İira No: tis, İmperatora:“Adalet Eğ > yi pi evleniyor mu Birer avuç talan almak umgu - © kaleye tırmanan on,on iki (# nihayet bu esrarlı tepeye çık- ğa muvaffak olmuşlardı. kend der uzaktan seyrediyor - in uzatılan iplerle, bi- # sonra yüzden fazla asker tır - İskender bu Aç kızı bir görüşte sevdi.. Ba - ını idamdan kurtardı. Satrab, kızının sayesinde ölüm- kurtulunca İskendere kızmı #hederek: > Rokzan hem güzel bir kız- İ» demişti, hem de eyi bir avcr- * Kartal, yaban domuzu, tav- geyik avlamasını bilir. İskender bu sözleri duyunca Ir : ayı, daha fazla Gö BŞ | (e. eramkğai artık - aradığı in bul >> Ben Teleme) la evlenece - edi. . nn. Saris de imparato - bu fikrini uygun buldu Ü> Tam size lâyık bir kadm... şanla evlenirseniz, mes'ut olur- laz? aris'in maksadı im - doru Babildeki (Semra) ecek ve İranilerin âdet- , veçhile şenlikli bir düğün ya- Saktr... »# ş nie İran imparatorluğu - hik lduktan sonra, hususi 5 ahlâka ve mizacı da de- İt. Arte tam mânasiyle bir ikümdarı gibi hareket edi- i ira yerlilerden ve bilhassa an ir kimseleri za n mi dövüşecekler? ordu. n emine İskender mâ- blm; R en “ii bar e her şeye *İ uzatır, işti, cok | meyus... Makedon ça Sarisin Fikir ve düşün - A 3 daş a'ma endise ve heyecan İk Yasvorlar, r. İskenderin bilhassa İran rlarr gihi elbise giymesi- biir Sır Köl ilis' mahkeme kararile parçalanmışlı affederseniz, ekerek mahkemenin ne Ti AZAN: İSHAK FERDİ yerini bulsun, dedi, bunlar! kalır buk unuttu!. Diye söyleni: yordu. Bir gün Yunanlı Föyleğof (Ze- is) İskendere, lâf arasmda — Bütün millet ve bütün ecnebi elçiler, Dârânın önünde diz çö - kerler ve alınlarını yere koyarlar- dı... De i. İskender de herkesin kendisine öyle yapması istiyordu. Saris: — Yerliler, esirleriniz demek - tir!. Onlar önünüzde diz çökerler. Fakat, başı yukarıda gezmeğe a « lışmış Makedonyalılar imparator» larma ancak eskisi gibi hürmet & erler. Diyetek İskendere daldığı uy - udan uyanmasını (o söylemekten çekinmemişti... İskender, samimi dostu (Sa ris) ten başk: Mnilerleieyi asilzadelerinin de ee diz çölrmelerini istiyo Kibirli asilzadeler | bö taham- mmül edememişle bir kaçı bir gece ihtiyar (Parmi nion) un bal inde toplandılar ve İskenderi öldürmeğe © karar verdiler. «(Rarmenion) un ie DE bu & Şartla ğe eöğüniyelekkiziğii e dikleri İirerdan e pi olduğu ve imparatora hiç bir şey söy - ememişti. (Filotas) imparatorun serkâtibi idi. o Babası o(Parmenlon) un ka büyük hizmetleri var- dr. (Filotas) bile rapi önün de güçlükle diz çöktüğü için, asil- zadelerin eni bu gizli karara göz yumarak imparatora bir şey söylememişti.. Fakat, bu gizli top- lantıya karışan asilzadelerden biri İskendere yaranmak kastiyle ar « kadaşlarmı ele verdi ve: — Bu toplantıdan ve verilen karardan (Filotas) m da: haberi vardr. Dedi.. .İskender ida gö» rünce ser kâtibini çağırarak! — Filotas!. « dedi. - Maki be- nim yüzümden büyük servet ve şöhret sahibi oldu. Ve sen-onun sayesinde şerefli bir zabit olarak yetiştin!. Beni öldürmek isteyen - leri bildiğin halde neden bugüne dar süküt ettin?. Benim ölü - #iniz mahkemenin ne kıymeti ka- 1rr?. müm sana ne temin edecekti?. Filotas utandr.. (o Sustu, cevab veremedi Iskender, çok sevdiği vatandaş- larınm idamına karar veremedi .. Onları büyük rütbeli zabitlerden ve eklemi mürekkeb bir mahkemeye verdi Mahkeme, üç gün içinde, sinin parçalanmsk suretiyle ida - mma karar vermişti. İskender, genc (Filotas) ı kur- tarmak istedi. Fakat, Saris yetişti: — Adalet yerini dan birini affederseniz, teşkil etti- in sabah hepsini ra 2940 — ad Her gün yüz Kemalettin Şükrü Orbay 2901 — Seliştirü; Mübadele. 2902 — Selki; 2903 — Senbene: Mir'at. 2904 — Sencer: Beden, kale. 2905 — Senger: İstihkâm. 2906 — Sengir: Hudut, kale. 2916 — Serinken: Sabırlı. 2917 — Serkek: Hiram. 2918 — Sernikli: Sabırlı. 2919 — Seskir: Hassas. 2920 — Seven: Mi» müşfik. 2921 — Severge: 2922 — Sevi: > ilet 2931 — Seviş: Hediye, lab bet. 2932 — Seyrek: Ender, 2933 — Sezek: Ferâsetil, hassas 3934 — Sezgek: Ferasetli, zeki. 2935 — Sezgi: râk, ilham. 2938 — Sezik 2939 — Sezik Köme ie ziş: His, idrük; içir Bira 3944 — Sıdal: ar kudret. 2945 — Sıdar: Meti; 2946 — Sıgmgı: Penah. 2947 — Sığa: Atâ, 294B — Sığmç: İlticagâh. 2954 — Sılkım: LL erkeş. 2955 — Sılku: Ru: 2956 — Sulu; Melih. 2957 — Sımsıkı: Kuvvetli. 2958 — Sın: Endam, 2959 — Sınacı: Mücerr 2960. — Smağ: kn a 2961 — Smak: İ 2962 — Sınav: mis 2963 — Smavçı: Mücerrip. 2964 — Smavu: Mahir. 2965 — Sınayıç: Mücerrip. 2966 — Sıncı: Mücerrip. 2967 — nay Bülbül, Tecrübeli. 29s9 — Karal Hiram 2970 — Sıpav: Mülâyemet. 2971 — Sıray: Çehre. 2972 — Sırımsı: Kavi. 2973 — Sırış: Gayretli. 2974 — Sırlan: Diba. 2975 — Sıtkı: Şevk, şitap. — KURUN 25 İkincikânun 1934 mum ia mam a ğü un edebi romanı:14 GÜL ÜSTÜNE GÜL KOKLAYANLAR Yazan: Selâmi Izzet Kayacan Yatak odasınm kapısı açıldı .. Çilingirin paslı yüzü göründü. E- linde dört köşe bir paketçik vardı. Aygen bayılır gibi kanapenin üs- tüne serildi.. kii o vurulmuştan beter o di. istün homurtu ile çığlık a - rası bir ses çıkardı: — Aman Allah!.. Birdenbire geri döndü.. Mut - fağa koştu. Uzun, sivri, keskin ek- mek bıçağını yakaladı. Gözlerini kan, ağının kenarla- rmı köpük bürümü! va içinde bir ölüm sessizliği e kolu havada, elinde ek- mek bıçağı odaya img .. Atıldı... Kolunu indirec. İndiremedi.. > kuvvetli ili dirseklerinden yor Bey, Üstünün eve geldi - Ari ıma vereceği, (bin mihnetle aldığı hediyenin ( sevinciyle öyle kendinden geçmişti, ki ev sahibi - nin, felâketin önüne geçmek iste- yen sesini duym Çilingirin iki re tut - muş, aşağı beki — Bırak Üstün... Kendine gel.. Bırak diyorum sana... . Demin mizi dönmüş bir şey Bey gö: ee çeki düzen veriyordu. Aygen, yüzü koyun yatmış, saç- ları omuzlarını örtmüş, kımılda - mıyor, sade omuzlarınm korku - dan titremesiyle saçları dalgala - nıyordu. — Sen çıldırdım mi çoruğum » çin!.. Sen çalışan, çalıştığı ile ya” şayan bir insansın.... Çalışan, eme- ömre e bir saniyeye değmi Fahir Beyin sesi sami eri . Dost, arkadaş, Eardeş bir sesti. Üstün gevşedi.. Fahir Bey bu andan istifade et- ti. Bıçağı elinden aldı, uzağa fır- latıp attı. Her şeyi düzeltecekti.. Bahçeye indiler.. Hava Üstüne biraz iyi gibi geldi.. Biraz açılır gibi oldu. Sokağa çikar Fahir Bey o - nunla beraber birkaç adım yürü - dü. o Onunla beraber yürümek, derdini biraz o azaltmak, asabmı yatıştırmak istiyordu. a ici) bir dakika sürme- © smı derinleştirdi. va - di ses, bir dost sesi, Üstü » nün kalbine, ateşli kalbine biraz kül serpti.. » Fahir Bey cana yakın bir ses - İİ — Üstün, dedi, biraz dolaş, geç vakte kadar » Sonra bana gel.. Bu. iki sefilden » seni kur» Gez, e I li çırpın, sonra dön, geri gel... gel..... Fahir Bey geri döndü.. Bahçeyi geçti.. Yukarı kaçtı.. İki günahkâ- rı beraber kaçmağa teşvik etti. Mademki böyle bir günahı işle . mişler, beraber çekeceklerdi. ... Üstün, kaldırımda yalnız kalın- ca bir iki adrm attı, sendeledi..... Duraladı. m bir a aradı... Sanki içmiş, çok içmiş, kendinden senii de e bağı çözülmüştü.. Hayır, bu hoşluk içkinin sazhoşlüğüğidan, be terdi.. İnsan içtiği zaman, sarhoşluğu- nu belli etmemek için kendini tu- tar, iradesini toplar, toplamağa, kendine gelmeğe çalışır.. Halbu stün bundan da, sarhoştan da beterdi. Kendini MARİNE - du. Birdenbire Kendini li durdu. sardı, gözünü yordu.. Bir kin, o sa kin kalbini yerinden oy» nattı.. Geri dönecek, onları, bu hale 'koyanları boğacaktı. Kulakları çınlıyor, o şakakları zonklryordu.. Bir ses duydu.. (Bu ses Fahir iydi.. Fahir Bey doğru söylemisti.. Hayır, elini kana bo- ayacaktr.. Kana bulanmıyacak - tı elleri... Bu değmezdi.. Haya - ta ömre zdi... Yürüdü, dudaklarmda Fahir Beyin sözleri vardı: — Bana gel Üstün... nun dediği gibi yürüyecekti.. Yü - rüdü.. Fakat gözlerinde o kadınla erkeğin hayali vardı.. Hayır, bu hayal değildi.. Bu hakikatti, çır - çıplak hakikatti, Onları görmüş- 2976 — Sıy: Hediye, ikram. 2977 — Sıydam: Manivelâ. 2978 — Srylı: Muteber. 2979 — Sıypak: Mücellâ, 2980 — Sıyurgal: iie 2981 — Sızgıc: Kalem. 2982 — Sibilik: İsmi 2983 — Silig: lager 2984 — Sili: Afif. 2985 — Sim: İşaret. 2986 — Sime: Akıl, idrâk. 2987 — ie İstihikâm. Biraz daha samimileşti. Biraz 2989 — Sinçe: Çehre. 2990 — Sine: Dikkat. 2991 — Sinecen: Münzevi. 2992 — Sinemce: Matedil, vasat 2993 — Siner: Baru, ai 2994 — Singin: Mahçu; 2995 — Sinim: Hulül, is 2996 — Sinkil: Necip. 2997 — Sinsek: Kesif. 2998 — Sipki: İştihar, 2999 — Sir: Seciye. ' 000 — Sirek: Zeki, tü.. Erkek korkudan Pete Kadın vüzü koyun cmdan htçkrıyordu. Kulaklarında bir de Aygenin feryadı vardı. Korkudan konar - dığı çığlık kulaklarından çıkmı yordu. m Üstün vürüyordu.. Kaldırımlar- Aa »kseden avaklarmın sesi ku - Tarlarını biraz daha uğuldatıyor, sakaklarını biraz daha çınlatıyor- »vamı var daha candan dost oldu.. Acmma- “Kan gene başına çıktı.. ni Fahir Beye gidecekti.. Ve o -