HAYAT-I TEŞRI'İYE Müstakbel Meb'usanımız Hakkında Bir Mütala'a Her milletin milli derdleri, ictima'i teşebbüsleriyle izale ve tedavi idilebilir. Hükumet-i Osmaniye dokuz seneden beri meşruti bir idare ile idare-i mevcudiyet etmekde idi. Bu müddet zarfında ilcaat-ı siyasiye ve mukteza-yı harbiyeden dolayı ruh-ı millet müstesna bazı safahat-ı istibdadkaraneye ma'ruz bırakılmak zaruretinde kaldığına şübhesiz hepimiz şahid bulunuyoruz. Binaen'aleyh birçok zamandan beri iktisadi mahrumiyetler içerisinde çırpınmakda olduğumızı da inkar idecek bir ferd bile tasavvur idilemez. Bakir memleketimizin sinesinde medfun hazaini tabi'iyeye atf idilen haris nazarları kırmak, kendi servetimizden kendimiz istifade eylemek hülasa: Ecanibden bazılarının vaziyetimizden bi'l istifade bu mülk hakkında takip eyledikleri imha ve istila politikalarına silahlarımızla mukabele etmek maksad-ı vatanperveranesi ile evvela Trablusgarb, Balkan bilahare Harb-i Umumi cebhelerinde ahz-ı mevki eylemeye mecbur kalmıştı. Vesait-i harbiyemizin derece-i kafiyede olmaması ve buna inzimam eden esbab-ı saire yüzünden ma'at teessüf amal-i milliyemize vasıl olmak imkanının istihsaline muvaffak olamadık. Her ne olursa olsun tarihen sabit olduğu üzere kendi hayatının kendi ulularının en ufak emirlerini pek büyük bir ehemmiyet ve hürmetle karşılayan bu millet günbeyün yoksulluğa katlanarak, kendi varlığını müdafa'a emrinde gayr-i kabil-i tahammül tekalifin hepsini kemal-i sabır ve metanetle iktiham etti. Harb zamanlarında duş-ı hamiyetine düşen vazaifi kema-hiye-hakkıha ve bizzat ifa idildi. Hukuk-ı istiklaliyetini idame ettirmek için bundan böyle de vazife-i vataniyesinde zerre kadar kusur itmemek azmi nasıyesinde bütün şa'şa'asıyla belirmekdedir. Şu kadar ki seviye-i irfanı esbab ve avamil-i muhtelife dolayısıyla henüz derece-i tekamüle isal idilememiş olduğu cümlemizce malum bulunan şu mülkü idare idecek eller; sıyanet eyleyecek simalar hiçbir müessirin nüfuz ve tesiri altında kalmayarak zeka ve dirayetini fatanet-i siyasiyesini vatanın ihtiyacatı uğrunda sarf eylemeleri ve sırf bundan başka bir şey düşünmemeleri icab ider. Meb'usan intihabatı hitam buldu. Ak sakallı babalarımızla ihtiyare kadınlarımızın, kocaları düşman kurşunuyla şehid olan dul gelinlerimizle, gelinlik kızlarımızın, babayiğit delikanlılarımızla, beşikdeki yavrularımızın velhasıl necabet ve asaleti ile temeyyüz eden bil'umum Osmanlıların hukuk-ı mukaddesesini meb'uslarımızın yed-i iktidarına tevdi' idiyoruz. Teessürle arza şayan bir hal varsa o da bu mülkün bu ana değin ni'met-i meşrutiyetden zerre kadar müstefid olmayıb bilakis azim zararlara duçar olması keyfiyetidir. Filhakika yalan söylememek lazım gelirse şimdiye kadar mukadderatımızı uhde-i hamiyetlerine terk iderek gönderdiğimiz, vekillerimiz, vatan kaygısını şahsi ihtirasata boğdurmak suretiyle milleti kendilerinden dört gözle intizar eylediği hidemat-ı vataniyeye kavuşturmadılar. Ma'mafih bu hususda yalnız bunları tahtıe etmek de biraz insafsızlık olur. Esna-yi intihabda birtakım propagandalarla cehaletimizden istifade edilmeyerek herkes hürriyet-i fikriye ve içtihadiyesine malik bulunmuş olsa idi duçar olduğumız maddi ve manevi zararlar bittabi' meydan almaz memleketde ma'mureler yerine harabeler kaim olmayarak belki kendi yağımızla kendimizi kavuracak derecede bir servete sahib bulunurduk. Hayatla memat arasında uğraştığımız şu sırada ihtiyar dünyamız, resmi ve gayriresmi kuyud ve şurut -ı gayr-i kanuniyeye tabi' tutulmak arzu idilirse ma'azallah bizi istemeyenler tarafından çizilen felaket krokisi, taksim projesi kat'iyen tatbik olunacak üç yüz şu kadar milyon ümmet-i Muhammed'in gitgide mahv ü nabud olmasını intac eyleyecekdir. Hiçbir ferd tasavvur idilemez ki zamanın nezaket-i fevkal'adesini idrak itmesin. Memleketin eskisi gibi uzun derin şahsi münakaşaya, can üzüntüsüne hülasa en ufak bir noktanın ihmal ve tesamuhuna tahammül yokdur. İhityacatımızın iyi takdir edilip siyaset pusulasının ona göre tesbit ve tanzim edilmesini müstakbel meb'usanımızın himmetlerinden pek sabırsızlıkla intizar idiyoruz Aksi takdirde esasen kenarına geldiğimiz mahuf uçurumdan kurtulmak çaresizdir. - - - - - - - - ❖ - - - - - - - - Muhterem Heyet-i Temsiliyenin Ankara'ya Muvasalatı Bir haftadan beri Ankara vilayeti mülhakatından i'zam kılınan heyet binlerce müsellah atlı Kuva-yi Milliye kahramanları ve arslan köylülerden mürekkeb yirmi bini mütecaviz vatanperveran tarafından bugün Sivas'dan gelen Anadolu ve Rumeli Müdafa'a-i Hukuk Cemiyeti namesbuk bir aşk ve heyecan-ı milli ile istikbal oldular. Heyet-i Temsiliye namına Mustafa Kemal Paşa'nın irad eylediği nutuk, istiklalini feda itmemeye huzur-ı Rabbü'l- alemin'de ma'alkasem ahdeylemiş olan yekvücut Müslümanlar üzerinde pek derin tesirler ve intibahlar husule getirmiştir. Bütün harareti ile devam idiyor. 27 – 12 - 35 F. H İstihbarat-ı Mahsusamız Konferansça mu'ahede-i sulhiyenin 28'inci maddesi mucibince Bulgaristan'ın Bahr-i Sefid sevahilinde serbest bir mahrec-i ticareden müstefid olması kabul edilmiş idi. İtilaf Kumandanlığı Bulgaristan Hükumetine müraca'at iderek işbu mahrec-i ticarinin Dedeağaç olmasına rıza gösterüb göstermeyeceğini sual etmiş ise de hükumet-i mezkurenin bu hususda henüz daha bir cevab i'ta itmemiş olduğunu Mir gazetesi yazıyor. --------- Bolşeviklerin Türkistan hakkında perverde etmekde oldukları amal ve niyyat hakkında Fransız mahafil-i resmiyesine vasıl olan haberler mucib-i endişedir. Afganlılar Bolşeviklerle münasebet te'sis etmişlerdir. Vaz'iyet tehlikeli olmamakla beraber bu suretle İngilizlerin Asya'daki vaziyetlerinin duçar-ı ta'arruz olmaması için kemal-i i'tina ile hareket eylemekdedir. Bolşeviklerin (Merv)'in garbında kain şimendifer hattına doğru ilerledikleri haber veriliyor. Bu havalide herkes askere alınmakda ve bilhassa hayvanat ve vesait-i nakliyenin kaydolunmakda olduğu (Morning Post) gazetesinin 19 – 11 – 919 tarihli nüshasında bildirilmekdedir. --------- Mısır ahalisinin arzularını Meclis-i Aliye arz maksadıyla konferansa müraca'at etmek üzere Paris'e geldiği halde İngiltere'nin mümana'atı üzerine maksadında muvaffak olamayan Mısır Heyet-i Mahsusası birkaç gün akdem İskenderiye'de vuku' bulan nümayişlere karşı tedabir-i zecriyeye müraca'at ettiğinden dolayı İngiltere Hükumetini şiddetle protesto ettiği Paris'den bildiriliyor. --------- “Journale d'italyan” gazetesinde İtalya'nın Adriyatik ve Anadolu meseleleri hakkında Londra'dan bervech-i ati mütala'atı vurud etmiştir: İtalya'nın Adriyatik'te başlıca işgal-i zihin ettikleri Fiume meselesi; İrade-i Milliye'nin 17 numaralı nüshasında kısaca Fiume'nin İtalyan asker-i mu'azzaması tarafından işgali yazılmış olduğundan Adriyatik meselesi hakkında tafsilata lüzum görmedik. Bu hususdaki mütala'at bilahare derc idileceğinden İtalyanların da matmah-ı nazarı olan Anadolu hakkındaki mütala'alarını bervech-i zir derc idiyorum. Londra Mu'ahedenamesi'nde bahs olunan Anadolu meselesinde İtalyanların haiz oldukları fevaidden bahis mütala'ada; “Biz bu hususda pek gafil avlandık ve ne tedabir-i siyasiyemizde ne de harekat-ı askeriyemizde ihtiyat ve basiret eseri gösteremedik. Londra Mu'ahedenamesi mucibince Anadolu'da İtalya'ya tahsis olunan “babalarından mevrus mülkü taksim idiyorlar!?” mıntıkanın hangisi olduğu herkesçe malumdur. Fakat pek az kimselere malum olan cihet İtalyan amalinin tatmini için mu'ahedename-i mezkurda ibraz edilmiş olan imtiyazat ve tavizat-ı arziyeden bilfiil istifade edilmesi hususunda tesadüf olunan müşkülatdır. Vaziyet ale't-takrib şu merkezdedir Londra Mu'ahedenamesi imza edilip Anadolu'daki amalimiz resmen tanıldığı hengamda Osmanlı İmparatorluğu'nun imha ve taksimi Londra, Paris Petersburg kabinelerinin arzuları değil mukarreratı icabatından ma'dudu. Binaenaleyh Türkiye'nin Avrupa devletleri beyninde muvazeneye az çok muvafık bir tarz bir şekilde taksimi matlub olması itibarıyla İtalya'nın şikardan hisseyab olması hatta arzu edilmişti. Fakat malum olduğu üzere Harb-i Umumiyi idare eden esasat-ı siyasiye yavaş yavaş ve alelhusus Rusya müzakeratı neticesinde tegayyür etti. Konferans açılır açılmaz İngiltere'nin Osmanlı İmparatorluğu'nu inkıraza uğratmak niyet-i evvelinden feragat eylediği tebeyyün etti. Emperyalist Rusya'nın Bolşevikliğe inkırazı ve Almanya'nın Şark Alemi'nden muvakkaten olsun teb'idi maddeleri İngiltere'yi birtakım esbab-ı siyasiye ve iktisadiye ve diniyeden naşi umur-ı müstemlekesinin hüsn-i idaresine elzem bir müttefik sıfatıyla bakmaya başladığı Osmanlı İmparatorluğu'nun imhasına delalet itmemeye sevk etti. Binaenaleyh bu vadide evvelce takarrür eyleyen bil'umum i'tilaf, ittifak ve programlar hükümden sakıt olmuştur. Şark Alemi'nin tertib ve tanzimi mes'uliyetlerine iştirak itmemek kendisine teklif olunan mandaları kabul eylememek tarzında zuhur eden Amerika siyaseti, İngiltere'nin bu kararını daha ziyade takviye eyledi. Londra Hükumeti saltanatı İstanbul'da bırakmaya hilafeti sıfat ve nüfuz-ı diniyesinden mahrum itmemek ve bu uğurda teşebbüsatda bulunanlara mu'avenetden imtina' ve istinkaf eylemeye her zamandan ziyade azm etmiştir. Bu siyaset İngiltere İmparatorluğu'nun mevcudiyeti icabatındandır. Bundan ma'ada Alem-i İslam'ın Alem-i Hristiyaniyet'e karşı bir isyan hazırladığı ve pek yakında ehemmiyetli inkılablara sebebiyet verebileceği hakkında umur-ı Şarkıyeye vakıf bazı salahiyetdar eşhasın ifadatı mukarin-i hakikat ise İngiltere'nin bu hareketi belki de bütün Avrupa'nın menafi'ne muvafık bir siyasettir. Fakat arada İtalya Anadolu'da tehidest kalıyor. Hakimiyetimizi te'sis etmek istediğimiz yerlerde şimdi İstanbul hakimiyeti sabitkadem oluyor. Hatta şunu da ilave etmek lazımdır ki Saltanat-ı Osmaniyenin hiçbir noktasında Rumlarla kozumuzu paylaşmak mecburiyetinde bulunduğumuz İzmir kıt'asında olduğu gibi hissiyat-ı milliye derin ve metin değildir. Bize hasr ü tahsis olunan menatıkın tahliyesiyle Türk mahafilinin ref' ve izalesini taleb etmek için İtilaf Devletlerine müraca'at ettiğimizde: “Pekala gedip alınız fakat bizi iza'c itmeyin!” cevabı veriliyor. Fakat herkesçe malumdur ki bugün Anadolu'da mevcudiyetini hiss ettirmeye amade üç yüz bin kişilik bir ordu vardır. Başkaları karışmayub münhasıran bize terk idildikde sadece iktisadi ve ticari bir nüfuz te'sisiyle iktifa olunabilir fakat gün geçdikçe bu cihet dahi kesb-i müşkülat eyliyor. Türkiye bil'umum İtilaf Devletleri için müdhiş bir murakabe-i ticariye sahası teşkil etmekdedir. Amerika manda kabulünden imtina' idiyor, fakat diğer cihetden mevadd-ı ibtidaiye te'atisi esasatına müstenid mu'amelat-ı ticariye te'sisine çalışan ve hatta İngiltere bile pusulasını şaşırtan tüccar orduları i'zam idiyorlar. Diğer cihetden İngiltere Devleti Müslüman Şark Alemi'ni, tezelzüle uğramış olan