Dilenci Haysiyeti! Bir müeşseseyi ayak basan dilenciyi gören müessese sahibi, onu baştan aşağı süzdükten son ra, sordu:" —t a galiba? Dilenci, güldü. Müessese sa- pis istihfafla bakarak şöyle diz — ayır!. Ben işçi değil, e yiteyap Bana kaşı haysiyetimi kırıcı lâkırdi söyle - oksa, bir meyiniz. dilene'nin haysiyeti yok mu, sanıyorsunuz?. el ri — Nasıl? * Yoğup büyüd Z Bi ir mod. salamanda,) teri ka dın, yanında oturan kocasına sorzı yor: ağ İçine vi ibi i 5 nün benim nasıl görüneceğimi tasavvur edebilir mi - || (Bu türlü Jöflara sarıp kalan i, a doğrusu yaşı in? müessese sahib; Me ri dur Ni . Çünkü son se - — Mümkün değil!?. Bu elbise, hayalimde hep bu kizı gözlerimin önüne getirecek! ran dilenci, Sidik medi; buğ dilencinin DE meslek a ek, kendi gözü ile a, bolbol yetişirdi! wi birkaç memleketin | yapmağı tasarl Ja si kapıldı. O za - ie Ke çok geçmeden diği at ömür ge - di. A: muh - Itında kâfi | telif a a dolaştı. Ala - vardı. | turka yaşıyan bu adam, Avr pa- nın dörtte bir kısmını dolaştık - | hasta, misafirine şunları anlatıyor: | oy lez evde kapalı kalm ak, benim hiç de alışık olmadığım | Baz sıkıntısından boğuluyo rdum. Bereket versin, karım bu p yi İlç şişelerini gözüm görmüyor imi araba ile se-| Skmig sanıyor, avunuyoru m! şt Bi kocası seyahate Amerikanm eski devlet reisle- har, b id bir ahbabla | rinden Taft, birgün şöyle bir , — Şişman a neden iyi k Onu seyahati haylı | tabiatli olurlar? abı il ye musunuz? Taft, nükteli konuşan bira Ye), dam olarak tanınmı ya Yağ selenin halli İrini hiç güç - yle diyece- lük çekmemiş, sebebi, şu yolda Neğ kestirip ei iş ie AR, Sofradaki yerine — Şişman adamlarm iyi tabi- | Nel koyuyorum. Bu | atli olmaları zaruri bir şeydir. u hiç hissetmiyo- Çünkü şişmanlar ne el kavgasına | | İL işebilirler, ne de koşabilirler! nezle Ep ne hoş, Şişmanlık Yl tan sonra, bir hayli alafranga - r şeyi yi hevesini yenemiyor, her “Aman, ondan da bir parça!,, di- yor, hülâsa herşeyin içine bur - nunu sokup çıkarıyordu. Bu arada, Ber tayyare ile havalandı. Oh, aman pe hoş bu çe Gerçi önceleri biraz başı döndü, bu - lantı duydu, ama çok seed alıştı. Bunların yerini sonsuz bir zevk tuttu! Sonsuz bir zevk? Hayır, son- suz değil! Uçuştaki bu zevkin, en ummadığı bir anda sonu ge - lip çattı. Nasıl?. Bir kazaya uğ - rayış mı? Gökten yere düşüş mü? Ne biri, ne diğeri! Fakat, daha az ri de değil! ar arasmdan hızla ge - serkan, mar üstüste kahkahalar atmı aşla, > neden gülüyordu?. Kahkahala - MR b cunun merakı büsbütün arttı. em ne garip, ne acayip akisli kahkahalar «Ed liç “ endişe ile eğil. li, borudan seslendi: — Ne ağ Ta gülüyor - ye Şemsi, yanlış söylemekle be - , Almancayı çatıra ıyor, ne görürse | girişmek a İŞ e — Evet, ek latabildi? Deli pilota, kendisinin | haysiyeti vardır. Dilencilik de bir erine timarhanede yatacağını | mi i i dili döndüğü kadar anlatmağa Lleli etmem. Şu , bana meslek deli, k Mi yi rak, tayyareyi'kazasızca yere in- | İş teklif edecek yerde sadaka ve- dirdi! in). Hırsız, yolcunun arkasından Dn — Dü, Dur, diyorum sana! Kolanın devam eden yolcu, ş öyle diyor: — İmkânsız!. Sonra eve gec kalırım. Sen, benim çinli bilmez « a .. Sırasına Göre... Karı, koca, kavgaya tutuş « — Sırasına göre in bir hoş- muşlardı. Koca, karısına şöyle | lanırsın ki! çıkışıyordu: — Ne sırası re, nedesr — Yalan ei üyöniür. Seni bu | rasız!. Hiç bir vakit h huyundan sam peri im, 1 rğımı içir ısrar ri . ti. iç | rum. Sen, isbat et! Hay- patıra çalenmliğ nn halde, Yasi ie haydi. Ne, ordu İs si gibi yalana bayılsırt! Olur şey et de göreyim! raber, söyliyebiliyor ve bir dereceye ka- lar da anlıyordu. Pilot, kaz halar Rİ şöyle de — Pek hoş, pek hoş!.. Timar 5 haneden laçtığınım farkma va - rıldığı zaman, gardivanlarm ne i hale uğradıklarını İaşiniyensi ve -. Di an gülüyorum. i, Şemsi, bu tehlikeyi at - i Sl ve ni Nasıl oldu da at- mm ma a a | — Şimdi nasıl geçiniyorsun? değil doğrusu!. a müstehzi bir dudak bü- — ep asıl doğrusu, senin > küşiyle gülümsedi: işim benden Ziyade hoşlan. eselâ, ben senin mükem- ğın mel 1 bir erkek, yakışıklı, ze! balla koca, tepini — Katiyen, katiyen tesna bir adam, hulâsa eşi bulun- asla e» ee olma- | maz bir koca olduğunu söyle » mıştır dim mi, derhal inanırsn!, — Hususi surette resim dersi m ai rum! — Peki, kaç lira veriyorlar?! sek : d i iğde Se ii