Lik a X RS — ai EE A ar emir sanayii: ilk plânda i Lon - inde söz söylemek istemeyiz. b Fabrika dedikten sonra ede - iye? değil rakam, mantık ve — üzerinde konuşmak gerek - ü San; ayileşme niçindir? Kısaca ir karşılık: Bir yurdun koloni - ie haine, mi . tulmak ne de- yl bir ine - Taği alarına 5 elif vermesi >” üzme mek; iş, para ver Mehten E Bü va, demektir. Oh vi içi amaz. Sana; İriş e mn kurtuluşu de - Ba olunca bir bakımdan sanayiin kurulması dışarıya eni e dövizlerin s0- Na ermesi, Biz ayla bu bakım- dan karar Geniş > epi istiklâk sana; kurul ; çin İn ir fabrikaları bunlar ara ağ sanayii bir yönden karş e rlıksız giden dövize bir set Par, fakat beri taraftan da ye- Piküs & işi, bir ER nin eseri mi? u iddia, ortaya atıldı! Müddeiumumi, bir şahidin söz'eri üzerine, mahkeme dosyasındaki kâğit- lardan bir kısmının suretini istedi, Suçlu vekilleri, iddialarını ispat için bazı meb'usları şahid gösterdiler “Ünyon” sigorta şirketi direk- törü Antuvan Piyos ka Türklüğü ve “ gazetesi neşriyat müdürü vw tahkir da- ire ait ud İstan - mahkemesinde dün şam sonra Mi olun - de Piyosun iki avukatı dan açılan davanın düşmesini iste di. Piyosun avukatları, isteğe işti- rak ettiler. Reis Hi aza Hüse yin ve Tahir, şahsi hakaret dava- sınm düşmesine karar verdiler. Bu dava düştü, Türklüğü tah - kir davası kal Şahitler çağırıl- d ” postahanedeki (Dakus) matbaa - sında (Ticaret) gazetesi sahibi İr- fana karşı, bu gazetede aleyhinde yapılan neşriyattan dolayı iti saydığına şahit olduğunu anlattı. Şahit madenci Mehmet Cemal Memduh ini birisinin e 7x bir müddet Mecidiye köyün - de uğunu, bu sırada kendi - sile ve onun evine misafir sık sık gelip giden İrfanla tanıştı- ğını söyledi. Sözlerine şöyle de - iz an sonra, günün birinde Memduh rahatsızlığına dair bana haber göndermiş. Ben de kalktım, yoklamğa gittim. Tophaneye inen nının bir katında oturuyordu. Ko- nuşurken, bana bir gazetedeki gö; sü yaftalı bir resmi ve bir make- leyi gösterdi. Piyosun Türklüğü tahkir yollu söz söylediğini kay - ler daktilo makinesi ile yazılı - dır. Eğer yeni harfleri iyi sökemi- yorsan, kâğıdın arkasına bu — ri eski harflerle de yazayım,, d Eline kalemi aldı, yazdı ve ii bana verdi. Şahit Cemal, poliste kendisinin ifade vermediğini, orada kendisi - ne matuf olarak tesbit edilen ifade den haberi olmadığını ilâve etti. Bunun üzerine, müddeilumumi Nureddin, Cemalin bahsettiği kâ- ğıt suretile bu şahidin ifadelerinin birer sureti çıkarılarak pe mumiliğe gönderilmesine lüzum gördüğünü ileri Ze ” Mahke - me, bu isteği kabul etti Suçlu e Sadi Rr - dilan za, bu davanı müretteb ve Piyosu can damarı vurmak istey: Yolsuzluk Buğday işi tahki- katında yeni safhalar iraat bankasının Istanbul besi müdürüne mezuniyet verildi Ziraat Den m şu- besinde yapılan, y işlerin- deki yolikikek le gün geç- tikçe yeni safhalar göstermek - tedir. Bu yolsuzluklar dolayısile müdürü bay Ahsene tah - kikat bitinceye kadar mezuniyet verilmiştir. Tahkikat yapılırken o değir- dan ilinde edilmektedir. omisyonu reisi ve ziraat bakanlığı müsteşarı bay Atıf bu mesele hakkında di şunları söylemiştir: istihlâk kapısı açar. Başka dedrek, bana şahitlik teklif etti. «. — Tahkikat henüz bitmiş de- ie az. Sanayileşen yurt Be ırdım. “Zarar yok, bak, | gildirveon lan gün kadar da sü- li aram için. istihlâk sanayii şu kâğrta söylemen icap eden söz tetik ie ra - PÜR ver ayırırlar, Liman Umum müdür- mi Kon ipa Ve Yünin anası ardi Çünkü is - e ie lp doğru değildir . Alâk sanayiinin yaratıci, kılık > | “Liman umum müdürlüğünde şu | (Tahkikat bitimine kadar ken- astirtci, yapıcı unsuru demirden | bat ayından ies beş aylık ye. | disine mezuniyet verilen bay Ah- ni bir kadronun yapılı ş- | sen iki gün eri vazifesine | Keici demir. san üçtür. | landığını yazmıştık. gelmemektedir. lenmesi büyük eş ister. müşavereye göre Liman ve Bundan başka disi Rıhtım idârelerinde hukuk, işlet- ticaret odası meclisinde âli lak amak gerektir. Fakat istih - By yün kuran bir yurd he - arını Si buna göre tutacaktır. İZ bir yandan e ile. i mez 8 Bi. En en güzel ö örneğini Sümer te diği demir sanayii için gös - | “âkadla görüyoruz. Kara- w kıyılarında kur rulacak 9 luk Kredili demir sanayii | uyor.Dokuma fabrikalar; > um müdür muavinliği sie edilecektir. Umum liğine kimin getirileceği henüz bel ildir. pa) bakımı e 'çok değerlidir. Demir sanayiinin gelişlemesini bir yandan dışarı çıkacak (dö - viz) e karşı koyacağı gibi, Me - el biri olacaktır. Acunun her köşesinde silâhlanma işi birinci plânı tutarken biz de demir sana- yüni nasıl ihmal edebilirdik. Ba- na sorsalar demir sanayini bi - rinci plâna alın derim. Sadri Ertem den ayrıldığı takdirde oda mecli- sinden de ayrılmış ol Tahkikatm daha birçok nok - taları aydınlatacağı söylenil - mektedir. Komisyon şimdiye kadar yir- mi beş memurun ifadesini al - mıştır. Bankada (üç aydanberi buğday işlerini idare eden mü - Aliden alınan malümatın yol - suzluk işlerini aydınlatmaya bü- yük bir yardımı olduğu söyleni- yor. Buğday muamelelerinde tah- a da olduğu tesbit edilmiştir. bir şebekenin eseri olduğunu kay» dederek, şunları söyledi: iyos, matbaanın bulundu- ğu yere gitmemiştir. O pazar gü- nü Perapalasta ayağından muzta- rip olarak yatıyordu. O gün kendi sini ameliyat eden Dr. Zğurdeos o tele geler: ıman yapmıştır. üvekkilim, ertesi gün Suriyeye doğru yola çıkacaktı. Bu itibarla bazı tanıdıklarile otelde görüştü. za, Âziz, Malik, Atıf, şahittirler. ğa şahitlerini çağırıp dinleyi- e ak za e ol. un için, bazı şahitlerin dala li a m Devlet memurlarından, me nıslardan, meclis ve encümenleri heye- iriz. Fa kat, çok el irler, kendilerini rahatsız etmiyelim. Piyosun ali 7 mat - ada keşif yapılmasını, erde kaç kişinin bulunabileceğini ehli vukufun tayin etmesini istedi, “on kişi ayni m Bük Bu adar kişi ş ve vak- aya şahit ber olamaz. Esasen, altmış yaşında bulunan müvekki- şurı | beliren tektük belgeler, 3 Gezintiler Altın yollar! Bütün yloların Romaya gittiği eski bir Keller Şimdi her yol, “altın,, arabal, , alpların geniş gö - güslerinde zeliş bellerinde kılıç olarak yanar, kalın pazılarda kal- kanlaşıp parlardı. Namusun tar- tısı, ünün yalvarı, vicdanın de - eri diye tanımdığı gündenberi küçüldü, aşağılaştı. Ne yazık ki onunla beraber biz de düştük ve altın, bir türlü patluğunu kaybet” medi. Hâlâ efendisinden çok kö- lesi var. Ancak şurada burada e hakın - ca, onun da tahtının sarsıldığına, son günlerinin yaklaştığına ina - nır gibi oluyorum. 'e yapalım, acunda hiç bir şey doğduğu kadar taze, temiz ve parlak kalmıyor. Yıllar, çağ - larla onlar da porsuyor ve sönü- yor. Dün um ki Amerikanın “Kolorada, ,, ellerinde altından yolar yapılmış. Küçük iken ma - sal hakanlarının altın yemisli, yakut çiçekli ve zümrüd çimenli bahçelerini dinliye dinliye uyur duşumda elmas yağmurları gö - rürdüm. Orada yataklarından in- ciler saçılan yanlar akar bu üstüne güneş, glisin e yi yeni bir masal lim, nasıl olur da o kadar kişi kar- sısmda Türklüğe edebilir? Bu, asılsız bir iddiadır!,, dedi ve bahsettiği şebeke hakkın- da icabında polis müdürü Fehmi ve eski ikinci şube müdürü Demir e, gösterilen bütün şa- hitlerin dinlenilme Tahir ve müddeiumumi hazır bu- lunduğu halde, matbaada ehli vu- rafından keşif yapılmasını, muhakemenin yirmi kânu- nusani saat ona bırakılmasını ka- rarlaştırdı. lerini, azadan | ha Tercüman'ara verilen dersler İstanbul tercümanları için açıl- mış olan yeni tarih kurslarından sonra, (Adabı muaşeret) dersleri nediliyor. Gezilecek olan rasında Yedikule surları ve Topka Pi sarayının içi kalmıştır. Bundan sonra başlıya elmas, ipa gibi ç çok ve kulluğuna girmiyecek. rilecek. Para ile vicdan değil, so- gan bile alınamıyacak. Ulasl, biribirine katan kanlı döğüsler u- nutulacak ve adam oğlu, gök ki - taplarının muştuladığı cennete öl meden kavtısacak. şevik kolluğuna girmiyecek. Görüyor: ya, altın, ister - se böyle çamurlar ine dökül « müş olsa bile, alımı bozulmıyor lamayı andırır şey- iyor. Evet, bir gün belki altın püs » başka bir put bulacak ve zincirimizi sürük- liyeceğiz!,. Gezgin meyen e san'a imari ve tezynii sanatları sergisi açıla- cak ve buna Ti hk kârli di lesi etrafında olacaktır. Buna tarih d. iğ k 4 ilmektedi “| iştirak edecektir.” Mir Bu iş üzerinde Kültür Bakan - i “ İığımıza verilen malümat, şehri - Çay ziyafeti miz akademisi, Dün Rektör Bay Cemil Bilge, Hukuk fakültesi son sınıf talebesi ne bir çay ziyafet: vermiştir. Ziya- fette iki yüz talebe bulunmuştur. Çay ziyafeti bugün Fen ve Edebi- yat fakülteleri son sınıf talebesine cumartesi günü de Dişçi okulu son | bir eser göndermek düşünülmek- tedir. «ğ smıf talebesine verilecektir. güzel sanat tezyinat kısmına havale edilmiş- gi “Güzel sanatlar akademisi tez - yinat kısmında şimdi bir prog-am tesbit edilmekte ve bilhassa, “İn- kılâbimız içinde tezyint sanatlar ilerleyisini şösterecsk,, temsili KURUN 17 Tkisefkinım ME i le e ca se