Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
* — Ahlâki ve ilmi vecizelere dair “Gölde etmel.-. Daşka ihsan istemem. — ARİSTO — Yazan: Dr. RASİM ADASAL BAZI insanlar çok karışık ve uzun fikirleri kısa bir cümle, iki üç keliime ve hattâ bir tek kelimayle ifade etmek husu - sutda çok müsteittirler, Esasen darbimeseller halk arasında jinsa- nın örf ve âdetleri, tuvır ve hare- ketleri, üuhlâkı ve terbiyesi hak * kında en kısa sekillerile sarih mü» oğlar veren — Veti ifadelerdir. “Damla damla göl ulur.,, kısa cümlesini tahill ve Cevsi ederek a e iktısadına nit birçok şeyler çı" karabiliriz. “Ağlamıyan — çocuğu meme vermezler,, dediğimiz za * man da riyan'a tahi.line kadar yarabiljyoruz, Fakat bunlar nihu- yt halk tabakaları arasında çok. ça bilinen te söyetirn Mali,, dar bimesellerdir. Çocuklar dahi yaş* ları nispatinde bunlara imânâ verir ler, Netekim Biret -« Simonun ze kâ testleri ile muayenesinde muh telif darbimesellere ait tefsirler de yer alır, Fakat maruf tfilesoflara ve â. lünlere atfedilen veyahut da Vir' gite, Horace, Şeykspir gibi büyük ediplerin bazı ahlâki — şiirlerinde raslanan nasihatler çok daha ince ve mânâlıdır. ve bütün milletler indinde yüksek vecizeler kıymetin" dedir, Larousse lügatinin kırınızı renkte yapraklardan ibaret olan kısmında birçok darbimeseller — ve maruf sözler arasında bazıları bil- haksa çok vecizdir ve atdetâ pey - gamberane hüadisler, nüssı katılar küdretindedir, Bu yoklla söylen. miş ve şümullü bir şöhret almış olan bütün bu vecizeleri tüm mü- nâlariyle bu lügatte bulmak — im” künsızdır. Argo dilini tahlil vc i- zah eden lügat'er gibi bunlara ait izahlı ve tafsilâtlı — tefsirnameler iAzındır. Münâsr geniş ve nazari ufukları vâs; olduğu hakle bir iki kelijmeden tesakkül eden çok kısa cümlelerle konusmak bilhassa es: ki İspartaklarda bir ÂAdot hükmüne' de Wli; ve bugün de bu tarzda ve- cizelerle komusmayı ilade eden Eöconisma tabiri eski İpatrtanın Lütonia nam kasabasmdan alm" miştır, “Tecritbi tıb mütaleasının methali,, nam ehedi kitahında bü- yük İstanköy hekimi İlk beş veci- zesi ile koca felsefesini ve ahlâkmı telhis ediyordu: “Hayat kısa, ilim vzün, firsat firari, tecrübe alda. tıcı, karar güçtür.,, Bu maksim:. lerde tababetin istifadelendiği bir felsefe, diyalektik muhakemeler görüyoruz. Büyük Fransız filazo * f Descartes'm “Ergo, Cocite * Bum — düsünüyorum, demek ki varım /,.,, Mütearifesini söylediği - miz zaman bütlün bir fe'sele sis « ternini telhis etiriş oluyorüz, Ar - th'anede'i yirmi cağ önce meşhur kıi'an “Kvreka — buldem” sözü söylendiği zaman derhal alemsüii" mul kaşmnn akla gelir: “Kütle iti- bariyle müsavi olan İki eisim ke- saletçe bir değildirler. Bu cisimles rin Kkesafetler; sırça olan nispetle: riyle ölçülür.,, “Thalassa! Thalası sa — Deniz!, Deniz!,,, feryadı hi Ze tarihte Ksenofonun on binler rivatini ve hasretzede askerlerin Kuradenizi gördükleri zaman bir kelimeyle sevinçdlerini - hatırlatır. maz,, vecizesi haddizatında basit ! görünür; fakat bu güzel aforiznı meşhur Yunan filozofları Epicüre ve Lucrece'in felsefelerini canlan” dırir, İcraatından etiin Ve iradesi- ne hâkim olan otoriter bir insan sorguya çekildiği zaman vaktiyle Miısir seyahatinden Romaya avde- üÜnde Sezarın söylediği kısa veci " zeyi tekrarlıyabilir: “Gittim, gür- düm ve kazandım,,, Ayni büyük imparatorun Kapitolun basamak - larında — bıçaklanması - esnasında suçlu oğluna söylediği lâf neka « dar vecizdir! “Sen de mi oğlum Brutus?.,, İngilizcede “Struggle for Hife,, tabiri yani hayat — için mücadele çok maruftur ve bütün dünyaca ayni kıymetli mânâsile kabul edi - lerek bize derhal Darvin'in tekâ - mül ve seçme kanunlarmı hatır latmaktadır. “Her insan diğer in- san için kurttur” — vecizesini okuduğumuz zaman derhal İngiliz filozofu Hobbes intifat felsefesine kadar uzanıyor ve — dolayısile bu- günkü hayati saha mefhumunu bue 'nunla jzah ediyoruz. Hamlet tra- jedisinin bir tarafımda meşhuru üâlem olan bir mısra okuyoruz: “Ta be or hot to be — var olma- mak veya var olmamak'.., Bu mevcudiyet için azim ve iradenin en kuvvetli bir gekilde ifadesidir. “Biraltınız — yapsmlar, — brrakmız geçsinler!,, sözünü aydın insanlar içinde bilmiyen yoktur; bir zeman" lar bir din gibi revaçta olan iktı- sadi İiberalizmanın parolası idi. Gaethe, gözlerini fani dünyaya kaparken pencereyi isaret eedrek “mehr Heht! — biraz daha ışık! , Bugün bu kısa vecizeyi dahü me- gazi bir mânöda kullanıyoruz ve “daha fazla hültür!,, diyoruz, Istıraplar ve mihnetler icinde yaşamak suretiyle ilâhi dokuzuncu senfonisini bestelemiş olan Becte höven bir. sefalet köşesinde can Yerirken “ağlayın dostlar!., ko - medya bitmistir.,, vecizesini orta * ya düktüğü vakit bütün hayatinı hulâsa etmiş oluyordu, Siyasi ve içltlimaf mânâda — vecizeler de pek çoktur. “İmperinm jin İmperium — devlet içinde devlet tabiri,, çok es“ Hidir, “Drag nach osten — şarka doğru!,, sözü Alman milliyetper - verlhiğinin çok söylenen hareket parolasıydı ve şu anda Alman or- düsu da bu yol üstündedir, Ebe- di Sefin birer milli ve vatani nasi- hatten ibaret olan bu kabi'den ve- cizeleri pek çoktur, “Ne mutlu ona Türküm diyene!,,, sözü en ileri Türkçülüğün, milEyet aşkının kom prime halinde bir ifadesidir. “Hat tı müdafaa voktur, sathı müdafâaa vardır!,, vecizesi halen seyirci bu- *Kxnihilo nihil — biçten hiç doğ- | Un tevziatı tanzim ediliyor Fırıncılar ekmeklik un üzerinde nasıl oynamışlar? İstanbulda bilhassa ekmek ve un isleri Üüzerinde telkikler ya. pan Toprak Mahgsulleri umum mü : dürü Ahsen Behg İsçanbulda ek- mek işleriyle un tevziatinın duzc ne girmesi için ticaret vekâletine bir rapor takdim etmiştir. Aldığımız malümata göre, ek . mekte katne Sişteminin tatbikın »- den evvel ve her türlü undan ma- mul maddeleri serbest bulunduğu zamanlarda:İstanbaslur. günlük un sarfiyatı 3000 - 3500 guval arasın- da öoynamaktaydı, Bütün unlu ma- mulâtm menedilmesinden Ve €k « meğin de karne ile vetilmesinden sonra İstanbulda günlük ekmek i- cin verilen un miktarınım 3805 çu vala kadar çıktığı olmuştur. Fa- kat bilhassa mtilga bölye iaşe mü- dürlüğü tarafmdamsalman sıkı tetl birler neticesinde bu miktar 3000 Ve son zamanlarda da 2700 « 2900 çuvala kadar düsürülmüstür. Evvelki zamanlarla'yapılar bü mukayeseler uün sarfiyatınm düşü rülmüş olmasına rağmen fırincı « larm şehtin ekmeklik unu Üzerin - de oynadıklarını göstermektedir. Çünkü vasati olarak verilen un bir milyon kişiden fazla insunın ekmek almasına kâfi miktardadır. Ticaret Vekâletinin bu mevzu üzerinde ne karar vereceği henüz malüm değildir, Büyükdere otobüs seferleri tahdit edildi Saa; 22,80 dan sonra Büyükdereye otobüs — işlemesi kararlaştırılmış ve dün geceden ttibaren bu karar tatbik mevkijne girmiştir. Bu saatten sonra da Böğaza vapür olduğundan benzin tasarrufu bakı- ramdan bu tedbir Jlüzumlu görülmüş. tür, — İnhisarlar vekili gitti Bir müddettenberi şehrimizde tet. kiklerde bulunan inhisarlar vekili Ra. if Karadeniz dün akşam — Ankaraya | hareket etmiştir. ——— ——— Dil bayramı 26 eylül birinci Türk dil kurultayı. nm toplandığı günün onuncu yıldönü- müdür, : O gün memleketin her tarafmda dil bayramt kutlanacaktır. Bu münase - betle Beyoğlu halkev; Tepabaşı bele. diye bahçesinde büyük bir tören ha - zırlamıştır. İ aylıklarımıda $ i İ ' b ' F' AU —— . “Çeyizim için biriktirdiğim ize bağışladım,, B İR polis memuru kolunden tuturak adliyeye Zetirmiş Ü, Ancak on iki, ön üç yaşlarında kadar bir kız çocuğu idi. Kestane rengindeki gözleri prs pırıl par> liyor, tatlı bir tebessüm... Ve hay. retle etrafı seyrediyordu, İkide bir, kırmızı beyaz entarisimi, iki e“ liyle yanmdan kavrıyarak reve - rans yapıyormuş gibi #i tarafa doğru açıyor, yelpazelendiriyordu. Ülk defa gelmiş ulduğu adliye 0: nu çoök şaşırtmıştı, Cübbelerini uçura uçura önün - den geçen avukatlar, mahkeme sa lonlarındalki sert bakışlı hâkimler, sıralarda mahzun mahzun oturan e'ler kelepçeli mevkuflar gözleri- ni döndürmüstü. * Henüz tam münasiyle inkişül et" memiş güzel bir Türkmen — kızıydı, Polis memuru, kendisinin bir ev. de hizmetçilik yaptığını ve geçene lerde de hanımmın bir entarisini, küçük beyin de bir pabucunu ça - larak kaçtığını söylemişti, Bir iki gün sonra anasınım Va * nında yakalanmış, tahkikat tetki - kat yapılmış, fakat herhangi bit sey çaldığı tesbit edilememişti. Şimdi de evrakı ile birlikte usulen şadliyeye getirilmişti, Serguya çe - kilecekti. Biraz sonra sulh bâkimi" nin huzuruna Çıkarıldı, Vahsi duruüşlu, ürkek, fakat tat : bakışlı ve tebessümlü Türkmen kızı hâkimin karşısında a) al ol - muştu. Evrakın okünması için geçen kısa zaman zarlında zalnmda dan'e Ih damla terler birikmiş, İncecik sarmakları ile avucundaki mendi- yet hâkim okuduğu evraktan ba « smı kaldırarak kendisine uzuün ©. zan baktı ve sordu: — Neye caldm be yavrucuğum bu eşyaları sen? Şimdi yaptığını bağeniyor musun ? Ialar gibi telâsşla, heyecanla Lere landuğumuz modern harp tabiye * Sİnin en güzel tarifi değil midir?. “Birimje hepimiz, hepimiz birimiz için,, deyince halkçılığın, milli to. santüddün ve nefis feragğatinin en yüksek derecesini kastediyoruz, Milk Şefimizin her gün yurdun mühtelif köşelerinde içten gelen manevi bir haz ve ilkamla söyle- dikleri nutuklarda ilerde birer ahlâk ve vatanseverlik vecizesini teşkil edecek ne canir ve güzel sözler vardır, Tarihin mal edeceği bu vecizeleri biz bugün birer mi!- li parola kıymetiyle bizzat yaşıyor ve yaşatıyoruz, ,lı, Gayet lâkayt ve kendina emin bir tavır almıştı, YVine tat'ı tat'ı tebessüme ve göz kapaklarmıı hızlı bırzlr acıp kapamağa basladı: — Ben böyle bir şey yapmam efendim, dedi, aç kalsam, susuz kKalsam yine yapmam, Sonra be - nim ellerim;i keserler — Yook, biz el kesmeyiz, am * ma, handse atarız Senin için hei taldı, hem da işten kaçtı, diyor . lar. Kızın evlâtlik, yan; doğru ismi Te hizmetçi olgrak büyütüldüdü ev de İyi bir terkiye gördüğü, tüzel Ve düzctün konuşmasından onlaşr byordu, Hâkimin “işten kaçmış « — Biraz sonra tanıdığım Ruslar, dan birisi geldi. —Bir posta şu, hes'nda çÇalışan bu Ruas bana pos, ta pallarının mühim bir kısmımın Bordoyau — gönderildiğini — söyledi. Paris va Bordo arasındaki nakkli. yat siğorla tarifesi yüzde yirmi yüliselmiş, Ne kadar ghrip şey, . nâsız adamlardan öğreniyor, Ordan harbiye nazırlığına git, tim, Koridorda Kerilisle karşılaş. tım, Yine çok heyecanlı, İtalyan- lerm İsviçrevi çiğneyerek Alman, larla beraber Majinoyu arkadan çevireceklerine — inauıyar. Toma simal ordusunun tehlikeli vaziyetinden bahsetti. Fakat Fran SIZ Ve İngliz gemilerinin ve uçak, larmm harikalar — yarattıklarınınn da ilâve etti, Buğgün T5 Alman u çoğı düşürülmüş, İngilizlerin çok ağır deniz. kayıpları na uğradık. larını da İnkâr ediyor, ve müttefik ordular arasında bir ayrılık oldu. ğunu da yalanlıyor, Bu Almanlar en güzel kahramanlık — eserlerini Lile Jekelemek istiyorlar, Genera! BDönenin #i oğlu hava müuharebe- lerinde ölmüş, Zavallbı Fransız genç hgt! Bu akşam Volter — rıihtimımdaki lokantada yemek — yerken bitişik tütüncü düktümnnda bir kavga ol, du, Garsonlar gürültüyü anlamak İçin çıktıdar ve $u havadisi getir « Jiler: tütüncünün oğlu dükkânımn Alba_v' Yazan: : i Aleksander Vert önünden geçen Felemenk gefiri » nin otomobiline karşı “yaşasm Hitler,, diye bağırmış, Polisler de- Hkanlıyı yakalayıp merkeze gö - türmüşler, Sen kenarında dolaştim, Könrü * yü geçtim, Polün evine gittim. O- rada milli Çek komitesi erkânın . dan Düsatek de var, Pragdan ye- ni haberler almış. Almanyanım plâ- nı İtalyanın yardımı jle İsviçreyi Ve İrlandadak; cumlturiyetçi İr - landa ordusu ile beraber İrlanda. yı işgal etmekmis, İlk büyük AL- man taarrazu İnsiltereye Katrşı ya pılacak, Fransanın sırası sonrAa Çe lecekmis, Fakat Hitlerin 15 haz'. randa Almanların Pariste olacak- larına ve Sanztlizeden ilk defa A,- vustraİya kıtalarının geçeceğine da ir sözlerin; de hatırlıyorum, Ya!l - niz buna rağmen — Prağdan alıdığı haberlerin doğrulufuna kanilim, Zi ra şimd've kader Norvec ve Hol . landaya dair Praordlan nldığı ba * berler dosdüğrü çıkmış, Lüşacek Vi : Muzaffer Esen Fransız maneviyatı hususunda çok endişeli, Fransanın hemen çökü . vereceğini düşünüyor, Bi!hassa bu srada Fransada Lâti'n birliği le » binde sıkı bir propaganda yapıklı: ğina da inanıyor, . Gazeteye gönderdiğim makaleile Fransaya mühim bir İngiliz yardı mınıt İüzam olduğunu isarel etmiş. tm, Almanlar İngiltereye karsı dönseler bile ba — dönüşün yalnız korkutmak için olacağına inanıyo. rum, Zaten bir Fransız gazetesi de yakında #cinti bir İngiliz ordusu * nün Somda Almanlara karsı har, bedeceğini haber veriyor, Fakat albay Toma bu haberi teyid ede « medi. Büna rağmen bunun dağra olmasını istiyorum, Som muharebe- Si Vâlnız Fransa Harbi olmamalı - dir, Somda yalnız Fransızlar çar" pışm'arsa bunün psikelojik tesiri çok fena olur, Cuma 31 Mayıs! Rişimans sokağındak; kahvenin -— dazlak başlı jhtiyar garsonu bugün tahammül edilmiyecek kadar Ze « veze, Bir köyde oturuyormuş, O « turduğu köye sabaha kadar uçak « lar hücum etmiş, İşler günden gü- Nne fenalaşiıyormuş, Almanların Pa r.se gireceğine inanmıyormuş am “ ma, bu pek de imkânsız değilnüş, Dünkerkde Fransızlar ve İngiliz ler müthiş harbediyor, Bu münfa « zam bozgun bir zafer kadar kıy - metli olacak, Amiyen ve Aras,  . miyen kilisesi de dahil olduğu hal de tamamiyle yıkılmış, İngiliz rad- yosunu dinliyorum, Fransadan g2 len İngiliz askerlerinin bitkin he, ün; anlatıyor. Yürekler acısı bir hikâye, Harbiye nazırlığında — general Priyünün ordusunun mühim hir Kısmı ile beraber esir olduğu ha « vadisı var, Alsas asması lokantasında Ma - riyon Jlber ve Gabi İle vemek ye. dim, Gabi “havyar isterim.. diye tuttardu. Ji'ber Mariyona yiyecek toplamasını tavsiye ediyör. Kendi" &: 50 kutuva yakın at könservesi, birkaç kilo bisküi, bir hayli de meyva könservesi almış, Sanra bir çok da sakız temin etmis, Bu oto, mobilin benzin deposu mitralyöz kursunu İle delinizse delikleri t - kamaya yarryacakmıs. dilber Paris. ten avm'mak (âzmmos-'rse bizi de " ptomobiline alacağın: «Ayledi, (Devamı va-) disini müdafaa etmek için atılma- | Siyah tayyörlü, şık-lianımefendi, hiddet- ten kıpkırmızı kesilmiş, oynıyarak uzak- laşan kızın arkasından bakakalmıştı sni,, Sözü Üzerine birdenbire soğuk kanlılığını kaybederek atıldı: — Kim söylemişsa yalan söyle: miş efendim, ben işten kaçmam. İş bizim için yatmak, uyunak yemek içmekle birdir. Sabahın dördünde uykudan uya- yur, geceyarısına kadar tarlada, harmanda, mutfakta, dikişte, çalı- şiriz. Eğer bunu bey babam - ça" lıştığı evin — efendisi » süylemisse mutlaka tekrar yanına gelmem i- çin söylemiş olacaktır. Yoksa be - nim işi sevdiğimi kendisi de bilir. Zaten koca evde benden başka hizmetç? yoktur, Bey babamın, ha mm annemin, anne annemin, kü: Çük beyin, küçük hanmımn işlerini hep ben görürüm, Yani daha doğ- Tusü evi ben çeviririm, Yalnız bir âdetimiz vardır, Ho va Fatma hanınim gününde par - maklarımıza kma yaparız, Bu eve gyeldiğim üç sene olduğu halde par maklarım kına görmedi. Birkaç defa anneme kadar gidip bir iki gün kalmağa müsaade istedim, Vermeldiler, Ne kadar yalvardıy . sam yine brakmadılar, Hanr- mannem : — Kızım, neye sen girliyorsun? Çağır, annen buraya gelsin, sen gİ yordu. Hep küçük odama çekilerek kendi kendime seesiz uağlıyordum Bültün bunlar yetmiyormuş gibi, küçük beyin yaramazlıtları da ea nıma tak dedirtiyordu, Tam işi » mek istiyor, bacaklarımı ısırıyor, Üyordu, Arliık nah burama na gittim. Anam beni görünce çok kızdı: larım ©r> güzel durüyor, memesin? istiyordu, O ise küçük parmaklarmı müte: madiyen bâikime dağru nzutarak: — Takın bakm kıma nea güzel düruyor, elfandim! Miyordu. Naticede hâtim, hiebir deli! ol madığı ve iddin sözde kaldıtr irtin hakkınmda berast hararı verdi. Kız 281 annas'ne twİm edilscekti, Drsarı çıkarıldı ve ktendisini bek Üyan çarzsaflı — annesine verildi. diğimi ve Mmahkemeya getirildiğini düeyan hanimefendi koşmuş - kizini Yenillen evine götürmeü Üüzere Çoktan adliyeye eelmisti, Kozm annesine veri!diğini gö » rüncte vanlarına yaklaştı: — Haydi İmnci, vürü eve gide - Him, Köücük kız asıl antletine büstü- tün »olmlarak . —- Gelmem, gelmam artık size, dedi, eyisim için sal:!arlığınız ay- İklarımı da size bağısladım, Üiç bir gevy İstemitarum, Siyah tayyörlü, şık hanrmefenedi Annes'nen yanında sraya övnn”i uzak'asan kızın arkasından kid * detten Lıplarmızı — kesilmisz, baltt kalmıstı. NİDÂT SAZİ Bizim bezemiz işle yoğrulmuştur, | dersen,/ sonrü bit ne yaparız! di « min ortasrnda geliyor, sırtıma bia- tâki dedi efendim, fazla dayanamadım, Geten gece yavaşça kalkarak ev. den kaçdım, âanamm oturduğu hü- LÜM Ti — Kız neye kaçtsmı? diye ha « Küçük Türkmen kızı bu sual Ü- ! Sirdı, Sonra bohçamı bir bir aça zerine, suçu pek bariz diğer suc. | yak ieinde çalımmış bir —şey olup olmadığına baktı, Eğer böyle bir Şey olsaydı, anam beni garagoln teslim ederdi. Anaocığtain yanında — dört gün kaldım, “Hoca Fatma humm,, mwv/ şan ruhu İçin, anam parmak'arıma lena yaktı, Bakın, bakm parmak- Küçü's Türkmen Kızının anlattık Tarınm yüzde birini bile yazama « dığının müteessirim, O kadar fatlı tatlı anlatıyordu, ki semiin, hat. ta bükim bila muhakkak, ki bos « Fakat evlâtirklarının (!) yaka'an: ROPORTAJCILARLA | ROPORTAJLAR Yazan; KAPRİ KAYABAL | Bu cazip röportaj | serjsini yarın Haber sütunlarında — takip edeceksiniz Bo a HADİŞELE " AM AR Karadeniz ÇOcuklari... AŞVEKİLİN Trabzonda! nutuğlarını okudunuz. He yiğitin bir yoğurt yeyisi vardır tablacı tabladatini satar. Herke sin de kendine mahsus bir konuş ma tarzı vardır. Başvekil Şt Saracoflunun konuşma tarzı hak kında ilk verilecek hüküm şudu Çok samimi... ! Trabzondaki nutuklarının baş langıcı olan “Karadenizin ser cestir. ve kahraman — çocukları!" hitlabı. en pürüzsüz sam'miy zerre kadar Şüphe bıralımıyarı de Kiidir, Karadeniz kıyılarında: o turan atışli, çalışkan, cesur, ze Türk halkma lâyık olan en güzr kitaptır, Mavi Ege kıyılarından köpüklü Karadeniz kıyılarına gilen Öğe miş Efesinin ruhu Trabzon usak Jariyle Nne çabuk Ve ne cand bağdaşıyor, Çünkü onların ikisi d Anadolunun Ve Rumelinin hütü yiğit Türk çocukları gibi Türk mil letinin yiğitlik kibarlık, levendlil Ve heybet sembolleridir. Türk yurdunun muhtelif iklim leri bu yurdün çocukları üzetini miüsterek olmakla beraber az çol fark gösteren karakterler yarat mıştır, Karadeniz çocuk'arı da daj lik tayrlarına az cörnertliğini nek, Karadenizin coşkun ve azgu dalgalariyle boğuşsmak için kend lerini bazı hususi vasiflarla silâl Jandırmağa mecbur — olmuşlardı Daracık kara Şalvarlı kara ce kenli, kara başlıklı Karadeniz co cuklarını hatırlayınca kulaklı, © çaklarmmı, coşkun lehçelerini, hey betli oyunlarımı gözlearimizin önü ne getiriyoruz; Kararleniz çoruk larınm karakterleri en çok bu kr vafetlerde, bu ça'gı ve öyünlarıi catnlantyor. Karadeni'z — çocuklarmın. vatar müdafaasındaki parlak rollerini hatırlamamak mümkün müdür Bünların bir tanesi hâlâ gözler” min önündedir ve biültün tazeliğini parlaklIğını muhafaza etmektedir 19138 senesiydi Ba'lkün devlet leri Türkiye aleyhine birlesmişler o zamanlıı hükümeti siyaset ayun lariyle aldatarak ordunun — büyük bir kısmını terhis ettirdikten son ra ansizin saldırmışlardı.. Her tarafta kahramanca bir bozgur başlamıştı; bu facianin ortasındı orlumuzun İskodra, Yanya ve E dirnede gösterdiği kahramanlı | kaybedilenlerin telâftisine — kâl gelmemişti. Düşman ordusu Ça talcayı gecmis; Hadımköy st nâ dayanmıstı, O sırada her tara ltan İstanbula, Türkün tehliked bulunan göz bebeğinea doğom gü nüllüler akm ediyorlardı. Karad niz çocukları yanurlardan rıhtim İara kara arslnnlar — gibi dükü. müslardı; İstantul caddeler'nd kemente calnrak zıplayıp — öoyün yarak, Şarkılar söyliyerek ve nü Yalar atarak geçtiler, Çok geçme den İstanbulun son müdafza ha! farında düsmana sa'dırdr'ar; ürnköyün HeriSinde kırk bin dar düşmanı yere serdiler; bhusk münlüllüüler de vardı; iâkin Kanra deniz çocükları kenim — gözlerini daha çok çarpmıştı. Kadircan KAFLI Zeytinyağı fiyatları Zeytinyağı fiyatlarımın serbheas,. vtakılması üzerine, dün zeytinyağcı lar bir toplantı yapmış ve kendi a larmda yağlara azamıi fiyat koymu lârdir, Yağeılar fiyatları — şimdilik gi tutmaktladırlar. Söytendiğine göre, bes — altı tad bir tröst vaziyetinde yağ piyasasır hâkimdir. Yağın 142 kuruşa gatrim: büna küuvvetli bir delil — olarak i sürülmektedir. A kaze | / ——— ———0 l Kongreye davet C.H.P. Gedikpaşa ocağı relsliğind Ocağımızm kongresi — Çarşıkapıl tramvay caddesinde Merzifonlu £ 1 Mustafapaşa medresesinde saat 21 ( aktedilecektir. Azalarım gelmesi. * İstanbul defterdarlığ.na edilen Faik Ökde dünder yeni vazifesine başlamiştır. * Şişlideki bir jnşaatta çalışan zım Bakiroğlu adımda bir <mele Ü “tay itibarç || kata tuğla taşırken kalastan düşmü tuğiaların altında kalarak kald ği Beyoğlu hastanesinde ölmüştür. # Evvelce hususi otomebli olara kullantlan ve bilâhire taksiye cevrile | otomobillerin kaldırılmasına — kar: , Verilmiştir, Bu suretle müh'm mil J «i #0e