Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
| l — AT YARIŞLAR: Romansın çekilmesi bir sürpriz midir ? 1 defa Gazi koşusunu — 38 defa aa “Rejsicümhur koşusunu kazanan Ha , lim Salidin Romana ismindeki kısrağı ikihafta üstüste Özdemire — yemildi. Hattâ ikindi koşusunda — Bukete de geçilerek üçüncü oldu, Bu mağlü'yi- yet müşterek bahsi ne kadar — allak bullak ettiyse birçok koşu meraklıla, rmmnti've seyircileri de o kadar hayrete düğürdü, İlk haftaki geçilişinin sebebini jö. keyinin fena binişinde buldular, Hat- tâ bir arkadaşım dah; gözünden kaç. maryan ;bu fena binişi yazısında teba . rüzlettirdi. Faka; ikinci — hafta Ro- mans kendi mesafesinde Özdemir ve Bukete:rgeçilince Roömansı — tutanlar inkisşarıhayale uğradılar ve artık vi. niş hatası ve diğer sebebleri aramak. tan iwazgectiler. Gene ayni arkadaş artık Romansın yakm ' zamanda Halim Saidin — kadro harlekatları arasma dahil — olacağını yazür, Filhatika Romansın ayağıın acıdığımı ve koşamıyacağını duyduk, Komansm bu şekilde mağlübiyetin - den sonra kadro harici oluşu bu gü . zel-kısrak jçin fena bir âkıbettir. Ha, tIrlardadır ki geçen sene Üstüste yap- tığı koşularda Romansı geçmeğe mu. vaffak'olan Karanfil nasılsa bir kosu. da geçildi, Bu geçiliş dolayısile Ka - ranfilin sahibi Ahmet Atman haks:z şarizlere uğradı, Bir af üstüste bu La, dar*koşu koşulur muymuş? ve İlh., Burada buna cevap verecek değ: , Hm, Fakat' 937 senesindenberi birçok koğşular bu meyanda Karabijberin en parlak zaferlerini teşkil eden bir ga- zi ikoşusu ve Üstüste Üç sene Reisicüm hur-koşusu kazanmış öolan Röümansın artik İstanbul yarışlarında koştürül | masiına ne lüzum vardı, Bizzat sah; - binjn bu sene Trelsletimhur koşusuru ve memleketimizde eşine tesadüf edil. miyecektolan kupayı kazandıktan son ratartık kısrağın köştüurmiyacağmnı ve gçiftliğe -göndereceğini söylemiş ol. ması bütün atçılarda büyük'bir tak- | dir'hissi uyandırmıştı. Filhakika Rn. mans bundan daha büyük zafer kaza. namazdı, Onun şimdiden sonraki vazi. fesj'istirahat etmek ve sahibine ken- disi- gibi güzer yayrular yetiştirmek. ti, Bu sporun maddi tarafından ziya. de zevk ve heyecanı icin at koştur . mast icap,eden prens Sat — Halimden de bu beklenirdi. Fakaş; İstanhul.yarışları başlayın- ca Romans gene sahaya,çıktı. Geçen sene Karanfil koşularına iti. ,raz edenler bu sene acaba neden Re- mans jiçin bir şey — yazmadılar bil. mem? . Herne hal ise Romans koşturuldu ,we parlak zaferlerini unutturacak a. Pdar feci bir şekilde — geçildi. Şimdi ıbu geçilişin sebeblerini arıyalım. «Romana 938 gsenesinde jki yaşlı o0- ilarak sahaya çıktığı zaman vaktin | İden evvel büyümüş -vücudu ile koca 'bir kısraktt. Kendisi e köşacak'tav: İlar arasında görünür bir rakibi yoktu. Karacabey harasından mübayâa e- idilen Özdemir ufacık vücudü ile Ra , mans topladı. 939 senes; Gazi kost | sunda Romansa sokulabilen — yegüne tay gene Özdemirdi. Rakiplerinden çok seri olan — Re. mans koşunun bidayetinde başa geçi- yor ve rakjpleri kendisine yanaşmata vakit kalmadan koşuyu bitiriyordu, 939 senesinin Ankam sonbahar ya - rışlarının son haftasında 3 metre üzerinde Romans sahibine iK mağt'ı- biyetfnin acısmı tattırdı. —Bu sefer Özdemir rakjbini ezercesine geçmişti. Bütün atçılarda kahul edildiği veç. hile seri, titiz ve bu yüzden mücadele kabiliyeti çok az olan Romans uzun mesafelerde geçilmeğe — mahkümdu,. Hattâ çamurlu arazide 2400 metre - den kısa koşularda da şarnısı azalıyor. du. Nitekim 9d0 senesşi ilkhahar İzmir yarışlarında 2000 metrede Yatağara büyük bir farkla geçildi. Romans ko. şuyu bitirirken nerede İse tırısa jne- cekti, Romanstan bir yaş küçük olan Ka. ranfil sahaya çıktığı zaman Roman. sın başma bir belâ daha çıkmış oldu. 'Röomans çabuklukta Karanfilin elik - den kurtulamıyordu, Mücadele de ede. miyordu. Nihayet koşu taktiği de - Biştirildi. Her zaman koşüyü — başta götürürken bu sefer bekleme koşumu- na dönüldü. Jokeyi koşu içinde küla balığa sokulmadan koşuyu tek başma gerilerden takip ediyor ve — son dö-t yüz metrede hücum ederek hayvanm çabukluğu sayesinde koşuyu — kuzan. mağa çalışıyordu. Faka; bü tabiye de rakiplerinin iyi zamanlarında — fayda vermedi, 940 senesi Gazi — koşusunu Karanfil ve Batray kafa kafaya biti. Tirlerken Romans plüse dahi olamadı; Romansın 940, 941 ve 942 senele-i Retsicümhür — koşusunu kazanmazı büyük bir şanstır. Çünkü 940 senesin. deen tehlikeli rakib; Karanfildi. Fa: kat Karanfil de koşudan bir haftu ev- vel tellere çarparak vücudunu bis kay li zedelemiş ve idmandan çekilmieşti. Nitekim Kkoşuda araya giremedi. 9di senes; relsicümhüur koşusunu "” macı ve Subutaydan birinin kazan -| mas( muhakkak addediliyordu, Süb'e tay Gaz; koşusunu koştu, kazandır fa. kat ayağı acıdı. Buna rafmen reiz; . cümhur koşusunda acıyan — ayağı ile ikinecj oldu, * Umacı Gazi koşusunu hasta hasta geçildi, rejsicümhur koşusunu koöşm - madt, Karanfil her reisicümhur koşu. sunda olduğu gib; gene bir talisiz vo.. şu neticesi altmor kâldı BU SENEYE GELİNCE: Gazi koşüsundan evvel — parlayan yıldızlar Gongadin, Buket ve Demet- ti, Koşudan üç gün evvel Gongadin'n tirnağı çatladı. Pek tabll olarak 14. manı akaadı; azaml ihtimamla tedavi edildi ve koşturuldu. Koşuda tırnaZı Üüzerindeki Sargiyı attı, nalmmı düşlu. dü. Fakat bütün bunlara rağmen Bu- ketle müthiş hir mücadele yaptı, B nun neticesi her ikis; de plâse olame. dılar, Zekeriyanın hatalrı binişi, eğ.- rTinin kayması yüzünden Demet de &. hir arkadaşınm yerini doldurama ı tmansa rakip olmaktan uzaktı, Nite ikim kıta mesafeli bütün koşuları Po. c rr.-rrrrrrrrrrDnooaaa L ... .. ....-..... Sabri, kekeliyerek devam etti: — Na düşüneceğimi ben de bil- miyorum... Bann bu Sekip Direk « ten bahseden bir Tostum — değil, ona karşı askını itiraf eden Ümit » tir. — Nasıl, nasıl? — Ümit bana SŞekip Direk'i bir ahbab evinde gördüğlünü ve,, söv« diğini söyledi. i Blcare adam, söyliyecek başka bir kelime bulamadığı için boyuna sevmek sözünü tekrarlryordu. Nak me şaskmlığının son — perdesinden bağırdı: — Oool., Bu nek fazla olüyor Ve hemten elini omtrrafa g6 * türdü; gelen hizmetçiyea emretti: — Ümide haber toöriniz kendi- siyle konuşmak istiyorum. Va sonra Sabriye dönecrek. Dâha az müsamalınIr olunuz, dos tum; görüyorsunuz ki, derin hay” Tretlar içindeyim, Acahbn Ümlt size Bu hakiknte hiç benzemiyen csözle- ri söylemeğe neden mecbur oldu? Sabri anlattı! i — İstantüla gelirken bana bu yalanı söylemeği —düşünmüyordua. Fakat Söz arasında, lâf lâfı acım * ve koşuyu Çoban kızma kaybetti. Ayakları (Ankiloşja — doğru giden sEzB İ DER elt DK b y HABER — Akşam Paostası Haber in bulmacası 312345678910 1 a Kİ 3 4 5 ) 7 Vh $ 10 h Soldan sağa: i — İspanyanın, falihi Türk, .onun rakibi arap. 2 — Büyüklük, el, 3 — Hal edali gürültü, £ — 4 — Gelir, bir millet, 5 — Arapça “bundan sonra, nola, 6 — Birna yapan, 7 — Tavır, Arabistanda oturanlar, 8 — Bir şeyi anlalkma, uzuvlarımızdan btri, 9 — Elbişenin kolunün kenarı, alfabede bir hare fin okanuşu, çocuk doğurmlan, 10 —« Kurşunun hedefe vuruşunu. bay- ram günleri kurulur. Yuakartdan âşağı: İ — Nakliye vasıltalarının gidiş ve geliş zamanlarını bildirir, fena değil, 2 — Azerbaycanlı, İzmir ci- varında eski bir harabe, 3 — Sayı, bir hayvan, & —— Sunl işaretinüi: tersi, bir adamın — kızının kocasi, $ —a Budala, İngiliz alfabesinde bir harfin okunuşu, kıraliçe, G — bBr çeşit Boğuk meze,; vücudun adait kısmı, 7 — Minmet, 8 —« Bir emir, tısı, poder, 10 — Doğruyu iğriyi ayırma kuüvvelti, Lir çeşit pasla, Düunkü bulmacamızın. halli: 1 — Peçele, Oba, 2 — ÜOmirüs, Koz, 3 — Koyif, Muz, 4 — Ek, Ke. riman, 5. R, K, Koza, İ, 6 — Maç, Makas, 7 —— Kez Bah, Da, 8 — Al- mon, Nen, 9 .— Şehir, Sam, l0 — Ekal, Hazan. faka; cok güzel bir kısrak olan Ço . bankızının bu koşuyu kazanması |- çin bütün rakipleri elbirliği etmiş şi. biydi. Geceleyin yağan — yağmur da pisti büsbütün yumuşatarak Çobank.. zına, yardımımt yapmıştı, Onbeş gün Sonra yaprlacak — reisi, cümhur koşusu Üç yaşlılarım elinden kurtulmamalıydı.. Fakat Buket ve Demet bu koşudan sonra — büsbütün formlarını kaybettiler, İzmir yarışla- rındanberi mütemadiyen — koşuyorlar Bir hayvanı bu kadar uzun ; zaman formunda tutmak bir meseledir, Göz. gadinin ayağı maalesef ümit verici bir halde'değildi. Umacı ahır arka - daşımdan az farklıydı. Ahmet Atman &ahırının atları da pek parlak vaziyat to değildi, Esasen seri ve titiz hayvan ların idmanı ne kadar kolay ise sa'rjn ve nefesli atların idmantı da o ni&let- te zordur, Hele araya hastalık va cu. na mümasil &ebebler girer de idmaı İnkıtaa uğrarsa büshütün müşkülle , şir. İşte Romansın 942 relsicümhur ka. şŞusunda rakipleri bu halda tai, Ç'oahün kızı ve Umacının önünde üçlün defa Reisicümhur koşusunu kazandı, Özdemir İstanbulda 9400 metre-le “Romansı geçmeğe muvaffak — olunca artık formunu bulmuş olduğuna ka. hat getordik, — Fakat 2000 —metrede Romansı geomesi çok zordu — Çünlü kendisinden ziyade rakibinin avante)" olduğu bir mesafe idi, Halbuki Özde. mir koşuyu çok kolay kazandı ve hat tâ Romansın değil Buketin — önünde birinei oldu, Bu da Romansm formur" kaybetmekte olduğunu gösteriyorau, Aftın ismi değil kendisi koşar, For- munda olmryan bir at düalme geçilm-, meğe mahkümdür. İşte bı sebehledir k; Romanam gedilmesi ve Özdenir'n kazanması silrpriz değil — normal bir neticedir. Abdilrrahman ATÇI hayrak, 9 — Yüksek toprak çıkmr” hem de çetin koğülar — yapıyorlnrdi. 30 AĞUSTOS — 1942 Tarihin büyük davaları Hâkimin karısı — 4 - BİR AİLE KAVGASI Günün birinde Markiz bütün ter vekkülüna rağmen kocasını karşı - Sina almış ve ona şunları söyle " misti: — Bu kadmdan ayrıl demiyo - rum, Çüntü bunu yapmıyacağınızı biliyorum, Yahız kızlarımız için ve benim için biraz daha ihtiyatlı ha- reket etmenizi istiyorum, Vazile |nizi ve haysiyetinizi unutmayınız. Bilhassa paranızı israf etmeyin!z. Genç hâkim bu sözlere öfkelen- meden tâhammü) etti, Fakat erte. (&j gün Markiz birdenhire hasta « | landı, Vücüdunun her tarafını ağ- | rdar sardı, Kadımm — zehirlendiğir ,n; söyleyenler bile oldu. Mahkeme tahkikata devam e * derden Markizin doktoru hâkimle" |re başvurarak kadının — kendisine | yazmış olduğu bir mektabu adate- |tim eline brraktı. Mahkeme dös“ vyalarında saklir olan bu mektupta |aynen şu ecümleler vardı: | “Azizim, Mösyö Darlük, Eğer | yardımıma — koşmamış “olsaydınız izehîr beni Şiddet'i ıztıraplar içer- tinde öldürmüş olacaktı,. Yardımı nıza teşekkür ederim, Fakat söy« lediğiniz sözler beni çok — düşün. dürdü, Bu zehiri bana kocamın sunduğunu söylemiştiniz. Bu sözü bir daha tekrar etmemenizi tTica «edeceğim, Hayatımı yoketmek is . tiyen eli ben de biliyorum, Fakat bunu sizin tekrarlamanızı istemi- yorum, Doktorlar hildikleri her seyi söylememelidirler. Baliâanızım başı için olsun bunu bir daha tek- rarlamaymız, Ölüme mahküm bir daha tekrarlamaymız, Ölüme mah- küm bir kadmın bu arzusunu kır" mıyacağınızı ümit ederim.” Markizin el yazısı ile yazılmış Ve imzalanmış olan bu mektubun altında bir de haşiye vardı: “Bir ricam daha var, bu mektı. bu yırtınız ve parçalarını ateşe a* — Markinin kaçışmdan sonra Eks mahkemesi resmen davaya el koy ş soplayan: Muzalfer ESEN muş ve hâkim Antrekastoyu suçlu olarak müuhaüktmeye — büşlamısti. Muhakemenin isi güç olmadı, Mar- kinin kacışt eni kuvvetli bir itiraf yerine gecti. Doöktorun Mahkeme" ye verdiği mektup kuvvetli bir de« Hidi, Kaybolmuş olan — usturanım Markiye ait olduğuna usak Ügzüst şahadet ediyordü, Binsenanleyh mahkeme bu deliler ri gözününde tutarak suçlunun - damına karar verdi, Ve 7 Temmuz YISA günü adeletin yetin? tetiril diğine bir sembol oölmak ürzere Markinin tahta hevke'"" Eks şehri meydanında yakıldı, MARKİ NE OLDU? Bu hususta birkaç Tivayet vürs du, Fransanin tanmaımıs tariheile. rinden Jörj Lönotr, Verkinin Por- tekizde bir manaetırda öldüğünü söüyler, Diğet bir kısmı müverri'i . ler İspanyada yaşadığmı iddia & der, İntihapla seçilmiş ol22 ve dev letten Mmaaş almryan Fransız hâ - kimlerinin tarafdartığı, akrabalık ve dostluk münasehetlerine hür - met etmeleri yüzürden insanların adaletinden yakayı Ssıyırmış olam Marki Allahın adaletinden kuürtur lumadı. 1934 yılında Portekiz evrak ha- zinesinin kâğıtları tasnif edilirken Marki Antrekastoya mit birtakrm vesikalar bulundüu, Bu vesikalara göre, Matki Portekize — Sığınmış, Fransız hükümeti; bu talebi redde derek Markiyi bir manastırda hap- setmisti. Portekiz evrak hazinesinin kâ » Egitlarr arasımda Marki tarafından Portekiz kıralma yazdan bir isti da da ele &etti. Marki bu iİ<tida. da süunları yazıyordu: “Majesteniz'n ayaklarma kâapn - .nan insan bir sutludur. Adaletini- Ze sığmarak ağır bir cezâ gürme * sini, idam edilmesini istiyor; bu ceza bu adam hakkında bir İfwf olacaktır: İnleyen- sesim- tize doğ- | Yeraltı kütüphanesi Harbin ilk safhalarında, Almatlar İngiltereyi ve bilhasaa Londrayı şıd—l detle bombaladıkiart zamanlarda, İn giliz hükümeti, yeraltiı. şümendüfer« istasyonlarını birer sığınak haline ge tirmislerdi, Her gece, burâalara halk sığımıyordu faka; © kargaşalık içinde *pek rahatsız oluyordu, İngiliz hükümeti, bu ellm vaziyet tek; halkt rahat ettirmeyi, onu eğlen direcek, oyalayacak çareler düşlincü, Bu çarelerden birin!, !k evvel ban liyö hatlarından birinde yeni İnsa e. dilmiş, fakat henüz jşlemiye başlama mış olan bir istasyonda tatbik et'i. Demiryollarınımn —Üzerine bir döşeme serdi, Buralarda karyolalar, kanane- lerden başka siıcak yemek veren kLir kantin, sinemasile beraber bir tivat- ro, bir konferans meydanı ve deraha ne meydana getirdi; Burada, tabiatile, bir de tedavi ye ri vardı. 6,000 kişjnin sığınmasına yarayan bu sığınağın en dikkate şayan clheti, | bir de 3,000 cildilk bir kütüphanesi, bulunması idi, Bu kütüphaneyi; ma - hallenin kütüpkane memurları vücu da getirmiğlerdi. Burada çocuklara, mahsus kitaplar, fenfıl Ve tatbili e- serler, romanlar, şiir kitapları ve ça- riht eserler vardı, böyle vıtıman ba:k, daha ziyade roman,, şilr, ve tarılı ovu yorlardı, Şimdi ,hava baskınlar. pek seyrek leşmekle beraber, ber geca açta bu- lunan siğimağa, halk yine devam &?i yor, tiyatro ve sinema — seyretmelie beraber, kütüphanede kizap okuyor.. Burası, artık, ö civarın bir mütalra salonü halini âldı, Kara bir plâj Havai adalarındak; — “Kalanana;; kasabasının yakımlarımda kapkara tir plâj var, Sebebi, kumların, tamamile yanardağ külü olmasıdır. ru yükselirken titriyor, Suçum o kadar ağırdır ki, vicdan azalu bile ıztırabınım yükünü hafifletmiyor, Onun içindir ki, beni idam ederek iztırap'arıma Son vermeniz İçin Si Ze yalvarıyorum, Ben Sövalye dü Beral yalancı ismin'n lütfuna sığr narak topraklarınıza giren bir Cransızım, Sizin ve Allahin huzu runda kiçbir şey gizlemeden vie - danımı atryorum, Bu samimi sözler sizden beklediğim lütfa lâyık ol - duğumu isbat edecektir.” Bu garip müracaat neticesiz kal dı, Fakat yine Portekiz evrak ha- zinesinde bulunan başka bir vesika 16 Teramuz 1795 tarihinda “Fran 5IZ tebaasından 40 yaşmda ÂAntrer kasto isminde birisinin” ölümünü bildiriyar, Bu ademm hangi hastalıktea üldüğüne dair vesikarla bir işaret yok, Fakat biz genç karısmın ka- nt tottuğuna iranan'ardanız. — SON — Tarihin büyük devaları Danton davası Fransız büyük ihtilâl tarihini yanan Olar Dantoön davası için “tarihin en büyük davasıdır,, diyor: Bu, Fransız büyük ihtilâlinin ruhu. nu gösteren, davayı bütün tafsilâtile Yarın Haberde bıglacakuruz (Gazetemizin — birinci sayfasmda başlık yanmdakj tarih çerçevesini ek liyerek günderecek okuyucularımızın tlcari mahiyeti halz ölmtyan küçük |. İânları parasız neşrolunur,) Crlenme tetlifleri: # 46 yaşında ,iyi kazanır, Türk te. baasından bir ecnebi bay, namusl- ve bir bayanla evlenmek istemektedir. Fotoğraf gönderenin, anlaşılamadığı takdirde fotoğrafı iade — edilir, (Fet remzine mü' <at (17000) İş veişci . — sanlar * Örtamektep mezunu bundan ik; sBene öÖğretmenlik yapmış ve daktılo bilen bir genç kız hususi müessedeler. de ve resmi dajrelerde çalışmak üzere $ aramaktadır. (S,A,) remzine mü. racatları . 3 Müteterrik: Satılık yemek sabast Lokantalar için çok elverişli ve kullanışlı, hem taşkömür hem odun lakulanılir, 1,80 hoy ve 1,10 eninde 8 gözlü, sıcak su ve İirin tertibat: bulunan bir yemek Sobası satılık hır. İsteyenlerin Vakıt matbaasında Orhan Temele müracatlar:, ; Ala ” Ş eZ? Aşağıda remizleri yazılı olan 4. kuyucularımızın namlarına — gelen mektupları idarehanemizden (pazat. ları hariç) hergün sabahtan — öğleye kadar ve saat 17 den sonra aldırmın. ları, (Ataeş 6) (A.G.) (Ben) (Bulunmasz! (Dokumacı) (ES.E) (H 450: (İ.Ş. serbest) (İNG) (Lâle 11) (M K,49) (Mahir) (N45M.T) (Kiml (Tlhim sensini, - ca istikbal rüyalarımın bahsi de * vam ederken nisanlı sözü geçmiş ve Ümit istikbaldekij nişanlısından umulmıyan bir hararstle bahset - mişti. ’Btı hnraretten şiüphelen - dim, Suallerimle tazyik oderek diş leri arasımdan o ismi aldım, hattâ köpardım demek dahâ mnvafık o” lur. Najme başmı eğdi, — Sizinle eğlenmiş olacak, — Bann söyleditderinin hensi - Ne İnantyor musunuz” — Valldhi ne diytceğimi ben de katiyetle bilmiyorum.., Fakat Ümit, bn muhayyel sevgil!'den bah sederken yalnız hayalinin yarattı ğı bir vücndu söylemiştir. Fakat ortada mütlak bir hakikat var ki, ©o da bu kızı hiçbir vakit, hiçbir ta- rafta yalnız bir dakika bırakma » diğimdir. Baloda veya başka bir salontla bahsettiğiniz Şekibi gör- müş olsaydı, ben mutlaka farkma varacaktım, Ne ise, şimdi işin iç “wüzünü anlarız, Bü aralık Ümit, salona girdi. İh. tiyar kadım: — BSevgili kizım, diyo suale baş ladı. Görüyorsun ki pek şaşkın bir —S ŞY -5350. N haldeyim, Aynı zamanda mütees” sirim de... Bu garip hbattâ çirkin sakanın aslı nedir? Bu münüse * betsiz macera ne deteteye kadar doğrudur? Tanıdığınız ve... sevdi" Binizi söylediğiniz SŞekip Direk kim dir? Ümit, bu hilcum karşısında gu - Türuna bıcak indirilmiş, hiyanete uğramış gibi bir adım geri çekildi. Fakat güzlerinde öfkeden ziyade îlenıe benzer bir parıltı yanıyor” du, Birdenbire kendisin! SOrguya çe- ken Najmeyi bırakarak, öna ceyap vermeğe İüzüum görmiyerek sert bir hareketle vasisine dönüp iki adım attı: '— Ya... Böyle mi olacaktı?., d> di, Teşekkür ederim,... Doğrusu çok naziksiniz... Size itimat etme. nin neticesi ne olacağını pekâlâ anlıyorum, Esasen böyle olacağı. ziş akleden: nı da biliyordum... Demök böyle ba,.. Bir sırrı bir gün bile muühufe- za edemediniz. ' Sabri, biraz evvellii gibi sapsarı olnuştu, Fakat, bu sarılık evvelki kadar feci değildi, Çehresinin bü. tün hatları Evvelki gerginl!ginin buruşukluklarından kurtülmuş, ta- bil halini almıştı, Sakin görünmek istayen bir sesle: — Ümit, dedi, sırrmızı muhafa" za etmeği düşündüm, (Burada se“ si birez soğuk bir mâna aldı). Fa. kat meraka kapılarak bana verdi- ğiniz ismi bir dostumla alâkadar gösterip annenize sordum... İşte bu suretle Şekip Direğin yaşuamı : yan daka doğrusu annenizce ta tanmıyan birisi olduğunu öğren « Gim, Genç kez üumulmaz bir serinlik icersinde İzahat verdi; — Evet, Şekip Direk isminde İ yaşıyan bir insan yoktur, Anna - min mütalâğasında cok isabet var. Sabri, sert bir bakıs'a genç k- Zı Silrerok sordu: : . Ko O halde bütün büniarı hana izâh etmak Ilütünda bu'nnacak mistntz ? Nalme de azarlıyan bir sesle sö. ze karıstı: — Kendisiyle nlay ettiğ'nizi am Tadhğı bir dakikada vas'nizin hak * Kkinızda ne gibi geyler distelüği> nü tahmin ediyorsunüz sanirim ço cuğum!,, Ru gibi hareket'eri fena terbiye edilmiş, münasehets'z bir Sekilda yetiştirilmiş bir çoruk yar bar, Halbuki sen şimdiye kadar Diza bunun aksini ishbat etmiştin. Yoksa bunu söylerken başka bir fikrin, hususi ve gizli bir maksa- dm mr vardı?.. Düştüğü durumun belâlr çenberi içinde pek heyecanlı dakikalar ya Sıyan Ümit, Naimeye cümlesini bi- tirmek için fırsat vermedi: — Evet onunla alay ettim, Sabri: — Ümit, babanızım bana göster. diği itimat, verdiği vazife, beni kalb işlerinizle de meşgul olmağa c .- .|H ). ... AA tiçebür ediyor, sanırım, Bir genç hız kendi haline bırakdlamaz, Bil- kazsa ev'enme gihi hayati mesele. lerde mu'laka haşkalarımı danış * muk. biyüklerin rayini almak lâ « zımldır,. Fakat ben, Zzorla iş görme #ini savmem, Hislerimin temizliği- ni ve yüksek'iğini, rikkat ve ul - viyetini anlamak — istemiyenlere kurşı nasıl bir hareketle cevap vermek lâzımgeldiğini pek iyi bi lirim, Dirsek göstermek el uzal * makttn daha çok kolaydır, $imdi den sonra yalmız resmi bir vaksili « &in bududu içi'nden çıkmıyacajı « ma ve hayatınıza ancak Tesmen mecbur olduğum zamanlardan bağ. ka bhiçbir vakit karışmıyacağıma emin ölabilirsimiz... ; Ümidin — gözlerinde iri irl yaş damlaları sallanıyor, cenesi titri. yördu, Fakat bu yumuşak halinde Dile basr kuvvet Ve isyanla sarsr İyordu: — Çok iyi edersiniz... Sonra, birdenbire yaramaz 'krs * lar gibi kulaklarmı tılıyarak azıt kırdı: — y * çirkin olmiyan ev işlerirden ka.çıu, .-. yan kendisile Anadoluya gridebilecaassı a 5i