vağ ; 1 ” ——— V Ba Niyazi Ahmed Okan Rİ F kağ cu sonra buranın Çubuk- < MU alın bei ası için iki misal gös- makie r. Biri şudur: azıt oğlu Seli - w ka i akit, kızmış, şimdiki | iin sa er z çubul vi iz ; art im uk, sekiz yıl hilâfete iy imc Beyazıt, Selimi dövdü- A iş. buğu, sonra kendisine ver - le Pond, bu yediğin kuru çubuğu | Nİ Yergi Sekiz yıla kadar meyvesi in.. demiş. nde de liği çubuğu yere sonra: > Yarabbi! Bu kuru ağaç m in, ii meşhur Si Allaha yal yalvarmış.. O esna: srt çil en ie ile Kara ğ Knl, inde (Amin..) demişler. . ia “ık dalr olan kuru çubuk, bu l Sonra hemen yeşerip iş Kuzılcığı e bir i dirhem gelmiş. i ve kitap şunları hik in a ie Beyazıt Hanım m Kara Şemseddinin mi, Sek inin mi? Bilinmez. İşte be mebni o mahalle Çubuk ikaten bura- - Be ; den Selim Han sekiz değ- iy ediğine ale sekiz sene hlık edip, a) ya abuk di diğer bir riva - i Nin burada çubuk lülesi ya- dan semte “Çubuklu,, den Hiç ii bunda hiç bir d abilik yo i vi nun fetihten sonra ş Sü asile bir semt haline ge- ag Sİ üçüncü Ahmet kurunun- y im Boğaziçinin güzel 2 D ini bir gezme yeri haline ge- amat İbrahim Paşa, buraya havuz, güzel bir çeşme yap- a dere kenai , civarına Çı- e ağaçları diktirmişti. k e Kışlanın camii, “Çubuk .» 2 ile kaldı. Bu, camiin di tu i Masadan, şu saatten, şu Bit- dey Vay iyle şu Haleb seçcadesin - çiimem onları unutabi- . e ear in dayımın €- bisi i daha güzelleri bu- ri Fakat o keman!.. RK kabil olamazdı. onu hepsinden evvel gi ül sanıyordum . Yi o O aldım ve anneme yak- —iş ç 5 ANBUL 7 LERİİ Niçin Çubuklu Gu | RA Tefrika No. — 35 — dendi? 1 Çubuklu iskelesinden bir görünüş | minberini Bostancıbaşılardan Ha- yaptırmıştı. O zamanın ozanların- dan Vehbi uzun tarihinde: Bade ezin bu mesirei hasın Namı olsun cihanda Feyzâbad Beyti ile, Çubukluya (Feyzâ - bad) adını vermiş oluyordu. Çeş- menin yapılış atrihi olan 11 1721) yılını d iğ Oldu hakkaki bibedel tarih Cayi dilcüyü makamı Feyzâbad beyti ile çıkarmıştı. Çubuklunun Kanlıca tarafında k 1 u çeşmesinin üzerin- deki beş beyitli tarih ile; çeşmenin Keçecizade İzz fm - dan 1238 - 1822) de yaptırıldığı anlaşılmaktadır. Buralarda sonra- ları Rifat Paşa zade Rauf Paşa, biraderi ve hemşiresi yalılar yap - tırdılar. akalburnu vaktile müstahkem mevkilerdenmiş. İkinci Mahmu- dun canı sıkıldığı ari buraya ge- lir, bendegânına sektirme taş oyu- nu oynatır, löğürmiş. Çobu gam kormu idi dilde safayı hatır Olmasa zevki nihaviyi Çubuklu hazır diye övünen Çubuklu, ilkbaharda zevk ehlinin yegâne gezme yeri idi. Buraya kayıklarla gelinir, bül bül dinlenirdi. Bundan başka eski kurunlarda birçok küçük sanat es- nafı, çırakları, usta çırakları va - ai vakit kayıklarla buraya gelir, a bütün bir gün yiyip içip laştrm. Bütün eski zaman çocuk- ları gibi utangaç büyüdüğüm için dayımdan bayağı çekiniyordum . lcilarlı olark an pe me sordum: — Bunu da satıyoruz! Zavallı kadın maili mâ- nayı anlamıştı: — Sahi, onu vermiyelim, de - gil mi?. — Vermiyelim ii Babam çok severdi.. — Sakın sen de heves etmeye - sin.. Biliyorsun ya, en çok bun- korkardı.. Yanı başımızda dayımın sesini di ; . duydum: -—— Ne o Vedad, kemanı götür - mek mi istiyorsun?. Sesinde sertlik ve hoş görmüi - eğlendikten sonra çıraklara usta rdi icazeli verirle (Arkası var) Polis haberleri : arma sa ara Trenden çıkarılırken ölen hasta Adapazarı hastahnesinden Ha- seki Nisa hastahane ziye, Haydarpaşda trenden çıka - rıldığı esnada ölmüştür. Yapılan muayenesinde, ölümün rahim has talığından ileri geldiği anlaşılmış, ömülmesine müsaade edilmiştir. Yük arabasile — Kadıköy Sö- ğütlüçeşme caddesinde arabacı Cemilin idaresindeki yük arabası, . idr4 ında Bayan Kristinaya çarpmış, kadını gözünden yarala- er a Yarali Zeynep Kâmil has - tanesine kaldırılmış, Cemil ya - kalanmıştır. Lâmba devrilmesi — Kabataş- ta oturan Ve adında birinin lâmba devrilmesi neticesi dizi yan mış, kendisi e ikeye kaldırıl- mıştır. BİR KAVGA — Fenerde Ri y- Niyazi adında iki çocuk kav- etmişler, Niyazi taşla Şevketi rika maa — zir Tiyatro Bulmlari riyet gençler mahfelinden: On bie günde bir verilmesi söz birliği edilen parasiz tiyatro oyunla - rının üçüncüsü 18.1.1935 cuma günü saat tam 15 de kurumumuzun Beyoğ: lu Vole arkasmda C. H, F. bie. yi verilecektir. Bu arı içim « davetiye bitince kapanacaktır. Çocuk alınmaz. e ye ve yoktu.. Cesaretle cevab verd — Mi izin verirseniz götüre - d Sim! — Çalmasını bilir misin?. — Babam bırakmazdı. — Neden? Annem araya girdi ve sebebini anlattı. Dayım alıcılara seslendi: Bana bakın, kemanı hesaba katmayın. O satılık değil Sonra Babamın bu güzel hatı - rası eline aldı.. Açtı, kutusun - da tozlu, terkedilmiş ve sessiz du- ruyordu.. Tıpkı sahibinin ölüm döşeğindeki haline er si — Güzel bir şeye benziyor!.. Diye mırıldandı. Alcrlar odalardan gelmişler, so- Geçen dört 1 KURUN sene içinde GE > Meğer bütün Mısır zin- dan hayatı yaşıyormuş! Evvelki günkü sayımızda Kahi- e VE vi halkını temsil e- ili eni ri bn vermiş, bu zay şer verilen karar - tmiştik. çlenn ettiğimiz bilgileri hâdi mi, büsbütün » —< PE a 5 > Z ni & DB bu mevzua tekrar dönmek lüzu - munu duy Önce de örn verdiğimiz gibi Longreye 20.000 murahhas iştirak lideri Nuhas Pasa ifesihi pmiş ve kongreyi kuvvetli ve ateşli bir nu- tukla açmıştır. Nuhas Paşa çok kuvvetli bir ha- tiptir. Bu nutku da hiç şüphe yok ki onun en beliğ ve en özlü nutuk- ları arasındadır. Nühas Paşa bu nutkunda Mısı- rın son dört yıl içinde nasıl yaşa - İsğinı tam bir vuzuh ile anlatmış- tır. “Kongremiz hürriyet ve adalet gölgesi altında toplanıyor.. Mem- lekette, zulüm ve © istibdad dev - leti, tekrar dönmemek üzere zeval bulmuştur. Nühas Paş a bu (başlangıçtan sonra milli proğrama sadık kalan günler b bütün vatanperverleri (o hürmetle aymış, daha sonra Mısirm umumi LR izaha girişerek şunları anlatmıştır: vi gil yılında milletin asıl ka - nunu esasisi kaldırıldı. Seçim ka- nunu değiştirildi.. e irticaı temsil eden, si tdi verilmesi deği lgili bir kanunu esasi ie gene irtica temsil 'n bir seçme kanunu yapıldı.. Milletin oil ür TİY kan kar - şı, mütarekesiz bir savaş açıldı: “İçtima hürriyeti kaldırıldı.. O- nun için taraftarlarla böndelerden başka bir kimse bir araya gelemi - yordu. Bir yerden bir yere git - me hürriyeti kaldırıldı.. Onun için milletin liderlerinden biri, bir ye- re gitmek istedikçe ordularla kar- şılanıyor, silâhlar yüzüne çekili - yor, ve her türlü tecavüze uğr - yordu.. Matbuat hürriyeti ks aldır. dı ve bütün hür insanların Oka lemlerine karşı bir kılıç çekildi... Bundan başka adliyeniri kutsiye - fada dayımın önünde toplanmış - lardı. Dayım kemanın kutusunu kaparken tekrarladı: — Bu satılık değil, duydunuz ya! Üçü de omuz silktiler, biribir - lerine bakarak güldüler... İçlerin - den en şişmanı: —Satılık da olsa, bu delikanlıya bağışlıyoruz.. Diyerek bana baktı.. işin candan gülün salim, Teşekkür akşam trene bindiğimiz za - man senelerdenberi Kamklini çek- tiğim bu sihirli çalgıyı bir an ey < vel göğsiime davamak, tellerin ü- zerinde parmaklarımı oynatmak ve yayı gezdirmek kalbimi söyletmek için çırpınıyordum. ». Tren akşam üzeri İzmire yak - tine tecavüz olundu.. Hâkimleri, mütemadiyen nakli 1 istisnai hiz kümlerin istariyle, tesir altında kalmıyan hâkimlerin azliyle âda - letile oynanıldı ve haklar çiğnen- Sonra. milletin serveti hesap- sızca ei NE Umumi menfaat, vey: wet bulunmadığı. halde milli pair imha edildi. Hele hafiyelik o kadar ileri götürüldü ki ortalık tereddi içinde çalkan - dı.. « Rüşvet, iltimas alabildiğine yürüdü.. Ahlâk bozukluğu dur - madan ilerledi... Alçak vicdanla- n, zillet piyasalarmda enucuz Mi Eee mukabilinde asına ve mücahe- dine aid bütün mukaddesat çiğ- nendi ve bütün bunlar yapılırken masum kanlar döküldü. Mısırın geçirdiği bu devir şöy- le böyle dört yıl sürdü sie de mil- let, istibdadın şiddeti arttıkça hür riyete daha fazla sarıldı ve bu yol- a hiç bir fedakârlıktan geri kal- madr. Nihayet Besim Paşa kabine- si gelerek bulutları dağıtmağa, ze hirli ufukları temizlemeğe, mazi - nin meşrukâtını tasfiyeye başla - yeke ; Nuhas Paşanın bu sözleri Mısr- rın geçen dört yıl içinde ne fena geçirdiğini gösterdikten aşka Misir ekseriyetinin memle - kete geçen dört yılı yaşatanlara karşı ne kadar şiddetli bir gayz hissettiğini de açıkça ifade edi - yor, ya liz Paşa buna mukabil 1923 ni söyliyerek kendilerinin İngilte- re ile de anlaşmak ve uzlaşmak is- tediğini 4. ederek sözlerini ta- mamlam Nuhas ni takip eden hatip ler vaziyetini, sırın zirai vaziyetini, Mısırda koo- peratif hareketlerini, Mısırın mah- sulâtı, Mısırın srhi vaziyetini, mat ei MİLİ Mısırın adliyesi- talim ve terbiye sistemini, el « a Mis yakından, uzaktan a- lâkadar eden her meseleyi izah e- derek “Vefd” in noktai nazarını anlatmışlar ve neticede umumi bir itimada mazhar olduklarını, Mısır ekseriyetinin gene kendilerile be- raber olduğunu görmüşler xdir. Mısırın Mı - o ekseriyet fırkasının gene yakında iş basma gelmesi bekleniyor. laştı.. Karşıyaka bile Adanaya gö- re daha Avrupalı, daha şen, kala- balık bir şeh'rdi.. Demiryolunun iki tarafındaki geniş bahçeli, bol ağaçlı evlerden çalgı sesleri ve gü- üşmeler duyuluyordu. Günşein batmasiyle beraber ha- yatm da nefes nefese söndüğü Adana, şimdi sönük bir hatıra bile değildi.: Orada hayatın bittiği bu saatte, (İzmirde hayat bütün coşkunlüğiyle seyinc ve güzelliğe bürünmüştü. Dört yaşında ayrıldığım buraya dair hiç bir hatıram kal - amı Hepsini sanki yeniden görüyordum. için ( Arkası var ) “72 Tkinciktimin 1985 mma