Çakıri memlahası pederi Ra'if Beğin haremi hanım 700 Defterdar Beğin haremi hanım 500 Doktor 'Azmi Beğin haremi hanım 500 Doktor ka'im-makam Cemil Beğin haremi hanım 500 Erkan-ı harbiye re'isi Zeki Beğin hemşiresi hanım 500 Ka'im-makam Ziya Beğin haremi hanım 500 Tüccardan Hacı Sabri Efendi haremi hanım 500 Belediye tabibi Ziya Beğin haremi hanım 500 Ser-tabib ka'im-makam Hacı Nuri Beğin haremi hanım 500 Bacenahzade Hamdi Beğin haremi hanım 500 Nasuhzade Burhan Efendinin haremi hanımı 500 Doktor Binbaşı Hilmi Beğin validesi hanım 500 Doktor Binbaşı Hilmi Beğin haremi hanım 500 Sarı Hafızzade [Okunamadı] efendi haremi hanım 500 Meclis-i idare baş katibi Tevfik Beğin haremi hanım 500 Baytarzade Hakkı Beğin kerimesi hanım 500 Müftü efendinin haremi hanım 500 Tüccardan Kadir Ağanın (?) haremi hanım 500 Vehhab Efendizade Turi Beğin validesi hanım 460 Kolordu müşaver-i 'adliyesi Ekrem Beğin haremi hanım 450 Erkan-ı harb binbaşıs Lütfü Beğin haremi hanım 300 Ser-eczacı Eyüb Beğin haremi hanım 300 Divan-ı 'umumiye memurlarından Hüseyin Efendinin haremi hanım 300 Yekun: 21760 [Maba'dı var.] - - - - - - ❖ - - - - - - Bolşevik Korkusu ve İngiltere Pelmel Taymdan nakl idiyor: Her ne kadar Hindistan ve Mısır'a bazı imtiyazat verilecek ise de garnizonlarımızın adeden tenkisi mümkün olamıyacakdır. Türkiya İmparatorluğu'nun büyük bir kısmında Filistin, 'Irak ihtimalen Ermenistan ve Boğazlar üzerinde mes'uliyet kabul iderek asayişi muhafazaya mecbur kalacağız. Filistin hududları harekat-ı 'askeriye içün gayr-ı müsa'id olduğu gibi Irak'da bir hudud-u tabi'eden mahrum vasi' bir memlekettir. Bizim vazifemiz bize muhasım olan bugünkü Rusya muvacehesinde pek güçleşiyor. Harb-ı ahirde Asya'nın sevkü'l ceyş vaziyeti esasından tahavvüle uğraşmıştır. Kıraliçe Viktorya zamanında biz Türklerle dost ve müttefik idik. Rusya İslam'ın ve Hindistan'ın düşmanı idi. Hindistana ilerleyecek Rusları müslümanlar da yandan uracaklardı. Fakat bugün Türkiya kavi düşmanımızdır ve Türkiya'nın düşmanı müslümanlık 'aleminde kendisinden en ziyade şübhe idilen İngilteredir. Bu sebebden Rusya ile müslümanlar arasında bir ittifakdan havf itmeliyiz. Viktorya zamanında Afganistan ve 'Acemistan'ın müstakil olması bizim içün lazım idi. Bugün 'Irak'da mes'uliyeti kabul idince siyaset-i sabıka sükut etmiştir. 1917'de Hindistan'a doğru Alman-Türk ceryanı bugün daha ciddi bir safhaya girmiştir. Karadeniz ile Bahr-ı Hazar arasndaki hatt bizim içün pek ziyade kesb-i ehemmiyet etmiştir. Harb'in ilk zamanlarında bizim içün Berlin yolu İstanbul'dan geçiyordu. (Lenin); şimdi Londra yolunun Bakü ve Musul olduğunu iddi'a ileyor. Binaen-'aleyh Hindistanı muhafazanın yegane çaresi Aksa-yı Kafkas'da bir hatt-ı müdafa'a te'sis etmekdir. O halde muntazam bir ordu beslemek mecburiyetindeyiz. Ve bu ordu Türk nasyonalistleri ile Rus bolşeviklerinin ittifakına karşı koymalıdır. Bunun içün yüz altmış bin kişiye ihtiyacımız(?) vardır. Hulasaten en çok fedakarlıklar ihtiyarına mecburuz. - - - - - - - ❖ - - - - - - - İdare-i Milliye Gazetesi İdaresine Gazetenizin 22 numarasunun ikinci sahifesinde muhteviyatı calib-i dikkat bir ser-rişte ser-levhası tahtında fikirleri teşviş idici makaleyi protesto ider ve elde edilip sureti neşr olunan mektubumun nüsha-i asliyesinin buraya gönderilüb tahkikat hakkında takipat-ı kanuniyye icra idelmesini selamet-i vatan namına taleb iderim. Patrik Zaven Efendi'ye o mealde bir mektub yazmadığımı da, 'alenen ilan edip telgrafımın gazetenizde dercini insaniyet namına rica iderim. El-'Aziz Ermeni Mürahhası İpsikopos Giyod ∼∼∼∼∼∼∼∼∼∼∼ İrade-i Milliye Biz mektubu 'aynen neşr iderek mahiyet-i asliyesini bütün çıblaklığıyla meydana koymağa vatandaşlığa münafi görmüş tercümesini hulasaten yazmıştık. Yukarıya derc ettiğimiz telgrafla bu mektubun aslı olmadığı iddi'a ediliyor. Evvela şu ciheti efkar-ı' umumiyeye 'arz etmek isteriz ki uydurma bir mektub İrade-i Milliye sütunlarında yer bulamayacağı gibi bundan bir maksad ve fa'ide de mutasavver değildir. Saniyen her hangi bir ferd ve vatandaşa iftira etmek ahlak-ı milliyemize münafi ve kanunen memnu'dur. Bizim neşr ettiğimiz mektubdaki imza ile telgrafdaki isim arasında fark yok ise -ki vaki' olan müraca'atla fark olmadığı anlaşılıyor- açıkca şunu söyliyelim ki hissiyat-ı vataniye ile mütenasib olmayan bir tarz-ı mühinanede yazılmış ve üzeri piskoposluk makam-ı ruhaniyesine 'a'id arma ile tamgalı ve imzalı bir mektub vardır. Sureti fotografla teksir edilmekdedir ve bunu mü'eyyed Adana'da Kilikya Katagikoslığına[*] yazılan diğer muharrerat da eldedir. Efkar-ı 'umumiyeyi tenver idecek derecede malumat verdiğimiz bu meseleyi vatandaşlarımızdan beklediğimiz hissiyat-ı vataniyeyi müteessir itmemek içün fazla teşrihe lüzum görmüyoruz. İcab iderse 'aynen neşr ideriz. _________________________ [*] Katagikosluk/Katolikosluk: Doğu Hristiyanlığı geleneğine bağlı bazı kiliselerde kilisenin başında bulunan kişi için kullanılan unvan. ∼∼∼∼∼∼∼∼∼∼∼∼∼ Serbest Sütun: -Fenar Alayı- Ser-levhamın ifadesinden iyi günlerimizde milletin i'la-yı sürur ve ikmal-i zevk içün müraca'at ettikleri gice 'alemleri hatıra gelmesün.. O günlere.. yeneden samim-i ruhumdan, bin ah-ı tehassür ve iftirak... Bu mebhasda söyleceğim sözler, acı bir derd-i ictima'iye müdhiş bir tereddi-i ahlakiye 'a'iddir... Bilirim ki: Bizim kendini yüksek bir mevkide gören ve hükumete vergü vermek suretiyle bu hakkı; bu, yükselmek nazariyesini resmiyete iktiran ettirmekle itibarlarını pek yükseklere kaldıran.. Büyük 'a'ilelerin safdil evladları, başlarını, belediyenin yahut başka bir da'ire-i resmiyenin kapularına bila-bedel çalmaktan ne lezzet iderler..?.. İşte yine belediyenin intihab devresi geldi.. Görseniz memleketde neler, ne haller ceryan idiyor,.. Ahbanın, asdikanın elinde birer pusula, parti parti herkes sokakları dolaşıyor, kapuları çalıyor ricalarda istirhamlarda bulunuyor.. Belediyenin hakk-ı intihabı ha'iz olmak üzere isimlerini çıkardığı mahdud eşhasa gelen intihab pusulalarını takipen bir, yeni, liste de geliyor.. Rica iderim bunlar bizim arkdaşlarımızdır; şöyle söylediler böyle böyledir bu kağıdlara bu isimleri yazınız. İkinci bir zat da başka bir liste ile 'aynı nakaratı tekrar idiyor.. Bi'l-hassa bu işler giceleri görülmekde ve icab eden birileri de meclisler, şuralar teşkil edilmekde olduğundan biz bu harekete (Fenar Alayı) demekten kendimizi alamıyoruz.. Hakikaten bu bir fenar alayıdır.. Hele meclisler müzakeratı ikmal ettiğinden ehibba ve esdika işlerini bitirdikden sonra, muvaffakiyetin verdiği şevk ve şetaretle evlerine dağılan eli kandillileri bir kere görüniz... Kışın üşüdici hevası, ayaklarına pek büyük bir sür'at vermiş olan ağzı, başı sarılı mahlukatın karlar üzerinde gıcırtılar husule getirerek koşuşlarını hakikaten seyr itmeğe değer.. Ben bilhassa bu seyre pek meraklıyım.. Yolda tesadüf eden hangi ihtiyar koca başılarına atlatmak içün çekdikleri zahmeti gördüm de öyle tatlı tatlı seyr ettim ki.. Doğrusu belediye re'isi veya a'zası olmak değil dünyaları bağışlasalar ben bu kadar zahmeti ihtiyar itmezdim... Gülünc bir vaziyet.. Bu bir noksandır. Bir noksan-ı ictima'i ve kanunidir. Biz şimdiye kadar bu suretle intihab olunan beledi re'isi ve a'zalarından mülkümüze bir menfa'at geldiğini görmediğimiz içün şu hareketi takbih itmemek elimizden gelmiyor.. Belediye intihabatı gibi mühim ve memleket hayatına müte'allik bir meselede bu derece la-u balilik doğrusu çekilür şey değildir.. İntihab-ı kanuninin memleket ihtiyacını te'min idemeyen kuyud ve şurutunu tadkik ve ta'min etmek bir tarafa bırakalım elde bulunan kanunun hüsn-i tatbiki 'acaba kimlerin vazifesi dahilindedir.. Ufak bir misalini size göstereyim.. Belediyenin divara ta'lik ettiği bu levhada zi'l-kar mahalesinde hakk-ı intihabı haiz olmak üzere Gülüd Ağasızade 'Osman Ağa namında mevhum bir şahıs gösterlür, hakikat bu zatın bu mahallede bulunacağı muhakkadır fakat hangisi senede? Her halde doksan üç senesinden evvel.. Şimdi bu zatın ismi de cismi de bu mahalde yokdur.. Bu işi yapanlara sorarım.. Belki heman mahalde vuku'u melhuz olan bu hareketi ihtiyar etmekdeki maksad nedir doğrusu ben anlayamadım.. Belediye kanunu mucibince hakk-ı intihabımız yoksa kanun-u tabi-i meşrutiyet muktezasınca hakk anlamamız mahfuzdur. Binaen-'aleyh bu işlerin tedkik ve teftişi vazifesinden bulunan makamatın nazar-ı dikkatini celb etmek bir vazifedir. Fi'l-hakika kanun-u beldeye müntehab ve müntehablarını tahdid etmiş ve bu suretle milletden istediğini intihab etmek hakkını nez' etmiş ise de kanunun tatbikinde la-kaydiyi de tecviz etmiştir.. Büdcesi memurlarının ma'aşına yetişemeyen belediyeye a'za veya re'is olmak içün tehalük gösterenlerden rica ideriz ki kanunun mukteziyatını nazar-ı itibara almazlarsa hiç olmazsa efkar-ı 'umumiyeyi nazar-ı dikkatinden dur tutmasunlar.. Artık millet iyi ve kötü işleri tefrike mukdedirdir.. Hayri Lütfullah - - - - - - - - - ❖ - - - - - - - - - Muhim Bir Makale Omanipte Gazetesinden İ'tilafın yarın Rusya ve İslam meseleri karşısında vaziyeti ne olacakdır? Yeni hükumetin kendisine irad itmeğe karar verdiğimiz bu iki su'ale mümkün mertebe sür'atiyle cevab vermesi icab ider. Mösyö Deşanel nazırlara en mühim vazifelerinin memlekete hakikati bildirmek olduğunu söylemedi mi? Bu sa'atde hesabdan pek uzakdayız. Ruslarla münasebatımızda her gün muhtelif bir karar karşısında bulunuyoruz. Dün heman mevsuk kooperatifleriyle münasebat-ı ticariyeye girişilecekdi ve bu sulhun azçuk bir mebdei idi. Bugün gazeteler bize bir İngiliz ordusunun Karadeniz sahiline ihracını ve müttefik donanmasının mezkur denize sevkini, Rus cebhesindeki Leh ordusunun takviyesini bildiriyorlar. Yarabbi.. Artık kat'i bir karar vermek lazımdır. Hala abluka, karantina medeniyete karşı olan bu hakaret, cihan harekat-ı iktisadiyesinin 'akamete uğradılması devam idecek mi, yoksa Şark'da meydana gelen büyük ictima'i ve siyasi tecrübenin inkişafına müsa'ade olunacak mı? Müslüman ve 'Arab memalikinde cereyan eden hadisat sulh-u 'umumi içün daha az ehemmiyetli değildir. Fransa hükumeti içün mühim olan şey Suriye meselesini hall etmekdir. Bu meselenin hutut-ı esasiyesini hulasaten zikr idelim: 1915-1916 Fransa- İngiltere- Rusya i'tilafı bize Asya-yı Suğra'da Kürdistana ve Hecm (?) hududuna kadar temadi eden bir nüfuz mıntıkasını veriyordu. Rus İmparatorluğu'nun inhizamından sonra İngilizler Fransızlar bu arazinin taksimi içün mücadeleye başladılar. Bu dakikada bize verilen kısım içün diplomasi hiç bir şey söylemiyor. Muhakkak olan bir şey varsa o da Ceneral Goro'nun bundan bir kaç ay evvel Suriye'ye meclis-i meb'usanca mechul bulunan bir salahiyetle gitmesidir. Yine muhakkak olan bir şey varsa o da çakan şimşeklerle ecnebi gazetelerden anladığımıza göre oralarda Türkler'den kurtulan 'Arablar'ın ba'dema tamamiyle müstakil yaşamak üzere bize kıyam ettiklerdir. 'Acaba hükumet Suriye'ye 'asker mi i'zam idecek? Bunu millete ihbar etsün. Bu yeni deliliğe karşı biz bütün kuvvetimizle hücum ideceğiz. Fransa ile harbler arasında bir harbin vehametini kim müşahade itmeyor. Bu dakikada Suriye'de silahlar patlayor. Müsademeler te'akub idiyor 'Arablar hizmet-i mecburiye-i 'askeriyeyi kabul etmişlerdir. 100000'den fazla 'asker çıkarabilirler. Zaten yorgun olan memleketimizin başına getirilmek istenen bu meşum ser-güzeşt nedir?.