kapen tara- fından yalnız iki sütun diktiril - miş bulunduğunu yazanlar var - rek üzerine bir put dikmişti.,, İşte diğer bir kitaptan bir kaç r: “Romen Le Kapen tarafından iiktirilmiş olan ve uzaktan görü- lebilecek kadar büyük ve üzerle- rinde birer haçı bulunan iki ku » Te ( Arkası var ) meyhanelerde böyle pek çok çal - ğıcılar varmış. Müşteriler onlara: “Filân şarkıyı çal be! Biz buraya para veriyoruz, paral,, diye insa- ven,, a sefil bir halde ölmüş... lâ hayret içinde baka kalan aa gülümsedi: — O halde dolibilak neden? Sen avukat ol!.. Musikiyi mah - etmek, kıymet: üşürmek için öyle kuvvetli bir “ittihamna- me,, okudun ki... Ah, o ittihamnam. kumak için çektiğim acılar. Eğer dayı - mı kandıram: Selmanın düşünmeseydim, bunları söyliye - bilir miydim?., i | Bethoven sefil olmuş bet yolunda gösterdikleri çabuk- luk ve bağlılık şükranlarımızı hakkiyle kazanabilecek bir dere - cededir. Gençlik teşkilâtı tarafn- dan gönderilen ve gönderilecek o- lan paraların felâketzede mekteb çocuklarma harcanması bildiril - miştir, Mümessilimiz yapılan yar » dımları fotoğraflarla tesbit ede - cek ve bu fotoğraflar gençlik Hi-- lâliahmer merkezinde üyelere gös | terilecektir.,, Ö.N. KÖSTEM Yardım listesi Hilâliahmerin İstanbul merkezi ne yapılan yardım İistesinin son şekli şudur: Kuruş 629,50 Emirgan orta mekteb tale « besi tarafından 610 İstanbul 8 inci mek. tal, tar. Işık lisesi talebesi taraf. (Cüm, gazetesi vas.) 5000 İstanbul saylavı Hamdi Gursay (bay) tarafından. 11239,550 oYekün 39520 (o Eski yekün 50759,50 Bütün yekün 1535 — Tirilye ilk mekteb talebesi tarafından 5229150 Yekün Dayım dalgındı. Annemin şuna gittiğim anlaşılıyordu. İn - kat kardeşine olan saygısı vi duygusunu açığa vurmasına mani oluyordu. Dayıma bakarak dedim ki: — Eğer bana sorarsanız, dü - şüncem Yı: budur. Fakat eğer siz Da halde kendi ame - Bizi yaptırmak isterseniz... Başını kaldırd Hayır o çocuğum, hayatın her şeyden evvel senindir. Onu is- tediğin gibi kullanmakta serbe: mektir. yüksek bir kabiliyet görüyorum. beplerini başka tarafta aramalı... ( Arkası var ), N a