, ea Te “Tarihten sayfalar: | Dekkan crallığının zevk deryası! Kralı: sarayında oniki bin, ordusunda da askerleri için otuzbin kadın vardı! Yazan: Hind meselesi matbuat sütun . larında yeni bir Hindistan yarat - mağa başladı; kalemi eline aları Hindin efsanelerinden, esrarından fuhuş ve âlemlerinden bahsedi - yor!.. Ben de buna kervana takıl- mıyacak olursam “yaya" kalacağı mı anladım! Gandi, şunn diyor: “MHind Müslümanları böyle istiyor!” derken, ben de kendime före yeni bir Hind temposu — tutturacağım: Bu fettan Hind ne€den asırlardan- beri böyle füsunkârdır ? Buna en eski Türk 'rkmin yav- ruları sebeptir, dersem sakın şaş” mayınız! Ve bi'iniz ki bunu Ortaya atan da ben değilim., Garp âlim. leri bununla çok —uğraşmışlardır. Ben onların bir nakiliyim, Şimdi Size tarihin en mmuhteşem bir kı » ra!lığı olan Dekkan kırallığından bahsedeceğim, sakin ağzınızm su- yu akmasın! Evvelâ şunu söylüyeyim: Bu Dek kanlar, Hinddistanm en eski seker nesini Dravidilerin ahfadıdır, Bu gün bile ırk, lisan, edebiyat iltibak riyle tam mânasiyle Dravidiliği muhafaza ederler, (1) Bu Dravidi- Nler kimlerdir? Bu sualin cevnbmı büyük âlim Volleye verdirtelim. Bu zat der tüi: “Sümerlilerle bu Pravidililer aymı ırkin, aynı mede- niystin evlâtlarıdırlar.” (2) Bu işi daha fasla kurenlanıryacağız, Var zileimiz tarih dersi vermek değil, önun tatir zevk âlemlerini göster. mektir, Fakat şumu diytceğiz, oku- yacağımız bahisler dolayısile Türk lüğe a'ttir. * gx Hindistana karşı İslâm hücum Va istilâsı bütün şiddetile başladı- Bi bir zamanda, Dekkan, medeni - vet ve zevkin bir merkezi olarak temeyyüz ediyordu, Krral İkinci Pulakeshin - zamanmda da bunun en yüksek Werecesine varmış, hat. tâ İranm sefahatile meşhur fakat Biünyvae itibarile cok zayif ve kuv- vetsiz olan hükümdarı ikinti Key- ksüsrev, Dekkan Türk — kıralmdan gönderdiği bir sefaret heyeti var Sitasila kavvetlenmenin çare'erini İstetdişt)! Bu Türk Dektanlardan kıral Krisbna Raya zamanmda kirallık 700.000 piyade, 22.000 süvari, 550 fil kuvvetine sahipti. Ordunun © zamana nisbetle bu kadar büyük oimn--mı—-ı, hetkesin hahestle bu or duya girmesinin sebebi, harpte bi- le askerlerini aşka susatmamak - cin, yanında otnz bin Senç ve. gü. zel kadım taşrması İdi, Yani gö « nüllüler, kıra'ın batıtı için değil, canlar yakan bu âsiftelerin gözle- ri için orduya girerlerdi. Sakizinci Hanrinin — İngilterede sa'tanat sürdüğü bir zamanda, krishna RNaya da Hindistanda hü- kümran bulunuyordu. Vijayanagor , tesmiye edilen paytahti 0 zaman. lar da ziyaret elen Portekizliler, bizlere birçok efsane masallar an- latırlar, Portokizii Domnigo Parese göre, (15232) Ruranın sarayındaki Lüyük harem dairesinde sade ken- d; zevktini tatmine aAyrılmış, ren, gürenk 12.000 a'm çorap mev « cutmusş! (3), Raca bunlarla gece gündüz ha- Şır nohir olur, “Allahım hikmeti" Kkuvvetinden de hiebir şey kaybet- mezmis! Burayı 1420 de ziyaret eden Nikola Konti ise bn muaz - zam gehrin yüz, ktlemetre murabbar kir mesaha dahilinde insa edildi. ğini, Romadan colt büyük olduğu: nu- Söyelr, Aran tariheilerinden (Ahdürrazzak)da “veryüzünde böyte bir sshir bulunduğunu ne bir göz görmüstür, na de bir kulak İ r şitmiştirk.” der, Paes ise, “ucu bucafı bnlunmrvan bir zevk dar. çası!”* diye tarif eyler, Bütün bu feyyalılar, kadlm ve zevk hususun da biza verd”'deri malümat hulâ . satan şuder: Buranin en büyük, en zentin altınlarla süsletimiş bir ma- bedi vardı. Fakat bu mabedin süh reti, büyüklüğünden, zenginliğin * dan ziyade içinde bes'erlği hinler Ce “Alah hizmetkârı!” en güzel, en secilmiz kadımların bulunmasırn dan ileri geliyordu! Dindar insan lar Brahmanın karşısmda mutad sacdelerin! yaptıktan Sonra, göz « 'lcrmı, altım'arla süslenmiş mabe- öin içinde bir peri güzelliğile, iş- ! vesi'a dolaşan — “İlâhi Aaşiftelere” Rıza Çavdarlı Çevirirler, Bunlardan kısmet ve hisselerine düsenlerden — birisinin elinden yakalarlar, tâbi bulundu « gu rahibin huzuruna — götürürler, “Günah irtikâp edilmemesi” için onuün izniyle bir bedel mukabi- iinde, bir gececik, bu glüze! mey - vadan mütena'im olurlardı. Bü aşk, ilâhların kahul ve tas - vip ettiği günahsız bir aşktı! Fa. kat pek pahalr oldukları için bu | “günahsız aşka” razı olmiyanlar bulunursa, kendilerini “günaha sokacak” umumi evlerden de malhı rum değillerdi! Arap ' seyyahı Ab- dürrazzak, bu işleri en ziyade, en inte tetkik etmiş bir müverrihtir. Capkm seyvah Şehrin übideleri- Ni vesairesini sathice dolaşım on- lardan birkaç savfa bahsettikten sonra, hemen mabetlere ve umu . mi evlere geçer, Ve der ki: “Fu- husşhükümet hazinesine bir vergi şartiyle serbesttir. SŞehirde bir şehreminliği mevcuttur. Bunun 12 bin ajanı vardır. Bu ajanlarım âay” lıkları bu umumi evlerden alınan vergilerle verilir, Bu umumi ev- ler, o kadar süslü, o kadar güzel seyler, hele İçindeki pansiyonerle, riokadar dilrüba âfetlerdir ki, yüze gülmeleri, cilveleri, gamzele- K gamzeli bakışları, tarif ve tav- sSile değer bir şeydir.” (4) Arap tarihçisi pek yanmış ola - cak ki, bize gördüklerini, can ve gönülden gelen bir arzu ile an « latmıştır. Galiba Portefizlilerle İngilizlerin ilk istilâ iştihasını a « can bunlardı! Bu gün de çıkmak istememekte haklıdır. Cennetten çıkmak için “Âdem” olmak istiyen kimse kalmamışa benziyor! Takat Hintliler Kıral Krishna- Rayanm usulüne imtisal ile, orduyu can yar kan yüz binlerce “âsifte muharip- ler'le dolduracak olurlarsa, gönül Tit Hind ordusunun sayısı birdenbi. re m' lvoııl:ıra çılaverir! İşte o za- man pirincin taşmı ayıklamak zor dur! RIZA ÇAVDARLI 1) Wille Durant: Histoire de la civilisatlon, II, 119, 2) Wolley: Les Sumöriens, 8. 3) Smith: ÖOxford History of india, 309: 4) Op, Cit;-314, d . Havacılık haftası münasebetiyle İstanbu! Hava Ku- rumu Direktörünün beyanalı Türk Hava Kurumu İstanbul gubesinde bir toplantı yapası deri fabrikatör ve tücedrları tayyareci- Hiğimizin İnkişafı yolunda samimi musahabelerde bulunmuşlar ve de ricilik sanayij mensunlarını Kuru:- ma büyük mikyasta teberrularda kbulunmasını kararlaştırmışlardır. YENİ DİREKTÖRÜN BEYANATI İstanbul Hava Kurumu Direk, törlüğüne tayin edilen Hava Kuru mu Merkez Mürakabe Heyetinden Ferit Çelgin yeni vazifesine baş, lamıştır, Ferit ÇCelgin kendisile görüşen bir muharririmize Hava Kurumu İstanbul merkezinin faaliyeti ve Havacrılık haftası hakltıında şunla rı söylemistir. «“—— Hava Kurumunun — İstanbul faaliyeti, yapılmış olan program mucibince ilerlemektedit. Bu iler lemenin inkişafı için yeni tedbir. ler alıyoruz, ridatmı yükseltmek ve teberruları çoğaltmak üzere dericilerle bir top lantı yaptık, Bu toplantıda derici, ler aralarmda bir komite seçtiler ve derhal faalliyete geçtiler, lik faaliyetin neticesi bizi memnüun edecek mahivettedir. Kuruma 10 bin lira teberru edilmiştir. Diğer tüccarlarımızın da kuruma karsşı alâka ve teberrularını temin İiçin, elimizden gelen bütün teşebbüsleri yapacağız, Otuz Ağustostan besş Eylüla kadar devam edecek ucak haftasmdaki fanliyete iştirak et. mek üzere 10 tayyare gelmiştir. Bunlar hafta içerisinde gösteriler de bulunacaklardır. Ucakbar şehir üzerinde uçarlarken halka numa, ralt hediye kuponları ataecaklardır. Bunlarm miktarı 3046 dır. 15 gün zarfında petirenlere kıymetli he, J model ucakları halka göstermek Üzere şehrin belli başlı mağaza larınm vitrinlerine' yerleştireceğiz, Kurumumuza bağlı kaza, nahiye, ve ocak kolları hafta içinde mü, samereler tertip etmişlerdir,. Bu arada aza kaydınâ da ehem, miyet verilecektir.,, KS Şerefiye resmi Beyazıt . Sirkeci arasındaki asfalt yol hazırlıkları Beyazıt ve sultanahmet meydanla. rı da dahil olduğu halde — Beyazıttan Sirkeciye kadar olan yeniçeriler c 3- desi, Divanyolu, Soğukçeşme cadde . sinin tramvay yolunu takiben kömi, len aafalt olarak yapllması mukar - rer olduğundan bu yollar — Üzerincde bulunan su, eletkrik ve gaz şehek-: e. ri yenilenmeğe, elden geçirilmektedir. Şimdi Beyazıt ile Sultanahmet ar- . sında yapılmakta olan bu iş Sirkeciye kadar böylece devam edecektir. Bütün şebekelerin yenjlenmesindın sonra bu asfalt caddede fevkalâde tir arıza olmadıkça ön Sene için baca 4.- çılmıyacaktır, Aslatt yol bilâhıre Sirkeclden Emni. nönüne kadar uzatılacaktır, taksitle alınacak Dajmi encümen şerefiye resmii, n mükellefler tarafından kolaylıkla ve, rilmesi için mühim bir karar vermiş- tir. Bu karara göre şerefiye — resmi şimdiye kadar defaten alınırken bun. dan sonra taksiltlere ayıtlarak âlma. caktır, Taksitlerin gerek mükellefler tarafından verilmesi gerexse — ahaij kolay olması için Bu taksitler — bina vergisi taksiltlerile beraber tammz, eylül, birinciteşrin — ve ikinojkânun aylarında almacaktır, z İstanbulda son senelerde birçok ve. nj caddeler ve meydanlar açılmış, tah çeler yapılmış olduğundan büu yol'ar, meydanlar ve bahçelere bakan binna.r şereflenmiş ve resme tabi — tutulm"ş bülunmaktadır. Bu itibarla — şerefiye resmile alâkadar olan emlâk sahin!e. rinjn adetleri çok artmıştır. İlk olarak hava kurumunun va, altına sokmustur, — Ne yapayım efendim, öyle güzel Şeylerdi ki, dayanamadım, elierim gayri ihtiyari uzandı. al - dan çantama attım, Akabinde de pişman olmuştum, ama, ı.rtılı iş 1ş ten geçmişti. Maznun 17 yaşında bir genç kız- di, Hırsızlik etmekten maznundu. * & &- Okunan tâhkikat evrakımdan an - hçarşıya gitmiştir. İki arkadaş dolaşırken, Mediha- .nm birdenbire aklma gelmiş ve ar- — Hazır buraya *gelmişken, de. miştir, Şu nişan yüzüğünü de gö- türüp satayım, — Neden ? — Haberin yok mu, nişanlım - dan ayrıldım, — Vah, vah, Üzülme kardeş — İnşallah, Sana da, İki arkadaş böyle konuşa konu- şa kuyumcular çarşısma gitmişler ve buradaki dükkânlardan birine girmişlerdir. Kuyumcu Kirkor, ne istedikle . rini sormuş, Mediha yüzüğünü ç- kartarak göstermiştir. Burular pa- zarlık ede dursun, beri yanda ca- mekândaki mücevherleri seyreden Nadidenin gözleri birdenbire toz. gâhm üzerinde duran bir çift kü- peye takılmıstır. Bunlar, Nadidenin tarifinden anlağıldığma göre, birer damla su kadar güzel, zarif şeylerdir, Genç kız bu göz alrcı mücevher ler karşısında kendinden gzeçmiş ve Kirkorun Mediha ile meşguli « yetinden bilistifade yavaş yavuş elini uzatıp küpeleri çantasına yer leştirdikten Ssonra da hiçbir sey olmamış gibl durmuş, arkadaşmı beklemeğe PN ş Biraz sonra pazarlık bitmis, Wedi ha paraları alarak - çıkmışlardır. Hırsızlıktan Medihanım haberi yok. lur, Nuîidı ise biran evvel ayrı'- mak için çırpımmaktadır, Nihayet: — Aman kardeşim, demistir, şimdi aklıma gekli, burada bir adır kadaşım var ne kadar zamandır, üle de ile gel diye yalvarıp, du « rur, Bana müsaade et de gidip ayak Üzeri bir iki kelime konuşa. yım., Nadide böylece Medihadan ay - ralmış Ve heyecan içinde hızlı hızlı koğarak birkaç köşe — dolasmış ve nihayet tenha bir sokağa girmiş - tir, Burası Terlikçiler sokağıdır. Genç kız, buraya gelince biraz dur. muş, heyecanını bastırdıktan son- ra etrafa bakinmısş ve kimseyi gü- remeyince, bilâhare gelip almak üzere küpeleri bir kadırım taşmım Fakat.,, Diğer taraftan Kirkor da iştn farkma varmıştır, Varır vır teaz da etekleri tutuşmus, hir so- lukta karakola koşarak isi an'at « muştrr, Carşı polisleri Kirkorun verdiği Ooşkâl üzerine genç kız'arı atamak Üzere hamen carşı civarma dağıl . mıs'ar ve böylere küneleri sakla « dıktan sonra rahat rahat dönmek- H ırsız bir genç kız “ Masanın üzerinde birer damla su gibi duran donuk, zarif küpeleri görünce dayanamadım ve...,, te olan Nadideyi yakalamışlar, dır. Kirkor kendisini görünce tanı. mış Ve genç 'kız karakola gönde- rilmiştir, Nadide ilk hırsızlığı olduğundan, yan; daha — pişkinleşmediğinden inkâr elememiş ve sinirlerine faz- a hâkim olamiyarak hüngür hün gür ağlamış, her Şşeyi anlat- mıştar, Terlikçi sokağımnda — gösterilen taş kaldırılmış, küpeler de bulu « narak sahibine verilmiştir. r. Genç keız şimdi mahkemede de hbem ağlıyor, heın de suçunu şöyle anlatıyor: — Söylediğim gibi efendi, dir yordu, Bu irade haricinde bir sey oldu, Dükkâna katiyen hırsızlık için girmemiştim, Küpeleri çaldık- tan sonra çantam o kadar ağırlaş, mıştı, kj içinde sanki hemen pat- layıverecek bir bomba vardı. So « kakta herkes işij anlamış da bana “hırsız, hitsiz” der gibi bakıyorlar, sanıyordum, Hemen bunu üzerim den atmak için Terlikçi sokağına gittâm, küpa'teri çıkararak bir ta«. '$Şin altma gizledim, Artık rahatla. nustim, Bir daha bu sokağa uöra « nuyacak ve hir daha küpeleri almr yacakirm, Zira bunları hiçbir za . man takamazdım., Görülürdüm, Bir aralık göt kuyumcuya vermeği ve beni affetmesini yalk varmağı düsündüm, Fakat' bu da imkânsızdı. Kuyumcu şimdiye ka - Gar çoktan polise haber vermiş o- Tacaktır, ; Dönerken karşımda bir polisi gördüm, Yolumu değiğtirmek isfe » Idim. Bu hareketim polisin şüphe « sini celbetti, Beni yakaladı, artık söyliyecek başka bir şeyim yok, süçluyum ve vereceğiniz cezaya razıyım, Neticede mahkeme, Nadidenin eltr'ay müddetle hapse mâhküm etti, Ancak gehç kızıp yaşı hentiz 17 olduğundan cerası ,..0 Bgüne in- dirildi. Nadide mhıkunuı sirasında sarfettiği gayret yüzünden bitap düşmüştü, Hele salonu doldurmuş halktan büshbütün u%uımıı kıpkır. mızt kesilmişti, ,. Karardan sonra dişam — çıkarı. lrken baygınlık geçiriyordu. Niha, Yet polislerin arasında götürüldü. Hıçkırıkları koridorda yavaş ya « vaş uıldışn nihayet biç işdile - mez oldu. NİHAT ŞAZİ şg ll soAGUSTOS 194? , HADİŞELER MARARH 1942 Ve 30 ağus- tosun görücüşü 3 Ağustos 1942 nin 18 ağustor 1942 ufkundan — gürünüşü ne harikulâde bir levhadır, Yirmi yıllık bir — fasıla ile gerise bıraktığımız büyük zafer Türk data. sının aâzametini ve dünya mikyasında. ki ehemmiyetini daha sar;lı bir şek!!. de ortaya çıkatmaktadır. Büyük dağların azametin) anlanak içim oralara iİnmek, oralavın vüsaçini anlamak jiçin zirvelere kandar çıkmak lâzımdır. 20 senelik bir zaman 30 &. gustos 1942 jile aramızda — bir büyük ovâ gıbl yayılmaktadır. Şlmdl biz bu zaman vüsatj içinde o zirvenin aza - metini dahâ iyi idrâk ediyoruz, 30 ağuüstos akşamı — gün batarlırn hakikaten bjr cihan devrlmi gti. Bu devrilen clhan Türk tarihine dllnyıı L le olan tezağşlarımnı son seyrine kadar tasfiye etmiş oldu. Türkiye o gün bir yandan millet o. larak dünya — millejlerj ile müsevi şartlı bir varlık olmuştu. Bir yandan düşman safmda yer tütan <saltanıt ve zihniyeti harap olmuştu. Artık miül let kayıfsız şarfsız hâklmdi, Aymı za. manda 80 ağustos zalerj Türk mille. tinin gelecek günleri için de bir va, fer olmuştu. Türkiyenin bugünkü dünya şartiarı jicinde tezatlardan kurtulmuş ve mu- baripler arasına karışmamış olmüsı. nn tarihi sebeblelinden brrj muhak , kak ki 30 ağüstos zaferinin Türk ©h besinde yer almış — olmasıdır.. Türk davasının temelj SÜ0 ağusfos zaferin'n yarattığı hava içinde inkişaf etmiş - tir, * Türkiye istiklâl harbi üe millet si. mak yasfını kazanmış ve bu — zaferi kendi kuüdreti, milli birliği sayesinde tahakkuk — ettirmiştir. Her şeyden mahrum edildiği, devlet bacımda bu . lunanların kendisin; teı-kett.ığı kantvn- ların sustuğu, ahlâkım, viedanmm tütuş tuğu bir demde silâha sarıldı, vicda. nmnr dinledi. Millet olmak, milletçe yaşamak arzusunu o kadar derin bir ihtiras halinde hissetti k; ölüm korsu- su onu bir saniye olsun yolundan çe. viremedi, İstiklâl harbine viedanının — emrile başlayan Türk milleti mdlli bir d. v. let kurmanın ihtiyacmr en hazin tec. politliği içinde yalmız siyasi rabıtatın kütleler felâket gününde önün baş'! u cuünda düşmandan daha düşman o! - müşlardı. O, milleş; rabrtasmın dışınca bir tesanüt, bağımın mevcut bulunna. dığma iman etmişti. — Milletimiz bu atöşle dövüştü ve muzafler oldu 7a. fer istiklâl şuurumun en Üstün haddi. dir, Sulh seneleri bu şuurun sulh şart. larma göre Inkişafına yol açtı. Siyasi laftiklâlj Lozan — muanheresi tamamladı. Fakat onu takip — eden senelerde Türk milletini muasır t4l. letler seviyesine çıkarmak ona kültür Mütekait dul ve yetimlerin üç aylıkları Mütekaitlerle dul ve yetimlerin üç aylık maaşlarının — verilmesine salr günü sabahtan itibaren ba.şlanac:u « tir. j Emlâk ve eytam bankası salı gilnli « | öğleye kadar yalnız malül'ere — mazş verecek ve saat, 13 ten scnra emekli, dul ve yetimlerin ellerindeki fişler?e göstelilen gün ve saatlerde maasşları. nın tediyesine başlanacaktır. Zamanında mMmaaşını almıryanlar 3n. cak tedjiyatm sonunda maaş talep &. dâebileceklerdir. Mal mudürıukıermdeu mğeş tev7i » atina da eylülün ikisinde başlanma. SI mukarrerdır Ve kahveler tilim 'tıklım. Büroda Pikar bana Ya isminde bir İspan- yol gazetesi gösterdi, Bu gazeted> “Parisin Sonu” sörlevhalı bir baş makale var, İspanyollar Parisi y! kılmış görürlerse ne kazanacak - lar acaba? Harbiye nenretındekı knnfe « ransta herkes meyus, Nezaretten çıkarken ötomobillerine binen Vey gantla Peteni gördüm, Askeri el - bise veyganıla çok yakışmış, Onu son defa olarax Rövü de dü Wont maecmuasımda bir ziyafetinde sivil elbise ile görmüştüm, Müânasız bir suratı vardı, Halbuki asker ünifar ması jiçersinde, faa', canlı, yüzün « de neşa vea irade yazılı bir adam gibi duruyor, Bu adam ne büyük bir İşi Üzerine aldığını biliyor mu? Vaktiyle ne boş bir sebeple sola bağlı diplomatlar Veytandı gentl 'kurmay başkumandanlığımdan at * mışlardı, katolik — olduğu ve pazsr sabahları kiliseye gitliği için bir adam mevkdinden — uzaklastırılır nv? Poten daba aö dürüyor, Za- ivallr ihtiyar! Bu yaşta büyle iş - | lerle uğraşmak ne ağırldır. Lip birahanesine alışam yemeği Oradan büroya döndüm, Yollar &x Yazan: 'Aleksander Vert yedim, Şikağgo gazetesi muharrir - lerinden Joe Lıtılla görüştüm, Bu Teci vaziyet sırasında bana neden brosetti bilir misiniz? — Atlantiği Yüzerek geçmek için yakmda id manlara başlıyacağımı, Harp sıra « larmda Polonyada bulunduğu iİçin oraya dair de hatıralarını anlatı. yor, Fransa mağlüp olsa bile Bir- Tlaçik devletlerle İngilterenin sa - vuşa devam edeceklerine kanidir, Amerikalılar 50.000 tayyare yanı" yorlarmış, Fakat Amerikanın, Hit lerin, zaferlerini sağlamlaştırma - dan evve lise müdnhalesi icap at * tğini de söylüyor, 'İtalya ve Rusyanım — Avrupata sön medenivet ocağı olarak kala- caklarını düşünmel& tuhaf bir sey. Etasen onlarım da stilh içersinde Çti Muzalfer Esen halması ne k:ıdar zaman devam e- Gecek? İki şişe Alsas şarabı İçtik, Kendimi biraz daha ueselı hisse diyorum, PAZAR 20, MAYIS Parisin bugünlerdeki hislerine dağr bir makale - yazdıktan sonra Kontinantal oteline gittim, . Met- tubumun basıma bir Şey ge'mesin divye onu sefaret valizi ile gönder . mek istiyordum, Fakat daha ev- vel makalemi sznstüirden gecirmek ican ediyor. Albay Mişel, Dalad - ye aleyhindeki fıkrayı çizdi, Bu * pa dajr jileri sürdüğü mnzeret de şudur : Her seyden evvel bu adam he * nüz hükümet erkânındandır. Sahsr “ hakkmda ben de sizinle aym fj ” kirdeyim, Fakat ne yapalım... Senpatik adam bu albay Mişel, Komer daha emniyetl; bir lisan Ta söz söylemiye cabalıyor; Farn- '&? erlerinin bu yeri ustl harbe alıştıklarını söylüyor, Bunu Paris- Sıvarda da okurmustum, Ben Al bay Mişelin bürosutda iken sün- sürden gelen yeni talimatı öğren. dim: Hayrımn bombardrmanımdan bah - sedilmiyecek, İspanya ve İtalyaya dajr hiçbir sey vazılmryacak, İngi- liz tebaalarının Paristen cıktıkla * rı gösterilmiyecek, Havr bombardımanının çok koör- kunç olduğunu sonradan öğrendim, Bürodan çıktık'an sonra geçen gün az kalsın bir Fransız yüzbasr sı tarafından öldürülecek olan Per sı Filibe rasgeldim, Düfo sokağın- da köşe başında bir kücük lokan * fada yemek yedim. Lokanta sahi bi kadım, ertesi gün yine bnrada yemek yiyeceğimi söyledim, Kadlın Peçetemi 73 numaralı do'nba koy du, Kadının bu hareketi düşmanm yarma kadar Parlse gelmiyeceği « ne İnandığını gösteriyor, bu em . pi'vat Bazema eeltri! dn*muu. ve Iktisat, istiklâlfjni temin etmek, ©a. nu toprakları içinde jisanlıfa hizimı t koymuak ' milli İdeal olmuştur. Bugünkü dünya tezatları ortasımda Türkiyenin sağa sola çurpıııâdı. ro- tasını takip etmesi büyük zafer gö runun devamımdan başka bir şey de. ğildir. Kadircan KAFLI istanbula misafir olarak gelen.er Ekmek Karllarımı nasıl alabilçecezler Vilâyet makammım çebijği: 1 — Yenl'ekmek karflarının tevsti sırasında esas İstanbul sakinlerinden olmayıp misafir olarak buyunan ve tir ayı mütecaviz müddetle İstanbu da kalacak olanlar dajmi kart alali! - mek için mükim tulundukları mahal. lerden kayıltarını İstanbılle receklerdir. Bu müddetten daha az kalacaklarla nakji keyfiyeti nzun sürecek' olan!lar. lar vaziyetlerini ber beyanname ye — nüfus tezkerelerin; hamllen — ikamrt ettikleri kazanm — ekmek bürosuna | müracaat ederek nakline kadar mu, | sakkat, kart alacaklardır. Bu suüretle | hiçbir vatandaşın — aç bırakılmaması için teşkilâta ıeıhoden umrhr veril , miştir, Türkiye ferdi atletizm —— birinciliği f Bugün Fenerbahçe stadınmda Tü-ki. ye ferdi atletizm birinciliği yapıla - caktır. Müsabakalara saat tam 16 da başlanacaktır. Stada girisş Serbestsir, ——— Beşiktaş İzmire gidiyor. İstanbul şanipiyonu Beşiktaş takı. mi önümüzdeki hafta için Fuar ku- ( pasmda oynamak üÜzere İzmire gide. | cektir, eden ilstün kaliteli bir varlık haline — | #örün — z rümee rübelerle öğrenmişti. Osmanlı köz' çoi | | doğurduğu tesanüide dayacan yabancı. -