! ” edi Başlı Ejderha İN enla Balkanlar ve Balkanlı Milletler C umman © sz Ahmed Tevfik alkanlarda çeteler Zingiliz gemileri Boğazlara gelmiş, # anlattı kakade rpm babam A hear iki büyük mezhebi b biri Katolik kili - biri de Ortodoks kilisesine Katolik kilisesi P okst kilisesi Şarının emri altındadır. f A Ortodoks usyada (bir komite ır. Bütün Ortodoks - irerek santa kilisesi . iğ unanlılar, birisi a. Islardır, Bu altı mem- e babam bu sözleri ger - ir yürek acısı A, söyledi. Sima as göz- mak iş bir ti amlayı t Ne i gün sonra Rusların İs- iş larma, Ayastafonosa nce mütareke, İr sr . al muahedesi ya- k Britanya prensliği bs Büyü sahillerind erek Mini inden İs kadar en binlere Akma bri doldurmu ip köhne, harap bina muhacirlerle dolmuştu. tabiat de hırçınlığını ili, e Bu kadar harp felâketi tüy ordu, de emsalsız kış hükü üm li de Mim ve mülkünü T ortalıkt A m 1 olan Far » Mah kann ml ele uslara yeni nota verilmiş! cuma günü komşu babamı ziyarete gittim, her vakitkinden fazla tatlı güler yüzle karşıladı: — Gel benim küçük'derd ar- Dedi. Komşu babamın sevinci büyüktü. Bu kadar neşeli zama - ri » 5 o vd 3 a > SE o 3 a © yp tup gelmişti, sağ olduklarını bil- diriyorlardı. Neşesi bundan ileri geliyor e düşündüm. Çok ya- nılmışım! Meğer, komşu babam ne oğlu nede torunununun kaygusunda değilmiş; o, BYİAkoReri derin bir va- a yü- reğinin korkusunu kimseye mıyormuş. Arasıra sirali yanma gider, onlarla balleşirdi. Onlara çok acıyordu. gün 6- lup da bizi böyle bir felâket bek- liyor mu? diye düşünürdü. Son günlerinde çok bedbin olmuştu. in bana sordu: — Şimdiye kadar benim bu 2 neşeli olduğumu görmüş in? — Hasandan, Aliden mektup aldınız da onun için seviniyor - sunuz, dedim. ok, hayır hayır., Ben on- ları allaha ge kader- leri ne ise o olur. dedi. Sonra a İngiliz nk Boğazlara gelmiş, a şiddetli bir donan- ma verilmiş, Almanlar da buna iştirak simler geriden mus en iniyorlar? Ruslar d a ye eni me müzakereye: zı olmuşlar, Berlinde bir konfe - rans toplancak, orada bütün dev- letler birleşip bu işleri konuşacak- larmış. Komşu babam, bu müza - kerelerden bizim lehimize netice - ler almabileceğini umuyordu. Aradan zaman geçti. Ben büyü- düm. Katerin kazası tahrirat kâ- ve tayin tarihten itibaren Rumelinin siya - setile Yunanlıların emellerile “Eti- niki Eteriya,, cemiyetinin komi te teşkilâtile komitelerin ei - lerile, ve bunlara karşı hükümetin aldığı inzibati ve askeri tedbirler- le vazifeten alâkadar old Kazda dört tabur asker vardı. Olimpos dağları ve ormanları eş - kıyanın saklandığı yerlerdi. Bu eşkıya yolkesici, soyguncu dan değildi, çete çete Balkanlar- da gezerler, asayişi bozmak için gösterecek vakalar çıkarırlar, da- ğa adam kaldırırlar, fidyei necat isterlerdi. Siyasi cinayetin siyasi şekavet failleri idi. ( Ari ası var ) Hudud ihtilâfı o İRAN İlraknoktai nazarını nasıl karşıladı? Pe göre Milletler ık - İran hudud ih- tilâfı üzerine a noktai nazarı - na karşı İran Dış İşleri Bakanı kad idi şu müdafaada bulun- olyıli uluslar birliği konseyi- ne verilmiş olan İran - Irak hudu- du ihtilâfı yeni bir şey değildir. Daha Irak hükümeti mevcud de - 1932 senesinde Irakın uluslar bir- liğine girmesini hararetle kabul etmiş ve hudut halkında ihtirazi m Irakın dediğini kabul etmişti bla bir devlet olarak tanın- asından evvel ve sonra, Uluslar birliğine kabulü sırasında ve on « dan sonra da birçok defalar İran ükümeti, Irakın hududa dair da- nan mwabedelerin değersiz tr. Çünkü bun- Mi ne serbestçe kabul edilmiş, e de Osmanlı ve İran kanunu €- sasilerine göre iki memleket mec- ar tarafından tasdik edilmiş- g Bundan başka, Irak ile İranı ayıran Şattülarab nehrinin tama- mile Iraka aid olduğu halkında- ki een yalnız meşru olma - mal ayni zamanda ak arası hukukun prensip - lerine de muhalif bulunuyor. Şu- nun için ki bu nehir, mevkii iti- barile münakalâtın müşterek hür- riyetini temin eder ve iki memle- -ket için hudud olur, b İran hükümeti, Iraka b dostluk duygularını göstörmek ten hiç bir zaman hali kaidiğ. tr. Hudud çizilmesini» adalet dahilinde ve emi er arası e e “ima göste iştir. Maalesef bun- dan hiç ML netice elde edilmedi. Irak hükümeti daima kendi gö - rüşünde ve asri usullere aykırı düşen hukukça değersiz nokta - larda ayak diremiştir. İran hükümeti ise İrakıu dü - şünüşünü kabul etmemekle bera- ber, 1914 deki iii vi nazarı dikkate almamakta: mşu - muz yeni Türkiye m iye - t ile hududun diğer kısımları i- > yapılan müzakereler hamdol- n, 1932 de netice bulmuş ve iki mLisdn teşrii tasdiklerine ik- tiran etmiştir. Hududun diğer kısmı için de bir usul bulmak lâzımdır. İşte bu, İran ve İrak ara: an mu - allik meseledir. Irak ile dostluk münasebetimiz V: varken kabul e - dilemiyecek esaslarda ısrar et - değersiz muahedelere da - anmak suretile ihdas ettiği bu mek, eylemktdir. Irak kralının son nut- ti ancak yarıda kalmı bele bahsediyor. İran hükümeti, iki komşu, dost ve Mil- letler birliğinde aza olan iki mem- leket arasındaki bu ihtilâfın, va- ziyetin « derin bir ie ile ale - YENİ ÇIKTI Cemiyetin Asılları Fiatı 100 kuruş Tevzi yeri - VAKIT Matbaası nen hâ | eri r, Çünkü sathi bir görüşle İranın vaziyeti hakkile anlaşıl - mamıştı. İran, konseyin bitaraflığına ve adalet fikrine itimad ederek ken- di görüşünün doğruluğu kabul e- w a eme 3 — KURUN zu lincikimğı 1935 gm KURUN” un. Edebi Jefrikası: 73 Mehmedin Karısı Yazan: Selâmi İzzet Kayacan meaeasenaasareensen — olsun. Seninistediğini biliyorum ben, gene eski fikrine geldi. Nerminle evlenmek isti - yors Selimin giri karardı: ne zannediyorsun? Benim burda EL var. zife mi? — bie, İhanet ettiğim adamı kurtarma İSİ iim Salimin zorla elleri - ni tuttu: — Mehmedin gözlerini açmak ? Bunun için mi bü- mı istiyorsun ? zifem, hem de Ayi vazifem, — Sen delisin! Kısa bir sessizlikten sonra Sa- lim itidalini topladı: Ben kati kararımı verdim. İşimi bitirince, > Gidecek isi — Evet. — İnanmam. Nermini seviyor- .. Evet, seviyorsun Oo Nermini. İnkâr et bakayım. Salim omuz silkti: — Emin ol, o bir daha benim yüzümü görmiyeceksin. Uzaklaşıyordu. Suzan bir sesle haykırdı: — Salim. Döndü. Suzan sararmış, bir a - aca dayanmıştı. ei çılgm Ni yerinden uğram Salim korktu. İ Bu kadın küstahtı. Her şeyi ya- pabilirdi. Buna emindi. Bir çılğın- lık ânmda aşkıni ağziyle kocası - na söyliyebilirdi. e Onu çok sevi - yordu. — Gitme, dedi, istemiyorum. Koluna girdi, yürüdü. — - Benden kaçabilir — sen? âmir ben gittiğini Ne ii Kabahat bizim de - ğil,. Kabahat tabiatte. Bizi biribi- rimiz için yarattıysa bizim ne su- uz olur?.. Eski hatıraları u - uutma,. Hani bol yıldızlı bir ge - ce seninle ağaçlıklarda gezmiş - til Salim ses GM ari ses ordu. Çamlıkların en sık A Gs lerdi. Gök yüzü son kızıllıklariy - le yanıyordu. Salim ürperdi. Bir yeri tanıdı. Genç kadının — sesi kulaklarında çınlıyordu. — Seni seviyorum, (diyordu. Sen beni artık (güzel bulmmyor - musun? Çam kokuları, toprak kokula - rına karışarak etrafa yayılıyordu. Suzan artık konuşmıyordu. Bir - den kollarını (o Salimin boynuna doladı. Salim, gözlerinin önüne iyiliği - ni gördüğü adamın hayalini getir - di. Sanki gözleri görmiyen yaş, onunla Suzan arasına girmişti. Haykırdı, kadının bileklerini tutup silkti. Köşke doğru koşma - ğa başlad ği O gece köşkte yalnız Memed ra- hat uyudu.. yam yn sinmiş . g el Nöbetçi eczaneler erde: Daniğla yalanı içine su serpmiş- ti. o Sonra Salimin verdiği ümid, gözlerinin açılması ihtimali de o- nu teselli etmişti. u rüyasında gözlerinin a- çıldığını gördü. Gözleri açılmış - tr, son eserini tamamlıyordu. Ertesi sabah, ötekilerin geceyi uykusuz geçirdiklerini İK - en anlamak çok kolay Salim vicdan ikale aya yordu.. Bu histen anlamıyan Suzan, ge- ceyi, yastıklarını dişliyerek geçir- mişti.. O için için kuduruyordu.. Salimin kendisini, Nerminle evle- neceği için istemediğine kaniydi . Ve bu kanaat onu harab ediyor - u. Danişle Nermin, bedbaht bir aş- kın acısı ve azabı ile perişandt - lar, Sabahın (o yedisinde kalktı.. Bahçeye çıktı.. mın dibinde oturdu.. Odasında nefes alamıyordu. Nermin Büyük ça- raz şükün büldu. Rahat nefes al - dr. Danişin Mi ba sözleri dü- i esmesi ne güzeldi.. Tam mes'ud olun: bir gündü... ö Başını ağacın gövdesine daya - Yüzünü güneşe verdi.. Göz - lerini kapadı.. Uzun müddettir, biraz uzaktan Salim onu seyrediyordu.. Nermin gözlerini yumdu! kız onun olabilirdi.. Neden arala- rına tamir edilmez bir ayrılık gir- mişti?. Y a Nermin hâlâ onu seviyor - eşi le Ya gene onu düşünüyor- pe böyle bir şey olmama - lıydı.. Nermin onu unutmamalıy - dı, hattâ ondan nefret etmeliydi .. Gönül üzüntüsü çekmemeliydi .. Birdenbire heyecana kapıldı .. Biraz daha yaklaştı.. Diz çöktü : Affet... Beni affet Nermin!. Eğildi, kızın eteğini öptü, sonra kalkıp kaçtı... Uzun müddet çamlıklarda de- .. Biraz kendini toplayıp he - yecenımi yendikten sonra köşke Bi Memedin odasına çıktı. im bir karar vermişti. karli söyliyecekti. n sonra Nermin gözlerini şeki karşısında Salim yok- Karşısında Ekrem duruyor - Bu Li tu. a. Şapkasını tahta iskemlelerden birine bırakmış, ellerini ceplerine sokmuş, acıyarak, acınarak gen€ kıza bakıyordu. ( Arkası var ) pnamı Bu gece mass Samatyada: Teofilos, Fen: Şehzadebaşı: Hüsam nda: Üni- versite, Şehremininde: A. Hamdi, Karagümrükte: M. Fuad, Aksaray- da: Sari : Salih im, Emi: cati, Ankara caddesinde: Eşref Ne- Ce- dileceğinden şüphe etmemekte - ir. Bundan sonra, Irak hükümeti- nin tekrar ettiği mesud anlaşmak fikri ile doğrudan doğruya mü - zakereye ve müsaid bir neticeye | varmaya imkân hâsıl olacaktır.,, Z mil, Beşiktaşta: Ali Rıza, Fındıklı - Ahmed sl vi Asım , Kasımpa» ni Turan, Tane oğlunda: Yeni e eczaneleri. sarazra tir ierik diğ