'ALNIZ zevk, safahat, fuhuş yokta, Bunun yanında, bir de göz kamaştıner bir zenginlik VARİL, Bütün tarihçiler © tarafından, dünyanm ca zeki, en munis, en ida- reci bir kıralı olmak üzere kabal dilen Erishns Raya, zevke, setm hate, Neye bu kadar müsaade edil diğini soran Avrupalılara bayretle bakar ve sonra mistehzi su sözleri söylerdi: — Hükümetler zavki tahdid et medikleri, onu bir kayıt altma koy madıkları zaman en doğru bir ha rekotte bulunmuş olurlar, Çünkü böylece klime kime toplanmış halk hifkümeti tenkid etmelerine mey- din vermezler, Uzun bir çalışma dan sonra gelen zevk insanlara dedikodu yapmak fırsatmı bırak - maz! Sonra zevk, paranın ve ser vetin bir menbasdır, Zira ruhu cev val bir hele sokar, Fn fazla calr şanlar, en fazla zevke mütemayil olanlar ve oru arıyanlardır! Kıraln makul düşünüş düşün - meğiğini bilmiyorum, Fakat bizler için iyi bir ders olan bu sözler, ta* rihte izlerini açık bırakmışlardır. Bu mehteşem kırallığın tavsif edi kn zenginliğine bakmak &üfidir. Kıralın öyle sahane bir sarajı var ki, bünun bir salonu #erapa fil dişinden yapılmış, her yeri, her noktası fildişi ile süslemmisti, Bu- rast o kadar zengin, o kadar güzel idi ki, bana benziyen bir eş bal - mak ihfiitali yoktu 1), Bu fiklişi salonunun içinde, be * yazlığile bir tenasip arzedebilme” si için, sade m satm alin - mış, beyaz ve altın saçlı dilrüba- lar doleştirilrdı, Esmer vücutlu bir kadınm içeriye girmesi Mene dilmişti! Kasa pek hürmetii miss ürler'ni bu salonda Kabal eder; onlara şarabı, sarım dilberler el leriyle suadururdu! Nikola bu pa- muk Kadar beyaz ve yumuşak el» lerden Şarabı içmiş, mestolmuştu! Salonun ortasında, yine fildişin den mamu! büylik bir havuz vardı. Bu havuza, yalnız bu salonun ser» şın dilberleri, kafilçe kolularmış ince İpek elbisclerile (o atılmazlar, bunlarla beraber, mabedin, en bir yük ilâhları tahsis edilen “ilâm cariye”leri de müstesna günlerde aynı elbiseleri lâbis oldukları hah de gelip atılırlargı! Mabedin “ilâhi eariyesi" pek niüstesns bir kadm demekti, Cün- kli kıral bizznt kendisine gelen kas dmlarm en güzelini, eliyle inti - hap edip, mabede vermek msebir riyetindeydi. Bu “Thi oariye”le" Tin giiyellik derewslerini anlamak için suna dikkat etmek kfidir. Sola yasası, bu dilborlerden hirisi İle “gimahstr “bir aşk” gecesi yan yabilmek için, miyar bile kıymeti. Bi ödiyemiyecek olan armat bü * y#klüğündeli bir inciyi düsünme” den vermiş ve verdiğine de node” met etmemişti, Yine bir diğeri, Madura racası, rahibin: — Ba ilâhi cariyenin bir getelik bahası boyunen elmastır! Demesi üzerine, kadını bir tulum itine koydurmus, ayakta durdur - muş, içini elmas ile doldartuktan sonra, çikarp götürmüştü, Hiç süphesiz ki rasa bundan pişmna değildi, Bu mabedlerin yalnız bakır renk Wi kadmlaria doldurulduğu da van. wedilmemelidir. Burada şimnlin al- tm saçlıları, bizim ikimlerimizin kumralları, satenleri bulunduğu gi bi, Lübnanm vesairenin ahü siyah gözlü beyaz tenli dilberleri de bır lanurdu, Wind, bütün esir tacirle” vini kendisine ceken bir miknatrs- tı, Hindde kadm için pazarlık çdii. mer, süselliğiyle baba bicilirdi, o Hrratarda seralat e » ! varili, kendi görlerile gör Meri 'ir düğünden hahseder * ler, Ba düğün Delhi Saltan Firoz arm beyhude bir dedikodu içinde | (Mâbedin ilâhi dilberine bir gece ii lüğünde inci verenler vardı! — Bir düğünde, damadı karsılamak için on kilometrelik yola halı, ipek ve sallar serilmisti!,..) yazan: RIZA ÇAVDARLI ş etti, Dekkan Kırallığı- Fırınlara ihtiyat nın söz kamastırıcı ZENGİNLİGİ men İÇE in armut büyük. Şah ile Kıral Krishma Rayanm kö zın evlenmesidir. Firuz Şah, Kafkaslı bir anneden Cünyaya gelmiş olan dilber pren- *esin dillere destan olan güzelli » gâni işittiği zaman, kırala bir he yet göndererek hemen kızmm ken disinç zevce olarak verilmesini is” tedi, İslâm istilâsmi durdurmak, daha ileriye götürmemek isin ns yapa * eağmı şaşıran kıral, bu teklif; bir “ennkurtaran” telâkki ederek he - men #abul etti, Ve huttâ Firuz Şa hı daha ziywle meninün etmek i- çin düğünün kendi paytahtmda ya pümasmı rica elti; kıralım bu arzusuna rası os du, Maiyetinde büyük bir ordu ol- dvğu halde, dilber Hind kızmı ak mak üzere Vijayanazara hareket Şehre on kilometee mesafede, ka ytpeder kral damadmı bekli. yordu, Kıraklan daha yaşlı olan damat, sakallı sah! Atından İng » rek babasınm ©liniöptü, Vehsr ikisi birden yanyana giden atlarla saraya doğru yollandılar, Sah, yolda hayretler içinde kar yordu, Çünkü, bu on kilometrelik yol baştan aşağıya haldarla, ipek kumaşlarile, saltarla dösedilmisti, Ve şah, eemmi şçafir maiyetile be. raber, bu mntena halıları, şalları, kumaşları atlarma çiğneterek se- raya geldiler2). Üstelik dilber m kızı da kolları arasına nik di İşte zenginlik! İnsanm Raca oi- madığına lânet edeceği geliyor! Ne ise... Fakat acaba bütün bu zen ginlik, Rasanm dediği gibi, zevkin bir takyide tâbi tatulmamasından mı ileriye gelmisti? Buhün cevabini ben veremiyece” Bim, tarih veriyor. Yalnız fırsat- tan istifade soracağım: Tarih önü- mizi en güzel bir ders iken, bw rak ötekilerini, hattâ umumi bali selerin bile, akşam sekizde, halin suratma karşı kapılarmı kapatma" ları, zevk ve eğlence yerlerinin mwahdud sahalara ve mahdod Sant” lere bıralalmaları, bence halka “U- yülün! Patlayn! Sekil?” ten başfen bir şey değidir, Bilhas- sna zevke verilecek serhestiden Korkmıyalım! Tarih sahidimizdir (*) Birinci yazı 30 Ağustos 642 pazar günlü çıkmıştır, 1) Haveli; history, 402. 2) Smith; O, H. 308 *10 “Alalım yırdrm sevgili Rus ya üzerinden eksik olmayacaktır, Rönonun Höz nehrinin o goçilişine dair söyledikleri bu işde bir hiya- net yakut affedilmoz bir idaresiz. Mik olduğunu anlatıyor. Başvekil millete söz verdi: “Ceraliandırara- İz”, Ben hiyanete İnanmıyorum. Bu cephede kumanda eden general Korap pişkin ve iyi bir askerdir. Majino hattmda rahat bir kuma” danlık alsak derccele kuvvetli pistonu olmadığı için onu bir n- vuç senegallj ve ikinci dereceden kuvvetlerle beraber bü giç müda. faa edilir köseye atmslar, ve “ne yaparsan yap” demislerdi, Zavallı Rönonm bayma neler geliyor, 1985 de Fransiz kuvvetle. rinin makinelesdirilmesi için albay dö Gelle beraber yapdığı cetin mücadelelerin mükâfat bu olma” male idi, Zavallı alam bazün: “yepyeni bir usulde çarpısmaıya başlıyorruz” demeye mecbur oldu. Ayan azası mırsldandı:,, ç*ç deyil Fi? Başvekil pekâlâ “ben henu size 4 «ene evvel söylemişdim” divebilirdi, fakat demedi, kibaren Wir silkütu tercih etti, MerNstan çıkarken, hurnda is “ #Minj vermek İstemediğim birisine rastladen, Bona esrarlı bir mirrilti He sın'arı söyledi — Eze sarayı ile münasebetim var, Bugün mecliste Röne söz söy» İ | İ MEMLEKETTEN un verilecek Bir fırıncı un sâ- tarken yaka'andı Dün, belediye İktisat müdürlü- günde kaymakamlsrm iştirekile yepıları »ir toplantia şehrin un ve ekmek ihtiyacı görüşülmüş ve farınlara ihtiyat un verilmesi kö rurlaştırımıştar. Diğer taraftar on iyi niyetlerle frmlara verilen ihtiyat unların i? rıncilar tarafından satılmakta de « vam olunduğu da ârtık muhakkak gibidir. Bu cümleden olarak Yalr çeşmede fırıncı Hâmid, Tan börek ve püste firm sahibine beş çuval vn âztarken cürmümeşhut halinde yakalanıp müddejumumiliğe ve - rilmiştir, 250 yeni vayon geliyor Vagonlarda muhtelif iihalât eşyası yüklü Ankaradan bildrildiğine göre, Devlet Demiryolları İşletmesinin Almanyadan satın alacağı 500 va” gönun son partisi olün 200 yük vas gonu yola çıkarılmıştır, 29 er ton- twk olan ve üstleri kapal bulunan bu vagonlar Eti Bankın ve muh telif Türk miceseselerinin Yer» ladığı eşya ve malzeme ile dolu » dur, Ruzveltin şahsi mümessili Vilki önümüzdeki hafta geliyor Birleşik OAmerka Devletleri Cümhurneisi Mr, Ruzveltin &nhsi mümçesii Vilkinin şark memleket lerinde bir mi te çıkacağı ev * velce varılmıstı. arman bildi- nldiğine göre, Viki, önümüzdeki hafta isinde Türkiyeye gelmiş bu” lunacak ve doğruca Ankaraya gi « ötcektir. ——— Dahiliye Vekili Bursada Bursa, 31 (4.4) — Evvelki gün şehrimize gelmiş olan dahiliye veki li Recop Peker dün Mudanyaya gi derek mütareke evini ziyaret elmiş ve yapı'neşk Amt hskkında telki: kulta bulunmuştur, Caddelere ve meydanlara hoparlörler konulacak Dün sabah belediyede yapılan bır toplantıda birçok meydanlara ve gra caddelerin kavuşaklarma hoparlör ko, nulmaar etrafında konuşulmuştur. Belediye bayramltirda, halkın esd. delere dökürdüğü zamanlarda Tüketin de çalınacak bazı eilli parçaları gök, rin her tarafma yaymak ietemekte. dir, lerken Kayyu ile Lâvilin duruşlar rı dikkate değetli, Bilmem dikkat ettiniz mi? Bu nutuktan hiç de he Yecanlanmadfir, Benim anlalığı. ma göre Parisin düşmesinden son ra münferit bir sulh hazırlıyor bu adamlar, Göreceksiniz, İsmini vermek istediğim ba a * dam daima böyledir, Her yerde hozgün yaratmya çabalar, Böyle adamlarm elini sıkmak İstemeni. Biraz sonra Oran gayetesinde ça- Uşan cenuplu bir Fransızla karsr laştım, Sapsarı olan bu alam Rö- ronun Rutkundan bahsederken: “Bu bozgunun güzel bir ifadesidir” dedi. Sen Sip'isa kadar yürüdüm. Oradan bir taksiye binerek biire- ya ittim. Büret'aki haberler eskisi kadar Küzel, Londrayla telefon hâlâ iş lemiyor, Cephallan de boyla iyi bir haber yok, Almanlar Ahevili zap- tetfiklerini haber veriyor, Amiyen ordusuyu da görünüşe göre ada “ aa Merdivenin trabzan babasına gaz doldurmuşlar, bir de kibrit, tamam Sorgu hâlümliğinin önlindeki mutaddan fazla kalabalık alâkamı celbederek beni o tarafa würükle - di, Zaten adliyede, bir vekanm kahramanı kim ise, hemen etrafı” ni bir sürü işsiz güçsiz çevirir. Binbir ahiret suali ile kendisini malzeme huzuruna çıkmadan ev vel muhakeme eder, kendi kendi « İcrine de hemencerik kararlarını verir, Şimdi bu kalaba' da, orta yaşk etine dolgun siyah perdesi ve ba- şörtülü bir kadının etrafını çevir - mişti, Kadın da derdini dinliyacek, hayır sahipleri bulabildiğine sevi. niyordu, her halde, Nefes atmadan soluk almadan anlatıyordu: — A dostlar, hiç böyle sey olur mu? Kim kendi evini ateşler de kül eder? Bana iyi bakın bir defa, deli hali var mu, yüzümde? Bir defa olsa, ne ise tam üçün ci defadır, ki evimi tutuşturdu - lar, Hele sonuncusu: Kapıdan girin” ce, merdivenin trnbasnmın baba sma gazı dökü döküvermisler, bir- de kibrit, Tamam, Alevler hemen merdiveni sarnş,, Ben zâyalıı kadm, üst katta, zamazile, niyazila mesgul ne bi - lirim ki, beni kundakladılar, Fakat bakın Allahın işine, Vine evvelki yangmlar gibi komşular alevleri görmüş, bir feryad, bir kıyâmet: — Hatice hanım huun! Ayol kalk yanıyorsun, Diye mahalleyi ayağı kaldırdılar, Biraz Sonra “çan, çan” itfaiye siler gekli, Ben zavallı masurn hiç bir seyden şüphelenmiyerek “ne var, ne oluyor”, diye pencereye uğraymenya kadar, komşular ka * pılan dalıp atesi söndürrüşler. Haydi, diyelim, ki evimiz kur » toldu, sevinçlim, Ya su “tedbirsiz Mis, dikkatsizlikle yangın çıkması. na sebebiyet vermek” suçundan di verilmemize me diye im, Canım dostlar, ben delirmedim ki, kendi evimi, kendi elceğizimle yakayım, Tuttum, ben de sorgu hâ kimliğinde: — Evimi tutuşturanlar kiracıla. nm, arsbicı Refet ile karısı Hüs nüyedir, dedim, — Nereden biliyorsun? dediler. — Nereden bileceğim, dedim. Kiramı vermiyorlar bilir, istey'neç ds beni dövüyorlar ikili, artık kor kudan, kira istiyemez oldum, icra, ya miiracast etim, onlar da “vay san mİs'n brom yapan? dwr biz sa na bir iş edelim ele gör" dediler ve evimi kundala'Ilar,. fakat Ak lah Miyfk işte, komsular gördü ve s#ndürdü'er, ; Onlar dn meramlarma nail ola” medılar,, dedim, Fakat altin kalır sym? Ben de kendilerini zama Muzaffer Esen makıllı parçalamışlar, İki Fransız generalini de esir ettiklerini ros. men bildiriyorlar, Bugün fkindiye doğru İngiliz ajansı Britanya min takasda bulunan Aras şehrinin geri alındığı haberini yalanladı, Bu tebliğ Rönonun sözlerini ta » önmen nakzediyor, Fransa hükü. #ıçti nazarında İngiliz irtibat mer #er olan Zenç Lort gelip besi buldu, Birçok ginlerdenheri ümit- siz olduğunu fakat bugün istikba iç emniyetle bakabildiğini söyüyor, Fwkat ba emniyetini İzah edemi * yor, Gemç Lord şimalde bir İngiliz ve cenupina bir Fransiz taarruranu beklemektedir. Bu suretle Alman ordasımu bir kısfaç içine alacak larmış, İnanmalı mı? Sast o'tla telefonla konuşur * ken bir tehlike isareti verildi ve #wefon konuşması derhal kesilii, Apartman. alt katma indim, Fa kat Almanların Par'“i bombardı * man edeceklerine İnanamıyorum, atice hanımın evini Rim yakmış Jİ HADİSELER A Lİ m Yıldırım harbi... B took icatlar ve buluşlar vardır ki uzun zaman elem miyetleri anlaşılmadan ve kanın madan kalırlar, Bir gün syn: icad ve buluşları başkaları gekerler; sanılır ki yenidirler, Son “yıldırım harbi” tabiri Bugün pek çoğumuz yıldıran “lağım, Karı kocayı buraya kadar | harbinin Alman icadı olduğunu İ getirdim, iste, - sanırız ve bunun anenk zırhlı ve Fakat simdi balım yedikleri na | motörlü kwvvetlerle yapılabildiği neye? Ayakinrıma düşüp “aman | e inanırız. Yeni icad olduğu hak biz ettik, sen elme, oldu, bitti ev | kındaki sün da bundan doğmuş kurtuldu, gel bizi affet. diyecekle- tur, Zira evvelce motörlü ve zarhlı rine ulanmadan, arlanmadan bâki, | otalar yoktu; vasıtası olmıyan bir iie karşı da: iş veya buluş da ancak yok olan — Birim haberimiz “yoktu, Biz | vasıta var olduktan sonra mey . de a7 daha diri diri yanncaktık, | dana gelebilir. Hatice hanım Hmbayı merdiven | Bu harbin ilk zamanlarında yi basma bırakmış, kodi' devirmiş ve | dırım harbi tabiri yanlış anlaşıl - gazler dökülerek yangın çılımış, bi, | 015, kati uaferin pek çabuk Mara zim kendisinden bir mip vere | mılacağı, harbinde biteceği ileri ceğimiz yok, ki evini tutusturalm” | sürülmüştü. Sonra Almanlar ve dediler, Düpe düz yalan vallahi, İtalyanlar izah ettiler, Dediler ki: uydurma, iftira, — Yıldırım harbi demek muhte. Kadın haşa geelnleri, ballandr | bf hedeflere varmaktan ibarst 0 ra baliandıra &imbilir kamer defa | lan bütün harbi bir vuruşta bitir dır anlatıyordu, aksama kadar ğa | mek değildir. Her hedef icin aynı anlatacak haldeydi. Yanmdan uzak |937 hazırlık devresi ,Seçirdiktön, laştım, Giderken benimle beraber barbi muhtelif safhalara ayırdık kadının anlattıklarını dinleyen fah | tn sonra birer birer fakat ger | ri hâkimlerden (1) birisini yaşlıen | cekten yıldırm gibi vurmaktan bir adnm çevirerek sordu: ibarettir, Hazırlık odevrelerinden — Oğlum, be olmus? senra gelen her vüruş hızlı bir z&“ — Ne ölacak, şu karsıdaki ka. | fer olmalıdır ve kati zafer bü 2” rt koca, bu kadmcağızın evini yalş | ferlerin üetlinde yükselmelidir. mıslar, Kaldı ki Almanların Rusyada İsterseniz adliye kapısında biraz | bir yıldırmı harbi yapamadıkalrını bekler belki de hiçbir suçu olmr | karşılaştıkları sartlara göre tabiye yon karı kocanın kapıdan çıkarken | değistirmeğe Mecbur 3 kaldıklarını arkalarında, ihtimal, ki bir ihtiyar m etmek insafh bir hareket ©- kadının dikieatsizliği ve | İftirası |'Ur. z yüzünden halkın nefret bakışları | Asıl yıldırım harplerini Türk arasında şöyle uğurlandıklarını du ler ssırlaren evvel yapmıslardır; v Cengiz bunun ilik ve en büyük di” — Allahtan korkmaz, hain kum | hilerinden biridir; Aksak Timur dakçılar, aynı captadır. Bugünkü motörlü ve zırhlı kıtalar yerine hesapsız ve motörlü ordular kadar hareket" Ti süvari orduları kullanmışlardır. Türk tarihinin şerefli ve parlak sayfaları arasmân son yı'dırım har bi İstiklâl maharebesindeki büyük, Dünâri Mitaren okullarda bürüsa. | taarruzdur; yıldırım harplerj için şe Untipamlatı ve törebe KAyıf vETEA, erlikemmel bir örnektir: Yülü başlamıştır. Büyük taarruz için Ti ordusu Resmi ve büsusl dse ve öttaoywi. | Urün bir hazırlık devresi geçirmiş lara müracast edeni yeni talebe mik, | ti; o kadar ki bu ordunun taarruz tarı 1000 j geçmiştir. kabiliyetine kendi o jcimizden bile Yatı: iizelerden Kabataş ve Haydar | inanmıyanlar vardı. Taarruz bas paşa liselerine de namzet © kaydıza | İadığı zaman düşman kevveti 130 başlanmıştır. bin piyade, 1800 süvari, 318 toptu, Bütünleme Imtihanları 7 eylüi pa.) Türk ordusm 98670 piyade, 5286 ertesi »kşamı sona erecektir, $ ey'li | #ivari, 328 toptan fharetti, Bagün anlı günü de lise bitirme imtihanlarma | Almanlarm yaptıkları gihş Türk başlanacaktır. fi erdüsunun da yüzle sekseni taar ruz noktası ve ilk hedef karşımda 10 bin sandık cam eşya | toPaMmısti Yidimm kerbinin ilk zi sarilarmden bir; de budor, gümrüklerden çıkarılıyor | oç Ağadse sebili bUkyün't Muhtelif zamanlarda — gümrüklere Avro dört elinde akıllara durgun. geldiği halde getirtenleri | şarafından | lek veren bir inkisaf gistermişti. itemi edilmiyen malların ithaline <1. | 80 Ağustosta alt Türk tümeni al âtle devam olunmaktadır. — Mantaa | ti düşman tlmenini İusaters, İc ticaret müdürlüğü; alâkadar şthatrr, | ha etmisti, Görülüyor ki, kuvvetler gılara bu Iş için birer hafta Oo müület | imiz düşmana nisbetle üstün de vermektedir. Ein son dam #ihalâlçıtarı | gidi; hattâ silâh ve sayı itibari'e na bir hafta mühlet verilmiştir. Güm, | zayıFin; lâkin askerin kahramanlı rlilklerde bir aydır. çıkartılmıyan 7081, harp kabiliyeti, Basumandan bin sandık cam ve cam eşya butun.) Atatürkün idaredeki dehâsr nok * duğu tesbit edilmiştir. yüksekti, Bir hamlede büttin dis man kuvvetlerinin yarıdan çok fazlam o yokedilmisü; İzmir yola ne'mışt, piyano çalmak istedim, becerame * | Zaferi kazanmasını bildiği kadur dim... Ceatm çok sıkılıyor, Bu sart- | ondan istifadeyi de bilen, Aniba'in lar içersinde gazetecilik yapmıya | hatasına aslâ düşmiyen (o Atattrk imkân yek. Londrsya telefon edi” | “Ordular, ilk hedefiniz Aideniz lemiyor, Öteki ingiliz gazetecileri | dir; ileri!” emrini vermişti, deriyorlar, İngilizlere ehemmiyetli Kadircan KAFLI bir haber vermek için. değil de TTİZAR yalnız vicdanı tatmin etmek Ve Fransız radyösumun nasıl çalışdığı | 30 Ağustosta burada çıkan yazi haklımda bir fikir edinmek zere | “Sadri Brtem”in olduğu halde si- Wsa bir telgraf vermeyi düşümü- | cum »uharririnin imzası stıldığın yorum. Tehlike isareti bitince Jil | den özür dileriz, z beri bulmak için Pe kahvosine git- tim, Arkadasım geç #aldı, Kahve nin önünde onu bekliyorum, Ha. va tehlikesi isnretinin üzerin. hileli Sente ber den piş e b, İalihlisi anldeildi rağmen kahvenin önündeki iskkem- leler dopdolu, Eski sazeteri Bize | Milli Piyangonun 80 Ağustos za viyeveki de burda, Bugün üzerin | fer kezidesinde büyük ikramiye o de Polonya subayı Üniforması var, | larak ayran 56 bin liramm yarrsi Bu eski &areteciyi görür görmez | Belarkövde istasyon caddesinde kendisinç: — ©0 numarılı dükkânda berber Mah — Simdi anlıyorum, dedim, Po | mut Atay kazanmıştır. Talili, bir ar. zannettiğimiz £ kadar | muherririmize demistir ki: NİMAT ŞAZİ Mekteplere talebe kaydına başlandı Zafer piyangosunun Tonyatıl Sorkak değilmiş, — Piyangodan birkaç defa bö. Cevap verdi: e ikramiye aldım, Faksto — Müamafih Almaninrm karşr | zamanlar bekârârm, Kıymetini bi smda Fransızlar da baska bir Sey | medim, Şisndi 6 çocuk babasıyım. yapamadılar, Hem dikkat ediyo » | Çıkan paranm 15 bin lirasını çer rom, simdi Fransızlar haktımızda | cukdsrımn tehsillerine deyam ede daha nazik dsvranryorlar, On ms” | bilmeleri irin bankaya yatıraca * yısa kadar biz Polonralılara hfebir | gm, On bin lira İle de bir ev ala ise varmaz asker gözile bakıyor | sağım, Dükkânı değiştirmiye de Tardı, biç niyetim yok.” de dı a14w2f