ölünün ER Harold, Liverpolda zengin bir ailenin oğluydu. Ailenin bütün serveti Haroldun anasının üzerindeydi.. Harold a- nasını çok severdi. Harold on sekiz yaşında mek- tepten .. Yirmi bir yaşını al Bir sermek katk ol- .. Ve Londraya gi ici eği Londraya giderken karısını da birlikte gö - türmüştü, e ağ Londra Harold'u çabuk baştan ıkardı. Harold fabrikadan çıkınca bir kaç bara baş vurmadan evine gel- miyordu. : Harold'un babasına oğlunun kırmıyacağıma emin olabilirsiniz. Kadın şu cevabı verd — Hayır, onu demek iniz - Bay Ziya, bunları anlattıktan sonra devam ediyor: — Bu çok doğru. m bizde iş bölümü yoktur. ge - mek çıkaran bir am pe zın giyer Bay Ziya, tanınmış riyaziyeci - sikişi dei yıl “Takvimi Zi - — İngilizceden — içkiye fazla düşkün olduğunu bil- dirmişlerdi .. Harold bir gün babasından şu kiye alıştığını duydum. Ailemiz arasında yılba- Harold babasına gönderdiği « ce- ey içkiye tövbe ettiğini, aile - n şerefine halel getirecek hi ira harekette bulunmadığını yaz - dr.. Ve babasını iknaa çalıştı. sr Aradan üç sene bile geçmemiş- ti. Harold, babasma verdiği sözü tutmiyordu... Her gece işine giderken sokaklarda sende - liyordu.. v artık tam mânasiyle bir ay - olmuş! Bir sabah baba - ilini şu telgrafı aldı: “Annen ölüm döşeğinde... He- men gel!., ğ gün mezuniyet (aldı ve karisiyle Liverpol'a Ma rar ayıyı se si gelmişler “ Harold riiiie riyatmı takib ettiğini söylüyor. a Ziya, Tin vü Milâdi yıla çevirmek içi duğu usulü, © bir kitab ir ere Kitabı gösteriyor ve: — Benim imal ettiğim bir ki - tab! diyor. — Nasıl, sizin imal ettiğiniz ki- b? — Yani ben yaptım. Matbaada basılmış kitab değildir. or, bazı mayiler karıştı- rarak bir formül yapılıyor, mele lara sürülüyor, yazılmış her h: bir sayıfayı bu kâğıtlara a idi yor. Üç saniye sonra yazı çıkmış oluyor. El ile yazılmış sayıfa, bir klişe bir kitabı Ziya, hâlâ Sanayi mekte - binde resim hocasıdır. Küçük sa - natlarm hepsini o sanatın ehilleri kadar maharetle yapabildiğini söy lüyor. en aya sözle- rine şunları eki üze WE Bay Muhiddin Düühdağin çocuğudur. O kurdur- du. Biz büyüteceğiz. (o Kitabların hemen hepsi mektubçu O: - man Nurinin himmetile biriktiril- miştir. Bir ay sonra müzemizi gör- meğt gelirseniz bugünkünden çok değişik bulacaksınız. Her fenden, her sanattan, ği sem gördükten sonra gelece - ğim Karısını bir otomobile Babasmın evine De di bindirdi. vöi erdi A şt babası gelinini gö - nce ağlamağa başlamıştı : eç kaldınız yavrum!. rım iki sün önce dünyaya çile et- talak li karısı kaynanasmı çenesi bağlı görünce kor! bu kadın çok tecrübesizdi.. Diz > ründe ilk defa ölü görüyordu. O- dadan çabuk çıktı ve kendisi için hazırlanan odaya girip yattı.. Harold eski arkadaşiyle bulu - şunca, geçmiş günleri hatırlaya - rak çakıştırdılar.. Harold okadar çok sarhoş olmuştu ki.. Evin ka- pısımı zorla buldu... İçeriye girdi. Uşağ — Annem nerede yatıyor?. Hürol, Hlsikadınden Bir kağila Hal ce sen git... Ben bir arka- | TAKViM ork tras. 8 “ EŞ önderi. 21,85 Romen all ar 22 Konferans, 22,15 Salon orkestra- 545 Khz. BUDAPEŞTE, 660 m. 18,35 Kahvehane konseri. 19 Ders, 19, 30 Konserin devamı. 19,55 Masallar, 20,30 Budabeşte operasından nakil (Opera temsi- Mi. 24,15 Plâk. — Haberler, 841 Khz. BERLİN, 857 m. 18,40 Spor bahisleri, — de EL 18,30 Ev musikisi ve Şarkılar. Gü- nün yenilikleri, Ni » gran e Gençlere. 22,10 Aşk şarkıları ve valslar. 28 Haberler. 230 e dans, 950 Khz. BRESLA! plâkları ve musikisi, Toplantılar Güzel san'atlar birliği mimari şu- inden: Yıllık kongre 11.1.1935 cuma günü saat 15,30 da topl ütün azanın gelmeleri rica olunur, Anadolu e ak 5 günü, ağ meli merke sabah saat (10) 'evkalâde eek yardır. Azanın we i rica olun man e gibi uyur... Haydi Harley.. şu gömleğimi çıkar... bağımı çöz... Vallahi çok ayi sızım... amma ren boyu Mis Harley cevab vermiyordu.. Harold sendeliyerek yatağının kenarına sokuldu.. Ve gömleğini çıkarmadan karısının o koynuna girdi. — Harley... Annem nasıl? Ba- bama benim “içki içtiğimi söyle - medin, değil mi? — Karşıki odada mösyö.. — Ya karım?. — O da onun yanındaki (Ooda- da... Usak, Harold'u her seyden ha- berdar sanıyordu.. i çekerek geriye çekildi... Harold annesinin ii oldu- ğunu tahmin edere! emi yarın beli baik ö- Ann Petri Kendisine bu hal Kapıyı açtı... Odadan içeriye irdi.. Harold al ça gözlerini a Si > açamıyort işten anlıyan yirminci o yüzyılın lale Hezar fen Ziyasmın, bu işi başa- Diye yirm yi racağma inanmamak elden gel- Cevab alamı miyorl... Kendi Gi böünürdmilii N.A.0. — Karım her zaman böyle ölü Biraz durdu... Tekrar söylenme- ğe başladı: — Haydi karıcığım... Biraz w- yan.. Gözlerini aç.. Seni ne ka - ig © min mirasmdan mahrum etmiye- cek, değil mi?. * * Mis Harley, o gece sabaha ka - dar uyumadı.. Kocasını bekledi .. Papaslar, Harold'un babasiyle raber ölünün yattığı odaya gir - dikleri zaman, tüyler ürpertici bir sahne ile elemi Harold, inin buz gibi 80 - ğuk sadi, lm horul ho - rdu! 'rul uyuyor : “işkenger Fahrettin Çarşamba | Perşembe * 9zci Kânun |i02ci Kânun evvl Şevval Gün doğuşu 7:26 726 Yaran: Gerhard Hauptmann Gün batısı 16.58 16,59 (Sabah namazı 6 6 > e nam 12y1 izel Fakat onu artık kimse dinlemi- İkindi namazı 1443 H44 İs Atam Li e 0 : Çünkü zebular tekrar yol. Yatsı namazı 18.36 1837 anmıştı.. Aleksandr, svalt e 539 3.39 Ariel isminde üç genc Tavusa ilti- ın geçen günleri 8 9 Yalın kalan günleri 359 358 ha etmişlerdi, şu halde | heyetle beraber gidiyorlardı.. Bundan ma- da müteaddid işgüzar çocuk da | R AD Y O heyete katılmıştı. Bunlar mukad - B des annelerin emrine itaat €- Bugün eklerdi. Tavus diyordu ki: İSTANBUL —: '— Bizim en ziyade işlediği - 5 ders. 18,30 Jimnastik (Se- | miz san'at ağaçtan en çok dere - > ei em e cede istifade vazifesidir. Bu san'a- irki heyet, genc, kuvv dinç dülgerlerin alınmakta geri bir noktaya ağacı işlemekle-meşguldüler. Bu manzara, heyet azasında büyük bir alâka uyandırdı.. Ağacın yarıl- ması, in parçalarının , etrafa 1, ağaç üzerine inen bal- al sallan kolların pazı kuv- veti onları çekiyordu.. Burada öy- le bir saat e çalışılıyordu ki çalışan “bı yarma bır mek istiyorlardı.. O deniz rindan yüksek olan dülgerler meydanında bir huzursuzluk, öyle yaradıcı bir istical bu hali yal: reis Anni ile kambur Auguste'nin değil, ayni zamanda bütün heyet azasının dikkatini Mi age Tavusa Bağa, dar gel edevatı, nereden baldan pe Tav cevab verd < — Taş derinde yaşayan in - sanlar nasıl bulduysa, biz de öyle yaptık... Biz deniz kıyısını müte - krize araştırdık ve bep lin istemeyiz.,, de- kena - Bu arkyerai yali hâlâ ii ediyoruz... İşimize yarayacak olan şekillerdeki taşları een düzelte - rek kullanmağa baş Gerek hafif e şampiyonu Aleksandr gerekse Ansvalt ve A- riel kadınlar taştan iğ bal- ve dahi a bir çok rek sel üzere ellerini uzattılar, sol ellerinin ip maklarmı açtılar, sağ ellerile d Kadınlar Adası! ———————— Dilimize çeviren: a, €. ma kmeyiniz ey kadınlar, eldir. Tekrar ediyorum: Mukad - des eldir. Gençlerin size ver - ikleri selâm ele olan bu hürmeti” mizden doğmı uştur. ,, Kadınlar bu izahata verilecek bir cevab bulamadılar.. O fikrin, o timsalin mânasını ve şümul de- elin ne büyük hizmetler gördüğü - yade hürmet edilecek şeyin el ol» mıştır. Karanlık erkekler diyarın- daki medeniyet” eserlerinden bir şey gösterebilir misiniz ki (insan eli dokunmadan vücud bulmuş ol: sun?.,, Tavusun el hakkımdaki konfe - ransı çok uzun sürdü.. Nihayette heyeti teşkil eden güzel kadınlar- dan birisi Tavusun boynuna sarı - o. dudağından öp Orada ha- epsi bir » Ne yapıyorsun?,, diye bağrıştılar. Gayet tabii olan bu hâdisenin neden dolayı kadmlar: üzerinde ani bir tesir husule getirdiğini söy- lemek kolay değildir; Her hangi bir ahlâksızlıktan, utanmazlıktan, hanetten il ve lâki .ka - .nunlara tecavüzden ileri gelen biri nup kaldılar, hiddetlerini - için dudaklarinı ısırmağa mı oldular... Tavus derhal diz çöktü ve mu « elimi öptü.. Rodberte dedi ki: “— Erdödi anne, Tavusun bu - rada oğlanlar ymei olduğu büyük va: ili o nu sh etmek için vi kiş Erdödi anne Macardı ve ga- yet 7. sakin bir kadın diye tanı - lerdri.. Heyet düz çiçekli yerlere vasıl olmuşlardı.. Orada i şeyler görmeden evvel uzun Mele işledikleri aleti sbikdiier Bu beri kulaklarına varmıyan bir gü- arib selâm d l işiderek h düştüler, Bu tığı sorulunca Tavus cevab ver - | gürültü zebuların boyunlarına ta- iz ılmış olan çıngıraklardan O hasıl “— Şimdiye kadar gizli tuttu - oluyordu.. ğumuz bir şeyi bundan sonrada| Tavusdediki: j gizlesem nasıl olsa öğreneceksi - “— Biz ekmek getirmiyen işler- niz. Onun için anlatayım: Bi Mukalindadan, na (oDea'dan başka daha bazı (omabutlara, bir çi bazı şekillerede tapındığımızı söy- iyecek olursam yarı vahşi insan - lar derecesine kadar indiğimizi zannedeceksiniz.. Ağaç deviren ve İfis şarkısını söyliyen gencin va - purdan kurtardığımız destereler - den birisini arr gri - nun farkına varmadını gen » cin işini bitirdikten Yone deste - gul oluruz, bir gü anlık erkekler diyarında işittiğim sürü gem hatırlayınca bende esleri işi için . büyük bir iştiyak uyandı.. Bunu nasıl temin çıkardıkları bir alet hatıtrma gel “| di. izim marangozlara ağaçtan bir çan ısmarladım.. Ben ve çocuklarım yeni bir vazife kar şısında kalınca çok (seviniriz. Onun için her şeyin çaresini bul * * Aradan mağa muvaffak oluruz. de görmediniz.. Biz yerine başka - sını koyacağımız eski alât edevatın mukaddes olduğunu ilân ettik. (Bizim erkekler diyarının &saslı, mabudu, 'işittiğiniz za « j pek az bir zaman geçtikten sonra ozlarımız benim yaptığ d mara; resim üzerine ilk çanı imale mu vaffak o Kesi kendilerine insanların hayatında nü sayıp döktü ve onun için en zi- © ması lâzım geleceğini anlattı. Sonra dedi ki: i << rakki O mefhumu ayak kelimesinden alınmıştır.. o Çalış- mak mefhumu da elden o çıkarıl - en: “ — Erdödi anne, Erdödi anne!. | kaddes Erdödi annenin hürmetle di e” Beğ EMA Mr e yy (Devamı var): « İZ pg a AŞ