Travanın öz adı Büyük Türk göçü üzerine Türk u- İusuyla dolan ülkelerden biri de Ka- enizle deniz arasına (doğudan arçasına o adı vermişiz; ikisini biribirinden a- yırdetmek için büyüğüne Asya, ya - rm urulacak bir nokta var: ya kendi adiyle adlamıştır. ir Alman katında Almanya, iy Fransız ağzında Fransa, bir büz a e e m hattâ adamlık yapısını cı boyunduruklar ulusun Türklü - günü boğmamıştır. (Tahakküm) lee me İtalya - nm geçirdiği Y eçirdiği Arap zen) lerinden ayırı- mi oldi d, Tür - kiye kalmıştır İnim düşünceme göre böyle dü - ve kısaca Norrows derler. İşte, Truva D. iz otürününün kapitalıydı. İlk olarak bugün yukarı bir çok defa yeniden yapıldı. ini eyi hir ve Kumkale, Dardeniz KURUMWun Milli Romanı:19 Yazan: H. Alpagut m denize doj yürüyüşe deva- dan başka bir şey değildir. Dar - mi ve Dar: e Says Derde den Truva kralları ara da, adı Elenceye Be biçiminde re biri vardır. Çanakkalenin unda Dardanor adlı eski bir mili İD da biliyoruz: ığrusu Dardeniz ven bu Ka belki de Tru » yanın geri er türlü değe - yı kurulmuş - A (Truva) adının, Her Şilmanm yı trye üçüncü kent olarak bulnası üzerine ortaya çıktığını söylemek ge- rekmez. Öyleyse kendin öz adı nedir? Herkes bilir: İliyondur. Bu ad, Omir. biraz değişiyorlar. Bizde o dillerden oldukları gibi alıyo- öyle yapmayıb da Elencesin - den ve bilerek alsak çok şeyler öğre- niriz. İlyada ve İliyon sözleri de bun- Elencede İlyada olmaz; Omirosi ünlü çiyimi (kitabı) İlyasda sözün özü dı, a), di dir. Nasıl ki, es ve Olim -. piyaş adları da batı Ellas Ellad ve Olimpopiyad 4 biçiminde geç- Tiyas, İş dair demektir. e Omiros kendin adını (il) biliyordu; çiyiminin adını (İlyas) yani (İl) kendine dair 11 gendi hakkında) koydu. Her dile geçen (İlyon) adı da (il ve iyon) söz- : s Hi şı Lidya kıyılarında £ yaptıkları ilk imi, Elenler İyon li verdiler; daha doğrusu hiç ad vermediler. Segesi o kentin adı vardı; İyon bu ür kolonilere de yayıldı. İyoni ve nn oldu. Sırası gelmişken ge düşünül- sün iz gun a , ( Sa sö - zünden yerimden Sakamander, mito- lide Truvayı yapan Kral olarak gözü- küyor. Aslı (Sakaman, kaman Saka- bileceğimiz pek çok ötüksel (tarihi) adlar var, Petolome, İskenderin (Aki- yon) limanmdan gemi ile karşı yakaya geçtiğini yazıyor. Akiyon, Akkend de- mektir. Şimdiki Seddi ür yerindi lması gerektir. Yi da kıyısında ona yakın ad taşıyan bir çaliman, tr. Yalı ie ve içeri yanlarına kurunlardan (beri inci gibi Tükçe adlar dizilmiş bir sevgili yurd ucunda (Hellas m Has feneri) yani (Y. tan bu- Yunanistan feneri) bi adlar li ve bunları yazıb söylem: rüdüğümüz yola aykırı düşer; İliyon sözünden İl, yahud Orta Asyadaki gi- bi İli özünü bulub çıkardığımız bu u- Tusal çalışma günlerinde şüphe yok o da düzelecektir. YAZAN : K Kadircan in Kaflı Elini avucuma büyük bir . nışle bıraktığını çok iyi himcedi - yordum.. vi onun gibi ve bü- tün kalbim! — Gene süraşellar ii Demekten kendimi alamadım . Zavallı mı, yoksa omes'ud mu olduğumu ayıramıyordum.. Bu- nunla beraber Selmanın sesi, söz - leri ve güzel yüzüne (taşi mehtab gibi vuran aşkın rengi ba- na kan ve can veriyordu. Bir sıçrayışta rıhtıma çıktım ... | Onun da ia alien çen yardım ettim.. Bütün hayatımca işte böyle onun saadeti için seve seve yorulacak - tım. Onun arzularına : için kimbilir daha ne büyük fedakâr - lıklara ci caktım. Fakat gi günkünden daha bü - m ilir miydi?.. un uğrunda yapılacak feda - cer f&dakârlıklarm en bü- | Görüşler fi Habeşistan ve Mançuri! “italya Japonyanın Mançu- güttüğü siyaseti tatbik edecek ,, “Elbelâğ,, yazıyor; “3 aydanberi Habeşistandan harb ha- vadisleri geliyor. Habeşiler İtalyan - ların Habeşistana hücüm a söylüyorlar. İtalyanlars i ise bu il reddediyorlar ve ron bazı tazminal istemiştir. Bu hal Japonyanm Mançuri kıtasını istilâya kalkıştığı zamanı ve eklini andırmaktadır. Japonya orduları, topları ve tayya - ıçuride tam mana . yetler, bu protestolar, Uluslar cemiye- tinden çekilmiş ve tertib ettiği prog » ramı tatbika devam etmiştir, Bugünlerde Habeşistanda da ayni ve ayni tekerrür et - mektedir. İtalya da ayni sin takib letleri de bu cemiyetten çekilmişlerdi. İabeşistan kıtasmn Fransa, Büyük Britanya ve İtalya tarafından payla - şılması, Japonyanm Mançuri kıtasmı istilâ etmesinden daha kolaydır. Çün- kü Habeşistanda menafi sahibi olan devletler azdır; bunlar da İngiltere ile Fransa ve devletlere göre, bu vahşi ulusları me- denileştirmek Avrupa devletlerine te - rettüb eden bir vazifedir. kıtasının işgali de bu şekilde yapılacak- Habeşistan esir ticareti yapmakta olan devletler arasındadır ve Avrupa devletleri bu halden istifade edecekler- dir, Fransız mandası altında bulu - nan Suriye ve Lübnanın vaziyetini anlatan bu yazıyı, İskenderiyede Suriye ve Lübnan! $ Suriye, huriyet ve istiklâlini muh? * şartile Fransızlarla anlaşmaya ra3l| fazla sebep daha sudur Bi / bakıştan terakkiler pek,“ maktadır. Lübnanda sf çıkan fransızca Reform gazetesin- | sibine karşı hiç bir muhal eti ci den kısaca alıyoruz: cad değilken hü ik â elti Meh “Fransız mebuslarmdan Dışi pesiinar, leri encümeni reisi Bay Pol Ras - ( mıyor. Hâlâ bogüs le an di tid, Trablus Şam limanına kadar uzatılan İrak petrolleri boruları - nın açılma resminde bulunacak o- lan Fransız heyetinin başında ola- rak birkaç gün Lübnan ve Suriye- de bulunmuştur. Bundan istifade ederek Fransız mandası ilimde bulunan bu mem in siyasi âlemile temas etmek istemiştir. Kendisini birçok kimseler ziyaret etmiş, muhtelif gazetelere beya - natta bulunmuştur. Ahram gaze - tesi muhabirinin bildirdiğine göre Şam Meb'usan Meclisi Reisi Bay Suphi Bereket ile Suriye siyasi önderlerinden Bay Fahri Elbarudi kendisile uzun uzadıya görüşmüş- lerdir. Bu zatlar bugün eye Fransız siyasetinin değişmesi za ruretinden-bahsetmişlerdir. Meb. usun me bie İk e R a bu > Zat çok hararetli bir arzu besledikleri, akat bu itilâfın Suriye hürriyet ve istiklâlini muhafaza etmesi lâ - zim olduğunu söylemişlerdir. Fransız Meb'usan Meclisi Dişiş- leri encümeni reisile doğrudan doğ ruya yapılan bu temas al faidesiz olmayacaktır. Ahalini arzusuna ve Fransanın rrakılan yakın şarkın bu Sözle rindeki siyasi vaziyet hakkında meb'usun doğru bir fikir edinme- si kabil olmuştur. Şüphe yoktur ki mandater hükümet bazı yerler- de dikkate değer işler yapmıştır. Hayret ve teessüfe lâyik olan bir >» tin teşkilât usulünde pir! id tan, yoktur. Takip edilen “Eğ yapı bir tecrübedir. ya Bind Suriyede millete “i sie a bl li, ( hiç bir itimada id EŞ yan bir hükümet m ln ki alacağı durum bilinme a “ meclisi toplamak için de edilmektedir. Hasılı vi a menfaatleri ile Suriye / Sâhı sunu telif etmek çareleri"k. Yak Ni e iki çebi - ç desi de zi muhalefete, ın biri ri çar Tütün inbi vazgeçilmesi için ” Onur bile Bay Bastide bir heyf ik.» miştir. İrak petrolleri # ayi tuhaftır. Yeni petrol iğ, i ği DE mi in i ime yerleştirilmesine Suriye i iç i nanlılar yardım etmi in da kendi topraklarında © "ilü, Böyle olduğu“ halde “#İ ia hiç bir mönfent-temin efği “evi; tir. Ham petrol Fransaf” İ iü orada tasfiye edildikten * Kai riye ve Lübnana geliyor Göre da yüzde yirmibeş fazl?” y A Pak, Hayfada bir tasfiye fi Cüm mıştı. O halde Fransad#” Key dilen petrollerin bura â Ge, pahalıya satılmasına ür, Maki tur, Filistin halkına yn faide neden Suriye ve * "iy ra yapılmasın?,, Malüm olduğu gibi, Avrupa ey - “göstermektedirler. Japonya Habeş kı - tasında, bir takım menafi ve ezcümi- ii ye gibi b ye şirketlerine Avrupa epi Habeşistanın Ja- ponyaya karşı gösterdiği temayülü büyük bir nefretle Er lamaktadırlar. Habeş kıtasında, pamuk ziraati imti - yazını elde etmiştir. Habeşistanın Ja- ponyaya verdiği imti; bir hata vaktile yazmıştık. Bu gi- bi imtiyazlar, İsviçreye veva Danimar- rap benim için hiç de üzücü olmıyı Mihail tüple, , tarh - lar, çemenler, yapraklar ve sar - maşıklar arasında uzaklaştı Bir ka w açıldı. Sonra kapandı.. İki daki. 8 emeden odası a volan sinde, beyaz bir ile denize, ka ve yıldızlara bak. tığını gördüm.. Derin derin nefes aldığını işittim.. O beni görmiyordu.. Odamda iti kemanım beni bekliyordu sai ... Onu, etajerin üstünde her şey e habersiz, ba- bin ölümü bir müddet kendi dir Ri gibi sessiz buldum. Dokunmağa kıyamadım... Eğer yüğiyle başlamıştım... Buna gü - cüm yettikten, di dık istiyan eyi a devletleri te idi. Bu fikir yanlıştır. Cünkü son larda tesiri kalmamıştır. dinin & İtalya hükümeti umum harnte, İn- , Pencereden; Selmanın pencere - » Ka b nız bulutsuz gökteki sayısız yıldızlar, her türlü sevinmeye de acıya da ayni hisle bakan gözler gibiydi. Böyle bir gecede “Ölüm marşı,, nı mı çalmalı, yoksa “Aşkın çiçek- leri,, ni mi? Ancak sihhi karşı dalabilmiş- tim! in gün din üstü (dayım 0, EB — arm bitirdin mi ?. Diye $oı F ikrimi ediştrmeğe karar ver: diğ elime alırsam bir daha bırakma - laa : u id Susuyordum.. O ilâve etti: — Yarın öğleden sonra Tiryes - vaklaşacağını hiç di im, — Hazırım, fakat!” ayım: ipi) — Ne var? der8” | sebeh ne?. Her $€Y en?. — Öyle değil de Mİ fakat” asili için değil Da;