25 Eylül 1942 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2

25 Eylül 1942 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ee . h p K ei İl İLMLTE!'KKLER: — e vereni Hakiki çay Taklit çaylar -<Solket için çayı bahane edenler!e ok. maları ıslatacak zıcak içki ihtiyacında! bulunanlara hakikisinden ziyade taklit çayiar tavsiyeye şayantlır Yazar Yumyayer M A K. The sinsisis tâhirleri He isimler dirilen, çây uğaçinin üşulüne tev Tfikan » hazırlanmış yaprakların . dna İbarottir. Çay ağncı 25 ve hattâ 80 met, kadar boy atabilirse de çay çiltiklerinde - yaprakların toplan, masını ko'aylaştırmak mahsndile 1.80 metrerlen fazla urömasınn mü saade edilmez, Çap fidanı, dikildikten 3 sene sonra mahsül vetmeğe başlar ve #enede 3 — 4 kere yiprakları top lemebiğir, Çay yaprakları iki türlü isle. nir: 1 —- Çay ağacından toplanan yapraklar yığıntı halindesmmayyen sartları riayet edilerek , bir müd det bekletiliikten ve talhammür eltirildiktem sonra kıvrılır; kürü“ tulür, Bu suretle hazırlanan caym renki siyahtır, 2 -- Çay yaprakla, rı sadece kıvrılır ve kurutulur. Bu şirilde hatırlanan çayın rengi ko- yu yeşiMir. Çinde ve dizer Asya memloketlerinde bilhassa yeşil cay içilir. Avrupadan ve diğer meme . etlerde ise daha ziyade siyah çay kullanılır. Çayın menşei olan Çinde, milâd dan asırlarca evvel de çay içili- yordu, Çmiler çayı, ük zamanlar, da ilâç olurak o kullanmıslardır, Sonraları çay içmek taammiim gts Miş, suyun yerini tutmuştur, Çay pişirirken kullamlan su, baynatılatak talim edilmiş bulun. duğundan su yerina çay içen Çin- liler ardsipz , Fevka'âğe fers bifzmsihha şartlarına rağmen » Su ile İniğktl eden Salğın hastalıkla, ra tesadüf olunmamıştır. Sekizinej asırda Çinde bir çay daha doğrusu bir çay meze» bi teessiis etmistir. Çay 805 tarihinde Yuda rahip, lerinden Tenkyo tarafmdan Japon suya Zthal edilmiştir . 15 nej asrrda Jâponyada da çay merhebi tsssslis etmiş; her shhah #efak sökerken çay âyinleri vami. main başlanmaştır. Çzy 17 nci arda Malakayn ka wyet etmiştir. 1636 da Pa, getirilen çayı, Paristeki ve; Çay 16037 ds İsfahana, Bömbaya gelmiştir., İsiltereye İlk cay sevkiyat 1659 senesinde yapilmişter, Fakat İngiözler çaya pek enbuk alışmış, lardır. 1685 de İngiltere Hlindisları dan 6009 kile gay ithal etmistir. 1907'da İngilterede yesil cayı ti- tün <ibi ismek moda olmuştar, Bugün de İngilizler çay tiryaki. ler'nin başmdadırlar, Bu tiryaktilk © kadar siddetiiiir ki, bügün hü- tün dünya harp ateşi içinde yanar ken bile, Avam Kamarasında, in. gilere hükümeti, kâfi mikdarda sey depo elmemis bulunmak basi. retsizliği je itham ve tenkid olun. maktadır, 1937 istatistiklerine göz ie, nüfus basına senelik çay sar, fiyatı İngilterede 4,010 kiln; Avus furalyada 2,800 Tilo; Kanadada 1, 680 kilo, Felemenkte 1,100 5; Amerika Birlesik devletlerinde 3, 390 kilo; Almanyada 0,070 kilo: İsveç ve Polonyada 0,060 kilo; say bir hesapla adam başma 0,050 ki- lodur. Kullandığımız. çayda vasati olarak Yüzde 8,5 rülübet yirüe 28 Amlı wndtleler; yüzde 1,5-—4 Te im; yüzde 1 esans; yilkde 17 Ta, nen; yüzde 5,7 madeni maddeler bahar. : Çay asfl mwüessir maddesi Te- in mefhumtdur. Maetodil mikdar. da kullanıldığı takdirde kalbia ha rekâtint tenbih ve takviye eler; kanm esvelânm artırım; vien, Ön hararetin; ve uzviyetin fas, Yetini yilksehir, Bu sebepten &m- Kuk havalarda çay #ayet iyi bir iç, sağ Sak mevsimde de susuzin- keser, Viyanalı fisiyoleğ Duriğ İsporrulama, aönle Pe çahsanları sabah - kahvaltılarında çay içmeği İ tüvs'ye etmektedir. Tojn, İnhvetle &i Kufcin gibi, bağırsak'arın hare. bâtın, da tenbih eder. Ba sebeple diz ki, yemeklerden sonra bir fin, can kahve « Bazmı teşhil bekimın. « dan . âdet olmuştur. Fazla Tein (veya Mafgin) alrne ması, Kalp çarpıntısı , asabi rahat, sızlddar, uylarsnz'nk vesüite ariza inr tevellit ettiğinden kahve ve guy nicyhinde bulunanlar çoktur, harp vaziyı guy tedarikine de engel oldüğun - dan çaya alışmış olanlar bir eksik, ük bissetmektedirler, Senelerin meydana getirdiği bu itlyatlan mü tevellit ihtiynem tatmini için muh telif maddelera vaş vurnlmastar. Çay yerine kullanılan nebatia- rn sayısı 210 kadar olup bunlar, dan 90 tanesi Avrmpa; 57 tanesi Asya; 48 tanesi Amerika; İl dana si Avustralya ve 3 tanssl de Poli uczya menselidir, Çinde dahi çay, muhtelif nebat yaprakları il elenrretıriler, Geçen umumi karpte, merkezi Avrapa semlehetlerinde, böğür. len, çilek, ahududu, kapin, fındık, tavşan oln, ihlamur, yaprakları ha #0si surette işlenerek çay yerine kulinnutmaştır, Anadol ve Kafkasyann muh- telif mıntalalarında ve bilhasma Bursa, Tırabuzon, Batum, Kutais civarında yetişen yayan mersini (Waaeinlam) yaprakları ile hazır. isinüzi taklid çayr pek makbuldür. Kafkas çayı nanile naruftur. Mam, Yada tamim etmis olan Kzfkaa çayı, işlenmiş böğürtlen yaprak » ları ile teftiş olunmaktadır. Yaban mersini pek eskğ devir. lerdenberj malümdur, Yaban mer- sini ile kaynavılmış sü gargara için kullanıldığı gibi göz itihapların , da, 6d arızalarında ve yanıklarda da istimli elilir. Dahilen alındığı takdirde - İh, tiva ettiği Arbutin, Ayrtillin do, İaysiyle » Bağırsak haplarını, Mesane nezlesine iyi geldiği gibi Şeker hastalığına da faidesj dolnn maktadır. Amerikalı doktor Allen in tetkikâtmin nazaran Myetillin, İnsulin'den daha iyi neticeler ver. i mektedir , Anadolu çayı namile mağruf o Tan taklid çay Maerzangöş (Origâ- muni) (gergi otu, Karakulağı) yağ raklarile hazırlanır. Merzengüs, istrteı, midevi, mis sekin, balgam söktürieü, terleti, ci, nezleyi azaltan, sarterları sakih lestirm ve idrar söktüreh bir no battır. abim zafiyetine, nefes darlığına, mmbtçlif rahatsriıllar, den mütevellit sinir haline ve se hirlenmeğe karşı da mersengüş ga, yı fağlelidir (Devamı 3 üncüde) nazırlığında Dürok İngiliz hava kuvvetlerinin Veygant bağiı üze » rinde Kil; olrtndığını Ulhasan av uçakların bulunmadığını söyl - yordu, Fransızlar istiyorlar ki, te ma topraklarımızın müdafaası için hazı > bötlin aw oeaklarmı Fransa uğrünia hariç sokalım; fakat Göreli Fransaya olan itlnn dini kaybetti, Bu itibarla büyük terenin bepüünkü düsteri şadur: “ingiltere belki de savasa yila başma dovsma Möcbür kalacak , tr.,, Bana İeahırsa bütüm malile. lerimde avci Ve bombamlman w. çağı olarak ne Eöllerekilimek tim. Fakat ben de simdi teredilür wWyorum, Fakat ne olursa misun Pransoliafın durumu çek '. Mütemadiyen kendisine Miittefik | arayan Fransa simdi yer Yüyün « de tek basma cörpesiyor, Yardım. «! olarak ya'nız birkaç İngiliz m. çağı ve birime İngiliz neferi var, Ve ertik be yardımın da arkası Kesildi, GERİYE BAKIŞLAR Fransrlar İngilizleri seviyor, tehlikeye girmek istemiyor, İnei. HABER-— 10 numan katma penç pataloğı almak Üzere 46 Mig, ancak llddelumum! muavini İ rin kartı eline gi korku. ve ye şaşırmış ve cüzdanı vere &tartk pençereden atlamış kacmışlır. Meçbül ve korkak hırsız aran. waktadir. Jİ Romenlerle ticaret anlasması yapıldı Ankarrda Ticaret Vekâleti ilg Romen ticaret heyeti arasinda ce. reyean eden müzukereler #oha er. miz, İki taraf arasında bir anlaş. maya varlmıştır. Bu unlaşmaya göte, dan #ehaf #aharırzda ici bazı ma'zeme ile otomobillere sit madeni yağlar mahtelif ispençiya. ri maddeleri Ve pürfim ithal edi. leesktir, Anlaşmaya göre, Yakın. Ğa Romanıyadan memleketimize karpie, asit kostik, karbonat dö Eüd, amoüyak ve sise gelecektir. Bunlari mukabil Türkiye, Ro . Sincan köyünün yeri değişiyor Ankaradan biktrildiğine göre, Ankara vâliliği hat Yolunda bu, İunan ve harap bir manzara ârze. Cen Sinpan köyünü yıkamık Yeri, ya yi kurmak kararmı ver. Yeti Vi bu maksatla bir proje hüzılatınış v6 proje Nafia Vekil, Bince tasdik edi'möştir.. Yapılan kesite yeni Sinenn köyünün 400 büsür bin liraya çikabilöteği an. İagılmaktadır. Yeni can köyü timdikinin akasmdaki set Üzetin öc kurulacsir, bü modern köy inşa edillikten sonra köylüler veni bi, malara nakledilecek ve şimdik* köy evleri yıkarak buraya yeni köyün resmi binaları yapmincakter, Trakyada mahsulün teslim vaziyeti Trükya ve Marmara mmtakas köylünün borçlandığı mahsulün biran evvel teslimi işile meşgal ol. | mak kere sehrimize gelen toprek | #ahâvlleri öfisi umum müdürlüğü alm siidürü Nurj Ozak dün ak. şam Teklıdağna gitmiştir. Nuri Orak Tekirdağından itibaren bü. İ tün Trükvavı dolasarak teslim va. ziyetini tetkik edesektir., İnhisarlar vekili seyahate çıkıyor Anlintada bildirildiğine göre, Inhisarlar Vekili Raf Karadeniz, fkugünlerde Samsun ve havalisin. de bir tetkik seyahatine çıkacaktır. “Akşam Postası MENİ İMahkemelerde g Ev sahibinin karımı gör'ince ——— Bir hırsız kendini pencereden sokağa attı Tahtazurusu zünden boşananlar “Tahtakurusu süprülecek kadar bas- turmıştı. Her ikimizin de uykusuzluktan << gözleri şiş şiş olmuş, habire öldürü- k yorduk, tamam bu sırada,, Asliye Hukuk O mahkemesinin selonu bir hayi kalabalıktı, Boş olan yer sadece hâkimin kürsüsü İle tarafların arası ve kıştanberi ihtiyaten kaldırılmayan köşedeki sobanm çtrafı idi, Herhakle sırak ık telkin eden bir nese olduğun da herkes mümkin mertebe yanın dan uraklaşmak ister gibi sahayı çepeçevre boş biralımıştı, Dava. edilen yerde orta yaslı bi rağam, davacı yerinde de genç bir kadın vardı, mış, terlemişti. Erkeğin beyaz men öil sırılsıklam — kesilmiş, kadının siindeki işlemeli beyaz eldivenler de tâpalaşmış, rengini kaybetmişti, Yanmda küçük bir de çocuk vardı, Nedeime son günlerde bo- sanmak isteyen karıkocalar hep ço cukları olanlardır, Bunlar da iki ayirk ile 4 yaş arasındadır. Bun, dün döha Vüyük yasta çocukla © Jan karıkocanın boşanma davası pek enderdir. Evvelâ kalım istidası okun du, Müteakiben kendisine söz ve, rildi, Kağm şunları anlattı: — Kocam ile bir bucuk senedir evliyiz, Fakat bir türlü uyuşamas dık, Hem ruhlarımız, hem tabistle, rimiz birbirimize uymuyor. Ben bir #eye ak dersem, e mntâka kara diyor. Sonra biraz da kaba ruhlu- hdr, Kadını oyalandıracak hiç Bir hareketle bülunmaz, Evlendiği midenberi kendisinden en ufak bir hediye almadım, Sonra her geeo İçer ve kürldi- tük eve gelir, haydi bir tatsertık, başladı, Rastgele yede, tastgele herşeye karşı dayak atar, Nihayet evvelki gece cana tak, dedi, Çün kü her zamankinden şiddetli döğ dü, heh da ertej günü âtneme kaçtım, Artık imkânı yok, ba adamin yasıvamam. Boşanma karar veri mesini İsterim, — Kavganın neden çıktı? — Bu ineir eekirleğini Bile rulan birer fazla hastırmıştı Kalktık, boruherea toplamağı has Melik, Zira gözümüze tiyku girme sins imkin yoktu. Ne ise tonisirk ve yattık, “Tam basımı yastığa ko, yarakken, baktım ki, İri ve sişman camım suratma sıçradı, Yay senmisin, bina yapan? benimle bü saatte mi gi'enmeği miyor mısın ? Ye çat, pat, N Yazan: “Aleksander Vert Tar mı, sevmiyorlar mı? Bu harp başmdanberi çok değisen bir mes ele olmuştur. İngiltereyi sevmeyi Ahane haline getirmiş bazı Fransız Muhitleri vardır.Faka? harpte Fran isayla İngiltere arasmdaki münase ibetler daima çok samimi değildi. (1019 dan sonra da tamamiyle sa- , Minlyeti muhafaza edememişlerili. SiYset, bakımından iki memleket arasında ağır anlısmamazık dev, releri olmüstar; Türk-Yunan harbi seraları, Ruhr havzasım Alman , Jar tarafından aral devri, silâh solanma isindeki anlasmamaziık. ter, 19 den sonra Fransadaki halkın yarı İngilizleri yarısı ise Malyanları seviyordu, İnsflir ies. fokı itirazsız kabul edilmiş olmak. bi ie 925 de çıkan Hanri Reronun bir makalesi ile gözüktü. Makale « i nin serlerhnar: “İngiltei bir harp yaratmak istemekle iri. ; ham ediyordu, 1988 ve 1930 ön İngiltereye kar tan hem de mâheüibiyetten kızar, | Haydi bir kavga; İ Son giinlerile beni döğmeğe A: deldurmaz, O çete yarısı tehtsku, | ka bir güne bıraktı. —— Düsüncetiz, iznine kadm, | söylemiştir. Doktor Kapndis'ş gö. buldan? Yarm işe gideceğim! bil, | dan Atina ve Pirede 300 bin gocuk "bakımsızlıktan ölmüştür, yü- — Mutlâka boşanmak istiyor musun? — Tabii, Bir daha imkân: yok barışmam, Hâklın bundan sonra etkeğe döndü, Eiek bir iki, öksürdükten sonra Sökinleştirmeğe çalıştığı bir sesle Şünları anlattı: — Efendim, bütün bunlara se bep tahtakurularıdır, Bü yüzder her ikimiz de, sinir- li, asabi, daha doğrusu yarı deli, olduk ve buralara kadar geldik. 25 EYLUL — 1942 HÂDIŞ ELEK bahseğiyorliardı Geçenlerde yanın Asiks ra büyük çiçisi Fon Fapen bi nutkunda Türk ordusunu wetirai ti, Bu yüksek dirayetli siyaset / damı Türk ordusünu yakından ta iYi tanıyanlardan biridir; eği leri bu itibarla daha çok luy: küzanıyor. Zaten dost, mütt veya iarafsız Öevlet adamlarile memlişketlerin o mühazrirleri ti fından vakit vakit bu sekikle ler söylettmesi, yanlar o yazılm. eksik olmuyor, i Türk ordusunun teskilâtsızlı idaresizlik, siyaset veya o asket odamlarnın liyakntsizlikleri yi ründen muğlüp olduğu, borguna “ radığı zamanlar yok değildir; ft icat bu hal onun yüksek kudreti V kahramanlığı hakkında süphe di #urmaktan uzaktır; Türk ordasi yun mağlöbiyetinde bile kahr manen bir vaziyet, bir esalet görü Vör. Bn yorgun ve bitkin göründü ğü zamanlarda, rihahndaki yükse kudreti muhafaza etmiş; kendisin Ne yapalım, ev buhranı majüm, | İâyik İğnreciler ve kumandanlar Bu öinanda daha iyisini, balam i dığımızdan uhışap, harap bir eve ba şrmızı soktuk, Evin her taraf: her Küşesi, her tahtasmın kenarı öbek öbek bu hayvancıklaria deki, Mer gece bir sant ya uyuruz, yâ uyumayız, Üykusuzluktun ikimiz «e bir deri, bir kemiğe döndük, O gece de, tahtakurularm sü. pürge ile süpürülecek kadar çoktu, #mie dg uysun lede tan şiş sis müteaddit defalar kalk. $rk temizledik, Son defa yine bir sist kadar fahat uyumak üzere tamyatacaktık li, bizim hanım ya kaladığı iri bir tahtakurusuna; — Bek, Dormbay! diye burnu tan doğrü sıkmaz Mı? Ösö, midem, bulandı, affedersinir, kusmak İçin kendimi zor tüttnm. — A be kart, dedim, bu saatte böyle saka yapılır mı? İşte kavzm böyle çıktı, dedim ya, ikimiz de sinirliyiz O banb, ben ona derken, kendisine şöyle hafiften bir tokat vurdum. Hepisi bm kadar, - Hari Pi on, kmcasının bu kadar 'a tahammül edemez mi? i halı bu, İnsan karum dö. ğer de, sever de, öyle değil mi? | Palet maderoki, banu tafdir et miyor, ben de boşanmak isterim. İstediği gibi koca arasın, bulsan, Hem esasen dediği gibi biz bir j türlü börbirimirle uyusamadık, git “ Neticede, mahkeme, kadma ço. cuğa ile birlikte 80 lira tedbir ma- fakası kesti ve Kadı, nın şahitlerini çağırmak üzere bas NİHAT ŞAZİ Atina ve Pirede 110 bin çocuk açlıktan öldü! Kudüs radyosunun bildirdiğine bir tahtakurusu, başını yastığı kor İ yöre, Yunan ktstlhaç cemiyeti ve. kovmaş uykuya dalan koenmm | kili Dr. Kapnadis, dün yaptığı bir” burnuna vivpr. Hemen tnttem, Fa | demeçte, #rda dattığı ve bundan kat ba sırada patla, Kanı da kos | iwüteveliit hastabklar yüzünden yamız Atinsda son sy içinde do, gan 10 çocuktan 9 unun öldüğünü re, Yunanistan tecarüze uğrama. yardı, Bunun 110 binj açlıktan ve havasıhı birkat dalın kuvvetlen dirdi. Vakm İngilterenin 1989 pi- snmda mecburi askeri Kabi e» dişi Fransada heyecanla karşılan- dı, Fakat bir çokları bilhassa sağ lar ve Boneler, Delâr ve Belinler bu alman tedbiri az buldular. Harp başlaymez Britanyasım kâfi gö Tülmeyon harp gayreti Fransada herkesin gözüne çarptı. Halbuki, âcip hir harp içerisinde geceni ko, 1940 yılın Sik dört ayı İçersin- de Fransada İngilir aleyhtarlığı nisbeten azaktı, Bilhassa hir tek günde yedi Alman torplde mühri, kavuştuğu anda derhel şahineryi$ Ur. pa Tarihin her devrinde Türk ot dasımün vasıfları, dostun düşmü sın gözlerine adetâ çarpmıştı Abbasiler devrinde İslim mer ketletini büyük Bizans İmparn! luğu ordularma karşı vuhafaza den kuvvet Bağdat Mahfelerinii emrindeki Türk ordusaydü, O man şairlerinden, Ebu İshak başidesinde diyor kiz “Nüraları Yıldırımın gürül nü bastıran kahraman Türkler, ö; ie bir kavömdirki, görüştükleri man melekler gibi güzel, güresti “Türk süvarileri kıvrak bir Is düşman askerin; çevirerek ma karışk ve darma dağm Türk muharehelerde başka hay vanlafa baş vurmüyan mağrar tmr yanından ayomaz, Atma hayvanmı kendisi nillar, diimyayı maharetlidir, Türk askeri kaçtnı, vçanı tatmak için sağa sola koşar; dağların tepesine Şikar, vâdilerin dlperini altöst eder, Türk süvarisi kehdisin; ars'an. atnı ceylâh, dis manmı da av telâkki eder, Türk yilmaz, korkutur, Kendisine hir cum edilmedikde başkasma hücum etmez. Azmettiği seyi elde tedi ce rahat yüzü görmez, Son yorgun olmadica uykuyu dalin Uykusu ağır değildir, Dajtna Kulu bir halde uyur,,, hücum edilmedikçe bâşkasına hü-. cum otmez!,, Sözlü bagtinkik Otm. huriyet Türkiyesinin takip ettiği siyaseti anlatmıyor mu? Demek ki, rin söyledikleri parlâk sözlerin hepisi toplansa beliçi, cikiler tutar, Gün geçtikce görülüyor ki, ba tak dirlere yenileri ilâve olunuyok ve cildler dstep çoğalıyor. KADIRCAN KAFLI| 'd > mi Sade ye Sin ” Kâğıt kebabı A RKADAŞLARIMIZDAN par siları, okuyucularmâ Za imana uygun olmıyan yemek tavsi- yeleri neşrediyorlar, İşte bir arkadaşımızın tavsiys.

Bu sayıdan diğer sayfalar: